Yerel Haberler
Diyarbakır
23 Kasım 2024 Cumartesi - 16:12 Minik yüreklerden Alpaslan’a anlamlı destek Diyarbakır’da ilkokul 2’inci sınıf öğrencileri SMA hastası olan ve valilik onayıyla kampanya başlatılan Alpaslan Arslan bebeğe anlamlı destek verdi. Minik öğrenciler, ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ sloganı ile yaptığı etkinlik ile harçlıklarını Alpaslan bebeğe bağışladı. Öğretmenim Okulları öğretmenlerinin desteği ile ilkokul 2’inci sınıf öğrencileri SMA hastası Alpaslan Arslan için bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe katılan minik yürekler yaptıkları anlamlı destek ile büyüklerine örnek oldu. Etkinlikte öğrencilere içi boş harfler dağıtılarak boyandı. Keyifli dakikalar yaşayan öğrenciler etkinlik sonrasında hep bir ağızdan bağırarak ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ diyerek herkesi duyarlılığa davet etti. Etkinlik sonunda öğrenciler harçlıklarından biriktirdikleri paralarla Alpaslan’a bağışta bulundu. Kampanyanın yürütücüsü ve Alpaslan Arslan’ın avukatı Zeynep Kahraman, miniklerin duyarlılığı karşısında çok mutlu olduklarını söyledi. Kahraman, "Okullara kutu bırakma mantığı ile gittim. Özellikle devam eden kampanyada vatandaşların duyarsız olduğunu görünce küçük yaştaki çocukların daha duyarlı hale gelmesi için ön ayak olmak istedik. Okul öğretmenleri ile yaptığımız istişareler sonucunda öğrencilerin duyarlılık kazanması için harçlıklarını Alpaslan ile paylaşma kararı aldılar. Bunun neticesinde okulda bir etkinlik düzenledik. ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ adı altında bir etkinlik düzenledik. Her bir çocuğa içi boş harfler dağıtıldı ve boyandı. Böylelikle kampanyada ilkokul öğrencileri keyifli bir zaman geçirme imkanı da doğdu. Minik çocuklar sınıfça topladıkları paraları Alpaslan’a destek olmak üzere bağışladı" dedi. Minik çocuklar büyüklere örnek oldu İlkokul 2. sınıf öğrencilerinin yaptığı bu anlamlı hareketin kendilerini çok mutlu ettiğini belirten Avukat Zeynep Kahraman, "Çünkü bu yaşta paylaşıma yönelik hissedilen duyguların, ileride tekrarlanacağı kanaatindeyiz. Çocuklar büyüklere hep bir ağızdan ’Alpaslan’a destek ol, bağış yap’ şeklinde seslenerek ağabeylerine ve ablalarına örnek oldu. Minik çocuklarımızın duyarlılığını büyüklerimizden de bekliyoruz. Alpaslan’a destek için tüm duyarlı vatandaşların kampanyaya müdahil olmalarını istiyoruz. Bu duyarlılık konusunda herkesten maddi ve manevi destek bekliyoruz. Kampanyanın yayılması için Alpaslan adına açılan hesapların takip edilerek bağış yapılmasını temenni ediyoruz" diye konuştu. Valilik onayı ile kampanya başlatılan 7 aylık SMA hastası Alpaslan Arslan’ın tedavisinin tamamlanması için 82 milyon liraya ihtiyaç duyulduğu belirtildi.
Narin Güran cinayeti davasında çocukların ifadeleri alındı
08 Kasım 2024 Cuma - 13:57 Narin Güran cinayeti davasında çocukların ifadeleri alındı Diyarbakır’da Narin Güran cinayeti davasının ikinci gününde tanıkların dinlenmesine devam edilirken, yaşı küçük çocukların ifadeleri gözlem odasında pedagog eşliğinde alındı. Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlayan ve ikinci gününde devam eden ilk duruşmada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes, amca Salim Güran ve komşuları Nevzat Bahtiyar ile tanıklar mahkeme salonuna getirildi. Sanık ve tanık avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada, sanıklardan sonra tanıkların dinlenmesi devam ediyor. Tanıklar arasında bulunan yaşı küçük çocukların ise gözlem odasında pedagog eşliğinde ifadeleri alındı. İfadesi alınırken ağladı Narin’in 7 yaşındaki kardeşi tanık M.E. Güran, "15.00 gibi yengem geldi. Narin camiye giderken Enes ağabeyimle oyun oynuyorduk. Ben annemin, o da kendi telefonuyla oynuyordu. Saat 16.00-17.00 gibi aşağı bakkalın yanına gittim. Annem işini bitirmişti. Uyandığımda annem evdeydi, hatırladığım kadarıyla ağabeyim evdeydi. Kardeşim Eren, Hediye yengenin geldiğini söyledi, elbiseleri bıraktı. Daha sonra bir tarafta ben, bir tarafta ağabeyim köyde soruyorduk. Okulun kamerasına bakarken saat 20.30-21.00 arasındaydı. Salim amcamı okulun yanında gördüm. Daha sonra evlerine gittik, Gizem Güran kapıyı açtı. Nevzat onlar da dışarı çıktı. Hediye yenge eve geldiğinde kapıyı Eren açtı. Ben o sırada evde yatıyordum. Salim amcam bize gelmedi. Narin, dışarıdan geldiğinde tek başına kapıyı açabiliyor, açamazsa kapıya çalıyor" dedi. Narin’in kardeşi M.E. Güran ifadesi alınırken ağlamaya başladı. Mahkeme başkanı, ağlayan çocuğun ifadesini yarım bırakarak diğer tanıkları dinlemeye başladı. 9 yaşındaki tanık M.K. ise, "Narin’i kaybolduğu gün camide gördüm. Eve geldim, dinlendim. Narin’in caminin ardından bakkaldan çıktığını gördüm. Bir de sarı ot toplarken gördüm" diye konuştu. Salim Güran’ın kızı 16 yaşındaki G. Güran ifadesinde, "Çarşıya gittik, 14.30 gibi eve geldik. Babama yemek hazırladık. Aldığımız elbiseleri babamıza gösterdik. Babam yemek yedi, sonra uyudu. Saati tam hatırlamıyorum. Sonra 15.30 gibi çıktı. Babam evden çıktıktan sonra biz evde kaldık. Olay günü Enes evimize hiç gelmedi. Ben de hiç evden çıkmadım. Nevzat’ın babamla araları iyiydi, birlikte vakit geçirirlerdi. Narin kaybolduktan sonra babam hiç eve gelmedi" şeklinde konuştu. Tutuklu kadın tanık Maşallah’ın kızı 16 yaşındaki M. Güran da, "Annemler çok ifadeye gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu. Olayın olduğu gün Narin bizim eve geldi. Annem ablama sordu ’Kim geldi?’ diye. ’Narin geldi’ dedi. Narin’in yanına gitmedim. Gözaltına alınmadan önce 17.40 bilinç altıma yerleşmişti. Köylüler bu saatleri söyleyince bilinç altıma yerleşti. Enes, İstanbul’a götürülüp geldikten sonra bize geldi. Ama psikolojisi bozuk olduğu için hiç konuşmadım" ifadelerini kullandı.
Narin Güran cinayeti duruşmasında çocukların ifadesi alındı
08 Kasım 2024 Cuma - 13:50 Narin Güran cinayeti duruşmasında çocukların ifadesi alındı Narin Güran cinayeti davasının ikinci gününde tanıkların dinlenmesine devam edilirken, yaşı küçük çocukların ifadeleri gözlem odasında pedagog eşliğinde alınıyor. Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlayan ve ikinci gününde devam eden ilk duruşmada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile tanıklar mahkemeye getirildi. Sanık ve tanık avukatlarının da hazır bulunduğu mahkemede sanıklardan sonra tanıkların dinlenmesi devam ediyor. Tanıklar arasında bulunan yaşı küçük çocuklar ise gözlem odasında pedagog eşliğinde ifadeleri alınıyor. İfadesi alınırken ağladı Narin’in 7 yaşındaki kardeşi tanık M.E. Güran, "15.00 gibi yengem geldi. Narin camiye giderken Enes ağabeyimle oyun oynuyorduk. Ben annemin, o da kendi telefonuyla oynuyordu. Saat 16.00-17.00 gibi aşağı bakkalın yanına gittim. Annem işini bitirmişti. Uyandığımda annem evdeydi, hatırladığım kadarıyla ağabeyim evdeydi. Kardeşim Eren, Hediye yengenin geldiğini söyledi, elbiseleri bıraktı. Daha sonra bir tarafta ben bir tarafta ağabeyim köyde soruyorduk. Okulun kamerasına bakarken saat 20.30-21.00 arasındaydı. Salim amcamı okulun yanında gördüm. Daha sonra evlerine gittik Gizem Güran kapıyı açtı. Nevzat onlar da dışarı çıktı. Hediye yenge eve geldiğinde kapıyı Eren açtı. Ben o sırada evde yatıyordum. Salim amcam bize gelmedi. Narin, dışarıdan geldiğinde tek başına kapıyı açabiliyor. Açamazsa kapıya çalıyor" dedi. Narin’in kardeşi M.E. Güran ifadesi alınırken ağlamaya başladı. Mahkeme başkanı ağlayan çocuğun ifadesini yarım bırakarak diğer tanıkları dinlemeye başladı. 9 yaşındaki tanık çocuk M.K. ise, "Narin’i kaybolduğu gün camide gördüm. Eve geldim, dinlendim. Narin’in caminin ardından bakkaldan çıktığını gördüm. Bir de sarı ot toplarken gördüm" diye konuştu. Salim Güran’ın kızı 16 yaşındaki G.Güran ifadesinde, "Çarşıya gittik, 14.30 gibi eve geldik. Babama yemek hazırladık. Aldığımı elbiseleri babamıza gösterdik. Babam yemek yedi, sonra uyudu. Saati tam hatırlamıyorum. Sonra 15.30 gibi çıktı. Babam evden çıktıktan sonra biz evde kaldık. Olay günü Enes evimize hiç gelmedi. Bende hiç evden çıkmadım. Nevzat’ın babamla araları iyiydi. Birlikte vakit geçirirlerdi. Narin kaybolduktan sonra babam hiç eve gelmedi" şeklinde konuştu. Tutuklu kadın tanık Maşallah’ın kızı 16 yaşındaki M. Güran da, "Annemler çok ifadeye gitti. Herkes herkesten şüpheleniyordu. Olayın olduğu gün Narin bizim eve geldi. Annem ablama sordu kim geldi diye. Narin geldi dedi. Narin’in yanına gitmedim. Gözaltına alınmadan önce 17.40 bilinç altıma yerleşmişti. Köylüler bu saatleri söyleyince bilinç altıma yerleşti. Enes İstanbul’a götürülüp geldikten sonra bize geldi. Ama psikolojisi bozuk olduğu için hiç konuşmadım" ifadelerini kullandı. (AKK-Y)
SGK, kayıt dışı istihdamla mücadele ediyor
08 Kasım 2024 Cuma - 11:44 SGK, kayıt dışı istihdamla mücadele ediyor Diyarbakır Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Müdürü Reşat Merttir, ülkemizde önemli bir sorun haline gelen kayıt dışı istihdamla mücadele amacıyla her yıl çeşitli bilgilendirme ve rehberlik faaliyetleri düzenlendiğini söyledi. SGK, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve diğer paydaşlarla iş birliği yaparak, kayıt dışı istihdamın önlenmesine yönelik geniş bir toplumsal farkındalık hedeflediğini dile getiren Reşat Merttir, yaptığı açıklamada, kayıt dışı istihdam, çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmeksizin çalıştırılmaları veya çalışma gün ve ücretlerinin eksik bildirilmesi sonucunda çalışanların sigorta, sağlık hizmetleri ve işsizlik sigortası gibi yasal haklardan mahrum kalmalarına yol açtığını kaydetti. Merttir, sigortalı çalıştırmanın hem çalışanların hem de işverenlerin yasal bir yükümlülüğü olduğunu ifade ederek, "İşverenlerin kaçak çalıştırdıkları yabancı işçilerin sağlık harcamaları ve ülkelerine dönüş masraflarını da üstlenmek zorundadır. 2024 yılı itibariyle izinsiz yabancı işçi çalıştırma durumunda her bir işçi için 56 bin 752 TL, 5 ve üzeri işçi çalıştıran işverenlere, banka aracılığıyla maaş ödemesi yapılmadığında ise her işçi başına 1 bin 514 TL idari para cezası uygulanacaktır. Türkiye genelinde işverenler bu yasal yükümlülüğe uymamaları durumunda, ciddi cezai yaptırımlar ile karşı karşıya kalacaktır" dedi.
Narin Güran cinayeti duruşmasında tanıklar dinleniyor
08 Kasım 2024 Cuma - 11:35 Narin Güran cinayeti duruşmasında tanıklar dinleniyor Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması ikinci gününde devam ederken tanıklar dinlenmeye başlandı. Ağabey Baran Güran, mahkeme başkanının ’Evin içinde Enes böyle bir ilişkiyi görseydi ne yapardı’ şeklindeki sorusuna "Enes, Salim ile Nevzat’ın annemle ilişkisini görseydi kafalarına sıkardı, silah olmasaydı bıçakla öldürürdü" şeklinde yanıt verdi. Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlayan ve ikinci gününde devam eden ilk duruşmada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile tanıklar mahkemeye getirildi. Sanık ve tanık avukatlarının da hazır bulunduğu mahkemede sanıklardan sonra tanıkların dinlenmesi devam ediyor. Tanıklardan Narin Güran’ın ağabeyi Baran Güran, "Olayların nasıl buraya geldiğini ben de bilmiyorum. Saat 19.00-20.00 gibi kardeşim Muhammet aradı haberim oldu" dedi. Mahkeme başkanının ’aile arasında gizli toplantı yapılmış’ sorusuna yanıt veren Baran Güran, "Olayda bazen bakanlar geliyordu, misafirler geliyordu, evi boşaltın diyorlardı. Görüşeceklerdi. Ben kendim şahit olmadım. Küçük yer olduğu için herkes patlıyordu, sinirleniyorlardı. Kadınlar bilseydi söylerlerdi. Ortada küçük bir kız var. Olay günü bazı kişiler bir araba geldiğini söylediler. Acaba kaçırıldı mı diye düşündük. 3-4 gün geçtikten sonra şeyhe danıştılar. Bir ağabeyi, bir kız kardeşinin önünde 7-8 saat beklettiniz Adli Tıp önünde. Kardeşim daha 18 yaşında, hayatı boyunca karakola gitmemiş. Cezaevi görüntülerinde ’dik dur Allah büyüktür’ dedik. O görüntüyü kim yaymış onu da bilmiyorum. Kardeşim tepeye çıkmadan önce bu pislik tarafından (Nevzat Bahtiyar) kaçırıldı. Ailem, hayatı boyunca karakol görmemişler. Bundan dolayı farklı ifadeler vermişler. En son Narin’i öptüm acaba benim DNA’da bulaşmış mıdır diye düşündüm. Konu Narin olunca annem kimseyi korumaz. Köyde birkaç kez duydum, Nevzat Narin’e para vermiş. Çok soğukkanlıdır, işleyebilir. Birkaç çocuk içinde sadede Narin’e para vermiş. Nevzat, babamla araba ticaretinden dolayı bu işi yapmış olabilir. Olayın şoku ile Osman telefon kırdı, ben kafamı duvara vurdum. Annem duymasın diye gece dama çıkıp sessizce ağlıyordum. Salim Güran, amcamdır. Arama sırasında jandarma onu yanından ayırmıyordu" diye konuştu. "Salim’in anne ile bir ilişkisi olsa Enes, Salim ve Nevzat’ı görseydi kafasına sıkardı" Mahkeme başkanının ’evin içinde Enes böyle bir ilişkiyi görseydi ne yapardı’ şeklindeki sorusuna da cevap veren Baran Güran, "Ev içinde Salim’in anne ile bir ilişkisi olsa Enes, Salim ve Nevzat’ı görseydi kafasına sıkardı, silah olmasaydı bıçakla öldürürdü" ifadelerini kullandı. İfadesine başvurulan Narin’in amcasının oğlu Osman Güran ise, "Enes’le sadece o gün görüştüm. Enes’le beraber o gün köylülerle aramaya çıktık kaybolduğu zaman. 6 kez gittiğim yolda kırmızı terliği görmedim. Kadınların kavgasını duydum. 1 gün kolluktaydım, 6 gün nezaretteydim. Kolluk kuvvetlerinde işkence gördüm. Kolluk kuvvetleri terliğin numarasını sormuştu. Numara olarak uyuşmadığı bir gün sonra anlaşıldı" dedi. Başka bir konudan dolayı tutuklu bulunan tanık Muhammet Kaya, "Köyde aramaya başladık. Terliği bulduğum gün, ikinci gündü. Süt almaya gidiyordum, yaklaşık 2,5 kilometre es geçtim. Dönüşte aldım, belki onundur diye düşündüm. Kimsenin bana terliği oraya koy talimatı olmadı. Benim geçtiğim esnada biri oraya atmış da olabilir. Dönüşte tekrar üstünden geçtim. Terliği bulduğumda direkt Baran’ı aradım. Sonra ağabeyimi aradım. 2-3 dakika geçmedi Baran aradı. Bayram astsubay vardı. Geldi ’8 yaşındaki kız 25 numara ona ait olmadığını hiç mi anlamadınız?’ dedi. Terliği ben buldum. Yol üstünde jandarma yoktu. Köye gittik kalabalık vardı. Orada gösterdik artık" şeklinde konuştu.
Narin Güran cinayeti duruşmasında tanıklar dinleniyor
08 Kasım 2024 Cuma - 11:26 Narin Güran cinayeti duruşmasında tanıklar dinleniyor Narin Güran cinayeti davasının ilk duruşması ikinci gününde devam ederken tanıkların dinlenmeye başlandı. Ağabey Baran Güran, mahkeme başkanının ’Evin içinde Enes böyle bir ilişkiyi görseydi ne yapardı’ şeklindeki sorusuna "Enes, Salim ile Nevzat’ın annemle ilişkisini görseydi kafalarına sıkardı, silah olmasaydı bıçakla öldürürdü" şeklinde yanıt verdi. Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesinde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanık hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlanmıştı. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde dün başlayan ve ikinci gününde devam eden ilk duruşmada tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar ile tanıklar mahkemeye getirildi. Sanık ve tanık avukatlarının da hazır bulunduğu mahkemede sanıklardan sonra tanıkların dinlenmesi devam ediyor. Tanıklardan Narin Güran’ın ağabeyi Baran Güran, "Olayların nasıl buraya geldiğini bende bilmiyorum. Saat 19.00-20.00 gibi kardeşim Muhammet aradı haberim oldu" dedi. Mahkeme başkanının ’aile arasında gizli toplantı yapılmış’ sorusuna yanıt veren Baran Güran, "Olayda bazen bakanlar geliyordu. Misafirler geliyordu evi boşaltın diyorlardı. Görüşeceklerdi. Ben kendim şahit olmadım. Küçük yer olduğu için herkes patlıyordu, sinirleniyorlardı. Kadınlar bilseydi söylerlerdi. Ortada küçük bir kız var. Olay günü bazı kişiler bir araba geldiğini söylediler. Acaba kaçırıldı mı diye düşündük. 3-4 gün geçtikten sonra şeyhe danıştılar. Bir ağabeyi, bir kız kardeşinin önünde 7-8 saat beklettiniz adli tıp önünde. Kardeşim daha 18 yaşında, hayatı boyunca karakola gitmemiş. Cezaevi görüntülerinde dik dur Allah büyüktür dedik. O görüntüyü kim yaymış onu da bilmiyorum. Kardeşim tepeye çıkmadan önce bu pislik tarafından (Nevzat Bahtiyar) kaçırıldı. Ailem, hayatı boyunca karakol görmemişler. Bundan dolayı farklı ifadeler vermişler. En son Narin’i öptüm acaba benim DNA’da bulaşmış mıdır diye düşündüm. Konu Narin olunca annem kimseyi korumaz. Köyde bir kaç kez duydum, Nevzat Narin’e para vermiş. Çok soğuk kanlıdır, işleyebilir. Bir kaç çocuk içinde sadede Narin’e para vermiş. Nevzat, babamla araba ticaretinden dolayı bu işi yapmış olabilir. Olayın şoku ile Osman telefon kırdı, ben kafamı duvara vurdum. Annem duymasın diye gece dama çıkıp sessizce ağlıyordum. Salim Güran, amcamdır. Arama sırasında jandarma onu yanından ayırmıyordu" diye konuştu. Mahkeme başkanının ’evin içinde Enes böyle bir ilişkiyi görseydi ne yapardı’ şeklindeki sorusuna da cevap veren Baran Güran, "Ev içinde Salim’in anne ile bir ilişkisi olsa Enes, Salim ve Nevzat’ı görseydi kafasına sıkardı, silah olmasaydı bıçakla öldürürdü" ifadelerini kullandı. İfadesine başvurulan Narin’in amcasının oğlu Osman Güran ise, “Enes’le sadece o gün görüştüm. Enes’le beraber o gün köylülerle aramaya çıktık. Kaybolduğu zaman. 6 kez gittiğim yolda kırmızı terliği görmedim. Kadınların kavgasını duydum. 1 gün kolluktaydım, 6 gün nezarettiydim. Kolluk kuvvetlerinde işkence gördüm. Kolluk kuvvetleri terliğin numarasını sormuştu. Numara olarak uyuşmadığı bir gün sonra anlaşıldı" dedi. Başka bir konudan dolayı tutuklu bulunan tanık Muhammet Kaya, “Köyde aramaya başladık. Terliği bulduğum gün, ikinci gündü. Süt almaya gidiyordum yaklaşık 2,5 kilometre es geçtim. Dönüşte aldım belki onundur diye düşündüm. Kimsenin bana terliği oraya koy talimatı olmadı. Benim geçtiğim esnada biri oraya atmış da olabilir. Dönüşte tekrar üstünden geçtim. Terliği bulduğumda direk Baran’ı aradım. Sonra ağabeyimi aradım. 2-3 dakika geçmedi Baran aradı. Bayram astsubay vardı. Geldi 8 yaşındaki kız 25 numara ona ait olmadığını hiç mi anlamadınız? Terliği ben buldum. Yol üstünde jandarma yoktu. Köye gittik kalabalık vardı. Orada gösterdik artık" şeklinde konuştu. (AKK-Y)