GENEL - 19 Nisan 2012 Perşembe 16:23

`ULUSLARARASI DİYARBAKIR SURLARI SEMPOZYUMU` BAŞLADI

A
A
A
`ULUSLARARASI DİYARBAKIR SURLARI SEMPOZYUMU` BAŞLADI

Diyarbakır`da, `Uluslararası Diyarbakır Surları Sempozyumu` başladı.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Kongre Merkezi`nde başlayan sempozyuma Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, DÜ Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Çekül Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, Diyarbakır İl Emniyet Müdürü Mustafa Sağlam, kurum müdürleri, üniversite öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen, teknik olanaklar, gelişmiş onarım tekniklerinin gelecek için bir
sürecin aletleri olduğunu söyledi. Sözen, "Toplumsal tarihe, toplumsal ilişkilere bakmadan onun ucundaki sonuçlara bakmak bizi sağlıklı bir yere götüremez. Kesimleri bir araya getirmeden, toplumsal tarihi tarafsız yazmadan, onun uygarlık ürünlerini, onunla bağdaştırarak somut sonuç olarak göstermedikçe, tarih kitapları yazılamaz. Dünya artık uygarlık tarihini, kendi tarihini öne çıkaran bir tarih anlayışıyla asla yazmamalıdır" dedi.
Diyarbakır surlarının çekişmeyle korunamayacağını belirten Prof. Dr. Sözen, surların korunması için bir noktada birleşmek, o noktanın doğrularını kontrol ettikten sonra somut örneğini dünya halkına gösterdikten sonra korunacağını ifade etti. Bu sorunun bir bütçe veya kaynak sorunu olmadığını kaydeden Sözen, "Kaynağını kötü kullanan çok yer olduğunu biliyorum. Biz kaynaksız akla dayanarak çok yer kurtardık. Ama paraları ile rezil olan kurumları da gördük. İçinde yerel yönetimlerin olmadığı bir işle asla
olamaz. Hemşerisiyle kendi arasında ilişki kuramazsa, seçilmiş bir belediye başkanı o zaman kenti ile ilgili gerekli duyarlılığı yaratamıyor demektir. Merkezi hükümete ne kadar uzanırsanız, uzanın önce kentinizle el sıkışmanız gerekiyor. 50 yıldır beceremediklerimizi, son 10 yılda kendi kendimizi irdeleyerek, eleştirerek, merkezi hükümetten taleplerimizi daha net yaparak ve özel kesimle, diğer kesimlere siz de sorumlusunuz diyerek, kamu-yerel-sivil-özel birlikteliğini, yani ortak paydayı arıyoruz. Türkiye
dönüşüme girmiştir. Yanlışlıkları çok yapmaktadır. Ama kültürde, bilimde yanlışlık asla kaldırmaz. O yüzden Türkiye`nin geleceğinin aydınlık ve güzel olması için kalelerin yüzünün aydınlık, içinin temiz, içindeki kullanıcının da o varlığa saygılı olmasını gerektiren bir bilinç eğitimini istiyorum. Maalesef kendimizden başka kimseye inanamaz hale gelen bir toplumun sıkıntılarını çekiyoruz. Bundan çıkış yolu ortak kültürdür. Bugün yapacağınız bildirilerin kağıt üzerinde kalmasını istemiyorum. Söz vermenizi
istiyoruz" şeklinde konuştu.
"SURLAR, İÇERİSİNDE KORUDUОU İNSANLAR TARAFINDAN ZARAR GÖRDÜ"
Prof. Dr. Sözen`in ardından konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ise surların bir koruma bendi değil, bir medeniyet meydana getirdiğini söyledi. Surların, içerisinde koruduğu insanlar tarafından zarar gördüğünü dile getiren Baydemir, "Nasıl bir parodks? Siz medeniyeti, insanları, insanlığı koruyorsunuz. Ama bir müddet sonra koruduklarınız size zarar veriyor. 1930`lar Sur, burçlar yıkılmaya çalışılıyor. Neden? Diyarbakır hava alsın diye. Fransız Albert Gabriel`i burada anmak
istiyorum. Onun girişimleri ve katkıları ile Ankara`dan bu yıkım işleri durduruluyor. Neden Diyarbakır surlarının etrafı yerleşim birimlerine açıldı ve neden tahrip oldu Diyarbakır surları? 1990`lar yoğun göç, yoğun göçle birlikte insanlar terlikleri ile yerlerini terk ettiler. Battaniye alma imkanlarını bulmadılar. Sadece sonuca bakarsanız mekanik akıl yanlışa sevk edebilir. Neden ve sonucu birlikte yani vicdan ve aklı ortaklaştırarak, yaklaşım geliştirmeliyiz. Gelip bu insanlar surlara sığındılar. Bin, 2
bin yıl önce, 4 bin yıl önce atalarının yaptığını yaptılar. Daha doğrusu insanlığın yaptığını yaptılar, başka bir şey yapmadılar onlar. Kendilerini güvenliğe almak istediler, onun için sırtlarını sura verdiler. Orada barakalar yaptılar ve bir müddet yaşamlarını öyle idame ettirdiler. Bir kez daha mağdur etmeden o barakaları başlarına yıkmadan alternatifler üretme çabası içerisindeyiz. Ortak akıl ve ortak çabayla şu anda yapıların yüzde 50`si yıkıldı. Kamulaştırma oranı yaklaşık yüzde 70`e ulaştı. 6 ay daha
devam edebilir ama kimsenin kafası kırılmadan, burnu kanamadan o bölgenin tamamı boşaltılacak" diye konuştu. 80 yıllık süreç içerisindeki tahribat artık bundan böyle duracağını anlatan Baydemir, "Bunu durdurmamız lazım. Bu kentin her bir Sur`unun altında, her bir taşının altında Ermeni`nin, Süryani`nin, Keldani`nin, Yezidi`nin alın teri ve emeği var. Bunları açığa çıkarmak ve yüceltmemiz lazım. Geçmişin hatasını, vicdansızlığını bugünkü nesil olarak biz vicdanımızda mahkum edersek kin, nefret ve öfke o
oranda uzaklaşacaktır. Doğu medeniyeti, Mezopotamya medeniyeti olarak güç verebilecek" ifadelerini kullandı.
"HER GELEN BU EŞSİZ ESERE KENDİ MÜHRÜNÜ KAZIMIŞTIR"
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak da Diyarbakır Surları üzerinde kentte yaşamış bütün medeniyetlerin imzası bulunduğunu belirtti. Her gelenin kendinden öncekinden devraldığı bu eşsiz esere kendi mührünü kazıdığını vurgulayan Vali toprak, "Dönemin taş ustaları surlara yaşadıkları çağın imgelerini ilmek ilmek işlemişlerdir. Gelip geçen her medeniyet kendinden bir iz bırakmıştır. Sırlarını paylaşmış, adeta ruhunu vermiştir taşlara ve surlara. Surların Diyarbakır için anlamı sonsuzdur. Çünkü binlerce yıldır
kol kanat germiştir koynunda sakladığı bu kadim şehre. Hepsinden önemlisi bu kadim ve güzel kentin adını şiddetle yan yana getirmeye çalışanların yüzüne haykırır bağrındaki kalp motifleriyle. Bu şehrin bir sevgi şehri olduğunu aşkın ve hoşgörünün diyarı olduğunu fısıldar sessiz ve derinden" dedi. Oluşan göçleri ve göçlerin yönetilmesini iyi bir şekilde yönlendirilemediklerini ifade eden Vali Toprak şöyle dedi:
"Göçleri yönetemeyen bir toplumun şüphesiz ki onun doğuracağı sonuçlara istemesekte katlanması kaçınılmazdır. Maalesef surlarımız bundan nasibini almış çarpık kentleşme neticesinde görselliğini kısmen kaybetmiştir. İnsanların ortak kültür mirasisinde koruduğu insanlar tarafından zarar gördüğünü dilı olan surların başta şehrimiz ve ülkemiz insanlarının ortak çabalarıyla eski görkemli günlerine kavuşturulacak olan inancımı ifade etmek istiyorum. Bugün burada şehrimizi tüm dinamikleriyle sorunlarımızı iyi
bir şekilde analiz edeceksek ve bir straji hazırlayacaksak Metin Sözen`in bize çok büyük heyecan ve ivme kazandırdığı aşikardır. Onun için çok teşekkür ediyorum."
Konuşmaların ardından oturum başkanlığını Prof. Dr. Zülküf Güneli`nin yaptığı, "Diyarbakır Surlarının Tarihsel Değerlendirmesi" başlıklı oturuma başlandı. İki günlük sempozyumun sonunda Diyarbakır Valiliği`nde `Diyarbakır Surları Çalıştayı` düzenlenecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de polisin suç örgütüne yönelik operasyonunda 15 kişi tutuklandı Balıkesir’in Edremit ilçesinde organize suç örgütüne yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 22 şüpheliden 15’i tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğünce, liderliğini yurt dışında yaşadığı belirlenen şüpheliler, Z.U.T. ve F.T.’nin sahil bölgesinde faaliyet gösteren silahlı organize suç örgütüne yönelik operasyon yapıldı. Yaklaşık 6 ay süren teknik takip sonucu şüphelilerin özellikle Altınoluk ve Akçay gibi yazlık sahil bölgelerinde gerçekleştirdikleri silahlı eylemler ile korku panik oluşturarak diğer şahıslar üzerinde hakimiyet sağlamaya çalıştıkları, bu bölgelerde bulunan iş yerlerine ve eğlence mekanlarına korumacılık adı altında suç eylemlerini gerçekleştirdikleri belirlendi. 25 şüpheliye yönelik Balıkesir ve İstanbul’da düzenlenen eş zamanlı KUYU (44) operasyonunda Örgüt liderinin de aralarında olduğu 22 şüpheli gözaltına alındı. 3 şüphelinin ise yurtdışında olduğu tespit edildi. Özel Harekat destekli operasyon kapsamında 6 ruhsatsız tabanca, 1 tüfek, çok sayıda çeşitli çaplarda tabanca fişeği ve kartuş ele geçirildi. Silahlı yaralama, silahlı tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, iş yeri kurşunlama, adam öldürmeye tam teşebbüs eylemlerini gerçekleştirdikleri iddiası ile adli makamlara sevk edilen 22 şüpheliden aralarında örgüt liderinin de bulunduğu 15 şüpheli, tutuklandı
Kastamonu Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı: "Cumhur İttifakı’nın sarsılmaz iradesi, Türkiye’nin terör belasından bir an önce kurtulmasıdır” Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, muhalefete sert eleştirilerde bulunarak, "En son İçişleri Bakanımıza Meclis’te hiç olmaması gereken bir davranış sergilediler. Görünen o ki Türkiye’nin iyiye gidişiyle ilgili engelleri ortadan kaldırmak için alınan kararları uygulayanlar, o vesayetçi zihinlerdeki geçmiş tecrübeleri onların hafızalarında yeniden canlandırıyor ama artık bunları aşacaklar" dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir dizi programa katılmak üzere Kastamonu’yu ziyaret etti. Bakan Yumaklı ilk olarak AK Parti Kastamonu İl Başkanlığı tarafından Pınarbaşı ilçesinde düzenlenen Pınarbaşı 8. İlçe Kongresine katıldı. Bakan Yumaklı, yöresel kıyafetli kadınlar tarafından ilçe girişinde çiçeklerle karşılandı. Daha sonra katıldığı kongrede partililere seslenen Yumaklı, ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu. "Bizi diğer partilerden ayıran hizmet etme standardıdır" AK Parti’nin bir hizmet partisi olduğunu belirten Yumaklı, “AK Parti’nin kuruluş felsefesinde insan ve fırsat eşitliği var. Şöyle geriye dönüp baktığımda, bu ilin Pınarbaşı ilçesinin bir köyünde hepiniz gibi birisinin evladıyım. Bize bu fırsat eşitliğini sağlayan, sizlere hizmet etme imkanı veren AK Parti’nin sadece liyakate ve vatandaşa hizmet etme isteğine bakan bir parti olması. Bizi diğer partilerden ayıran da budur. Dili, dini, mezhebi, anlayışı, dünyaya bakışı ne olursa olsun, ayrım gözetmeksizin hizmet etmek AK Parti’nin getirmiş olduğu ve bundan sonra da herhalde Türkiye’nin bir daha vazgeçmeyeceği hizmet standardıdır” dedi. "Cumhur İttifakı’nın sarsılmaz iradesi, Türkiye’nin terör belasından bir an önce kurtulmasıdır” Katliamlara ‘dur’ diyen tek ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen Bakan Yumaklı, “Tarımdan ulaşıma, milli sanayisinden dış politikaya kadar artık güçlü ve büyük Türkiye’nin nerelere geldiği noktasında hiç kimsenin herhangi bir tereddüdü yok. Sayın Cumhurbaşkanı’mız liderliğinde siyasi bir vizyonerlik var. Bugün ülkemizin etrafındaki güneyden kuzeye, doğusundan batısına kadar istikrarsızlık içerisinde olan halklar, milletler var. Bütün bunların ortasında Türkiye’nin durumundan bir adım geriye gitmemesi için büyük gayret var. Ekonomide iyiye gidişle ilgili sinyalleri görüyoruz. AK Parti olarak bir taraftan ekonomik büyüme ve istikrarı sağlarken, bir yandan da ülkemize, milletimize yaraşır şekilde adaletin ve iyiliğin gereğini yapıyoruz. Bütün dünyanın sustuğu bir anda sadece ve sadece buradaki katliama ’dur’ diyen tek ülke Türkiye, buna ’dur’ diyen tek lider de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Bunu bize reva gören bir anlayış var. Bu anlayış her seferinde terörü ve terörün yanında olanları bizim önümüze koyuyor. Cumhur İttifakı olarak bunun engellenmesi için birçok karar alınıp uygulamalar gerçekleştiriliyor. Cumhur İttifakı’nın sarsılmaz iradesi, Türkiye’nin terör belasından bir an önce kurtulmasıdır” diye konuştu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, CHP milletvekilleri ile İçişleri Bakanı Yerlikaya arasında yaşanan gerginlikle ilgili de konuşan Bakan Yumaklı, “Terörle demokrasi ve siyaset arasında sınırı çizemeyenler olacak, sürekli birbirine karıştıranlar olacak. Bunlar çok farklı yöntemleri uygulayacaklar. Dikkat ediyorsanız, en son İçişleri Bakanımıza Meclis’te hiç olmaması gereken bir davranış sergilediler. Görünen o ki Türkiye’nin iyiye gidişiyle ilgili engelleri ortadan kaldırmak için alınan kararları uygulayanlar, o vesayetçi zihinlerdeki geçmiş tecrübeleri onların hafızalarında yeniden canlandırıyor ama artık bunları aşacaklar. Bunları hazmetmek zorundalar. Demokrasiyi hazmetmek zorundalar. Bunları sahip olduğumuz demokrasi kültürü ve seviyesine gelmeye davet ediyorum. 22 yıldır üreten, büyüyen, onurlu bir Türkiye ve onun onurlu halkı, vatandaşı, milleti olması yolunda çalışıyoruz. Çünkü bizim amacımız her sektörde, her sorumluluk alanında daha güçlü bir Türkiye oluşturmak” şeklinde konuştu. “Kastamonu’da 22 yılda yapılan tarımsal yatırım ve destekleme tutarı 34,2 milyar liradır” Kastamonu’da yapılan yatırımlarla ilgili de konuşan Yumaklı, “Tarım sektöründe de ‘Güçlü Tarım, Güçlü Türkiye’ vizyonuyla politika geliştiriyor, gece gündüz demeden çalışıyoruz. Kastamonu’da son 22 yılda yapılan tarımsal yatırım ve destekleme tutarı 34,2 milyar liradır. İlimize yönelik tarımsal desteklerimiz 2023 yılı itibariyle 18 katına çıkmıştır. Kentimize tam 10 baraj, 2 gölet, 4 yeraltı depolaması, 12 sulama tesisi yapılarak 288 bin dekar arazi sulamaya açılmıştır. 86 derenin ıslah çalışması yapılmıştır. Son 22 yılda tarla bitkilerindeki üretim artışı yüzde 87’dir. Toplam süt üretiminde yüzde 193 artış sağlanmıştır. İlimizin tarımsal ihracatında tam 217 kat artış olmuştur. Orman köylüsü tam 8 bin 894 aileye 859 milyon TL ORKÖY kredi ve hibesi verilmiştir. 148 milyon orman fidanı toprakla buluşturulmuş, 20 şehir ormanı, 11 bal ormanı tesis edilmiştir. Kastamonu il genelinde bu yıl itibariyle tamamlanan ve devam eden DSİ çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri paylaşmakta fayda görüyorum. Araç barajı inşaatı, Taşköprü Çay Göleti sulaması, Tosya Karapürçek Yeraltı Depolaması İkmali ve depolama işi ile Tosya Akbük Göleti depolaması tamamlanmış durumdadır. Ayrıca, Taşköprü Hasanlı Göleti Sulaması ve Daday Bezirgan Hazım Kılıç Göleti Sulaması İkmali inşaat işleri tamamlandı, işletme çalışmaları devam ediyor. Obrucak Barajı İkmali ve İletim Tüneli, Tosya Akbük Göleti Sulaması, Tosya Bayat Göleti depolaması ve İnebolu Sökü Göleti depolama işleri bu yıl sonunda tamamlanmış olacak. Devrekani Alibeyoğlu Göleti, Tosya Çukurhan Göleti ve Sulaması, Hanönü Gökçeağaç Göleti ve Sulaması İkmal depolama ve sulama işi, Germeçtepe Barajı Gövde Yükseltilmesi ve depolaması, Hanönü Yeraltı Depolaması İkmali ve depolama işleri 2025 yılı sonunda tamamlanacak. Kırık Barajı inşaatı, Tosya Aşağıkayı Göleti depolaması, Obrucak Sulama işi ise 2026 yılı sonunda tamamlanacaktır. İlçelerimiz ve köylerimizde 2024, 2025, 2026 yılında tamamlamak üzere çalışmalarını yürüttüğümüz 20 adet taşkın koruma işimiz vardır. Pınarbaşı ilçemiz özeline gelince; son 22 yılda ilçemize 441 milyon TL tarımsal yatırım yaptık ve destek verdik. 1 baraj, 1 sulama tesisi inşa ederek 1.600 dekar arazi suya kavuşturduk, 1 deremizde ıslah çalışmasını yaptık. İlçemizde 2 milyon adet orman ağaçlandırması yapıldı, 1 bal ormanı, 3 mesire yeri oluşturuldu. 142 orman köylüsü ailemize 23,4 milyon TL ORKÖY kredisi ve hibesi verildi. Ilıca Köyü Zarı Çayının Islahı ile Kerte Köyü Üst Havza Tedbir çalışmalarının bu yıl sonuna kadar tamamlanacağını bu vesileyle sizlere müjdelemek isterim” ifadelerini kullandı. Çiftçileri Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hibe destekli kredilerinden faydalanmaya davet eden Bakan Yumaklı, "Sadece Pınarbaşı için değil, Kastamonu’nun bütün ilçeleri için söylüyorum. Orman İşletme Müdürlüklerine başvurun, onlar size yüzde 20’si hibe, kalan yüzde 80’i de faiz uygulanmadan kredi verecekler. Senede sadece bir kere ödeyeceksiniz. Bütün tesisatınızı değiştirmekle ilgili böyle bir kaynağa dahil olacaksınız. Yani ekstra herhangi bir şeyi ödemeyeceksiniz” dedi.