POLİTİKA - 30 Mayıs 2024 Perşembe 17:09

Başkan Başdeğirmen’den, Diyanet Vakfına kurban bağışı

A
A
A
Başkan Başdeğirmen’den, Diyanet Vakfına kurban bağışı

Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Kurban Bayramı için Türkiye Diyanet Vakfı’na vekalet yoluyla kurban bağışında bulundu. Başkan Başdeğirmen’in vekalet yoluyla kurban bağışını Türkiye Diyanet Vakfı adına İl Müftüsü Muharrem Biçer aldı.


Türkiye Diyanet Vakfı, bu yıl "Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş" temasıyla yurtiçi ve yurtdışında vekaletle kurban bağışlarını alıyor. Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Türkiye Diyanet Vakfı’na vekaletle kurban bağışında bulundu. Başkan Başdeğirmen’in kurban vekaletini Türkiye Diyanet Vakfı adına İl Müftüsü Muharrem Biçer aldı.


Türkiye Diyanet Vakfı ile ilgili bilgiler veren İl Müftüsü Muharrem Biçer, Vakfın 1975 yılından bu yana hizmetlerine devam ettiğini söyledi. Bu hizmetlerden birisinin de vekalet yoluyla kurban organizasyonu olduğuna değinen Biçer, “Vakfımız bugün dünya coğrafyasında Latin Amerika’dan Orta Asya’ya, Balkanlar’dan Kafkaslara Afrika’nın en ücra köşelerine varıncaya kadar bu hizmeti devam ettirmektedir. Geçen yıl 750 binin üzerinde vekaletle kurban organizasyonu gerçekleştirmiş, ihtiyaç sahibi olan dünya Müslümanlarına, kardeşlerimize ulaştırmıştır. Bugün sayın belediye başkanımızı ziyaret ettik, devlet büyüklerimiz her zaman Diyanet Vakfımıza katkılarını esirgememişler ve Diyanet İşleri Başkanımız aracılığıyla katkılarını sunmuşlardır. Bugün de sayın belediye başkanımıza vekalet yoluyla kurban organizasyonumuza destek olduğu için teşekkür ediyorum” dedi.


Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, Türkiye Diyanet Vakfı adına vekalet yoluyla kurban bağışını kabul eden İl Müftüsü Muharrem Biçer’e teşekkür etti. Başkan Başdeğirmen, “Kurban bağışında bulunmak isteyen, şehir ve ülke dışında olan vatandaşlarımız İl Müftülüğümüz işbirliğinde Türkiye Diyanet Vakfı’nın vekalet yoluyla kurban kesim organizasyonunu desteklerse memnun oluruz. Allah kabul etsin, çok teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Ünlü sanatçı Suavi’ye Bodrum’da ağaç katliamı cezası Ünlü sanatçı Mehmet Suavi Saygan’ın Bodrum’daki arazisinde yaşanan doğa tahribatı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekiplerini harekete geçirirken, arazide 37 ağacın kesildiğinin tespit edildi. Tespit sonrası Saygan’a 47 bin TL idari para cezası kesildi. Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleri, sanatçı Mehmet Suavi Saygan’a ait arazide gerçekleştirdiği incelemelerde Bodrum Belediyesi’nin onayladığı projede yer alan ’ağaç rölöve paftası’na göre korunması ve taşınması gereken ağaçların kesildiğini belirledi. İncelemeye göre 29 ağacın taşınmadığı, 11 ağacın ise korunması gerekirken yok edildiği tespit edildi. Arazinin kuzeybatısında bulunan park alanında da benzer bir doğa katliamı yaşandığı ortaya çıktı. Alanda bulunan tüm ağaçların kesildiği ve yalnızca bir zeytin ağacının bırakıldığı görüldü. Ağaçsız bırakılan park alanının durumu, ekiplerce yerinde kayıt altına alındı. Projeye uygunluk denetiminde yalnızca ağaçların değil, yapıların da usule aykırı olduğu tespit edildi. Projede 50 santimetre yüksekliğinde taş duvar olarak belirtilen yapıların mahallinde tuğla ile inşa edildiği ve üzerlerine sıva ya da taş kaplama yapıldığı belirlendi. Bodrum Orman İşletme Şefliği Koruma Ekibi’nin raporlarına göre, inşaat faaliyeti yürütülen alanda 40 ağacın kaybolduğu belirlendi. Kesilen ağaçlar arasında 1 zeytin, 2 palmiye, 26 çam ve 11 pırnal meşesi bulunuyordu. Orman varlığına zarar veren bu faaliyetler sonucunda toplam 8,303 metreküp doğa yok oldu. Doğa sevgisini vurgulamıştı Daha önce çevre duyarlılığıyla bilinen isimlerden biri olarak sıkça gündeme gelen Suavi’nin çevre ile ilgili söylemleri ve uygulamaları arasındaki çelişkiyi tartışmaya açtı. Hatırlanacağı üzere sanatçı geçmişte birçok çevre projesine destek olmuş, konserlerinde ’doğa sevgisini’ vurgulamıştı. Olayın ardından Bodrum Orman İşletme Şefliği yetkilileri, bölgede denetimlerin sıklaştırıldığını ve doğal kaynakların korunması adına yasadışı faaliyetlere karşı mücadeleye devam edileceğini açıkladı.
Bursa Türkiye’deki bu 24 il büyük tehlike altında Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Türkiye’de 5.5 ve üzeri deprem üretebilecek nitelikte 500 diri fayın bulunduğunu söyledi. Türkiye genelinde merkezinden bu fayların geçtiği 24 şehir olduğunu belirten Aykan, bu 24 ilin her an tehlike altında olduğunu ileri sürdü. Bursa’nın içinden geçen Kayapa-Yenişehir fayının 624 yıldır suskun olduğuna da dikkat çeken Aykan, bu fayın kırılması durumunda 7 den büyük deprem üretebileceğini sözlerine ekledi. Bursa’nın Karacabey ilçesinde belediye tarafından düzenlenen deprem paneline Dokuzeylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan ve Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Edremit Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Abdullah Soykan konuşmacı olarak katıldı. Karacabey Ergün Koç Kültür Merkezi’nde yapılan Türkiye’nin depremselliği ve yerleşime uygunluk değerlendirmelerinin ele alındığı Karacabey Deprem Panelinde konuşan Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, Türkiye’nin diri fay haritası incelendiğinde 5.5 ve üzeri büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip yaklaşık 500 diri fayın bulunduğunu söyledi. Yakın zamanda yapılan çalışmalara göre, 24 ilin kent merkezinden diri fay geçtiğini aktaran Aykan, bu illeri Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Bolu, Sakarya, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli, Burdur, Kütahya, Eskişehir, Konya, Aksaray, Tokat, Kayseri, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Erzurum, Erzincan, Hakkari ve Bingöl olarak sıraladı. "Türkiye’de gerilim birikmiş kırılma zamanı gelen 20 fay bulunuyor" Aykan, "24 kentimiz, 110’u aşkın ilçemiz doğrudan fay hatları üzerindedir; Bu fayların kırılması durumunda ilk önce fay zonu üzerindeki yapılar zarar görecektir. Bu faylardan özellikle kırılma zamanı gelmiş olanların yani sismik boşluk olarak tanımladığımız, yerleşim yerlerinden geçenler büyük risk oluşturmaktadır. Türkiye’de yaklaşık 20 yerde sismik boşluk olarak tanımladığımız fay var; yani kırılma zamanı gelmiş, yeterli derecede gerilim birikmiş, her an kırılabilecek fay parçaları. Bilimsel çalışmaların, özellikle Kuzey Anadolu Fayı başı olan Bingöl ve Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara Denizi içerisinden geçen kısmı, Hakkari-Yüksekova, İzmir, Antakya, Adıyaman, Erzurum, Ağrı, Aydın, Denizli, Muğla taraflarındaki fayların sismik boşluk olarak değerlendirildiğini, yakın gelecekte deprem üretme ihtimali olan faylar sınıfında olduğunu gösteriyor. Benzer şekilde Balıkesir il merkezinden geçen 7.2 büyüklükte deprem üretme potansiyeline sahip Balıkesir-Gökçeyazı Segmenti 2 bin yıldır kırılmayan bir parçadır; Özellikle buraların tehlikesine dikkat çekmemiz gerekiyor. Türkiye’nin birçok yerinde deprem üretme zamanını doldurmuş ve yeterli gerilimi biriktirmiş faylar var. Yapılan çalışmalara göre, sismik boşluk olarak değerlendirilen bu faylar, yakın bir gelecekte tekrar deprem olacağını gösteriyor; Fakat depremin tam zamanını bilemiyoruz. Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde deprem oldu. Ülkemiz bu deprem ile bir felaket yaşadı. Bu deprem öncesinde Kahramanmaraş’ta büyük bir deprem olabileceğini, buranın bir sismik boşluk olarak değerlendirildiğini ve buralara dikkat edilmesi gerektiğini defalarca ifade etmiştik" dedi. "Marmara Denizi’nde 7.6 büyüklüğünde deprem olabilir" Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın Kuzey koldaki deprem dağılımlarına bakıldığında, en son depremlerin 1509 ve 1766 yılında gerçekleştiğini, 200-250 yıllık tekrarlama periyotları olduğu düşünüldüğünde bu alanın bir sismik boşluk olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirten Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, "Burada olacak büyük bir depremden Marmara Denizi’ne kıyısı olan tüm iller ağır bir şekilde etkilenecek. Özellikle 1766 yılında olmuş olan deprem, Avusturya’dan, İtalya’ya kadar geniş bir coğrafyada hissedilmiş olup Tüm Marmara Bölgesi’nde tahribata yol açmıştır. Düşünün ki böyle bir depremin tekrarı tüm Marmara Bölgesi’nde çok fazla yıkıma sebep olacaktır. Ulusal ve Uluslararası yapılmış çalışmalara göre; 1999 depreminden sonra 30 yıl içerisinde yüzde 65 ihtimalle 7’den büyük maksimum 7.6 büyüklükte bir depremin Marmara Denizi’nde olacağı yönündeydi. Bu süreden 25 yıl geçti. Hiçbir zaman bu deprem 60 yıl beklemeyecek; Bu süre yaklaşıyor. Ülkemizde istatistiki olarak her 7 yılda bir büyük deprem oluyor. Zaten her 50 yılda bir Marmara çevresinde 7’den büyük bir deprem gerçekleşiyor; dolayısıyla şu an bile olsa şaşırmayız" diye konuştu. "Bursa’daki fay 624 yıldır suskun" Aykan sözlerine şu şekilde devam etti: "Bursa’da geçmiş kayıtlara göre, en son hasar yapıcı deprem 1855 tarihlerinde meydana gelmiş olan ve halk arasında ’Küçük Kıyamet’ olarak adlandırılan depremde çok büyük yıkımlar meydana gelmiş; 150 caminin neredeyse bütün minareleri yıkılmış, Ulucami’nin 2 kubbesi yıkılmış, tarihi yapılar, resmi kurumlar yıkılmış, şehirde yangınlar çıkmış, can ve ekonomik kayıplar yaşanmış. Ankara Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi ve Eskişehir Teknik Üniversitesi, tarafından yapılan ortak bir çalışma sonucunda; Bursa’da yeni bir fay keşfedilmiş. Bursa’da şehir merkezinden geçen Kayapa - Yenişehir Fayı, şuan ki diri fay haritasında gösterilmemiştir. Bu çalışmalara göre;1855 yılında meydana gelen depremlerin kaynağının Kayapa-Yenişehir Fayı’nın (KYF) batı bölümünde olduğu ve de 1400 yılında meydana gelen depremin, KYF’nin Yenişehir bölümünde, gerçekleştiği düşünülüyor. 1400 yılında olan depremin üzerinden 624 yıl gibi uzun bir zaman geçmiş. Burada olacak bir depremin 7’nin üzerinde olma potansiyeli olduğu belirtiliyor." "Bursa’nın içinden geçen çok sayıda fay hattı var" Bir fayın, deprem tekrarlama periyotlarını, kaç büyüklükte deprem ürettiğini kısaca fayın geçmişteki davranışlarını inceleyen ve gelecekteki deprem tehlikesini belirleyen Paleosismolojik çalışmaların Bursa’da yapılmadığına dikkat çeken Aykan, Bursa’da çok fazla fay hattı var. Fay hattı üz erinde bina olmaması gerekiyor. Kaç binanın fay hattı üzerinde olduğunun çalışılması lazım. Bursa’da 17 İlçesinin, neredeyse her ilçe sınırlarından geçen fay hattı var. Tüm afet risklerinin haritalarda belirtildiği mikro bölgeleme çalışmalarının mutlaka yapılması gerekiyor. Bursa’da henüz böyle bir çalışma yapılmıyor" dedi. Balıkesir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdullah Soykan da Karacabey ve yakın çevresinin depremselliğine dikkat çekerek Karacabey ve yakın çevresinde meydana gelen depremler hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Karacabey’in jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerinin büyük bir deprem sırasında göstereceği davranış biçimleri üzerinde duran Prof. Dr. Abdullah Soykan, "6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizin yaşadığı büyük felaketten aldığımız dersi ivedilikle hayata geçirmemiz gerekiyor. Başta İstanbul ve Marmara Denizi’nde meydana gelme ihtimali yüksek olan büyük bir deprem öncesi alınması gereken tüm tedbirleri bir an önce almamız gerekiyor" dedi.
İstanbul Beyoğlu’nda ulaşım sorunu ‘Ücretsiz Ring Seferleri’ ile çözüldü Beyoğlu sakinleri ilçede hayata geçirilen ücretsiz ring seferleriyle rahat bir nefes aldı. Kasımpaşa-Pangaltı ve Tophane-Taksim güzergahlarında hizmet veren ring seferlerine Piyalepaşa-Taksim hattı da eklenerek hizmet alanı genişletildi. Beyoğlu Belediyesi, ilçede ulaşım sorununu çözmek ve vatandaşların merkezi noktalara daha kolay ulaşımını sağlamak amacıyla başlattığı ücretsiz ring seferlerine bir yenisini daha ekledi. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney’in seçim sürecinde ilçe sakinlerine verdiği söz üzerine hayata geçirdiği Ücretsiz Ring seferleri Nisan 2024’te hizmete girmişti. İlk etapta Kasımpaşa-Pangaltı ve Tophane-Taksim güzergahlarında başlatılan seferlere, vatandaşlardan gelen olumlu geri dönüşler ve yoğun ilgi üzerine Piyalepaşa-Taksim güzergahı da eklendi. Hafta İçi Her Gün Merkezi Noktalara Ücretsiz Ulaşım İmkanı Üç hat üzerinde hizmet veren ring seferleri, hafta içi her gün birer saat arayla çift yönlü olarak gerçekleştiriliyor. Ulaşımın tamamen ücretsiz olduğu bu hizmetle, Beyoğlu’nun farklı noktalarından merkezi noktalara ulaşım kolaylaşırken, vatandaşların zamandan ve masraftan tasarruf etmesi hedefleniyor. “Amacımız Beyoğlu’nda hayatı daha konforlu ve yaşanabilir hale getirmek” Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, önceliğinin Beyoğlu sakinlerinin talepleri olduğunu belirterek, “Beyoğlu’nun her köşesini gezdik, vatandaşlarımızla birebir sohbet ettik ve onların bizden ne istediğini dinledik. Ulaşım meselesi, birçok mahallemizde en büyük sorunlardan biriydi. Bu nedenle göreve gelir gelmez ücretsiz ring seferlerimizi başlattık. Bu hizmetten ilçe halkımız da çok memnun kaldı ve gelen talepler doğrultusunda bu hizmetimize yeni bir hat daha ekledik. Bu sayede vatandaşlarımız merkezi noktalara rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Beyoğlu’nda hayatı daha konforlu ve yaşanabilir hale getirmek için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.