Yerel Haberler
Hatay
Göz hastalıkları uzmanı, güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gerekenleri tek tek anlattı
31 Mayıs 2024 Cuma - 09:59 Göz hastalıkları uzmanı, güneş gözlüğü seçerken dikkat edilmesi gerekenleri tek tek anlattı Göz Hastalıkları Uzmanı Doktoru Hatice Yıldırım Görür, ultraviyole ışınlarının göze zarar verdiğini belirterek kullanılan güneş gözlüğünün kalitesinin önemli olduğunu ve kalitesiz güneş gözlüğünü takmakla, takmamanın arasında bir fark olmadığını söyledi. Hava sıcaklıklarının artması ve yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte güneş gözlüğü kullanımında ve satışında artış yaşanmaya başladı. Gözümüze ultraviyole ışınlardan koruyan gözlüğün kaliteli olması göz sağlığımızı olumlu etkilerken, kalitesiz olması da göz sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Hatice Yıldırım Görür, ultraviyole ışınlarının neden olduğu göz hastalıkları hakkında bilgi verdi. Ultraviyole ışınlarına bağlı olarak gelişebilen hastalıklar arasında keratit, katarakt ve halk arasında ’kuş kanadı’ olarak bilinen pterjium hastalığı yer aldığını ifade eden Dr. Görür, gözlük alırken özel filtre, tescil belgesi ve seri numarasına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. "Ultraviyole ışınlarının gözde bir çok hastalığa sebep olduğu kanıtlandı" Güneş gözlüğünün göze takıldığı zaman görüş kalitesinin değişmemesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Görür, "Güneş gözlüğünü ultraviyole ışınları olan A ve B’yi önlemek için kullanmalıyız. Ultraviyole ışınlarının göze olan bir çok hastalıklara sebebi olduğu kanıtlandı. Işığa bağlı olarak keratit oluşmaktadır ve katarakt’a neden olmaktadır. Özellikle pterjium dediğimiz halk arasında da kuş kanadı denilen aşırı ışığa maruz kalındığında kornea’nın üzerine doğru büyüyen et parçası hastalığı sık görülmektedir. Hastalar güneşe çok maruz kaldığında güneşe bakamıyorlar. Gözde yanma, batma, sulanma şeklinde şikayetleri oluyor. Kalitesiz güneş gözlüğü takmakla ya da takmamak arasında bir fark oluşmamaktadır çünkü kalitesiz güneş gözlüğü kullandığımız da güneş ışığının zararları olan Ultraviyole A ve B’yi direkt olarak geçirdiği için bu hastalıklara sebep olmaktadır. Gözlük alırken dikkat etmemiz gerekli bazı maddeler var. Güneş gözlüğü alırken; özel filtreli olmasına, tescil belgesine, seri numarasına dikkat etmemiz gerekiyor. Bunların hiç biri yoksa gözlük sahtedir. Güneş gözlüğünü gözümüze taktığımız da görüşümüzün değişmemesi gerekiyor. Pahalı gözlük yüzde yüz güneş ışınlarını koruyacak diye beklememiz gerekiyor" dedi.
Bataklıktan toplanan bitkiler, afetzede kadınların elinde sanata dönüşüyor
31 Mayıs 2024 Cuma - 09:37 Bataklıktan toplanan bitkiler, afetzede kadınların elinde sanata dönüşüyor Hatay’ın İskenderun ilçesindeki Hatay Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurs Merkezi (HATMEK) kursiyerleri depremzede kadınlar, bataklıktan topladıkları bitkileri sanata dönüştürüyor. 6 Şubat’ta yaşanan deprem sonrası hasar gören İskenderun HATMEK binası, Kurtuluş Mahallesi’ndeki yeni yerinde hizmete girdi. Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra, kursa kayıt yaptıran kadınlar bataklıktan topladıkları su sandalyesi bitkisiyle yaşadıkları afeti unutmaya çalışarak ekonomiye katkı sağlıyorlar. Halk Eğitim ve Hatay Büyükşehir Belediyesi Meslek Edindirme Kurs Merkezi (HATMEK) bünyesinde eğitmen ve usta öğretici Azize Alay, “Şu anda 35 kişiyiz daha çok ekonomiye katkısı olması açısından ucuz malzemeyle kaliteli ürün çıkarmaya çalışıyoruz burada elimizden geldiğince de endemik olan bitkileri kullanıyoruz. Palmiye olsun, su sandalyesi, hasır otu olsun bunlar endemik olan bitkilerdir. Şimdiye kadar da kullanılmış olan bitkiler değil bunlar bir örücülük furyası oldu insanlar daha çok rattan örmeye rağbet etti, hazır ürün ıslayıp işliyorlardı. Bizler biraz daha araştırınca palmiyeyi de biz trend olarak oluşturduk. Su sandalyesini keşfettik bataklıkta yetişen bir bitki endemik olduğu için de kullanımı da ulaşımı çok kolay olan bir bitki. Öğrencilere verdik işlemesi gerçekten çok güzel ve çıkan ürünler çok güzel oluyor. Bataklıkta hiçbir işe yaramayan bir bitki bu tamamıyla bizim, şöyle söyleyeyim hasır otu toplarken fark ettiğimiz bir bitki ne olduğunu bilemediğim bir bitki resmini attım İstanbul Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümüne geldiler ilgilendiler araştırdılar aslında bu başka yerden gelmiş bizim burada ortamını bulmuş olan bir bitki olduğu söylendi ve su sandalyesi otu olarak geçiyor suyun içinde içi çok fazla su dolu onları topluyoruz, baş aşağı asıyoruz bütün suyunu salıyor suyunu saldıktan sonra da ıslayıp yeniden işliyoruz ve gerçekten bakın gördüğünüz gibi çok mukavemetli. Çok kullanışlı bir bitki haline geliyor çıkan ürünler de gerçekten çok güzel. Tedarik kısmını bizim nehirlerden ve bataklıklardan toplayarak sağlıyoruz kadınlar çizmeler buraya kadar bataklığa dalıp topluyoruz. Su sandalyesinden manken yapmak, bir büstiyer işlemek veya yelek işlemek gerçekten hiç de zor değil. Zamanım yetse sergiye onları da ekleyeceğim inşallah" ifadelerini kullandı. El sanatının terapi olduğunu ve kendisini mutlu hissettirdiğini söyleyen 53 yaşındaki afetzede Halide Bayırlı, "Depremden sonra bize daha çok terapi gibi geldi, yani hem arkadaş ortamımız hem hocamızın bize sağlamış olduğu ortam çok güzel. Üretim durumunda yani o kadar güzel şeyler üretiyoruz ki, yani pozitif yönde etkiliyor bizi unutuyoruz bütün dertlerimizi tasalarımızı her şeyi bir kenara atıyoruz. Bir tek buna odaklanıyoruz yani güzel şeyler ortaya çıkınca çok mutlu ediyor bizi. Güzel bir dönüşüm çıkıyor ortaya" şeklinde konuştu.
10 yıllık mesleğini bırakan kadın, aldığı devlet desteğiyle kendi işinin patronu oldu
31 Mayıs 2024 Cuma - 09:25 10 yıllık mesleğini bırakan kadın, aldığı devlet desteğiyle kendi işinin patronu oldu HATAY (İHA) – Hatay’da yaşayan Fidan Sönmez, 10 yıllık fizyoterapistliğin ardından çıktığı dünya turundan sonra döndüğü memleketinde devlet desteğiyle kurduğu tesiste doğal bitkilerden 5 çeşit kolonya üretmeyi başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da afetzede vatandaşlar, yaralarını sarmaya devam ediyorlar. Hatay’ın Samandağ ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki Fidan Sönmez, kendi mesleği olan fizyoterapistliği 10 yıl yaptıktan sonra dünya turuna çıktı. Dünya turunda farklı ülkeleri gezen Sönmez, alternatif tedavileri hakkında eğitim aldıktan sonra ülkesine geri döndü. Yurt dışında tanıştığı eşiyle hayatını birleştiren Sönmez, 2021 yılında aldığı devlet desteğiyle aromatik yağlar üretim tesisini kurdu. Doğadan farklı bitkileri toplayarak doğal yollarla 5 çeşit kolonya üretmeyi başaran Sönmez, kolonyanın 100 mililitresini 150 TL ile 300 TL arasında satışa sunuyor. Defne, turunç, limon, karabaş ve murç bitkilerinden kolonya üretmeyi başaran Sönmez, Hatay’ın eşsiz bitkilerinden parfüm üretmek istiyor. “Eşimle birlikte güçlerimizi birleştirerek bu iş yerini kurduk” Eşiyle birlikte devlet desteğiyle tesisi hayata geçirdiklerini belirten Sönmez, “6 Şubat depremlerinde en derin uykudayken şiddetli bir sarsıntıyla uyandık. Dışarısı kapkara ve çok yağmurluydu ama hepimiz dışarıya kaçtık. Delfin Tıbbi Aromatik Yağlar Üretim evindeyiz. Burası 2021 yılında kurulmuş butik bir işletmedir. Ben fizyoterapistim, 10 yıl mesleğimi yaptıktan sonra dünya turuna çıktım. Dünya turu yaparken alternatif tedavi yöntemlerini deneyimleme şansı buldum. Eşimle yurt dışında tanıştık. Eşimle birlikte güçlerimizi birleştirerek ve bu iş yerini kurduk” dedi. “Ürettiğimiz kolonyaların 100 mililitresi 150 - 300 TL arasında değişiyor” Hatay’ın yerel zenginliklerini değerlendirmeyi istediğini belirten girişimci Sönmez, “Bu değerlendirmeye defneyle başladık ve turunçgille devam ettik. Bu bitkilerden uçucu yağ ve hidrosol üretiyoruz ve bunları son ürüne dönüştürmek için çalışma yapıyoruz. Bu çalışmaya ilk olarak kolonya ile başladık. Şu anda 5 kolonya ile piyasadayız. Bu kolonyalar; Defne, Turunç, Limon, Karabaş ve Murç kolonyası üretiyoruz. Bütün illere satışımız olabiliyor. Aynı zamanda kooperatifle de işbirliği içerisindeyiz. Her yere satışımız mevcut. Ürettiğimiz kolonyaların 100 mililitresi 150 - 300 TL arasında değişiyor. Bizim için Samandağ’daki bitkileri işlemek önemli ve değerlidir. Bizler yurtdışından bitki getirip karışım yapmak yerine burada yetişen veya hak ettiği değeri görmeyen bitkileri işlemek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Markette alışveriş yaparcasına 100 bin TL’lik vurgun yapan hırsız kamerada
30 Mayıs 2024 Perşembe - 12:10 Markette alışveriş yaparcasına 100 bin TL’lik vurgun yapan hırsız kamerada Hatay’ın Hassa ilçesinde bir marketten yaklaşık 100 bin TL’lik vurgun yapan hırsızın market içerisindeki ürünleri çaldığı ve iş yeri kepengini zorlayarak açtığı anlar kameraya yansıdı. Olay, Hassa ilçesi Hürriyet Caddesi üzerinde Hürriyet Caddesi üzerinde Hüseyin Bulkan’a ait iş markette meydana geldi. Sabah saatlerinde iş yerine geldiğinde kepengin kırıldığını fark eden Bulkan, durumu polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine iş yerine gelen ekipler, güvenlik kameralarını izleyerek olay yerinde inceleme yaptı. İncelemelerin ardından polis ekipleri, hırsızı yakalamak için çalışma başlattı. Hırsızın kepengi zorladığı anlar, iş yerinde adeta markette alışveriş yapar gibi hırsızlık yaptığı anlar ve poşetlerle kaçtığı anlarsa güvenlik kamerasına yansıdı. Yaklaşık 100 bin TL’lik kaybı olan Bulkan, polis ekiplerinden gelecek ümitli haberi bekliyor. "Çekmecede 70 bin TL vardı, şükür onu alamamış" Market sahibi Bulkan, yaklaşık 100 bin TL zararı olduğunu belirterek, "Gece saatlerinde gelip kepengi açmaya uğraşıyor. Asma kilidi demir keskiyle parçalıyor. Yaklaşık 20 dakika sürüyor, kepengi açması ve kildi kırması. Ondan sonra da içeride hırsızlığa başlıyor. Yaklaşık 4 bin TL kağıt paramız vardı, onu alıyor. Ondan sonra da sigaralara bakıyor, 4 poşet sigarayı dolduruyor. O da 120 karton sigara. Parayla yaklaşık 100 bin TL’lik kaybımız var. Çekmecede 70 bin TL vardı, şükür onu alamamış" dedi.
İskenderun’da depremin izleri duvarlara çizilen resimlerle siliniyor
30 Mayıs 2024 Perşembe - 10:01 İskenderun’da depremin izleri duvarlara çizilen resimlerle siliniyor HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde yıkımı gerçekleştirilen binaların bulunduğu bölgelerdeki kötü görüntüyü ortadan kaldırmak için ressam Erdoğan Akın duvarlara resim çiziyor. Asrın felaketi Hatay’da büyük yıkıma yol açmış, binlerce bina hasar görmüş ve yıkılmıştı. İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, yıkımı gerçekleştirilen binaların bulunduğu bölgelerde depremin izlerini bir parça da olsa silebilmek adına yıkımı gerçekleştirilen bölgelere duvar resimleri yapılması için çalışma başlattı. İskenderunlu ressam Erdoğan Akın tarafından çizim ve boyamasına başlanan duvarlar güzel görüntüler ortaya çıkardı. Resimlerin çizildiği alanlarda çevre düzenlemesiyle birlikte depremin izleri bir nebze de olsa ortadan kaldırılmış olacak. “İskenderun’da depremin acılarını hafifletebilmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” Depremin izlerini hafifletebilmek adına çalışmalarını yürüttüklerini dile getiren İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, “Depremin izlerini silebilmek bir anda mümkün değil, depremin acısını silmek mümkün değil ama derdimiz, tasamız İskenderun’da depremin acılarını hafifletebilmek, unutturabilmek. Bunun için zaten fiziksel çalışmalarımız devam ediyor. Yoldu, kaldırımdı, peyzaj düzenlemeleriydi ama bunun yanında da gerçekten insanların gördükleri zaman vicdanlarını sızlatan deprem yıkıntılarını ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. İskenderun’un merkezi olan yerlerinde depremin izlerini silebilmek adına neler yapabiliriz diye düşündük; yukarısını bir sanat tablosuna dönüştürüp, aşağısını çimlendirip üzerine bankla insanların oturabileceği alanlar yapıp, en azından İskenderun’umuza bir nefes aldırmak istedik. İskenderun’da depremin acılarını hafifletebilmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. 6 Şubat depremlerinde yaşadığı ev yıkılan ressam Erdoğan Akın, “Başkanım ben her zaman söylüyorum en büyük yatırım insana yapılan yatırımdır. Benim hayat felsefem bu ve her sanatçıda olması gereken hayat felsefesi önce insan olmalı. Onun için ben burada hizmet verirken gerek bu memleketli olarak, gerek anılarımın şehri olan İskenderun’u yaşatmak için hizmet veriyorum. Yani altyapı bir şekilde yapılıyor, yollar bir şekilde yapılıyor, kaldırımlar bir şekilde yapılıyor. Zaten gece gündüz 24 saat ekip çalışıyor ve ben bununla iftihar ediyorum. Onun için ben de bana düşeni yapıyorum. Bu şehir bizim. Bu şehri ne yapacağız; hep birlikte ayağa kaldıracağız” şeklinde konuştu.