EKONOMİ - 27 Eylül 2024 Cuma 12:01

Körfez Ulaştırma, Tüpraş’ın 2050 karbon nötr hedefine hibrit lokomotifleriyle ivme kazandırıyor

A
A
A
Körfez Ulaştırma, Tüpraş’ın 2050 karbon nötr hedefine hibrit lokomotifleriyle ivme kazandırıyor

Tüpraş’ın demir yolu iştiraki Körfez Ulaştırma, Tüpraş rafinerileri arasında kesintisiz 7/24 akaryakıt lojistiği sunarken, Eurodual hibrit lokomotifleriyle çevre dostu taşımacılığa önemli katkılarda bulunuyor.



Tüpraş’ın demir yolu taşımacılığındaki iştiraki Körfez Ulaştırma, 2017 sonunda Kırıkkale-İzmit Rafinerileri arasında karşılıklı birer trenle rafineri ve ara ürünlerini taşıyarak başladığı faaliyetlerinde 6 yılı geride bıraktı. Şirketin rafinerileri arasında akaryakıt taşımacılığı yapan şirket, kara yolundaki emisyon ve trafiğin azalmasına katkısını artırarak sürdürüyor.



Lojistik operasyonlarını genişletmeye devam eden Körfez Ulaştırma, güçlü bakım altyapısının yanı sıra İsviçreli Stadler firmasından satın aldığı yedi çift yakıtlı (dizel/elektrikli modlarda çalışabilen) lokomotif ile 2022 başından bu yana ticari seferlerini aralıksız sürdürüyor. Şirket, filosuna iki yeni Stadler Eurodual model çift yakıtlı lokomotif daha eklemek üzere sipariş vererek, 2024 yılının son çeyreğinde teslim edilmesi planlanan lokomotiflerle birlikte toplam 14 lokomotife ulaşmayı hedefliyor; bunların 9’u hibrit ve 5’i ise dizel lokomotif olacak.



“10 milyon kilometrelik tren işletmeciliği, dünyanın çevresini 260 kez dolaşmaya eşdeğer”


Bugüne değin yapılan 10 milyon kilometrelik tren işletmeciliğinin dünyanın çevresini 260 kez dolaşmaya eşdeğer olduğunun altını çizen Körfez Ulaştırma Genel Müdürü Tufan Başarır, “Türkiye’nin ilk özel demir yolu işletmecisi olarak, geçtiğimiz yıl 2,2 milyon ton akaryakıt ve 64 bin ton demir cevheri taşıdık. 2018 - 2024 Haziran dönemi itibarıyla ise 10,3 milyon ton akaryakıt ürünü ve ara ürün taşımacılığıyla ekonomiye ve sanayiye katma değerimizi sürdürüyor, sektörünün en büyük yatırımcısı olma unvanımızı koruyoruz. Bugün 517 akaryakıt vagonu ve 34 platform vagonu ile çalışıyoruz. Ayrıca, Tüpraş’ın petrokok ürününü de İzmit-Kırıkkale hattında taşımaya başladık. Ekibimizi 2024 Haziran itibarıyla 90 makinist, 47 bakım personeli ve 50 çalışan ile 187 kişiye çıkardık. Her yıl pazarın en büyük dört akaryakıt dağıtıcısına hizmetimizi artırıyoruz ve bu iş modelimizi diğer sektörlere de taşımak için çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu.



“Kara yolu taşımacılığına kıyasla 145 bin ton eşdeğer karbondioksit salımına engel olduk”


Türkiye’nin en büyük akaryakıt taşımacısı olmanın sorumluluğunu ve gururunu taşıdıklarını vurgulayan Tufan Başarır, yeni sipariş verdikleri iki çift yakıtlı lokomotifin de dahil olduğu araç yatırımlarıyla akaryakıt dışı demir yolu taşımacılık alanına da girerek yeni segmentlerde bir büyüme hikayesi yazmayı hedeflediklerini belirtti.


Kara yolundaki tanker trafiğini azaltarak çevresel ve toplumsal fayda sağladıklarını belirten Başarır, “Körfez Ulaştırma, kurulduğu günden bu yana kara yolu taşımacılığına kıyasla 145 bin ton karbondioksit (CO2) eşdeğerinde salımı engelledi. Böylece, ana şirketimiz Tüpraş’ın ‘2050’de lider karbon nötr enerji şirketi” olma hedefine de katkıda bulunuyor, daha iyi bir gelecek için var gücümüzle çalışıyoruz” şeklinde konuştu.



“Demir yollarında kadın istihdamı konusunda öncü adımlar atıyoruz”


Kapsayıcı işyeri uygulamaları üzerine çalışmalarını sürdüren Başarır, kadın istihdamında sektörde öncü uygulamalara imza attıklarını belirtti. Başarır, “Kırıkkale ve İzmit’teki kadın operasyon görevlilerimiz göreve başladı. Tren makinistliği eğitimlerini tamamlayan kadın makinistlerimiz 2025 yılının ikinci çeyreğinde sahada görev alacak. Hem ofis hem de saha kadrolarındaki kadın istihdam oranını sistematik bir şekilde artırmayı hedefleyen bir stratejimiz var, bu hedefimize kararlılıkla ilerliyoruz” dedi.



ECM sertifikalı atölyeleriyle vagon bakım ve onarımında sektör standartlarını yükseltiyor


Yapılan açıklamaya göre, Tüpraş’ın Kırıkkale Rafinerisi’nde bulunan, Avrupa ve Türkiye’de demir yolu araçlarının bakımını yapmak üzere yetkilendirilmiş ECM (Entity in Charge of Maintenance) sertifikasına sahip atölyeler, üst düzey kalite anlayışıyla sektördeki diğer firmalara sundukları hizmetleri artırıyor. Türkiye’deki en kapsamlı vagon bakım ve onarım atölyelerinde 2023 yılında, 22 Körfez vagonu ve 45 diğer firma vagonunun bakımı yapıldı. Teker çakma faaliyetleri için gerekli yatırımlar yurt içi imkanlarla tamamlanarak, geçen yıl Körfez vagon ve lokomotifleri için toplam 213 teker takımı hazırlandı; dış hizmet kapsamında ise 100 teker takımı üretildi. Lokomotiflerin servis ve düzenli bakımları, şirket bünyesine katılan 48 müteahhit firma çalışanı ile birlikte tamamen şirket ekipleri tarafından yürütülüyor. Ayrıca, vagon takip sistemi kapsamında 551 vagon takip cihazı montajı tamamlanmış durumda; 30 adet yeni beyaz ürün vagonunun ise yakın zamanda teslimleri hedefleniyor.



Tüpraş’ın 2050 karbon nötr hedefleriyle uyumlu çevreci taşımacılık


Körfez Ulaştırma, ana şirketi Tüpraş’ın ’Karbon Nötr 2050’ hedefleri doğrultusunda, 2030 yılına kadar faaliyetlerinden kaynaklanan Kapsam 1 emisyon yoğunluğunu 2019 baz yılına göre yüzde 45 oranında azaltmayı amaçlıyor. Bu çerçevede, 2018-2023 yılları arasındaki Kapsam 1 ve Kapsam 2 sera gazı emisyonları, ISO 14064-1 standardına uygun olarak akredite bir kuruluş tarafından doğrulandı. Demir yolu taşımacılığı sayesinde, 1 ton yükü kara yolu ile 1 km taşırken ortaya çıkan emisyon miktarı, dizel lokomotiflerle dörtte birine, elektrikli lokomotiflerle ise sekizde birine kadar düşüyor.



Körfez Ulaştırma, Tüpraş’ın 2050 karbon nötr hedefine hibrit lokomotifleriyle ivme kazandırıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bağcılar’daki alacak-verecek cinayeti davasının sanığı hakim karşısında Bağcılar’da 4 ay önce alacak-verecek meselesi nedeniyle arkadaşını silahla 3 el ateş ederek öldüren şahıs, hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık, “Pişmanım karşı taraftan özür diliyorum” dedi. Mahkeme başkanı, sanığa cinayetin konusu olan maddi zararıyla ilgili başvuru yapıp yapmadığını sordu. Sanığın "Hayır" cevabı üzerine mahkeme başkanı, “Yani kendi hakkınızı kendiniz mi arıyorsunuz?” dedi. Bağcılar’da 11 Mayıs tarihinde meydana gelen olayda Furkan Gök (27), alacak-verecek meselesi nedeniyle tartıştığı arkadaşı Gökhan Göktaş’ı (35) silahla 3 el ateş ederek öldürmüştü. Hakkında müebbet hapis cezası talebi ile dava açılan Gök, hakim karşısına çıktı. Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Furkan Gök hazır bulundu. Duruşmaya maktulün ailesi ve taraf avukatları da katıldı. “Maktulden elimdeki avucumdaki bütün parayı verip ticari taksi satın aldım” Sanık Gök, ifadesinde ticari taksi şoförü olduğunu söyleyerek, “Öncelikle ben üzgünüm, keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Maktul Gökhan’ı Eyüp Göktaş vasıtasıyla tanıdım. Eyüp benim kuzenim olur. Gökhan ve Eyüp araç alım satım işi ile uğraşırlardı. Olaydan 1 yıl önce Gökhan ve Eyüp’ün ellerinde 7-8 tane ticari taksileri vardı. Ben elimdeki avucumdaki bütün parayı verip bu ticari taksilerden birini satın aldım. Bunun karşılığında Eyüp ve Gökhan’ın IBAN numarasına 400 bin TL gönderdim. Aracı kendi üzerime devralmadım ama bendeydi. Araç, Eyüp ve Gökhan’ın üzerine kayıtlı kaldı. Aracın aylık kira bedelini de Gökhan’ın hesabına peyderpey gönderdim” dedi. “600-700 bin TL kadar zararım oldu” Maktul Gökhan’ın hesabına kira bedeli olarak 200 bin TL para gönderdiğini de söyleyen sanık Furkan Gök, “Gökhan benim gönderdiğim bu paraları plaka sahibi olan işletmeye ödememiş. Bunun üzerine plaka sahibi firma aracıma el koydu. Benim toplamda o tarihlerde 600-700 bin TL kadar zararım oldu. Ben bu mevzuyu konuşmak için Gökhan’ı ve Eyüp’ü aradım. Gökhan’ı defalarca aramama rağmen kendisine ulaşamadım. Daha sonra bir şekilde kendisine telefonla ulaştım ‘Gel konuşalım’ dedim” şeklinde savunma yaptı. “Pişmanım, karşı taraftan özür diliyorum” Maktul Gökhan ile olay günü gece saatlerinde buluştuğunu anlatan sanık, “Gökhan buluştuğumuzda bana ‘Ailemi niye arıyorsun? Sorunumuzu kendimiz halledelim’ dedi. Maktul bana ardından ‘Sana para mara vermiyorum’ diyerek küfür etti. Elini beline atmaya yeltendi. Ben alkollü olduğumdan üzerimdeki silahı çekip Gökhan’ın ayaklarına doğru 3 el ateş ettim. Gökhan yere düştü kapandı. Ben Gökhan’ın üst bölgelerine ya da kafasına doğru ateş etmedim. Daha sonra olay yerinden ayrıldım ve teslim oldum. Maddi zararım giderilmedi. Pişmanım, karşı taraftan özür diliyorum” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı “Kendi hakkınızı kendiniz mi arıyorsunuz?” Mahkeme başkanı, sanığa savunmasının ardından maddi zararı konusunda başvuru yapıp yapmadığını sordu. Sanığın "Hayır" demesi üzerine mahkeme başkanı, “Yani kendi hakkınızı kendiniz mi arıyorsunuz?” diye sordu. “Eşim bana ‘Sonumun ne olacağı belli değil’ demişti” Duruşmada dinlenen müşteki Gizem Göktaş ise maktulün eşi olduğunu söyleyerek, “Sanık, üzgün birini görmek istiyorsa evimize gelip 6 yaşındaki kızımı görebilir. Vefat etmeden önce Gökhan’ı arıyordum ‘Neden eve gelmiyorsun?’ diyordum, bana ‘Tehdit ediyorlar, gelemiyorum’ diyordu. Yine eşim bana ‘Sonumun ne olacağı belli değil’ demişti” dedi. Müşteki beyanının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 11 Mayıs 2024’te Bağcılar’da meydana gelen olay anlatıldı. İddianamede, sanık Furkan Gök ile maktul Gökhan Göktaş arasında cinayet olayı öncesinde araç alışverişine dayalı husumet bulunduğu belirtildi. Sanık Furkan’ın maktul Gökhan’ın kendisine 500 bin TL borcu olduğunu da belirttiği iddianamede ifade edilirken, olay günü sanığın maktulü aradığına yer verildi. Olay günü alacak-verecek meselesini konuşmak için sanık ile maktulün bir araya geldiği, burada taraflar arasında tartışma yaşandığı, akabinde sanık Gök’ün hayati bölgeleri hedef alarak öldürme amacıyla Göktaş’a 3 el ateş ettiği kaydedildi. Göktaş’ın kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede ifadesine yer verilen Furkan Gök, maktulün kendisine küfür ettiğini, elini beline attığını, alkollü olması nedeniyle kendisine silah çekildiğini düşünerek ateş ettiğini anlattı. Gök, ardından silahı ile teslim olduğunu da ifadesinde belirtti. Furkan Gök’ün ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis ile cezalandırılması talep edildi.
Bursa İznik Gölü’ne dereler bağlanıyor İznik Gölü’nde yaşanan su seviyesindeki tehlikeli düşüş, İznik Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen İznik Gölü Koruma Birliği toplantısında gündeme alındı. Toplantıda, gölün su seviyesinin dengelenmesi için acil önlemler üzerinde duruldu. Boğazköy Barajı’nın temiz suyu ile çevredeki beş derenin göle bağlanması, en önemli çözüm önerisi olarak belirlendi. 2019 yılından bu yana İznik ve Orhangazi belediyeleri ile DSİ’nin ortak yürüttüğü çalışmalarda elde edilen sonuçlar değerlendirildi. Bu çalışmalar çerçevesinde Boğazköy Barajı’nın temiz suyunun ve Karsak bölgesindeki beş derenin yönünün İznik Gölü’ne çevrilmesi planlanıyor. DSİ yetkilileri, ayrıca Bursa-İznik Gölü Havzası’nın su bütçesinin korunmasına yönelik araştırmalar ve İznik Gölü’nden ilave içme-kullanma suyu teminine yönelik mühendislik hizmetleri için 2023 Aralık ayında sözleşmelerin imzalandığını açıkladı. Toplantıda, İznik Barajı’nın devreye girmesiyle kapalı sistem sulamaya geçileceği belirtildi. Bu uygulama sayesinde vahşi sulama yöntemleri sona erecek ve suyun daha verimli kullanılması sağlanacak. Kapalı sistem sulamanın, gölün su seviyesini destekleyici bir rol üstleneceği ifade edildi. İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, "İznik Gölü’nü korumak hepimizin sorumluluğunda. Boğazköy Barajı ve beş derenin göle yönlendirilmesi gibi projelerle geleceğimizi koruyacağız" dedi. Toplantının ardından DSİ ve belediye yetkilileri, projelerin hızla hayata geçirileceğini ve çalışmaların en kısa sürede başlayacağını duyurdu.
Sakarya Bakan Kacır: “Ülkemizin tarihinde ve talihinde yeni bir sayfa açtık” Sakarya’da düzenlenen Mobilya Sektör Zirvesi’nde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “TÜİK, Ağustos ayı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. Bu yıl Ağustos ayında dış ticaret açığımız, geçen yılın ağustos ayına dek yüzde 42,7 azalmış ve böylelikle aylık 5 milyar dolar seviyesinin altına düşmüş, 4 milyar 992 milyon dolar olarak gerçekleşmiş oldu. Bu sizlerin başarısıdır. Yatırımcılarımızın, üreticilerimizin, ihracatçılarımızın başarısıdır” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde bir otelde gerçekleştirilen Mobilya Sektör Zirvesi & Arama Konferansı’na katıldı. 22 yılda sanayiden ticarete, tarımdan sağlığa, eğitimden ulaştırmaya hemen her alanda attıkları tarihi adımlarla ülke tarihi ve talihinde yeni bir sayfa açtıklarını belirten Bakan Kacır, hayal olarak ifade edilen nice eser ve projeleri gerçeğe dönüştürdüklerini belirtti. Bakan Kacır, “Hatalı sanayi politikaları neticesinde akamete uğramış hikayeler tarihine dönüşmüş sanayileşme tarihimizin seyrini son 22 yılda değiştirdik. Güçlü, rekabetçi üretim altyapısı, Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi, girişimcilik kültürü ve nitelikli insan kaynağıyla Türkiye’yi küresel üretim ve teknoloji geliştirme üssü konumuna ulaştırdık. Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine çıktı. Sayıları 191’den 362’ye yükselen organize sanayi bölgeleri ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesi Türkiye’nin üretim üslerine dönüştü. İmalat sanayimizin öncülüğünde ihracatımızı 22 yılda 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselttik” dedi. “Mobilya üretiminde devler ligindeyiz” Bakan Kacır, “Bölgesinde güvenin ve istikrarın adresi haline gelen ülkemiz, küresel ve bölgesel meydan okumalara rağmen yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğunda emin adımlarla ilerliyor. ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ hedeflerimize giden yolda, sanayimizin çarkları işliyor. Mevcut üretim potansiyeli, kapasitesi ve oluşturduğu istihdam bakımından imalat sanayi içinde önemli bir konumda yer alan mobilya sektörümüz de bu tablonun mimarları arasında yerini alıyor. Yıllar içerisinde küçük ölçekli geleneksel atölye tipi üretim yapısından sıyrılarak bilgi tabanlı ve sermaye ağırlıklı üretim altyapısına kavuşan sektörümüzün; nitelikli ve yüksek katma değerli ürün kalitesi ile bugün küresel mobilya pazarında nasıl sağlam bir konuma sahip olduğunu gurur ve mutlulukla görüyoruz. Dünya’nın 10’uncu büyük mobilya ihracatçısı olarak mobilya üretiminde devler ligindeyiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak verdiğimiz teşviklerle, sağladığımız desteklerle ülkemiz sanayiinin parlayan yıldızlarından mobilya sektörümüzü yeni yatırımlarla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sektörümüzde faaliyet gösteren işletmeler tarafından gerçekleştirilen yatırımlar için son 22 yılda 2 bin 776 yatırım teşvik belgesi düzenledik. 75 milyar liralık yatırımın ve 68 bin nitelikli istihdamın önünü açtık. Üreticilerimizin inovasyon kabiliyetlerini güçlendirecek, yenilikçi tasarımlara imza atmasını sağlayacak 15 Ar-Ge ve 15 tasarım merkezini sektörümüze kazandırdık. Sektörümüzün; 460 milyar doların üzerindeki küresel mobilya pazarından hak ettiği payı alması için mobilya üretimine yön veren tüm aktörlerle yakın bir işbirliği içerisindeyiz. Küresel trendler ışığında mobilya sektörümüzün önümüzdeki dönemde başarı dolu yolculuğuna daha güçlü bir ivmeyle devam etmesi için; katma değerli üretimi, yeşil ve dijital dönüşümü temel üç önceliğimiz olarak belirledik. Mobilya sanayimizin bu 3 ana sac ayağı üzerinde yükselmesini hedefliyoruz. Bu yaklaşım doğrultusunda; sanayimizin katma değer ve sürdürülebilirlik odaklı büyüme ivmesini yükseltecek yeni teşvik enstrümanlarını sanayicilerimizin hizmetine sunuyoruz. Temmuz ayında Yatırım teşviklerimizi daha etkin mekanizmalarla ikiz dönüşüme yönlendirmeyi hedeflediğimiz ‘Yeşil Dönüşüm ve Dijital Dönüşüm Destek Programları’nı hayata geçirdik. Program doğrultusunda, yatırımcılarımızdan, işletmelerimizin ikiz dönüşümde ihtiyaçlarını adresleyecek yol haritalarını bizlere sunmalarını bekliyoruz. Sunulan yol haritalarıyla uyumlu yatırımları, öncelikli yatırımlar uygulaması ile destekliyoruz” diye konuştu. “Gurur duyulacak bir tablo” Bakan Mehmet Fatih Kacır, “Dün, Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından Küresel Yenilik Endeksi 2024 Raporu açıklandı. Ülkemizin, yenilikçilikte imza attığı gurur duyulacak başarıların tescil edildiği bir tablo. Genel sıralamada 37’nci sırada yer alan ülkemiz üst-orta gelirli 34 ülke arasında 3’üncü sıraya yükseldi. Markalar göstergesinde 1’inciyiz, endüstriyel tasarımda 1’inciyiz. Özellikle tasarım alanındaki performansımızda aslan payını mobilya alanında gerçekleştirilen tasarımlar alıyor. Geçtiğimiz sene Türk Patent ve Marka Kurumumuz 54 bin 427 yerli tasarım tescili gerçekleştirdi. Bunların 12 bin 223’ünü mobilya alanında tescil edilen tasarımlar oluşturuyor. İnanıyorum ki sektörümüze kazandıracağımız yeni Ar-Ge ve tasarım merkezleriyle mevcut rakamları daha da yukarıya taşıyacağız. Bizler sektörümüzü daha üst seviyelere yükseltecek her adımda her daim sizlerle omuz omuza yürümeye, yanınızda olmaya devam edeceğiz. Ekonomimizdeki gelişmelerin de sizler tarafından yakından izlendiğinin farkındayız. Etrafımızda yaşanan çatışmalara ve 6 Şubat depremlerinin ağır mali faturasına rağmen Türkiye ekonomisi sürdürülebilir ve nitelikli büyüme patikasında yol almayı devam ettiriyor. Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyelerindeki ihracatımız ve azalan ithalatımız cari dengede önemli bir düzelmeyi beraberinde getirdi” şeklinde konuştu. “Bu sizlerin başarısıdır” Bakan Kacır, “Az önce TÜİK, Ağustos ayı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. Bu yıl ağustos ayında dış ticaret açığımız, geçen yılın Ağustos ayına dek yüzde 42,7 azalmış ve böylelikle aylık 5 milyar dolar seviyesinin altına düşmüş, 4 milyar 992 milyon dolar olarak gerçekleşmiş oldu. Bu sizlerin başarısıdır. Yatırımcılarımızın, üreticilerimizin, ihracatçılarımızın başarısıdır. İnşallah bu istikamette kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Tesis ettiğimiz güven ve öngörülebilirlik iklimiyle birlikte ülkemize dış kaynak girişi önemli ölçüde artıyor. Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesinde somut ilerleme kaydetmeye başladık. Ekonomide elde ettiğimiz başarılar ve kazanımlar milletimizin alım gücünü yükselterek talebi güçlendirecek ve sektörümüze de olumlu yansımalar sağlayacaktır. Büyük bir kararlılık ve güçlü bir iradeyle ekonomimizin dayanaklılığını, direncini artıran programlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. Kurguladığımız yatırımcı dostu politikalarla, sanayimizin ihtiyaç duyduğu yapısal reformları hızla hayata geçirerek güçlü ve güvenilir bir yatırım iklimi tesis etmeyi sürdüreceğiz. Gerçekleşecek her yeni yatırımla ülkemiz daha da kalkınacak, büyüyecek, milletimizin refah düzeyi daha da yükselecek” ifadelerini kullandı.
Bursa Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı 9 gün boyunca kutlanacak Mudanya Belediyesi, Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılında "Kurtuluşta İmzamız Var / 9 Gün: Barışa Giden Yol" temasıyla kutlama programı düzenleyecek. 3-11 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek program 9 gün süren mütareke görüşmeleri anısına 9 gün boyunca kutlanacak. Mudanya Belediyesi, MUDAŞ Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında Mudanya Mütarekesi’nin 102. yılı vesilesiyle "Kurtuluşta İmzamız Var / 9 Gün: Barışa Giden Yol" temalı programı tanıttı. Programda konuşan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinden biri olan ve ülkemizin bağımsızlık mücadelesinde çok önemli bir dönemeç teşkil eden Mudanya Mütarekesi’nin 102. yıldönümü kutlamalarını duyurmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Mudanya, tarihte barışın, diplomasiyle gelen zaferin ve bağımsızlık mücadelesinin adıdır. Mudanya Mütarekesi, 11 Ekim 1922 tarihinde imzalanarak Kurtuluş Savaşı’nı fiilen sonlandıran bir barış anlaşmasıdır. 102 yıl önce bu topraklarda atılan diplomatik adım, Türkiye Cumhuriyeti’nin yolunu açmış, bağımsızlık mücadelemizin barışla taçlandığı önemli bir dönemeç olmuştur. Biz de bu tarihi olayın ruhunu yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için bu yıl çok özel bir kutlama programı planladık. Bu yılki etkinliklerimiz, 3 Ekim’de mütareke görüşmelerinin başladığı günden itibaren dokuz gün sürecek ve 11 Ekim’de anlaşmanın imzalandığı tarihte sona erecek. Bu süre zarfında Mudanya’mızda tarih, kültür ve sanat dolu günler yaşanacak” dedi. Etkinlikler 9 gün süren mütareke anısına 9 gün sürecek Etkinlikler çerçevesinde birbirinden değerli konukların Mudanya’da ağırlanacağını belirten Başkan Dalgıç, “ Her gün, mütarekenin ruhuna uygun olarak farklı bir etkinlikle halkımızı buluşturacağız. Peki, neden dokuz gün? Çünkü Mütareke görüşmeleri tam dokuz gün sürdü. Biz de bu önemli diplomatik süreçle paralellik kurarak, her bir günü o tarihin anlamına uygun bir etkinlikle taçlandırıyoruz. Bu dokuz gün boyunca, mütarekenin barış ve uzlaşma ruhunu bugüne taşımayı hedefliyoruz. Mütareke günlerinde yaşanan büyük diplomatik başarıyı ve barışa giden yolu, halkımıza yeniden hatırlatmak için tüm etkinliklerimizi özenle planladık. Etkinliklerimiz kapsamında; mütareke imza töreninin canlandırılmasından, Mudanya Mütarekesi Barış Yolu Ödülleri’nin takdimine, tarihi gezilerden kültür sanat faaliyetlerine kadar pek çok anlamlı program yer alacak. Kutlamaların final akşamında uluslararası üne sahip sanatçımız Kerem Görsev de, barışın evrensel dilini müziğiyle anlatacak özel bir konser verecek. Bu yılki Mudanya Mütarekesi Barış Yolu Ödülü ÇYDD Başkanı Ayşe Yüksel’e takdim edilecek. Geçen yıl ödüle layık görülen ancak maç takvimlerinin yoğunluğundan ötürü programa katılamayan Kadın Milli Voleybol Takımı da bu yıl ödüllerini alacak. 11 Ekim’de Mütareke Meydanı’nda düzenleyeceğimiz bu törende CHP Genel Başkanımız Özgür Özel de bizlerle olacak ve bu büyük anmaya katılarak tarihi mirasımıza sahip çıkacak. Onun varlığı, etkinliklerimize anlam ve güç katacak. Bu tarihi sürecin her anını hatırlatmak, barışın ve bağımsızlığın ne denli kıymetli olduğunu bir kez daha vurgulamak için siz değerli basın mensuplarının da anma törenlerimizde yanımızda olmasını rica ediyorum. Sadece Mudanya’da yaşayan değil ülkenin her yanındaki halkımızı da Cumhuriyetimiz için büyük önem taşıyan bu anlamlı günlerde Mudanya’mızda birlikte olmaya davet ediyorum. Mudanya’nın barış dolu ruhunu hep birlikte yaşatacağımıza yürekten inanıyorum. Mütareke’nin barış ve kardeşlik mesajını tüm Türkiye’ye bir kez daha iletecek bu etkinliklerde, hep birlikte tarihe tanıklık edelim. Mudanya, barışın ve uzlaşının kenti olarak, tarihimizdeki bu önemli dönemi gururla anıyor ve yaşatmaya devam ediyor. Hepinize katılımınız ve desteğiniz için teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.