ASAYİŞ - 28 Aralık 2019 Cumartesi 14:04

Köpek balığının midesinden insan kolu çıktı

A
A
A
Köpek balığının midesinden insan kolu çıktı

Fransa'nın denizaşırı adası Reunion'da köpek balığı midesinden 2 insan kolu çıktı. Kurbanın kimliği koldaki künye sayesinde tespit edildi.

Fransa'nın denizaşırı topraklarından olan Reunion adasında korku filmlerine konu olacak olay gerçekleşti.

Adanın etrafından saldırı tehlikelerini azaltmak için köpek balıklarını avlayan bir gemi midesinden 2 insan kolu olan bir köpek balığı buldu. İki kolun da ileri seviyede çürüme durumda olduğu belirtilirken yetkililerin kurbanın kimliğini koldaki künye sayesinde tespit etti öğrenildi. Aralık ayının ortasında kayak yapmak için denize açılan ve daha sonra izine rastlanmayan 70 yaşındaki amatör kayakçının olduğu öğrenilen kurbanın boğularak mı yoksa saldırı sonucu mu öldüğü tespit edilemedi.

Kolun ileri seviyedeki çürüme durumuna bakılarak kurbanın yenmeden çok önce öldüğünü ortaya koysa da araştırmaların ölüm sebebini tespit etmeye yetmediği öğrenildi.

Öte yandan Kasım ayının başında da yine benzer bir olay yaşanmış ve İskoçyalı kayıp bir adamın eli ve kolu yine bir köpekbalığının midesinden çıkmıştı. Adada 2011 yılından beri 24 köpek balığı saldırısı gerçekleşirken, bunlardan 11'i ölümle sonuçlandı.

Özlem Kaplan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli KOSTÜ’de beyaz önlük giyme töreni Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi (KOSTÜ), Sağlık Bilimleri Fakültesi’ne bağlı Hemşirelik, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümü öğrencileri için beyaz önlük giyme töreni düzenledi. Eğitim hayatlarının önemli bir dönüm noktasına ulaşan öğrenciler, bu özel günde büyük bir gurur ve heyecanla beyaz önlüklerini giydi. Törende konuşma yapan KOSTÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Talip Emiroğlu, öğrencilere meslek hayatlarında başarılar dileyerek, öğrencileri ve onları bugünlere getiren ailelerini tebrik etti. Bu özel günde onların yanlarında olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. KOSTÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas da yaptığı açıklamada; beyaz önlüğün uzun bir yolculuğun başlangıcı olduğunu, KOSTÜ’de okuyan gençleri iş dünyasında başarılı olmaları için iletişim ve teknoloji anlamında donanımlı bir şekilde yetiştiğini dile getirdi. Ayrıca Elmas, yapay zekayı, sağlık bilimleri eğitiminde kullanan tek üniversitede okudukları için öğrencilerin şanslı olduğunu vurguladı. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rabia Terzi ise öğrencilere, beyaz önlüğün çalışkanlığın, şifanın, umudun ve hizmet aşkının sembolü olduğunu ifade etti. Terzi, "Mesleği icra ederken bir sanatı da icra etmiş olacaksınız. Çok yüce ve kutsal bir meslek seçtiniz. Teknolojiyi kullanın, iletişim becerilerinizi artırın, sosyal ve kültürel olarak kendinizi geliştirin" dedi. Beyaz önlüklerini gururla giyen öğrenciler, geleceklerine dair umut dolu bir adım atarken tören, ailelerin ve akademik kadronun katılımıyla duygusal karelere sahne oldu.
Adana Göğüs ağrınızın nedeni “kalp gribi” olabilir Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı, influenza adı verilen virüsün yol açtığı gribin bir mevsim hastalığı olarak önemsenmediğini ancak hesapta olmayan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini söyledi. Medline Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Tuna Katırcıbaşı, grip virüsünün, akciğeri tuttuğunda zatürreye, kalbe yerleştiğinde ise miyokardit adı verilen bir kalp hastalığına neden olabildiğini belirterek, “Özellikle kış aylarında soğuk algınlığı veya grip gibi yaygın viral enfeksiyonlar sonrası görülme ihtimali bulunan bu durum, halk arasında “kalp gribi” olarak biliniyor. Kalp gribin nadir görülen ancak ciddi sonuçlara yol açabilecek bir sorun” dedi. Grip virüsü kalp kasını etkiliyor Prof. Dr. Katırcıbaşı, kalp gribi, tıp literatüründe “viral miyokardit” olarak adlandırılan ve genellikle viral enfeksiyonlar sonucunda ortaya çıkan bir kalp kası iltihabı olarak tanımlayarak, “Virüsler, kimi zaman doğrudan kalp kasını enfekte ederek ya da bağışıklık sisteminin aşırı tepkisine neden olarak miyokarditi tetikleyebiliyor. En sık rastlanan etkenler arasında Coxsackie virüsleri, adenovirüsler ve influenza virüslerinin yer alıyor” dedi. Erkeklerde daha sık görülüyor Kış aylarında oldukça sık rastlanan gribin yayılım gösterdiği organların başında akciğer ve kalp geliyor. Bunun sonucu gelişen kalp gribi ise daha çok 20-50 yaş arasındaki erkeklerde görülüyor. Prof. Dr. Katırcıbaşı, bu durumun nedenini, kalp damar hastalıklarının erkeklerde kadınlara oranla daha sık gelişmesi ve erkek kalbinin bu hastalıklara karşı daha duyarlı olması şeklinde açıkladı. Belirtiler soğuk algınlığı ile benzeşiyor “Kalp gribi, hafif bir soğuk algınlığı belirtileri ile başlayabilir. Bu belirtiler daha sonra yerini nefes darlığı, çarpıntı ve özellikle de batıcı özelliğe sahip göğüs ağrısına bırakır. Bazı durumlarda grip benzeri belirtiler geride kalırken, altta yatan kalp kası hasarı devam eder. Şiddetli vakalarda, kalp yetersizliği veya düzensiz kalp ritimleri gibi ciddi sonuçlara yol açabilir” diyen Prof. Dr. Katırcıbaşı, bu belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Tedavi edilmezse kalıcı sorunlara yol açıyor “Kalp gribi tedavi edilmezse, kalp kasında kalıcı hasara, kalp ritim bozukluklarına ve kalp yetmezliği gibi ciddi sorunlara yol açabilir” diyen Prof. Dr. Katırcıbaşı, bu nedenle özellikle viral enfeksiyonlar sonrasında ortaya çıkan şiddetli semptomlarda zaman kaybetmeden, kontrol amaçlı olarak bir sağlık kuruluşuna başvurulmasını tavsiye etti. Farkındalık hayat kurtarıyor Grip gibi yaygın enfeksiyonların yalnızca solunum yollarını değil, aynı zamanda kalp sağlığını da etkileyebileceğinin akıldan çıkartılmaması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Katırcıbaşı, “Kalp gribi, hayatı tehdit edebilen ciddi bir sağlık sorunudur. Bu nedenle viral enfekyonlara karşı alınan genel tedbirlerin özellikle kış aylarında daha titiz bir şekilde uygulaması gerekir” diye konuştu. Prof. Dr. Katırcıbaşı, bazı önlemleri de şu şekilde sıraladı: “Grip aşısı olmak Bağışıklık sistemini güçlü tutmak Enfeksiyonlardan korunmak için hijyen kurallarına uymak Kalabalık ortamlarda bulunmaktan kaçınmak Bulunulan ortamı sık-sık havalandırmak Kişisel el hijyenine dikkat etmek Maske kullanmak Düzenli sağlık kontrollerini aksatmamak”
Rize Rize’de veliler yöresel yemeklerdeki hünerlerini sergiledi Rize’de Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası çerçevesinde öğrenci velilerinin kıyasıya yarıştığı ‘Şefler yarışıyor’ etkinliği düzenlendi. Rize’nin Pazar ilçesindeki Hamidiye mahallesindeki bir okulda ‘Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’ çerçevesinde ‘Şefler Yarışıyor’ adı altında etkinlik düzenlendi. Düzenlenen etkinlikte öğrenci velileri Laz Böreği, Zeytinyağlı Karalahana Sarması ve Hamsili Ekmek kategorilerinde kıyasıya yarıştı. Veliler kendi elleriyle hazırladıkları ürünleri jürinin beğenisine sundu. Yarışmada Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Ardeşen Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaattin Kızıltan, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Burcu Ayşenur Saklı, Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Onat, Öğr. Gör. Ayşe Gülnihal Altın, Şef Ali Erdem Güney jüri üyesi olarak yer aldı. Yarışmada her kategorinin birincisine altın, diğer dereceye girenlere çeşitli hediyeler ve tüm katılımcılara sertifikalar takdim edildi. Laz Böreği kategorisinde 395 puan alan Hanife Kepenek birinci olurken, 352 puan ile Kıymet Özgümüş ikinci ve 346 puanla Hicran Biberoğlu isimli veli üçüncü oldu. Zeytinyağlı Karalahana Sarması kategorisinde ise Tuğba Biberoğlu Gültekin 356 puanla birinci Ayten Ayanoğlu 348 puan ile ikinci, Nazan Aladağ Terbiyik ise 342 puan ile üçüncü oldu. Yarışmanın bir diğer kategorisi Hamsili Ekmek kategorisinde de birinci, Neşe Okumuş 362 puan toplarken, ikinci Seda Şanal 356 puan, üöüncü Sema Toplaoğlu da 349 puan topladı. Etkinliğe Pazar İlçe Milli Eğitim Müdürü Adem Gündüz, Ardeşen Milli Eğitim Müdürü Ömer Beyazal’ın yanı sıra Pazar ve Ardeşen ilçesi Belediye Başkan Yardımcıları, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı.
Antalya Tufan V3 yerli motoruyla TEKNOFEST’e damga vurmaya hazırlanıyor Akdeniz Üniversitesi Ar-Ge ve Yüksek Teknoloji Topluluğu’na bağlı olarak çalışmalarını sürdüren Tufan Elektromobil Takımı, Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST için hazırlıklarını hız kesmeden sürdürüyor. Takım, geliştirdikleri TUFAN V3 isimli elektrikli araç için bu yıl bir ilki gerçekleştirerek yerli üretim bir elektrikli motor tasarlıyor. Takım kaptanı Dilara Tatar, “Bu süreç çok zorlu, ancak emeklerimizin karşılığını TEKNOFEST’te almak en büyük hayalim" ifadelerini kullanırken, takımın bir diğer üyesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Mert Ergon, “Motorumuzun yerli olması, yarışmadaki başarımızı artıracak” diye konuştu. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi öğrencileri “TUFAN V3” isimli elektrikli araba ile TEKNOFEST 2025’e hazırlanıyor. Elektrik Elektronik Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Makine Mühendisliği bölümü öğrencilerinden oluşan Ar-Ge ve Yüksek Teknoloji Topluluğu’na bağlı olarak faaliyetlerini yürüten Tufan Elektromobil Takımı, 50 kişiden oluşuyor. Yaz kış fark etmeden çalışan ekibin en büyük hayali, tasarladıkları elektrikli aracın geliştirecekleri yerli üretim elektrikli motorla TEKNOFEST’e katılması. 60 kilometre pil ömrüne sahip Tufan V3, 50 kilometre/saat hız yapabiliyor, 4 kilovat güce sahip ve yüzde 100 elektrikli. 6 yıllık emek, yerli üretimle taçlanıyor AÜ Ar-Ge ve Yüksek Teknoloji Topluluğu’na bağlı olarak çalışmalarını yürüten Tufan Elektromobil Takımı’nın yaklaşık 6 yıldır elektrikli araç geliştirmek için çalıştığını ifade eden Takım danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Yalçın Albayrak, bu süreçte öğrencilere önemli deneyimler kazandırdıklarını belirtti. Albayrak, "Her dönem yeni arkadaşlar katıldıkça aracımızı geliştiriyoruz. Yazılım ve donanım başta olmak üzere pek çok bileşeni yerli olarak üretmeye başladık. Önceden dışarıdan yardım almıştık ama bu sene elektrikli motor kısmını kendimiz yapmaya çalışacağız. Bu sene arabanın en belirgin özelliği elektrikli motor olacak. Amacımız, TEKNOFEST’te ilk beşe girmek" diye konuştu. Albayrak, 50 kişilik bir ekiple çalıştıklarını ve öğrencilerin mühendislik, Ar-Ge ve proje geliştirme konularında değerli bir tecrübe kazandıklarını vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Bu çalışmalar, öğrencilerimize mezuniyet öncesinde büyük bir katkı sunuyor. Hem teorik hem de pratik bilgilerini pekiştirerek geleceğe hazırlanıyorlar." “Hayalimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz” Elektrik Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi ve takım kaptanı Dilara Tatar, projede yer almanın kendisi için büyük bir anlam taşıdığını ifade etti. Tatar, "Geçen yıl Şubat ayında çalışmalara başladık ve aracı tamamen sıfırdan ürettik. Şimdi elektronik aksamlarını geliştiriyoruz. Yazılım, batarya, motor gibi kritik bileşenleri yerli imkanlarla üretiyoruz. Bu süreç çok zorlu, ancak emeklerimizin karşılığını TEKNOFEST’te almak en büyük hayalim" ifadelerini kullandı. Tatar, takımının TEKNOFEST için özveriyle çalıştığını vurgulayarak şöyle devam etti: "Selçuk Bayraktar’ın da orada olması ve tüm emeğimizi sergileme fırsatı bulmak çok heyecan verici. Mezuniyet sonrası faaliyetlerimiz, not ortalamamız kadar önemli. Bu projede yer almak, kariyerimize büyük katkı sunuyor." Yerli motor ve yenilikçi tasarım Takımın diğer bir üyesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Mert Ergon, aracın bu yıl önemli yeniliklerle donatıldığını belirtti. Argon, şöyle konuştu: "Bu yıl performans ve verimlilik açısından büyük gelişmeler kaydettik. Motorumuzun yerli olması, yarışmadaki başarımızı artıracak. Ayrıca pratikte mühendisliğin ve Ar-Ge’nin nasıl yapıldığını öğrenmek büyük bir avantaj."