GÜNDEM - 21 Ekim 2024 Pazartesi 10:09

(Düzeltme) Hatay’da altın sarısı kubbesi ve çinileriyle Kubbetü’s-Sahra’yı andıran cami, mest ediyor

A
A
A
(Düzeltme) Hatay’da altın sarısı kubbesi ve çinileriyle Kubbetü’s-Sahra’yı andıran cami, mest ediyor

Hatay’da depremde yıkılan Ahmet Yesevi Camii, cemaatin destekleriyle yeniden inşa edildi. İnşaatı büyük ölçüde tamamlanan cami, Kubbetü’s-Sahra’yı andıran görünümüyle mest ediyor.


Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok yıkıma uğrayan Hatay’da, binlerce bina yerle bir oldu. Kırıkhan ilçesi Çankaya Mahallesi’ndeki Ahmet Yesevi Camii de 6 Şubat depremlerinde zarar görerek yıkılmıştı. Devletin ve hayırseverlerin de desteğiyle asrın felaketinin yaralarının sarıldığı bölgede yıkılan cami, cemaatin maddi ve manevi destekleriyle yeniden inşa edildi. İnşaatında cemaatin işçi olarak çalıştığı cami, Kubbetü’s-Sahra’ya benzerliğiyle de mest ediyor. Altın sarısı kubbesiyle kilometrelerce öteden fark edilen cami, çinileriyle ilgi uyandırıyor. Büyük ölçüde inşaatı tamamlanan caminin önümüzdeki günlerde resmi açılışı yapılacak.


"Camimizin Kabe kapısı ve Kubbetü’s-Sahra’ya benzeyen kubbesi cemaatimizi de etkiliyor"


Depremde yıkılan caminin yenisinin inşaatı için cemaatle el ele verdiklerini dile getiren cami imamı Abdulsamet Kodalak, "Depremlerde çok vakit kaybetmeden manevi değerlerini ayağa kaldırmak için camilerin ayağa kalkmasını gerektiğini düşündük. Bu yüzden yeni cami yapmaya karar verdik. Yeni cami yapmak için proje çizerken kanayan yara olan Kubbetü’s-Sahra aklımıza geldi. Neden olmasın diyerek hayal ettik. Allah lütfetti ve ikram etti. Hayallerimizin peşinde koşmamızı gerektiğini söyledi. Kubbetü’s-Sahra görünümlü yeni bir cami yapmaya karar verdik. Cemaatimizden Allah razı olsun. Hiçbir destek almadan kendi desteklerimizle yapmaya karar verdik. Cemaatimiz maddi ve manevi olarak bütün imkanlarını seferber etti. Camimiz ibadete açık ve resmi olarak açılmasını bekliyoruz. Camimizin Kabe kapısı ve Kubbetü’s-Sahra’ya benzeyen kubbesi cemaatimizi de etkiliyor" şeklinde konuştu.


"Mahalle sakinleri tamamen gönüllü çalışarak inşaatı tamamladı"


Cami inşaatına katkı veren gönüllülerden Halil İbrahim Varsın, "6 Şubat depremlerinde Ahmet Yesevi Camii çok ağır hasar aldı. Deprem sonrası cami cemaatimizle birlikte projeleri çizdik. Filistinli kardeşlerimize destek manasında ve farkındalık oluşturmak açısından cami projesini Kubbetü’s-Sahra’ya benzetip inşaatını çok iyi şekilde tamamladık. Camimizin inşaatı tamamlanmak üzeredir. Mahalledeki vatandaşlar tamamen gönüllü olarak çalıştı. Gençler ve yaşlılar hafta sonu veya hafta içi günleri gelip caminin inşaatında çalışarak inşaatı tamamladılar. İman oldukça imkan da oldu. Cami içi inşaatı tamamlandı ibadete açıldı. Sadece bahçe düzenlemesi kaldı" dedi.


"Kırıkhan’daki Kubbetü’s-Sahra’ya benzeyen caminin yapımı için Kütahya’dan geldik"


Kubbetü’s-Sahra görünümlü caminin inşası için Kütahya’dan gelen çini ustası Hüseyin Cingöz de, "Kırıkhan’daki Kubbetü’s-Sahra’ya benzeyen caminin yapımı için Kütahya’dan geldik. Caminin çini işçiliğini yapıyoruz. İnşaat çok iyi gidiyor. Caminin görünümü çok güzel harika oluyor" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 10 Kasım törenine katılmayan öğrencinin velisi: “Dersten çıkarılarak gruplar halinde idareye alınmışlar” Ankara’da bir okulda 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü dolayısıyla düzenlenen törene katılamayan 60 öğrencinin velilerine mazeret bildirmeleri için tebligat gönderildi. Öğrencilerden birinin velisi olan Semra Polat, “Gruplar halinde idareye alınmışlar dersten çıkarılarak. İdarede ‘Niye gelmediniz?’, hatta oğluma ’Sen sağlıklı olduğun halde gelmemişsin’ denmiş” dedi. Olay, Mamak ilçesinde bulunan Lalahan Ortaokulu’nda meydana geldi. 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü nedeniyle okulda düzenlenen törene 60 öğrenci katılmadı. Okul yönetimi, törene katılmayan öğrencilerin velilerine tebligat göndererek, öğrencilerin törene katılmama gerekçesini sordu. Törene katılmayan bir öğrencinin velisi olan Semra Polat, “Kasım ayının ilk haftası oğlum grip rahatsızlığı nedeniyle aile sağlığı merkezine gitti. Orada doktor çocuğun grip olduğunu, okula gitmemesi gerektiğini, bulaş yaymaması için hastalığı süresince evde dinlenmesi gerektiğini söyledi. Dolayısıyla biz raporu okula tebliğ ettik. Sonrasında oğlum evde istirahate geçti, kasım ara tatili girdi. Evde istirahat ederek iyileşmeye çalıştı” dedi. “Dersten çıkarılarak gruplar halinde idareye alınmışlar” Törene oğlunun hasta olduğu için katılamadığını dile getiren Polat, “Okulda 60 öğrencinin 10 Kasım törenlerine katılmadığı tespit edilmiş. Gruplar halinde idareye alınmışlar dersten çıkarılarak. İdarede ‘Niye gelmediniz?’, hatta oğluma ’Sen sağlıklı olduğun halde gelmemişsin’ denmiş. Oğlum da ‘Hayır ben hastaydım, o yüzden gelemedim’ dedi. Çünkü tatil bitmesine rağmen hala oğlumun sesi düzelmemişti ve hala rahatsızlığı devam ediyordu. ‘Siz hasta olsanız bile katılacaksınız’ demiş hasta olan çocuklara ve oğluma. Sonrasında oğluma bir tebligat verilmiş. E-imzalı, barkodlu bir tebligat. Bunu da velilere götürmeleri istenmiş. Oğlum bana getirdiğinde okudum. Bütün 60 öğrencinin velisine aynı şekilde bir tebligat gönderilmiş ve bizim orada izahat yazıp teslim etmemiz istenmiş. Ama bugüne kadar böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyoruz. Çünkü çocuğum ondan önceki 29 Ekim törenlerine katılıyor. Hem pazar gününe denk geliyor, hem kasım ara tatili, hem benim çocuğum hasta. Zaten doktor öncesinde rapor vermiş. Bu durumda çocuğumun gitmesine zorunlu olacak bir durum ortada yok” diye konuştu. Öte yandan, bir grup avukat, yapılan işlemin Anayasa’nın 6. ve Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddelerine aykırı olduğunu belirterek, okul müdürü hakkında görevi kötüye kullanma ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlarından suç duyurusunda bulundu.