ÇEVRE - 14 Aralık 2024 Cumartesi 11:56

Derinlik artacak, Körfez nefes alacak

A
A
A
Derinlik artacak, Körfez nefes alacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için tarihinin en büyük yatırımlarından birini hayata geçiriyor. Başkan Dr. Cemil Tugay tarafından başlatılan tarama çalışmalarıyla birlikte körfezin bazı noktalarında 20 santimetreye düşen derinliğin, 4 metreye çıkarılması hedefleniyor. Körfezdeki dip tarama çalışmaları hakkında bilgi veren İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan “İzmir tarihinin en kapsamlı dip tarama faaliyetini gerçekleştiriyoruz” dedi.


İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için bugüne dek yapılan en kapsamlı çalışmayı yürütüyor. Bir yandan Çiğli İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artıracak 4’üncü fazın yapımını ve tesisin daha verimli çalışmasını sağlayacak revizyon çalışmalarını sürdüren İZSU bir yandan da şehrin kanal altyapısını rahatlatacak yağmur suyu hatlarının yapımına birçok noktada devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın geçen hafta başlattığı Körfez’deki tarama faaliyeti ise boyutu ve etkileri açısından tarihi bir anlam taşıyor. Bu proje kapsamında iki etap sonunda 2,5 milyon metreküp çamur taranacak ve İzmir’de bugüne kadar yapılmış en büyük tarama gerçekleştirilmiş olacak.



“İki problem birden çözülecek”


İzmir Körfezi’ndeki tarama ve temizlik faaliyetleri hakkında bilgi veren İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan ilk etapta Bostanlı Peynircioğlu deresinin denizle buluştuğu kesimlerinde dip taraması yaptıklarını ifade etti. Erdoğan, “Körfezle ilgili iki temel sorunumuz bulunuyor. Bunlardan birincisi kirlilik, yani Organize Sanayi Bölgeleri’ndeki tesislerden, Gediz Nehri’nden ve diğer kanallardan körfeze gelen ve burayı kirleten unsurlar. Diğeri ise buna bağlı olarak deniz seviyesinin sığlaşması, derinliğinin azalması ve adeta bir göl haline dönüşmesi. Bunun sonucu olarak da körfezin temiz kalmasını sağlayacak su akıntı hızının yavaşlaması. Bizim burada yaptığımız çalışma bu iki problemin çözümüne yönelik bir faaliyet özelliği taşıyor” diye konuştu.



Körfezde rekor tarama


İzmir Körfezi’nde kimi yerlerde su derinliğinin yüzeyden 20 santimetreye kadar düştüğünü; yapılan çalışmalarla bu derinliğin yeniden 4 metreye kadar çıkartılacağını kaydeden Erdoğan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Körfezi’nin temizlenmesinde tarihin en büyük yatırımlarından birisini daha gerçekleştireceğini kaydetti. İZSU’nun körfez kirliliğine neşter vurmak için tüm imkanlarını seferber ettiğini dile getiren Erdoğan, “İlk etapta Peynircioğlu Deresi’nde yaklaşık 100 bin metreküp ve Çiğli kısmında ise yaklaşık 600 bin metreküp olmak üzere toplam 700 bin metreküp tarama yapacağız. Bu çalışma 440 milyon TL’ye mal olacak. Ardından da yürüteceğimiz ikinci etap tarama faaliyeti ile toplam 2,5 milyon metreküp tarama yapmış olacağız. Böylesine büyük bir tarama İzmir tarihinde hiç yapılmadı. Önümüzdeki yaz döneminde İzmirlilerin bu problemle karşı karşıya kalmaması için İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz” açıklamalarında bulundu.



“İki soruna odaklandık”


Körfezde yaşanan sorunlara ve kentsel kirliği çözmeye odaklandıklarını vurgulayan Erdoğan, “Kentsel kirlilikten kast ettiğimiz şu: Organize Sanayi Bölgeleri’nden, arıtma tesislerinden ya da Gediz Nehri gibi birçok kanaldan gelen atıklar birleşerek körfeze geliyor. Genel Müdürlük olarak, dere yataklarını düzenli olarak temizlesek de yine de kimi atıklar derelerin akışıyla Körfez’e gelmeye devam ediyor. Bu nedenle İzmir Körfezi’nde temizlik yapılması gerekiyor. Şu anda yıllardır kapsamlı bir şekilde yapılması gereken temizliği yapıyoruz. Buna bağlı ikinci problemimiz ise Körfez’in bir göle dönüşmüş olması ve akış hızının çok yavaşlamış olması. Bu iki problem de bugün Körfez’de yaşadığımız tabloyu ortaya çıkarıyor” dedi.



Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi için 1,5 milyar TL


Çiğli İleri Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi’nin 4’üncü fazı çalışmaları ve tesisin diğer revizyonları ile birlikte 1.5 Milyar TL’lik rekor bir yatırım gerçekleştireceklerini dile getiren Erdoğan, “Hedefimiz burayı Nisan 2025 yılında devreye almak ve 20 yıldır süren bu gündemi ortadan kaldırmak. Toplamda 1.5 milyar liralık bir yatırım yapmış olacağız. Ayrıca yağmur suyu ayrıştırma ciddi bir problem teşkil ediyor. Şu anda İzmir’in mevcut 620 kilometrelik yağmursuyu hattı buluyor. Biz, 18 ay gibi bir sürede 117 kilometrelik yağmur suyu hattını daha kente kazandırmayı arzuluyoruz. Bu süreçte 34 dereden İzmir Körfezi’ne gelen kentsel kirliliği de düzenli olarak temizliyoruz. kentsel kirlilik geliyor ve Körfez’e ulaşmadan bu malzemeleri çıkarıyoruz. Bu da yıllık 150 bin ton malzemeye denk geliyor” şeklinde konuştu.



“Bakanlıktan yetki devri talep ettik”


İZSU Genel Müdürlüğü’nün yetki alanına girmeyen Gediz Nehri, Alsancak Limanı, Askeri Tersane ve Organize Sanayi Bölgesi gibi yerlerde Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan yetki talep ettiklerinin de altını da çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aslında bu bölgeler İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluk alanın dışında kalıyor. Ancak biz vatandaşımızın aynı sorunu yaşamaması adına Bakanlıktan yetki devri talebinde bulunduk çünkü elimizi taşın altına koymaktan çekinmiyoruz. İkinci dip tarama gemimiz de bu hafta İzmir Körfezi’nde çalışmalara başlayacak. Bizim bu anlamda bir sloganımız da var. Körfez temizlenene kadar durmayacağız çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.



Akıntı hızı artacak, kirlilik azalacak


Körfezdeki tarama çalışmaları iki etapta yürütülecek. İlk 180 günde ise acil olarak Peynircioğlu Deresi’nde yaklaşık 100 bin metreküp, Çiğli kısmında yaklaşık 600 bin metreküp olmak üzere toplam 700 bin metreküp tarama yapılacak. Bu taramanın ardından yapılacak ikinci etapta 1 milyon 800 bin metreküp dip çamurunun taranması için ise 2025 yılında ihaleye çıkılacak. Böylelikle İZSU Genel Müdürlüğü İzmir Körfezi’nde 2 milyon 500 bin metreküplük dip taraması gerçekleştirecek. Körfez ve dere ağzı tarama çalışmaları, Körfez’deki su kalitesini artıracak ve 20 cm derinliklere inen körfezin karasallaşan noktalarındaki dip tarama malzemesinin alınması ile körfezin akıntı hızı artacak ve kirliliği azalacak.



Derinlik artacak, Körfez nefes alacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kardeşinin çalınan bisikleti, 13 yaşındaki çocuğu dedektif yaptı Antalya’nın Serik ilçesinde 13 yaşındaki çocuk, 9 yaşındaki kardeşine ait çalınan bisikleti dedektif gibi iz sürerek buldu. Bisikletle çok hatıraları olduğunu belirten çocuk, “Çalındığı için çok üzülmüştüm. Hatta çalındıktan sonra rüyama bile aradığım girdi. Çıkıp arayayım dedim. Aradım, buldum, mutluyum, başardım” dedi. Serik ilçesi Yeni mahalle de 12 Aralık günü sabah saatlerinde Zekai Metin’in oturduğu apartmanın bahçesinden oğlu Murat Metin’e (9) ait bisiklet kimliği belirsiz kişilerce çalındı. Apartmanın güvenlik kamera kayıtlarını izleyen Zekai Metin’in oğlu Arda Metin (13) bisikletin bisikletle gelen 2 kişi tarafından çalındığını gördü. Dedektif gibi iz süren küçük çocuk, okulun bulunduğu yere giderken bisikleti çalan şüphelilerden bir tanesini görüp yanına gitti. Kamera kayıtlarını şüpheliye izleten Metin, şüphelinin kaçmasına izin vermeyerek yakaladı. Daha sonra babasına haber vererek yakalattığı çocuğu polise teslim etti. Şüphelini yer göstermesi ile bulunan bisikleti polis, Metin ailesine teslim etti. Bisikletin çalınma anları güvenlik kamerasına yansıdı Öte yandan bisikletin çalınma anları güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, yaşı küçük iki çocuğun iki bisikletle apartmanın bahçesine geldiği, ardından çocuklardan birinin kendi kullandığı bisikleti bırakıp Metin ailesine ait bisikleti alıp götürdüğü, bir süre sonra tekrar gelip kendi bisikletini de götürmesi yer aldı. Şüpheli Abdullah A. (11) ise serbest bırakıldı. "Korkutmamak için omzundan tuttum" Adeta bir dedektif gibi iz sürerek çalınan bisikletini bulan ve şüphelilerden birini yakalatan Arda Metin, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Perşembe günü kardeşimin bisikleti çalınmıştı. Okuldan çıktıktan sonra onu aramaya başladım. 3-4 saat sokaklarda gezdim. Hurdacılara gittim bisikletin fotoğrafını gösterdim. Gelirse haber vermelerini istedim. Sonra eve dönerken son kez okulun oraya gittim. Kamera kayıtlarında bisikleti çalan çocuğu gördüm. Bizim bisikleti çalıp yerine bıraktığı bisikletle duruyordu. Ben çocuğun yanına gittiğimde onu korkutmamak için bilgisayarımın çalındığını kamera kayıtlarına bakmasını istedim. Korkutmamak için omzundan tuttum. Babamın bana attığı kamera kaydını izlettim oradakinin kim olduğunu sordum. Kendisini görünce şaşırdı. Ben de bu sensin dedim. Bisikletin yerini söyle yoksa polis çağıracağım dedim. Bir anda yere yattı. Elimi ısırdı. Etrafta bulunan herkes başımıza toplandı. Gelenlere elimdeki görüntüleri gösterdim. Daha sonra babamı aradım. Polisle birlikte geldi. Babamla birlikte çocuğu polise teslim ettik. Bisikleti aldım eve gittim” dedi. "Aradım, buldum, mutluyum, başardım" Çalınan bisikleti kardeşinden önce kendisinin de kullandığını belirten Metin, “4 sene ben bindim. Bisikletle okula gidip geldim. Çok kez düştüm. Hatta bir keresinde kaşımı yardım. Birkaç defa az daha araba çarpıyordu. Bisikletimle çok hatıralarım vardı. Çalındığı için çok üzülmüştüm. Hatta çalındıktan sonra rüyama bile aradığım girdi. Çıkıp arayayım dedim. Aradım, buldum, mutluyum, başardım” diye konuştu. Baba Zekai Metin ise, bisikleti buldukları için mutlu olduklarını söyledi ve bir mesaj verdi. Metin, “Bisikletimiz bulunduktan sonra diğer bisikletlerin sahiplerine ulaşabilmek için sosyal medyada yayınladıktan sonra beni çok arayanlar oldu. Özellikle pahalı ve yetişkin bisikleti hırsızlıkları çok fazla olmuş. Konuyla polisimizin biraz daha fazla ilgilenmesini istiyorum. Çünkü son bir hafta içerisinde bayağı hırsızlık olayı olmuş. Benim evim Yeni Mahallede, bisikletin bulunduğu mahalle ise Kökez Mahallesi evimle arasında en az 2-3 kilometre mesafe var” dedi.
Konya Çalıştığı depodan 2,5 milyonluk zirai ilaç çaldı, "Kredi kartı borcum çoktu" dedi Konya’da çalıştığı tarım ilaçlarının bulunduğu depodan 2,5 milyon liralık zirai ilaç çalan kişi ile kardeşi sosyal medyadan açtıkları sahte hesap üzerinden ilaçların satışını yaptıkları sırada müşteri kılığındaki polis ekiplerine yakalandı. Depo sorumlusu olan şüphelinin ilk ifadesinde, "Kredi kartı borcum vardı, mecburiyetten yaptım" diyerek kendini savunduğu öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, merkez Karatay ilçesinde bulunan zirai ilaç satışı yapan bir iş yerindeki firma yetkilileri, 2,5 milyon lira değerinde ilaçların eksikliğini fark edince durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirerek hırsızlık ihbarında bulundu. Olay yerine sevk edilen Karatay İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Suç Önleme ve Soruşturma Büro Amirliği ekipleri iş yeri ve çevresinde yaptığı teknik çalışma sonrası çalınan ürünlerin sosyal medya üzerinden satışa çıkarıldığını belirledi. Polis ekipleri, sayfa üzerinden ilaç siparişi verdi. Karatay ilçesinde belirlenen adrese ilaçları getiren şahıslar polis ekiplerince gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişi ifadesi almak üzere emniyete götürülürken, şahsın iş yerinde depo sorumlusu olarak görev yapan Gökhan Y. olduğu ortaya çıktı. Gökhan Y.’nin hırsızlığa başladıktan sonra kiraladığı depoda yapılan aramada 11 koli halinde 220 adet zirai ilaç ele geçirildi. "Kredi kartı borcum çoktu" Emniyette ifadesi alınan Gökhan Y.’nin iş yerinden çıkışını yaptığı malzemeleri sosyal medyadan kardeşinin açtığı sahte hesap üzerinden satışını yaptığını söylemesi üzere Gökhan Y.’nin kardeşi Mithat Can Y. kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Gökhan Y., ilk ifadesinde ise, "Kredi kartı borcum çoktu. Çıkış yöntemi için ben bu şekilde iş yerindeki malzemeleri çalıp, kardeşimle beraber satışını yaptık" dediği öğrenildi. Kardeşler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Osmaniye Suriyelilerin gidişi sanayi esnafını etkilemez Suriye’de Esad rejiminin çökmesinin ardından Suriyeli vatandaşlar ülkelerine dönmek için gün sayarken, Osmaniye’de sanayi esnafı, alttan yetişen kalifiye eleman olduğu için kendiler için bir sorun oluşturmayacağını söyledi. Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde 22 yıldır oto tamir işi yapan Zeynel Körnüş, Suriye’deki iç savaştan sonra işyerinde çok sayıda Suriyeli vatandaş çalıştığını ve bunların içerisinde Yasin Küçük ile 12 yıldır birlikte çalıştığı gayet memnun olduğunu söyledi. Yasin’in atölyeye geldiğinde çok küçük olduğunu ve yanlarında büyüdüğünü belirten Körnüş, Suriyelilerin gidişinin alttan yetişen kalifiye eleman olduğu için kendiler için bir sorun oluşturmayacağını söyledi. Suriyelilerin gidişinin sanayi esnafını etkilemeyeceğini söyleyen Zeynel Körnüş, “Düziçi ilçesinde oto tamir işi yapıyorum.2011 yılında çıkan Suriye iç savaşından dolayı ülkenin çeşitli yerlerine Suriyeliler yerleşti. Bir kısmı da Düziçi ilçesine yerleşti. Benim yanımda çok sayıda çalışan oldu. Özellikle bir tanesi ortalama 12 yıldır yanımda çalıştı, çok küçüktü benim yanıma geldiğinde memnumdum bir sıkıntı yaşamadım. Bir kısmı zaten vatandaşlıkta aldı. Yani gider gitmeze ona bir şey diyemeyiz sonuçta onların bir memleketi var o kendilerin kararı. Suriyelilerin gidişi sanayi esnafını etkilemez arkadan yetişen eleman olduğu için etkilemez. Şuan benim yanımda 7 tane Türk eleman var çalışan 1 Suriyeli kaldı. Gidip gitmemek onların kararı’’ diye konuştu. Ailelisiyle birlikte Suriye’ye dönüş için karar vermediğini söyleyen Yasin Küçük, “Osmaniye Düziçi ilçesine 2012 yılında geldim. Buraya geldiğimde çok küçük yaştaydım ortalama 12-13 yıl oldu. Oto tamircisiyim Zeynel ustamın yanında sağ olsun bana çok iyi davrandı ağabeylik yaptı amcalık yaptı. Mesleği öğretti bana şuanda oto tamircisiyim. Şuan ailemle bir karar vermedik dönüş için durumlara göre bakacağız’’ dedi.