ASAYİŞ - 29 Kasım 2024 Cuma 10:56

Bilecik’te ‘Hakaret’ ve ‘Tehdit’ suçundan aranan şahıs yakalandı

A
A
A
Bilecik’te ‘Hakaret’ ve ‘Tehdit’ suçundan aranan şahıs yakalandı

Bilecik’te ekipler gelen ihbar üzerine ‘Hakaret’ ve ‘Tehdit’ suçundan aranan şahsı yakalandı.


Alınan Bilgilere göre; Bozüyük İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelen ihbar üzerine, ‘Hakaret’ ve ‘Tehdit’ suçundan aranan şahıs emniyet ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Bu kapsamda İnegöl İlamat ve İnfaz Bürosu tarafından; hakkında 4 ay 20 gün süreyle kesinleşmiş hapis cezası bulunan şahıs Bozüyük’te asayiş ekiplerince yakalandı. Şahıs adli makamlara sevk edilmesinin ardından tutuklanarak, Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumu’na teslim edildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da Gazze’nin geleceğinin konuşulduğu "İnsani Yardım Zirvesi" başladı Türkiye Diyanet Vakfı ve Al Khair Vakfı tarafından İstanbul’da düzenlenen “Gazze’nin Geleceği” başlıklı “Uluslararası İnsani Yardım Zirvesi” başladı. İsrail’in Gazze’ye yönelik 7 Ekim 2023 tarihinde başlattığı saldırılarda binlerce kadın ve çocuk hayatını kaybederken milyonlarca sivil de göç etmek zorunda kaldı. Gazze’nin altyapısı, ekonomisi ve toplumsal dokusu İsrail tarafından yıkıma uğratıldı. Uluslararası kuruluşlar İsrail’in katliamları karşısında sessiz, suskun ve seyirci kaldı. Son dönemdeki saldırılar, zaten zor olan yaşam şartlarını daha da kötüleştirirken binlerce insanı evsiz bıraktı. Gazze’de insani, ekonomik, sosyal ve eğitimle ilgili zorluklara çözüm bulmak için etkili bir uluslararası müdahaleye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor. Bu bağlamda, Türkiye Diyanet Vakfı ve Al-Khair Vakfı daha etkili insani yardım sunmak amacıyla çok sayıda paydaş kuruluşla koordinasyon sağlayarak "Dünya İnsani Yardım Zirvesi: Gazze-Yarından Sonra" başlıklı uluslararası etkinlik düzenleme kararı aldı. Zirve, Gazze’de savaş sonrası duruma odaklanarak yaşanan hasarları ve acil insani ihtiyaçları kapsamlı bir şekilde değerlendirecek. Ayrıca temel altyapının yeniden inşası ile sürdürülebilir kalkınma ve toparlanma projelerinin hayata geçirilmesine yönelik kısa ve uzun vadeli planlar oluşturulması amaçlanacak. İstanbul’da düzenlenen zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bir video mesaj gönderdi. "Kötülükte yardımlaşanların iyilikte yardımlaşanlardan daha fazla olduğunu görüyoruz" Zirveye katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise şöyle konuştu: "Bugün yeryüzüne baktığımız zaman kötülükte yardımlaşanların iyilikte yardımlaşanlardan daha fazla olduğunu görüyoruz. İşte bunun en önemli göstergesi Siyonist Hristiyanlarla Siyonist Yahudiler birleştiler. Orada çocuk, kadın demeden masum insanların üzerlerine bomba yağdırıyorlar. Bu günahta kötülükte yardımlaşmaktır. Tarih boyunca baktığımızda aslında Bugün bu kötülüğü işleyenlerin dedeleri de aynı yerlerde çok büyük kötülükler işlediler. Kudüs tarihine baktığımız zaman orada yapılan kötülük, zulüm geçmişte de yapılmıştı. Kimler tarafından? Bugünkü Siyonist Hristiyanların dedeleri Romalılar tarafından. Orada öyle büyük bir zulümler işlenmişti ki Romalı tarihçi Flavius Josephus’un ifadesiyle ’gövdelerinden kopan başlar ve o gövdelerden akan kanlar göl haline gelmişti." "7 Ekim’den bugüne 50 bin civarında şehidimiz var" İsrail’in zulmünün kurulduğu 1948 yılından itibaren devam ettiğine dikkati çeken Prof. Dr. Erbaş, "1948 yılında bugünkü terör yapılanması oluşturuldu. 76 yıldır zulme devam ediyor. ’7 Ekim’ diyoruz ama sanki 7 Ekimden önce hiçbir şey yokmuş gibi bir şey algılanmasın. Böyle bir algı var. Defalarca orada katliamlar oldu. On binlerce şehit verildi Gazze’de ve Filistin’de Kudüs’te. 76 yıldır devam ediyor. 7 Ekimden bugüne 50 bin civarında şehidimiz var. 100 bin üzerinde yaralı, gazi ve hasta var. Yıkılan binalar, evler, sokaklar, sinevizyonda gördüğümüz manzaralar. Nedir bunlar? Ne zaman yaşandı bunlar? 21. asırda medeni dünyanın gözü önünde" dedi. "2 milyara yakın Müslümanların sessizliği olmasa Siyonist katiller o katliamları yapabilirler miydi?" "Kötülükte ve düşmanlıkta yardımlaşmayın" ayet-i kerimesini hatırlatan Erbaş, "Kötülükte yardımlaşanlar daha çok. Öyle görüyorum ben dünyada. Dünyayı kan gölüne döndürmek isteyen Siyonist Hristiyanların desteği olmasa ve 2 milyara yakın Müslümanların sessizliği, duyarsızlığı olmasa Siyonist katiller o katliamı orada yapabilirler miydi? Müslümanlar sizde hiç insanlık kalmadı mı? Bunu aylardan beri söylüyoruz. Bütün dünyaya haykırıyoruz, ifade ediyoruz. Gerçekleri gözlerine adeta sokarcasına ama kötülükte yardımlaşanlar bu kötülüğü yapmaya devam ediyor" ifadeleri kullandı. "Kendinizi, çocuklarınızı oradaki mağdurların yerine koyma günü gelmedi mi?" Hazreti Muhammed’in (sallallâhu aleyhi vesellem) "Sizden biriniz kendisi için istediği bir şeyi kardeşi için de istemedikçe gerçek Mümin sayılmaz" sözünü işaret eden Erbaş, "Empati diyorlar ya bugün işte o empatinin kaynağını on dört asır önce Allah Resulü önümüze koymuş. Kendinizi, çocuklarınızı oradaki mağdurların yerine koyma günü gelmedi mi? Nasıl buna duyarsız kalabiliyoruz" şeklinde konuştu. Öte yandan zirveye Türkiye’den ve 33 ülkeden 200’den fazla STK temsilcisi katılacak. Büyükelçi, akademisyen, aktivist, gazeteci ve yazarların da yer alacağı zirvede 35 katılımcı konuşma yapacak. Dünyanın dört bir yanından Filistin davasına destek veren kuruluşların katılacağı zirveye Türkiye’den de AFAD ve Kızılay gibi önemli STK’lar katılım sağlayacak. Zirvenin hedefleri arasında Gazze’deki krizin derinleşen boyutları, insani müdahale stratejilerinin güçlendirmesi, sürdürülebilir kalkınma projeleri, küresel ölçekte iş birliği ve finansal kaynakların seferber edilmesi konuları yer alıyor. Birçok önemli hususun ele alınacağı zirvede, “Gazze’nin İnsani Krizi ve Geleceğe Bakış”, “İnsani Yardım Müdahalesi ve Acil Çözümler”, “Gazze İçin İyileşme ve Sürdürülebilir Stratejiler” ve “Blokajı Sonlandırmak İçin Yenilikçi Stratejiler” konu başlıkları masaya yatırılacak. Katılımcılara Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere üç dilde hizmet verilecek zirve, oturumların ardından 30 Kasım’da sona erecek.
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında tutuksuz sanıklar savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 10’uncu gününde devam ediyor. Duruşmada Birinci Hastanesi’nin mesul müdürü Ali Aksu savunma yaptı. Mahkeme başkanı tarafından sanık Aksu’ya hastane ile Fırat Sarı arasında yapılan anlaşma soruldu. Sanığın konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmadığını söylemesi üzerine mahkeme başkanı “Mahkeme heyetinin önüne gelene kadar sormadınız mı bu anlaşmayı Fırat Sarı ile kim yaptı diye? Basın bize yargısız infaz yaptı diyorsunuz ama buraya gelene kadar kendiniz bir araştırma yapmadınız mı ?” dedi. Sanık ise cevap olarak “Fırat Sarı’ya yapılan ödeme aylık 60-70 bin TL gibi bir rakam görünüyor bu rakamlar bize ulaşmaz” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 10’uncu gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. “Biz kurumsal bir hastaneyiz” Duruşmada Reyap Hastanesi’nin ortaklarından olan ve hastanede mesul müdürlük ile başhekimlik görevini de üstlenen Hıdır Yüksel savunma yaptı. Örgüte bilerek isteyerek yardım etme ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından yargılanan Yüksel “Çalıştığım yerde prensip olarak hiçbir yolsuzluğa sebep vermedim. Reyap Hastanesi’nde mesul müdür olduğum için Fırat Sarı’yı tanıyorum, aynı zamanda yönetim kurulu başkan vekiliyim. Cansu hemşire, Mehtap hemşireyi tanırım. O hastanede işletme diye bir şey yok. Biz kurumsal bir hastaneyiz. Yoğun çalışan, kapasitesi büyük bir hastaneydi. Dışardan sevk alındığını tahmin etmiyorum. Yenidoğanda steril bir alan olduğu için giremeyiz. Bir sorun var mı sorarız sadece. Hastane Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenir. Hastanemiz çok yoğun ve son teknoloji ile donatıldığı için hasta doldurmak gibi bir amacımız yoktu. Yenidoğana kaç hasta geldiğini steril bir alan olduğu için ve giremediğim için bilmiyorum. Ama sorardım” dedi. Birinci Hastanesi mesul müdürü olan ve Opera bebeğin ölümüne sebep olarak ihmalen adam öldürme ile resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddianamede aktarılan Ali Aksu da savunma yaptı. Aksu savunmasında “Opera 6 aylık olmasına rağmen 5 kilodur. 6 aylık bir bebeğin kilosunun 7,5-8 kilo olması beklenir. Yani ciddi bir gelişim geriliği vardır. Keşke otopsi yapılmış olsaydı. Opera bebek için otopsi talep ediyoruz” dedi. Mahkeme başkanı tarafından sanığa, hastane ile Fırat Sarı arasında yapılan anlaşma soruldu. Sanığın konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmadığını söylemesi üzerine mahkeme başkanı “Mahkeme heyetinin önüne gelene kadar sormadınız mı bu anlaşmayı Fırat Sarı ile kim yaptı diye? Basın bize yargısız infaz yaptı diyorsunuz ama buraya gelene kadar kendiniz bir araştırma yapmadınız mı ?” dedi. Sanık ise cevap olarak “Fırat Sarı’ya yapılan ödeme aylık 60-70 bin TL gibi bir rakam görünüyor bu rakamlar bize ulaşmaz” dedi. Duruşmaya sanık savunmasının ardından ara verildi.
Zonguldak Çaycumalılar dernek gecesinde bir araya gelecek Çaycuma Çevre Köylerini Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Savaş Çiloğlu, "Birlik ve Beraberlik" gecesi için hazırlıklarını tamamladıklarını ifade ederek 18 Aralık tarihinde Çaycumalılarla birlikte olacaklarını kaydetti. Dernek Başkanı Savaş Çiloğlu, etkinliğin 18 Aralık’ta Zonguldak merkezde gerçekleştirileceğini açıkladı. Başkan Çiloğlu, etkinlikte bölgenin bürokratları, akademisyenleri, doktorları, avukatları, işçi ve işveren temsilcileri ile sivil toplum kuruluşu üyelerinin bir araya geleceğini belirtti. Dernek Yönetim Kurulu Üyeleri ile yapılan toplantıda etkinliğin içeriği ve detayları hakkında önemli kararlar alındı. Gecede, Çaycuma ve çevresindeki gölgede kalmış güzelliklere dikkat çekmek amacıyla slayt sunumları yapılacağı bildirildi. Başkan Çiloğlu, bu sunumlarla bölgenin doğal ve kültürel değerlerine ışık tutulacağını ifade etti. Etkinlikte ayrıca, yöresel yemeklerin katılımcılara sunulacağı ve bu yemeklerin, misafirlere bölgenin mutfağından lezzetler sunma fırsatı sağlayacağı açıklandı. Dernek Başkanı Savaş Çiloğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri ve gönüllülere teşekkür ederek, “Geleneksel "Birlik ve Beraberlik" gecemiz 18 Aralık’ta yapılacak.Dernek Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile birlikte gerçekleştirdiğimiz toplantı sonucu geleneksel etkinliklerimizden birisi haline gelen bölgemizin bürokrat, akademisyen, doktor, avukat, siyasiler, işçi ve işveren temsilcileri sivil toplum kuruluşu örgütleri ile buluşuyoruz.Zonguldakmerkezde her yıl geleneksel olarak bir araya geldiğimiz birlik ve beraberlik gecesi 18 Aralık’ta gerçekleşecektir. Etkinlikte bölgemizin gölgede kalmış güzelliklerine dikkat çekecek ve ışık tutacak slayt sunumlarımız olacaktır. Akşam yemeğinde ise yöresel yemeklerimiz ikram edilecektir. Gerçekleştirdiğimiz Yönetim Kurulu Toplantısı’nde programımızın detayları ile ilgili gerekli kararlar alındı, dernek olarak çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz. Bu süreçte yeni fikirler ve özverili çalışmaları yadsınamayacak olan Yönetim Kurulu Üyelerimize emeklerinden ötürü teşekkür ediyorum.Yeni fikirler ve özverili çalışmalarıyla etkinliğin başarılı olmasında emeği geçen tüm üyelerimize minnettarım. Dernek olarak, bu süreçte çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi.
Isparta Eğirdir’de kadın eli değiyor, safran üretimi katlanarak artıyor Isparta’nın Eğirdir ilçesinde özellikle kadınların da yönelmesiyle üretimi katlanarak artan safran, 350 ila 500 bin lira arasında alıcı buluyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yüzde 75 hibe desteği ve yerel yönetimlerin projeleriyle Eğirdir’de başlayan safran üretimi, kısa sürede köylere de yayıldı. İlçe genelinde bu yıl toplam 3,5 dekarlık alanda safran dikimi gerçekleştirildi. Üretim süreci oldukça zahmetli olan safranda, 150 bin çiçekten sadece 1 kilogram ürün elde ediliyor. Toplanan çiçeklerin en değerli kısmı olan kırmızı çiçekler, özenle ayrıştırılıp kurutuluyor. Safran, hem gıda hem de sanayi alanında geniş bir kullanım potansiyeline sahip bulunuyor. Eğirdir İlçe Tarım Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Kemal Yılmaz, safranın özellikle kozmetik ve boya sanayisinde büyük ilgi gördüğünü belirterek, "Safran çok güçlü bir antioksidan. Ayrıca uçak kanatlarının boyanmasında da kullanılıyor" dedi. “Safran üretim merkezi oluyoruz" Eğirdir Kaymakamı Ömer Cimşit ise ilçenin safran üretiminde önemli bir merkez haline geldiğini belirterek, "2018 yılında iki köyde başlayan üretim, bugün beş köye ulaştı. Amacımız, üretim alanlarını her yıl daha da genişletmek" dedi. Üretici Kamil Korkmaz, "Bu işten çok memnunuz. Devletimizin sağladığı desteklerle büyük aşama kaydettik" derken, üretici Serpil Başgül de, "Devlet destekli safran üretimine bu yıl başladım. Çok memnunum, herkese tavsiye ederim" ifadelerini kullandı. Katma değeri yüksek bir ürün Yüksek katma değeriyle dikkat çeken safran, pilavdan çaya, lokumdan çorbaya birçok üründe kullanılıyor. Kendi ağırlığının 100 bin katı suyu sarıya boyayabilen bu değerli baharat, Türkiye’nin tarım ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Eğirdir’de safran üretiminin önümüzdeki yıllarda daha da artması ve Türkiye’nin dünya safran piyasasında güçlenmesi hedefleniyor.