EKONOMİ - 19 Kasım 2024 Salı 10:47

Oleolog Kıvrak: “Aşırı sıcaklar bu yıl zeytinyağını acı yaptı”

A
A
A
Oleolog Kıvrak: “Aşırı sıcaklar bu yıl zeytinyağını acı yaptı”

Balıkesir Üniversitesi (BAÜN) Edremit Meslek Yüksekokulu Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğretim Görevlisi Oleolog Dr. Mücahit Kıvrak, aşırı sıcaklar sebebiyle zeytin ağaçlarının strese girdiğini ve meyvelerinin hem küçüldüğünü hem acılaştığını belirterek, bu meyvelerden üretilen zeytinyağlarının da hem acı olduğunu hem de meyvemsi kokusunun bulunmadığını söyledi.


Kıvrak, yaptığı açıklamada son 50 yılın en sıcak yazlarından birinin yaşandığını belirterek, zeytin ağacının gövdesindeki suyu bu sene meyvesine veremediğini hayatta kalmak için etkin ve kısıtlı kullandığını anlattı. Zeytin ağacının su stresi yaşaması sebebiyle zeytinlerin ve ondan üretilen zeytinyağlarının bu yıl daha acı olduğunu vurgulayan Kıvrak, şöyle konuştu;


“Aslında stresli bir yıl yaşanmasaydı meyvemsi kokuyu buram buram alırdık. Bünyesindeki su olsaydı ya da normal yağış düşseydi bünyesindeki suyun zeytine aktaracaktı. Acılaşmamış olacaktı. Zeytin normalde acı oluyor. Ancak suyla dengeli bir dağılım olunca acıyı çok hissetmiyorduk. Bu yıl meyvemsi kokuyu bulamıyoruz. Bunun yerine daha acı bir zeytin ve yağıyla karşı karşıyayız. Su az olunca ağaç, hayatını devam ettirme iç güdüsüyle daha fazla meyve verdi ancak küçük oldu. Daha çok çok küçük zeytin ve çekirdek ağırlıklı bir verim gördük. Ağaçlar bu yıl sadece çekirdeğe, tohuma yani genetik koduna çalıştı.”


Ağaçların bu stres altında kendi meyvesini korumak adına zeytini dış etkenlerden korumak için özellikle biraz daha acılaştırdığını dile getiren Kıvrak, “Meyvelerini acı yapmak zorunda. Çünkü kuşlar yerse meyvelerinden, tohumlardan yeni ağaçlar çıkmaz. Bu yüzden ağaç öleceğini düşündüğü için bu sene meyve tanelerini acılaştırdı. Bunun adı ağacın yok olmaya karşı kendini koruma içgüdüsü. Acı olunca kimse yemiyor, çekirdek tohum olarak kalıyor” dedi.


"Zeytinyağının ağzını açık bırakmayın"


Kıvrak, üreticilerin zeytin ve yağının acılığından şikayet ettiğini belirterek, şunları kaydetti;


“Üreticiler acısı çıksın diye zeytinyağlarını açık havaya daha fazla maruz bırakıyorlar. Yanlış. Bu yıl zeytinyağını bu şekilde yemeliler. Ağzını açık bırakmamalılar. Çünkü bu bol antioksidan içeriyor. Ağzı açık bırakılırsa acılık gider ancak yağ tüm özelliğini kaybediyor. Sağlıklı, antioksidan etkisi yok oluyor. Sonra yağlı boya tadına dönüşüyor.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da iki yeni okul eğitime başlıyor Bursa’da Osmangazi ilçesinin Demirtaş Sakarya Mahallesi’nde inşaatı tamamlanan Aşık Yunus Emre Ortaokulu ve Doktor Sadık Ahmet İlkokulu, 25 Kasım Pazartesi günü eğitim-öğretime başlayacak. Her iki okul da modern altyapılarıyla 32 sınıf ve 1000 öğrenci kapasitesiyle hizmet verecek. Ayrıca Eğitim öğretim hayatına başlayacak okullarda, konferans salonları, kütüphaneler, yemekhaneler, asansörler ve son teknoloji donanımlarla inşa edilen tesisler yer alacak. Okul binalarını inceleyen AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Metin Sezer ve Sakarya Mahalle Muhtarı Mümin Dündar ziyaret ederek son hazırlıkları yerinde gördü. Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan Milletvekili Refik Özen, “Biz tabela değiştirmiyoruz, eser inşa ediyoruz. Bursa’daki eğitim yatırımlarımızdan iki önemli okulu daha Pazartesi günü hizmete alıyoruz. Demirtaş Sakarya Mahallemizdeki bu okullar, modern donanımlarıyla eğitim kalitesini yükseltmeye devam edecek. Yaparsa AK Parti yapar, AK Parti döneminde birçok eser inşa edildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde gece gündüz demeden çalışacağız ve eserler üreteceğiz. Biz hiçbir şekilde CHP’nin yaptığı gibi tabela, heykel değil, eser üretiyoruz, eserlerle anılıyoruz” dedi. AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Adnan Kurtuluş ise, okulları Bursa’ya kazandırmanın mutluluğu içerisinde olduğunu belirterek, “Başta okulların yapımında emeği geçen İl Başkanımız Davut Gürkan’a, Milletvekilimiz Refik Özen’e ve Bursa milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Gece gündüz demeden Bursa için çalışıp bu tarz eserleri kazandırdıkları için minnettarız” diye konuştu.
Bursa Makarnacılar Amerika pazarında iddialılar Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği (TMSD) Yönetim Kurulu Başkanı Aykut Göymen, bazı firmaların ABD’de uygulanan anti dampinge karşı açtığı davaları kazandığını belirterek, “Gayet de güzel oldu. Amerika pazarı yavaş yavaş açılıyor.” ifadesini kullandı. Göymen, makarnada yıllık iç tüketimin 700 bin ton civarında olduğunu belirterek, “Üretim kapasitemiz 3 milyon ton. İhracatımız hedeflediğimiz 1,5 milyon tonluk ihracata ulaşıyoruz inşallah bu yıl. İç tüketimle beraber 2 milyon 200 bin tonluk bir üretim. Halen 800 bin tonluk bir üretim kapasitemiz bulunuyor.” dedi. Tüketim ve tüketimin artışı durumunda talebi karşılayabilecek durumda olduklarını dile getiren Göymen, şunları söyledi: “Bunu pandemi sürecinde de gördük. Bakanlığımızla Toprak Mahsulleri Ofisi’yle sürekli irtibat halindeyiz. Pandemi sürecinde biliyorsunuz insanlar marketlere giderek özellikle makarnayı aldılar. Bu süreçte biz kimsenin panik yapmamasını makarna kapasitesi olarak Türkiye’de tüketilen makarnanın 5 katı üretildiğini söyledik. Rahat olun dedik ve tüm rafları hiçbir zaman ürünsüz bırakmadık.” Göymen, makarnalık durum buğdayından makarna ürettiklerini dile getirerek, makarnalık durum buğdayında Türkiye’nin gen merkezi olduğunu ve bunun büyük avantaj oluşturduğunu anlattı. Amerika pazarı açılıyor Hem kaliteli buğdaydan kaliteli makarna ürettiklerini hem de fazla durum buğdayını ihraç ettiklerini vurgulayan Göymen, 4 milyon ton makarnalık buğdayın makarna üreticisi ülkelere sattıklarını söyledi. Göymen, Türkiye makarna üreticileri olarak 166 ülkeye ihracat yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu: “En fazla ihracatı yaptığımız bölgeler Güney Amerika, Afrika ve hatta Japonya, Uzak Doğu. Son zamanlarda da Amerika’da bazı üreticilerimiz ciddi çalışmalar yapıyorlar. Amerika kıtasında da ürünlerimizde ihracat her geçen gün artıyor. Bu konuda da gerçekten mutluluk duyuyoruz. Makarnada marka oldu Türkiye artık. Aranan bir markayız yurt dışında. Aslında biz çok daha fazla ihracat yapabilecek, çok daha üretim yapabilecek kapasiteye sahip bir sektörüz. Amerika Birleşik Devletleri’nde. şu anda Türk makarnasına anti damping uygulanıyor. Yani bu anti dampingle ilgili tabii her yıl bir değerlendirme ya da iki yılda bir değerlendirme yapıyor ki bu değerlendirmelerde biz hep kesinlikle ön safhalardayız. Bizim bazı firmalarımız bu konuda çeşitli davalar açarak bunu da kazandılar. Gayet de güzel oldu. Amerika pazarı yavaş yavaş açılıyor.” Avrupa Birliğinde de İtalya’ya pozitif ayrımcılık yapıldığına dikkati çeken Göymen, “Yıl sonunda ulaşacağımız 1,5 milyon ton ihracatın sadece 20 bin tonunu AB ülkelerine yapıyoruz. 20 bin tondan sonra giren her ürüne Avrupa Birliği ülkeleri tonda ek vergiler koyuyor. İtalya’yla karşılaştırdığımızda ihracatımızı, İtalya, Avrupa Birliğine eğer ihracat yapmasa, yani geriye kalan dünyanın tamamına yaptığı ihracatlarla karşılaştırırsak Türkiye aslında İtalya’dan fazla ihracat yapıyor.” dedi. Makarna sektörünün hayvancılık sektörüne bile dolaylı fayda sağladığını dile getiren Göymen, açığa çıkan kepeğin ham madde olarak yem fabrikalarına satıldığını anlattı. Hem karbonhidrat hem protein kaynağı olarak en ucuz gıdalardan birinin makarna olduğunu dile getiren Göymen, “Mesela 25-30 lira bir paket. Sos, yağ, biraz salça, peynir Bir arada ya da ayrı kullanılabilir. Normalde dört kişiyi doyurur. Hadi makarnayı çok sevenler diyelim 3 kişiyi rahat doyurur. Yani çok ucuz ve sağlıklı Şişmanlatmaz. Avrupa’da makarna fiyatları çok yüksek. Türkiye’de uygun fiyatlara ürün satıyoruz. Sattığımız ürünler de sağlıklı ve bir o kadar da hijyenik.” diye konuştu.
İstanbul ’24 Kasım’ öncesi Başöğretmen Atatürk’e anlamlı ziyaret Kuruluşunun 30. yıl dönümünü kutlayan Bahçeşehir Koleji, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla Anıtkabir’i ziyaret etti. Öğretmen ve öğrenciler Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi huzuruna çıkarak minnetlerini sundular. Bahçeşehir Koleji, kuruluşunun 30’uncu yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, yaklaşık bin öğretmen ve öğrenciyle Anıtkabir ziyareti gerçekleştirdi. 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yapılan ziyarette Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ Anıtkabir Özel Defteri’ne “Başöğretmenimiz olarak size minnetimizi sunmak üzere huzurunuzdayız” yazdı. Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, yöneticiler, öğretmenler ve öğrencilerden oluşan bin kişi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhını ziyaret etti. Aslanlı Yol’dan yürüyerek Anıtkabir’e giriş yapan grup, Atatürk’ün manevi huzuruna çıktı. Genel Müdür Özlem Dağ’ın mozoleye çelenk koymasının ardından saygı duruşu gerçekleştirildi. ‘Minnetimizi sunmak için buradayız’ Özlem Dağ, Misak-ı Milli Kulesi’nde Anıtkabir Özel Defteri’ne şunları yazdı: “Cumhuriyetimizin Aziz Kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, bugün, Bahçeşehir Koleji olarak 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarken, Başöğretmenimiz olarak size minnetimizi sunmak üzere huzurunuzdayız. Bahçeşehir Koleji olarak tam 30 yıldır, attığımız her adımda, size olan bağlılığımızı ve değerlerinizi yaşatma sorumluluğunu hissediyoruz. Açtığınız aydınlık yolda kararlılıkla ilerliyor; eğitimin gücüne olan inancınızı öğrencilerimize aşılıyoruz. Öğrencilerimize tıpkı sizin arzu ettiğiniz gibi, aklın ve bilimin yolunda yürümeyi öğretiyor; onları, dünyanın her köşesinde farklı kültürlerle bir arada yaşamayı bilen, adalet, eşitlik ve hoşgörü değerlerini benimseyen bireyler olarak geleceğe hazırlıyoruz. Bize yol gösteren fikirleriniz ve değerleriniz ışığında, emanetinize sadık kalacağımıza söz veriyor, sizi her daim sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz.”