Yerel Haberler
Gümüşhane
Zigana’nın zirvelerinde snowboard keyfi 23 Kasım 2024 Cumartesi - 09:39:08 Gümüşhane’nin Torul ilçesi sınırlarındaki Zigana Dağı, yalnızca eşsiz manzaralarıyla değil aynı zamanda macera severlere sunduğu spor imkanlarıyla da dikkat çekiyor. Tarih boyunca önemli ve zorlu bir geçit olan Zigana’da 5 yıldır snowboard yapan Şenol Pustu’nun (42) dağın doğal pistlerinde gerçekleştirdiği inişlerle ilgili videoları sosyal medyada yoğun ilgi görüyor. Türkiye’nin ilk kayak merkezlerinden birisine ev sahipliği yapan Zigana Dağında son yıllarda snowboard yapan Şenol Pustu, birçok yerde snowboard yaptığını fakat Zigana’dan aldığı keyfi hiçbir yerden alamadığını söyledi. Kayakla başladığı sporu daha sonra bol kar deneyimi yaşamak için snowboarda çeviren Pustu, Zigana’nın engebeli coğrafyasında heyecan dolu videolar çekiyor. Saatler süren tırmanışın ardından zirveye ulaşan ve buradan dakikalar içerisinde başlangıç noktasına inen Pustu’nun bu videoları ise binlerce kez izleniyor. “Buranın manzarası, gökyüzünün maviliği, bulutların ahenkle dans edişi benim için büyüleyici bir ortam” Köyü Zigana Dağına yakın olması nedeniyle çocukluğunun geçtiği coğrafyaya yabancı olmadığını kaydeden Pustu, “Önce kayakla başladım daha sonra snowboarda döndüm. Kayakta pist imkanı her zaman olmuyor. Bol kar deneyimini de yaşamak istiyorum. Bundan keyif alıyorum. O yüzden snowboardu tercih ettim. Yaklaşık 5 yıldır kayıyorum. Çok farklı yerlerde de kaydım. Sarıkamış, Palandöken, Ergan’da kaydım. Ama buranın manzarası, gökyüzünün maviliği, bulutların ahenkle dans edişi benim için büyüleyici bir ortam. Gerçekten harika bir deneyim yaşıyorum” dedi. “Buradaki deneyimi hiçbir yerde alamadım” Zigana Dağının snowboard yapmak isteyenler için çok kolay ulaşılabilir bir yer olduğunu ifade eden Pustu, “Zigana Dağı ulaşım noktasında kolay ve rahat bir nokta. Hem Trabzon hem de Gümüşhane´ye çok yakın bir noktada. Bir de burada mevsim uzun. Buradan Ergan Dağı´na Erzincan´a, Erzurum Palandöken´e, Sarıkamış´a gidiyoruz ama ben oralarda buradaki deneyimi asla alamadım. Trabzon´dan 40 dakikada belki de yarım saatte buraya ulaşabiliriz. Gümüşhane´den de öyle” diye konuştu. “Dağın hiç görülmemiş yerlerini keşfetmeyi isteyenleri mutlaka Zigana´ya bekliyoruz” Snowboard yaptığı 2 bin 500 metre rakımdaki Alas tepesine ulaşmak için uzun süre tırmandığını fakat yürümeyi sevdiği için bundan ayrıca zevk aldığını dile getiren Pustu, “Dağın hiç görülmemiş yerlerini keşfetmeyi isteyenler mutlaka Zigana´ya gelsinler. Sezonun her dönemi buradayım. Yaz, kış. Yani yazın geliyorum başka bir keyif alıyorum buradan. Özellikle yamaç paraşütü yapıyoruz bu dağda. Bu benim için çok keyif verici. Rüzgar da çok iyi. Kış boyu da burada kar eksik olmuyor zaten. Haziran ayında bile yukarıda buzullarda kaydığım oldu. Kesinlikle dağ kayağını, bol karda kaymayı sevenleri buraya davet ediyorum. Gerçekten çok keyifli. Her türlü doğa koşulu var. Tepeye tırmandığınız an dağın her yamacından aşağı inebiliyorsun. Zor pistlerde var çok kolay pislerde var” ifadelerini kullandı. Böyle zorlu pistlere tek başına gittiği için bu durumun biraz “delilik” gibi adlandırıldığını dile getiren Pustu, “Ben doğayla bütünleşik bir insanım. Çocukluğumuzun da buralarda geçmesinin bir avantajı var. Bu dağlara çıktığımız zaman mutlu oluyoruz” dedi.
Afrika sıcaklarından kaçan soluğu Karaca Mağarası’nda alıyor
18 Ağustos 2024 Pazar - 12:56 Afrika sıcaklarından kaçan soluğu Karaca Mağarası’nda alıyor Gümüşhane’nin Torul ilçesinde bulunan dünyaca ünlü Karaca Mağarası, Afrika sıcaklarının etkili olduğu bu günlerde serinlemek isteyenlere sığınak oluyor. Yıl boyunca 12-17 derece arasında sabit sıcaklığı ile dikkat çeken mağara, aynı zamanda benzersiz jeolojik oluşumları ve sağlık faydalarıyla da ön plana çıkıyor. Tüm Türkiye’yi etkileyen Afrika sıcaklarından kaçak isteyenler soluğu Torul ilçesine bağlı Cebeli köyü sınırlarındaki dünyaca ünlü Karaca Mağarası’nda alıyor. Türkiye’nin sayılı damlataşı mağaralarından birisi olan, sarkıt, dikit ve diğer oluşumlarıyla görenleri kendine hayran bırakan ve giriş ücretlerinde emeklilere özel indirimin de yapıldığı Karaca Mağarası’nda turizm sezonu devam ediyor. Yaz-kış 12-17 derecelik ortalama ısısının yanında Türkiye’de "halo terapi"ye uygun az sayıdaki mağaralardan birisi olan ve Gümüşhane’nin yer altı sarayı olarak kabul edilen dünyaca ünlü damlataşı mağarası Karaca Mağarası Nisan ayından bugüne kadar 90 binden fazla insanı misafir etti. Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından sarkıt, dikit ve damlataşı şekillerinin en yoğun, en güzel, en görkemli ve görenleri mest eden örneklerine sahip olan Karaca Mağarasını görmeye gelen ziyaretçilerine hayran bırakan manzaralar sunan Karaca Mağarası, oluşumlarının yoğunluğu bakımından Türkiye ve dünyanın en zengin mağaralarından birisi olarak kabul ediliyor. Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından işletilen mağarada geçtiğimiz yıllarda yapılan yeni yürüyüş parkuru ve bugüne kadar hiç açılmayan yeni açılan salon da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Özellikle astım hastalığı olmak üzere solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılan alternatif tedavi yöntemlerinden birisi olan ve tuz terapisi olarak da adlandırılan halo terapiye uygun olan Türkiye’de az sayıdaki mağaralardan birisi olarak bilinen Karaca Mağarası’nın ana kayasının 150 milyon yıl yaşında olduğu değerlendiriliyor. Mardin’den Gümüşhane’ye gelen Metin Balamur, ailesiyle birlikte gezdiği Karaca Mağarası’nın kendisini çok etkilediğini belirterek, “Bizde hava çok sıcaktı. Burası çok güzel ve çok serin. İlk defa buraya geldim. Daha önce buna benzer mağara gördüm ama burası daha büyük ve daha güzel. Profesyonelce hazırlanmış, keşmekeş yok güzel bir yer. Soğuk ve güzel bir yer ve gerçekten üşüdüm. İçeride yeni açılan salonu çok beğendim” dedi. Bursa’dan gelen Zeynep Baş da “Her yer çok güzeldi. İçerisi soğuktu, biraz üşüdüm. Dışarı çok sıcaktı bunalıyorduk, içeriye girince çok üşüdük, serinledik. Mağaradaki oluşumları hayal gücüne bağlı olarak her şeye benzetilebilir” ifadelerini kullandı. Cebeli köyünün aynı isimli mahallesinin sınırlarında yer alan ve “Yer altındaki gizemli dünya” olarak da nitelendirilen Karaca Mağarası Gümüşhane-Trabzon karayoluna 4 kilometre mesafede, denizden bin 550 metre yükseklikte, ortalama tavan yüksekliği 18 metre ve toplam iç alanı yaklaşık bin 500 metrekare. Mağaraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler tavandan aşağıya doğru ve tem tersi istikametteki devasa sütunlar ve diğer oluşumları hayranlık ve şaşkınlıkla karşılıyor. Yaklaşık 150 milyon yıllık dolomitik kireç taşlarının zengin yeraltı suları tarafından aşındırılmasıyla oluşan ve pasif karakterli bir mağara olan Karaca Mağarası’ndaki sarkıt ve dikitlerin 15 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilirken, yatay yönde gelişim gösteren salonların birleşmesinden bir araya geliyor. Mağaranın içerisinde çeşitli renk ve şekillerde sarkıt, dikit, sütun, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri, perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları ve mağara gülleri yer alıyor.
Afrika sıcaklarından kaçan soluğu Karaca Mağarasında alıyor
18 Ağustos 2024 Pazar - 12:34 Afrika sıcaklarından kaçan soluğu Karaca Mağarasında alıyor Gümüşhane’nin Torul ilçesinde bulunan dünyaca ünlü Karaca Mağarası, Afrika sıcaklarının etkili olduğu bu günlerde serinlemek isteyenlere sığınak oluyor. Yıl boyunca 12-17 derece arasında sabit sıcaklığı ile dikkat çeken mağara, aynı zamanda benzersiz jeolojik oluşumları ve sağlık faydalarıyla da ön plana çıkıyor. Tüm Türkiye’yi etkileyen Afrika sıcaklarından kaçak isteyenler soluğu Torul ilçesine bağlı Cebeli köyü sınırlarındaki dünyaca ünlü Karaca Mağarasında alıyor. Türkiye’nin sayılı damlataşı mağaralarından birisi olan ve sarkıt, dikit ve diğer oluşumlarıyla görenleri kendine hayran bırakan ve giriş ücretlerinde emeklilere özel indirimin de yapıldığı Karaca Mağarasında turizm sezonu devam ediyor. Yaz kış 12-17 derecelik ortalama ısısının yanında Türkiye’de halo terapiye uygun az sayıdaki mağaralardan birisi olan ve Gümüşhane’nin yer altı sarayı olarak kabul edilen dünyaca ünlü damlataşı mağarası Karaca Mağarası Nisan ayından bugüne kadar 90 binden fazla insanı misafir etti. Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından sarkıt, dikit ve damlataşı şekillerinin en yoğun, en güzel, en görkemli ve görenleri büyüleyici örneklerine sahip olan Karaca Mağarasını görmeye gelen ziyaretçilerini büyüleyici manzaralar sunan Karaca Mağarası, oluşumlarının yoğunluğu bakımından Türkiye ve dünyanın en zengin mağaralarından birisi olarak kabul ediliyor. Gümüşhane İl Özel İdaresi tarafından işletilen mağarada geçtiğimiz yıllarda yapılan yeni yürüyüş parkuru ve bugüne kadar hiç açılmayan yeni açılan salon da ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Özellikle astım hastalığı olmak üzere solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılan alternatif tedavi yöntemlerinden birisi olan ve tuz terapisi olarak da adlandırılan halo terapiye uygun olan Türkiye’de az sayıdaki mağaralardan birisi olarak bilinen Karaca Mağarasının ana kayası 150 milyon yıl yaşında olduğu değerlendiriliyor. Mardin’den Gümüşhane’ye gelen Metin Balamur, ailesiyle birlikte gezdiği Karaca Mağarasının kendisini çok etkilediğini belirterek, “Bizde hava çok sıcaktı. Burası çok güzel ve çok serin. İlk defa buraya geldim. Daha önce buna benzer mağara gördüm ama burası daha büyük ve daha güzel. Profesyonelce hazırlanmış, keşmekeş yok güzel bir yer. Soğuk ve güzel bir yer ve gerçekten üşüdüm. İçerde yen açılan salonu çok beğendim” dedi. Bursa’dan gelen Zeynep Baş da “Heryer çok güzeldi. İçerisi soğuktu, biraz üşüdüm. Dışarı çok sıcaktı bunalıyorduk, içeriye girince çok üşüdük, serinledik. Mağaradaki oluşumları hayal gücüne bağlı olarak herşeye benzetilebilir” ifadelerini kullandı. Cebeli köyünün aynı isimli mahallesinin sınırlarında yer alan ve “Yer altındaki gizemli dünya” olarak da nitelendirilen Karaca Mağarası Gümüşhane-Trabzon karayoluna 4 kilometre mesafede, denizden bin 550 metre yükseklikte, ortalama tavan yüksekliği 18 metre ve toplam iç alanı yaklaşık bin 500 metrekare. Mağaraya gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler tavandan aşağıya doğru ve tem tersi istikametteki devasa sütunlar ve diğer oluşumları hayranlık ve şaşkınlıkla karşılıyor. Yaklaşık 150 milyon yıllık dolomitik kireç taşlarının zengin yeraltı suları tarafından aşındırılmasıyla oluşan ve pasif karakterli bir mağara olan Karaca Mağarasındaki sarkıt ve dikitlerin 15 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilirken, yatay yönde gelişim gösteren salonların birleşmesinden bir araya geliyor. Mağaranın içerisinde çeşitli renk ve şekillerde sarkıt, dikit, sütun, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri, perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları, traverten havuzları, traverten basamakları ve mağara gülleri yer alıyor. (RE-ÖS-Y)
Gümüşhane’de ‘süper meyve’ Aronya beklenenden erken meyve verdi
17 Ağustos 2024 Cumartesi - 09:11 Gümüşhane’de ‘süper meyve’ Aronya beklenenden erken meyve verdi Gümüşhane’nin Kürtün ilçesinde geçen yıllarda çiftçiler tarafından ekimi gerçekleştirilen ve şifa kaynağı olması nedeniyle ‘süper meyve’ olarak adlandırılan Aronya beklenenden erken meyve verdi. Ana vatanı Kuzey Amerika olan, içerdiği mineraller ve vitaminler sayesinde hücreleri yenileyip vücudun bağışıklık sistemini güçlendirdiği bilinen Aronya meyvesi Gümüşhane’nin iklim ve toprak yapısının etkisiyle erken meyve verdi. Normal şartlarda 3-4 yılda verimli meyve verdiği belirtilen Aronya bitkisinin Kürtün ilçesinde 2 senede gösterdiği gelişim çiftçiyi bir taraftan mutlu ederken bir yandan da tesisleşme ve pazar noktasında istenilen seviyeye gelinememiş olması düşündürüyor. Kızılderililerin şifa niyetiyle tükettiği ve sağlık üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle “süper meyve” olarak adlandırılan Aronya meyvesinin çok yüksek bir katma değere sahip olduğunu ve kilosunun 300 TL’ye kadar satılabileceğini dile getiren Kürtün Ziraat Odası Başkanı Yunus Karakaş ilçede toplamda 100 dekarlık bir alana fidanlar dikildiğini ve ilerleyen yıllarda 100 ila 150 ton arasında bir üretim beklediklerini ifade etti. “Amacımız Harşit Vadisi’nde 1 milyon Aronya fidanı” Bitkinin beklenenden erken meyve vermesi nedeniyle pazar arayışı noktasında eksiklikleri olduğunu ve çözüm bulmak için çalışmalarını sürdürdüklerini aktaran Kürtün Ziraat Odası Başkanı Yunus Karakaş, “Aronya Kürtün’e yaklaşık 3 yıl önce geldi. Burada gördüğünüz bahçe bizim örnek bahçelerimizden bir tanesi. Biz uzman arkadaşlarla yaptığımız görüşmelerde Kürtün’ün bu iş için uygun bir iklim ve arazi yapısına sahip olduğunu öğrendik ve bununla ilgili bir çalışma başlattık. Daha sonra DOKAP ve Trabzon Orman Bölge Müdürlüğümüz vasıtasıyla bir proje yaptık, biz de her şekilde destek vermek suretiyle ve bahçelerimizi kurduk. Bu bitkilerin normalde 4-5 yılda meyve vermesi lazım ama Kürtün’de 3 yılın ardından baya verimli bir şekilde meyve vermeye başladı. Bölgemize oldukça uygun bir meyve. Aronya katma değeri çok yüksek olan bir ürün. Bu bilimsel olarak da kanıtlanmış, kansere, kolesterole ve şekere iyi geldiği tespit edilmiş bir ürün. Kürtün’de yaklaşık 60 dönüm kapama bahçe, 40 dönümde açık alanda olmak üzere toplamda 100 dekar Aronya bahçemiz var. 1 dekarda yaklaşık 1 buçuk tona kadar verim elde edebiliyorsunuz. Bu da ilerleyen yıllarda 100-150 ton bir Aronyamız olacak demektir. Meyvelerimiz güzel, bahçelerimiz güzel ama yavaş yavaş pazarlama aşamasına geçtiğimiz için, bu noktada sorunlarımız var. İnşallah bunları da aşacağız. Aronyanın yaygınlaştığı Yalova ve Bursa gibi bölgelerde araştırmalarımıza göre kilosu yaklaşık 300 TL civarında satılıyor. Altyapı kurup kooperatifler kurmuşlar biz bu noktada eksiklikler yaşıyoruz. Biz 4-5 senede meyve vereceğini düşündüğümüzden aslında biraz hazırlıksız yakalandık. Kürtün’ün ve Gümüşhane’nin hemen hemen her yerinde yetişebilecek bir ürün. Amacımız Harşit Vadisi’nde 1 milyon fidan. Bu ürünün soğutma depoları, kurutma ve paketleme gibi altyapılarla desteklenmesi gerekiyor, yoksa yazık ederiz, yazık olmasın” dedi. “Pazar sorunu çözülürse çiftçinin yüzü daha da gülecek” Çayırçukur Köyü’nde 2 dönümlük arazisi üzerine Aronya meyvesi yetiştiren ve verimden memnuniyetini dile getiren Ethem Çiftçi, “Yetiştirmesini çok iyi yaptık ama pazarlama noktasında hiç yokuz. Aronya meyvesi kolesterolü aşırı derecede düşürüyor. Test etsinler baksınlar. Bunu 20 gün günde 10-15 tane yesin, ben denedim tabi ki biz doktor değiliz ama düşüyor mu düşmüyor mu görsünler. Şeker, kalp zaten bu ürünün antioksidan özelliğini çok yüksek olduğunu söylüyorlar çok iyi geliyor bu tür rahatsızlıklara. Yetiştirilmesi kesinlikle zor değil, örtü altı olursa verimi kat kat artar. Burası 2 yıllık bir bahçe ama görenler diyor ki burası en az 3-4 yıllık bu bakımla alakalı bir durum. Bahçeye diktim olsun hesabına girerseniz olmaz. Pazar sorunu çözülürse çiftçinin yüzü kesinlikle güler. Gübresini vereceksin, sulaması çok önemli. Kurak dönemlerde 3-4 günde bir su verilmesi gerekiyor ama yağışlıysa hiç suya bile ihtiyacı yok” diye konuştu.
Şiran OSB için ilk adımlar atıldı
15 Ağustos 2024 Perşembe - 18:45 Şiran OSB için ilk adımlar atıldı Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi kurulması için yapılan toplantının ardından konuşan Vali Alper Tanrısever, “Şiran’a en yakın zamanda bir OSB kazandırmak istiyoruz” dedi. Şiran Kaymakamlığı toplantı salonunda Vali Alper Tanrısever başkanlığında geniş katılımlı Organize Sanayi Bölgesi İstişare Toplantısı düzenlendi. Kaymakam Mehmet Alperen Başkapan, Belediye Başkanı Abdulbaki Kara, Yeşilbük Belediye Başkanı Sezai Doğan, Kelkit Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Servet Daltaban, İl Genel Meclisi üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin katıldığı toplantıda ilk olarak yapımı planlanan Çamoluk Kavşağındaki alanla ilgili sunum gerçekleştirildi. Bu alanla ilgili avantaj ve dezavantajların masaya yatırıldığı toplantıda Şiran OSB’nin bağımsız bir OSB olması kararı verilirken, Vali Tanrısever bu konuda kaybedecek zaman olmadığını belirterek 15 Eylül’e kadar ön taleplerin toplanıp gerekli çalışmaların tamamlanmasını istedi. Şiran OSB için tüm kesimlerin desteğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Vali Tanrısever, kuruluş aşamasında sekreteryanın Kaymakamlık tarafından yürütüleceğini belirtti. Şiran’da yapılacak OSB için nerenin daha uygun olacağına hep beraber karar vermek için bu toplantıyı düzenlediklerini belirten Vali Tanrısever, “OSB’nin sağlam temellerle en doğru yerde yaparak ilimizin, ilçemizin ekonomisine en fazla katkıyı nasıl sağlarız düşüncesindeyiz. Kelkit ve Şiran coğrafi şartları itibariyle avantajlı konumda. Hem Kelkit’e hem Şiran’a yapılacak OSB’ler ilimize, ülkemize çok faydalı olacaktır” dedi. Tüm detayların konuşularak görev dağılımının yapıldığı toplantının ardından Vali Tanrısever ve beraberindeki heyet OSB yapılması planlanan Çamoluk kavşağındaki 1,4 milyon metrekarelik alanda incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından yaptığı açıklamada en büyük avantajlarının Şiran’ın tüm kesimlerinin bu konudaki azmi ve kararlılığı olduğunu ifade eden Vali Tanrısever, “Şiran bu konuda çok azimli gördüm. İstiyorsunuz. İnşallah bizlerin de desteğiyle el ele vererek Şiran’a en yakın zamanda organize sanayi bölgesini kazandırmak istiyoruz. Yapacaklarımız belli. Detaylı olarak hepimizde bir görev dağılımımız var. En büyük gücümüz birliğimiz, beraberliğimiz ve bu konudaki azmimiz. Mevzu bahis Şiran. Burada siyaset istemiyoruz. Burada bireysel çıkar olmayacak. Sadece ve sadece Şiran Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına konsantre olacağız” diye konuştu. Kelkit TSO Başkanı Mustafa Servet Daltaban OSB kurulumları konusunda çok sayıda araştırma yaptığını belirterek Şiran’a bu tesisin kazandırılması gerektiğini vurgularken Şiran Belediye Başkanı Abdulbaki Kara da alınan kararın Şiran’a hayırlı olması temennisinde bulundu. Şiran’ın artık tampon bir ilçe olduğunu ve çok ciddi bir trafik yükü olduğunu kaydeden Başkan Kara, “Özellikle güney koridordan Sivas’a gelip Sivas’tan Karadeniz’e giden araçların şu anda yüzde 80’i ilçemizi tercih ediyor. Bugün ilçemizden yüzlerce, binlerce Gürcistan plakalı tırlar gidiyor. Bunlar Antalya, Hatay, Adana, Mersin’den gidiyor. Trabzon limana gelip Rusya’ya gidecek her şey buraya geçiyor. Rusya-Ukrayna savaşından sonra buradaki yol daha fazla kullanmaya başladı. Sahil yolunu kullanmıyorlar, burayı kullanmıyorlar. Ve her geçen gün bu trafik yükümüz artıyor. Yeni Zigana Tüneli açıldıktan sonra Tersun Dağı yapıldığı zaman sadece Geminbeli Tüneli kalıyor. Dağı kalmayan bir yol oluyor. Cazibemizi bir kat daha artırıyor ve total kilometrede tüneller açılınca 150 kilometreye ulaşıyor. Bir SWOT analizi yaptığımızda çok güçlü bir yönümüz olarak ortaya çıkıyor. Bununla beraber ilçemizdeki girişimcilik kapasitesi gerçekten çok yüksek. Ben belediye başkanı olduğum günden beri ilçemizde, ilçemiz nüfusuna kayıtlı sadece 5-6 iş adamı lütfen bize bir yer bul, biz küçük ölçekli de olsa bir şey yapalım diyor. Biz de biraz sabredin, biraz sabredin diyoruz. Küçük yapmayın, büyük yapalım diyoruz. Allah kısmet ederse hem onları getireceğiz hem de şuan İstanbul ilimizde özellikle bu enflasyonist ortamdan kaynaklı ev kirası, yaşam koşullarından dolayı insanımız Anadolu’ya göçü başlattı. Bütün yönleri bir araya getirdiğimizde biz OSB’mizin çok mantıklı, çok makul ve çalışacak harika bir OSB olacağına inancımız tam. Vakfıkebir OSB’den çıkan bir tır Trabzon limana varışıyla Şiran OSB’den çıkanın varışı aynı ya da Şiran daha kısa. Tersun tüneli bittiği zaman bizim tırımız bir saat 15 dakikada Trabzon Limanına ulaşacak. Yani tercih edilme sebeplerimiz çok fazla. Güçlü yönlerimiz çok fazla. Bu konuda biz belediye olarak üzerimize düşen ne varsa sonuna kadar yapmaya hazırız ve bunu çok istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane’de alkollü ilahi dinleme kavgası: 1’i polis 2 kişi yaralı
13 Ağustos 2024 Salı - 11:18 Gümüşhane’de alkollü ilahi dinleme kavgası: 1’i polis 2 kişi yaralı Gümüşhane’de araç içerisinde alkollü şekilde ilahi dinleyen şahıslarla olaya tepki gösteren başka bir şahsın karıştığı kavgada 1’i polis 2 kişi bıçakla yaralanırken, bıçakla yaralama olayını gerçekleştiren şahıs tutuklandı. Olay, Gümüşhane merkez Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.A. isimli şahıs cadde üzerinde araç içerisinde alkollü vaziyette ilahi dinleyen 4 şahsa tepki gösterdi. Tartışmayla başlayan olay kısa sürede kavgaya dönüştü. Araçtan inen İ.O.U. isimli şahıs M.A.’yı iki bacağından bıçakla yaralarken kavgaya müdahale eden bir polis memurunu da bıçakla kolundan yaraladı. Olayın ardından bölgeye 112 acil sağlık ve çok sayıda polis ekibi sevk edildi. 112 acil sağlık ekipleri yaralı polis memuru ve M.A.’yı olay yerindeki ilk müdahalenin ardından Gümüşhane Devlet Hastanesi’ne kaldırırken, polis ekipleri olay yerinde bekleyen meraklı kalabalığı uzaklaştırmak için yoğun çaba sarf etti. Hastaneye kaldırılan polis memuru ve M.A.’nın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olayda aynı araç içerisinde bulunan ve gözaltına alınan 4 şahıstan bıçakla yaralama suçunu gerçekleştiren İ.O.U. kasten yaralama ve görevli memura mukavemet suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderilirken G.N.B., F.B., R.C.B. isimli şahıslar alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Gümüşhane’de Bağımlılıkla Mücadele Toplantısında Vali Tanrısever’den önemli çağrı
12 Ağustos 2024 Pazartesi - 16:34 Gümüşhane’de Bağımlılıkla Mücadele Toplantısında Vali Tanrısever’den önemli çağrı Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, bağımlılıkla mücadelenin sadece kamu kurum ve kuruluşlarının değil tüm sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve vatandaşların milli bir vazifesi olduğunu söyledi. Gümüşhane’de 2024 yılı Bağımlıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Alper Tanrısever başkanlığında ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Valilik Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıda sunum eşliğinde kamu kurum ve kuruluşlarıyla Yeşilay’ın 2018-2023 yılı Bağımlılıkla Mücadele Ulusal ve İl Eylem Planı Kapsamında yaptığı çalışmalar aktarıldı. Toplantıda devletin bağımlılıkla mücadele konusunda uyguladığı bir eylem planı olduğunu ve bu plan çerçevesinde Gümüşhane’de yapılması gereken işler olduğunu belirten Vali Tanrısever, uyuşturucu, alkol ve sigara bağımlılığının yanında son yıllarda teknoloji bağımlığının da yer aldığını hatırlattı. “Artık teknoloji bağımlılığı da var” Bağımlılık deyince akla uyuşturucu, alkol, sigara bağımlılığı geldiğini fakat tüm bunların yanında artık “teknoloji bağımlılığı”nın da olduğunu ifade eden Vali Tanrısever, “Bunun için uyuşturucu bağımlılığı konusunda emniyet ve jandarmamız, kolluk güçlerimiz, diğer kurum ve kuruluşların iş birliğiyle üretimi, temini, tedariki konusunda olağanüstü tedbirler alıyorlar. Gençlerin, genç kuşakların alkol ve sigara bağımlılığı konusunda da uyguladığımız ciddi önlemler var. Şu ana kadar Gümüşhane’de 18 yaş altındaki gençlere alkol satıldığına dair bir bulguyla karşılaşmadık” dedi. “Bu sadece bir kurumun, bir kuruluşun değil, hepimizin görevi olmalı” Teknoloji bağımlılığıyla mücadelede her kesimin zorlandığını belirterek bu konuda sadece resmi kurumların değil ailelerin de desteğinin alınması gerektiğinin altını çizen Vali Tanrısever, “Bağımlılıkla mücadele konusunda ailelerle işbirliği içerisinde olmalıyız. Bu sadece bir kurumun, bir kuruluşun değil, hepimizin görevi olmalı. Ailelerimizle iş birliği halinde ülkemizin geleceği olan, ülkemizin istikbali olan sevgili gençlerimizi her türlü zararlı alışkanlıktan uzak tutarak, onları geleceğe sağlıklı bireyler olarak yetiştirmek hepimizin görevi olmalı” diye konuştu. “Bağımlıkla mücadele tüm vatandaşların milli bir vazifesidir” Bağımlıkla mücadelenin sadece bir kurumun değil, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının, tüm sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve vatandaşların milli bir vazifesi olduğunu vurgulayan Vali Tanrısever, “Zira bizim anlayışımızda çocuk, bizim anlayışımızda gencin illa biyolojik olarak anne babası olmanız gerekmiyor. Çocuk çocuktur, genç gençtir. Ve o çocuklarımız, gençlerimiz bu ülkenin geleceğiz. Bağımlıkla mücadele konusunda ihmal ettiğimiz her bir genç ülkemizin geleceğinden çalınan bir taş gibidir” ifadelerini kullandı. “Hepimizin taşın altına elimizi, icap ederse de gövdemizi sokup gençlerimizi bu illetten kurtarmamız gerekiyor” Gümüşhane gibi milli ve manevi değerlerine düşkün, vatanını, milletini ve bayrağını çok seven bir şehrin gençlerinin, ülkenin geleceğinde önemli rol alacak, önemli görevler üstlenecek gençlerin uyuşturucu ve diğer bağımlılık türleriyle mücadelesine destek olunması gerektiğinin altını çizen Vali Tanrısever, “O yüzden bu işe sıradan bir iş veya rakamların arttırılması olarak değil de ülkenin geleceği bakımından milli bir mesele olarak bakarsanız, eminim bu konuda daha başarılı olabiliriz. Eşgüdüm, koordinasyon, işbirliği çok önemli. Tüm kurumlarımız uğraşıyor ama bir koordinasyon, bir eşgüdüm olması şart. Bu hususta tüm Gümüşhane genelinde hepinizin yardımına muhtacız. Ülkenin geleceği için buna muhtacız. Gümüşhane gibi bir yerde hiç hoş değil bu sayılar. Bir an önce bir şeylerin yapılması, hepimizin taşın altına elimizi, icap ederse de gövdemizi sokup gençlerimizi bu illetten kurtarmamız gerekiyor. Bu hususta titiz davranmanızı özellikle istirham ediyorum” dedi.