ASAYİŞ - 23 Kasım 2024 Cumartesi 12:59

Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor

A
A
A
Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 6. gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı savunmasında, “Ben 1 aydır haber izlemiyorum. Bütün algı yönetimi bizim üzerimize. Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında. Cani olsam, vahşi olsam oranlardan çıkar” dedi.


İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisens şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalden ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor.



“Bütün algı yönetimi bizim üzerimize”


Yoğun bakım servislerinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirme gibi eylemler ile nitelikli dolandırıcılık suçunu da işlediği tespit edilen ve hakkında 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezası istenen Fırat Sarı savunmasında, “Bu tapelerden kamuoyu laçka işler oluyor gibi düşündü ama hastane ciddi bir kurum. Toplumda infial oluşturuldu. Doktorlar ateşe atıldı. 10’a yakın hastane kapatıldı. Oradaki insanlar işsiz kaldı. Sağlık Bakanlığı yetkilileri buradaysa operasyondan önceki dönem ile sonraki dönemi karşılaştırsınlar. Biz kötü bir şey yapıyorsak operasyon sonrası hastanelerin bulunduğu ilçelerde ölüm oranları artmaz. Ama ben böyle olacağını düşünmüyorum. Hastalar için de kötü. Ben 1 aydır haber izlemiyorum. Bütün algı yönetimi bizim üzerimize. Kadan bebek ölüyor, 1 gün sonra İlker ile konuşuyoruz. Mesleki bir tartışma yapıyoruz. Bu bebek doğmuş ve 1 saat içinde ölmüş. Hasta doğduktan sonra hemen ölmüş. Nasıl durumunu kötüleştirebiliriz? Bu raporda yazıyordu. Bu durum bile raporun kötü niyetli olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul’da çocuk yoğun bakımı çok az. Allah korusun birimizin çocuğunun başına bir şey gelse yer bulma sıkıntısı var. Ben gece boyu hastanelere uğrardım bir sorun çıkarsa. Halime bebek doğduğunda 1 saat canlandırma işlemi yapılmış. Ben bu bebeğin yaşayamayacağını, yaşasa da engelli kalacağını biliyordum. Hastanın kötü gittiğini söylüyorlar zaten. Bebek eks oluyor bana haber veriyorlar. Ben babaya ölüm haberini vermek istedim. ‘Bekletin ben geleyim ben kendi sistemimden ölümü gireyim ve babaya haber vereyim’ dedim” şeklinde konuştu.



“Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında”


Sarı savunmasının devamında, “Burada hak gasp edildi. Kendimi katmıyorum da, bu durum çok incitici. Hekim, hakim aynı kökenden geliyor. Ben bir hekime nasıl hastanı daha erken taburcu et diyeyim? Ben nasıl düzey yükselt diyeyim? Bunu talep bile edemezsiniz, meslek etiği gereği söyleyemem. Hemşire arkadaşlar gençler, ben merkezli bir konuşmaları var. Ama sistem hekimin kontrolünde. Kesinlikle epikrizler hekimler tarafından yazıldı. Hastaların yatış süreleri de uzun değil. Olayda infial olunca, toplumsal kıyamet olunca herkes aynı bakış açısı ile baktı olaya. Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında. Cani olsam, vahşi olsam oranlardan çıkar. Anneler için bebeğini yoğun bakıma yatırmak bir travma. Ve bu haberler ile travma tekrarlanıyor” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Yerfıstığının başkenti Osmaniye’de festival heyecanı başladı Yer fıstığının başkenti Osmaniye’de “Osmaniye Yerfıstığı” festivali renkli görüntülerle yerli ve yabancı ziyaretçilere kapılarını açtı. Osmaniye Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü organizasyonunda gerçekleştirilen ve iki gün sürecek olan Osmaniye Fıstık Festivali programı, Atatürk Caddesi Çarşamba Pazarı girişinde toplanan protokol üyeleri ve vatandaşların eski belediye önüne kadar gerçekleştirdiği kortej yürüyüşüyle başladı.. Animasyon ve bandonun da eşlik ettiği yürüyüş sırasında renkli görüntüler oluştu. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Vali Erdinç Yılmaz, Belediye Başkanı İbrahim Çenet, Garnizon Komutanı ve 12’nci Komando Tugay Komutan Vekili Topçu Albay Hakan Kocabaş, OKÜ Rektörü Turgay Uzun, Emniyet Müdürü Mehmet Sarıbuva ve diğer protokol üyeleri tarafından kurdele kesimi yapıldı. Türkiye’nin birçok şehrinden şeflerin katıldığı, açılan stantlarda yer fıstıklı yöresel yemeklerin tanıtıldığı festivalde binlerce ziyaretçi, düzenlenen müzikli etkinliklerle eğlenme fırsatı buldu. 2003 yılında Türk Patent ve Marka Kurumundan coğrafi işaret tescil belgesi alan ve bu yıl da Avrupa Birliği (AB) nezdinde coğrafi işaret tescili alan “Osmaniye Yerfıstığı” ürününün daha geniş kitlelere tanıtımı için festival düzenlendi. Yer fıstığı festivalinin açılışında konuşan Osmaniye Belediye Başkanı İbrahim Çenet, “Benden çıkan bu aziz Osmanlı’yı hemşerilerimizi bir ölçüde de olsa bakın rehabilitasyonlarına katkı savunabildiysek onlara hoşça vakit geçirebildiysek ne mutlu bize. Şimdi bizim bir ürünümüz var. Bizim stratejik bir ürünümüz var, başkanımız da söyledi bizim bir fıstığımız var. Fıstık deyip geçmeyin, bizim bütün çocukluğumuz o fıstık tarlalarında geçti ve biz Nisan ayından başlayıp Kasım ayına kadar giden o zamanda evlerimizde hep fıstığı konuştuk. Çünkü şu Osmaniye’de fıstıktan ekmeğini yemeyen bugüne kadar neredeyse kimse kalmamıştır. Yeni nesil farklı işler benimsemiş olabilir ama biz bu tescilli ürünümüze sahip çıkacağız. Osmaniye fıstığımıza hem Türkiye’mizde hem Avrupa Birliği’nde coğrafiye işaretli tescil alan ürünümüze sahip çıkacağız. Sen çocuğuna sahip çıkmazsan başkası sahip çıkmaz” dedi. Statların gezilmesinin ardından programlar, “Fıstık gibi yemekler yarışması” ile devam etti. Katılımcılara, yer fıstıklı pilav ve haşlanmış kabuklu yerfıstığı ikram edildi. Etkinlik sahnesinde ise gençlik konseri, sirk gösterisi, çocuk tiyatro oyunları ve müzikli gösteriler sunuldu. Festivale katılan vatandaşlar etkinliklerden mutlu olduklarını dile getirerek böyle etkinliklerin daha fazla yapılması gerektiğini söyledi.
Malatya Yeni Malatyaspor - İstanbulspor maçının ardından Yeni Malatyaspor-İstanbulspor maçının ardından iki takımın teknik direktörleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Trendyol 1. Lig’in 13. haftasında Yeni Malatyaspor, evinde karşılaştığı İstanbulspor’a 4-1 mağlup oldu. Maçın ardından iki takımın teknik direktörleri basın toplantısında konuştu. Yeni Malatyaspor Teknik Sorumlusu Devriş Deniz, uzun bir aradan sonra ilk sahasında oynadıklarını hatırlatarak, İstanbulspor’un duran toplarda yaptığı organizasyonlarla golleri bulduğunu ve bunun da takımlarının oyununu olumsuz etkilediğini ifade etti. Maçın genelinde İstanbulspor’un üstün olduğunu ancak takımının yine de mücadele ettiğini belirten Deniz, "Rakibi de kutluyoruz. Biz burada seyircimiz önünde galip gelmek isterdik ama olmadı, üzgünüz" dedi. Saha zeminlerinin çok iyi olduğunu da vurgulayan Devriş Deniz, "Maç öncesinde saha zeminini inceledik, gerçekten harika bir zemin vardı. Futbol oynamaya elverişli, şu anda Türkiye standartlarının üzerinde bir zeminimiz var" şeklinde konuştu. Takım olarak hedeflerinin oyuncu kazandırmak olduğunu, bu doğrultuda mücadelelerine devam edeceklerini söyleyen Deniz, "Şartlar belli, hepimiz bu şartlar altındayız. Hem basın, hem sizler, hepimiz bu mücadeledeyiz. Durum ortada ve bu konuda hemfikiriz" ifadelerini kullandı. Osman Zeki Korkmaz: "Malatya’nın yarası sarılacak" İstanbulspor Teknik Direktörü Osman Zeki Korkmaz ise, takımını değerlendirmek yerine, Malatya şehrinin deprem felaketinin ardından yaşadığı zorluklara dikkat çekti. Korkmaz, "Kendi takımımla ilgili hiçbir şey konuşmak istemiyorum. Malatya, ülkemizin yaşadığı en büyük felaketlerden birini deneyimledi. Bu ağır olayla yüzleşen Malatya şehri, diğer illere göre daha az anıldı. Malatya’nın bu zor dönemini unutmadık" diye konuştu. Korkmaz, hayatını kaybeden vatandaşları rahmetle anarken, depremde hayatını kaybeden Yeni Malatyaspor’un kalecisi Ahmet Eyüp Türkaslan’ı da andı. Osman Zeki Korkmaz, Yeni Malatyaspor’un Türk futbolunda önemli bir yere sahip olduğunu ve kulübün çok değerli futbolcular yetiştirdiğini de ifade etti. Korkmaz, "Yeni Malatyaspor, Süper Lig’de iken harika bir atmosferi olan bir kulüptü. Umarım kulüp içindeki yaralarını sararak, eski güzel günlerine döner" ifadelerini kullandı. Stat zeminin iyi olduğuna da değinen Osman Zeki Korkmaz, "Malatya şehri, futbolu yönetenlere de bir mesaj veriyor. Burada çok kaliteli bir zemin var ve bu zeminde uluslararası milli müsabakalardan, diğer organizasyonlara kadar her şey yapılabilir. Geçen sene göreve geldiğimde Süper Lig’de 17 maç vardı, o günden bu yana gördüğüm en güzel zemin burada" diyerek sözlerini tamamladı.
Antalya Rus turist fırtınanın oluşturduğu dev dalgalar arasında denize girdi, ceket giyenlere güldü Antalya’da metrolojinin Cumartesi gecesi için saatte 70 ila 100 kilometre hızında fırtına uyarısına saatler kala, rüzgar etkisini göstermeye başladı. Dev dalgaların oluştuğu sahil kesimlerinde Rus bir turist tehlikeye aldırış etmeden denizin keyfini çıkardı. Rüzgarın etkisinden dolayı martı ve kargalar uçmakta güçlük çekti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün turuncu kodla sağanak uyarısının ardından bir uyarı da kent merkezi ve çevrelerinde fırtına için geldi. Kuzey yönlerden saatte 70-90 km, yüksek kesimlerde ise saatte 90-100 km hızında olacağı öngörülüyor. Kuvvetli fırtınanın başlamasına saatler kala ise Antalya kent merkezinde şiddetli rüzgar etkisini göstermeye başladı. Dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’nde rüzgardan dolayı dev dalgalar oluştu. Sahile gelenler oluşan manzara eşliğine cep telefonlarına sarılırken, Rus bir turist ise denizin keyfini çıkarmayı tercih etti. Rüzgarın etkisinden dolayı martı ve kargalar uçmakta güçlük çekti. “Ceket neden giyiyorsunuz anlamıyorum” Bir sürre denizin içinde dalgalarla mücadele eden Rus turist, Antalya’nın havasını çok beğendiğini söyledi. “Deniz ve hava güzel. Soğuk değil sıcak. Neden ceket giyiyorsunuz gerçekten sizi anlamıyorum” diyen turist, ardından tekrar dalgalar arasında denize girmeyi sürdürdü. “Bizimkiler giremez” Rus turistin denize girdiğini gören Oskay Ulusal, “Genelde Ruslar alışkın olduğu için, onlar girebiliyor, bizimkiler giremez. Ben de girmem. Yaşlandık artık” dedi.
Bursa Kaza peş peşe geldi, yeni alınan emniyet cipi kullanılamaz hale geldi Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yoğun yağış nedeniyle su toplayan yolda bariyerlere çarpan otomobile olay yerinden geçen bölge trafik ekiplerinin çarpması sonucu iki kaza meydana geldi. Kaza anı kameraya yansırken, yeni alınan emniyet cipi kullanılamaz hale geldi. Bursa istikametinden Balıkesir istikametine saat 13.15 sıralarında seyir halinde olan S.G. kontrolündeki araç, yolda biriken su nedeniyle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle bariyerlere çarpıp yolun ortasında durdu. Olay sırasında kaza yerinden geçen bölge trafik ekiplerine ait polis cipi, kontrolsüz şekilde yolda kalan araca çarptı. Aracın fotoğraflarını çekmek için araçtan inen sürücüyü dikkatli olması yönünde uyaran çevredeki vatandaşlar, ikinci kazada sürücünün zarar görmesini engellemiş oldu. Her iki araçta da maddi hasar meydana gelirken, kazada herhangi bir yaralanma yaşanmadığı bildirildi. Kazanın ardından bölgeye intikal eden ekipler, yolu trafiğe açmak için çalışma başlattı. Sürücülere, yoğun yağış altında dikkatli olmaları ve hızlarını yol koşullarına uygun şekilde ayarlamaları konusunda uyarılarda bulunuldu. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. Güvenlik kamerasına yansıdı Görüntülerde siyah aracın direksiyon hakimiyeti kaybedildikten sonra bariyere çarpma anı, hemen ardından ise polis aracının aynı şekilde bariyerlere çarpma anı görüntülendi.