ASAYİŞ - 29 Kasım 2024 Cuma 16:41

Yenidoğan Çetesi davasında “fişini çekeceğim” konuşması sorulan sanık “Çok üzgünüm o ifadeler için”

A
A
A
Yenidoğan Çetesi davasında “fişini çekeceğim” konuşması sorulan sanık “Çok üzgünüm o ifadeler için”

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında Çorlu Reyap Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan tutuksuz sanık Bahar Kanık savunma yaptı. Mahkeme başkanı sanık Bahar Kanık’a, Fırat Sarı ile arasında geçen “Sarıkaya’nın da valla fişini çekeceğim gelmezseniz”, “haha dedemin fişi” şeklindeki konuşmayı sordu. Başkan “Orada bir bebek can çekişiyor, doktor hemşire şakalaşıyor. Bu size normal geliyor mu?” dedi. Sanık Kanık, “Orada tamamen daha önce izlediğimiz bir filmle ilgili şaka yapıyoruz. Kesinlikle bebek ile ilgili değil” cevabını verdi. Mahkeme başkanı bunun üzerine, “Orada küçücük bir bebek var, can çekişiyor ve doktor hemşire şakalaşıyor. Bu size normal geliyor mu? Çocuğunuz var mı?” sorusuna, sanık, “Evet kızım var” diye cevapladı. Mahkeme başkanı “Siz kendinizi bu bebeğin annesinin yerine koyun, sizin çocuğunuz can çekişiyor ve birileri gülüşüyor, siz olsanız ne hissederdiniz?” diye sordu. Sanık, “Çok üzgünüm o ifadeler için gerçekten üzgünüm” dedi.


İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 10’uncu gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu.


“Fırat Sarı tarafından hesabımıza para yatırılıyordu”


Duruşmada savunma yapan Çorlu Reyap Hastanesi’nde hemşire olarak görev yapan tutuksuz sanık Bahar Kanık, "Hakkımda yapılan hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. 2022’nin sonunda Çorlu Reyap Hastanesi’nde çalıştım. Öncelikle şu prim konusunu açıklamak istiyorum; gerçekten hastane çok yoğundu, bu durumdan şikayetçiydik. Fırat Sarı tarafından hesabımıza para yatırılıyordu" diye konuştu.


“Fırat Sarı, ‘müdahaleyi bırakın’ demiş, bebek monitöre bağlı şekilde beklemiş"


Hayatını kaybeden Halime bebek ile ilgili savunma yapan sanık Kanık, “Halime bebek 2 aydır hastanede yatan, gerçekten kötü bir bebekti. Zaten bebeğe müdahale yapıldı, sonra Fırat Sarı’yı aradım ve erken gelmesini istedim. Bize İstanbul’da kötü bir bebekle ilgilendiğini o yüzden geç kalabileceğini söyledi. Bebeğin durumunu Fırat Sarı’ya bildirdim. Bebeğin solunumu çok sıkıntılıydı. En son bebeğin saçını kazıyarak damar yolu açtım, adrenalin gönderdim ama dopamin gönderemedim. Daha sonra bebek öldü. Fırat Sarı, ‘müdahaleyi bırakın’ demiş. Bebek monitöre bağlı şekilde beklemiş" diye konuştu.


“Orada bir bebek can çekişiyor, doktor hemşire şakalaşıyor normal geliyor mu?”


Mahkeme başkanı sanık Bahar Kanık’ın Fırat Sarı ile arasında geçen ‘Sarıkaya’nın da valla fişini çekeceğim gelmezseniz” “haha dedemin fişi” şeklindeki konuşmayı sordu. Başkan “Orada bir bebek can çekişiyor, doktor hemşire şakalaşıyor. Bu size normal geliyor mu?” dedi. Sanık Kanık “Orada tamamen daha önce izlediğimiz bir filmle ilgili şaka yapıyoruz. Kesinlikle bebek ile ilgili değil” cevabını verdi. Mahkeme başkanı bunun üzerine, “Orada küçücük bir bebek var. Ben doktor değilim, hakimim ama orada bir bebek can çekişiyor ve doktor hemşire şakalaşıyor. Bu size normal geliyor mu? Çocuğunuz var mı?” sorusuna, sanık, “Evet kızım var” diye cevapladı. Mahkeme başkanı, “Siz kendinizi bu bebeğin annesinin yerine koyun sizin çocuğunuz can çekişiyor ve birileri gülüşüyor, siz olsanız ne hissederdiniz?” diye sordu. Sanık, “Çok üzgünüm o ifadeler için gerçekten üzgünüm” dedi.


Mahkeme başkanı “Pandemi döneminde sağlıkçılar çok emek verdiler, çok çaba gösterdiler, ciddi işler yaptılar, toplum o dönem alkışladı. Şimdi bu şekilde tapeler görünce bu işi lakayt yapıyormuş gibi görünüyor. Sağlık ciddi bir iştir. Doktorlara yönelik filmler çekildiğinde de işlerini ameliyatlarını ciddi yaptıkları gösteriliyor. Belki de filmler gerçeği yansıtmıyor. O yüzden bu tapeleri sordum” dedi.


Duruşma 2 Aralık’ta devam edecek


Sanık savunmasının ardından mahkeme heyeti duruşmanın 2 Aralık Pazartesi günü saat 09.30’a ertelenmesine hükmetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aliağa FK, Polat Çetin ile anlaştı TFF 3. Lig’de mücadele eden Aliağa FK, teknik direktör Mesut Toros ile yollarını ayırdıktan sonra Polat Çetin ile 3 yıllık anlaşma sağladı. İmza töreninde konuşan Çetin, “Hep birlikte, çok çalışarak Aliağa Futbol Kulübü’nü hak ettiği yerlere taşımak için mücadele edeceğiz” dedi. TFF 3. Lig ekiplerinden Aliağa FK, teknik direktör Mesut Toros ile yollarını ayırdıktan sonra, 2016-2019 yılları arasında takımın başında bulunan Polat Çetin ile yeniden anlaşmaya anlaşmaya vardı. Aliağa Futbol Kulübü, 3 yıllık anlaşma sağladığı Teknik Direktör Polat Çetin için kulüp binasında imza töreni gerçekleştirdi. Kulüp başkanı Turgay Mete’nin de katıldığı törende konuşan 46 yaşındaki tecrübeli teknik adam, ”Memleketimin takımı olan Aliağa Futbol Kulübü’ne teknik direktör olarak geri dönmek, benim için tarifsiz bir gurur ve mutluluk. Bu kulübün formasını terlettiğim günlerden, şimdi bu büyük camiayı sahada yönetmeye geldiğim noktaya ulaşmak, hayallerimin ötesinde bir durum. Aliağa’nın ruhunu, mücadeleci kimliğini ve taraftarlarımızın desteğini her zaman hissettik. Şimdi bunu sahaya yansıtmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hep birlikte, çok çalışarak Aliağa Futbol Kulübü’nü hak ettiği yerlere taşımak için mücadele edeceğiz. Bu yolda bana güvenen başkanımıza, yönetimimize ve taraftarlarımıza teşekkür ediyorum. Başarıya hep birlikte yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı. Teknik Direktör Polat Çetin, Aliağa FK, Bld Kütahya, Şile Yıldız, Karabük İY, ve son olarak 2024-2025 sezonunda TFF 3. Lig’de 1923 Mustafakemalpaşaspor’da görev yaptı.
İstanbul Yelkenci Tekstil işçileri hak mücadelesi için bir arada Silivri’deki Yelkenci Tekstil çalışanları, fabrika önünde sendika hakları için bir araya geldi. Yelkenci Tekstil San. Tic. Ltd. Şti. çalışanları, anayasal hakları olan sendikalaşma özgürlüğünü savunmak ve işverenin baskıcı tutumuna karşı durmak için Öz İplik İş Sendikası’nın desteğiyle bir araya geldi. Fabrika önünde düzenlenen basın açıklamasına Öz İplik İş Sendikası Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bayır, Başkan Yardımcısı Samet Ceylan, HAK-İŞ’e bağlı diğer sendikaların temsilcileri, çevre illerden gelen sendika üyeleri ve çok sayıda işçi ile basın mensubu katıldı. “Sendikal haklarımız engellenemez” sloganları yükseldi Eylem sırasında işçiler, “sendika hakkımız engellenemez”, “yelkenci işçisi yalnız değildir”, “yaşasın onurlu mücadelemiz” sloganları atarak sendikalaşma haklarına saygı gösterilmesi çağrısında bulundu. Etkinlikte halaylar çekilerek birlik ve dayanışma mesajı verildi. İşçiler, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve anayasal haklarına saygı duyulmasını talep etti. “Her türlü ihlal ve haksızlıklar takibimiz altındadır” Basın açıklamasında konuşan Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bayır, "Bugün Yelkenci Tekstil işçilerinin sendikalaşma mücadelesi için buradayız. Yelkenci Tekstil yöneticilerinin anayasayı ihlal etme sebebiyle buradayız. Baskılara, zulme, hukuk tanımaz tavra itiraz etmek için buradayız. İstanbul Silivri’de faaliyet gösteren Yelkenci Tekstil çalışanları yaklaşık 2 ay kadar önce sendikamıza üye olmuşlardır. İşçilerin sendikamıza üye olmasıyla işveren ve işveren vekilleri tarafından işçilere baskı yapılmıştır. İşçilerin anayasal sendikal hak ve özgürlüklerini engellemiştir. Sendikaya üye olan 3 işçi arkadaşımız işten çıkarılmıştır. Fabrika önüne gelen sendika temsilcilerine hakaretler yağdırmıştır. Bakın, açıkça söylüyoruz; biz bu işin peşini bırakmayız. Emekçi yalnız değildir. Arkasında koskocaman Öz İplik İş ve milyonlarca emekçi var. Bütün bu hukuksuzlukların tek tek hesabını hukuk önünde verilecektir. Yok saydığı hukuk kendini onlara gösterecektir. Sendikamız hukuk önünde hesap soracaktır. Her bir işçi Öz İplik İş ailesinin öz evladıdır. Milyonlarca emekçi de kardeşimizdir. Yelkenci Tekstil işvereni, işveren vekilleri aklını başına alsın. Yelkenci Tekstil’deki hak ihlalleri, hukuksuzluk konusunda Öz İplik İş gerekli yasal süreci başlatmıştır. Bundan sonra da yapılan her türlü ihlal ve haksızlıklar takibimiz altındadır. Ne emekçiler, ne de Türkiye sahipsiz değildir. Sendikalaşmak hakkı ile ilgili de şunları söylemek istiyorum; sendikaya üye olmak ve üyelikten ayrılmak anayasal haktır. Sendikalaşmayı engellemek suçtur. Akıl almaz bir durumla karşı karşıyayız. Emeğe ve emekçiye hakaret etmek nedir? Kış günü emekçileri tazminatsız işten çıkarmak nedir? Yasaları hukuku çiğnemek nedir? Devleti kandırmak nedir? Anlaşılan Yelkenci Tekstil işvereni derin bir bilinçsizlik içerisindedir. Öz İplik İş olarak bu işin takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.