ASAYİŞ - 29 Kasım 2024 Cuma 17:25

Galatasaraylı futbolculara özel üretilen formaların çalınmasına ilişkin davada karar çıktı

A
A
A
Galatasaraylı futbolculara özel üretilen formaların çalınmasına ilişkin davada karar çıktı

Galatasaray Spor Kulübünün futbolcu ve teknik heyeti için özel üretilen kıyafetleri tesislerden çalıp daha sonra sattığı iddia edilen 6 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, dava dosyasında yer alan tüm sanıkların beraatlarına hükmetti.


Galatasaray Spor Kulübünün futbolcu ve teknik heyeti için özel üretilen kıyafetleri tesislerden çalıp daha sonra sattığı iddia edilen 6 sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 3 tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.



Beraatlarını istediler


Duruşmada son sözleri sorulan tutuksuz sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, mahkemeden beraatlarını talep ettiler.


Beyanda bulunan Galatasaray Mağazacılık A.Ş. avukatları, sanıkların üzerlerine atılı suçtan cezalandırılmasını istediler. Savunma yapan sanık avukatları ise, aleyhe hususları kabul etmediklerini belirterek, müvekkillerinin beraatlarını talep ettiler.



Tüm sanıkların beraatlarına hükmedildi


Alınan savunma ve beyanların ardından kararını açıklayan mahkeme, tüm sanıkların üzerlerine atılı suçlamalar yönünden ‘delil yetersizliği’ gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlarına hükmetti.



İddianameden:


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Galatasaray Mağazacılık ve Perakendecilik AŞ tarafından, kulüp oyuncuları ile teknik heyeti için ürettiği orijinal yeni sezon forma, antrenman yeleği, şort, çorap gibi ürünlerin, şirketin rızası dışında üçüncü kişiler tarafından internet ortamında satışa sunulduğu gerekçesiyle savcılığa şikayetçi olunduğu aktarıldı. Firmanın kulübe verdiği ürünlerin profesyonel standartlarda olduğu, özellikle antrenmanda ve müsabakada görev yapan futbolcuların performansını artırma ve terlemeyi önleme gibi birçok özelliği bulunduğu ve piyasada bu ürünlerin satılmadığı da iddianamede belirtildi. İddianamede, 13 Ocak 2022’de yapılan bir sayımda tesiste bulunması gereken 2 bin 443 parça ürünün çalındığının anlaşıldığı belirtilerek, bunların ikinci el eşyaların sunulduğu internetteki bir sitede satıldığı da kaydedildi. Araştırmada, sanık Yılmaz Yanık’ın berber olduğu, bazı Galatasaraylı futbolcuyla tıraş yapmak için irtibat kurduğu anlatılan iddianamede, diğer sanıklardan Sedat Peker’in kulüpte masörlük, Ahmet Kör’ün de futbol takımında şoförlük yaptığı, Turgut Uygun’un çamaşırhanede çalıştığı, Gürsel Polat’ın ise akademi sorumlusu olduğu açıklandı. Sanıkların futbolcuların ve teknik heyetin kullanımına sunulmuş ürünleri hukuka aykırı şekilde ele geçirdikleri belirtilen iddianamede, ürünlerin piyasaya arz edildiği ve satıcıların haksız kazanç sağladıkları ifade edildi. 6 sanığın "iştirak halinde zincirleme şekilde bina ve eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçundan ayrı ayrı 6 yıl 3 aydan 17 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Sözcüsü Keçeli: "İdlip ve mücavir bölgede sükunetin muhafazası ülkemiz açısından öncelikli bir meseledir" Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, “Sınırımızın sıfır noktasında bulunan İdlip ve mücavir bölgede sükunetin muhafazası ülkemiz açısından öncelikli bir meseledir” dedi. Dışişleri Sözcüsü Keçeli İdlip ve mücavir bölgedeki gelişmeler hakkında, sosyal paylaşım sitesi hesabından yaptığı paylaşımda, “Sınırımızın sıfır noktasında bulunan İdlip ve mücavir bölgede sükunetin muhafazası ülkemiz açısından öncelikli bir meseledir. 2017 yılından bu yana, İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesi’yle ilgili bazı mutabakatlar tesis edilmiştir. Türkiye, taraf olduğu mutabakatların gereğini hassasiyetle yerine getirmektedir. İdlip’e yönelik son dönemdeki saldırıların, Astana mutabakatlarının ruhuna ve işleyişine zarar verecek boyuta ulaştığı ve ciddi sivil kayıplara yol açtığı konusunda gerekli uyarıları çeşitli uluslararası platformlarda yapmış ve bu saldırıların durdurulması gerektiğini kayda geçirmiştik. Nitekim, son günlerde yaşanan çatışmalar, bölgedeki gerginliğin istenmeyen şekilde artmasına sebep olmuştur” ifadelerini kullandı. Sözcü Keçeli, “Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halkın zarar görmemesi, Türkiye bakımından büyük önem teşkil etmektedir. Diğer taraftan, mevcut istikrarsızlık ortamından istifade etmeye çalışan Tel Rıfat ve Münbiç’teki terör gruplarının sivil halkı ve Türkiye’yi hedef alan saldırılarındaki artışı da dikkatle izliyoruz. Bu bölgelerdeki terörist varlığının sonlandırılması amacıyla paydaşlarla daha önce varılan mutabakatların gereğinin yerine getirilmemiş olması endişelerimizi artırmaktadır. Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğüne atfettiğimiz önem ve terörle mücadeleye verdiğimiz öncelik çerçevesinde çok yakından takip ediyoruz” dedi.
Antalya Antalya’da 1 haftada 60 bin araç kontrol edildi Antalya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından son 1 haftada yapılan denetimlerde 60 bin 664 araç ve sürücü kontrol edilirken, 13 bin 651 kişiye çeşitli trafik cezaları kesildi. Hız, alkol, emniyet kemeri gibi ihlallerdeki artış dikkat çekerken, okul servis araçları da denetlendi. İl Emniyet Müdürlüğü, trafik güvenliğinin artırılması ve sürücülerde "algılanan yakalanma riski" duygusunun sürekli üst düzeyde tutulması amacıyla denetimler gerçekleştirdi. Son 1 haftada yapılan çalışmalar kapsamında; 6 bin 294 yük taşıyan araç, 2 bin 139 yolcu taşımacılığı yapan araç kontrol edilirken, 6 bin 1 alkol ve uyuşturucu madde denetimi, 18 bin 226 emniyet kemeri denetimi, 10 bin 188 motosiklet ve motorlu bisiklet denetimi ve 408 okul servis aracı denetimi yapıldı. Toplamda, 60 bin 664 araç ve sürücü kontrol edildi. Denetimler sırasında; yasak park yapan bin 732, engellilerin araçları için ayrılmış park yerlerine park yapan 260, hız ihlali yapan 4 bin 845, alkollü araç kullanan 215, korsan taşımacılık yapan 5, abartı egzoz kullanan 26, kırmızı ışık ihlali yapan 628, emniyet kemeri kullanmayan bin 303, kask kullanmayan bin 272, sürücü belgesi olmadığı/geri alındığı/iptal edildiği halde araç kullanan 348, diğer maddelerle birlikte toplam 13 bin 651 araç ve sürücüye trafik idari para cezası uygulandı. Helikopter ve dron gibi hava araçlarıyla yapılan denetimlerde ise 293 sürücüye trafik cezası uygulandı.
Samsun Prof. Dr. Ersanlı: "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır" Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır" dedi. OMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü tarafından "Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği” konulu sempozyum düzenlendi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü’nün her yıl geleneksel hale getirmeyi planladığı Çocuk Sempozyumu‘nun amacı her yıl çocukların hakları, refahı ve korunması bağlamında önemli bir konuyu ele almak, bilimsel ve toplumsal çözüm önerileri üreterek farkındalık oluşturmak. İlk olarak bu yıl gerçekleştirilen sempozyumumuzun teması “Çocuk Hakları Bağlamında Çocuk İşçiliği” konusu oldu. "Bir suçlama değil, bir farkındalık çağrısı" Türkiye’de ve dünyada çocuk işçiliğinin boyutları, nedenleri, çocuk işçiliğine maruz kalan çocukların yaşadığı psiko-sosyal ve ekonomik sorunlar, bu sorunların çözümüne yönelik sosyal politikalar ve uygulamaların ele alındığı sempozyum ilk olarak açılış konuşmaları ile başladı. Açılışta konuşan OMÜ Sosyal Hizmet Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ercümend Ersanlı, "Çocuk işçiliği, sadece fiziksel yük değil, ruhları da tüketen bir karanlıktır. Bir çocuğun okul yerine işyerine gönderilmesi, onun yalnızca bir gününü değil, tüm hayatını çalar. Çünkü çocukken alınamayan eğitim, oynanamayan oyunlar, hissedilemeyen sevgi, bir ömür boyu eksik kalır. Bu yazı bir suçlama değil, bir farkındalık çağrısıdır. Her çocuğun oyun oynama, öğrenme ve hayal kurma hakkı vardır. Ama unutmayalım ki onlar, kendileri için ayağa kalkamaz. Onların sesi olmak, onlara destek olmak bizim elimizde. Her çocuk, yüreğimizde sakladığı küçük bir dünyadır. Ve bu dünyayı ne kadar çok korursak, geleceğimiz de o kadar aydınlık olur. Bildiğiniz gibi kimileri ’çocuk işçiliğini’, kimileri de ’çocuk emeğini’ istismar etmektedir. Bu sempozyumun amacı, çocuğun ve emeğinin istismarını önleyecek, çocuklarımızı geleceğe güvenle bakabilecek bir yetkinliğe taşıyacak, hak ve nefasete dayalı bir bilinç oluşturmak, farkındalık oluşturmaktır. Bu sempozyum çocuk işçiliği konusunda bilimsel ve akılcı politikalar oluşturmada ilk adım olacak. Zaman içinde birbirini tamamlayan adımlarla, arzu edilen hedefe varacağız. Bu amaca ancak, yönetim, üniversite ve STK’ların iş birliğiyle, yani devlet ve milletin el ele vermesiyle ulaşılacağını unutmamak gerekir. Bu sempozyumda, kadim kültürümüzdeki ’İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ anlayışını yaşama geçirecek oldukça önemli fikirler oluşacak, çocuk işçiliği ile ilgili politikaların ve yapılacak çalışma stratejilerinin parametresi belirleyen bir eser doğacak. Bu eser de sizlerin eseri olacaktır" diye konuştu. "Çocuk işçiliği, tarih boyunca ele alınan önemli konulardan biri olmuştur" Sempozyumda konuşmalarını gerçekleştiren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz, “Çocuk işçiliği, tarih boyunca ele alınan önemli konulardan biri olmuştur. Bu sempozyumun, bu alanda çözüm önerileri sunarak geleceğimize ışık tutacağına inanıyorum. Umarım, hedefine ulaşarak ülkemizde çocuk haklarına yön verecek kararların alınmasına katkı sağlar. Katkıda bulunan tüm hocalarımıza, değerli katılımcılarımıza ve emeği geçen herkese şahsım ve üniversitem adına sevgi ve saygılarımı sunuyorum" diye konuştu. "Çocuğun bedeninin istismar edilmesine her şekilde karşıyız" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Eğitim ve Yayın Daire Başkanı Hüseyin Kaya, "Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak ’Çocuklar Güvende’ projesiyle, aynı zamanda çocuk işçiliği mücadele noktasında gereken tüm çalışmaları yapmaktayız. Çocuk işçiliğinde çocuğun bedeninin istismar edilmesine her şekilde karşıyız. Bakanlık olarak temel düşüncemiz çocukların olması gereken yer oyun alanı ve okul sıralarıdır. Aynı zamanda aile sıcaklığıdır. Çocuklarımızı geleceğimiz diyoruz, yarınlarımız diyoruz ancak bazı insanlar üzerinden çocukların bedenlerinin işçi olarak kullanılması, onlar üzerinde rant edinilmesi hiçbir şekilde kabul edilmez bir mevzudur. Bakanlık olarak ihmal ve istismara uğramış olan çocukları geleceğe hazırlama noktasında bin 185 çocuk evimizde, 185 çocuk koordinasyon ve sevgi evlerimizde bu çocukları himaye etmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Zeynep Şimşek "Tarım Sektörü ve Çocuk İşçiliği", Prof. Dr. Gökçenur Say "Çocuk Ruh Sağlığı Açısından Çocuk İşçiliği", Akif Sesli "Sosyal Sorumluluk Standartları" ve Av. Seda Üstün Tuğ "Hukuksal Bağlamda Çocuk İşçiliği" başlıklarında sunumlar yaptılar. Sempozyuma ayrıca Samsun Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Eyüp Çakır katıldı.
Balıkesir 100. yılda yola çıktılar, Balıkesir’e 100 bin ağaç kazandırdılar Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İvrindi Belediyesi, İvrindi Orman İşletme Müdürlüğü ve ÇEKÜL Vakfı iş birliğinde İvrindi Kocaeli Köyü mevkiinde düzenlenen 100. Yıl Ormanı Dikim Şenliği’nde fidanlar toprakla buluştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında başlatılan, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, İvrindi Belediyesi, İvrindi Orman İşletme Müdürlüğü ile Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) iş birliğinde düzenlenen 100. Yıl Ormanı Dikim Şenliği’ndeki dikim sahasına öğrenciler tarafından fidanlar dikildi. 100 bin fidanı toprakla buluşturmak için yola çıkan ÇEKÜL Vakfı, bu çalışmayla çocuklara da çevre bilinci kazandırmayı hedefliyor. İvrindi Kocaeli Köyü mevkiinde düzenlenen programa; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ferit Gündoğdu, İvrindi Kaymakamı Faruk Atar, İvrindi Belediye Başkanı Önder Lapanta, Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga, İvrindi Orman İşletme Müdürlüğü, İvrindi İlçe Jandarma Komutanlığı, çevreciler, öğrenciler ve vatandaşlar katılım sağladı. İvrindi Kaymakamı Faruk Atar ve İvrindi Belediye Başkanı Önder Lapanta’nın konuşmasının ardından minik öğrenci Ada Deniz Yılmaz doğanın önemi üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. "Kaz Dağları gibi eşsiz doğaya sahibiz" Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, "Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak Kaz dağları gibi dünyada eşine az rastlanır doğal güzelliklere sahip Balıkesir’imizde ekosistemimizi zenginleştirmek, kentimizin doğal yaşamına sahip çıkmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bundan sonra da hep birlikte doğamıza karşı sorumluluklarımızı yerine getirerek çevremizi daha da güzelleştireceğimize inanıyor ve bunu temenni ediyorum. Cumhuriyetimizin bir asırlık tarihine yakışır bir şekilde başlattığımız 100. Yıl Ormanı kampanyasının Balıkesir’imize ve doğal yaşamımıza faydalı olmasını diliyor, katılım sağlayan tüm konuklara saygı ve sevgimi iletiyorum” ifadelerini kullandı. "Balıkesir’in bizdeki önemi çok büyük" Balıkesir’de bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Genel Sekreteri Ilgın Sözen, "Biz yola çıkarken Cumhuriyet’in 100. yılı için yola çıktık. Balıkesir’in bizdeki önemi çok büyük, çünkü burada biri Bandırma biri İvrindi’de 50’şer bin ağaç dikerek toplam hedefimiz olan 100 bin ağaca ulaştık. Bunun gururunu yaşıyoruz. Balıkesir’in benim için anlamı çok fazla, çünkü gerçekten Ahmet Başkanımızın bizde çok özel bir yeri var. Geçekten çok istekli, çok çalışkan ve çok vizyoner bir başkan. Burada olmamızda sunduğu değerli katkılar nedeniyle kendisine gönülden teşekkürlerimi sunmak isterim” şeklinde konuştu. “Doğaya kazandırılan bir ağaç bile çok önemli” Programda doğanın önemi üzerine bir konuşma yapan minik öğrencilerden Ada Deniz Yılmaz, "Bugün burada doğamıza en az bir tane daha katkı kazandırmak için olsa da burada toplanmış bulunmaktayız. Size soruyorum; doğaya verilen bir tane ağaç bile ne kadar önem kazandırıyor? İşte bu sorunun da bir cevabı olması lazım. Çünkü doğamızda küresel ısınma da başlıyor ve bazı motor egzozları yüzünden bu yeşillik alanlar kayboluyor ve oksijenimiz azalıyor. Bu yüzden bir tane bile ağaç diksek, katkıda bulunsak bile bunun bizim için çok değerli bir yanı olması lazım” sözleriyle tüm alkışları topladı.