GÜNDEM - 30 Kasım 2024 Cumartesi 12:41

İstanbul’daki hastanelerde ‘büyük deprem’ tatbikatı

A
A
A
İstanbul’daki hastanelerde ‘büyük deprem’ tatbikatı

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, beklenen büyük İstanbul Depremi sırasında hastanelerinin hizmete devamlılığını sağlamak amacıyla Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun katılımı ile Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi’nde deprem tatbikatı yapıldı. Tatbikat senaryosu gereği, deprem sonrası önceden belirlenen illerden hastanelere desteğe gelen ekiplerin görevi devralama süreçleri de canlandırıldı.


İstanbul’da olması beklenen büyük depremin hazırlıkları tüm kurumlar tarafından yapılan tatbikatlar ve planlarla devam ederken İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nce bugün bir tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikata Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da katıldı. Tatbikatın amacının olası deprem sonrasında hastanelerde hizmetin sürdürülebilirliğini sağlamak olduğu öğrenildi. Bakan Memişoğlu’na program sırasında İstanbul İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner’de eşlik etti. Tatbikatta ilk kez ‘Refarans Hastane Koordinasyon Merkezi’ modeli de devreye alındı. Tatbikat senaryosu gereği, olası büyük deprem sonrasında şehir dışından önceden hastanelere gelen destek ekiplerinin görevi devralama süreci ve canlandırılarak bu koordinasyona hazırlanması amaçlandı.


Tatbikat sonrası açıklama yapan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Herkesin depreme, özellikle İstanbul’un hazır olması gerekiyor. Bununla ilgili hem 2019’daki deprem özellikle de 6 Şubat’taki üzücü ve bizi gerçekten yaralayan depremler hastane afet planımızı ve bütün afet planlarımızı gözden geçirerek İstanbul dahil Türkiye’de bir afet planı hazırlandı sağlıkla ilgili. Bu ilk defa uygulanan bir tatbikat amacımız bu afet planlarımızı ve ön görülerimizi tatbikatlarla ile insanlara ezberletmek ve eksiklerimizi tespit etmek. Burada 800 kişi bu tatbikata katılıyor. 2 hastanemiz diğer 2 hastanemizin deprem esnasında görevini ifa etmeye çalışıyor. Biz, bütün İstanbul’daki hastaneleri eşleştirdik. Deprem aşamasında otomatik olarak ekipler ne yapacak, nasıl teslim alacak, hastanede destek nasıl verecek onların tatbikatı yapılıyor. İlk 48 saatte İstanbul’daki hastaneler kendi kendine yeter halde olacak referans hastaneler izolatörlü. Bu hastanelerdeki deprem esnasındaki sağlık hizmetleri yürütülürken, destek illerden gelen bu hastanelerin ekiplerinin buradaki görevi ve hastanenin yönetimini alıp sağlık hizmetlerini kesintisiz sürdürmek amacıyla yapılan bir tatbikat. Böylece deprem esnasında buraya gelecek ekipler, hem nasıl devralacaklar görevi hem de hastaneyi tanıyorlar. Böylece inşallah yaşanmaz ama deprem esnasında sağlık hizmetlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi ve dışarda gelecek ekiplerin görevi nasıl devralacağı ve hangi hastanede nasıl çalışacağı artık planlamalarımız oluştu ve tatbikatlarımız başladı” dedi.


(MD-SB-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Eğirdir’in 29 köyü, 6,7 milyon liralık yatırımla geleceğe hazırlanıyor Eğirdir ilçesinin 29 köyüne 2024 yılı içerisinde Köylerin Altyapısının Desteklenmesi (KÖYDES) projesi kapsamında 6 milyon 750 bin TL’lik yatırım gerçekleştirildi. Eğirdir Köylere Hizmet Götürme Birliği, Kasım ayı olağan meclis toplantısında projeleri, devam eden çalışmaları ve gelecek yıllar için belirlenen hedefleri değerlendirdi.Eğirdir Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürü Mustafa Karataş, 2025 yılı için 15 milyon TL, 2026 için 15 milyon 750 bin TL, 2027 için 16 milyon 537 bin 500 TL bütçe öngördüklerini belirtti. Gelir ve gider dengesi gözetilerek oluşturulan bütçe tasarısı oy birliğiyle kabul edildi. 2024’te hayata geçirilen projeler Kaymakam Çimşit, 2024’te 6 milyon 750 bin TL’lik KÖYDES ödeneği ile özellikle içme suyu projelerine öncelik verdiklerini belirtti. Haymana Köyü İçme Suyu Projesi: 1 milyon 918 bin TL bütçeyle su kaynağı biriktirme ve güneş enerji sistemi kurulumu yapıldı. Beydere Köyü Sondaj Kuyusu ve GES: 912 bin TL bütçeyle köyün içme suyu ihtiyacı giderildi. Akdoğan Köyü İçme Suyu Deposu: 1 milyon 600 bin TL bütçe ile 75 metreküplük depo inşası tamamlanma aşamasında. Yuvalı Köyü Yelliler Mahallesi Asfaltlama Projesi: 2 milyon 560 bin TL’lik projede asfaltlama 2025 baharında tamamlanacak. Sosyal ve tarımsal yatırımlar 2024’te dört köyde toplam 3400 metrekare kilit parke taşı döşendi. Akdoğan, Çay, Serpil ve Tepeli köylerinde halı saha yapımı için yer tespiti tamamlandı. Eğirdir İlçe Tarım Müdürlüğü’nün destekleriyle üç köyde toplam 350 kg safran soğanı %75 hibe desteğiyle dağıtıldı. Asfalt çalışmaları Sarıidris-Bağacık, Beydere ve Ağıl köylerinde 8,5 kilometrelik asfaltlama çalışması tamamlandı. 2025’te asfalt yapılmamış köylere öncelik verilecek. Geleceğe umutlu bakış Eğirdir Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin 2025-2027 dönemine yönelik bütçe ve projeleri, bölgedeki yaşam standartlarını iyileştirmeyi hedefliyor. Toplantıya Eğirdir Kaymakamı Ömer Çimşit başkanlık etti. Katılımcılar arasında MHP ve AK Parti İl Genel Meclis Üyeleri ile köy muhtarları da yer aldı. Toplantı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Antalya Antalya Emniyetinden bağımlılık alarmı Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Arslan, madde bağımlılığın Türkiye’nin en büyük toplumsal sorunlarından biri haline geldiğini belirterek, okulları hedef alan bağımlılık tehlikesine dikkat çekti. Arslan, “Bu sorun ileride ciddi bir problem haline gelebilir. Hepimiz anne babayız; bağımlı olarak görülen insanlar aynı zamanda bizim çocuklarımızın arkadaşları” diyerek ailelerin ve toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı. İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, göreve başlamasından 3 ay sonra Antalya’da görev yapan gazetecilerle kahvaltı programında buluştu. Antalya’daki trafik yoğunluğu, motosiklet kazaları, bağımlılıkla mücadele ve ruhsatsız silahlar konusunda önemli açıklamalarda bulunan Arslan, soruları yanıtlarken çözüm önerilerini de paylaştı. Antalya’da araç yoğunluğu ve motosiklet kazaları Şehrin birçok noktasında yapılan radar denetimleri nedeniyle çok sayıda insanın ceza almasının mağduriyet oluşturduğuna yönelik soru üzerine İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, şehirdeki araç yoğunluğu ve motosiklet kazalarına ilişkin dikkat çekici istatistikler paylaştı. Arslan, Antalya’nın 3 milyonluk nüfusuna rağmen 1,5 milyon tescilli araç bulunduğunu, bu araçların 500 bininin motosiklet olduğunu belirtti. Türkiye genelinde ölümlü kazaların yüzde 50’sinin motosiklet kazaları olduğunu ifade eden Arslan, “Biz polis olarak insanların geride kalan hayatlarının devamının kaliteli bir şekilde geçmesini istiyoruz. Ölümlü kazaların yüzde 50’sinin motosiklet kazası olduğu bir yerde kazaların yüzde 60-70 sebebi de aşırı hız, hız ihlali. Kazalar azalana kadar hız konusunda tavizsiz olmaya devam edeceğiz” dedi. "Aranması olanların çoğunun mahkeme kararı yeni kesinleşmiş" Antalya’da hakkında çok sayıda çeşitli suç kaydı ve belli bir yılı aşkın kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahısların neden yakalanmadığına ilişkin soruyu cevaplayan İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, kamuoyundaki "30 yıldır firari" algısının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Hukuki sürecin önemine dikkat çeken Arslan, “Antalya hareketli bir yer, devamlı sirkülasyon var. Bunların içerisinde azınlıkta da olsa çok uzun yıllardır kaçak yaşayanlar var ama çoğunluğu hakkındaki mahkeme yeni neticelenmiş, karar ve hüküm yeni kesinleşmiş olanlar. Zannedildiği gibi adam otuz yıldır kaçıyor değil. Hakkında karar otuz yıllık ama mahkeme kararı yeni kesinleşmiş ve karar yeni verilmiş” diye konuştu. Bağımlılıkla mücadelede "Bağımsızlık Seferberliği" başladı Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, bağımlılığın Türkiye’nin en önemli sorunu konusu olduğunu vurgulayarak, Türkiye genelinde bağımlılıkla mücadelede farkındalığı artırmak amacıyla İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından "Bağımsızlık Seferberliği"nin başlatıldığını dile getirdi. Arslan, "Bağımlılık konusu şu anda Türkiye’nin hakikaten en önemli sorunu ve toplumun her kesiminin polis olarak bizler başta olmak üzere üzerimize düşen görevler var. Bağımlılık tehlikesi okullara kadar ulaştı. Bu konuda aileler başta olmak üzere herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor. Toplum olarak bu tehlikenin farkında değiliz gibi bir rehavet var" dedi. Okullardaki bağımlılık tehlikesine dikkat çekildi Bağımlılıkla mücadelede okulların hedef alındığını belirten Arslan, okul polisliği uygulamasının devam ettiğini ancak toplumun diğer kesimlerinden de destek beklediklerini söyledi. Arslan, “Bu sorun ileride ciddi bir problem haline gelebilir. Hepimiz anne babayız; bağımlı olarak görülen insanlar aynı zamanda bizim çocuklarımızın arkadaşları” diyerek ailelerin ve toplumun bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini vurguladı. Ruhsatsız silah cezaları artırılıyor Ruhsatsız silah taşıyanlara yönelik cezaların artırıldığını açıklayan Arslan, yeni düzenlemeyle alt sınırın 2 yıla, üst sınırın ise 4 yıla çıkarıldığını belirtti. Mecliste kabul edilen torba yasa kapsamında yeni cezaların 2025 yılının başında yürürlüğe gireceğini ifade eden Arslan, "Bu düzenleme, mücadeleyi daha da kolaylaştıracak. Silahlarla işlenen suçlardaki silahların çoğunluğunun ruhsatsız olmasından kaynaklı bir problem vardı. Zaten bu kanunu çıkarma ihtiyacı da bu oranın yüksekliğinden kaynaklanıyor" dedi.
Bolu Yarım asırdır aynı dükkanda hizmet veriyor Bolu’da 44 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan usta İsmail Özkan, ayakkabı tamirine rağbetin arttığını söyledi. Özkan, “Alım gücü düştüğü için çok sayıda vatandaş ayakkabılarını tamir ettirmeye getiriyor” dedi. Bolu’da havaların soğumasıyla birlikte kışlık ayakkabılar dolaplardan çıktı. Kimi vatandaş yeni kışlık ayakkabı alırken kimisi ise eski ayakkabılarını tamir ettirmek için ayakkabıcı dükkanlarının yolunu tuttu. Ayakkabılarını tamir ettirmek isteyen vatandaşlar tamir ustalarının dükkanlarında yoğunluk oluşturdu. Gölyüzü mahallesinde 1980 yılından bu yana aynı dükkanda ayakkabı tamirciliği yapan İsmail Özkan, alım gücü düştüğü için çok sayıda vatandaşın ayakkabılarını tamir ettirmeye getirdiklerini belirtti. “Kauçuk tabanlı ayakkabılar alınması önerilir” Kışın karda kauçuk tipi ayakkabıların kullanılması gerektiğini söyleyen ayakkabı tamir ustası İsmail Özkan, “Ayakkabıların yüzeyinin deri olması gerekiyor. Suni deriler biraz sağlam olmuyor. Hakiki deri almak daha iyi çünkü tamirini yapmak da daha kolay. Hakiki deri uzun ömürlü olur ve tamiratı daha rahat yapılır. Ayakkabının altlarının kaymaması için de kauçuklu taban tercih edilmelidir. Altlar yumuşak olmalı, yere bastığı zaman iyi kavramalıdır. Ancak çok sert tabanlar kayma yapar. Şu an kauçuklu tabanlar eskisi kadar bulunmuyor ama yine de dikkatli alışveriş yaparak kauçuklu tabanlı ayakkabılar alınması önerilir” dedi. “Alım gücü düştüğü için tamir ettirmeye geliyorlar” Çok sayıda vatandaşın alım güçlerinin düştüğünü işaret eden Özkan, bu sebepten dolayı ayakkabı tamir ettirmeye getirdiklerini belirtti. “Vatandaşların alım gücü düştüğü için genellikle tamir için geliyorlar. Yaz, kış fark etmeksizin yazlık ya da kışlık bot ve çizmeler sürekli tamir edilmeye geliyor. Tamirler genellikle 20 TL’den başlıyor. Yapılan işin türüne göre değişiyor. Örneğin, alt değiştirme, topuk yapma, yırtık onarma gibi işlemler farklı fiyatlarla yapılabiliyor” diye konuştu. “Suni deri ve hakiki deri ayırt edilemiyor” Vatandaşların suni ve hakiki deri arasındaki farkı bilmedikleri için sorun yaşadıklarını ifade eden ayakkabı tamir ustası Özkan, “Ayakkabı satın alırken vatandaşlar deri mi, suni deri mi olduğunu bilemiyorlar. Suni deri, soğuk havaya dayanıklı değildir ve büküldüğü zaman kolayca yırtılabilir. Yırtıldığında tamiri zorlaşır ve değiştirilmesi gerekebilir. Ayakkabı çıkarılırken de yırtılma olabilir. Oysa hakiki deride böyle bir sorun olmaz. Deri sadece bükülür, fakat kırılma ve kopma yaşanmaz. Alırken ‘hakiki deri’ olup olmadığı sorulursa, daha iyi olur. Çünkü genellikle suni deri de ‘deri’ olarak satılabiliyor. Suni derilerin de kaliteleri farklıdır, ancak vatandaş bunu bilemediği için kullanıyor” ifadelerini kullandı.
Bolu Yarım asırdır aynı dükkanda hizmet veriyor Bolu’da 44 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan usta İsmail Özkan, ayakkabı tamirine rağbetin arttığını söyledi. Özkan, “Alım gücü düştüğü için çok sayıda vatandaş ayakkabılarını tamir ettirmeye getiriyor” dedi. Bolu’da havaların soğumasıyla birlikte kışlık ayakkabılar dolaplardan çıktı. Kimi vatandaş yeni kışlık ayakkabı alırken kimisi ise eski ayakkabılarını tamir ettirmek için ayakkabıcı dükkanlarının yolunu tuttu. Ayakkabılarını tamir ettirmek isteyen vatandaşlar tamir ustalarının dükkanlarında yoğunluk oluşturdu. Gölyüzü mahallesinde 1980 yılından bu yana aynı dükkanda ayakkabı tamirciliği yapan İsmail Özkan, alım gücü düştüğü için çok sayıda vatandaşın ayakkabılarını tamir ettirmeye getirdiklerini belirtti. “Kauçuk tabanlı ayakkabılar alınması önerilir” Kışın karda kauçuk tipi ayakkabıların kullanılması gerektiğini söyleyen ayakkabı tamir ustası İsmail Özkan, “Ayakkabıların yüzeyinin deri olması gerekiyor. Suni deriler biraz sağlam olmuyor. Hakiki deri almak daha iyi çünkü tamirini yapmak da daha kolay. Hakiki deri uzun ömürlü olur ve tamiratı daha rahat yapılır. Ayakkabının altlarının kaymaması için de kauçuklu taban tercih edilmelidir. Altlar yumuşak olmalı, yere bastığı zaman iyi kavramalıdır. Ancak çok sert tabanlar kayma yapar. Şu an kauçuklu tabanlar eskisi kadar bulunmuyor ama yine de dikkatli alışveriş yaparak kauçuklu tabanlı ayakkabılar alınması önerilir” dedi. “Alım gücü düştüğü için tamir ettirmeye geliyorlar” Çok sayıda vatandaşın alım güçlerinin düştüğünü işaret eden Özkan, bu sebepten dolayı ayakkabı tamir ettirmeye getirdiklerini belirtti. “Vatandaşların alım gücü düştüğü için genellikle tamir için geliyorlar. Yaz, kış fark etmeksizin yazlık ya da kışlık bot ve çizmeler sürekli tamir edilmeye geliyor. Tamirler genellikle 20 TL’den başlıyor. Yapılan işin türüne göre değişiyor. Örneğin, alt değiştirme, topuk yapma, yırtık onarma gibi işlemler farklı fiyatlarla yapılabiliyor” diye konuştu. “Suni deri ve hakiki deri ayırt edilemiyor” Vatandaşların suni ve hakiki deri arasındaki farkı bilmedikleri için sorun yaşadıklarını ifade eden ayakkabı tamir ustası Özkan, “Ayakkabı satın alırken vatandaşlar deri mi, suni deri mi olduğunu bilemiyorlar. Suni deri, soğuk havaya dayanıklı değildir ve büküldüğü zaman kolayca yırtılabilir. Yırtıldığında tamiri zorlaşır ve değiştirilmesi gerekebilir. Ayakkabı çıkarılırken de yırtılma olabilir. Oysa hakiki deride böyle bir sorun olmaz. Deri sadece bükülür, fakat kırılma ve kopma yaşanmaz. Alırken ‘hakiki deri’ olup olmadığı sorulursa, daha iyi olur. Çünkü genellikle suni deri de ‘deri’ olarak satılabiliyor. Suni derilerin de kaliteleri farklıdır, ancak vatandaş bunu bilemediği için kullanıyor” ifadelerini kullandı.
Trabzon Ertuğrul Doğan: "3 yıllık planlamamızı yaptık" Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, 3 yıllık planlarının hazır olduğunu belirterek, bu dönemde sportif ve mali açıdan iyi bir Trabzonspor’u izlettireceklerini söyledi. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, Olağan Seçimli Genel Kurul Toplantısı’nın ilk gününde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Sözlerine gelen üyelere teşekkür ederek başlayan Doğan, "İbra oylaması vardı. Onu geçtik. 20 aylık süreçte ekonomik anlamda ciddi hamleler yaptık. Çok önemli ekonomik hamlelerinde planlamasını yaptık. Önümüzdeki 6 ay içerisinde sonuçları almaya başlayacağız. Sportif anlamda camiamıza mahcup olduğumuzu ben söylemiştim. Şenol Güneş ile beraber bu sürecin önüne geçeceğiz. Hem ekonomik anlamda hem de sportif manada iyi bir Trabzonspor’u bu süreçte izlettireceğiz. 3 yıllık planlamamız hazır. Başarılı olacağımıza inanıyoruz. Futbolda son söz Şenol Güneş’in, altyapıda ise Güngör Şahinkaya’dır, onların işini kolaylaştırmak için her şeyi yapacağız" diye konuştu. Trabzonspor’un ekonomik durumunu her zaman anlattığını belirten Başkan Doğan, "Her yerde anlatmama ifade etmeme rağmen bazı şeyler halen daha anlaşılır olmaması beni üzüyor. Trabzonspor’un geliri ile gideri arasında yaklaşık 50 milyon Euro fark var. Borç azaldı ve arttı konusu var. Biz hamleleri yapmasaydık Trabzonspor’un borcu 12 milyar civarında olurdu. Bazı şeyleri ilginç bir şekilde dinledik. Biz geldiğimiz günden beri kulübümüzü bağımsız denetçilere denetletiyoruz. Biz SPK’ya bağlı bir şirketiz. Bunun dışında hareket etmemiz mümkün değil. Paralar geldi mi, gelmedi mi konuları gündeme geliyor. Nasıl daha açıklanır bilemiyorum. Yaptığımız her harcama ve her ödeme sabitlenmiştir. Vergi borcu gündemimizde olan bir konudur. Yüzde 56’dan faiz yiyoruz. Borç artış gösteriyor. Bunların altından kalkabileceğimiz projelerimiz var. Bunları yapabilirsek, önümüzdeki yıl içerisinde borcu çok daha yürütülebilir, belki de borçsuz bir Trabzonspor’u, camiamıza hediye edeceğiz. Faizlere yakalanmasaydık daha düşük bir borcu konuşuyor olacaktık" dedi. Ertuğrul Doğan, aralık ayı sonunda ise 30 milyon Euro gibi bir rakam ödeyeceklerini ifade ederek, bunun altından çıkacaklarını söyledi. Doğan, transferde son kararı Şenol Güneş’in vereceğini aktardı.