TEKNOLOJİ - 30 Kasım 2024 Cumartesi 14:55

Gençler inovasyon çağına hazırlanıyor

A
A
A
Gençler inovasyon çağına hazırlanıyor

Dünya Robot Olimpiyatı 2024 Türkiye Uluslararası Finali, dünyanın dört bir yanından bilim ve robotiğe meraklı çocuk ve gençleri İzmir’de buluşturdu. 90 ülkeden İzmir’e gelen 3 bin 500 yarışmacı, robotik teknolojilerle geleceğin sorunlarına çözümler üretti. Gençler, geleceğin inovasyon çağı olacağını ifade etti.


90 ülkeden 3 bin 500 çocuk ve genci Fuar İzmir’de ağırlayan Dünya Robot Olimpiyatları (World Robot Olympiad-WRO) heyecanı devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ ve Bilim Kahramanları Derneği iş birliğiyle 28 Kasım’da başlayan WRO, kapanış töreniyle sona erecek. Gençler, olimpiyat boyunca robotik teknolojilerle ilgili bilgilerini genişletirken, aynı zamanda farklı yerlerden gelen yaşıtlarıyla tanışıp fikir alışverişinde bulundu. Bu yıl “EARTH ALLIES” temasıyla düzenlenen finalde, bir yandan gezegenimizin sınırlı kaynaklarının verimli ve adil kullanımına odaklanan katılımcılar, diğer yandan da doğal afetler yaşanmadan ve yaşandıktan sonra robotik çözümlerden nasıl faydalanabileceğimize dair önerilerini paylaştı. Gençler geleceğin teknoloji çağı olacağını ifade etti.



Robotların çağı


Filipinler’den gelen TLGCROBOTICSCATALYST takımı oyuncuları, İzmir’de bulunmaktan çok memnun olduklarını ifade etti. Takım lideri Gabrielle Reselva, geleceğin dünyasında robotların ve inovasyonun olacağını söyledi.


Filistin’den finallere katılan Juke Cake takımından Mesk Abdalsalam, otonom bir robot yaptıklarını belirterek, “Bizler Filistin’den zor bir çevreden geldik; ama yine de bu projeyi yapmayı başardık. Gelecek sadece çok donanımla ilgili değil yazılımla da ilgili fikirler önemli. Çok büyük projeler ve araçlar gördük. Geleceğin; araçlarla, yapay zekayla, mühendislerin düşünme şekliyle de parlak olacağını düşünüyorum” dedi.



“Dünyayı değiştirmeye herkes çok odaklanmış durumda”


Kanada’dan katılan Les Patriotes takımından Stefan Teodorescu da, “Mangrov eken robot icat ettik. Bu mangrovlar kıyı şeridinin stabilize olmasını sağlıyor. Sulu ve bataklık arazilerde yetişiyor bu bitkiler. Derin kökleriyle toprağa iyi tutunuyor ve erozyonu engelliyor. İklim değişikliğinin en kötü etkilerinden biri deniz seviyesinin yükselmesi. Pek çok ilgi çekici proje görüyorum etrafta. Dünyayı değiştirmeye herkes çok odaklanmış durumda. Bunu yaparken de kendi teknik yeteneklerini kullanıyorlar. Bunun bir parçası olduğum için ve Türkiye’de olduğum için mutluyum” diye konuştu.



“Amacımız insanları kurtarmak, bitkilere zararı azaltmak”


Azerbaycan’dan gelen Zagatala Aze takımından Saleh Muradlı, yaptıkları yangın söndürme robotunu anlattı. Muradlı, “Bu robot iki şekilde işliyor. Hem kendi çalışıyor hem de biz kontrol edebiliyoruz. Kamerası var, su pompasını aktive edebiliyoruz. Ateş sensörleri var, ateşi görüp ateşe doğru su gönderiyor. Bunu telefondan idare edebiliyoruz. Bu teknoloji Türkiye’de büyük bir şey olabilir. Yangın söndürenler için çok lazım bir şey. İnsanların hayatını kurtarıyor. Amacımız insanları kurtarmak, bitkilere zararı azaltmak. Güzel bir fikir hem Türkiye hem dünya için. Gelecekte robotlar olacak” dedi.



“Döndüğümüzde aklımızda kalacak en önemli anı, burada olmak”


Amerika’dan gelen Gaia Guardians takımından Bonnie Feng, ormanları koruma üzerine geliştirdikleri proje ile İzmir’de olduklarını ifade etti. Feng, “Geliştirdiğimiz robotlar, ağaçların üzerine takılan sensörlerden aldıkları duman işaretiyle, ağaca gidip söndürerek yangınların önüne geçmeyi hedefliyor. İzmir’de böyle büyük bir organizasyona katılmaktan çok mutluyuz. Döndüğümüzde aklımızda kalacak en önemli anı, burada olmak” ifadelerine yer verdi.


Olimpiyata, Türkiye’den de birçok takım katıldı. Onlardan biri olan Emergency Tem takımı, bir şehrin afet sırasında en az zararı görmesini sağlayan bir yazılım tasarladı. Sensörler ve tüm şehri görebilecek kameralarla, yapay zekalarla afetlere anında müdahale edebilen sistemin önemine vurgu yapan takım oyuncularından İbrahem Aljrrah, “Projemizin amacı; şehirde sel, deprem, yangın gibi afetler öncesinde afete neden olabilecek tehlikelerin belirlenmesi ve muhtemel etkilerinin azaltılması” dedi. Alihan Özermiş ise “Teknoloji hayatımızın her yerinde, internetsiz yaşayamaz duruma geldik. Bize daha çok yardım sağlayacak ileride. Teknolojinin insanlığa çok fazla yardımı dokunacak” şeklinde aktardı.



Cumalıoğlu: "Çocukların gözündeki yarışma heyecanı bizi çok heyecanlandırıyor"


İZFAŞ Genel Müdürü Tuğçe Cumalıoğlu ise dünyayı İzmir’de buluşturdukları için çok heyecanlı olduklarını ifade etti. Cumalıoğlu, “Biz İZFAŞ olarak dünyanın her yerinden katılımcı ve ziyaretçi ağırlamaya çok alışığız. Bu çok daha farklı ve heyecan verici. Fuar İzmir ilk kez bu kadar cıvıl cıvıl. Çocukların gözündeki yarışma heyecanı bizleri çok mutlu ediyor. Biz bu alanı fuarların haricinde, daha büyük kongrelere, etkinliklere, hem çocuklara hem gençlere, bilimi, teknolojiyi, inovasyonu bir araya getirebilecek sürdürülebilir projelere açmaya çok niyetliyiz ve bunu da gerçekleştireceğiz” dedi.



Gençler inovasyon çağına hazırlanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Gazze’nin yeniden inşası tüm insanlığın görevidir" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Gazze’nin yeniden inşası ve normalleşmesi, tüm insanlığın ortak sorumluluğu ve görevidir" dedi. Türkiye Diyanet Vakfı ve Al-Khair Vakfı tarafından İstanbul’da "Dünya İnsani Yardım Zirvesi: Gazze-Yarından Sonra" başlıklı uluslararası etkinlik düzenlendi. 33 ülkeden 200’den fazla STK temsilcisinin katıldığı zirvede, “Gazze’nin İnsani Krizi ve Geleceğe Bakış”, “İnsani Yardım Müdahalesi ve Acil Çözümler”, “Gazze için İyileşme ve Sürdürülebilir Stratejiler” ve “Blokajı Sonlandırmak için Yenilikçi Stratejiler” başlıkları altında Gazze’de yaşananlar ele alındı. "Acımasız saldırılar uluslararası hukukun temel prensiplerini yerle bir etmiştir" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, programın kapanış oturumunda yaptığı konuşmada İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze’ye başlattığı saldırıların insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden biri olduğunu belirterek, “Bu acımasız saldırılar, sadece masum sivillerin yaşam haklarını ellerinden almakla kalmamış, aynı zamanda insanlığın ortak değerlerini ve uluslararası hukukun temel prensiplerini yerle bir etmiştir. İsrail’in sistematik olarak sürdürdüğü bu yıkıcı saldırılar sonucunda on binlerce masum sivilin hayatını kaybetmesi, milyonlarca insanın zorla yerinden edilmesi ve nesiller boyu sürecek derin toplumsal yaraların açılması, insanlık onuruna vurulan ağır bir darbe niteliğindedir” ifadelerini kullandı. "İnsani kriz her geçen gün derinleşmektedir" Gazze’nin dört bir yanındaki yerleşim yerlerinin hedef alındığını söyleyen Erbaş, sivil yaşan alanlarının harabeye dönüştürüldüğünü ve kültürel mirasın yok edildiğini belirterek, şunları kaydetti: “İnsanlık tarihinin bu utanç verici döneminde Gazze’de yaşanan insani kriz her geçen gün derinleşmektedir. Temel yaşam hakları sistematik olarak ihlal edilen siviller; gıda, temiz su, elektrik, tıbbi yardım ve barınma gibi en temel insani ihtiyaçlardan mahrum bırakılmıştır. Özellikle savunmasız gruplar olan çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve engelliler, bu vahşetin en ağır mağdurları haline gelmiştir. Binlerce çocuk, açlık, hastalık, yetersiz beslenme ve ağır travmalarla mücadele etmekte; yaralılar, temel tıbbi müdahaleden yoksun bir şekilde yaşam mücadelesi vermektedir.” "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze halkının yanında olmaya devam edeceğini vurgulamıştır" Gazze’de yaşanan krizin tüm insanlığın ortak problemi olduğu dile getiren Prof. Dr. Erbaş, “Uluslararası toplumun etkisiz kalması ve gerekli tepkiyi gösterememesi karşısında, sivil toplum kuruluşları harekete geçme kararı almıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’ye destek olunması ve yeniden yapılandırılması için dünya ülkelerinin birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çekmiş ve Gazze halkının yanında olmaya devam edeceğini vurgulamıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu zirvenin Gazze için etkin ve olumlu sonuçlar doğuracağına olan inancını da dile getirmiştir” şeklinde konuştu. "Bu geniş katılımlı platform, uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek amacıyla bir araya gelmiştir" Erbaş, “Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ve Al Khair Foundation öncülüğünde İstanbul’da düzenlenen Gazze İnsani Yardım Zirvesi, küresel çapta bir farkındalık ve eylem çağrısı niteliğindedir. Zirveye dünyanın dört bir yanından –Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya– 40 ülkeden 200 insani yardım kuruluşu katılım göstermiştir. Bu geniş katılımlı platform, Gazze’deki insani krize çözüm üretmek, yardım koordinasyonunu güçlendirmek ve uluslararası kamuoyunu harekete geçirmek amacıyla bir araya gelmiştir” diye konuştu. Zirvede 20 maddelik sonuç beyannamesi yayınlandı Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, etkinlikte ifade edilen çözüm önerileri ve eylem planlarına ilişkin 20 maddelik sonuç beyannamesi hazırlandığını belirterek, şunları kaydetti: “Gazze’deki krizin çözümüne yönelik bilgi paylaşımı ve yardım koordinasyonunu sağlayacak bir dijital platform oluşturulmalıdır. Geniş kapsamlı ve sürdürülebilir çözümler geliştirmek amacıyla uluslararası ve yerel uzmanların yer aldığı bir danışma komitesi kurulmalıdır. Gazze için acil insani yardım koridorları oluşturulmalıdır. Seyyar hastaneler ve acil müdahale üniteleri hızla kurulmalıdır. Geçici eğitim merkezleri ve dijital öğrenme platformları devreye sokulmalıdır. Güvenli ve geçici barınma alanları ivedilikle inşa edilmelidir. Temel ihtiyaçların karşılanması için acil gıda yardımı programları başlatılmalıdır. Savaş suçlarının belgelenmesi ve araştırılması için uluslararası komisyonlar kurulmalıdır. Travma sonrası stres bozukluğu tedavi merkezleri ve ruh sağlığı hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır. İstihdam oluşturacak projelere yönelik ekonomik kalkınma modelleri desteklenmelidir. İsrail’in saldırılarının uluslararası medyada daha geniş bir görünürlük kazanarak alışılması tehlikesinin önüne geçilmeli ve küresel farkındalık artırılmalıdır. Boykot girişimlerinin etkili bir şekilde sürdürülmesi sağlanmalıdır. Gazze’de görev yapan sağlık personelinin güvenliğini sağlamak için uluslararası bir seferberlik başlatılmalı ve bölgeye yönelik kritik ilaçlar, yaşam kurtarıcı tıbbi ekipmanlar hızlı ve kesintisiz bir şekilde ulaştırılmalıdır. Anne-çocuk sağlığı hizmetleri ve kronik hastalık takibi için özel birimler oluşturulmalıdır. Yıkılan okulların yeniden inşası hızla tamamlanmalıdır. Sürdürülebilir tarım projeleri ve yerel üretim desteklenmelidir. Yerel yönetimlerle iş birliği yapılarak uzun vadeli kalkınma planları hazırlanmalıdır. Dezavantajlı gruplara yönelik sosyal destek mekanizmaları güçlendirilmelidir. Girişimcilik destek programları ile yerel üretim kapasiteleri artırılmalıdır. Gazze halkının ihtiyaçlarını desteklemek için uluslararası iş birliği güçlendirilmelidir.” "Gazze’nin yeniden inşası tüm insanlığın görevidir" Zirvede uluslararası topluma acil eylem çağrısında bulunduklarını aktaran Erbaş, “Bu trajedi karşısında sessiz kalmak, sadece mevcut acıları derinleştirmekle kalmayacak, gelecek nesillerin vicdanında kapanmaz yaralar açacaktır. Bugün atılacak her adım, yarının daha adil ve insani bir dünyasının temellerini oluşturacaktır. Bu beyanname, sadece bir yardım çağrısı değil, aynı zamanda insanlığın ortak vicdanının ve değerlerinin yeniden inşası için tarihi bir belgedir. Uluslararası toplumun her bir üyesi, bu insanlık trajedisinin sona erdirilmesi ve yaraların sarılması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmelidir. Gazze’nin yeniden inşası ve normalleşmesi, tüm insanlığın ortak sorumluluğu ve görevidir” dedi. "Türkiye Diyanet Vakfımızın bütün kriz bölgelerinde olağanüstü bir tecrübesi var" İstanbul Valisi Davut Gül ise, "Türkiye Diyanet Vakfımızın hem Türkiye’de hem dünyanın bütün kriz bölgelerinde olağanüstü bir tecrübesi var. Bu tecrübesini Türkiye’deki ve dünyadaki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşması bu yaptığı hizmetleri, şeffaflığı, vicdanı, kanaati paydaşlarla birlikte daha da ileriye götürmesi her türlü takdirin ötesinde" ifadelerini kullandı. "Türkiye Cumhuriyeti’nin tavrı belli" Gazze’deki sorunları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman dile getirdiğini hatırlatan Vali Gül, "Türkiye’nin her ferdinin ifade ettiği gibi vicdani mesele. Türkiye Cumhuriyeti’nin tavrı, yaptıkları, yapacakları belli. Biz Gazze’deki mazlumların yanındayız. Dünyanın neresinde böyle bir haksızlık varsa aynı tavrı oralarda da gösteriyoruz. Göstermeye devam edeceğiz. Oradaki katliamı hiçbir şeyle izah edemez dünya" şeklinde konuştu. "Allah tarafından lanetlenmesini diliyorum" Gül, "Cumhurbaşkanımız gittiği her yerde dünyanın beşten büyük olduğunu, bu katliamı dünyanın iş birliği içerisinde durdurması gerektiğini ifade ediyor. Ben bir kez daha Gazze’de hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Buna dolaylı ya da doğrudan vesile olan herkesin de Allah tarafından lanetlenmesini diliyorum" diye konuştu.
Sakarya Sakarya Nehri üzerinde hareketli dakikalar: Ekipler seferber oldu Sakarya’nın Arifiye ilçesinde Sakarya Nehri üzerinde hareketli dakikalar yaşandı. Suyun üzerindeki ağaca çıkarak bıçakla kendisine zarar veren şahsı o esnada bölgede balık tutan bir vatandaş ikna etti. Bölgeye sevk edilen ekiplerce şahıs bulunduğu yerden kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Olay, Arifiye ilçesi Mollaköy Mahallesi’nde bulunan köprü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Sakarya Nehri kenarına arkadaşı ile balık tutmaya giden Oğuz Karabulut, Sakarya Nehri üzerinde ağaçta oturan bir kişiyi gördü. Önce onun da balık tuttuğunu düşünen Karabulut, H.F. adlı şahıs ‘Kendimi öldüreceğim’ diye bağırmaya başlayınca yanına gitti. Elindeki bıçakla vücudunun çeşitli yerlerine zarar veren şahsı Karabulut bir süre sonra ikna etti. Durumun 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verilmesinin ardından olay yerine ambulans, itfaiye, AFAD, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerince bulunduğu yerden kurtarılan H.F., ambulansla hastaneye kaldırıldı. “Balık tutuyor sandım, kendisine zarar verdiğini görünce ikna etmeye çalıştım” Yaşananları anlatan Oğuz Karabulut, “Biz buraya balık tutmaya geldik arkadaşımla birlikte. Şahsı Sakarya Nehri’nin üzerindeki ağacın üstüne oturmuş vaziyette gördüm ve balık tutuyor sandım. O esnada ’Kendimi öldüreceğim’ diye bağırmaya başladı. Yanına giderek onu ikna etmeye çalıştım, ismini sordum söylemedi. Elindeki bıçakla kendisine zarar vermeye başladı. ‘Bunu neden yapıyorsun, Allah korkun yok mu’ gibisinden bir konuşma yaptım. Bu sırada biraz daha sakinleşti. Polis, ambulans çağırdım. Ekipler gelince hiç konuşmadı zaten. İtfaiye ekipleri ağacın üzerinden aldı arkadaşı” ifadelerini kullandı. Jandarma olayla ilgili inceleme başlattı.