GENEL - 21 Mart 2021 Pazar 11:01

İşte Eskişehir ve ilçelerinin ’Deprem Tehlike Haritası’

A
A
A
İşte Eskişehir ve ilçelerinin ’Deprem Tehlike Haritası’

Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Prof.

Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Prof. Dr. Can Ayday, 2014 yılında hazırladıkları Eskişehir ve İlçelerinin Deprem Tehlike Haritası’nı paylaşarak uyarılarda bulundu. Ayday, aradan geçen 7 yılda bir çalışma yapılmadığını da aktardı.


Ülkemizde 18 kent merkezi, 80’ni aşkın ilçe ve 502’yi aşkın köyün doğrudan aktif fay zonları üzerine oturduğunun altını çizen Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Prof. Dr. Can Ayday, “Eskişehir merkezi içinden kendi adı ile anılan Eskişehir Fay Zonu geçmektedir” dedi. Eskişehir il sınırı içinde deprem tehlikesi açısından Tepebaşı, Alpu, Mahmudiye, Mihalgazi ve İnönü ilçelerinin ilk 5 sıra içine girdiğini vurgulayan Ayday, “Deprem yerkabuğunda beklenmedik bir anda ortaya çıkan enerji sonucunda meydana gelen sismik dalgaların yeryüzüne ulaşarak yapıları etkilemesi olayıdır. Geçmiş yıllarda deprem konusundaki çalışmaların çoğu büyük yerleşim yerleri ile sınırlı kalmıştır. Günümüzde ise, bu çalışmaların daha geniş boyutta hazırlanması gerektiği ortaya çıkmıştır. Depremin sadece büyük yerleşim yerlerini etkileyeceği ve bu yerleşim yerinin etrafında bulunan ilçelerin depremden etkilenmeyeceği gibi bir düşünce kabul edilemez. Tehlike ’büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum’ olarak tanımlanır. Bu tehlike doğal bir olay olduğunda, bu doğal olay deprem olduğunda ise “deprem tehlikesi” olarak adlandırılır. 2012 yılında MTA Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan ’Türkiye Diri Fay Haritası’ Kahramanmaraş, Erzurum, Hakkari, Bingöl gibi 18 kent merkezi, 80’ni aşkın ilçe ve 502’yi aşkın köyümüz doğrudan aktif fay zonları üzerine oturmaktadır. Söz konusu yerleşim birimlerinde 100 bini aşkın binanın aktif fay zonları veya hatlarının tehlike kuşağı bandı sınırları içinde kaldığı da yapılan incelemelerden anlaşılmaktadır. Yaşadığımız Eskişehir ili içinde de aktif faylar bulunmaktadır. Eskişehir merkezi içinden kendi adı ile anılan Eskişehir Fay Zonu geçmektedir. 2020 yılı Ocak ayından bu yana ülkemizde yaşanan başta Elazığ ve İzmir depremleri olmak üzere sel ve taşkınlar, heyelan ve çığ düşmesi sonucunda 240 yurttaşımız yaşamını yitirmiş, 3 bine yakın insanımız yaralanmış, 80 bine yakın konut, iş yeri v.b bina bölümleri yıkılmış veya hasar görmüş, 20 milyar lira maddi kayıp oluşmuştur. Tüm bu nedenlerle bir il sınırları içinde öncelikle yapılması gerekli çalışma, o ilin sınırları içinde bulunan ilçelerini de kapsayacak şekilde deprem tehlikesi durumunun belirlenmesidir. Yakın ilçelerin doğal özelliklerinden dolayı birbirlerinden farklı deprem tehlike değerlerinin bulunacağı doğaldır. Bu nedenle o ilin sorumlularının öncelikle bu değerleri belirlemeleri gerekmektedir. Deprem konusunda yapılacak işlerde öncelik deprem tehlikesinin belirlenmesidir. Bu aşamadan sonra deprem risk değerleri ortaya çıkabilecektir” dedi.



"7 yıldır bir çalışma yapılmadı"


2014 yılında hazırladıkları deprem tehlike haritasından sonra bir çalışma yapılmadığının altını çizen Ayday, Eskişehir ve ilçelerini kapsayan "Eskişehir İl Sınırları İçinin Deprem Tehlike Haritası"nın 2014 yılı içinde Eskişehir’de TMMOB tarafından düzenlenen Kent Konseyi Sempozyumu’nda bildiri olarak sunulduğunu aktardı. Can Ayday, Sedat Sarıdöl, Levent Sabah, Nefise Yaman tarafından yapılan çalışmanın üzerinden 7 yıl geçmesine karşın bu konuda hiçbir çalışma yapılmadığını ve önlem alınmadığını kaydeden Ayday, şunları söyledi:


“Eskişehir ve ilçelerinin deprem tehlike haritasının hazırlanmasında kullanılan değişkenler; aktif fay uzunluğu, deprem dış merkez nokta sayısı, alüvyon alan büyüklüğüdür. Bu değişkenler istatistik ve Coğrafi Bilgi Sistemleri yöntemleri ile birlikte değerlendirilerek, bu değişkenlere göre tehlikeli ilçeler belirlenmiş ve Eskişehir il sınırı içinin deprem tehlike haritası hazırlanmıştır. Bu çalışma sonucunda Eskişehir il sınırı içinde deprem tehlikesi açısından Tepebaşı, Alpu, Mahmudiye, Mihalgazi ve İnönü ilçeleri ilk 5 sıra içine girmektedir. Deprem tehlike haritası yorumlandığında Eskişehir il sınırları içinde tehlikeli yerlerin ilin kuzeybatı tarafı olduğu görülür. Eskişehir merkez ilçeler, İnönü, Alpu, Mahmudiye ve Mihalgazi ilçeleri bu gruba girerler. Bu ilçelerde deprem oluşturabilecek aktif fayların yanı sıra, 1901 yılından günümüze kadar olan depremlerin dış merkez noktaları da bu ilçeler sınırları içinde yer almaktadır. Yine deprem sırasında açığa çıkan enerji bu ilçeler içinde geniş alanlar kaplayan alüvyon adı verilen birim üzerinde bulunan yapıları daha fazla etkilemekte ve yıkımlara neden olmaktadır. Eskişehir il sınırları içinde deprem tehlikesi açısından Beylikova ve Mihalıççık az tehlikeli ilçeler olmaktadır. Odunpazarı, Seyitgazi ve Çifteler ilçeleri ise, orta tehlikeli ilçeler sınıfına girebilir. Tepebaşı ve Odunpazarı arasındaki fark Odunpazarı ilçesinin genellikle Tepebaşı ilçesine göre kayalık zemin üzerinde olmasından kaynaklanmaktadır. Buna karşın Tepebaşı ilçesinin büyük kısmı alüvyon zemin üzerinde yer alır. Yapılan bu deprem tehlike haritası öncelikle uygulamacılara ön bilgi vermek amaçlıdır. Bu çalışma küçük ölçekli bir çalışmadır. Bu çalışma temel alınarak büyük ölçekli çalışma yapıldığında genellikle Porsuk Nehri’nin kenarlarında Odunpazarı ilçesi sınırları içinde deprem tehlikesi açısından yüksek yerler çıkacaktır. Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi olarak deprem konusunda sorumluları bir kez daha uyarır, çalışmanın sadece Tepebaşı ve Odunpazarı ile sınırlı kalmaması, tüm ilçeleri kapsayan ayrıntılı çalışmaların gerektiğini belirtiriz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ASKİ’den Etimesgut’a 210 milyon liralık altyapı yatırımı Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü, Etimesgut ilçesinde yaşanan altyapı sorunlarını çözmek için bölgeye 210 milyon liralık yatırım yaptı. Etimesgut ilçesinde yaşanan altyapı sorunlarını çözmek için Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü tarafından bölgeye 210 milyon liralık yatırım yapıldı. ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, yatırım kapsamında ilçedeki ana arterlerden Bağlıca Bulvarı ile işlek caddelerden Zirve ve Kürşat Caddelerine toplam 3 kilometre atık su (kanalizasyon) ve 4 buçuk kilometre de yeni yağmur suyu hattı yapıldığını bildirdi. Altyapının yenilenmesi ile aşırı yağışlarda bölgede yaşanan sel manzaralarına ve afet riskine son verilmesi hedefleniyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve bağlı kuruluşu ASKİ Genel Müdürlüğü, Ankara’nın 21. yüzyıla yakışır bir başkent görünümüne kavuşması için içme suyu ve altyapı yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Başkent Ankara’nın kronik altyapı sorunlarını bir plan dâhilinde gündemine alarak tek tek çözen ASKİ, Etimesgut’un altyapısını yeniliyor. “Sadece Etimesgut değil; Ankara’mızın her köşesinde yatırım çalışmalarımız sürüyor” Bölgede yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, Etimesgut’ta altyapı sorunlarını gidermek ve bölge halkının ihtiyacını karşılamak amacıyla toplam 3 kilometre atık su ve 4 buçuk kilometre yeni yağmur suyu hattı yaptıklarını belirterek şu ifadelere yer verdi: “Bu altyapı çalışmalarımızın idaremize maliyeti Bağlıca Bulvarı’nda yaklaşık 164 buçuk milyon lira, Zirve ve Kürşat Caddesi’nde ise yaklaşık 45 buçuk milyon lira oldu. Yani toplam da 210 milyon liralık altyapı yatırımı söz konusu. Sadece Etimesgut değil; Ankara’mızın her köşesinde yatırım çalışmalarımız sürüyor. 25 ilçede önemli yatırımları tek tek hayata geçiriyoruz. Tüm dünyada iz bırakan iklim değişikliği etkisiyle son yıllarda artan şiddetli yağışlar, şehir sellerine sebep olduğu için ASKİ olarak riskli olarak belirlediğimiz alanlarda yağmur suyu hatları projelerimize hız veriyoruz. Zaman içinde değişen imar planları nedeniyle imar parselleri altında kalan ve ekonomik ömrünü tamamlayan atık su hatlarını yenileyip, yeni yağmur suyu hatları yapıyoruz. Ayrıca altyapıyı modernleştirmek ve tesislerimiz üzerindeki baskıları azaltmak için bazı cadde ve sokaklarda birleşik çalışan yağmur ve atık su hatlarını da ayrıştırıyoruz.”
İzmir BASİFED, projeleriyle 2025 yılına hazır Batı Anadolu Sanayicileri ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, basın mensuplarıyla bir araya gelerek BASİFED’in artan bir ivme ile yoluna devam ettiğini söyledi. Batı Anadolu Sanayicileri ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş ve Yönetim Kurulu Üyeleri, basın mensupları ile kısa bir süre önce hizmete giren Federasyon Merkezi’nde bir araya geldi. Yapılan çalışmalar, projeler ve 2025 yılı faaliyetlerinin konuşulduğu toplantıda, önemli konulara değinildi. BASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Semiha Güneş, yönetim olarak 9 aylık dönemini değerlendirerek sözlerine başladı. 9 aylık süreçte önemli işlere imza attıklarını söyleyen Güneş, “Birlikten kuvvet doğar düsturuyla hareket ettiğimiz bu dönemde üye derneklerimizi büyütmeye, ortak hedeflere, güçlü birlikteliklerle, beraber yürümeyi teşvik ettik, destek verdik. Bundan sonra da birlikten kuvvet üretmeyi sürdüreceğiz” dedi. Federasyon Merkezi yenilendi BASİFED gibi bölgenin en büyük iş örgütü federasyonunun bir merkezinin olmamasının kabul edilemez bulduklarını ve göreve gelir gelmez ilk iş olarak BASİFED Federasyon Merkezi’ni dört aylık bir süreçte baştan sona yenileyerek faaliyete geçirdiklerini anlatan BASİFED Başkanı Güneş, “İçinde bulunduğumuz bu federasyon merkezinde üye derneklerimiz ve kentimizin diğer STK’ları toplantılar yapabiliyorlar, eğitimler seminerler organize edebiliyorlar. Toplantı salonları, seminer salonları ile dört dörtlük bir merkez oluşturduk, sponsor desteği alarak yaptığımız bu çalışmada emeği geçen herkese, sponsorlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” diye konuştu. 4 Kadın derneğinden ortak proje BASİFED’in birleştirici güç olduğunun altını çizen Güneş, “BASİFED bünyesinde bulunan dört kadın derneğimiz ortaklaşa olarak Girişimci Kadınları Destekleme Projesi’ni hayata geçirerek İZKA desteği aldılar ve bu proje sürüyor. Bu tip birliktelikleri teşvik etmeye devam edeceğiz” dedi. Kadınlar Kongresi Şubat 2025’te Kadın Kongresi’nin 100 yıl sonra ikincisinin yine BASİFED öncülüğünde yapıldığını, üçüncüsünün ise bu sene organize edildiğini vurgulayan BASİFED Başkanı Güneş, “Doğru işlerde devamlılık ve kurumsal hafıza esastır. Önceki dönemden gelen en doğru çalışmalardan biri olan Kadın Kongresi’nin 10 - 11 Şubat 2025 tarihlerinde, REV Holding ana sponsorluğunda gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı. BASİFED Akademi geliyor BASİFED Akademi kuracaklarını ve eğitimlere de 2025 yılından itibaren başlayacaklarını vurgulayan Güneş, ‘Federasyon Merkezi’nin açılmasıyla üye dernekler ve o derneklerin üyelerine her türlü eğitimi verebilir hale geldik. BASİFED Akademi’yi kurarak ekonomi, finans, girişimcilik, başta olmak üzere her alanda eğitimler organize edeceğiz. DESEM ile imzalanacak protokol ile bu süreci başlatacağız” diyerek sözlerini noktaladı.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gazze ve Lübnan’daki kardeşlerimize el uzatmaya çalışıyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen "Gazze’nin Geleceği" konulu Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi’ne gönderdiği video mesajında, "Gazze ve Lübnan’daki kardeşlerimize el uzatmaya çalışıyoruz. Gönderdiğimiz 86 bin tonu aşan yardım miktarıyla Filistin’e en fazla destek olan ülkelerden biriyiz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da düzenlenen "Gazze’nin Geleceği" konulu Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi’ne bir video mesaj gönderdi. İslam ülkelerinin birlikte hareket etmesinin, güç birliğinde bulunmasının ne kadar önemli olduğunu 7 Ekim 2023 tarihinden bugüne Gazze’de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında yaşanan katliamlar vesilesiyle bir kez daha müşahede ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm dünyanın gözleri önünde çoğu çocuk ve kadın 50 bine yakın Filistinli kardeşimiz şehit edildi. İsrail’in doğrudan sivilleri hedef alan bombardımanları sonucu 100 binden fazla Filistinli masum yaralandı. Lübnan’a yönelik saldırılarda vefat eden kardeşlerimizin sayısı 3 bin 500’ü geçti. İbadethaneler, okullar, hastaneler ve sivil altyapıya dair ne varsa İsrail’in saldırılarının hedefi oldu. Bu saldırılar karşısında Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizle tam bir dayanışma içindeyiz. Son bir yıldır özellikle Gazze ve Lübnan’daki kardeşlerimize el uzatmaya çalışıyoruz. Gönderdiğimiz 86 bin tonu aşan yardım miktarıyla Filistin’e en fazla destek olan ülkelerden biriyiz. Lübnan’daki kardeşlerimize ulaştırdığımız yardım miktarı da bin 300 tonu aştı. İslam ülkelerinin Gazze’deki zulme ortak tepki vermesi ve ortak hareket edilmesi için diplomatik temaslarımızı sürdürüyoruz. Filistin’de işgal ve katliam sona erinceye, 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve toprak bütünlüğe haiz bir Filistin devleti kuruluncaya kadar mücadelemizi devam ettireceğiz. Uluslararası insani yardım zirvesinin bizlere bu mücadelemizde destek olacağına inanıyorum. Zirveye iştirak eden bütün katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyor, tüm misafirlerimizi muhabbetle selamlıyorum" dedi.
Diyarbakır Diyarbakır’da kadınlara sağlık taraması hizmeti Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, meme ve rahim ağzı kanserlerine dikkat çekmek amacıyla eğitim programı düzenledi. Sağlık Daire Başkanlığına bağlı Sağlık İdari İşler Şube Müdürlüğü, mahallelerde düzenlediği sağlık eğitimi programlarıyla kadınları meme ve rahim ağzı kanserleri konusunda bilinçlendiriyor. Sur ilçesine bağlı Özerkli Mahallesi’nde kadınlara meme kanseri ve rahim ağzı kanseri anlatıldı. Görseller eşliğinde sunumun yapıldığı salonda kadınlar, meme ve rahim kanseri belirtileri, risk faktörleri, tanı ve tedavi yöntemleri konusunda bilgilendirildi. Kadınların her ay kendi kendilerine muayene yapabileceği vurgulanan programda, meme kanserinde erken teşhis ile tedavinin daha başarılı olacağı belirtildi. Programda, tarama testlerinde meme ve rahim ağzı kanserlerinin daha erken evrelerde teşhis edilebileceği ifade edilirken, smear testi ve mamografinin nasıl yapıldığı kadınlara anlatıldı. Program kapsamında 100 kadına sağlık taraması yapılırken, 20 kadına meme taraması ve sağlık problemlerinden kaynaklı salona gelemeyen 4 hastaya da evde sağlık hizmeti olmak üzere toplamda 124 kadına hizmet verildi. Kadınlara psikolojik desteğin sağlandığı programda ekipler çocukları da unutmadı. Çocuklarla hem oyun oynayıp hem de onlara diş ve el temizliği hakkında bilgilendirme yapan ekipler, daha sonra eğitime katılan kadınlara ve çocuklara kek ve meyve suyu ikramı yaptı.