EKONOMİ - 29 Ağustos 2024 Perşembe 09:16

Doğu Karadeniz’de denizden sonra karada da petrol umudu

A
A
A

Daha önce Rize’nin Çayeli açıklarındaki petrol sızıntısına dikkat çeken Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, Bayburt’ta petrol varlığına yönelik yaptıkları çalışmalarda yeni bulgulara ulaştıklarını belirterek alınan numunelerin incelemeye gönderileceğini ve bölgenin petrol açısından ümit vadettiğini söyledi.

Bayburt’un Uluçayır ve Kurbanpınarı köylerine yakın bölgelerde yapılan petrol varlığına yönelik çalışmalarda alınan numuneler incelenmek üzere Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Araştırma Merkezi’ne gönderilecek. Cumhuriyet döneminde bölgede petrol sızıntılarına yönelik ihbarlar olduğu ve bu bölgelerde ilerleyen yıllarda yapılan çalışmaların yetersiz olduğunu belirten Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, bölgede geçen yıllarda yaptıkları çalışmaları genişleterek sızıntı olan alanlardan numune aldıklarını dile getirdi. Bayburt’un petrol varlığı açısından ümit vadettiğinin altını çizen Prof. Dr. Maden, yapılan incelemeler ve gelecekte yapılacak çalışmalarla birlikte bölgedeki petrol varlığının ortaya çıkarılması gerektiğini dile getirdi.

“Petrol sızıntıları incelenmeli”

Bayburt bölgesinin petrol varlığını bilimsel olarak ortaya koymak için çalışmalarının sürdüğünü açıklayan Prof. Dr. Nafiz Maden, “Geçtiğimiz 2023 yılı Temmuz-Ağustos aylarında Bayburt ile Orta Çimağıl bölgesinde yaptığımız yüzey araştırma çalışmaları sonucunda bir noktada eskiden bile bilinen bir petrol sızıntısı vardı. Bununla ilgili bir çalışma yaptık. Bahsedilen bölgelerle ilgili olarak yaklaşık 10 tane büyüklü küçüklü sızıntıların olduğunu hem koordinat olarak hem de resimleyerek belgeledik. Ardından yine bölgeyle ilgili olarak bize bilgiler geldi, ihbarlar geldi. Bizim yöremizde de Bayburt’ta başka bir sahada petrol sızıntısıyla ilgili ihbarlar geldi ve bu bölgelerden de örnek aldık. Bayburt merkeze bağlı Uluçayır ile Kurbanpınarı köyleri arasındaki bir bölgede petrol sızıntılarıyla ilgili yeri tespit ettik ve bu bölgelerden de örnekler aldık. O bölgenin koordinat bilgisini ve fotoğraflarıyla birlikte belgeledik. Bu aldığımız petrol sızıntıları örneklerini önümüzdeki günlerde yine Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Araştırma Merkezi’ne göndererek bunların tahlilini yapacağız. Bu su numunesi içerisindeki petrol sızıntısının doğal kaynakları olup olmadığıyla ilgili olarak veya bunun kalitesiyle ilgili olarak analizler yapmaya çalışacağız. Hatta bizim Bayburt’taki petrol potansiyelinin belirlenmesine yönelik olarak kurduğumuz bir ekiple burayı projelendirdik. Bu proje şu anda değerlendirme aşamasında ileriki günlerde bu kabul edilirse projemiz Bayburt bölgesinin petrol potansiyelinin ortaya çıkarılmasına, kaynak kaya, rezervuar kaya potansiyeli ortaya çıkarılmasına yönelik olarak çalışmamızı daha bilimsel olarak ortaya koymaya çalışacağız. Ancak bize yöre insanlarının verdiği bilgiler bu bilimsel çalışmalarımızda kaynaklık ediyor. Dolayısıyla yaptığımız çalışmalar neticesinde bu bölgenin petrol açısından ümitli bir saha olduğunu gösteriyor” dedi.

“Cumhuriyet öncesi inceleme yapan Ruslar Bakü petrollerine eşdeğer olduğunu değerlendirmiş”

Erzincan’da da Cumhuriyet ve öncesinde yapılan çalışmalarda önemli bulgular elde edildiğini söyleyen Prof. Dr. Nafiz Maden, “Ayrıca yine geçmişe yönelik yapılan literatür çalışmaları neticesinde Bayburt bölgesinde Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren yapılan ihbarlar değerlendirilerek Cevat Eyüp Taşman’ın ilk MTA Petrol Şubesi müdürü ve ekibiyle birlikte geldiği ve bu bölgelerden örnekler toplayarak bu sızıntıları belgelendirdiği ve buna yönelik olarak bu bölgede petrolün olabileceği hatta buradan Bayburt’tan Erzincan’a geçerek buradaki bugünkü Balıklı ve Üzümlü köylerindeki petrol sızıntılarını da ortaya koymuşlardı. Hatta Erzincan’daki petrol sızıntılarının daha kaliteli olduğu değerlendirilmiştir. Yine Cumhuriyet öncesi Rus mütehassısları bu bölgeye gelmiş ve bu petrollerin Bakü petrollerine eşdeğer olduğuna yönelik değerlendirmeler yapmış. Dolayısıyla Erzincan ve Bayburt’un sınır olduğu düşünülürse, biz buralarda petrol olabileceğini düşünüyoruz. Cumhuriyet döneminde bu bölgede hem Erzincan’da hem de Bayburt’ta petrole yönelik herhangi bir çalışma, sismik araştırma yapıldığını da biz göremedik. Bununla ilgili olarak ileriki yıllarda veya ileriki günlerde, ileriki aylarda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nın bu bölgede petrole yönelik bir çalışma yapmasını beklemekteyiz. Bizim yapacağımız bilimsel araştırma projesi de buna kaynaklık edecektir” diye konuştu.

Uğur Aydın - Recep Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bankamatikte unutulan parayı polise teslim etti Bursa’nın İnegöl ilçesinde bankamatikten unutulan parayı bulan vatandaş, parayı polise teslim etti. Olay, saat 18.00 sıralarında Burhaniye Mahallesi İnegöl Devlet Hastanesi girişinde bulunan bankamatiklerinde meydana geldi. Ersin Zengin (38), para çekmek için bankamatiğe yöneldi. Bankamatik para haznesinde bir miktar parayı gören Zengin, parayı alıp kendi parasını da çektikten sonra İnegöl Devlet Hastanesinde görevli hastane polisinin yanına gitti. Duyarlı vatandaş, Bankamatiklerinde yakınında bulunan taksi durağındaki kişinin yönlendirmesi üzerine 5 bin TL’yi sahibi bulunması için polise teslim etti. Olayı anlatan Ersin Zengin, "Şimdi ben ATM’ye para çekmeye geldim. Tam kartı sokacağım sırada ATM para verdi. Sağıma baktım, soluma baktım. Yanımdaki şahıslara dedim, bilmiyoruz dedi. Ben de parayı aldım, saydım 5 bin lira. Sonra kendi işlemimi yaptım, oradan taksiciye gittim. Taksici dedi ki, ’hastane polisine git teslim et’. Ben de hastane polisine geldim ve burada teslim ettim. Ben teslim ederim, Allah’tan korkarım. İhtiyacı olan birisidir, çok muhtaçtır. Ben insanlık görevimi yaptım." dedi. Taksiciye sordu Başka bir bankamatiğe giderek hesabından 5 bin liranın çekildiğini fark eden Mustafa Aslan, yeniden ilk işlem yaptığı bankamatiğe gittiğinde parasının olmadığını fark etti. Bankamatik yanındaki taksiciye soran Aslan, para bulan birinin hastanedeki polise yönlendirildiğini öğrendi. Hastaneye gelen Aslan, inceleme sonucunda parasına kavuştu. Parasına kavuşan Mustafa Aslan (40), parayı bulan Zengin ve polise teşekkür ederek, "Teşekkür ederim. Allah razı olsun. Böyle iyi insanlar eksilmesin." dedi.
Ankara CHP Genel Başkanı Özel: "İlk işimiz İstanbul Sözleşmesi’ne dönmek olacaktır" Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, "Seçime giderken toplumsal muhalefeti ayırmadan, birbirine düşmesine izin vermeden, sarayın oyunlarıyla ayrı ayrı durmalarına ve yeni seçim yenilgilerine sebebiyet vermeden, sorumlulukla tüm muhalefetle, omuz omuza, kol kola girerek hep birlikte önce ilk iş bu iktidarı değiştireceğiz ve iktidar olacağız. Ardından bu ülkede, eşitlik gelsin diye atılması gereken ne adım varsa hep birlikte buralarda konuştuğunuz, tartıştığınız, ürettiğiniz tüm çözüm önerilerini hayata geçireceğiz. İlk iş, iktidarımızın cumhurbaşkanının atayacağı ilk imza İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden Meclis’e yollamak olacak" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü nedeniyle CHP Kadın Kolları Genel Başkanlığının düzenlediği Çare Eşitlikte Çalıştayı’nda konuştu. Özel, "Seçimde dünya kadar söz verdiler, dünya kadar. Emekliye verdiler, ‘Sizi asla enflasyona ezdirmeyeceğiz’ dediler. Asgari ücretliye söz verdiler, ‘Yılda iki zam normal dört de yapabiliriz’ dediler. Çiftçiye söz verdiler, ‘Gayrisafi milli hasılanın yüzde birini prim olarak vereceğiz, sizi destekleyeceğiz’ dediler. Esnafa söz verdiler, öğretmene söz verdiler, gençlere söz verdiler, mülakat mağduru öğretmene ve memura söz verdiler. Hiçbir sözü tutmadılar. Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimde verip de önceden, tuttuğu ve arkasında durduğu tek söz var. O söz de Hüda-Parcılara, Hizbullahçılara verdiği İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma ve bir daha girmeme sözüdür. Bir tek bu sözü tutmaktadır. Peki biz ne yapacağız? Bendeki not, partinin müktesebatıyla, yazılmış belgeleri ile sınırlı. Şüphesiz bu çalıştayın yani ‘Çare eşitlikte’ dediğiniz bu çalıştayın çıktıları ve sonuç bildirgesi yeni çerçevemiz olacak. Öncelikle ilk olarak önümüzdeki ilk seçimde, seçime giderken toplumsal muhalefeti ayırmadan, birbirine düşmesine izin vermeden, sarayın oyunlarıyla ayrı ayrı durmalarına ve yeni seçim yenilgilerine sebebiyet vermeden, sorumlulukla tüm muhalefetle, omuz omuza, kol kola girerek hep birlikte önce ilk iş bu iktidarı değiştireceğiz ve iktidar olacağız. Ardından bu ülkede, eşitlik gelsin diye atılması gereken ne adım varsa hep birlikte buralarda konuştuğunuz, tartıştığınız, ürettiğiniz tüm çözüm önerilerini hayata geçireceğiz. İlk iş, iktidarımızın cumhurbaşkanının atayacağı ilk imza İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden Meclis’e yollamak olacak. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin geçirdiği ilk kanun İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden yürürlüğe koyacak. Bana kalırsa halen yürürlüktedir. Kendim de dava açtım Danıştay’da, ikiye bir reddettiler. Sizin davalarınızı da reddettiler ama uluslararası kuruluşlara da yazıyoruz, bizce yürürlüktedir” ifadelerini kullandı. İktidarın muhaliflerin özgürlüğünü kısıtladığını dile getiren Özel, “Önce Esenyurt‘ta tamamen hukuksuz bir arama, kötü muamele ve altı tamamen boş gerekçelerle Ahmet Özer başkanımızı tutukladılar. Sonradan tutuklama gerekçesine bir şey bulamayıp bir de gizli tanık peydahladılar. İstanbul’un en hızlı iddianame yazan savcısı 200 kişiye 4 günde iddianame yazarmış, bir Ahmet Özer‘e gerekçeleri dolduramadığı, bulduramadığı, uyduramadığı, uydurulanları yazamadığı bir halde. Halen daha biz ondan iddianame bekliyoruz. Diğer taraftan Mardin’e, Halfeti’ye de kayyumlar atamışlardı, eleştirdik. Bizim belediyemiz dışındaki üç belediyeye de. Dün de Tunceli’ye ve Ovacık’a. Ovacık Belediye Başkanımız Mustafa Sarıgül‘e bir suç icat edip ona da kayyum atadılar. Suç şu: 12 yıl önce bir cenazeye gitmiş ve o cenazenin suç olduğunu, bundan iki yıl, cenazeden 10 yıl sonra devletimiz idrake varmış. ‘O bir terör örgütü faaliyetidir, o cenazeye gitmek’ diye dün, geçen hafta altı yıl ceza verdiler Mustafa Sarıgül‘e. Bir kere milletimizin önünde Erdoğan’a, çünkü bu kararlara o veriyor, ‘Her şey bende’ diyor ya ondan. Elverişli bir emir erini yollamışlar İstanbul’a, o da orada istedikleri kararları veriyor” diye konuştu.