SAĞLIK - 30 Kasım 2024 Cumartesi 12:11

Genç kadın 8 yılda 33 ameliyat oldu: Başarısız operasyonlar hayatını kabusa çevirdi

A
A
A
Genç kadın 8 yılda 33 ameliyat oldu: Başarısız operasyonlar hayatını kabusa çevirdi

İstanbul’da megakolon teşhisiyle 24 yaşında ilk ameliyatını olan Sinem Kabataş’ın sağlık sorunu yanlış müdahalenin ardından daha da büyüdü. 8 yıl içinde 33 kez ameliyat edilen Kabataş’ın durumu hekim ihmalleri iddiasıyla yargıya taşındı. Hayatı kabusa dönen Kabataş, "1 buçuk yıldır böbreklerimde takılı olan dren ile hayatıma devam ediyorum. Çocuğum olmuyor. Kalıcı bir enfeksiyon var ve ağrısı mideme vuruyor. Ağrılarından dolayı 2 günde bir hastaneye gidiyorum" dedi.

Sinem Kabataş megakolon teşhisiyle 24 yaşında Fatih’te bulunan Özel Balat Hastanesi’nde ameliyat oldu. İddiaya göre, ameliyatın ardından üreme organları çevresinde fistüller oluşan Kabataş, bu sorunların giderilmesi için ikinci bir ameliyata alındı. Ancak bu operasyon sırasında mesanesinde yırtık meydana gelen Kabataş’ın vücudunda idrar sızıntıları başladı ve kalıcı enfeksiyonlara yol açtı. Kabataş’ın böbrekleri zarar görerek fonksiyonlarını yitirme aşamasına geldi. 24 yaşında başlanılan yanlış müdahalenin arkası kesilmezken, şu anda 33 yaşında olan genç kadın toplam 33 ameliyat geçirdi. 1 çocuk annesi olan kadın, 33 ameliyatın her birinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine doktorlardan ve hastaneden 23 Ağustos 2023 tarihinde şikayetçi oldu. Olayla ilgili hukuki sürecin devam ettiği öğrenildi.

“6 yıl boyunca 24 ameliyat oldum, en sonunda hastane beni yüzüstü bıraktı”

Geçirdiği başarısız ameliyatlardan dolayı mağduriyet yaşayan Sinem Kabataş, "Bana bağırsaktan megakolon teşhisi konulmuştu. Fakat hastanede bu ameliyatı ekip kurulması gerektiği ve riskli olduğu için yapmadılar. Sonrasında doktor ve hastane arayışına girdim. Sonrasında Özel Balat Hastanesi’ni buldum ve orada ameliyat olmaya başladım. İlk ameliyatımda bana iki seçenek sunmuşlardı ama doktorum risk alıp ilk planladığı ameliyatı yaptı. Ameliyat sonrasında fistüller oluşmaya başladı. Onun yüzünden ameliyatım başarısız geçti ve ben tekrar tekrar ameliyat olmak zorunda kaldım. Yapılan diğer ameliyatlar sırasında da hatalar oluştu. Bu şekilde 6 yıl boyunca 24 ameliyat olmak zorunda kaldım. Daha sonra hastane beni yüzüstü bıraktı. Tedavimi yarıda kestiler. Benle hiçbir şekilde muhatap olmadılar ve hastaneye almadılar. Yapacak bir şey yok deyip beni bıraktılar” dedi.

“Tamamen iyileşmem için olmam gereken 3 ameliyat daha var”

Başka bir özel hastanede de 9 kez ameliyat olup toplamda 33 ameliyat geçirdiğini söyleyen Kabataş, “Tekrardan hastane ve doktor arayışına girdim. Türkiye genelinde hiçbir hastaneye kabul edilmedim. Daha sonra Koç Üniversitesi Hastanesi’ne gittim. Oradaki doktorlar beni kabul etti. Bu ameliyatlar yüzünden böbreklerimi kaybediyordum. Bu hastanede böbreklerin bir tanesini kurtardık. Diğer böbreğim için tedavi hala devam ediyor. Ama maalesef Koç Hastanesi’ne durumum yetmiyor. Çalışamadığım için sigortam da yok. Bu yüzden şu anki tedavim de yarıda kaldı. Burada da 9 kez ameliyat oldum. Yani toplamda 33 ameliyat geçirdim. Tamamen iyileşmem için olmam gereken 3 ameliyat daha var durumum olmadığı için hiçbirini olamıyorum. Bu yüzden biz de hukuki süreci başlattık ve bu süreç hala devam ediyor” diye konuştu.

“Başarısız ameliyatlar yüzünden çocuğum olmuyor”

Hastane masrafları için hastane otoparkında aracını satmak zorunda kaldığını söyleyen Kabataş, “1 buçuk yıldır böbreklerimde takılı olan dren ile hayatıma devam ediyorum. Çocuğum olmuyor. Kalıcı bir enfeksiyonum var ve ağrısı mideme vuruyor. Ağrılarımdan dolayı 2 günde bir hastaneye gidiyorum. İlaçlar alerji yaptığı için antibiyotik tedavisi de alamıyorum. Her gün ağrı kesiciler ile hastaneye gidip serum taktırarak ayakta duruyorum. Bu masraflar yüzünden geçinemiyorum ve çocuğum ile ilgilenemiyorum. Ben bu tedavilere başladığım zaman çocuğum 2 yaşındaydı ve ben onunla vakit geçiremedim. Tedavi olmak için hastaneye ilk gittiğimde 24 yaşındaydım şu an 33 yaşındayım. Bu süreç hem benim için hem de ailem için çok sancılı geçti. Kardeşim benim için okulundan feda etti. Hastane maliyetleri çok fazla olduğu için hastanenin otoparkında arabamı satmak zorunda kaldım. Ondan sonra dükkanımı ve dairemi sattım. Erkek kardeşim ile annem ellerinde ne kadar varsa benim sağlığım için harcadılar. Herkes yardım etmeye çalıştı fakat yetmedi. Ben 33 ameliyat oldum ve artık durumum yok. Tedavime devam edebilmek için yardım istiyorum. Bir an önce iyileşmek ve sağlığıma kavuşmak istiyorum. Sağ böbreğimi kurtardılar ama mideme vuran ağrı ve böbrek ağrılarım hala devam ediyor. Hiçbir hastane beni kabul etmediği için Sağlık Bakanlığına dilekçe bile yazdık. Ben normal hayatına dönmek istiyorum. Çünkü benim 8 yıldır normal bir hayatım yok” ifadelerini kullandı.

“Hem hastane hem de doktorlar hakkında savcılığa şikayette bulunduk”

Kabataş’ın avukatı Burak Kocagöncü ise, "Ağustos 2023’te savcılık şikayeti yaparak hukuki süreci başlattık. Şu anda dosyamız soruşturma aşamasında. Savcılık şu anda Sağlık Bakanlığı Meslek Sorumluluk Kurulu’na müzekkere yazarak soruşturma için ilgili hastane ve ilgili doktor hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin talep etti. Şu anda da Meslek Sorumluluk Kurulu’ndan görüş beklediğimiz bir evredeyiz. Biz hem ilgili hastane hem de ilgili doktorlar hakkında savcılığa şikayette bulunduk. Tek bir doktor değil müvekkilimin ameliyatları sırasında bazen kendisine haber verilmeden başka doktorların ameliyata katıldıklarını görüyoruz" dedi.

Şüheda Kıroğlu - Berk Soydan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da köylülerden çöplük eylemi Bursa’da kent merkezinin içerisinde kalan Hamitler Katı Atık Tesisleri’nin Karacabey’in Muratlı Mahallesi’ne taşınma fikrine köylü halk tepki gösterdi. Köy meydanında toplanan kalabalık “Geleceğimizi çöpe atmayın” şeklinde pankart açıp slogan attı. Bursa’da 13 mahalle ve yaklaşık 400 bin nüfusu çevreleyen Hamitler Katı Atık Tesisleri’nin Karacabey’in Muratlı Mahallesindeki kırsal alana taşınması projesi tartışmaları da beraberinde getirdi. Geçtiğimiz gün Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın söz konusu tesisin taşınması ile ilgili yaptığı bir açıklamada, “Hamitler Katı Atık Tesisi ile ilgili çevre koruma daire başkanımız ile görüşme sağladık. Bursa’nın batı bölgesinde, Karacabey ilçesindeki Muratlı Mahallesiyle ilgili ÇED çalışmaları, kurum görüşleri devam ediyor. Diğer taraftan da Hamitler Katı Atık Tesisi’ndeki günlük atık miktarı 2 bin 700 tondan bin 500 tonlara düşmüş durumda. Hedef burayı sıfırlayıp oradaki bilimsel görüşleri, kurum görüşleri alındıktan sonra Karacabey Muratlı Mahallesi’ndeki tesislere taşımak olacak. Bu çalışmalar bitince de Hamitler çöplüğü inşallah çok güzel bir yeşil alan, park alanı olacak” ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından Karacabey Muratlı Mahallesi halkı tesisin taşınması ile ilgili söylemlere tepki göstererek eylem yaptı. Muratlı Mahallesi yakınlarında ormanlık alana taşınması planlanan tesis için yeşil alanların zarar göreceğini söyleyen mahalle sakinleri “Geleceğimizi çöpe atmak istemiyoruz” sloganları attı. “Yeşilimizi kaybetmeme konusunda kararlıyız” Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabatı, Karacabey’in Bursa’da yeşilini kaybetmeyen tek ilçe olduğunu savunarak, “Bugün burada gerçekleşen olay siyasetin üzerinde olduğunu görüyoruz. Tüm partilerin temsilcileri bugün burada bizlerle beraber. Bilimsel çalışmaları devam eden bir süreçte Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın Muratlı’ya böyle bir tesis kurulacağını söyledi. Ben dün Bursa Büyükşehir Belediyesi bütçe görüşmelerinde gördüm ki Muratlı’ya böyle bir tesisin oluşumu yok. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile görüşmelerimizde bilimsel çalışmaları devam ediyor. Fakat gördüğümüz bütçede de Bursa’nın batısına yapılacak bir yatırım yok. Biz buna rağmen yine bugün buradayız, Karacabey Bursa’nın yeşilini kaybetmeyen tek ilçesidir. Bu yeşilliğimizi buralarda asla kaybetmemeye kararlıyız” şeklinde konuştu. “Ormanlarımızı kimsenin bozmasına müsaade etmeyeceğiz” Taşınması planlanan tesisle birlikte 5 bin 140 dönüm ormanlık alanın risk altında olduğunu söyleyen Muratlı Mahalle Muhtarı Erdal Yaldız, “Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın geçtiğimiz günlerde meclis toplantısında Hamitler çöplüğünün kaldırılacak ve yerine Botanik Park yapılacağını, yeni çöplüğün Muratlı’ya taşınacağını açıkladı. Ancak Kayapa Ovası belirlenen çöp döküm alanı tepkiler ve yerel yönetimlerin değişik rotalar izlemesi ile köyümüze çevrildi. Kayapa halkı bu tesisin ekolojik dengeyi bozacağına, toprağı ve suyu kirleteceğine, halk sağlığı sorunu oluşturacağına haykırdı. Ancak Kayapa’ya karşı olanların aynı tutumu Muratlı’da göstermediğini üzülerek takip ediyoruz. Her hâlükârda çöp Muratlı köyünde olduğu sürece, ne toprak kirlenecek ne de halk sağlığı sorunu ortaya çıkmayacak, çöp koku yayılmayacak. Kayapa yapılacak çöplük konusunda en ön sırada yer alanların şimdiki sessizliğini anlam veremiyoruz. Karar alıcı makamların da bildiği üzere bölgemizde yaşam tüm canlılığı ile devam etmekte. Aktif olarak tarım ve hayvancılık faaliyetleri yapılmaktadır. Çöplüğün yapılması hedeflenen alan 5 bin 140 dönüm orman alanı, fıstık çamı, sahil çamı ekili olan ve kalan diğer alan tarım alanıdır. Yani bu alanın büyüklüğü küçük bir kasabaya tekabül etmektedir. Ormanlarımızı ve tarım alanlarımızı, doğamızı kimselerin bozmasına izin vermeyeceğiz” diye konuştu. "Geleceğimizi çöpe atmaya hakkınız yok” Katı atık tesisinin yalnız Muratlı değil beraberindeki 10 mahalleye de olumsuz etkileri olacağını kaydeden Yaldız, “Çöplük olarak hedeflenen yerinin 10 köyümüze de etkisi olacaktır. İnkaya Göleti, Rüzgar Gülü Santrali, Hürriyet köyü, Taşpınar köyü, Muratlı köyü, Evciler köyü, Emirler Yenice köyü, Çayönü köyü ve hızlı tren istasyonuna da etkisi olacaktır. Çöplük yerinin bilimsel temellere dayanarak belirleneceği söylenmektedir. Hatırlatmak isteriz ki, önceki yerel yöneticiler de Kayapa’ya çöplük tesisi yapmayı planlarken bilimsel raporlara dayanarak göstermiştir. Bölgemizde geçen ve yıllardır Bursa’nın kangreni olan Nilüfer Çayı’na çözüm aranırken, yeni bir çevresel sorun bölgemizi istemiyoruz. Nilüfer Çayı ile ilgili protestolarda aktif bir şekilde rol alanların şu an burada riskli bir konu olan çöplük meselesinde neden yanımızda göremiyoruz? Artırılacak olan çöp suyu nereye dökülecek? Unutulmamalıdır ki Karacabey Muratlı bölgesi sadece Bursa’nın değil ülkemize en verimli arazilerine sahiptir ve mevcut riskleri görmeden gelmek, bu konuda üretim alanlarını kaybetmek adına tarım ve doğanın ülkemize geleceğini etkilemektedir. Canlı bir bölgeye çöp tesisi kurulmasındaki hedef nedir? Karar vericiler şehri dinamikleri bölgemizle ilgili karar alırken bölge halkının duygu ve düşüncelerini önemsemelidir. Bu hem demokrasinin hem çöpçülüğün hem de ortak aklın gereğidir. Yüzyıllardır bu topraklarda yaşıyoruz. Atalarımız, çocuklarımız ve torunlarımız adına sesleniyoruz. Herkesi dayatmayla değil, halkın iradesi ile karar almaya çağırıyoruz. Bursa’mızın çocuklarımızın ve geleceğimizin gülümsemesi adına geleceğimizin solması değil yeşermesi adına çöplük kararından vazgeçin. Muratlı köyüne çöplük istemiyor, geleceğimizi çöpe atmayı hakkımız yok. Köylü milletin efendisidir, dik duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Aydın Koçarlı’da deve güreşi hazırlıkları tamamlandı Aydın’ın Koçarlı ilçesinde 1 Aralık Pazar günü gerçekleştirilecek olan deve güreşi için tüm hazırlıklar tamamlanırken, Belediye Başkanı Özgür Arıcı vatandaşları davet etti. Koçarlı’da 10. Geleneksel Deve Güreşi Festivali için tüm hazırlıklar tamamlandı. İlçenin en önemli kültürel organizasyonlarından biri olarak dikkat çeken ve Koçarlı Belediyesi tarafından gerçekleştirilecek olan deve güreşi festivali bu yıl, ilçe merkezi itfaiye binası yanındaki güreş sahasında yapılacak. Hazırlıklar kapsamında saha düzenlemeleri tamamlanırken, alanın seyircilerin rahatça güreşleri izleyebilmesi için çalışmalar sonlandırıldı. "Koçarlı hazır, sizi de bekliyoruz" Koçarlı’nın kültürel mirasının korunması ve gelecek nesillere aktarılması adına bu tür etkinliklerin önemine vurgu yapan Koçarlı Belediye Başkanı Özgür Arıcı, “Deve güreşi, bölgemizin en köklü geleneklerinden biri ve biz bu geleneği yaşatmak için büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Koçarlı’da bu festivalin, hem kültürel bağlarımızı güçlendireceğine hem de ekonomik olarak ilçemize katkı sağlayacağına inanıyoruz. Koçarlı olarak hazırız, sizi de bekliyoruz. Efsanevi mücadeleler, dostluk ve geleneklerle dolu bir gün sizleri bekliyor. Gelin, bu coşkuyu birlikte yaşayalım" diyerek vatandaşları güreşleri izlemeye davet etti. 1 Aralık Pazar günü saat 9.30 belediye meydanından kortej yürüyüşü ile başlayacak olan deve güreşi heyecanı saat 10.30’da itfaiye yanındaki arenada develerin güreşleri ile doruğa ulaşacak.
Muğla (Düzeltme) Ünlü sanatçı Suavi’ye Bodrum’da ağaç katliamı cezası Ünlü sanatçı Mehmet Suavi Saygan’ın Bodrum’daki arazisinde yaşanan doğa tahribatı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerini harekete geçirirken, arazide 37 ağacın kesildiğinin tespit edildi. Tespit sonrası Saygan’a 4 bin 724 TL idari para cezası kesildi. Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri, sanatçı Mehmet Suavi Saygan’a ait arazide gerçekleştirdiği incelemelerde Bodrum Belediyesi’nin onayladığı projede yer alan ’ağaç rölöve paftası’na göre korunması ve taşınması gereken ağaçların kesildiğini belirledi. İncelemeye göre 29 ağacın taşınmadığı, 11 ağacın ise korunması gerekirken yok edildiği tespit edildi. Arazinin kuzeybatısında bulunan park alanında da benzer bir doğa katliamı yaşandığı ortaya çıktı. Alanda bulunan tüm ağaçların kesildiği ve yalnızca bir zeytin ağacının bırakıldığı görüldü. Ağaçsız bırakılan park alanının durumu, ekiplerce yerinde kayıt altına alındı. Projeye uygunluk denetiminde yalnızca ağaçların değil, yapıların da usule aykırı olduğu tespit edildi. Projede 50 santimetre yüksekliğinde taş duvar olarak belirtilen yapıların mahallinde tuğla ile inşa edildiği ve üzerlerine sıva ya da taş kaplama yapıldığı belirlendi. Bodrum Orman İşletme Şefliği Koruma Ekibi’nin raporlarına göre, inşaat faaliyeti yürütülen alanda 40 ağacın kaybolduğu belirlendi. Kesilen ağaçlar arasında 1 zeytin, 2 palmiye, 26 çam ve 11 pırnal meşesi bulunuyordu. Orman varlığına zarar veren bu faaliyetler sonucunda toplam 8,303 metreküp doğa yok oldu. Doğa sevgisini vurgulamıştı Daha önce çevre duyarlılığıyla bilinen isimlerden biri olarak sıkça gündeme gelen Suavi’nin çevre ile ilgili söylemleri ve uygulamaları arasındaki çelişkiyi tartışmaya açtı. Hatırlanacağı üzere sanatçı geçmişte birçok çevre projesine destek olmuş, konserlerinde ’doğa sevgisini’ vurgulamıştı. Olayın ardından Bodrum Orman İşletme Şefliği yetkilileri, bölgede denetimlerin sıklaştırıldığını ve doğal kaynakların korunması adına yasadışı faaliyetlere karşı mücadeleye devam edileceğini açıkladı.
Diyarbakır Diyarbakır 8. Kitap Fuarı başladı Diyarbakır 8. Kitap Fuarı, 216 marka, yayınevi ve sivil toplum kuruluşuna ev sahipliği yaparak kitapseverlere kapılarını açtı. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın destekleriyle gerçekleştirilen fuar, edebiyat ve yayıncılık dünyasını Diyarbakır’da buluşturuyor. Etkinlik, sadece yerel halkı değil, çevre illerden ve ülkenin farklı bölgelerinden gelen ziyaretçileri de ağırlamayı amaçlıyor. Fuarda; panel, söyleşi, atölye çalışması ve çocuk etkinliklerinden oluşan toplamda 90 kültür etkinliği düzenlenecek. 9 gün boyunca sürecek bu fuar kapsamında 400’den fazla yazar ve edebiyat insanı, okurlarıyla buluşma fırsatı yakalayacak. Açılışta konuşan Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Valilik, Büyükşehir Belediyesi, ve sivil toplum kuruluşları, kitap fuarının sürdürülebilirliğinin önemli bir sorumluluğunu görmeleri gerektiğini söyledi. Yayın evlerinin Diyarbakır’a gelmek için fedakarlıkta bulunduklarının da farkında oluklarını belirten Kaya, “Bizim fuarımız, Mezopotamya fuarı. 9 gün boyunca sadece Diyarbakır değil, Van, Hakkari, Erzurum, Erzincan, Batman, Mardin’den gelip fuarı ziyaret edecekler. Evet, en büyük teşekkürümüz 216 yayın evine. Diyarbakır’a gelmenin zor olduğunu biliyoruz. 400’den fazla yazarımıza teşekkür ediyoruz” dedi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Serra Bucak ise, bugünden itibaren hazır olduklarını ifade ederek, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak sözünü verelim. Önümüzdeki sene Kasım 2025’te kentimizdeki tüm bileşenlerle bu fuarı başka fiziki mekan olmak üzere sarıp sarmalayan fuarlar gerçekleştirmeli. Hakikaten çok istiyoruz” diye konuştu. Ziyaretçilerden Hasan Hasten, “Mardin Mazıdağı’nda yaşıyoruz. Eşim ve kızımla bugünkü kitap fuarına geldim. Kızıma hikaye kitapları bakıyoruz. Onunla burada hoş bir vakitte geçirmiş oluyoruz” şeklinde konuştu. Lise öğrencisi İlknur Aydın, fuarın gayet güze olduğu değerlendirmesinde bulunarak, “Bazen kitaplara ulaşamıyoruz. Fuarlar sayesinde kitaplara ulaşabiliyoruz ve istediğimiz yazarlar gelebiliyor” ifadelerini kullandı. Bingöl’den gelen Emine Kartal, “Kitap fuarı için geldik. Ortam çok güzel, kitap okumayı sevdiğimiz için buradayız. Aradığımızdan fazlası var” dedi. (RK-Y)
İstanbul Türkiye, 24. Balkan Tekvando Şampiyonası’nda takım halinde şampiyon oldu Türkiye, 24. Balkan Tekvando Şampiyonası’nda 30’u altın olmak üzere toplam 76 madalya ile tüm kategorilerde takım halinde şampiyon oldu. Balkan Tekvando Birliği tarafından Romanya’nın Oradea şehrinde düzenlenen şampiyonada 8 ülkeden 475 sporcu mücadele etti. Şampiyonada 94 sporcu ile temsil edilen Türkiye, büyükler, gençler ve yıldızlar kategorilerinde 30 altın, 30 gümüş, 16 bronz, toplam 76 madalya kazandı. Türkiye, büyüklerde 10 altın, 7 gümüş, 4 bronz olmak üzere toplam 21; gençlerde 11 altın, 12 gümüş, 8 bronz olmak üzere toplam 31, yıldızlarda ise 9 altın, 11 gümüş ve 4 bronz olmak üzere 24 madalya elde etti. Türkiye, şampiyonada ülkeler sıralamasının yanında kadın ve erkek takım olarak da ilk sırayı aldı. Madalya kazanan ay-yıldızlı sporcular şu şekilde: Büyükler Altın: Canan Gündüz (46 kg), Hiranur Bayraktar (49 kg), Saliha Küçüksolak (54 kg), Hayrunnisa İzmir (57 kg), Ahsen Şengün (62 kg), Huriye Nur Ergin (67 kg), Esra Akbulak (+73 kg), Hasan Ayaz (54 kg), İbrahim Öter (68 kg) Ferhat Muhammet Saroğlu (87kg) Gümüş: Figen Kaymaz (73 kg), Dilara Arslan (+73 kg), İmdat Günel (54 kg), Hakan Kaya (68 kg), İdris Altay Sülü (74 kg), Muhammet Furkan Demirci (80 kg), Ege şaşmaztin (+87 kg) Bronz: Fadime Gül Çetin (+73 kg), Alihan Kuru (58 kg), Hikmet Faruk Tosun (80 kg), Haktan Uygun (+87 kg) Gençler Altın: Serya Naz Özdemir (44 kg), Mülkiye Ece Ulusoy (49 kg), Yelizavetta Demirci (52 kg), Irmak Erdoğan (55 kg), Fatma Belinay Türkkolu (59 kg), Evra Alıcı (68 kg), Efe Emre Göktaş (45 kg), Muhammet Efe Baykara (55 kg), Melih Kerem Semerci (59 kg), Mehmet Efe Ayşar (63 kg), Arda Alkuş (+78 kg) Gümüş: Gül Nisa Akkayoğlu (46 kg), Leyla Özkan (46 kg), Melissa Yıldız (49 kg), Nehir Tekin (52 kg), Ceyda Gençer (55 kg), İremnur Gül Özgür (59 kg), Hatice Sıla Bal (+68 kg), Nuri Nisir (45 kg), Mert Efe Uslu (51 kg), Murat Can Ölmez (59 kg), Mehmet Avcı (68 kg), İsmail Pelit (73 kg) Bronz: Zeyep Hasret Yılmaz (46 kg), Nisanur Karaman (68 kg), Emir Muhsin Dülger (48 kg), Emirhan Aldıran (55 kg), Enes Tuna Uslu (78 kg), Hamza Uzun (78 kg), Arda Yıldırım (+78 kg), Fırat Murat Taha Günüç (+78 kg) Yıldızlar Altın: Fatma Azra Kurt (33 kg), Nurcan Dokan (37 kg), Asya Nur Doğan (51 kg), Rüzgar Dişkaya (37 kg), Mehmet Taha Tekeli (41 kg), Alperen Karapınar (45 kg), Kaan Yalçınkaya (57 kg), Rasimefe Kahraman (65 kg), Kadir Egemen Ceran (+65 kg) Gümüş: Hasret Nur Tanrıöver (33 kg), Sare Sevde Tülek (44 kg), İclal Durgun (47 kg), İklim Metin (55 kg), Hidayet İklim Saçaklıoğlu (59kg), Buğlem Doğan (+59 kg), Şener Doğan (37 kg), Sezgin Ege Kaya (49 kg), Bayram Yiğit Ayaz (53 kg), Ramazan Sevinç (61 kg), Mustafa Karadaş (+65 kg) Bronz: Asude Zümra Özalkan (44 kg), Ceren Küçükoğlu (47 kg), Zeynep Naz Doğan (59 kg), Asya Aydın (59 kg)