Yerel Haberler
Düzce
29 Kasım 2024 Cuma - 15:30 Öğrencilere işitme taraması yapıldı DÜZCE(İHA) – Düzce’de okul çağı çocuklarında işitme tarama programı Akçakoca İlçe Sağlık Müdürlüğünce Tepeköy İlkokulunda eğitim gören 1. sınıf öğrencilerine yapılan işitme taraması ile başladı. Düzce Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz, tarama programı ile ilgili yaptığı açıklamada; “Ülkemizde çocukluk çağında sık görülen sağlık sorunlarının erken tanınması ve gerekli tedavilerin sağlanabilmesi amacıyla çeşitli tarama programları yürütüldüğünü belirterek okul çağı işitme tarama program kapsamında ilköğretim birinci sınıf öğrencilerinin tarama kapsamına alındığını, işitme sadece bebeklik döneminde değil, çocukluk döneminin her evresinde büyük bir öneme sahiptir. İşitme kayıpları, enfeksiyonlar, travmalar ve progresif işitme kaybı yapan genetik hastalıklara bağlı olarak doğum sonrası dönemde de ortaya çıkabilmektedir. İşitme eğitim ve iletişim için en önemli bileşenlerindendir. Okul döneminde daha da önemli hale gelmektedir. İşitme kaybı dikkat, öğrenme ve sosyal işlevlerdeki sıkıntıları artırmaktadır. Çocuklardaki işitme kaybı yaygınlığı eğer gerekli tıbbi ve eğitim desteği sağlanamazsa okul başarısını olumsuz yönde etkileyerek önemli ekonomik kayıplara sebep olmaktadır. İşitme ve tarama programı sonucunda işitme kaybı şüphesi olan çocuklar, ilimizde görev yapan kulak burun boğaz uzmanlarına randevuları alınarak yönlendiriliyor ve gerekli tedavi ve takipleri yapılıyor. İleri tetkik ve tedavi gerektiren olgular ise kulak burun boğaz uzmanları tarafından, Yenidoğan İşitme Tarama Programında da üst basamak olan referans merkezlerine yönlendiriliyor” dedi. İşitme tarama programıyla amaçlarının çocukların, tarama testleri ile erken dönemde tespit ve tedavi edilebilen hastalıklar konusunda erken müdahalelerinin yapılarak yaşıtları sağlıklı çocuklarla eşit şartlarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamanın yanı sıra sağlıklı bir nesil oluşturulmasının amaçlandığını belirten Yasin Yılmaz, birinci sınıf öğrencilerine yönelik yapılan Okul Çağı işitme ve Tarama programına Düzce merkez ve ilçelerinle devam edileceğini bildirdi.
Uzmanından okula uyum için velilere öneriler
08 Eylül 2024 Pazar - 23:05 Uzmanından okula uyum için velilere öneriler Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Meltem Küçükdağ, yeni eğitim öğretim dönemi öncesinde öğrencilerin okula uyum sürecini kolaylaştıracak önemli tavsiyelerde bulundu. Okulların açılmasıyla çocukların genellikle çeşitli duygusal ve psikolojik tepkiler verdiğine dikkat çeken Dr. Meltem Küçükdağ “Bu tepkiler çocuğun yaşına, karakterine, okul deneyimlerine ve aile ortamına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Genel olarak, bazı çocuklar okula dönüşü heyecanla beklerken, diğerleri kaygı, stres veya belirsizlik hissedebilir. Okula dönüş dönemi, çocukların çeşitli duygusal tepkiler geliştirdiği bir süreçtir. Ebeveynler ve öğretmenler, bu dönemde çocukların duygusal ihtiyaçlarına dikkat etmeli, onlara destekleyici bir ortam sunmalı ve gerekirse profesyonel yardım almaktan çekinmemelidir” diye konuştu. “Ailelerinden ayrılma kaygısını tetikleyebilir” Okulun ilk gününde ailelerin, çocuklarının yeni bir akademik yıla başlamasıyla birlikte çeşitli psikolojik sorunlarla karşılaşabildiklerini ifade eden Küçükdağ, “Bu sorunlar hem çocuklarının yaşadıkları zorluklardan kaynaklanabilir, hem de kendi endişeleri ve beklentileriyle ilgili olabilir. Okul dönemi boyunca en sık karşılaşılan psikolojik sorunlar ise hem çocuklarda hem de ailelerde çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Özellikle küçük çocuklar için okulun ilk günü, ailelerinden ayrılma kaygısını tetikleyebilir. Bu durum, ebeveynlerde de yoğun bir endişe oluşturabilir. Ebeveynler, çocuklarının okula uyum sağlayıp sağlayamayacağı, ağlayıp ağlamayacağı gibi konularda stres yaşayabilirler. Çocuklarının okuldan ve yeni deneyimlerden korkması, ebeveynlerde endişe oluşturabilir. Çocuğun sosyal uyum sağlayamaması, arkadaş edinme zorluğu ya da akademik baskılar gibi faktörler, ebeveynlerin kaygı düzeyini artırabilir. Ebeveynler, çocuklarının akademik başarılarıyla ilgili yüksek beklentiler taşıyabilir. Bu durum, özellikle okulun ilk günlerinde, çocuğun performansı hakkında belirsizlik olduğunda ebeveynlerde stres ve baskı hissi oluşturabilir” ifadelerini kullandı. “Dikkat ve davranış sorunları olan çocuklar için zorlu bir süreç olabilir” Okul fobisi, sosyal kaygı, akademik stres, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunu (DEHB) okul döneminde en sık karşılaşılan psikolojik sorunlar olarak sıralayan Küçükdağ, “Bazı çocuklar, okula gitme konusunda yoğun bir korku ve isteksizlik yaşayabilirler. Bu durum, fiziksel belirtilerle (karın ağrısı, baş ağrısı) kendini gösterebilir ve çocuğun okula devamını olumsuz etkileyebilir. Özellikle sosyal becerileri gelişmemiş çocuklar, arkadaş edinme ve sosyal etkileşimler konusunda zorluk yaşayabilirler. Bu durum, çocuğun okula uyum sağlamasını zorlaştırabilir ve sosyal izolasyona yol açabilir. Çocuklar, derslerde başarılı olma baskısıyla karşı karşıya kaldıklarında, akademik stres yaşayabilirler. Bu durum, özellikle sınav dönemlerinde yoğunlaşabilir ve çocuklarda özgüven eksikliğine, kaygıya ve hatta depresyona yol açabilir. Okul dönemi, DEHB gibi dikkat ve davranış sorunları olan çocuklar için zorlu bir süreç olabilir. Bu durum, çocukların derslere odaklanmasını zorlaştırabilir ve akademik başarılarını olumsuz etkileyebilir” diye konuştu. Çocukların okula dönüşte yaşadığı kaygı ve endişenin, çeşitli belirtilerle kendini gösterebildiğine dikkat çeken öğretim üyesi Küçükdağ, bu belirtilerin çocuğun okul uyumunu olumsuz etkileyebildiğini belirtti. Çocukların genellikle üzgün, huzursuz, ağlama nöbetleri, ayrılma kaygısı ve odaklanma sorunları gibi duygusal belirtiler gösterdiğini dile getiren Küçükdağ, kaygı ve endişelerini karın ağrısı ve mide bulantısı, uyku sorunları, iştah değişiklikleri, yorgunluk ve enerji eksikliği gibi de fiziksel belirtilerle de sergileyebileceklerini sözlerine ekledi. Çocukların, okul kaygısını genellikle okula gitmek istememe, hastalık bahanesi uydurma veya okuldan kaçma girişimleriyle de gösterdiğini kaydeden Küçükdağ, “Kaygılı çocuklar, ebeveynlerine veya güvenli buldukları birine aşırı bağlanabilirler. Ebeveynlerinden ayrılmak istemez, sürekli yanlarında olmak isteyebilirler. Bazı çocuklar, kaygılarını öfke ve sinirlilikle ifade edebilirler. Okula gitme konusunda direnç gösterme, ani öfke patlamaları bu dönemde görülebilir. Bu belirtiler, çocuğun okula uyum sağlama sürecinde zorluk yaşadığını gösterebilir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin bu belirtilere dikkat etmeleri, gerektiğinde destekleyici adımlar atmaları önemlidir” dedi. “Ebeveynlerin En Önemli Görevlerinden Biridir” Ebeveynlerin de, okulun pozitif yanlarına vurgu yaparak çocuklarını teşvik edebileceğini dile getiren Küçükdağ, “Çocuğun kaygılarını anlamak ve dinlemek, ebeveynlerin en önemli görevlerinden biridir. Onları dinlemek, endişelerini ciddiye almak ve gerektiğinde onları rahatlatıcı sözlerle desteklemek önemlidir. ‘Seni anlıyorum. Seninle gurur duyuyorum’ gibi cesaretlendirici ifadeler kullanılabilir. Sabah rutini oluşturmak, çocukların okula hazırlık sürecini daha düzenli hale getirir. Kahvaltı, diş fırçalama, çanta hazırlığı gibi aktiviteleri belli bir sırayla yapmak, çocukların okul gününe daha rahat başlamasını sağlar. Çocuklara okula hazırlık sürecinde sorumluluk vermek, onların özgüvenini artırır. Kendi kıyafetlerini seçmek, çantalarını hazırlamak gibi basit görevler, çocukların bağımsızlıklarını geliştirmelerine yardımcı olabilir. Ebeveynler, çocuklarına duygusal destek sunarak onların kaygılarını hafifletebilirler. Çocuklar, okulun ilk gününde ebeveynlerinin onlara inandığını ve desteklediğini bilmek isterler. Bu, onları cesaretlendirir ve güven verir. Çocukların okula dönüş sürecinde farklı duygular yaşaması normaldir. Ebeveynlerin sabırlı ve anlayışlı olması, çocukların bu süreci daha kolay atlatmalarına yardımcı olur. Çocuklar, ailelerinden aldıkları bu destekle okulun ilk gününe daha rahat ve güvenli bir şekilde başlayabilirler. Bu süreç, sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda çocuğun genel mutluluğuna ve gelişimine de katkıda bulunur” diyerek açıklamalarını sürdürdü. Çocukların stres yönetiminde hem ailelere hem de öğretmenlere önemli görevlerin düştüğünü belirten Dr. Küçükdağ, “Çocuklar, yetişkinler kadar olgun olmadıkları için stresle başa çıkma becerilerini geliştirmede rehberliğe ihtiyaç duyarlar. Çocukların duygularını tanımasına ve ifade etmesine yardımcı olun. Onlara ‘Nasıl hissediyorsun?’ gibi sorular sorarak duygusal farkındalıklarını artırın. Sağlıklı yaşam tarzını teşvik edin. Okul, ev ödevleri ve serbest zaman gibi günlük aktiviteleri bir rutin haline getirin. Ebeveynler, çocuklarına sevgi ve güven dolu bir ortam sunarak onlara duygusal destek verebilirler. Sorunları birlikte çözmeye çalışın, alternatif çözümler üzerinde konuşun ve çocuklara sorumluluk vererek onların özgüvenini artırın” dedi. “Öğretmenler, sınıf ortamında güven ve anlayışa dayalı bir atmosfer oluşturmalıdır” Okula alıştırma sürecinde öğretmenler için de tavsiyelerde bulunan Küçükdağ, “Öğretmenler, sınıf ortamında güven ve anlayışa dayalı bir atmosfer oluşturmalıdır. Çocuklar, öğretmenlerinin onları anladığını ve desteklediğini hissettiklerinde daha az stres yaşarlar. Dikkat dağınıklığı, içe kapanma, aşırı sinirlilik gibi belirtiler, çocukların stres altında olduklarını gösterebilir. Bu tür belirtileri fark ettiğinizde, öğrencinizle bire bir konuşmalar yaparak destek sunabilirsiniz. Öğrencilerinizle açık iletişim kurun ve empati gösterin. Onların duygularını ciddiye alın ve ihtiyaç duyduklarında onlara destek olun. Çocukların kendilerini ifade etmelerine imkan tanıyan sınıf tartışmaları veya bireysel görüşmeler, stresin azaltılmasına yardımcı olabilir. Öğrencilere, sınıfta rahatlatıcı teknikler öğretin. Derin nefes alma, kısa meditasyonlar veya basit gevşeme egzersizleri, çocukların stresle başa çıkma becerilerini artırabilir. Bu tür teknikleri ders aralarında veya zorlu etkinliklerden önce uygulayabilirsiniz. Öğrencilere yapıcı ve destekleyici geribildirim verin. Başarıları kutlamak, çabaları takdir etmek ve gelişim alanlarını olumlu bir şekilde ifade etmek, çocukların stres düzeyini düşürebilir ve motivasyonlarını artırabilir. Ailelerle düzenli iletişimde olun ve onların da çocuklarına nasıl destek olabilecekleri konusunda bilgi paylaşın” şeklinde açıklamasını tamamladı.
Düzce’de sağlıkta çalışan sayısı 5 bin 417’e ulaştı
08 Eylül 2024 Pazar - 21:00 Düzce’de sağlıkta çalışan sayısı 5 bin 417’e ulaştı AK Parti Düzce il Başkanı Hasan Şengüloğlu, Düzce’de 6 yılda sağlıkta çalışan sayısının 5 bin 417’e ulaştığını söyledi. Sağlıkta 2018-2024 yıllarını değerlendiren AK Parti Düzce il Başkanı Hasan Şengüloğlu, uzman hekim atamalarındaki artışlara dikkat çekerek, sağlık ordusunun güçlendiğini vurguladı. Şengüloğlu Düzce’de Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda görev yapan sağlık neferlerinin gücüne güç kattığını söyleyerek ‘’Düzce’nin sağlık ordusu iş başında ‘’ dedi. Uzman hekim sayısı 233’e ulaştı İl Başkanı Şengüloğlu, Düzce’de son 6 yılda uzman hekim sayısının 140’dan 233’e ulaştığını söyledi. Uzman hekim sayısının yıllara göre yükselişini aktaran Şengüloğlu ‘’Uzman hekim sayımız her yıl artmaya devam ediyor. 2018’de uzman hekim sayısı 140 iken 2019’da 169, 2020’de ise 190 oldu. 2021’de 199 uzman hekim görev yaparken 2022’de sayı 204’e ulaştı. 2023’de 219 ‘a yükselen uzman hekim kadrosu 2024 yılında ise 233 yükseldi. Hastalara şifa, dertlilere deva olabilmek için sağlık kuruluşlarımızda fedakarca görev sağlık personelimiz Düzce ve çevre illerden vatandaşlarımıza hizmet veriyor’’ dedi. 278 pratisyen hekim var 6 yıllık süreçte pratisyen hekim sayısındaki artışa dikkat çeken İl Başkanı Şengüloğlu “Düzce’de sağlık hizmetinde önemli rolü olan 278 pratisyen hekim görev yapıyor. 2018 yılında 179 olan pratisyen hekim sayımız 2022 yılında 248, 2023’de 257, 2024 de ise 278’e ulaşmıştır” ifadelerinde bulundu. Düzce’nin sağlık alanında önemli branşlarından olan Ağız ve Diş Sağlığı alanında da çalışmaların sürdüğüne dikkat çeken Şengüloğlu, “Düzce’de 68 diş hekimi Düzce İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde görevini sürdürmektedir” açıklamalarında bulundu. Şengüloğlu, sağlık sisteminin omurgasını teşkil eden ebe ve hemşire sayının 2024 yılında 843’e ulaştığına dikkat çekti. Şengüloğlu, Düzce’de 6 yıl önce 634 olan hemşire ve ebe sayısının 2024 yılı itibari ile 843’e yükseldiğini belirterek “2022’de 791 olan hemşire ve ebe sayımız 2023’te 811, 2024’de 843’e yükselmiştir. Hemşire ve ebelerimiz sağlık sistemimizin her basamağında yer almakta ve önemli görevler icra etmektedir” dedi. Düzce’de Sağlık Bakanlığına bağlı kuruluşlarda sağlık insan gücü sayısındaki artışa dikkat çeken Hasan Şengüloğlu, “Düzce’de son 6 yılın verilerine baktığımızda sağlık insan gücü sayısını arttırdığımız görülüyor. Bundan 6 yıl önce 4 bin 209 olan sağlık insan gücü sayımız bugün açılan yeni sağlık tesisleri ile 5 bin 417’e ulaşmıştır” şeklinde bilgi verdi. Hasan Şengüloğlu Düzce’nin sağlık alanındaki projelerin hazırlanmasında, hayata geçirilmesinde ve ihtiyaç duyulan, ilin taleplerinin çözümü noktasında büyük destek sağlayan Sağlık Bakanlığına, Milletvekilleri Ayşe Keşir, Ercan Öztürk’e, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’ye, Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz’a ve sağlık hizmeti sunan sağlık ordusuna teşekkür etti.
Vali Aslan’dan yeni eğitim yılı mesajı
08 Eylül 2024 Pazar - 20:43 Vali Aslan’dan yeni eğitim yılı mesajı 2025 eğitim öğretim yılı döneminin başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımladı. 2024-2025 eğitim-öğretim döneminin başlaması dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Vali Selçuk Aslan, yeni eğitim yılının kapılarını heyecanla açtıklarını belirterek “2024-2025 Eğitim - Öğretim Yılına başlarken öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve tüm eğitim camiamıza başarılar diliyorum. Okullarımızda yeni eğitim öğretim yılının kapılarını büyük bir heyecanla açıyoruz. Her başlangıçta olduğu gibi umutları, hayalleri ve hedefleri gerçeğe dönüştürmek için gereken ilk adımları hep birlikte atıyoruz. Geleceğimizin teminatı olan, vatanımızı emanet edeceğimiz kıymetli evlatlarımızın yetişmesi, topluma fayda sağlaması, kişilik kazanması ancak ailede başlayan ve okullarda devam eden nitelikli bir eğitimle mümkündür. Eğitim, sadece sınıf duvarları içinde değil aynı zamanda hayatın her alanında karşımıza çıkan bir süreçtir. Milletimizin devamlılığı, ilerlemesi, güçlenmesi ve refah dolu geleceğe ulaşmasında eğitim öğretim faaliyetleri hayati öneme sahiptir” ifadelerinde bulundu. “Köklerden geleceğe uzanın model” Vali Aslan öğretmenlerin her daim destekçisi olacağını belirterek “2024 - 2025 Eğitim - Öğretim Yılına başlarken, aziz milletimize duyduğu inanç ve eğitime verdiği destekle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşılması için yetkin ve erdemli insan yetiştirme hedefiyle hazırlanan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli eğitim camiamıza kazandırılan önemli bir vizyonu oluşturmaktadır. Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Okul genç dimağlara insanlığa hürmeti, millet ve memlekete muhabbeti, şerefi istiklali öğretir’ vecizesinde de belirttiği gibi köklerden geleceğe uzanan bu modelle milli ve manevi değerler manzumesi aracılığıyla maddi gelişmenin zirvesi hedeflenmektedir. Eğitimde elde edilen ve edilecek olan bütün başarılarımızın en büyük pay sahibi öğretmenlerimizdir. Ülkemize gönülden verdikleri hizmetlerle yarınları şekillendiren öğretmenlerimiz, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılı olan Türkiye Yüzyılını inşa etmeye ve yaşatmaya devam edeceklerdir. Valiliğimiz ve tüm kurumlarımızla öğretmenlerimizin her daim destekçisi olmayı sürdüreceğiz” dedi. Valilere seslendi Vali Selçuk Aslan son olarak velilere seslenerek “Göz aydınlığı evlatlarını eğitim neferlerine emanet eden değerli ailelerimiz. Her biri birbirinden değerli çocuklarımızı yarınlara ve yaşama hazırlamak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Sizler evde, bizler okullarda, spor salonlarında ve diğer sosyal alanlarda devletimizin sunduğu tüm imkanları seferber ederek çocuklarımızı yetiştireceğiz. Eğitimin her kademesinde tüm öğrencilerimizin potansiyelini ortaya çıkarma, geliştirme ve onları özgür bir birey olarak topluma kazandırma hedefiyle yeni başarı hikayelerinin yazılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Velilerimizin desteği, öğretmenlerimizin rehberliği ve öğrencilerimizin azmi ile bu yılı başarılarla taçlandıracağız. Okullarımızda eğitim gören çocuklarımızın ruhsal ve bedensel gelişimini olumsuz etkileyebilecek zararlı maddeler ile mücadele edilmesi, okulların ve okul çevrelerinin güvenliği ile öğrenci taşıma servislerinin daha sağlıklı hale getirilmesi konularında gerekli tüm tedbirlerimiz planlanmış ve hayata geçirilmiştir” ifadelerinde bulundu.
Düzce Valiliği’nden Düzcespor-Bursaspor açıklaması
08 Eylül 2024 Pazar - 03:10 Düzce Valiliği’nden Düzcespor-Bursaspor açıklaması Düzcespor-Bursaspor maçında çıkan olaylarla ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Türkiye Futbol Federasyonu 3. Lig açılış maçında Düzcespor, evinde Bursaspor’u ağırladı. Mücadele Bursaspor’un 2-0 üstünlüğü ile sona ererken, Bursaspor taraftarlarının çıkardığı olaylar ile ilgili Düzce Valiliği’nden açıklama yayınlandı. Yapılan açıklamada 450 kontenjan verilen Bursaspor taraftarlarının şehre daha kalabalık geldiği belirtilen açıklamada, “07.09.2024 günü saat 16.00’da oynanan Düzcespor - Bursaspor müsabakasına kulüplerimizin ortak talebi doğrultusunda il Spor Güvenlik Kurulu kararı ile stadyum kapasitesinin %10’u oranında (450) misafir takim seyircisi için yer ayrılması kararlaştırılarak kulüplere bildirilmiştir. Ev sahibi kulüp tarafından (450) bilet tahsis edilmesine karşın müsabakayı izlemek için (1200) Bursaspor taraftarı stadyuma gelmiştir. Stadyumun misafir takım trübününün fiziki kapasitesi olan (450) seyircinin maç saati öncesinde kontrolleri yapılarak müsabakaya girişleri sağlanmıştır. Biletsiz ya da aynı seri numarasi içeren fotoğraf kartına basılmış taklit biletle stadyuma girmeye çalışan taraftarlara misafir takım trübününün dolduğu, stadyuma alınamayacakları defaten iletilmiştir. Ancak dışarda bulunan bazı taraftarların dış güvenlik bariyerini aşarak stada girme teşebbüsünde bulunmalar üzerine yaşanan arbede sırasında istenmeyen bazı olaylar meydana geldiği gözlemlemiştir. Yaşanan olayların çok yönlü olarak incelenmesi için idari tahkikata başlanılmış olup zor kullanma yetkisini aştığı değerlendirilen (1) personel görevden uzaklaştırılmıştır” denildi.