ASAYİŞ - 08 Ağustos 2024 Perşembe 22:12

Kayalıklardan düşen kadın jandarma helikopteriyle hastaneye kaldırıldı

A
A
A
Kayalıklardan düşen kadın jandarma helikopteriyle hastaneye kaldırıldı

Bingöl’ün Solhan ilçesinde hayvanlarını otlatırken dengesini kaybeden ve kayalıklardan düşerek yaralanan kadın AFAD ve sağlık ekiplerince kurtarıldı. Yaralı kadın, jandarma helikopteriyle bölgeden alınarak hastaneye sevk edildi.


Bingöl Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Bingöl’ün Solhan İlçesi Gençtavus köyünde ikamet eden Fahriye Barlı, dağlık arazide hayvan otlattığı esnada dengesini kaybederek kayalıklardan uçuruma yuvarlanmıştır. Ailesinin haber vermesi üzerine İl Jandarma Komutanlığı, AFAD ve 112 sağlık ekiplerince yaralı kadını kurtarmak amacıyla çalışma başlatılmış ve olay yerine intikal edilmiştir. Olay yerine gelen ekipler kadına ulaşmak ve onu güvenli bir şekilde bölgeden tahliye etmek için yoğun bir çalışma başlattı. Ekipler zorlu arazide kalan kadına ilk müdahaleyi olay yerinde yapmaya müteakip Diyarbakır Jandarma Hava Grup Komutanlığından Helikopter talep etti. Vücudunda ve başında ağır yaralar bulunan Fahriye Barlı isimli kadın, başarılı bir kurtarma operasyonu ile Diyarbakır’dan gelen Jandarmaya ait Skorsky tipi helikopterle olay yerinden alınarak Bingöl Devlet Hastanesine tedavi amacıyla sevk edildi” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Karlı dağları aştılar, doğanın sessiz sakinlerine umut oldular Kırıkkale’de zorlu kış şartlarına rağmen karla kaplı dağları aşan ekipler, yaban hayvanları için doğaya yem bıraktı. Uzmanlar ise, doğru yemleme yöntemlerinin ekosistemin dengesi için hayati önem taşıdığını belirtti. Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesine bağlı Faraşlı köyünde, karla kaplı dağlar hayvan dostlarını yalnız bırakmayan bir ekibe ev sahipliği yaptı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ile Jandarma Çevre Koruma Timi, doğanın sessiz sakinleri için harekete geçti. Zorlu kış şartlarında yaşam mücadelesi veren hayvanlara destek olmak amacıyla ekipler, ormanlık alanlara yem bıraktı. Özel hazırlanan besin değeri yüksek yemler, hayvanların sağlığını destekleyerek doğal yaşam dengesinin sürdürülmesine katkı sağlayacak. Karla kaplı zirvede gerçekleştirilen bu anlamlı görev, ekiplerin kararlılığını ve doğaya olan sevgisini gözler önüne serdi. Ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü bölgede, karla kaplanan alanlar önce temizlendi. Ardından, hayvanların kolayca ulaşabileceği şekilde yemler özenle bırakıldı. Bu çalışmalar, hem doğadaki ekolojik dengenin korunması hem de yaban hayatının zorlu kış şartlarında hayatta kalabilmesi için hayati önem taşıyor. Karlı dağları aşarak bölgeye ulaşan ekiplerin gayreti, doğanın korunmasına yönelik farkındalık oluşturmanın ötesinde, doğa ile kurulan özel bir bağı da temsil ediyor. Kış aylarında yiyecek bulmakta güçlük çeken yaban hayvanları, açlık nedeniyle ciddi sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalabiliyor. Bu durum, yemleme çalışmalarının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. "Hayvanların hayatta kalması sağlanır hem de ekosistemin dengesi korunur" Veteriner Hekim Behiye Gümüşkalem Dündar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, yaban hayvanları için doğru yemleme yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Dündar, "Yem bırakma çalışmalarının, hayvanların doğal beslenme alışkanlıklarına uygun şekilde planlanması gerekiyor. Yanlış yemler, hayvanların sağlığına zarar verebilir ve doğal dengeyi bozabilir. Ayrıca yemlerin bırakıldığı alanlar, insan etkisinin minimum olduğu güvenli bölgelerden seçilmeli. Bu sayede hem hayvanların hayatta kalması sağlanır hem de ekosistemin dengesi korunur" dedi. "İnsan etkisinden uzak bölgeler tercih edilmeli" Veteriner Hekim Coşkun Tuna ise, doğada yem bulamayan hayvanların ekosistemde beklenmedik dönüşlere neden olabileceğine dikkat çekti. Tuna, "Aç kalan hayvanlar, farklı beslenme alışkanlıkları geliştirerek diğer türlere zarar verebilir ya da mevcut dengeleri bozabilir. Bu yüzden yemleme çalışmaları titizlikle planlanmalı. Hayvanların ulaşabileceği, ancak insan etkisinden uzak bölgeler tercih edilmeli. Aksi halde insanlarla hayvanlar arasında doğrudan temas, hem hayvanlar hem de insanlar için sağlık riski oluşturabilir" dedi. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri, ormanlık ve dağlık alanlara kurulan fotokapanlarla yaban hayatını izliyor. Fotokapanlar, vaşak, kurt, yaban domuzu, tilki ve karaca gibi birçok yaban hayvanının bu bölgelerde yaşadığını ortaya koyuyor. Ekipler, hem hayvan popülasyonunu izlemek hem de türlerin korunmasına katkı sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdürüyor. (HA
İstanbul İstanbul’daki hastanelerde ‘büyük deprem’ tatbikatı İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, beklenen büyük İstanbul Depremi sırasında hastanelerinin hizmete devamlılığını sağlamak amacıyla Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun katılımı ile Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesi’nde deprem tatbikatı yapıldı. Tatbikat senaryosu gereği, deprem sonrası önceden belirlenen illerden hastanelere desteğe gelen ekiplerin görevi devralama süreçleri de canlandırıldı. İstanbul’da olması beklenen büyük depremin hazırlıkları tüm kurumlar tarafından yapılan tatbikatlar ve planlarla devam ederken İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nce bugün bir tatbikat gerçekleştirildi. Tatbikata Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da katıldı. Tatbikatın amacının olası deprem sonrasında hastanelerde hizmetin sürdürülebilirliğini sağlamak olduğu öğrenildi. Bakan Memişoğlu’na program sırasında İstanbul İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner’de eşlik etti. Tatbikatta ilk kez ‘Refarans Hastane Koordinasyon Merkezi’ modeli de devreye alındı. Tatbikat senaryosu gereği, olası büyük deprem sonrasında şehir dışından önceden hastanelere gelen destek ekiplerinin görevi devralama süreci ve canlandırılarak bu koordinasyona hazırlanması amaçlandı. Tatbikat sonrası açıklama yapan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Herkesin depreme, özellikle İstanbul’un hazır olması gerekiyor. Bununla ilgili hem 2019’daki deprem özellikle de 6 Şubat’taki üzücü ve bizi gerçekten yaralayan depremler hastane afet planımızı ve bütün afet planlarımızı gözden geçirerek İstanbul dahil Türkiye’de bir afet planı hazırlandı sağlıkla ilgili. Bu ilk defa uygulanan bir tatbikat amacımız bu afet planlarımızı ve ön görülerimizi tatbikatlarla ile insanlara ezberletmek ve eksiklerimizi tespit etmek. Burada 800 kişi bu tatbikata katılıyor. 2 hastanemiz diğer 2 hastanemizin deprem esnasında görevini ifa etmeye çalışıyor. Biz, bütün İstanbul’daki hastaneleri eşleştirdik. Deprem aşamasında otomatik olarak ekipler ne yapacak, nasıl teslim alacak, hastanede destek nasıl verecek onların tatbikatı yapılıyor. İlk 48 saatte İstanbul’daki hastaneler kendi kendine yeter halde olacak referans hastaneler izolatörlü. Bu hastanelerdeki deprem esnasındaki sağlık hizmetleri yürütülürken, destek illerden gelen bu hastanelerin ekiplerinin buradaki görevi ve hastanenin yönetimini alıp sağlık hizmetlerini kesintisiz sürdürmek amacıyla yapılan bir tatbikat. Böylece deprem esnasında buraya gelecek ekipler, hem nasıl devralacaklar görevi hem de hastaneyi tanıyorlar. Böylece inşallah yaşanmaz ama deprem esnasında sağlık hizmetlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi ve dışarda gelecek ekiplerin görevi nasıl devralacağı ve hangi hastanede nasıl çalışacağı artık planlamalarımız oluştu ve tatbikatlarımız başladı” dedi. (MD-SB-
Manisa Manisa’nın köy okulundan Prag’a uzanan Erasmus projesi Manisa’nın Şehzadeler ilçesine bağlı kırsal Karaoğlanlı Mahallesinde bulunan Karaoğlanlı Ortaokulu öğrencileri Erasmus+ Akreditasyon Programı dahilinde hazırlanan ’Eğitimde Yenilikçi Yaklaşımlar Projesi’ kapsamında Çekya’nın başkenti Prag’ta bulunan proje ortağı okulu ziyaret ederek bir hafta boyunca hem okulun eğitim sistemlerini yakından inceledi hem de sosyal etkinliklere katılarak farklı bir deneyim yaşamış oldu. Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğünün Erasmus+ Akreditasyon Programı dahilinde hazırlanan Innovative Approaches in teaching (Eğitimde Yenilikçi Yaklaşımlar) Projesi kapsamında Karaoğlanlı Ortaokulu öğrencileri 17-23 Kasım tarihinde Çekya’nın başkenti Prag’taki ortak okulları olan Zakladni škola Praha-Petrovice’yi ziyaret etti. Karaoğlanlı Ortaokulu’ndan projeye katılan 5 öğrenciye refakatçi olarak İngilizce Öğretmeni Murtaza Gürkan ve iş başı gözlemcisi olarak Karaoğlanlı Okul Müdürü Murat Arpacı eşlik etti. Bir haftalık süreçte Karaoğlanlı öğrencileri, Prag’daki ortak okullarında, Çekyalı yaşıtları ile matematik derslerine katıldı, yabancı dil öğreniminde ’Kahoot’, ’Wordpad’ gibi Web 2.0 araçlarını ve uygulamalarını kullanarak etkinliklere dahil oldu. Proje sayesinde öğretmenler ve öğrenciler proje ortağı okullarının eğitim sistemini yakından inceleme ve tanıma fırsatı da buldu. Öğrenciler ayrıca karşı okulun kültürel ve sosyal faaliyetlerindeki etkinliklere katılarak ’Yabancı öğrencilerle etkileşim’, ’Dil gelişimi’, ’Grup faaliyetleri’ ve ’Öğrenci grup hareketliliği’ gibi eğitim sisteminin yeni yaklaşımlarını farklı bir deneyim ile gerçekleştirdi. Proje sonunda tekrar kendi okullarına dönen Karaoğlanlı Ortaokulu öğrencileri; gözlemlerini, deneyimlerini öğretmenleri ve öğrenci arkadaşlarına aktararak hem heyecanları paylaştı hem de akranlarının eğitim konusunda ufkunu açmalarına önayak oldu. Öğrenciler proje sayesinde yaşamları boyunca unutamayacakları bir eğitim tecrübesi edindiklerini belirtirken; bir köy okuluna bu fırsatın verilmesini sağlayan Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne, proje süresince kendilerine rehberlik edip onlarla yakından ilgilenen Okul Müdürü Murat Arpacı ve İngilizce Öğretmenleri Murtaza Gürkan’a teşekkürlerini ifade etti. Proje dahilinde Prag’daki Zakladni škola Praha-Petrovice okulu öğrenci ve öğretmenleri de önümüzdeki aylarda köy okulunu ziyarete geleceği öğrenildi.
İstanbul Bomba yapımı ve eğitimi verdiği iddia edilen şüpheliye 15 yıla kadar hapis talebi İstanbul’da sosyal medyada paylaşılan bir videoda yer alarak bomba yapımı ve eğitimi verdiği iddia edilen şüpheliye yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, şüphelinin 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, sosyal medyada paylaşılan bir videoda yer alarak bomba yapımı ve eğitimi verdiği iddia edilen ve DEAŞ silahlı terör örgütünde faaliyet gösterdiği değerlendirilen şüpheli Rami Haccar’a yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, sosyal medyada paylaşılan ve 2015 yılının Haziran ayında Suriye’de çekilen, Heyet Tahrir Şam (HTŞ/FEC/ENC) terör örgütü propagandası içerikli videonun detaylı olarak incelendiği, videonun 22. saniyesinde görünen şahsın şüpheli Rami Haccar olabileceği şeklinde bilgilerin iletildiği ve bunun üzerine ‘DEAŞ silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan soruşturma başlatıldığı aktarıldı. Bomba yapım videosunda yer aldığı belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüpheli Haccar ile videodaki kişinin aynı kişi olduğunun uzmanlık raporu ile tespit edildiği, şüphelinin videoda bulunduğu anlarda ise bomba yapım işleri ile ilgili görüntülerin çekildiği anlar olduğu kaydedildi. "Bomba yapımına ilişkin bir şey bilmiyorum" Şüpheli Rami Haccar’ın ifadesine yer verilen iddianamede, Suriye’de doğup 2017’de Türkiye’ye geldiğini söyleyerek, "Geçici kimlik koruma belgesi aldım. Herhangi bir suça karışmadım. 2014’de Suriye’de savaşlar başladığında ÖSO’ya bağlı gruplar içerisinde 1 yıl yer aldım. Başımdan yaralanmam sebebiyle beni gönderdiler. ÖSO’dan ayrılınca 1-2 sene Suriye’de Halep’te tekstil işi yaptım daha sonra Türkiye’ye geldim. Görüntülerde bulunan şahıs benim fakat görüntülerde ne anlattığımı bilmiyorum. Orası ÖSO içerisinde alınmış bir görüntümdür. HTŞ içerisinde bulunan bir görüntü değildir. Bomba yapımına ilişkin bir şey bilmiyorum. Benim ellerimden aldığım darbe nedeniyle his kaybı vardır. Böyle bir şey yapmam mümkün değildir. Herhangi bir örgütle bağlantım yoktur. Ben ve benim çevreme göre DEAŞ, terör örgütüdür" dediği aktarıldı. Görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu ancak ne anlattığını bilmediğini söylediği belirtildi İddianamede, şüpheli Haccar’ın video kaydındaki kişinin kendisinin olduğunu ancak görüntülerde ne anlattığını ve bomba yapımına ilişkin bir şey bilmediğini söylese de söz konusu videonun HTŞ/FEC/ENC terör örgütüne ait sosyal medya hesabından paylaşıldığı, şüphelinin Ensar El Akide isimli örgüte ait oluşumun ’Suriye Cihad Filoları’ ismiyle bomba yapım eğitim videosunun bulunduğu ve bu gerekçelerle örgüt içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösterdiğinin değerlendirildiği belirtildi. 15 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheli Rami Haccar’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelinin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.