EĞİTİM - 28 Mart 2015 Cumartesi 09:03

İzmir’de ‘Uğurlu’ dönüşüm başladı

A
A
A
İzmir’de ‘Uğurlu’ dönüşüm başladı

47 yıllık İzmir Uğur Dershaneleri’nin, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Uğur Okulları ile eğitime devam edeceğini açıklayan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, Kariyer Odaklı Özgün Eğitim Sistemi ile Türk eğitimine yeni bir nefes olacaklarını belirtti.

47 yıllık İzmir Uğur Dershaneleri’nin, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Uğur Okulları ile eğitime devam edeceğini açıklayan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, Kariyer Odaklı Özgün Eğitim Sistemi ile Türk eğitimine yeni bir nefes olacaklarını belirtirken, dil öğretimini yurt dışına taşımak isteyen öğrencilere, Bahçeşehir Üniversitesi’nin Washington D.C. ve Toronto’daki dil okullarında bir aylık ücretsiz İngilizce eğitim verileceğini belirtti. 

İzmir Uğur Dershaneleri, 2015-2016 eğitim öğretim yılında Uğur Okulları ile eğitime devam edeceğini açıkladı. Uğur Dershanelerinin 47 yıllık deneyimi, vizyonu ve uluslar arası başarısından güç alarak dershanelerin dönüşüm projesi çerçevesinde kurulan Uğur Okulları, 4 yıllık akademik lise eğitimi ve liseye hazırlayan orta öğretim modeli ile ‘Kariyer Odaklı Özgün Eğitim Sistemi’ni sunuyor. Konuyla ilgili İzmir’de çok sayıda veli ve öğrencinin katılımıyla İzmir Uğur Okulları Veli Seminerleri düzenlendi. Seminere, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, Uğur Eğitim Kurumları Genel Müdürü Lokman Durak, Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Haluk Gürgen ve Uğur Okulları Ege ve Akdeniz Bölge Temsilcisi Yücel Yücel ile İzmirli öğrenci ve veliler katıldı.

“TÜRKİYE’DE 200 ŞUBE LİSE VE ORTAOKULLARA DÖNÜŞÜYOR”

Uğur Dershanelerinin Uğur Liseleri’ne dönüşümü ile ilgili kayıt olan ve kayıt olmak isteyen velilere yönelik bir konferans ve bilgilendirme toplantısı yaptıklarını belirten Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Milli Eğitimimiz, dönüşümde temel liseler kavramını ortaya koydu. Temel liseler çerçevesinde Uğur Dershanelerinin İzmir’deki 7, Türkiye genelindeki 200 şubesi lise ve ortaokullara dönüşüyor. Bu iki kademeli bir eğitim öğretim sistemi olacak. Hem öğrencilerimizi bir lise diploması vermek üzere Milli Eğitimin müfredatını takip ederken aynı zamanda da hazırlanacak olan gerek lise girişleri gerekse üniversiteye giriş sınavları için hazırlıkla yapacağız. Bunları yaparken öğrenci, bir lise eğitim öğretimini yaptığı için de önemli bir rehberlik hizmeti vereceğiz” dedi.

“ÖĞRENCİLERİ DÜNYA ÜNİVERSİTELERİNE HAZIRLAYACAĞIZ”

Rehberlik hizmetiyle öğrencileri sadece Türk üniversitelerine değil bütün dünya üniversitelerine hazırlamak istediklerini kaydeden Yücel, gerek Amerika, gerekse Avrupa’daki üniversiteleri de öğrencilerinin önüne getireceklerini ve fırsatlar sunacaklarını dile getirdi. Öğrencilerin daha iyi alanlarda üniversite eğitimi alma durumuna geleceklerini ifade eden Yücel şöyle devam etti: “Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın ilki olan özel Uğur Dershaneleri, bugün 47. eğitim öğretim yılını sonlandıracak ama bu sonlandırma değil. Türk milli eğitimine yeni kapılar yeni bir nefes gibi Uğur Hazırlık Liseleri ile yolumuza devam edeceğiz. Daha işin çok başında İzmir’de kayıtlı olan bini aşkın velimize de teşekkür ediyorum. Bizim kontenjanlarımız lise son sınıflarda dolmuş durumda. Şimdi diğer sınıfılar için de önümüzdeki günlerde kayıtların yapılacağını söylemek isterim.”

KARİYER ODAKLI ÖZGÜN EĞİTİM MODELİ

Kariyer Odaklı Özgün Eğitim Sistemi hakkında da bilgi veren Yücel, “Öğrenciye kariyer yol haritasını göstereceğiz. Öğrencinin kendini tanımasıyla ilgili önemli testler sunacağız. Yani hangi alanda nasıl başarabilirse o yöntemle öğretmeye çalışacağız. Buna da biz ‘kişiye özgü eğitim modeli’ diyoruz. Onu yeniden tanımlayıp, ilgi ve alakasına göre yönlendirmemiz gerekiyor. Yapacağı meslekten tutun öğrenme şekline kadar onu keşfedeceğiz ve sınıflarımızda kariyerleriyle ilgili çalışacak mentörler olacak. Hem rehberlik öğretmenleri olacak, hem de mentörleri olacak. Mentörlerin görevi, öğrencilerimizin kariyer koçluğunu yapmak olacak. Kendilerine üniversitelerle ilgili, mesleklerle ilgili, hayatla ilgili bilgiyi verecekler. Diğer arkadaşlarımız da öğrencinin motivasyonu ile ilgili okulla ilgili destek olacaklar.”

“KONTENJANIMIZIN YÜZDE 80’E YAKININI DOLDURDUK”

Uğur Okulları Ege ve Akdeniz Bölge Temsilcisi Yücel Yücel de, yaptığı açılış konuşmasında “Bugün Uğur Okulları ile yeni yol haritası çiziyoruz. Kariyer Odaklı Eğitim Modeli ile gençlerimizi, çocuklarımızı başarılı bir geleceğe hazırlıyoruz. Bugün Karşıyaka, Buca, Gaziemir, Bornova, Çankaya şubelerimizden bin 300’e yakın kaydımızla kontenjanımızın yüzde 80’e yakınını doldurduk” ifadelerini kullandı.

BU YIL YAPILAN YATIRIM 430 MİLYON TL

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın, sadece bu yıl eğitime yaptığı yatırımın 430 milyon TL olduğunu belirtilirken, 2015-2016 eğitim öğretim yılında 3 bin 800 kişi istihdam edildi. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak amacıyla Türkiye’ye yeni eğitim kurumları kazandırıldı. Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları, 2015 yılı itibariyle 165 yeni Uğur Lisesi ile öğrencileri geleceğe hazırlamayı hedefliyor.

WASHİNGTON D.C. VE TORONTO’DA ÜCRETSİZ DİL EĞİTİMİ FIRSATI

Uğur Liseleri’nin en büyük üç hedefi ise şöyle sıralandı: Uğur Liseleri’nde eğitim alan öğrenciler hem Türkiye’deki hem de dünyadaki kaliteli üniversitelerde okuyabilecek. 9. ve 10. sınıftan itibaren Uğur Liseleri’nde eğitime başlayan öğrencilere yabancı dilin mükemmel seviyede öğretilmesi hedefleniyor. Dil öğretimini yurt dışına taşımak isteyen öğrencilere, Bahçeşehir Üniversitesi’nin Washington D.C. ve Toronto’daki dil okullarında ücretsiz okuma fırsatı sunulacak. Dünya vatandaşlarını yetiştirmeyi hedefleyen Uğur Liseleri’nde yoğunlaştırılmış İngilizce dil eğitim programı uygulanıyor. Uğur International ofisi ile öğrencilere yurt dışında dil eğitimini pekiştirme imkanı tanınırken, öğrenciler dünyanın en iyi üniversiteleri ile buluşturuluyor. Uğur Liseleri’nin en temel hedefi ise, öğrencilerin vatanını seven iyi insanlar olarak yetişmeleri için klavuzluk yapmak. 

CEREN ATMACA - FERRUH SERÇE
İZMİR

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Yapılan son değerlendirmelere göre, yurdun batı kesimlerinin yer yer çok bulutlu, Marmara’nın güney kesimleri ve Ege Bölgesi ile Eskişehir’in kuzey, Bolu’nun batı kesimlerinin yağmur ve sağanak yağışlı, diğer yerlerin parçalı ve az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre; yurdun iç ve doğu kesimlerinde gece ve sabah saatlerinde, buzlanma ve don ile birlikte, pus ve yer yer sis bekleniyor. Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ile Doğu Anadolu’nun doğusunun yüksek ve dik yamaçlarında çığ tehlikesi bulunuyor. Hava sıcaklıklarının yurdun güney kesimlerinde mevsim normalleri civarında, diğer yerlerde normallerinin 2-5 derece üzerinde seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın ise genellikle güneyli yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Kuzey Ege ve Marmara Bölgesi’nde yer yer kuvvetli (40-60 kilometre/saat) esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Parçalı ve az bulutlu, gece saatlerinde zamanla çok bulutlu 8 İstanbul: Parçalı ve az bulutlu 14 İzmir: Parçalı, yer yer çok bulutlu, aralıklı sağanak yağışlı 16 Adana: Parçalı ve az bulutlu 17 Antalya: Parçalı ve az bulutlu, akşam saatlerinden itibaren batı kıyıları yer yer çok bulutlu 16 Samsun: Parçalı ve az bulutlu 15 Trabzon: Parçalı ve az bulutlu 14 Erzurum: Parçalı ve az bulutlu -1 Diyarbakır: Az bulutlu ve açık 9
İstanbul Gıda ürünlerinde tehlike: Aflatoksin riski kansere yol açıyor Dr. Ayla Ünver Alçay, Türkiye’nin gıda ihracatında önemli bir tehdit oluşturan aflatoksin sorununa dikkat çekerek özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’den ithal edilen kuru incir ve fındık gibi ürünlerde yüksek düzeyde aflatoksin tespit ederek iade ettiğini belirtti. Bu durumun hem halk sağlığı hem de Türkiye’nin uluslararası ticaretteki itibarını ciddi şekilde tehdit ettiğini söyleyen Dr. Alçay, "Bu yalnızca ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda insan sağlığını doğrudan ilgilendiren bir krizdir. Aflatoksin riski kansere yol açıyor" dedi. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Alçay, Avrupa Birliği’nin Gıda Güvenliği Uyarı Sistemi’nden (RASFF) alınan verilere göre, sadece Kasım ve Aralık 2024 aylarında Türkiye’den gönderilen gıda ürünlerine yönelik 69 mikotoksin uyarısı yapıldığını ifade etti. Alçay, bu uyarıların büyük bir kısmının kuru incirlerde yoğunlaştığını, ancak kabuklu fıstık, yer fıstığı, siyah ayçiçeği çekirdeği ve mısır gibi ürünlerin de sıklıkla bu listeye dahil olduğunu belirtti. "AB ülkeleri bu konuda son derece hassas. Her bir iade, ülkemizin gıda ürünlerine olan güveni azaltıyor" diye ekledi. Aflatoksin nedir? Aflatoksinin ne olduğunu açıklayan Dr. Alçay, bunun Aspergillus flavus ve Aspergillus parasiticus adı verilen küf mantarları tarafından üretilen bir toksin olduğunu belirtti. Özellikle sıcak ve nemli iklimlerde yetişen tarım ürünlerinde bu toksinin yaygın olarak görüldüğünü söyledi. "Aflatoksin B1, doğal olarak oluşan en güçlü kanserojenlerden biridir ve uzun süre maruz kalındığında karaciğer kanseri başta olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir" ifadelerini kullandı. Türkiye neden risk altında? Türkiye’nin iklim şartlarının aflatoksin oluşumunu tetiklediğini ifade eden Dr. Alçay, bu riskin özellikle hasat sonrası uygulamalardaki eksikliklerden kaynaklandığını belirtti. "Uygun olmayan kurutma ve depolama şartları, nem ve sıcaklık kontrolünün yetersizliği aflatoksin oluşumunu hızlandırıyor. Bu durum, hem sağlık açısından risk oluşturuyor hem de ekonomik kayıplara yol açıyor" dedi. Türkiye’nin fındık ve kuru incir gibi stratejik tarım ürünlerinde yüksek ihracat potansiyeline sahip olduğuna dikkat çeken Dr. Ünver Alçay, "Bu ürünlerin küresel pazarlarda tercih edilmesi, yalnızca kalitesine değil, güvenilirliğine de bağlıdır" ifadelerini kullandı. Mikotoksinler ve tehlikeleri Dr. Alçay, aflatoksin dışında farklı mikotoksinlerin de sağlık için tehdit oluşturduğunu belirtti. "Aflatoksin sorunu tek başına bir tehdit değil. Diğer mikotoksinler de ciddi sağlık problemlerine yol açabiliyor" dedi. Mikotoksinlerin etkilerini şöyle sıraladı: “Okratoksin A: Böbrek fonksiyonlarını bozabilir ve kansere neden olabilir. Fumonisinler: Sinir sistemi ve karaciğer üzerinde ciddi etkiler oluşturabilir. Zearalenon: Hormonal bozukluklara yol açabilir. Patulin: Özellikle meyve sularında bulunur ve karaciğer ile böbrek hasarına neden olabilir.” "Bu toksinlerin insan sağlığı üzerindeki etkileri hafife alınamaz" diyen Dr. Alçay, mikotoksinlerin tarım ürünlerinde oluşturduğu risklere karşı daha dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. Çözüm önerileri ve mücadele yöntemleri Dr. Alçay, aflatoksinle mücadelede bilimsel ve teknolojik yöntemlerin önemine dikkat çekti. "Gıda güvenliği, yalnızca ürün yetiştirme sürecinde değil, aynı zamanda hasat sonrası ve depolama süreçlerinde de sağlanmalıdır" dedi. Eğitim ve denetim çalışmalarının artırılması gerektiğini vurgulayan Dr. Alçay, şu önerilerde bulundu: “İyi Tarım Uygulamaları: Çiftçilere, nem ve sıcaklık kontrolü gibi kritik konularda bilgi verilmesi. Gelişmiş Analiz Yöntemleri: Aflatoksin tespiti için hızlı ve doğru analiz yöntemlerinin yaygınlaştırılması. Doğal Antifungal Maddeler: Küf oluşumunu engelleyen biyoteknolojik çözümlerin devreye alınması. Modern Depolama Sistemleri: Uygun depolama şartlarının sağlanması için yatırımlar yapılması.” "Bu tür önlemler yalnızca ihracat pazarımızı korumak için değil, aynı zamanda halkımızın sağlığını güvence altına almak için de gereklidir" diyen Dr. Alçay, aflatoksinle mücadelenin tüm paydaşların iş birliğiyle yapılması gerektiğini ifade etti. Dr. Alçay, Türkiye’nin gıda güvenliğini sağlamak için acil önlemler alması gerektiğini belirterek "Aflatoksin sorunu, sadece sağlık değil aynı zamanda ekonomik bir krizdir. Halkımızın sağlığını korumak ve ihracat pazarımızı güvence altına almak için devlet kurumları, çiftçiler ve özel sektör el ele vermelidir" dedi. Ayrıca, tüketicilere de seslenerek "Satın aldığınız ürünlerin güvenilirliğine dikkat edin ve mümkünse analiz raporlarını kontrol edin" şeklinde konuştu.
Düzce Halka daha etkili ve hızlı hizmet verecek DÜZCE(İHA) – Düzce’nin Cumayeri ilçesinde yapımı tamamlanan Jandarma Komutanlığı hizmet binası düzenlenen törenle açıldı. Cumayeri ilçesinde vatandaşlara daha etkili ve hızlı hizmet sunmak amacıyla Düzce İl Özel İdaresi tarafından ihale edilerek inşasına başlanılan ancak tasfiye sürecine girmesi nedeniyle uzun süredir çalışmaları tıkanan İlçe Jandarma Komutanlığı yeni binası, Vali Selçuk Aslan’ın inisiyatif alarak süreci yeniden başlatmasıyla tamamlandı. Düzce Milletvekilleri Ercan Öztürk, Talih Özcan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Cumayeri Belediye Başkanı Mustafa Koloğlu’nun yanı sıra protokol üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan Vali Aslan, yeni hizmet binasının ilçeye ve Jandarma teşkilatına hayırlı olmasını diledi. Milletvekili Ercan Öztürk "Jandarma, sadece bir kolluk kuvveti değil, milletin bağrından çıkan kahraman bir ordudur. Cumayeri İlçe Jandarma Komutanlığı’mızın açılış törenini gerçekleştirdik. İlçemizin huzur ve güvenliğine hizmet edecek bu güzel eserin yapımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Devletimizin desteğiyle hayata geçen bu yatırımla, vatandaşlarımızın güvenliği ve asayişi daha da güçlenecek. İlçe Jandarma Komutanlığımızın, Cumayeri’mize, ülkemize ve aziz milletimize hayırlı olmasını temenni ediyor, kahraman Jandarma personelimize görevlerinde başarılar diliyorum" dedi. Konuşmaların ardından dualarla yeni hizmet binasının kurdelesi kesildi. İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Mustafa Tetik binayı gezdirerek yeni hizmet binası hakkında bilgi verdi.
Erzincan Erzincan’da Regaib Kandili dualarla idrak edildi Erzincan’da Regaib Kandili dolayısıyla camilerde program düzenlendi. Camilere giden vatandaşlar, ellerini semaya açarak dua etti. Erzincan’da üç ayların başlangıcını simgeleyen Regaib Kandili’ni idrak etmek için vatandaşlar camilere akın etti. Terzibaba Camii’nde İl Müftülüğünce düzenlenen kandil özel programında din görevlileri tarafından Kur’an-ı Kerim, Mevlid-i Şerif ve ilahiler okundu ve salavatlar getirildi. Üç aylar ve Regaib gecesi özelinde mübarek geceler hakkında sohbet gerçekleştiren Erzincan İl Müftüsü İsmail Fakirullahoğlu, “Kardeşlerim gecemiz mübarek olsun. Bizleri bu geceye eriştiren Rabbimize hamd-ü senalar olsun. Onun sevgili habibine de salat ve selam olsun. Kandiller halkasının ilki olan Regaip kandiline eriştik yeniden kendimizi muhasebe etme imkânı veren bu kutlu zaman dilimine bizleri ulaştıran Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Recep, Şaban ve Ramazan aylarının içerisinde olduğu üç aylara girdik. Recep ayının ilk cuma gecesi olan bu Regaip gecesine, kandiline eriştik. Allah’a hamd olsun. Regaib; rağbet edilen arzu edilen istenilen anlamına geliyor. Değerli kardeşlerim Bizim için bugün affedilme günüdür, bizim için bugün bağışlanma günüdür, bizim için bugün manevi kazanımlardan istifade etme günüdür. Kıymetli Müslümanlar! Bizim için bugün af kapılarının sonuna kadar açıldığı mübarek bir gündür. Üç ayların ilkine eriştiğimiz gibi Rabbimiz inşallah bizleri o kutlu aya, Kur’an ayına ve o mübarek geceye, Kadir gecesine de eriştirsin.” dedi. İl Müftüsü Fakirullahoğlu, başta şehitler olmak üzere, Filistin, Gazze, Doğu Türkistan ve zulmün, haksızlığın gayretullaha dokunduğu bütün ümmet coğrafyasının mağdur ve mazlum Müslümanları için dua etti. Regaip Kandili’nde 7’den 70’e çocuk, genç, kadın, erkek camileri dolduran Erzincanlılar el açarak dua etti.