2015 GENEL SEÇİM - 25 Mayıs 2015 Pazartesi 12:33

Seçime 13 gün partilerin oy oranları

A
A
A
Seçime 13 gün partilerin oy oranları

20 ilde 4 bin 200 katılımcı ile yapılan 7 haziran seçimleri ile ilgili ankette AK Parti'ninı yüzde 45.2, CHP'nin yüzde 26.3, MHP'nin 15.4, HDP'nin ise yüzde 9.6 oy oranına sahip olduğu açıklandı.

Türkiye, 7 Haziran 2015'te yapılacak milletvekili genel seçimlerine hazırlanırken, araştırma şirketleri de seçmenlerin nabzını tutmaya devam ediyor. Genel seçim öncesi Politic's Araştırma Şirketi'nce yapılan son Türkiye Siyasi Gündem Araştırması, seçimlere kısa süre kala oy oranlarına ve kararsızların yönelimlerine ilişkin önemli ipuçları verdi.

Politic’s firmasının 17-23 Mayıs tarihleri arasında, 20 ilde 4 bin 200 katılımcı ile yüzde 95 güven aralığında ± 2 hata payı ile gerçekleştirdiği çalışma, yüz yüze ve bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemiyle yapıldı. Çalışmada, 'Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz' diye soruldu. AK Parti yüzde 45.2 oy oranı ile açık ara önde tespit edilirken, onu CHP yüzde 26.3 oy oranı ve MHP 15.4 oy oranı ile izledi. HDP ise yüzde 9.6 oy oranıyla ile barajın altında gözüküyor. Anket sonucuna göre SP + BBP(Milli İttifak ) oy oranı yüzde 2,59. Diğerleri ise yüzde 0,91.

KARARSIZ AK PARTİ SEÇMENİ PARTİSİNE DÖNÜYOR

Anket sonuçlarını incelediğimizde, bir ay öncesine kadar partisine mesafeli duran ve tepki gösteren Ak Parti seçmeni, Ak Parti'nin son 15 gündeki "koalisyon korkusuna vurgu yapan ve ekonomik istikrar temelli seçim kampanyası", Erdoğan ve Davutoğlu'nun şehir mitinglerinin de etkisi ile partisine destek vermeye başladı. 2011 milletvekili seçiminde Ak Parti'ye oy verdiğini belirten seçmenin yüzde 80'i tekrar Ak Parti'ye oy vereceğini belirtti, Bu oran CHP'li seçmende yüzde 92,5, MHP'li seçmende ise yüzde 82.5 olarak görünüyor. Anket sonuçlarına göre 2011 Milletvekili seçiminde Ak Partiye oy verdiğini belirten seçmenin yüzde 12'si Ak Parti'ye oy vermeyeceğini söylemekte, yüzde 8'i ise henüz kararsız. 2011 Milletvekili seçiminde CHP’ye oy verdiğini belirten seçmenin yüzde 4'ü CHP' ye oy vermeyeceğini söylerken, yüzde 3’ü ise henüz kararsız. 2011 Milletvekili seçiminde MHP’ye oy verdiğini belirten seçmenin yüzde10'u MHP'ye oy vermeyeceğini söylerken, yüzde 7,5'i ise kararsız.

GENÇLERDE MHP VE HDP, İLERLEYEN YAŞLARDA AK PARTİ VE CHP KENDİ ORTALAMASININ ÜZERİNDE

Anketteki ilginç ayrıntılardan biri ise seçmenlerin yaşı. AK Parti'yi tercih eden seçmen kitlesinin büyük bölümü 35-55 yaş aralığından, CHP'nin seçmen kitlesinin büyük bölümü 46 yaş üzeri vatandaşlardan, MHP' ve HDP'yi tercih eden seçmen kitlesinin büyük bölümü ise 18-35 yaş aralığındaki gençlerden oluşuyor. "Bu pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz" sorusunda AK Parti en yüksek oy oranlarına 35-45 yaş grubunda yüzde 53 ve 65 üstü yaş grubunda yüzde 54 ile ulaşıyor Ak Parti'ye en düşük oy çıkan yaş grubu ise yüzde 31.6 ile 18-24 yaş grubu . CHP en yüksek oy oranlarına 45-54 yaş grubunda yüzde 30.7 ve 55-64 yaş grubunda yüzde 29.6 ile ulaşıyor. CHP'ye en düşük oy çıkan yaş grubu ise yüzde 21 ile 35-44 yaş grubu. MHP en yüksek oy oranlarına 18-24 yaş grubunda yüzde 21 ve 25-34 yaş grubunda yüzde 18.6 ile ulaşıyor. MHP'nin oyları 45 yaş üzerinde seçmende düşmeye başlıyor. 65 yaş üstü seçmen grubunda oy oranı yüzde 8.5 'e kadar düşüyor HDP en yüksek oy oranlarına 18-24 yaş grubunda yüzde 12 .6 ve 25-34 yaş grubunda 11,4 ile ulaşıyor. HDP'ye en düşük oy çıkan yaş grubu ise yüzde 8.4 ile 35-44 yaş grubunda. 

AK PARTİ KADINLARIN OYUNU ALIYOR

Ankete katılanların yüzde 50,4 erkek ve yüzde 49,6 kadın seçmen. Seçimlerde oy kullanacağını belirten kadınların yüzde 48,3’ü erkeklerin ise yüzde 41.7,'si AK Parti'ye oy veriyor. Bu rakamlar AK Parti'nin kadınlardan daha fazla rağbet gördüğünü gösteriyor. Kadınların yüzde 28.2'si erkeklerin yüzde 25.3'ü CHP'ye oy veriyor. Uzun süre sonra ilk defa seçim kampanyasını başarılı yürüten CHP kadın ve erkeklerde eşit oranlarda tercih edilen siyasi parti olarak dikkat çekiyor. Yine, oy kullanacağını belirten kadınların yüzde 11,6'sı erkeklerin yüzde 19,2'si MHP'ye oy vereceğini söylüyor. MHP, kadın seçmenlerce tercih edilmiyor. Kadınların sadece yüzde 5,6 sı oy vereceği parti konusunda kararsız olduğunu belirtiyor.MHP'nin son 15 günde kadın seçmene ulaşması zor gözüküyor

CHP, MARMARA VE EGE'DE OYLARINI ARTTIRDI

2011 milletvekili seçimlerinde partilerin Türkiye'nin bölgelerinde aldığı oylarla anketteki sonuçları karşılaştırdığımızda ,CHP'nin Marmara ve Ege bölgelerinde oylarını artırdığını (İstanbul da CHP oylarını artırıyor ) Marmara da oy oranını (yüzde 30.98'den yüzde 31.9 'a) Ege Bölgesinde ise (yüzde 35,73'den yüzde36,73 'e )çıkardığı görülüyor. CHP’nin Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde oylarının yüzde 5'in altına kadar düşmesi yine çalışmanın ilginç verilerinden İç Anadolu bölgesinde oy oranı ufak bir düşüş ile yüzde 20.8 seviyesinde görünüyor. MHP'nin İç Anadolu ve Ege Bölgelerinde oylarını artırdığını İç Anadolu da oy oranını (yüzde 15.34'den yüzde 18.3 'e) Ege Bölgesinde ise( yüzde 14.71'den yüzde 16,1 'e) çıkardığı görülüyor. MHP'nin beklenildiği üzere Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde oylarının yüzde 5'in altına düştüğü gözleniyor. MHP'nin en yüksek oy oranını yakaladığı bölge bir önceki milletvekili seçiminde de olduğu gibi yüzde 19.7 ile Akdeniz Bölgesi. Ak Parti'nin tüm bölgelerde oy oranının bir önceki seçimlere göre düştüğü gözleniyor. En az fire Karadeniz Bölgesi'nden. Geçen seçimde yüzde 58,22 olan Karadeniz Bölgesi'nde oy oranı ankete göre yüzde 56.2 düzeyinde. En fazla oy oranı düşüşü Güneydoğu Anadolu bölgesinde. Önceki seçimde bu bölgede yüzde 51,38 oy oranını yakalayan AK Partinin anketteki oy oranı yüzde 42.3 oranlarına kadar geriledi. Oy oranının yüzde 50'lerin üzerinde seyrettiği bölge sayısı 4'ten 2 'ye düştü. İç Anadolu Bölgesinde yüzde 50.9 ve Karadeniz Bölgesi'nde yüzde 56,2 oy oranı gözüküyor. HDP'nin ise parti olarak seçime girme kararı sonrası tüm bölgelerde oy oranını artırdığı gözleniyor. En fazla oy artışı Güneydoğu (yüzde 32’den yüzde 41’e) ve Doğu Anadolu Bölgesi'nde (yüzde 27’den yüzde 34’e) çıkardığı gözükmektedir. Her ne kadar bu bölgelerde artış sağlasa da, iki bölgenin toplam seçmen sayısının, tüm seçmenin yaklaşık yüzde 13,2’sini teşkil ettiğini de göz ardı etmemek gerekiyor.

AK PARTİ'NİN OYLARI MHP'YE, CHP'NİN OYLARI HDP'YE

Anket, 22 Haziran 2011'de yapılan Milletvekili seçimlerinde partilerin aldığı oy oranları referans alındığında, 7 Haziran 2015'te yapılacak genel seçimlerde partiler arasında yaşanması beklenen oy kaymalarıyla ilgili ipuçları da verdi. Ankete göre AK Parti'ye oy veren seçmenin yüzde 5,4’ü MHP’ye oy vereceğini belirtti. Bu oran MHP’nin Türkiye de oy oranını 2.6 puan arttırdı. Yine bir önceki seçimlere göre MHP'ye oy veren seçmenin yüzde 8,2'si ise CHP'ye oy vereceğini belirtti. Bu oran CHP'nin Türkiye de oy oranını 1.02 puan arttırdı.. Bir önceki seçimlere göre Ak Parti'ye oy veren seçmenin yüzde 3,1'i ise HDP'ye oy vereceğini belirtti. Bu oran HDP’nin Türkiye de oy oranını 1.5 puan arttırdı. Bir önceki seçimlere göre CHP'ye oy veren seçmenin yüzde 3,2'si ise HDP'ye oy vereceğini belirtti. Bu oran HDP’nin Türkiye de oy oranını 0.8 puan arttırdı

HDP BARAJI NASIL GEÇEBİLİR?

Uzmanlara göre, HDP'nin barajı aşabilmesi iki etkene bağlı. HDP'nin kuvvetli olduğu Avrupa da seçime katılım oranının yüzde 70'in altına düşmemesi. Zira Türkiye’de yüzde 9-10 bandındaki HDP oyları, yurtdışı anketlerde yüzde 14-18 bandında hareket ediyor. İkinci etken ise Türkiye genelinde seçime katılma oranı. 2011 yılında seçime katılım yüzde 83.2 olarak gerçekleşmişti. 7 Haziran seçimlerinde katılım oranı yüzde 85'in altında kalırsa HDP'nin barajı geçmesi yüksek ihtimal, yüzde 88-90 civarı katılım olursa HDP'nin barajı geçme ihtimali zayıflıyor. 2011 seçimlerindeki CHP ve MHP'li küskünlerin bu seçimdeki tavrı ve bu seçimde Ak Partili küskünlerin sandığa gidip gitmemesi HDP'nin barajı aşıp aşmayacağını belirleyecek

PARTİ TERCİH ETME SEBEBİ

Anket çalışmasında, "Bu pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz" sorusunda parti ismi söyleyen seçmene, "bu partiye oy verme sebepleri" de soruldu. Ak Parti'ye oy vereceğini söyleyen katılımcılar tercih nedeni olarak "Ekonomik istikrar, partinin doğal lideri, daha iyisi yok, tek başına iktidar olma "cevabını verdiler. CHP’ye oy vereceğini söyleyen katılımcılar tercih nedeni olarak "Seçim vaatleri ve siyasi görüşüne uyması" cevabını verdiler. MHP’ye oy vereceğini söyleyen katılımcılar "Milliyetçilik, ülkücü olmak, Ak Parti hükümetinin gitmesi ve çözüm süreci" cevabını verdiler. HDP' ye oy vereceğini söyleyen katılımcılar ise "Kürt olması, barajı aşmasını istemesi ve çözüm süreci" cevabını verdiler. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Trendyol Süper Lig: Bodrum FK: 0 - Galatasaray: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Galatasaray deplasmanda Bodrum FK ile karşılaşıyor. Mücadelenin ilk yarısı golsüz eşitlikle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 13. dakikada Mertens’in sağ taraftan kullandığı serbest vuruşta direkt kaleye yönelen top Gökhan Akkan’dan sekti. Pozisyonun devamında ceza sahası içi sol çaprazından Osimhen’in röveşatasında meşin yuvarlak kalenin üzerinden dışarıya çıktı. 21. dakikada sol taraftan gelişen Bodrum FK atağında Fredy, ceza sahası içi sol çaprazında topla buluştu. Fredy’nin şutunda meşin yuvarlak kaleci Muslera’da kaldı. 36. dakikada sol tarafta aldığı topla Metehan’dan sıyrılıp ceza sahasına kadar giren Ege’nin sol çaprazdan uzak direğe vuruşunda meşin yuvarlak dışarıya gitti. 45. dakikada orta alanda yaşanan mücadelede Ege Bilsel, Lucas Torreira’ya yaptığı faul sonrası ikinci sarı karttan gördüğü kırmızı kartla oyundan ihraç edildi. Hakemler: Muhammet Ali Metoğlu, İbrahim Çağlar Uyarcan, Mehmet Kısal Bodrum FK: Gökhan Akkan (Diogo Sousa dk. 29), Üzeyir Ergün, Ondrej Celustka, Arlind Ajeti, Ege Bilsel, Samet Yalçın, Gökdeniz Bayrakdar, Fredy, Taylan Antalyalı, Zdravko Dimitrov, George Puşcaş Yedekler: Kenan Özer, Gabriel Obepka, Pedro Brazao, Ahmet Aslan, Celal Dumanlı, Enes Öğrüce, Yusuf Sertkaya, Oğulcan Başol, Taulant Seferi Teknik Direktör: Volkan Demirel Galatasaray: Fernando Muslera, Metehan Baltacı, Kaan Ayhan, Abdülkerim Bardakcı, Barış Alper Yılmaz, Lucas Torreira, Gabriel Sara, Roland Sallai, Yunus Akgün, Dries Mertens, Victor Osimhen Yedekler: Günay Güvenç, Eyüp Aydın, Kerem Demirbay, Berkan Kutlu, Hakim Ziyech, Elias Jelert, Victor Nelsson, Yusuf Demir, Michy Batshuayi, Efe Akman Teknik Direktör: Okan Buruk Kırmızı kart: Ege Bilsel (dk. 45) (Bodrum FK) Sarı kart: Samet Yalçın (Bodrum FK), Abdülkerim Bardakcı (Galatasaray)
Bursa Mübadele ve mübadillerin kültürel mirası Osmangazi’de konuşuldu Osmangazi Belediyesi, Bursa UNESCO Derneği, Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, (BAL-GÖÇ) Lozan Mübadilleri Vakfı, Bursa Lozan Mübadilleri Kültür ve Dayanışma Derneği ile işbirliğinde "Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli" düzenlendi. Osmangazi Gösteri Merkezi’nde düzenlenen panelde, 30 Ocak 1923’de Lozan Barış Anlaşması gereği Türkiye ve Yunanistan arasında gerçeklesen zorunlu göç sebebiyle yaşanan olumsuzluklar, çekilen zorluklar, geride bırakılan hayatlar, zorunlu göçü oluşturan şartlar ve bu şartların ekonomik, politik nedenleri, göçmen haklarının korunması, iskan zorunluluğu, göçün sosyo-kültürel etkileri, göçmenlerin kültürel mirasları gibi konular konuşuldu. Mübadelenin unutulmaması ve hatırlanması, gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğine inanılarak düzenlenen panelde, mübadelenin pek çok yönden incelenmesi ve akademik çalışmalara kaynak olması hedefleniyor. Düzenlenen panele Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor, Milli Savunma eski Bakanı Turan Tayan, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özarslan, BAL-GÖÇ Başkanı Emin Balkan, Bursa Büyükşehir Başkan Vekili Baran Güneş, Lozan Mübadili ailelerin torunları ve yurttaşlar katıldı. İlker Özarslan Moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Araştırmacı Yazar Aycan Yılmaz, Prof. Dr. Kemal Arı, Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı, Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Esat Halil Ergelen, Mutfak Araştırmacısı Yazar Ramazan Başan, mübadele ve mübadillerin kültürel mirasını pek çok yönüyle konuştu. “Allah bir daha hiçbir ülkeye zorunlu göç ve mübadil anıları yaşatmasın” Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor, “Bu panelin benim için ayrı bir önemi var; ben de Lozan Mübadili bir ailenin torunlarıyım. Büyük Önder Atatürk’ün Lozan Mübadelesi sayesinde orada ki Türkleri buraya getirmesi, burada ki Rumları da memleketlerine mübadil etmesi, iç barışın sağlanmasında ve Anadolu’nun tekrar Türkleşmesinde önemli bir etken oldu. O günü yaşayanlar, acıları çekenler yalnızca Türkler değil, mübadil olmuş Yunanlılar da üzüntüler yaşadı. Büyük Önder Atatürk’ün Yurtta Sulh Cihanda Sulh, sözünün üzerine dünyada bir başka söz olduğunu düşünmüyorum. Allah bir daha hiçbir ülkeye zorunlu göç mübadil anıları yaşatmasın” şeklinde konuştu. “Genç Türkiye Cumhuriyeti, mübadelenin altından büyük bir mağfiretle kalktı” Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özarslan, “Mübadele Cumhuriyetin ilk kurulduğunda devraldığı çok büyük bir yüktü, Genç Türkiye Cumhuriyeti, bunun altından büyük bir mağfiretle kalktı, bugüne kadar mübadele konusunda bir çok panel, sempozyum, konferans ve söyleşi yapıldı. Biz UNESCO Derneği olarak panele kültürel miras gözüyle bakmak istiyoruz. Mübadillerin Yunanistan’a giden ve oradan gelen mübadillerin hala sürdürmekte olduğu ve kaybettikleri yaşam, müzik, gıda, giysi kültürlerini, panelde aktarmaya çalışacağız” dedi. “Tarım ve ticaretin gelişmesinde mübadil göçmenlerinin büyük katkıları olmuştur” BAL-GÖÇ Başkanı Emin Balkan, “1893 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan bu tarafa hala göç alıyoruz. Sadece Balkanlar ve Selanik çevresinden buraya gelenler değil, Türkiye’den Yunanistan’a giden, ana dili Türkçe olan ve Yunanca hiç bilmeyen Ortodoks Türkler de vardı. O aileler hala bizleri kendilerine yakın görüyorlar. B unun yanında Rumlarda göç ettiler; ama onlarında gönül bağı var. Anadolu’nun Türkleştirilmesinde, tarım, ziraat ve ticaretin gelişmesinde, mübadil göçmenlerinin çok büyük katkıları olmuştur” diye konuştu. “Yaşadığımız bu acıları hep beraber nasıl tatlıya çevirebiliriz” Bursa Büyükşehir Başkan Vekili Baran Güneş, “Bu topraklar acıların birleştiği ve sürgün edildiği topraklar. Türkiye’nin her bir noktasında acılar yaşanmış. Ben bir mübadil damadı olarak bunu çok yakından hissediyorum. Hep beraber yaşadığımız bu acıları nasıl tatlıya çevirebiliriz, geleceğin mirasını daha güzelleştirebiliriz ve yaşanan acıları geleceğe nasıl kültürel farklılık zenginlik olarak oluşturabiliriz; işte bunun mücadelesini vereceğiz” dedi.
Kayseri Jose Mourinho: "6 gol attık ama 10 da olabilirdi" Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, 6-2 kazandıkları karşılaşma sonrası, "Topla gerçekten yüksek kalitede bir oyun sergiledik. 6 attık ama 7, 8, 10 da olabilirdi. Mutluyum" dedi. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Kayserispor’u 6-2 mağlup etti. Maç sonu düzenlenen basın toplantısında konuşan değerlendirmelerde bulunan Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, "Ben her gün Türk futboluna adapte olmaya ve öğrenmeye çalışıyorum. Bugün maça çok güçlü bir başlangıç yaptık Aslında devreden maçı bitirmiş olmamız gerekiyordu ama bitiremedik. İkinci yarıda maç 3-2’ye geldikten sonra maç tekrar ortada oldu. Bu benim takımla ilgili hoşuma gitmeyen şeydi. 90 dakika boyunca daha istikrarlı ve konsantre olmamız gerekiyor. Çünkü maç 3-0’a kadar kolay bir maçtı. 3-2’ye gelene kadarki periyotta performansımız durakladı. 3-2 olduktan sonra tekrar o korkuyu hissettik ve tekrar oyuncular odaklanmaya başladı. Bugün 6 oldu ama 7-8 de olabilirdi. Oyuncularımdan istemediğim şey bu, maç kolayken maçı bitirmek gerekiyor. Çok zor maçlar oynayacağız çünkü. 3-0 gibi kolay bir durumdayken 4’ü, 5’i, 6’yı atmamız gerekiyor. Maçın 3-2’ye gelmemesi gerekiyor. Bu güne dair sevmediğim tek şey bu. Ama topla gerçekten yüksek kalitede bir oyun sergiledik. 6 attık ama 7, 8, 10 da olabilirdi. Mutluyum" dedi. Takımda herkesin hazır olduğunu ve iyi çalıştığını vurgulayan Portekizli teknik adam hayalindeki takımla ilgili de şunları söyledi: "Hayalimdeki maçın olması için bugün 8-0 olması gerekiyordu, 6-2 değil. Hayalimdeki takım 3-0’dan 3-2’ye getirmez. Hayalimizden uzaktayız diyebilirim. Ama şu anlamda hayal ettiğim takıma sahibim, takımdaki herkes hazır. Herkes çok iyi çalışıyor. Oğuz Aydın da bugün öyle bir oynadı ki sanki her maç oynuyormuş gibi, aynı şey Samet için de geçerli. Dolayısıyla bunun takım adına güzel bir şey olduğunu düşünüyorum." "Her Galatasaray maçında mantıksız şeylerle karşılaşıyoruz" Galatasaray 2. Başkanı Metin Öztürk’ün penaltı pozisyonu ile ilgili açıklamaları sorulması üzerine Mourinho, "Penaltı pozisyonuyla ilgili açıkçası bir şey söyleyemem. Çünkü pozisyonu izleme şansım olmadı ama kulübede bulunmuş olduğum yerden penaltı gibi gözüküyordu. Eğer Galatasaray ikinci başkanı mantıksız olduğunu düşünüyorsa her Galatasaray maçında mantıksız şeylerle karşılaşıyoruz. Mantıksız olan çok şey var, dolayısıyla en iyisi bu mantıksız olan şeyleri konuşmamak" ifadelerini kullandı. Mourinho’dan Ronaldo açıklaması Cristiano Ronaldo’nun Fenerbahçe’ye transfer olacağı söylentilerine de cevap veren Jose Mourinho, "Ronaldo belki bir gün öğle yemeğine gelebilir. Çünkü İstanbul; Portekiz ile Arabistan’ın ortasında kalıyor. Belki özel jetine atlayıp bir gün eski arkadaşı olan Jose’yi görmeye gelip bir yemek yiyebiliriz kendisiyle. Fenerbahçe ile oynaması hakkında soruyorsanız, onu yazanlar ne yazdıklarını bilmiyorlar ya da saçma haber yapmaktan mutlu oluyorlar. Eğer ocak ayında takıma bir oyuncu katılacaksa gerçekten bunun çok iyi oyuncu olması gerekiyor. Ben elimdeki oyuncuları geliştiriyor olmaktan çok mutluyum. Oğuz Aydın’ın ilk geldiği halinden şimdiki haline bakıyorum. Onları geliştirmek istiyorum. Çünkü UEFA’da aslında başımızı belaya sokan bir durum var. Ülkede yetişmiş futbolcu kontenjanı konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Hiçbir hoca muhtemelen bu konuyu umursamamış ama ben umursuyorum. Dolayısıyla bu oyuncuya şans vermek istiyorum. Kış transfer penceresi açıldığında gerçekten çok iyi bir oyuncu olması gerekiyor. Çünkü ben elimdeki oyunculardan çok mutluyum" dedi.