EKONOMİ - 28 Şubat 2012 Salı 10:27

MUHTEŞEM ÜÇLÜ REKOR KIRDI

A
A
A
MUHTEŞEM ÜÇLÜ REKOR KIRDI

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ihracatı 2011 yılında ilk kez 1 milyar doları aşarak yeni bir rekora imza attı. Türkiye’den 150 yılı aşkın bir süredir ihracatı yapılan 3 üründen Türkiye, 2011 yılında 1 milyar 46 milyon 60 bin dolarlık döviz girdisi elde etti.
Türkiye’nin geleneksel ihraç ürünlerinden çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 2011 yılında 516 milyon 98 bin dolara ulaştı ve tarihinde ilk kez 500 milyon doları aşmış oldu. Türkiye, 2010 yılında 212 bin 668 ton çekirdeksiz kuru üzüm ihraç etmişken, 2011 yılında 214 bin 31 ton çekirdeksiz kuru üzüm ihraç etti. Miktar bazında yüzde 1’lik artış olurken, değer bazında artış yüzde 21’e ulaştı. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 2010 yılında ortalama 2005 dolar/ton iken, 2011 yılında 2410 dolar/tona yükseldi.
Türkiye’nin kuru meyve ihracatında diğer lokomotif ürünleri kuru kayısının ihracatı 367 milyon 114 bin dolar, kuru incir ihracatı ise 162 milyon 848 bin dolar oldu.
150 YILLIK SERÜVEN
Türkiye’de çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ihracatının 150 yılı aşkın bir süredir yapıldığını ve Türkiye’nin ilk ihraç ürünleri arasında yer aldığını belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öz, çekirdeksiz kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru incir ihracatının 2011 yılında ilk kez 1 milyar doları geçmesinden, çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının ise 500 milyon doları aşmasından son derece mutlu olduklarını söyledi.
Türkiye’nin ortalama yıllık 250-260 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesi olduğunu belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öz, rekoltenin yaklaşık yüzde 80’inin ihraç edildiğini belirtti. Kuru meyve ihracatından elde edilen dövizin yüzde 100’e yakınının Türkiye’de kaldığını, katma değeri yüksek bir ihracat olduğunu belirten Öz, "Manisa, İzmir ve Denizli üçgeninde 850 bin dekar alanda bağcılık yapılıyor, 55 bin üretici aile çekirdeksiz kuru üzüm
üretiminden geçimini sağlıyor. İhracatta Avrupa Birliği ülkeleri yüzde 80’lik paya sahip. Aydın ve İzmir ekseninde üretimi yapılan kuru incirden ise 30 binden fazla üretici ailesi geçimini sağlıyor, Kuru kayısı yoğun olarak Malatya’da üretiliyor. Bu ürünler üretildikleri şehirlerin kent ekonomilerine pozitif katkı sağlıyor" dedi.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği verilerine göre, Türkiye, 2011 yılında İngiltere’ye 142 milyon 737 bin dolarlık çekirdeksiz kuru üzüm ihraç etti. İngiltere’ye çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı 2010 yılına göre yüzde 24 artış gösterdi. İngiltere, Türkiye’nin çekirdeksiz kuru üzüm ihracatında yüzde 28’lik paya ulaştı ve açık ara birinci ülke oldu.
İngiltere’den sonra en fazla çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ettiğimiz ülke ise, 96 milyon 144 bin dolarlık ihracatla Almanya oldu. Çekirdeksiz kuru üzüm ihracatından Almanya’nın aldığı pay yüzde 19 seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye’nin en fazla çekirdeksiz kuru üzüm ihraç ettiği ülkeler sıralamasında Hollanda 57 milyon 825 bin dolarlık dış satımla listede üçüncü basamakta yer aldı. Hollanda’yı 39 milyon 523 bin dolarlık ihracatla İtalya, 34 milyon 504 bin dolarlık ihracatla Fransa takip etti. Türkiye, 2011 yılında 83 ülkeye çekirdeksiz kuru üzüm ihraç etti.
KURU KAYISI İHRACATINDA ABD ÖNDE
Türkiye’nin 2011 yılında gerçekleştirdiği 367 milyon 114 bin dolarlık kuru kayısı ihracatında Amerika Birleşik Devletleri 55 milyon 309 bin dolarlık tutarla ilk sırada yer aldı. ABD’yi, 39 milyon 995 bin dolarlık kuru kayısı gönderdiğimiz Rusya takip etti.
Avrupa Birliği ülkeleri arasında en fazla kuru kayısı ihraç ettiğimiz ülke ise 37 milyon 389 bin dolarlık rakamla Almanya oldu. Fransa, 29 milyon 818 bin dolarlık kuru kayısı ihracatı ile dördüncü sırada yer alırken, İngiltere 27 milyon 642 bin dolarlık kuru kayısı ihracatı ile listenin beşinci sırasında yer buldu.
EN FAZLA KURU İNCİR ALMANYA’YA GİTTİ
Ege Bölgesi’nin geleneksel ihraç ürünlerinden bir diğeri olan kuru incir, 2011 yılında 26 milyon 399 bin dolarlık tutarla en fazla Almanya’ya ihraç edildi. Almanya’yı 24 milyon 848 bin dolarlık kuru incir ihracatı ile Fransa, 13 milyon 498 bin dolarlık tutarla İtalya, 8 milyon 501 bin dolarlık kuru incir ihracatı ile Rusya ve 7 milyon 178 bin dolarlık kuru incir gönderimiyle İsviçre izledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 180 aile İstanbul’un göbeğinde ücretsiz bostan sahibi oldu: Kendileri ekip kendileri tüketecekler Ataşehir Belediyesi tarafından uygulanan “Kent Bostanı” projesi 180 aileyi ücretsiz bostan sahibi yaptı. Barbaros Mahallesi’nde açılışı yapılan projeyle, ilçe sakinlerine şehrin ortasında ücretsiz tahsis edilen alanlarda tarımsal üretim yapma imkânı sunulurken, Antalya’dan getirilen 5 bin adet fidenin de dağıtımı yapıldı. Bu uygulamanın organik tarımı hayata geçirme ve iklim krizine karşı yerel çözümler üretme hedefinde önemli bir adım olduğunu belirten Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, “Kentin yoğunluğunda, gökdelenlerin kenarında Ataşehirlilerin nefes almasını sağlamak istiyoruz” dedi. Son yıllarda şehirlerde artan betonlaşmaya karşı doğal yaşamı korumayı ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi amaçlayan Ataşehir Belediyesi, bu hedef doğrultusunda merakla beklenen projelerinden birini daha hayata geçirdi. Başkan Onursal Adıgüzel ve ekibinin yeni dönemde ’yeşil’e yaptığı vurgu ve bu kapsamda atılan adımların sonucu olarak Ataşehir Kent Bostanları projesi ortaya çıktı. Geçtiğimiz günlerde kura çekilişi yapılıp hak sahiplerinin belirlendiği projenin açılışı gerçekleştirildi. Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel’in de katılımıyla gerçekleşen açılışta, kurada ismi çıkan 180 aileye bostan alanlarının tahsisi yapıldı. Açılış töreninde hak sahiplerine ekim yapacakları sebzelere ilişkin fidelerin yanı sıra, bahçe seti ve önlük de hediye edildi. “Ataşehirlilerin nefes almasını sağlamak istiyoruz” Açılışta konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, “Göreve talip olduğumuz ilk günlerde projelerimizden biri de kent bostanlarını hayata geçirmekti. Kentin yoğunluğunda, gökdelenlerin, otobanların kenarında Ataşehirlerinin nefes almasını, sosyalleşmesini sağlamak istiyoruz. Toprak bizim için çok kıymetli biliyorsunuz, Anadolu toprakları çok bereketlidir. Bizim atalarımızın bir eli hep toprakta olmuştur, oraya ekilen bir buğday tanesi bizi bugünlere taşımıştır. Bu bakış açısıyla bu mirası tekrar canlandırmak için burada böyle bir çalışma yaptık. Ataşehir‘in ilk bostanları bunlar. Bugün bin 600 küsur başvuran arasından 180 Ataşehirli bostanlarımızı kullanmaya hak kazandı. Bu sayıyı arttırmak istiyoruz” dedi. “Burada bostan komşuluğu da başlayacak” Başkan Adıgüzel konuşmasının devamında, “Bu bostanları sadece hak sahiplerinin kullandığı alanlar olarak görmemek gerekiyor. Buralar sosyalleşme alanları, bostan komşuluğu başlayacak burada. Gördüğüm en önemli sorunlardan biri çocuklarımız gençler bitkilerin nerede yetiştiğini bilmiyorlar, nasıl yetiştiğini bilmiyorlar, onun için de bir fırsat. Burada kendi elleriyle her yaştan Ataşehirli sebzeler yetiştirecek, bitkiler yetiştirecek. Bunların büyümesini takip edecek. Bir yandan da iklim krizinden bahsediyoruz dünyada çok uzun zamandır. Su kaynaklarımızın azaldığından, sürdürülebilirliğin ne kadar önemli olduğundan bahsediyoruz, bu çerçevede de bir farkındalık oluşturma isteğimiz var. Kaynaklarımıza sahip çıkmak özellikle geri dönüşümle, yenilenebilir enerjiyle dünyamızı daha ileriye taşımak için de çok önemli buluyorum bu projeleri. Ataşehirliler buradan aslında önemli bir mesaj veriyorlar, bu kalabalık da ne kadar özlediğimizi gösteriyor bu çalışmaları. Onun için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı. “Evdeki saksılar yeterli gelmiyordu” Bostanını eken vatandaşlardan Ayşegül Cevval, “Ne zamandır beklediğimiz bir şeydi aslında. Böyle toprakla uğraşmak istiyorduk. Evdeki saksıları artık yeterli gelmiyor. Küçük de olsa bir bostanımız var, bir tarlamız var” dedi. Burcu Yalçınkaya isimli bir vatandaş ise, “Öncelikle çok şaşırdım kuranın bana çıkmasına. Böyle bir şey gerçekten beklemiyordum. Çok mutlu oldum. Özellikle şu zamanda böyle şeylere çok ihtiyacımız var. Bize bu imkanı sunduğu için Belediye Başkanımıza çok teşekkür ederiz. Çok büyük bir artı toprakla artık eskisi gibi buluşamadığımız için” şeklinde konuştu. Şehir yaşamının dayattığı izolasyon kırılacak Açılışı yoğun katılımla gerçekleşen ’Ataşehir Kent Bostanı’ projesinde kurada hak sahibi olmaya hak kazanmış kişilere 6 aylık periyotlar halinde dönemsel olarak, organik ürünlerini yetiştirebilecekleri bostan alanları sağlanıyor. Altı aylık dönemler kış ve yaz şeklinde ayrılacakken, dönem sonlarında yeni hak sahiplerinin belirlenmesi için ise yeniden kura çekilişleri yapılacak. Aynı aileden tek bir başvurunun alındığı Kent Bostanı projesi ile iklim kriziyle mücadele ve toplumsal bilinci artırma amacı doğrultusunda şehir yaşamının sunduğu izolasyonun kırılması hedeflenirken, özellikle şehir hayatında doğayla bağlantıyı güçlendirerek, bireyler arasındaki topluluk ruhunun ise tekrardan canlandırılması amaçlanıyor. Hak sahipleri kura ile belirlendi Toplamda 2 bin 353 kişinin başvuru yaptığı projeden yararlanacak hak sahipleri, 24 Eylül tarihinde yapılan kura çekilişiyle belirlendi. Projeye başvurmak için belirtilen şartlar arasında Ataşehir ilçe sınırlarında ikamet etmek, 18 yaş üstünde olmak ve bitki-böcek türü alerjik hastalıklara sahip olmamak gibi maddeler yer alıyor. Organik beslenme şansına erişecekler Proje kapsamında ismi kuradan çıkan 180 hak sahibi için, 1.5 x 3 metrekare büyüklüğünde sebze yatakları tahsis edildi. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için atılan adımlara destek olacak projeyle, Ataşehirliler sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda kentsel tarım ve permakültür uygulamaları aracılığıyla doğaya katkıda da bulunacaklar. Kimyasal gübre ve ilaç kullanımının yasaklandığı uygulama sayesinde vatandaşlar tamamen doğal yollarla sağlıklı gıdaya ulaşma imkânı elde edecek. 5 bin fide Antalya’dan geldi: Bahçe seti ve önlük hediye edildi Ataşehir Kent Bostanı projesinde ekimi yapılacak sebzelerin fideleri ise Antalya’dan sipariş verildi. Bostan alanına taşınan lahana, maydanoz, kıvırcık ve brokoli gibi çeşitli sebzelere ait 5 bin fide 180 aileye ücretsiz olarak dağıtıldı. Projede hiçbir detayı atlamayan Ataşehir Belediyesi, bostan alanları ve fidelerin yanı sıra ekim için gerekli olan önlük, kazma ve tırmık gibi alet ve ekipmanları da temin ederek bostan sahiplerine hediye etti. Sosyal bir buluşma noktası da olacak Sürdürülebilir tarımı teşvik edip yerel halkın kendi gıdasını üretme becerilerini geliştirmesine de imkan sağlayan kent bostanlarında organik sebze ve meyve yetiştirilirken, aynı zamanda kompostlama ve geri dönüşüm uygulamaları da hayata geçiriliyor. Kent bostanları ayrıca, sosyal bir buluşma noktası olarak da önem taşıyor. Şehir sakinleri bu alanlarda bir araya gelerek hem doğayı koruma bilincini artırıyor hem de dayanışma ruhunu güçlendiriyor. Yeni bostan alanları yolda Son yıllarda şehirlerde artan betonlaşmaya karşı doğal yaşamı koruma ve sürdürülebilirliği teşvik etmek amacıyla ortaya çıkan kent bostanlarının sayısını arttırmayı planlayan Ataşehir Belediyesi, bu kapsamda özellikle boş araziler ve atıl kalmış alanları değerlendirmeye alıp, yeni bostanlar için planlama yapıyor.