ASAYİŞ - 29 Aralık 2023 Cuma 09:30

Aç kalan kurtlar köpeğe saldırdı

A
A
A
Aç kalan kurtlar köpeğe saldırdı

Ardahan’ın Posof ilçesinde kurt sürüsü köpeğe saldırdı, bu anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.


Ardahan’da kar ve soğuk havanın etkisiyle yiyecek bulamayan yabani hayvanlar, köylere inmeye başladı. Posof ilçesi Türkgözü sınır kapısı ile Posof yol ayrıma arasında bulunan bir dinlenme tesisi önüne kadar gelen Kurt sürüsü tesisin önündeki köpeğe saldırdı. Bu anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Güvenlik kamerasınca kaydedilen görüntülerde aç kurtlar, Burak Baltacıya ait köpeğe saldırdı.


Bir süre köpek ile kovalamaca yaşayan kurtlar, Baltacı’nın köpeğinin havlama seslerini fark ederek dışarı çıkıp müdahale etmesi köpeğinin hayatını kurtardı. Kaçan Kurt sürüsü karla kaplı araziye doğru ilerleyerek gözden kayboldu.



Aç kalan kurtlar köpeğe saldırdı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Kış hastalıklarına karşı doğal antibiyotik olan kelle paçaya ilgi arttı Gaziantep’te havaların soğumasıyla birlikte gribal enfeksiyonlar artarken, vatandaşlar çareyi kelle paça gibi doğal antibiyotiklerde buluyor. Gaziantep’te kış mevsiminin vazgeçilmezlerinden biri haline gelen kelle paça, yalnızca enfeksiyonlara karşı koruyucu özelliğiyle değil, aynı zamanda yoğun lezzetiyle de dikkat çekiyor. Soğuk günlerde sıcak kelle paça, hem sağlık hem de lezzet arayanların tercihi olmaya devam ediyor. Şehirdeki kelle paça salonları, özellikle kış aylarında yoğun ilgi görüyor. Vatandaşlar, hasta olduklarında hastane yerine kelle paçacıya giderek şifa bulmaya çalışıyor. Kelle paça fiyatları ise 225 TL. “Doğal şifa deposu” “Kelle paça, gribal enfeksiyonlara karşı doğal bir antibiyotik” diyen kelle paça ustası Uğur Dertli, bu lezzetli çorbanın faydalarını ve yapım sürecini anlattı. Dertli, kelle paçanın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve vücuda enerji verdiğini belirterek, özellikle soğuk havalarda tüketilmesini tavsiye etti. Uğur Dertli, kelle paçanın yapımında kullanılan malzemelerin tamamen doğal olduğunu vurgulayarak, “Kelle paça, özellikle kelle eti ve paça suyuyla yapılır. Bu ikisi hem zengin protein hem de kolajen içerir. Bu maddeler vücuda hem enerji verir hem de bağışıklığı güçlendirir” dedi. Dertli, kelle paçanın hazırlanma sürecine de değinerek, “Kellenin ve paçaların özenle temizlenmesi, uzun saatler kaynatılması gerekiyor. Biz burada doğal yöntemlerle hiçbir katkı maddesi kullanmadan çorbamızı hazırlıyoruz. Müşterilerimiz hem lezzeti hem de şifayı aynı anda buluyor” ifadelerini kullandı. “Vatandaş hastaneye değil, kelle paçacıya geliyor” Kelle paçayı sevdiğini söyleyen Orhan Savcılı isimli vatandaş ise “Bizim bağışıklığı güçlendirmek için paça önemli. Haftada bir mutlaka tüketmeye çalışıyoruz. Paça bizim doğal antibiyotiğimiz. Nezle veya grip alan vatandaşlara paçayı öneriyorum” diye konuştu.
Samsun Başkan Sandıkçı: “Bilim ve teknolojide öncü nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz Samsun’un Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, ‘Başkan Okulumda’ projesi kapsamında öğrencilerle bir araya geldi. Sandıkçı, “Eğitime yönelik projelerimiz ve yatırımlarımızla sahip olduğu değerlerle örnek, aldığı eğitimle bilimde ve teknolojide öncü nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz" dedi. Canik Belediye Başkanı İbrahim Sandıkçı, eğitime yönelik yeni projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerini belirtti. ’Başkan Okulumda’ projesi çerçevesinde Canik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileriyle bir araya gelen Başkan İbrahim Sandıkçı, öğrencilere yönelik yeni destek programlarını uygulamaya alacaklarının müjdesini verdi. Sandıkçı, eğitime yönelik çalışmaları büyük bir titizlikle gerçekleştirmeye devam ettiklerini kaydetti. Başkan İbrahim Sandıkçı öğrencilerin taleplerini ve önerilerini dinleyip, onlara eğitime yönelik yeni projeler hakkında bilgiler verdi. Öğrencilerin talep ve önerileri doğrultusunda eğitim çalışmalarına yön verdiklerini belirten Başkan İbrahim Sandıkçı öğrencilere hitaben gerçekleştirdiği konuşmasında, “Gençler sizler güçlü geleceğimizin teminatısınız. Bilginiz ve yeteneklerinizle her alanda bağımsız ve güçlü Türkiye’nin neferlerisiniz. Sizlerin kaliteli ve nitelikli bir şekilde eğitim alması bizlerin en büyük önceliğidir. Her daim öğrencilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Eğitime yönelik projelerimiz ve yatırımlarımızla sahip olduğu değerlerle örnek, aldığı eğitimle bilimde ve teknolojide öncü nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Öğrencilere Samsunspor forması Öğretmenler ve öğrencilerle uzun süre sohbet ederek onların taleplerini dinleyen Başkan İbrahim Sandıkçı, programın ardından öğrencilere hediye takdiminde bulundu. Programda Başkan İbrahim Sandıkçı öğrencilere Samsunspor forması, bluetooth kulaklık, akıllı saat, spor çantası ile akıl, zeka ve strateji oyunları hediye etti. Programa, Canik İlçe Milli Eğitim Müdürü Zahit Köseoğlu da katıldı.
Ankara Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu: “Siz çoksunuz, biz Türk” Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Büyük Birlik Partisi Eski Genel Başkanı Yalçın Topçu, “Siz çoksunuz, biz Türk” dedi. Topçu bir basın yayın organına yaptığı açıklamada, “Açıklamama Vatan Şairlerimiz’ Namık Kemal ‘2 Aralık 1888’ ve Orhan Şaik Gökyay’ı ‘2 Aralık 1994’ vefatlarının yıldönümünde saygı, rahmet ve şükranla yad edip sizlerden de tüm geçmişlerimiz için Fatiha’larınızı rica ederek başlıyorum. Devletimizi ve Milletimizi;’ Büyük ve güçlü Türkiye” hedefinden koparıp ‘Sevr’i tekrar açma sevdasında olan “Şer İttifakı’, günümüzde medeniyet coğrafyamız üzerindeki emperyalist emellerini diledikleri gibi gerçekleştirdikten sonra bizim istiklal ve istikbalimizi söndürmek istediklerini biliyoruz. Geldikleri gibi giderken de Türkolog, Asker, Veteriner Merhum Ömer Seyfettin’in dediği gibi burada bıraktıkları piçleri her kesim ve statüden dostları, piyonları, medyaları ve ekonomik enstrümanları ile üzerimize gelmektedirler” ifadelerini kullandı. Topçu açıklamasının devamında “Ama kimlerle hangi tezgâhı kurdularsa, hangi çukurları kazdılarsa, tezgahlarını bozup, kazdıkları çukurlara da kuklalarıyla birlikte kendilerini gömdük ve gömmeye de devam ediyoruz!.. Milli Şairimiz Akif’in ifadesiyle; ‘Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ” olarak topu birden üzerimize geldiler 1915 de ama Çanakkale’yi geçemediler.1919 da tekrar toplanıp denediler bu kez de vefatının (10 Kasım 1938) yıldönümünde saygı, rahmet ve şükranla yad ettiğimiz Büyük Atatürk’ün Başkomutanlığında Sakarya’da, Dumlupınar’da birçoğunu kara toprakla buluşturup, kalanlarını da Akdeniz’de boğduk. Geçtiğimiz yıllarda ise sağcı-solcu, Alevi Sünni, laik-anti laik diye bölüp, 40 yıldır da Marksist-Leninist, Maocu, ırkçı, bölücü örgütlerinin ağaç bahanesi ve dindar görünümlü ihanet şebekesinin 17-25 Aralık-15 Temmuz ihanetleri ile üzerimize geldiler ve gelmeye devam ediyorlar. Ama ‘Ölümüne ölümüne” diyen seçilmiş Cumhurbaşkanının etrafında bir olan milletimiz, bunların FETÖ’yü 15 Temmuz da vatanın sokaklarında, BTÖ’yü de yurt içinde ve dışında rezil kepaze etti ve etmeye de devam ediyor. Bunlar dün olduğu gibi bugün de başaramadılar ve kıyamete kadar da başaramayacaklar. Çünkü Türkistan’dan bizi dünyanın dört bir yanına gönderen kaderimizi yazan Allah bizimle bu aziz vatandaki, millet bizimle şan ve şerefle yazdığımız, tarih bizimle. Şimdi biz; Nizam Ve Merhamet Medeniyeti varisleri olarak düştüğümüz yerden ayağa kalktık. Ve Surda bir gedik açtık ki. Mukaddes mi mukaddes.. Onlar hangi kahpeliklerle, hangi şekilde, hangi yandan gelirse gelsinler, kutlu yükselişimize asla engel olamayacaklar. Önümüzdeki asır Türk asrı olacak. Ve bu asırda da en gür seda İslam’ın sedası olacak inşallah. Siyonist soykırım suçlusu İsrail ve partnerlerinin bizimle ilgili asırlık hayallerini de biliyor ve onlara diyoruz ki “Siz çoksunuz, biz Türk” Topçu’nun açıklamasının devamı şöyle: “Daha öncelerde paranıza, kuklalarınıza, silahlarınıza ve çokluğunuza güvenip birçok kere geldiniz üzerimize ama her seferin de zelil oldunuz.Vefatının seneyi devriyesinde ‘1Kasım 1958’ saygı ve rahmetle andığımız büyük mütefekkirimiz Yahya Kemal Beyatlı’nın da dediği gibi yine bir yaz günü geçeriz dağları nehirleri kafilelerle, şimşek gibi atılırız yedi koldan üzerinize, binimiz yeteriz dev gibi ordularınıza,1 Aralık 1939 da Hakka yürüyen rahmet ve minnetle andığımız Atamız Seyit Onbaşı gibi 215 kiloluk top mermisini kaldırıp atarız üzerinize ve sizi yine rezil ederiz!.. Çünkü; ‘Siz çoksunuz, biz Türk’"
Tekirdağ 110 yıllık çeyiz: Anneanne yadigarı şehrin tescilli ürünü oldu Tekirdağ Süleymanpaşa’da yaşayan Hatice Çınar, 110 yıllık aile yadigârı çeyiziyle Karacakılavuz dokuma sanatını yaşatarak yüzlerce kişiye ilham oluyor. 64 yaşındaki Hatice Çınar, annesinden öğrendiği dokumacılığı çocukluk yıllarından itibaren tutkuyla sürdürüyor. Anneannesinden annesine, oradan da kendisine kalan 110 yıllık çeyiz ürünlerini koruyarak, bu tarihi mirası geleceğe taşıyor. Karacakılavuz’un simgesi haline gelen bu dokuma sanatı, Tekirdağ’ın tescilli kültürel değerleri arasında yer alıyor. 400’den fazla kadına eğitim verdi Çınar, 2003 yılında aldığı usta öğreticilik belgesiyle dokuma sanatını kadınlara öğretmeye başladı. Bugüne kadar 400’den fazla kursiyere eğitim veren Çınar, Karacakılavuz Dokuması’nı daha geniş kitlelere ulaştırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Geçmişin izi sergilerde canlanıyor Yılların birikimiyle oluşturulan dokuma eserler, Süleymanpaşa Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi’nde düzenlenen sergilerde halkın beğenisine sunuluyor. Çınar’ın büyüklerinden kalan ve geçmişin ruhunu taşıyan ürünlerden esinlenilerek yapılan yeni dokumalar, hem bir kültürel mirası yaşatıyor hem de Tekirdağ’a gelen misafirlere hediye ediliyor. "Benim için çok özel" Hatıralara çok önem verdiğini vurgulayan Hatice Çınar, “1974’ten bu yana büyük bir sevgiyle bu işi sürdürüyorum. Anneannemden ve annemden kalan hatıralar benim için çok özel. 110 yıllık bu çeyiz ürünü sadece bir dokuma değil, ailemizin tarihini yaşatan bir eser. Şimdi gençlere bunu öğretmek ve Tekirdağ’ın tescilli ürününü tanıtmak en büyük mutluluğum” ifadelerini kullandı. Kadınlardan kadınlara uzanıyor Köyde çeyizlik ürünler yaparak başladığı bu mesleği, Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde usta öğretici olarak sürdürdüğünü belirten Çınar, “21 yıldır usta öğreticiyim. Annemin anneannesinden bana kalan bu mirası yaşatmaya devam ediyorum. Bu çeyiz ürünleri artık sadece süs eşyası değil, aynı zamanda Tekirdağ’ın kültürel bir simgesi oldu” dedi. Trakya Kalkınma Ajansı ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün desteğiyle 2019 yılında tescillenen Karacakılavuz Dokuması, bölgenin geleneksel değerlerini koruma adına önemli bir adım oldu.