Yerel Haberler
Gaziantep
23 Kasım 2024 Cumartesi - 18:05 Trendyol Süper Lig: Gaziantep FK: 3 - Başakşehir: 0 (Maç sonucu) Gaziantep FK, Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında konuk ettiği Başakşehir’i 3-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 48. dakikada sağ çaprazdan ceza sahasına giren Piatek’in vuruşunda kaleci Dioudis, topu ayaklarıyla çeldi. 60. dakikada sağ kanattan çalımlarla sıfıra inen Lungoyi’nin yerden pasında Maxim’in vuruşunda kaleci Muhammed son anda topu çeldi. 65. dakikada Gaziantep FK’nın sol kanttan kullandığı köşe vuruşunda arka direkte Ertuğrul’un kafa vuruşunu kaleci Muhammed son anda kurtardı. 68. dakikada Pelkas’ın sağ kanattan kullandığı kornerde topa iyi yükselen Piatek’in kafa vuruşunda kaleci Dioudis topu uzaklaştırdı. 75. dakikada orta alanda topu kapan N’Diaye’nin pasına ceza sahası sağ çaprazında Okere’nin vuruşunda meşin yuvarlak filelerle buluştu. 3-0 77. dakikada sağ çaprazda topla buluşan Figueiredo’nun şutunda top yerden az farkla dışarı gitti. 90. dakikada sağ kanattan Sorescu’nun yerden ortasına kale önünde Ertuğrul’un vuruşunda kaleci Muhammed son anda topu çeldi. Hakemler: Ozan Ergün, Esat Sancaktar, Oğuz Kağan Çalışır Gaziantep FK: Sokratis Dioudis, Salem M’Bakata, Arda Kızıldağ, Ertuğrul Ersoy, Mustafa Eskihellaç, Badou N’Diaye (Cyril Mandouki dk. 84), Deian Sorescu, Kacper Kozlowski (Ogun Özçiçek dk. 84), Alexandru Maxim (Furkan Soyalp dk. 89), Halil Dervişoğlu (David Okereke dk. 70), Christopher Lungoyi (Kenan Kodro dk. 89) Yedekler: Mustafa Burak Bozan, Quentın Duabin, Mirza Cihan, İlker Karakaş, Ömürcan Artan Teknik Direktör: Selçuk İnan Başakşehir: Muhammed Şengezer, Leo Duarte, Hamza Güreler, Jerome Opoku, Lucas Lima, Ömer Faruk Beyaz (Dimitrios Pelkas dk. 46), Berat Özdemir (Miguel Crespo dk. 46), Berkay Özcan (Oliver Kemen dk. 46), Deniz Türüç (Joao Figueiredo dk. 31), Serdar Gürler, Krzystof Piatek Yedekler: Deniz Dilmen, Onur Ergün, Philippe Keny, Patryk Szysz, Matchoi Djalo, Ousseynou Ba Teknik Direktör: Çağdaş Atan Goller: Kacper Kozlowski (dk. 27), Deian Sorescu (dk. 45+3), Okereke (dk. 75) (Gaziantep FK) Sarı kartlar: Kacper Kozlowski, Okereke (Gaziantep FK), Piatek (Başakşehir)
23 Kasım 2024 Cumartesi - 17:00 Trendyol Süper Lig: Gaziantep FK: 2 - Başakşehir: 0 (İlk yarı) Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Gaziantep FK, Başakşehir’i konuk ediyor. Karşılaşmanın ilk yarısı ev sahibinin 2-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan dakikalar 1. dakikada sağ taraftan ceza alanına giren Piatek’in şutunda kaleci Dioudis meşin yuvarlağı son anda kornere çeldi. 10. dakikada Sorescu’nun ceza sahası sağ çaprazından çektiği şutta meşin yuvarlak üstten auta çıktı. 27. dakikada sol kanattan ceza sahasına giren Lungoyi’nin sıfırdan içeri çevirdiği topu, kaleci Muhammed’ten sekti. Pozisyonun devamında Kozlowski dönen topu tamamlayarak meşin yuvarlağı filelere gönderdi. 1-0 45+3. dakikada Maxim’in pasıyla ceza yayı gerisinde topla buluşan Sorescu’nun sol köşeye sert şutunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 2-0 Hakemler: Ozan Ergün, Esat Sancaktar, Oğuz Kağan Çalışır Gaziantep FK: Sokratis Dioudis, Salem M’Bakata, Arda Kızıldağ, Ertuğrul Ersoy, Mustafa Eskihellaç, Badou N’Diaye, Deian Sorescu, Kacper Kozlowski, Alexandru Maxim, Halil Dervişoğlu, Christopher Lungoyi Yedekler: Mustafa Burak Bozan, Quentın Duabin, Furkan Soyalp, Cyrıl Mandouki, Mirza Cihan, İlker Karakaş, Kenan Kodro, Ogun Özçiçek, Ömürcan Artan, David Okereke Teknik Direktör: Selçuk İnan Başakşehir: Muhammed Şengezer, Leo Duarte, Hamza Güreler, Jerome Opoku, Lucas Lima, Ömer Faruk Beyaz, Berat Özdemir, Berkay Özcan, Deniz Türüç (Joao Figueiredo dk. 31), Serdar Gürler, Krzystof Piatek Yedekler: Deniz Dilmen, Onur Ergün, Oliver Kemen, Philippe Keny, Miguel Crespo, Dimitrios Pelkas, Patryk Szysz, Matchoi Djalo, Ousseynou Ba Teknik Direktör: Çağdaş Atan Goller: Kacper Kozlowski (dk. 27), Deian Sorescu (dk. 45+3) (Gaziantep FK)
Sacır Mahallesi’ne 15 bin metrekarelik park ve otopark
13 Kasım 2024 Çarşamba - 12:50 Sacır Mahallesi’ne 15 bin metrekarelik park ve otopark Şehitkamil’de yıllardır park ve yeşil alan hasretini çeken Sacır Mahallesi sakinlerinin bu özlemi sona eriyor. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın talimatıyla bölgeye 15 bin metrekarelik alan üzerine kurulacak parkın çalışmaları başladı. Kısa sürede tamamlanacak parkla vatandaşlar, parkına kavuşacak. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın yeşil alan sayısını artırmaya yönelik çalışmaları hız kesmeden devam ediyor. 7 aylık süreçte birçok mahalleye yapılan parklara bir yenisi daha eklendi. Kentin yıllardır hizmetten mahrum bırakılan mahallelerinden Sacır’a Başkan Yılmaz’ın talimatıyla park yapımına başlandı. 15 bin metrekarelik yeni park Sacır Mahallesi’nin çehresini değiştirecek park, 15 bin metrekarelik alan üzerine kuruluyor. 2 adet oyun alanı 1adet fitness alanı ve 2 adet futbol sahasına sahip parkta 520 metrelik dökme kauçuk yürüyüş yolu da bulunuyor. Ayrıca 5 bin 671 metrekarelik çim alanında ise 16 çeşit ağaç ve ağaççık olmak üzere toplamda 393 adet bitki dikilecek. Parkta otomatik sulama sistemi yapılarak, su tasarrufu sağlanacak. Otopark sorunu da çözülüyor Sacır Mahallesi’nin heyecanla beklediği parkta, 92 araçlık otopark da yapılıyor. Mahalle sakinlerinin büyük ihtiyaç duyduğu otopark sorunu parkın tamamlanmasıyla sona erecek. Öte yandan park yapımı tamamlandığında Şehitkamil Belediyesi bünyesinde öz kaynaklarla üretilen bank, masalı bank ve çöp kutuları yerleştirilecek. Bu sayede belediye bütçesinden de tasarruf sağlanacak. Çalışmaların doludizgin devam ettiği park, kısa sürede tamamlanarak, vatandaşların hizmetine sunulacak.
Ressam Ayşen Can SANKO Sanat Galerisi’nde sergi açacak
13 Kasım 2024 Çarşamba - 11:36 Ressam Ayşen Can SANKO Sanat Galerisi’nde sergi açacak Ressam Ayşen Can, tuval üzerine karışık teknikle yaptığı akrilik çalışmalarından oluşan “Denizcinin Umudu” temalı resim sergisini, 15 Kasım 2024’te SANKO Sanat Galerisi’nde sanatseverlerle buluşturacak. Eşinin denizci olması nedeniyle altı yıl boyunca dünya denizlerini gezdiğini anlatan Can, “Denize ve denizcilerimize daha fazla önem vermemiz gerektiğini düşündüğüm için farkındalık oluşturmak amacıyla eserlerimde deniz temasını tercih ettim” dedi. Eserlerinde yaşanmışlık olduğunu ifade eden Can, “Denizdeki yaşam karadakinden çok farklı. Denizde yaşam daha zor. 45 gün boyunca hiç karayı görmeden denizde seyahat ettim. Bu tecrübelerimi eserlerimi anlatmaya çalışıyorum” diye konuştu. Ayşen Can’ın 28 eserinin yer alacağı “Denizcinin Umudu” temalı resim sergisi, SANKO Park AVM üçüncü katta bulunan SANKO Sanat Galerisi’nde 15 Kasım 2024 Cuma günü saat 17.30’da açılacak. Ayşen can kimdir Ressam Ayşen Can, eğitim hayatını Ankara’da tamamlamıştır. Kaptan olan eşiyle 6 sene dünya denizlerini dolaşan sanatçı, gittiği 30’dan fazla ülkede sanat müzelerini gezip, araştırmalar yapmıştır. Sanatçı, gemi şartları nedeniyle karakalem, pastel ve suluboya çalışıp, bol bol fotoğraf çekmiştir. Türkiye’ye döndükten sonra deniz ve denizdeki yaşamdan çok etkilenip deniz konulu resimler çalışmaya başlamıştır. Şimdiye kadar 5 kişisel, 28 karma sergi, 7 çalıştay ve sempozyum ile 7 fuara katılan sanatçının Türkiye’de ve yurt dışında resmi ve özel koleksiyonlarda resimleri yer almaktadır. İki eseri Denizcilik Müzesinde sergilenen ve çalışmalarını İstanbul’da kendi atölyesinde sürdüren sanatçı, resim dersleri de vermektedir.
Sanayiden sanata sergi
13 Kasım 2024 Çarşamba - 11:08 Sanayiden sanata sergi Türk sanayisinin öncü şirketlerinden SANKO Holding, 120’nci yaşını kutladı. Kutlamada geçmiş hikayesini sanatla buluşturduğu “Sahre” sergisi vatandaşlar tarafından yoğun ilgi görüyor. SANKO, 120’nci yılında, Sahre geleneğinin ruhundan beslenerek kurumun aile, bağlılık, kolektif çalışma, sürdürülebilirlik gibi ortak değerlerini kutladığı, geleneği çağdaş sanatla buluşturan Ayça Okay küratörlüğündeki, Leyla Emadi, Fırat Engin, Murat Germen, Jennifer İpekel, Nergiz Yeşil ve Hakan Yılmaz’ın davet edildiği Sahre başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. Sanatçılar, SANKO’dan aldıkları ilhamla 120 yıllık hafızadan esinlenerek sanat üretimlerini gerçekleştirdiler. SANKO’nun faaliyet alanlarıyla bağlantılı çeşitli materyaller ve üretim süreçleri çağdaş sanatçılar tarafından yorumlanarak sanat üretimine dönüştü. Serginin temasını oluşturan “Sahre” sözcüğü, Gaziantep ve bölgesinde geçmişten günümüze uzanan bir geleneği anlatıyor. “6 gün çalış, bir gün dinlen” felsefesiyle Gaziantep halkının bir araya gelip vakit geçirdikleri, birlikte sofralarını, dertlerini paylaşarak çözüm aradığı, güzel gelişmeleri kutladığı ve müşterek geleceklerini planladıkları zamanlara işaret ediyor. Bu gelenek, dayanışmanın ve toplumsal bağları güçlendirmenin de önemini anlatıyor. Sergide altı çağdaş sanatçının eserleri yer alıyor Sahre başlıklı sergide SANKO Holding’in varlık gösterdiği farklı sektörlerdeki üretimleri çağdaş sanatçıların yorumlayabileceği deneysel bir biçimde buluşturuyor. Ayrıca sergide izleyiciye bu köklü kurumsal tarihin yolculuğunu anlatan Hakan Yılmaz’a ait “Zamanın İlmekleri” başlıklı dijital deneyim alanı konvansiyonel ve dijital sanat arasında bir bağ oluşturarak SANKO Holding’in 120 Yıllık hikayesini anlatıyor. Makine ve endüstri estetiği üzerine yoğunlaşan pratiği ile Murat Germen ise SANKO Holding’in dinamik, disiplinli ve profesyonel üretim tesislerini lensinden yorumlarken SANKO Holding çalışanlarının katıldığı atölye çalışması ile kolektif bir projeye dönüştürüyor. Bu görsel anlatım, holdingin Anadolu topraklarından global arenaya uzanan yolculuğunda uzun yıllar boyu nasıl sağlam ve dimdik ayakta durabildiğini gözler önüne seriyor. Leyla Emadi, beton ve kökleri iç içe kullanarak aile bağlarını, kuşaklararası güç birliğini yücelten bir çalışma sunuyor. Eser, SANKO’nun sağlamlık, bağlılık, dayanıklılık değerlerini yansıtırken, holdingin bölgesel kalkınma ve topluma kök salmış mirasını da hatırlatıyor. Avlunun orta yerinde konumlandırılan eser, toplumsal yararlara odaklanan SANKO’nun sosyo-ekonomik katkılarına da işaret ediyor. Sahrenin ‘paylaşım’ teması burada ‘hafıza paylaşımı’ olarak öne çıkıyor. Fırat Engin, neon tipografilerle SAHRE geleneğine atıfta bulunan “Rafık”, “Hasbihal”, “Elden Ele”, “Vuslat” kelimelerini eserine taşıyor. Süper Film’in ambalaj filmlerini kullandığı eserinde SANKO’nun geçmişini ve değerlerini korumayı ve gelecek nesillere aktarmayı amaç edinirken SANKO’nun kültürel mirası koruma konusundaki kararlılığına da işaret ediyor. Jennifer İpekel, geri dönüşümlü kumaşlar ve batik, dikiş ve kırkyama gibi geleneksel tekniklerle bölgenin efsane/destan, gelenek ve öğretilerini soyut bir biçimde yeniden canlandırıyor. Eseri, SANKO’nun enerji yatırımları ve sürdürülebilirlik vizyonuyla paralellik gösteriyor. Doğa ve insan arasındaki dengeyi yansıtan bu çalışma, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma uğraşını olarak anlatıyor. Ayrıca eser unutulmakta olan geleneksel bir üretim biçimini yeniden sahneye taşıyarak Kilis’teki yorgan ustası Aziz Akkaya’nın iş birliğiyle gerçekleşmiştir. Nergiz Yeşil, bio sanat çalışmalarıyla doğa ve sürdürülebilirliği bir araya getiriyor. SANKO’nun geri dönüştürülmüş elyafları kombucha mantarlarıyla dönüştürerek sergilediği eseri, hem ekolojik döngüye vurgu yapıyor hem de toplumsal fayda sağlama hedefine uyum sağlıyor. Deneysel olarak gözlemlenebilecek olan yeni türün gelişimi sergi boyunca izlenebilecek. Bu eser, yaşamaya ve gelişmeye devam eden SANKO’nun çevreye duyarlı yaklaşımını somut bir şekilde ortaya koyuyor. Hakan Yılmaz, ilmek ve düğüm metaforlarıyla SANKO’nun tarihini dijital bir deneyim alanında sunuyor. Bu eser, her ilmeğin bir dönemi, her düğümün ise kritik bir başarıyı simgelediği uzun yolculuğu temsil ediyor. Yılmaz’ın çalışması, holdingin istikrarlı büyümesini ve sürdürülebilirlik odağını dijital bir hikaye ile izleyiciye aktarıyor. Ayrıca, açılışa özel olarak Hakan Yılmaz tarafından hazırlanan mapping gösterisinde SANKO’nun 120 yıllık yolculuğunu anlatan hikâye, tarihi Han duvarlarında hayat buldu. Tekstil sektörü başta olmak üzere Türkiye ve küresel arenada pek çok alanda liderliğini sürdüren SANKO, Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji, çimento ve ambalaj üreticileri arasında yer alıyor. Farklı sanayi alanlarında teknolojiye yaptığı yatırımlarla sektöre öncülük eden Holding, tekstilden enerjiye, inşaattan ambalaja kadar geniş bir yelpazede yenilikçi projelere imza atıyor. Ülke ekonomisine ve toplumuna katkı sağlamayı sürdüren SANKO, gelecekte de aynı ilkeyle yatırımlarını artırmayı hedefliyor.
Karı koca aynı hatta vatman
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:18 Karı koca aynı hatta vatman Gaziantep’te bir çocuk annesi Senem ve eşi Hüseyin Üstünsoy, Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin raylı sistem hattında vatman olarak görev yapıyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin raylı sistem hattında 8 yıldır tramvay sürücüsü olarak çalışan Hüseyin Üstünsoy ile aynı hatta 10 yıldır görev yapan eşi Senem Büyüköz Üstünsoy, 2021 yılında yaptıkları düğünle hayatlarını birleştirdi. Her gün yolcu taşıdıkları tramvayı gelin arabası yapan tramvay sürücüsü Üstünsoy çifti, düğünden sonra da mesai arkadaşı olarak çalışmaya devam etti. Aynı hatta vatman olarak görev yapan Üstünsoy çifti, gün boyu tramvay ile Gaziantep halkına hizmet etmenin mutluğunu yaşıyor. Aynı hatta eşi Hüseyin Üstünsoy ile birlikte çalışan Senem Üstünsoy, özellikle hemcinslerinden takdir görüyor. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren tramvayda eşi Hüseyin Üstünsoy ile birlikte çalışan Senem Üstünsoy, işinin severek yaptığını söyledi. “Eşimle aynı alanda görev yapmak gurur verici” Eşiyle birlikte aynı hatta tramvay sürücüsü olarak görev yapmanın mutluluğunu yaşadığını söyleyen Senem Üstünsoy, “2014 yılından beri Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren tramvayda vatman olarak görev yapıyorum. Bulunduğum işletmede 10 vatman kadından birisiyim. 2021 yılında kendisi de vatman olan eşim Hüseyin ile evlendim. Şu anda bir buçuk yaşında bir kızımız var. Yaptığımız işi severek yapıyoruz. Bu yüzden mutluyuz ve gururluyuz. Eşimle aynı alanda görev yapmak tabi ki avantajlı ve gurur vericidir. Yaptığımız iş dolayısıyla birbirimizi anlayabiliyoruz. İşletmemizin de bize desteği çok fazla” dedi. “Eşim en büyük destekçim” Tramvayda bir kadın vatmanı görenlerin önce şaşırdıklarını daha sonra ise kendisini tebrik ettiklerini belirten Üstünsoy, “Göreve ilk başladığımda yolcular ve vatandaşlar tarafından ilk önce yadırganıyorduk ama şu an daha çok olumlu tepkiler alıyoruz. Hatta her geçen gün güzel mesajlar alıyoruz. Yaptığımız işin tabi ki zorluğu var ama zaten hiçbir işi kolay değil. İşinizi severek yapınca daha keyif verici oluyor. Eşimde benimle aynı meslek grubunda olduğu için birbirimizi daha kolay anlayabiliyoruz ve dolayısıyla birbirimize daha fazla destek olabiliyoruz” şeklinde konuştu. “10 vatman kadından biri eşim olduğu için mutluyum” Eşiyle birlikte çalışmaktan gurur duyduğunu ifade eden Hüseyin Üstünsoy ise “8 yıldır vatmanlık yapıyorum. Eşimle 4 yıl önce tanıştık. 6-7 yıldır birlikte aynı işi yapıyoruz ama aynı hatta çalışmamız 4 yıl öncesine dayanıyor. 2021 yılında da bir karar aldık ve evlendik. Bir çocuğumuz var ve mutluyuz. Aynı hatta vatandaşlarımıza hizmet veriyoruz. Birlikte çalışmanın güzellikleri de, zorlukları da var. Hem işyerinde hem de evde birlikteyiz. Bazen çalışma saatlerimizden dolayı birbirimizi göremesek de bir şekilde evliliği idame ettirmeye çalışıyoruz. İşimizi severek yapıyoruz ve mutluyuz” diye konuştu.
Pelvik taban rehabilitasyonu
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:10 Pelvik taban rehabilitasyonu SANKO Üniversitesi Hastanesi’nden Uzm. Fizyoterapist Selver Seval Ergücen, pelvik taban rehabilitasyonunun sağlığa yapabilecek bir yatırım olduğunu söyledi. Pelvik taban kaslarının leğen kemiğinin iç tabakasında yer alan mesane, rahim, prostat, rektum (Bağırsağın son kısmı) vb. organları destekleyen kas grubu olduğunu belirten Uzm. Fizyoterapist Ergücen, “Doğru fonksiyonda çalışamayan pelvik taban kasları zayıflar veya gevşeme fazını doğru yönetemez. Bunun sonucunda idrar kaçırma, kabızlık, pelvik ağrı, cinsel işlev bozuklukları, pelvik organ sarkmaları, idrar boşaltamama problemleri görülebilmektedir” dedi. Pelvik taban rehabilitasyonu nedir Uzm. Fizyoterapist Ergücen, pelvik taban rehabilitasyonunun pelvik taban kaslarını güçlendirmeye ve fonksiyonellik kazandırmaya yönelik egzersizler çeşitli solunum teknikleri, manuel terapi, biofeedback eğitimi, elektrik stimülasyonu, davranışsal terapi teknikleri, sağlıklı mesane ve bağırsak eğitimini içeren hastaların yaşam kalitesini arttırmaya ve pelvik taban kaslarının normal işlevlerini yerine getirmesine yardımcı olan bir tedavi bütünü olduğunu ifade etti. Koruyucu pelvik taban rehabilitasyonu nedir Koruyucu pelvik taban rehabilitasyonu olarak tanımlanan pelvik taban kaslarının düzenli olarak güçlendirilmesi ve doğru şekilde çalıştırılmasının pelvik taban kaslarının fonksiyon kaybını önlemeye yardımcı olduğunu anlatan Uzm. Fizyoterapist Ergücen, bu rehabilitasyondan özellikle fayda görecekleri ve faydalarını şöyle sıraladı: “Hamilelik ile doğum pelvik taban kaslarının zayıflamasına ve idrar kaçırma problemlerine neden olabilmektedir. Doğum esnasında zorlamaya bağlı da pelvik taban kaslarında sarkmalar görülebilmektedir. Yaşla birlikte pelvik taban kasları güç kaybeder. Pelvik taban rehabilitasyonu yaşa bağlı kas zayıflamasını yavaşlatır ve idrar kaçırma gibi sorunların ortaya çıkmasını önleyebilmektedir. Ağır kaldırma gibi fiziksel aktivite ve sporla ilgilenen bireylerin pelvik taban kaslarının güçlü olması yaralanmaları ve kas zorlamalarını önleyebilmektedir. Yapısal ve genetik olarak bazı bireyler pelvik taban sorunlarına daha yatkındır. Düzenli pelvik taban eğitimi bireylerin ileride yaşayabilecekleri problemleri önlemektedir. Pelvik taban problemleri çözülemediği taktirde cerrahi müdahale gerekebilmektedir. Rehabilitasyon, cerrahi riskleri ve ihtiyaçları azaltabilmektedir. Pelvik taban kaslarının güçlü olması karın içi basıncı dengeler ve duruşu destekler. Aynı zamanda mesane ve bağırsak kontrolünü iyileştirip genel sağlık üzerinde etkilidir.” Pelvik taban rehabilitasyonun koruyucu olarak uygulanmasının, bireyin sağlığını uzun vadede korumak için yapılabilecek önemli bir yatırım olduğunun altını çizen Uzm. Fizyoterapist Ergücen, sözlerini şöyle tamamladı: “Kasların güçlendirilmesi, sadece mevcut şikayetleri azaltmakla kalmaz aynı zaman da bu bölgedeki organların uzun vadeli işlevini korumaya da katkıda bulunur. Hayat kalitenizi korumak ve artırmak için pelvik taban terapistine başvurmalısınız.”
14 Kasım Dünya Diyabet Günü
13 Kasım 2024 Çarşamba - 10:09 14 Kasım Dünya Diyabet Günü SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı / Endokrinoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mehmet Baştemir, diyabet hastalığının küresel sağlık sorunu olduğunu söyledi. Bu yıl “Diyabet ve İyi Olmak” temasıyla kutlanan 14 Kasım Dünya Diyabet Günü nedeniyle açıklama yapan Prof. Dr. Baştemir, “Diyabet (şeker hastalığı), vücudun insülin hormonunu yeterince üretememesi veya etkili bir şekilde kullanamaması nedeniyle kan şekerinin yükseldiği kronik bir hastalıktır” dedi. Diyabetin kalp hastalığı, böbrek yetmezliği, körlük ve sinir hasarı gibi ciddi komplikasyonlara yol açabildiğine vurgu yapan Prof. Dr. Baştemir, şöyle devam etti: “Tedavi edilmediği takdirde diyabet, yaşam kalitesini düşürür ve erken yaşam kayıplarına neden olabilir. Dünya çapında 537 milyon kişi diyabetle yaşıyor. Diyabetli hastaların yüzde 50’ye yakını teşhis edilmemiştir. Diyabetli her 4 kişiden 3’ü düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor. Diyabet, sadece bireylerin sağlığını etkilemekle kalmayıp aynı zamanda toplumların ekonomik yükünü de artırmaktadır.” Diyabet türleri Diyabetin Tip 1 ve Tip 2 diyabet olmak üzere iki ana türü bulunduğunu belirten Prof. Dr. Baştemir, Tip 2 diyabetin, genetik yatkınlık, obezite ve hareketsiz yaşam gibi faktörlerle tetiklenen ve dünya genelinde en sık görülen diyabet türü olduğunu hatırlattı. Diyabet ve fiziksel sağlık Diyabetin, düzenli kan şekeri kontrolü, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve düzenli tıbbi takip gerektiren kronik bir hastalık olduğunu ve fiziksel sağlığı korumanın, diyabetin komplikasyonlarını önlemek ve yaşam kalitesini artırmak için hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Baştemir, şu bilgileri paylaştı: “Kan Şekeri Kontrolü: Kan şekeri seviyelerini hedeflenen aralıkta tutmak, diyabetin neden olduğu uzun dönemli hasarları önlemek için en önemli adımdır. Sağlıklı Beslenme: Düşük glisemik indeksli, lifli besinler ağırlıklı bir diyet, kan şekerini dengelemeye yardımcı olur. Düzenli Egzersiz: Egzersiz, insülin duyarlılığını artırır, kan şekerini düşürür ve genel sağlığı iyileştirir. Düzenli Tıbbi Takip: Doktor kontrolleri ve gerekli testler, diyabetin etkili bir şekilde yönetilmesini sağlar.” Diyabet ve zihinsel sağlık “Diyabet, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda zihinsel sağlığı da etkileyebilir. Depresyon, anksiyete ve stres, diyabetle yaşayan bireylerde sık görülen duygusal durumlar arasındadır” diyen Prof. Dr. Baştemir şu önerilerde bulundu: “Stres Yönetimi: Stres, kan şekerini yükseltebilir. Bu nedenle, yoga, meditasyon gibi gevşeme teknikleri ve hobilerle stres yönetimi önemlidir. Sosyal Destek: Aile, arkadaşlar ve destek grupları, diyabetle başa çıkmada önemli bir rol oynar. Psikolojik Destek: Gerektiğinde bir psikolog veya psikiyatr ile çalışmak, duygusal zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olabilir.” Diyabet ve yaşam kalitesi Diyabet, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceğini ancak, doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile diyabetle yaşayan bireyler de sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürebileceğini kaydeden Prof. Dr. Baştemir, şu noktalara dikkat çekti: "Kendini Kabul Etmek: Diyabetli olmak, kimliğin bir parçası olarak kabul edilmelidir. Hedefler Belirlemek: Küçük ve gerçekçi hedefler belirlemek, motivasyonu artırır. Sosyal Aktivitelere Katılmak: Diyabet, sosyal hayattan kopmaya neden olmamalıdır. Hobilere Zaman Ayırmak: Hobiler, stresi azaltır ve yaşam kalitesini artırır.” Diyabet ve iyi olmak için öneriler Prof. Dr. Baştemir “Diyabet ve İyi Olmak” için önerileri şöyle sıraladı: “Bilgi Edinmek: Diyabet hakkında doğru bilgi sahibi olmak, hastalığı yönetmede önemlidir. Doktorla İş Birliği Yapmak: Doktorun önerilerini takip etmek ve düzenli olarak kontrol yaptırmak gerekir. Sağlıklı Yaşam Tarzı Benimsemek: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku, diyabet yönetiminde temeldir. Sosyal Destek Almak: Aile, arkadaşlar ve destek gruplarından destek almak önemlidir. Kendine Zaman Ayırmak: Stres yönetimi için zaman ayırmak, hobilere vakit ayırmak ve dinlenmek gerekir.”
Gaziantep’teki vahşet saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı
13 Kasım 2024 Çarşamba - 09:10 Gaziantep’teki vahşet saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı Gaziantep’te Kahraman Bal isimli şahsın eşini öldürdükten sonra intihar ettiği anlara ait güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, şahsın montunun içindeki tabancayı çıkardıktan sonra eşi Elif Bal’a 2 el, kendi kafasına ise 1 el ateş etme anları saniye saniye yer aldı. Olay, dün sabah saat 07.00 sıralarında Şehitkamil ilçesi 29 Ekim Mahallesi Maaşkuyu Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Kahraman Bal (27) isimli şahıs bir süredir geçimsizlik yaşadığı ve boşanma aşamasında olduğu eşi Elif Bal’ı (25) sabah işe gitmek için servis beklediği sırada kafasına tabanca ile vurarak öldürdükten sonra aynı silahla kendi kafasına sıkarak intihar etti. Kahraman Bal isimli şahsın eşini öldürdükten sonra intihar ettiği anlara ait güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, şahsın montunun içindeki tabancayı çıkardıktan sonra eşi Elif Bal’a 2 el, kendi kafasına ise 1 el ateş etme anları saniye saniye yer aldı. Görüntülerin devamında karı-kocanın yere yığılmasının ardından olay sırasında çevrede bulunan vatandaşların panikle sağa sola kaçışması ise dikkat çekti. Olaydan saatler önce ’ölüm’ içerikli paylaşım yapmış Eşini öldürdükten sonra kendi kafasına sıkarak intihar eden Kahraman Bal’ın olaydan saatler önce sosyal medyada yaptığı ölüm içerikli paylaşım yaptığı ortaya çıkmıştı. Bal’ın yaptığı paylaşımda, "Tahir olmak da ayıp değil, Zühre olmak da. Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil" ifadeleri yer almıştı. Feci olayda hayatını kaybeden genç çiftin 5 yaşında bir kız çocukları olduğu, Elif Bal’ın ise Nizip Devlet Hastanesi’nde güvenlik görevlisi olarak çalıştığı öğrenildi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Gaziantep’te 3 kardeşin öldüğü muhtarlık kavgası davası sil baştan
12 Kasım 2024 Salı - 16:28 Gaziantep’te 3 kardeşin öldüğü muhtarlık kavgası davası sil baştan Gaziantep’te biri muhtar adayı 3 kardeşin ölümüyle sonuçlanan muhtarlık kavgasıyla ilgili dava, daha önce verilen kararlara yapılan itirazın ardından yeniden görülmeye başlandı. Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi kırsal Köksalan Mahallesi’nde 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri sırasında yaşanan silahlı kavgada muhtar adayı Süleyman Kaplan ile kardeşleri Eyüp ve Adem Kaplan hayatını kaybetmiş, 6 kişi ise yaralanmıştı. Olayın ardından açılan davada cinayet zanlılarından C.O. 3 kez müebbet hapis cezası ve M.Ç. ise 1 kez müebbet hapis cezasına çarptırılmış, tutuksuz yargılanan C.O., M.Ç., V.O. ve M.O. ise tutuklanmıştı. Üst mahkeme davayı bozdu Biri muhtar adayı 3 kardeşin ölümüyle sonuçlanan muhtarlık kavgası cinayetleri ile ilgili verilen kararlara itiraz edildi. Yapılan itirazın ardından üst mahkeme aynı avukatın birden fazla kişiyi savunması, bazı sanıklara verilen cezaların yetersiz bulunması ve gerekli indirimlerin yapılmaması nedeniyle kararı bozarak dava yeniden görülmesine karar verdi. Muhtarlık kavgası davası sil baştan başladı Gaziantep 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada ilk duruşma yapıldı. Duruşmaya tutuklu sanık C.O., M.Ç., M.O., tutuksuz sanıklar, maktul yakınları, maktul avukatları ve sanık avukatlar katıldı. Diğer tutuklu sanık V.O. ise SEGBİS üzerinden katıldı. Duruşmada söz alan sanıklar beraatlerini talep etti. HTS kayıtlarının yeniden incelenmesi ve sanık Cemal O.’nun yakalanması karar verildi Mahkeme heyeti, sanık ifadelerinin alınmasının ardından bazı HTS kayıtlarının yeniden incelenmesini ve sanık Cemal O.’nun yakalanmasına, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek davayı 27 Şubat 2025 tarihine erteledi.
Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı
12 Kasım 2024 Salı - 15:38 Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Elbeyli, akciğer kanserinin kanser türleri arasında hem görülme sıklığı hem tedavisi hem de beraberinde getirdiği sorunlar ile en ciddi sağlık problemlerinden biri olduğunu söyledi. SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Merkezi Koordinatörü de olan Prof. Dr. Elbeyli, 1- 30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı nedeniyle açıklama yaptı. “Akciğer kanserinin, tüm organ kanserlerinden her yönüyle ayrıldığını ve teşhisten tedavisine kadar olan süreçte farklı özellikler gösterdiğini anlatan Prof. Dr. Elbeyli, “Akciğer kanseri erkeklerde ilk sırada görülmekte ve yaşam kaybı nedeni olarak da ilk sırada yer almaktadır. Kadınlarda ise görülme sıklığı olarak ilk üç sıradadır” dedi. Akciğer kanserinin nedenleri akciğer kanserinin oluşumunda bilinen nedenleri açıklayan Prof. Dr. Elbeyli, “Sigara ilk sırayı almaktadır. Radyoaktif gazlara maruz kalmak, hava kirliliği, kronik akciğer hastalıkları, genetik yatkınlık, kötü beslenme ve kötü öz bakım bu nedenler arasında hemen sıralanabilir. Sigara ülkemizde yüksek oranda tüketildiğinden doğal olarak sigara nedenli hastalıkların görülme sıklığı da artmaktadır" dedi. Akciğer kanseri belirtilerinin sinsi ve aldatıcı özellik gösterdiğini hatırlatan Prof. Dr. Elbeyli, tanıya yönelik şu bilgileri paylaştı: “Günümüz görüntüleme yöntemleri başta olmak üzere, laboratuvar imkanları bize büyük kolaylıklar ve önemli imkanlar sağlamaktadır. Akciğer kanserinde uzayan öksürük, nefes darlığı ve atipik göğüs ağrısı mutlaka önemsenmeli ve incelenmelidir. Öksürük ile ağızdan kan tükürmenin de geciktirilmeden değerlendirilmesi gereklidir. Alınan patolojik numunenin günümüzde incelenmesi de önemli gelişmeler ışığında bizleri çok değerli sonuçlara ulaştırmaktadır. İlk bilgileri takiben yine gelişmiş tanı yöntemleri, bronkoskopi, ultrasonik bronkoskopi, torakoskopi (Kamera ile kapalı yöntem olarak da adlandırabiliriz) ve gerekirse radyolojik girişimsel işlemlerle hızlı tanıya ulaşmak mümkün olmaktadır. Üstelik bu yöntemler ciddi risk oluşturmayarak konfor açısından da hastalar için daha kabul görebilmektedir. Tanı için ileri yöntemlere yani cerrahi işlemlere daha az ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Tüm kanserlerde olduğu gibi amacımız akciğer kanserinde de hastalığa erken tanı koyabilmektir. Bu nedenle de topluma hastalığın etkenlerini iyi tanıtabilmek ve belirtileri konusunda bilinçlendirmek önemli bir eğitim organizasyonu gerektirmektedir.” “Erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında günümüz tedavi yöntemleri ile uzun sağ kalımlar ve hatta kür mümkün olmaktadır” diyen Prof. Dr. Elbeyli, tedavi konusunda ise “Akciğer kanserinin belirli patolojik tiplerinde erken evrede halen altın standart, hayat uzatan ve kurtaran yöntem cerrahidir. Elbette ilaç tedavisi-kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri de tek başına veya kombine uygulanmakta hastalara yaşam şansı vermek için kullanılmaktadır. Günümüzde bilimin, bilimsel araştırmaların ortaya koyduğu yeni moleküller kanser tedavisinde büyük umutlar oluşturmuştur. Biz bunlara ilk planda hedefe yönelik ilaçlar ve immünoterapi diyoruz. Hastalarımızdan alınan kan, vücut sıvı ve doku örneklerinden yapılan moleküler-genetik testler ile her hastaya kanserinin yapısal duruma göre tümör çoğalmasını engelleyici ilaçlar belirlenebilmektedir. Ameliyat öncesi bu ilaçların kullanımı ile hastalık geriletilmekte, tümör küçülmekte ve cerrahi başarısı artmaktadır. Her ne tedavi yöntemi olursa olsun hastanın tedaviye katılımı, iyileşeceğine olan inancı mutlaka gereklidir. Tedavide hasta ve hasta yakınlarının sağlık ekibi ile iş birliği olmazsa olmaz bir konudur" şeklinde konuştu. Akciğer kanserinin tanısından tedavisine multidisipliner bir ekip anlayışı ile yürütülmesinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Elbeyli, “İlgili birimin imkanları, bilgi ve tecrübe birikimi çok önemli ve mutlaka gereklidir. SANKO Üniversitesi Hastanesi Onkoloji Merkezi de işte bu işlevi yerine getirmek için hastalarına multidisipliner bir yapıda hizmet vermektedir” diye konuştu.