GÜNDEM - 29 Kasım 2024 Cuma 13:11

Ustasından araç bakım uyarısı

A
A
A
Ustasından araç bakım uyarısı

Bolu’da hava sıcaklıklarının sıfırın altına düşmesiyle birlikte araçlarına kışlık bakım yaptırmak isteyen vatandaşlar, soluğu oto tamircilerde aldı. Bakımların hayati önem taşıdığını ifade eden oto tamirci ustası, bakımsız aracın motora zarar verebileceğine dikkat çekti.


Kışı sert geçiren illerin başında gelen Bolu’da havaların soğumasıyla birlikte sürücüler, araç bakımlarını yaptırmaya başladı. Oto tamircilerde araç bakımlarını yaptırmak isteyen vatandaşlar yoğunluk oluşturdu. Bolu genelinde ise araç bakımları masrafı 4 bin ile 10 bin lira arasında değişim gösteriyor. Araç bakımlarının yaptırılmaması halinde motorun zarar görebileceğini dile getiren oto tamir ustası Selim Özkan, araçların mutlaka bakımdan geçmesi gerektiğini dile getirdi. Ayrıca son dönemde kullanımı popülerleşen elektrikli araçlarla ilgili de açıklamalarda bulunan usta Özkan, elektrikli araçların soğuk havalarda şarj tutma sürelerinin yüzde 25 civarında azaldığını belirtti.



"Yağ ömrü kışın daha fazla zarar görebilir"


Kış aylarında antifriz ve cam suyuna bakılması gerektiğini söyleyen Selim Özkan, "Bolu’muz Türkiye’nin en soğuk iklim şartlarından birine sahip. O yüzden öncelikle antifriz ve cam suyu bunlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, motor yağ ömürlerini uzatmamaları gerekir. Örneğin, 15 bin kilometrede değiştirilmesi gereken yağın süresi geçirmemelidir çünkü yağ ömrü kışın daha fazla zarar görebilir. Bu durum, motorun yağlamasını engelleyebilir. Bu nedenle, belirlenen kilometreyi geçirmemeleri gerekiyor" dedi.



"Antifriz konulmayan aracın kesinlikle çalıştırılmamalı"


Antifriz konulmayan aracın kesinlikle çalıştırılmaması gerektiğini belirten Selim Özkan, "Yeni nesil arabalar, motor yağı 15 bin ila 20 bin kilometre arası değişim süresiyle üretilmektedir. 8-10 yaş ve üzeri araçlarda yağ değişim süresi genellikle 10 bin kilometrede değişiyor. Çünkü motorda bir yıpranma oluyor. Bu yıpranmadan dolayı kilometrelerin bakımları düşüyor. Bunlara dikkat etmeleri gerekiyor. Antifriz konulmayan bir araçta, eğer müşteri bunun farkına varmadıysa, kesinlikle çalıştırılmamalıdır. Eğer çalıştırırsa, motora zarar verebilir. O yüzden, alt ve üst hortumlar sökülüp, sıcak bir ortamda antifriz kendi kendine çözülmesi gerekiyor" diye konuştu.



"Elektrikli araçlar çok şarj tüketip, geç şarj oluyor"


Elektrikli araçların soğuk havalarda daha az şarj tuttuğunu söyleyen Özkan, "Elektrikli araçlarda ise cam suyu eklenmesi gerekiyor. Şarj tutma süreleri, yaz mevsimine göre yaklaşık yüzde 25 daha fazla olur. Daha çok şarj tüketip, geç şarj oluyor. Bunlara da dikkat etmeleri gerekiyor. Araç çalıştırılmadan önce, yaklaşık 10 dakika beklenmeli ve motor çalıştırılmadan önce gaz pedalına basılmamalıdır. Ayrıca, kalorifer açılmamalıdır. 10 dakika çalıştırdıktan sonra hareket edilmelidir. Sürücüler bu şekilde hareket ederse, motor ömrü uzatabilir" ifadelerini kullandı.



"Marka, modele göre masraflar değişiyor"


Araç bakım fiyatlarının marka ve modele göre de değişiklik gösterdiğini belirten Selim Özkan, "Dizel araçlarda mazot filtresi değişimi gerekmektedir. DPF (dizel partikül fitresi) uyumlu yağlar kullandığımız için bakım masrafları, 4 bin 500 TL, 5 bin TL, 7 bin TL veya 10 bin TL’ye kadar çıkabilmektedir. Benzinli araçlarda ise bakım masrafları genellikle 3 bin 500 TL ile 4 bin TL arasında değişmektedir. Bu masraflar, aracın markasına ve modeline göre değişiyor" dedi.



Ustasından araç bakım uyarısı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ailesini şehit veren Filistinli çocuk: "Filistin davasına en çok sahip çıkan ülkelerden biri Türkiye" Anne, babası ve kız kardeşini 23 Kasım 2023’te İsrail savaş uçaklarının attığı bomba sonucu şehit veren 12 yaşındaki Filistinli çocuk Abu Moammar, "Şu anda Filistin davasına en çok sahip çıkan ülkelerden biri Türkiye. Türkiye dışında başka ülke destek vermiyor ve sahiplenmiyor" dedi. Filistinli Abu Moammar’ın hayatı, İsrail’in başlattığı 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra kabusa döndü. İsrail savaş uçaklarının 23 Kasım 2023 tarihinde Filistinli çocuğun evine attığı bomba sonucu Moammar; annesi, babası ve kız kardeşini kaybetti. Kimsesi kalmayan Moammar’a sadece Türkiye sahip çıktı. "Gazze’den çıkma nedenim İsrail’in ailemi şehit etmesiydi" Yoğun çabalar sonucu 2024’ün Ağustos ayında Türkiye’ye gelen Moammar, oturum izni alarak hayatını tüm zorlukları geride bırakmaya çalışıyor. Moammar, yaşadıklarına ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Gazze’den çıkma nedenim İsrail ordusunun evimizi hedef alıp tüm ailemi şehit etmesiydi. Hiç kimse kalmadı ve ben de Türkiye’ye geldim. Filistinli çocukların sesi olayım dedim" ifadesini kullandı. Moammar, "Türkiye’ye girişim 8’inci aydan itibaren gerçekleşti. Geldiğim günden beri büyük bir sempozyuma ilk defa katılıyorum. Bunları anlatıyorum ve inşallah katılmaya ve sesi olmaya devam edeceğim" diye konuştu. "Gazze’deki arkadaşlarım okul arkadaşlarımdan ibaret kaldı" Moammar, "Gazze’deki arkadaşlarım okul arkadaşlarımdan ibaret kaldı. Onlarla da çok fazla görüşme sağlayamıyorum. Akrabalarımla beli sürelerde görüşmeye çalışıyorum çünkü Gazze’de internet ve elektrik yok" şeklinde konuştu. "İnşallah Gazze tekrar inşa edilecek" Moammar, "Ben gittiğimde Gazze’yi 7 Ekim’den önce olduğu gibi hatta ondan daha iyi görmek isterim. İnşallah Gazze tekrar inşa edilecek. Gençleri ve çocuklarıyla birlikte tekrardan eski hallerine geri gelecek, daha iyi hale gelecek" ifadelerini kullandı. "Filistin davasına en çok sahip çıkan ülkelerden biri Türkiye" Moammar, konuşmasına şöyle devam etti: "Şu anda Filistin davasına en çok sahip çıkan ülkelerden biri Türkiye. Ben Mısır’a geçtiğimde Mısır’da kaldım ve Mısır’dan hiçbir yere gidemiyordum. Hiçbir ülke beni kabul etmiyordu. Sadece Türkiye’ye geldim ve oturum almam çok kolay oldu. Türkiye dışında başka ülke destek vermiyor ve sahiplenmiyor."
İstanbul Yenidoğan çetesi soruşturmasında 12 şirkete kayyum atandı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyelerinin mal varlığına el konuldu. 12 şirkete ise soruşturma kapsamında kayyum atandı. İstanbul’da bebekleri kendi anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyelerinin mal varlığına el konuldu. 12 şirkete ise soruşturma kapsamında kayyum atandı. Yapılan açıklamada Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yenidoğan çetesinin yargılanmasına devam edildiği kaydedildi. Başsavcılığın söz konusu dava dosyasında yer alan şüphelilerin kara para aklama eylemi olup olmadığına dair inceleme yapılması talebi üzerine yeniden soruşturmaya başlanıldığı aktarıldı. MASAK tarafından 26 Kasım tarihinde hazırlanan raporda, şüpheliler ve malen sorumluların suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçunu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi olduğu belirtildi. MASAK raporunda şüphelilerin ve birkaç malen sorumlu şirketin taşınır, taşınmaz, hak ve alacaklarına el konulması istendi. MASAK raporunun ardından 27 Kasım’da Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından el koyma kararı verildi. Ayrıca hastanelerin çalışma ruhsatlarının Sağlık Bakanlığı tarafından iptal edildiği, bu nedenle bu hastanelerin faaliyetlerine son verilerek, içinde bulunan hastaların başka hastanelere nakledildiği, hastanelere ait ilaç gibi tıbbi tedavide kullanılan materyallerin bozulma riskinin ortaya çıktığı, bu nedenle gerek kamunun zarara uğradığı gerekse de vatandaşların mağduriyetine neden olunma riskinin ortaya çıktığı belirtildi. Bu olumsuz durumlara mani olunabilmesi amacıyla söz konusu hastanelerin devlet eliyle yönetilerek tekrar faaliyete geçirilmesinin sağlanmasına karar verildiği kaydedildi. Karar kapsamında 12 hastane (şirkete) ve 26 şüphelinin mal varlıklarına el konuldu. Mal varlıklarına el konulan kişilerin Fırat Sarı, İlker Gönen, Dursun Eryılmaz, Sümeyye Nur Taşçı, Hüseyin Günerhan, Hasan Basri Gök, Mehtap Sayar, Cansu Akyıldırım, Çağla Durmuş, Deniz Korkmaz, Hakan Doğukan Taşçı, Damla Atak, Renas Kılıç, Ceren Hatice Kırım, Mehmet Halis Başlı, Murat Mantuş, Anıl Çakır Gönen, Melike Özdemir, Adnan Sarı, Aydın Sarı, Ayfer Sarı, Metin Sarı, Serhad Sarı; şirketlerin GMZ Sağlık Hizmetleri İnşaat ve Turizm Ltd. Şti, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi, Sarıoğlu Turizm Ticaret A.Ş olduğu kaydedildi. Kayyum atanması kararı verilen şirketlerin ise Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Avcılar Hospital Hastanesi, Doğamed Sağlık Hizmetleri San.ve Tic. A.Ş bünyesinde faaliyet gösteren Özel Doğa Hospital Hastanesi, Ekip Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel TRG Hospitalist Hastanesi ile Silivri Kolan Hastanesi, Güney Hastanesi Sağlık Hiz Ltd. Şti. bünyesinde faaliyet gösteren Esenler Güney Hastanesi, Beymed Sağlık İnş. San. ve Tic. Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Birinci Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri, Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Avrupa Şafak Hastanesi ile Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Refik Arslan Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Reyap İstanbul Hastanesi ile Çorlu Reyap Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ve Yonca Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ile Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin tamamı, GMZ Sağlık Hizmetleri İnş. ve Tur. Lim. Şti. şirketinin tamamı, Sarıoğlu Turizm Ticaret A.Ş şirketinin tamamı olduğu öğrenildi.
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde Dünya AIDS Günü etkinliği düzenlendi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde farkındalık oluşturma amaçlı ‘Dünya AIDS Günü’ etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe ESOGÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, Hastane Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Nurettin Erben ve Dr. Öğr. Üyesi Hasip Kahraman katılım sağladı. Etkinlikte Tıp Fakültesi öğrencileri hastalar ve hasta yakınlarına bilgilendirici broşürler dağıtırken, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal açıklama yaptı. Kartal, yaptığı açıklamada, “Bu yıl 1 Aralık Dünya AIDS Günü, UNAIDS öncülüğünde ‘Doğru yolu seç: Sağlığım, hakkım!’ temasıyla anılıyor. Herkesin insan haklarını korumak, evrensel HIV bakımına ulaşmak ve erişim engellerini ortadan kaldırmak HIV enfeksiyonunun sonlandırılmasında çok önemlidir. UNADIS 2024 küresel verilerine göre dünyada 2023 yılı itibarı ile 39,9 milyon insan HIV ile yaşamakta olup, 2023 yılında 1,3 milyon yeni enfeksiyon tanımlanmış, yaklaşık 630 bin kişi HIV bağlantılı nedenlerle ölmüştür. 2023 yılında HIV’e yakalanan insanların neredeyse yarısının Doğu ve Güney Afrika ile Batı ve Orta Afrika’da yaşamakta olduğu rapor edilmiştir. 2025 yılı için yeni HIV enfeksiyonları 370 bin olarak öngörülmüş, yıllık HIV ilişkili ölümlerin ise 250 binin altına düşürülmesi hedeflenmiştir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı resmi verilerine göre 8 Kasım 2023 itibariyle bin 728 olgu raporlanmıştır. 17 olgu vefat etmiştir. Olguların yüzde 84,2’si erkektir. En fazla 25-29 ve 30-34 yaş gruplarında görülmektedir. Bulaşma yolu bildirilen vakalar içerisinde cinsel yolla bulaşma yüzde 95,6 oranındadır. Dünya çapında, yetişkin nüfus arasındaki ortalama HIV yaygınlığı yüzde 0,7’dir. Ancak riskli gruplar arasında daha yüksektir. Seks işçilerinde yüzde 2,5, eşcinsel erkekler ve erkeklerle seks yapan diğer erkeklerde yüzde 7,5, damar içi uyuşturucu kullananlarda yüzde 5,0, trans bireylerde yüzde 10,3, cezaevlerindeki kişilerde yüzde 1,4’ tür. Dünyada 2023 itibariyle HIV ile yaşayan bireylerin yüzde 86’sı durumundan haberdar olup bunların yüzde 89’u tedaviye erişebilmektedir. Tedaviye erişenlerin yüzde 93’ünde viral baskılanma sağlanmaktadır. 2023 yılı itibariyle 9,3 milyon hastanın ise hala tedaviye erişimi mümkün olamamıştır. Küresel çapta maalesef tedaviye erişimde eşitsizlikler mevcuttur. Günümüzde HIV enfeksiyonu artık hizmetlere yeterli erişim olduğu sürece etkili bir şekilde yönetilebilen kronik bir hastalık haline gelmiştir. Ancak yaşam boyu tedavi, hem HIV ile yaşayan bir kişi hem de sağlık sistemleri için bir yüktür. Aşısı olmadığı için tedavi hala bir önceliktir. Mevcut tedaviler ve elbette tedaviye uyum ile viral yükü baskılamanın sürdürülmesi ile hem hastalığın kontrolü hem de yeni bulaşları engellemek mümkün hale gelmiştir. İlaç tedavisi altında virüs kanda belirlenemez hale geldiğinde ve bu durum sürdürülebildiğinde cinsel eşlerine HIV bulaştırma riski sıfır olduğu kabul edilmektedir. Dünya genelinde yeni HIV vaka sayısı giderek azalmaktadır. Ülkemizde yapılan bir analiz çalışmasında en fazla artış hızı yaşa göre 15 ila 24 yaş arası gençlerde, cinsiyete göre ise kadınlarda bulunmuştur. Bu nedenle özellikle genç yaş grubunda bulaş yolları konusunda bilgilendirmek, farkındalığı artırmak ve korunmak öncelikli bir konu olarak ele alınmalıdır. Riskli gruplarda düzenli taramalar yapılmalıdır. Sağlık kurumlarımızda HIV tanısı özel hayatın gizliliği gözetilerek ücretsiz olarak yapılmaktadır. HIV durumunu bilenlerin tedaviye erişimi de bir o kadar kolay ve ücretsizdir” dedi.
Muğla Muğla Büyükşehir Belediyesi’nden Fizyoterapi hizmeti Muğla Büyükşehir Belediyesi Evde Bakım Hizmetleri kapsamında Fizyoterapi hizmeti sunmaya başladı. Menteşe, Bodrum ve Ortaca ilçelerinde hizmete başlayan fizyoterapistler, hastaları evlerinde ziyaret ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi, sosyal belediyecilik anlayışıyla sunduğu Evde Bakım Hizmetlerinin kapsamını genişleterek fizyoterapi hizmetini de hayata geçirdi. Uygulama Menteşe, Bodrum ve Ortaca ilçelerinde başlarken önümüzdeki günlerde diğer ilçelerde de hayata geçirilecek. Büyükşehir Belediyesi sağlık ekipleri, evde bakım hizmetinden faydalanan, yatağa bağımlı olan felçliler, hareketsiz kalan yaşlılar, yoğun bakım süreci sonrası hareket etmekte zorlananlar, ortopedik ameliyatlar sonrasında hareket etmekte güçlük çekenler ve yatağa bağımlı engelli vatandaşlara evlerinde fizik tedavi hizmeti veriyor. Kişiye özel tedavi ve destek Hizmet kapsamında her hasta, uzman fizyoterapistler tarafından bireysel olarak değerlendirilip hastaların durumuna göre tedavi programları uygulanıyor. Fizik tedavi seanslarında uygulanan egzersiz programlarıyla, hastaların yaşadığı fiziksel rahatsızlıklar en aza indirilip hareket kabiliyetleri artırılıyor. Bu tedavi programlarıyla hastaların en kısa sürede bağımsız bir şekilde hareket edebilmesi amaçlanıyor. Ailelere eğitim ve evde kolaylık sağlanıyor Büyükşehir Belediyesi sağlık ekipleri, aynı zamanda hasta yakınlarının ve aile bireylerinin de hizmetin bir parçası haline gelmesini sağlıyor. Fizyoterapistler, aile bireylerine hastalarının bakımında dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında eğitimler vererek güvenli bir yaşam alanı için rehberlik yapıyor. Böylelikle hem hasta hem de aile bireylerinin sürece dahil edildiği bütüncül bir yaklaşım benimseniyor. Başkan Aras; “Sağlığın en büyük zenginlik olduğunu biliyor, onların yanında olmak için çalışıyoruz” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras vatandaşların sağlığının, huzurunun ve mutluluğun her şeyden önemli olduğunu söyledi ve sağlık hizmetlerine tüm vatandaşların her alanda ulaşabilmesi için çalıştıklarını belirtti. Başkan Aras; “Büyükşehir Belediyesi olarak evde bakım hizmetlerimizin alanını genişleterek sağlık alanında hemşehrilerimizin evlerine misafir oluyoruz. Diyetisyen, psikolog desteği, evde reçete yazımından sonra fizyoterapi hizmetini de vatandaşlarımız için başlattık. Bu çalışmalarımızla sağlık hizmetlerini vatandaşlarımızın evlerine kadar götürüyoruz. Sağlığın en büyük zenginlik olduğunu biliyoruz. Hemşehrilerimizin sağlığı için çalışmaya, onların yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Samsun Murzioğlu: “Samsun TSO Kampüsünü hayata geçireceğiz” Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, tapusunu aldıkları alana uygulayacakları projeyle hizmet binasıyla birleştirilip, “Samsun Ticaret ve Sanayi Kampüsü” haline getireceklerini açıkladı. Samsun TSO Kasım ayı Olağan Melis Toplantısı, Meclis Başkanı Haluk Akyüz başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda söz alan Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, iki toplantı arasında yürüttükleri faaliyetler hakkında meclisi bilgilendirdi. Türkiye’de ilk olacak Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, tapusunu alarak oda bünyesine yeni kazandırdıkları taşınmaz mal varlığı ile ilgili de meclise bilgi verdi. Murzioğlu yaptığı açıklamada, Canik Belediyesince 23 Ekim 2024 tarihinde gerçekleştirilen ihaleyle hizmet binasının yanında bulunan 1216 ada ve 13 parseldeki taşınmazı alarak oda bünyesine kazandırdıklarını söyledi. Yeni aldıkları taşınmaz alanla birlikte hizmet binasının içinde bulunduğu adanın tamamını gayrimenkul hanelerine kazandırdıklarını açıklayan Murzioğlu, “Yakın dönemde burada çok yönlü kullanacağımız belki de Türkiye’de ilk olacak, Samsun Ticaret ve Sanayi Kampüsünü hayata geçireceğiz. Siz değerli meclis üyelerimize de verdiğiniz destekten dolayı hem şahsım hem de yönetim kurulum adına teşekkür ediyorum” dedi. “Kıymetli işlere imza attık” Göreve geldikleri günden beri kıymetli işlere imza attıklarını belirten Murzioğlu, “Odamızın yönetimine geldiğimiz günden bu yana, Karadeniz Bölgesi’ndeki lider ve öncü rolümüzü muhafaza etmek ve odamızı Karadeniz havzasında etkin bir uluslararası aktör haline getirmek vizyonuyla hareket ediyoruz. Kentimizin kalkınması bağlamında bugüne kadar ortaya koyduğumuz tüm çalışmalar elbette bu anlayışın ürünüdür. Seçilerek onurlandırılmış sizlerin de desteğiyle kıymetli işlere imza attık. Samsun’un dinamikleri ve ihtiyaçları doğrultusunda bugüne kadar neredeyse hayal gibi gerçekleşmesi çok zor görünen pek çok somut işlere imza attık. Türkiye’nin ilk milli fuarına ev sahipliği yapan Samsun’un uzun yıllar özlem duyduğu, ilk güdümlü proje Samsun Fuar ve Kongre Merkezi, lojistik alanındaki potansiyelimizin ve stratejik konumumuzun değerlendirilmesine hizmet eden Samsun Lojistik Merkez, nitelikli, kaliteli üretimi destekleyen Metal, Metroloji ve Kalibrasyon Laboratuvarı, AR-GE inovasyon yeniçağın olmazsa olmazı, Samsun Teknopark, şehrimize yeni sanayi yatırımları kazandıracak olan Yeni Organize Sanayi Bölgesi, bugün sizleri ağırlamaktan, üyelerimize, misafirlerimize daha modern bir yüzle hizmet vermekten gurur duyduğumuz yeni hizmet binamız. Ve yine açıklamaktan gurur duyduğumuz biraz önce bahsettiğim taşınmaz mal varlığımız. Sizlere bu süreçte verdiğiniz destekler için bu vesileyle bir kez daha teşekkür ediyorum. Üyelerimizi güçlendirmeye, projeler geliştirmeye ve yeni nesil hizmetler sunmaya devam edeceğiz. Bizim, hepimizin; her daim ve öncelikli hedefi Samsun ekonomisine katkı vermek olacaktır. Her zaman dile getirdiğimiz gibi, Güçlü Samsun, Güçlü Türkiye hedefiyle; Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı ‘Vatanını En Çok Seven, İşini En İyi Yapandır’ sözü doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Meclis, gündem maddelerinin görüşülüp karara bağlanmasının ardından sona erdi.