GÜNDEM - 27 Eylül 2024 Cuma 14:20

Küçükçekmece Bilim Şenliği’ne yoğun ilgi

A
A
A
Küçükçekmece Bilim Şenliği’ne yoğun ilgi

Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından TÜBİTAK 4007 Bilim Şenlikleri Destekleme programı kapsamında düzenlenen “Küçükçekmece Bilimin İzinde Şenleniyor” isimli bilim şenliği kapılarını açtı.


Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bu yıl ilk kez gerçekleştirilen ve TÜBİTAK tarafından desteklenen “Küçükçekmece Bilimin İzinde Şenleniyor” isimli Bilim Şenliği kapılarını ziyaretçilerine açtı. Küçükçekmece Fevzi Çakmak Etkinlik Meydanı’nda gerçekleştirilen şenlikte teknoloji ve eğlence bir araya geliyor. Şenlik kapsamında 54 bilimsel atölye, 25 bilimsel etkinlik, 3 bilim temalı sergi, 5 bilim yarışması ve 4 bilimsel seminer hem öğrencilere hem de yetişkinlere açık olacak. Şenlik alanında özellikle lise öğrencileri tarafından hazırlanan ve uluslararası yarışmalarda ödüller kazanan insansız hava ve su altı araçları dikkat çekiyor.



Geliştirdikleri insansız su altı aracıyla uluslararası yarışmalarda derece yaptılar


Doğan Cüceloğlu Fen Lisesi teknoloji takımı olarak geliştirdikleri İnsansız Su altı sistemleri araçlarının Norveç’te düzenlenen ve alanında dünyanın en prestijli yarışmalarından birinde üniversite öğrencilerini de geride bırakarak derece aldıklarını belirten 12. Sınıf öğrencisi Hüseyin Selçuk Yıldız, “Biz Doğan Cüceloğlu Fen Lisesi Teknoloji Takımları olarak 3 takımımız bulunuyor. Burada insansız su altı takımları takımımız var. Bizim insansız su altı sistemleri takımımız olarak 3 tane insansız su altı aracımız var. Burada son olarak profesyonel yaptığımız Altay isimli aracımız var. Kendisi Norveç’te alanının en prestijli yarışmasına katıldık. Bu yarışmaya karma olarak lise ve üniversite öğrencileri dünyanın çeşitli ülkelerinden bu yarışmaya projeleriyle kabul alıyorlar. Biz finale kadar adımızı taşıdık finale de katılan iki lise takımından birisiydik. Ülkemizden İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi gibi köklü okullar yer aldı. Biz buna rağmen orada bulunan 20 takımdan dünya 8.’si olduk” diye konuştu.



Bilim Şenliğinin koordinatörlüğünü gerçekleştiren ve projeyi yazan Küçükçekmece İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü TÜBİTAK koordinatörü Leyla Arattan; şenliği 50 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirdiklerini belirterek, “Küçükçekmece’de TÜBİTAK 4007 projesi yazdık, ikinci kez geçirmeyi başardık. Aslında Küçükçekmece’de ilk kez. İlkini Kahramanmaraş Pazarcık‘ta gerçekleştirmiştik depremin kalbinde. Bu da kendi ilçemizdeki ilk bilim şenliğimiz oldu. 54 atölyeye 25 bilimsel etkinlik bilişim tırı bilim münazarası, bilim tiyatrosuyla yaklaşık 50 bin kişinin katılımıyla harika bir bilimselliği gerçekleşiyor. Katılım çok güzel hatta Küçükçekmece dışında İstanbul’un biz hariç 38 tane daha ilçesi var o ilçelerin hepsinden akış var” dedi.


Öğrencilerin bilim okur yazarlığını geliştirmek için yoğun çaba sarf ettiklerini belirten TOKİ Güneşpark Kız İmam Hatip Lisesi öğretmenlerinden Doç. Dr. Veysi Aktaş, “Biz burada okulumuz olarak da bu tür çalışmaları atölye haline çevirmiştik TOKİ Güneşpark Evleri Kız İmam Hatip Lisesinde çocuklarla bilim okur yazarlığını geliştirmeye çalıştık öğrencilerin bir bilim okur yazarı olması dijital okur yazarlık için yaptığımız bu mücadele karşılığını buluyor. Karşılığını bulduğunu da burada saha da öğrencilerin yansımasından anlayabiliyoruz” diye konuştu.



Küçükçekmece Bilim Şenliği’ne yoğun ilgi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Şehit Polis Şeyda Yılmaz’ın eşi: “Şehitlerimizi unutmayalım” İstanbul Ümraniye’de silahla vurularak şehit edilen polis memuru Şeyda Yılmaz’ın eşi Semih Yılmaz, “ Benim yüce Türk milletinden bir isteğim var. O da şehitlerimizin unutmayalım. Bu acılara alışmayalım” dedi. İstanbul Ümraniye’de motosiklet hırsızlığı şüphelisi ve hakkında 26 ayrı suç kaydı olduğu öğrenilen Yunus Emre Geçti tarafından tabancayla vurularak şehit edilen polis memuru Şeyda Yılmaz’ın polis memuru eşi Semih Yılmaz, Sivas’taki evinde taziyeleri kabul etmeye devam ediyor. Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada Türk milletine seslenerek, “ Bu acılara alışmayalım” diye konuştu. “Şehitlerimizin ismini sürekli yaşatalım" Şehitlerin isimlerinin yaşatılmasını isteyen Semih Yılmaz, “Söyleyecek çok şeyimiz var. Ama devletimizin gereğini yapacağından şüphemiz tam. Büyük Türk milletine çok teşekkür ederim. En başından beri gerek arayarak gerek mesaj atarak yanıma gelerek bana destek oldular. Bana güç verdiler. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Benim yüce Türk milletinden bir isteğim var. O da şehitlerimizin unutmayalım. Bu acılara alışmayalım. Şehitlerimizin ismini sürekli yaşatalım. Eşimin tabutu al bayrağa sarılı olarak gitti. Biz öyle geldik buraya. Bizimde üniformamızın tam kalbimizin üzerinde al bayrağımız var. Bende bu nu kalbimde yaşatıyorum” ifadelerini kullandı. Öte yandan Şehit Aileleri ve Gazileri Derneği Başkanı Fatih Deveci ise, " Semih kardeşimizde şehidimize yakışır, dik duruşuyla bizleri onurlandırdı" diye konuştu. (OE-
Konya Bisikletleriyle dünya turuna çıkan Fransız aile Beyşehir’de mola verdi Bisikletleriyle dünya turuna çıkan bisiklet tutkunu Fransız aile, Konya’nın Beyşehir ilçesinde mola verdi. Benoit ve Abbane Petitcolas çifti, çocukları 5 yaşındaki Neo, 9 yaşındaki Eloven ve 13 yaşındaki Youn ile birlikte yaşadıkları Fransa’dan bisikletleriyle dünya turuna çıkmaya karar verdi. Ülke ülke gezerek rotasındaki yollarda kilometrelerce pedal çevirdikten sonra Türkiye’ye gelen aile fertleri, Beyşehir’i de ziyaret etti. Dünya turunda Vietnam’a ulaşmayı hedefleyen Fransız aile fertleri, ilk etapta Beyşehir Belediyesi’nin bisiklet evinde misafir edilirken, ilçede kaldıkları süre içerisinde kendilerine sponsor olan bazı kurum ve kuruluşlar da otelde konaklama ve yemek desteği verdi. Beyşehir’in konuğu olan Fransız aile, gezdikleri ilçenin tarihi ve doğal güzelliklerine hayran kalırken her gün farklı bir kültürü tanıyarak planladıklarından daha fazla kalmaya karar verdi. Baba Benoit Petitcolas, çalışan birisi olarak iş yerinden bir yıl izin alarak aile fertleri ile birlikte dünya turuna çıktıklarını anlatarak, çocuklarının eğitimini ise yollarda sürdürdüklerini belirtip, “Yeni yerler, yeni kişiler ve dünyayı keşfetmek için çıktığımız bu turda seyahatimizin bir yıl sürmesini planlıyoruz. Türkiye’de Kapadokya üzerinden Azerbaycan’a geçerek turumuzu sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.
Bolu Münevver Karabulut’un teyzesi: "Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır muhakkak" Münevver Karabulut’u 2009 yılında canice katleden Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması gündemde. Karabulut ailesinin talebi üzerine kabul edilen fethi kabir işlemi için hazırlıklar sürerken, Karabulut’un acılı teyzesi, "Pazartesi günü inşallah Allah’ın izniyle yapılacak ama minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır muhakkak. Üzerinden yıllar geçti. Toprakta artık DNA izi kalmamış olabilir. Toprak türleri var, asit var, DNA’sı yok olmuş olabilir. Her şey olabilir" dedi. Münevver Karabulut’u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle öldüren Cem Garipoğlu, 2014 yılında Silivri Cezaevi’ndeki koğuşunda intihar etmişti. Garipoğlu’nun ölümünün ardından, ölen kişinin gerçekten Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi, avukatları aracılığıyla fethi kabir talebinde bulunmuştu. Ailenin avukatları tarafından yapılan talep, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildi. Bu kabul kapsamında Cem Garipoğlu’nun mezarının açılması için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na talimat yazıldı. "Hepimiz ruh gibi yaşayan insanlar olduk" Bolu’nun Mengen ilçesi Kayabaşı köyünde bulunan Münevver Karabulut’un kabrini ziyaret eden teyzesi, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) konuştu. Acılı teyze, "2009’da bu olay olduğundan beri hepimiz ruh gibi yaşayan insanlar olduk. Bu olay biliyorsunuz çok şeye gebe oldu. Garipoğlu ailesi tarafından birçok delil, her şey karartıldı. Şimdi de Garipoğlu’nun kabrinin açılması düşünülüyor. Pazartesi günü inşallah Allah’ın izniyle yapılacak ama minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır muhakkak. Üzerinden yıllar geçti. Toprakta artık DNA izi kalmamış olabilir. Toprak türleri var, asit var, DNA’sı yok olmuş olabilir. Her şey olabilir" dedi. "Sonuçta giden geri gelmiyor" diyen teyze, "Biz yaşadığımız acıyı biliriz. Ama ne diyelim? Ben çocuğumuzun cennette olduğunu düşünüyorum. Ablam, eniştem, aile bitik durumda. Giden can geri gelmiyor. Allah bunu bize yaşatanlara da aynısını yaşatsın inşallah" diye konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da Hz. Ali Camii’nde Cuma namazının ardından açıklamalarda bulundu. BM üyeliği hakkında konuşan Erdoğan, "Türkiye olarak biz de daimi üye olmanın gayreti içindeyiz ama şu ana kadar aldığımız bir netice yok" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "BM’de 5 tane daimi üye ve bunun yanında 15 tane geçici üye. Bu daimi üyelerin konumu 2 dudak arasında her kararı verebiliyor. 15 tane geçici üyenin ise burada herhangi bir etkisi söz konusu değil. Bu 5 üye adeta dünyayı yöneten ülkeler konumunda" dedi. "Daimi üyelerin de bizleri daimi üye yapmaları gibi hesapları yok" Erdoğan, "Japonya, Çin, bizler, Almanya gibi üyeler her ne kadar daimi üye olma teşebbüsü varsa da şu anda daimi üye olamadıkları için herhangi bir etkisi söz konusu değil. Şu anda Türkiye olarak biz de daimi üye olmanın gayreti içindeyiz ama şu ana kadar aldığımız bir netice yok. Daimi üyelerin de bizleri daimi üye yapmaları gibi hesapları yok. 15 üyenin burada yapabileceği bir iş söz konusu değil" diye konuştu. "Masaya yatıracağız ve sorunları çözeceğiz" Miçotakis ile görüşmelerine yönelik sorulan soruya cevap veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Önümüzdeki yılın başında yüksek düzeyli stratejik konsey toplantısını yapacağız. Şu anda benim büyükelçi konumunda Çağatay Bey muhattabıyla görüşmelerini sürdürüyor. Büyük ihtimal önümüzdeki yılın başında bir araya gelme durumumuz olacak. O zaman da bu konuyu masaya yatıracağız. Ağırlıklı olarak yüksek stratejik konsey toplantısı, Ege’de yaşanan sıkıntılar. Bu konuları sayın başkan ile masaya yatıracağız ve sorunları çözeceğiz" şeklinde konuştu. "Paşinya’nı olumlu yaklaşımda gördüm" Paşinyan ile ilgili soruları da cevaplayan Erdoğan, "Paşinyan ile olan görüşmede öne çıkan Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan sıkıntılardı. Bu konuda ben Paşinya’nı olumlu yaklaşımda gördüm. Azerbaycan’ın da aynı anlayış içerisinde olduğunu biliyorum. Bu iki ülke bu yaklaşımı ortaya koyarak bu sorunu çözerler" diye konuştu.