Yerel Haberler
Antalya
Antalya’da hortum yıkıp geçti, evler ve seralar hasar gördü 23 Kasım 2024 Cumartesi - 23:53:06 Antalya’nın doğu ilçelerinde etkili olan sağanak ve fırtına, Aksu’da hortuma yol açtı. Hortum, seralar ve evlere zarar verirken, ağaçlar devrildi, elektrik telleri koptu ve Kurşunlu Mahallesi’nde elektrik kesintisi yaşandı. Ekipler bölgede onarım ve temizlik çalışmalarına başladı. Hortum anlarında işçilerin seralarda olmaması kimsenin zarar görmemesinde etkili oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün turuncu kodla uyardığı Antalya’nın doğu ilçelerinde dün etkili olan sağanak yağış, hayatı olumsuz etkiledi. Yağışın yanı sıra fırtına uyarısının da yapıldığı bölgelerden Aksu ilçesinde akşam saatlerinde hortum meydana geldi. Hortum, evler ve seraların bulunduğu alandan geçerek naylon ve cam seralara zarar verdi. Hortum nedeniyle ağaçlar yollara devrildi, elektrik telleri koptu ve Kurşunlu Mahallesi’nde elektrik kesintisi yaşandı. İtfaiye ve belediye ekipleri devrilen ağaçları kaldırmak için çalışma başlatırken, AEDAŞ ekipleri de kopan elektrik hatlarını onarmaya çalıştı. Bazı evlerin kapı ve pencereleri de hortum nedeniyle hasar gördü. "Uçak düşüyor sandık” Kurşunlu Mahallesi sakini Mustafa Atalay, “Akrabalarımızın yanına gelmiştik. Bir saat önce burada hortum olayı yaşandı. Biz uçak düşüyor sandık. Burada kıyamet koptu. Şu an elimizden gelen hiçbir şey yok. Asıl hasar sabah belli olacak. Zarar çok büyük” dedi. Zarar gören ev sahibi Ramazan Sargın ise, “İki dakika içinde hortum geldi, geçti ve temizledi. Evlerimiz, seralarımız, ahırlarımız, güneş panellerimiz zarar gördü. Yardım bekliyoruz, seraları kaldırmak için" ifadelerini kullandı. Hasan Kaya da, "Allah’tan bu olay gündüz olmadı. Çünkü gündüz olsaydı seraların içinde çalışan insanlar olurdu, dışarıda gezenler olurdu ve ölümlere ya da yaralanmalara sebep olabilirdi. Tek tesellimiz bir can kaybımızın olmaması. Ama malımızda çok büyük zarar var, diye konuştu. Fırat Demir  
23 Kasım 2024 Cumartesi - 21:31 Mantar toplamak için çıkıp bitkin halde bulunan yaşlı adam hastanede hayatını kaybetti Antalya’nın Manavgat ilçesinde mantar toplamak için evden ayrılan yaşlı adam 24 saat sonra 4 kilometre uzaklıkta bulundu. Bitkin halde bulunan ve hiportermi geçirdiği değerlendirilen yaşlı adam, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti Olay, Antalya’nın Manavgat ilçesi tarihi ismi Zerk olan Altınkaya Mahallesi’nde meydana geldi. 22 Kasım Cuma günü öğlen saatlerinde mantar toplamak için evinden ayrılan 76 yaşındaki Fikri Öz’den haber alamayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Beşkonak Jandarma Karakolu ekipleri, Jandarma Asayiş timi, JAK timi, AFAD timi, komandalar, İz Takip köpeği, Manavgat STK’ları ve mahalle sakinleri tarafından arama-kurtarma çalışması başlatıldı. Yorgun ve bitkin halde bulundu Gece boyunca yapılan arama-kurtarma çalışmalarından sonuç alınamazken arama çalışmaları sabah erken saatlerde yeniden başlatıldı. Fikri Öz, 24 saat sonra evine 4 kilometre mesafede Ev Andızı mevkiinde yaralı ve bitkin bir halde bulundu. 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından yağmur ve soğuk nedeniyle bitkin düşen ve kalbi duran Fikri Öz’ü yaptığı kalp masajıyla hayata döndürüldü. Ambulans ile Manavgat Devlet Hastanesine kaldırılan Fikri Öz, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 19:18 Antalya Büyükşehir, afet bölgesinde incelemelerde bulunup yardım eli uzattı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Aksu ilçesinde meydana gelen hortum nedeniyle seraları zarar gören çiftçilere yardım eli uzattı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri bölgede inceleme yaparak hasar tespiti yaptı. Hortum afetinden zarar gören çiftçileri ziyaret ederek destek sözü verdi. Öte yandan Büyükşehir Belediyesi turuncu kod uyarısının devam ettiği Antalya’da ilgili tüm birimleri ile birlikte teyakkuz halinde hazır bekliyor. Antalya’da turuncu kod uyarısının ardından Aksu ilçesinde yaşanan aşırı yağış ve yaşanan hortum nedeniyle 80 dekar ekili sera alanında maddi zararlar oluştu. Aksu Kemerağzı Mahallesi’nde aralıklarla üç kez yaşanan kuvvetli hortum sera profillerinin sabitlendiği betonları yerinden söktü. Sera demirlerini eğerek naylon kaplamaları yerinden uçuran hortum, ekili fidelere de zarar verdi. Afet sonrası Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri afet bölgesinde hasar tespit çalışması gerçekleştirdi. Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Aykut Kaya ve Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım ile birlikte zarar gören seraları inceleyen Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Seda Özel de çiftçilerin taleplerini dinledi. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Seda Özel hortum nedeniyle sera alanlarında ciddi hasarlar oluştuğunu belirterek, “Ekiplerimizle birlikte sabah saatlerinden itibaren bölgede hasar tespit çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Tespitlerimize göre yaklaşık 80 dekarlık kapalı örtü altı sera alanlarında ciddi hasarlı kayıplar olduğunu gördük. Seraların naylonlarında, metal aksamlarında, iskeletlerinde ve ürünlerinde önemli bir kayıp yaşanmış durumda. Başkanımız Muhittin Böcek’in yerelden kalkınma projesi kapsamında afet desteklemelerinde üreticilerimizin her zaman yanındayız. Bu afette de üreticilerimize gerekli desteklemelerin yapılabilmesi için tespitlerimizi tamamlayıp en kısa sürede dertlerine derman olmaya devam edeceğiz” dedi. Hortum afetinden seraları zarar gören üretici Mehmet Yılmaz ise, "Yaşanan afetten dolayı 20 dönüm domates ektiğim seralar maalesef zarar gördü. Üç kardeş olarak burada üretim yapıyoruz. Tahminimiz bizim seralarımızda 15 Milyonluk bir zarar oluştu. Bir ay sonra toplamaya başlayacağımız domateslerin hasadını yapamayacağız. Bu enkazı kaldırmak yeniden kurmak oldukça zor olacak. Bu süreçte büyükşehir belediyemizin ekipleri bizi yalnız bırakmadı, naylon desteği sözü verdi. Başkanımız Muhittin Böcek’e bizim yanımızda olduğu için teşekkür ediyoruz ”dedi. Büyükşehir alarmda Öte yandan Antalya Büyükşehir Belediyesi, sağanak yağışın ardından ASAT ve İtfaiye ekipleriyle birlikte teyakkuz halinde çalışmalarını sürdürüyor. ASAT ve İtfaiye başta olmak üzere ilgili diğer birimleri ile birlikte merkez ve doğu ilçelerinde yaşanan olumsuzluklara karşı hizmetlerini sürdüren Büyükşehir Belediyesi su baskınlarına karşı tahliye işlemleri yapıyor. ASAT ve Büyükşehir ekipleri, alt geçitlerde ve göllenme olan bölgelerde tıkanan yağmur suyu mazgallarını açmak için yoğun çaba sarf ediyor. Park bahçeler ekipleri de ağaç devrilmelerine müdahale ediyor. Büyükşehir Belediyesi ilgili tüm birimleri ile birlikte olumsuz bir durum yaşanmaması için çok sayıda personel ve araç ile teyakkuz halinde bekliyor.
Alanya Belediye Tiyatrosu yurt dışından ödülle döndü
16 Kasım 2024 Cumartesi - 17:20 Alanya Belediye Tiyatrosu yurt dışından ödülle döndü Alanya Belediye Tiyatrosu, Kazakistan’ın Çimkent şehrinde düzenlenen 9. Uluslararası Orta Asya Ülkeleri Tiyatro Festivali’nde sahne aldı. Festivalin kapanış ve ödül töreninde, Alanya Belediye Tiyatrosu oyuncularından Fırat Onur Deniz, En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü. Muhtar Avezov Kazak Millî Dram Tiyatrosu tarafından düzenlenen ve festival kapsamında Jumat Şanin Şehir Akademik Kazak Dram Tiyatrosu’nun kuruluşunun 95. yılının kutlandığı 9. Uluslararası Orta Asya Ülkeleri Tiyatro Festivali’nin beşinci gününde, Ernest Hamingway’in unutulmaz eseri ‘Yaşlı Adam ve Deniz’den uyarlanan tiyatro eseri Alanya Belediye Tiyatrosu oyuncuları tarafından başarıyla sahnelendi. Festivale, Türkiye’den katılan tek tiyatro ekibi olan Alanya Belediye Tiyatrosu, Alanya’yı en iyi şekilde temsil etti. Belediye Meclis Üyesi Engin Alataş da Kazakistan turne programına katılarak, tiyatro ekibini yalnız bırakmadı. Uluslararası festivalde Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Karakalpakistan, Türkmenistan ve Azerbaycan gibi Türk dünyasının birçok ülkesindeki tiyatro toplulukları da yer aldı. Yaşlı Adam ve Deniz oyununa büyük ilgi Çimkentli tiyatro severlerin yoğun ilgi gösterdiği ‘Yaşlı Adam ve Deniz’ oyununun yönetmenliğini Kazakistan Drama Tiyatrosu rejisörlerinden Dina Zhumabayeva yaparken, oyunda tiyatro sanatçıları Fırat Onur Deniz, Ezgi Melek Kerman, Vedat Akbulut, Esra Tığlı Kutertan, Murat Demir Tetik, Emre Şen, Güneş Çağlar rol aldı. Jüri tarafından övgüyle karşılanan oyun, seyircilerden de tam not aldı. Jüri Başkanı, ünlü Kazak aktör ve tiyatrocu Asanali Aşımov, oyunun sanat yönetmeni ve oyuncularını tebrik etti. Aşımov, Türkiye’den bir tiyatro topluluğunun festivale katılmasının, Türk dünyasından sanatçı ve tiyatrocuların birbirleriyle tanışarak gelecekte ortak projelerde yer almaları açısından önemli olduğunu vurguladı. Alanya belediye tiyatrosuna en iyi erkek oyuncu ödülü Festivalin kapanış ve ödül töreninde, Alanya Belediye Tiyatrosu oyuncularından Fırat Onur Deniz, En İyi Erkek Oyuncu ödülüne layık görüldü. Bu önemli başarı, Alanya Belediye Tiyatrosu adına büyük bir gurur kaynağı oldu. "Gurur duyduk" Kazakistan Turnesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Alanya Belediyesi Tiyatro Müdürü Hüseyin Çinal, “Bu yıl önce Adana’da, daha sonra Kazakistan’da Alanya’mızı ve ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Orta Asya Ülkelerinden birçok tiyatro topluluklarının katıldıkları festivalde Türkiye’den katılan tek tiyatro ekibi bizlerdik. Çok büyük ilgi ve sevgiyle karşılandık. Sahnelediğimiz Yaşlı Adam ve Deniz Oyunu çok beğenildi. Ayrıca Sanat Yönetmenimiz Fırat Onur Deniz, en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görüldü. Kazandığımız bu prestijli ödül, tiyatromuzun gücünü ve kalitesini uluslararası platformda kanıtlamış oldu. Sanatın sınırlarının olmadığını ve kültürler arasında köprüler kurulabileceğini gösteren anlamlı bir başarı oldu. Fırat Onur Deniz’i ve tüm tiyatro ekibimizi kutluyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en az 3 çocuk çağrısına hekimlerden destek geldi
16 Kasım 2024 Cumartesi - 17:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en az 3 çocuk çağrısına hekimlerden destek geldi Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği-TSRM, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en az 3 çocuk çağrısına destek verdi. Antalya’da yapılan 12. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi’nde konuşan Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği-TSRM Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, “Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; toplumların mevcut nüfus yapılarının genç yaşlı dengesini koruyabilmeleri için, ortalama 2.2 çocuk gerekiyor. Doğurganlık hızı, şu an iki nokta iki gerekirken bir buçukta. O yüzden, farkındalık sağlayıp genç yaştan başlayarak 3 çocuk yapılmasına toplum olarak ihtiyacımız var” dedi. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği-TSRM tarafından düzenlenen 12. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi-TSRM 2024, 14-17 Kasım tarihleri arasında, Antalya’da gerçekleştirildi. 27 ülkeden 100’den fazla yabancı katılımcı, toplam 800’den fazla katılımcıyla gerçekleştirilen kongrede; “Bir Kadının Üreme Sağlığı Genel Sağlığıyla Bağlantılı Mıdır?, Transfer Edilecek Doğru Embriyo Nasıl Seçilir?, Tüp Bebek Başarısını Artırma Arayışında Teknoloji Ve Biyoloji, AI (Yapay Zeka) İle Embriyo Seçimi, Üreme Genetiğinde Yeni Teknolojiler, Doğurganlığın Korunmasının Psikolojik Önemi” gibi önemli konu başlıkları her yönüyle tartışılıp, güncel veriler sunuldu. Türkiye’den 168 konuşmacı ve oturum başkanının yer aldığı kongrede, 12 ülkeden 30 yabancı bilim insanının görev aldığı oturumlarda yeni gelişmeler katılımcılarla paylaşıldı. 10 Bilimsel Oturum, 76 Yuvarlak Masa Toplantısı, 3 Uydu Sempozyumu, 3 Hemşirelik Oturumu ve ASRM Kursu’nun yapıldığı bilimsel programda; 55 Sözel Bildiri, 4 Video Bildiri sunuldu. Kongrede gerçekleştirilen basın toplantısında; Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği-TSRM Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, TSRM Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gürkan Bozdağ, TSRM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Yunus Aydın ve TSRM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Erhan Şimşek, doğurganlık oranının azalmasına dikkat çekerek, üremenin devamlılığının sağlanması konusunda önerilerde bulundu. “3 çocuk yapılmasına toplum olarak ihtiyacımız var” Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği-TSRM Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğurganlık hızının nüfus yenilenme eşik değeri olan 2,1’in altına düştüğü gerekçesiyle yaptığı 3 çocuk çağrısını desteklediklerini açıkladı. Prof. Dr. Ata, “Cumhurbaşkanımızın dediği gibi; toplumların mevcut nüfus yapılarının hem toplam sayıyı hem de o nüfusun içindeki genç yaşlı dengesini koruyabilmeleri için, ortalama 2.2 çocuk gerekiyor. Dolayısıyla 2.2 çocuk olmayacağı için, en az üç çocuk yapılır ise ancak toplumun sürekliliğini ve ekonomik stabilitesini sağlamak mümkün. Bu sorun dünyanın her yerinde var ve Türkiye’yi de etkiliyor. Doğurganlık hızı, şu an iki nokta iki gerekirken bir buçukta. O yüzden, farkındalık sağlayıp genç yaştan başlayarak 3 çocuk yapılmasına toplum olarak ihtiyacımız var. 3 çocuk yapılmadığı sürece nüfuslar küçülüyor, yaşlanıyor ve sistemlerin dönmesi imkansız hale geliyor. O sebeple bunun nedenlerini bulup bununla ilgili bir farkındalık sağlamak istiyoruz” diye konuştu. “İsteyerek çocuk yapmayan insanları, üremeye ikna etmek için tıbben yapabileceğimiz bir şey yok” Doğurganlığın şehirleşmiş, endüstrileşmiş bütün ülkelerde düştüğüne işaret eden Prof. Dr. Barış Ata, OECD’nin Glance at Society 2024 raporuna göre doğurganlıktaki düşüşün en önemli nedeninin, ekonomik güçlükler ve gelecekle ilgili belirsizlik duygular olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Ata, şöyle devam etti: “Çocuk yapmamayı tercih eden çiftlerin en önünde gelen gerekçesi, ekonomik güçlükler ve gelecekle ilgili belirsizlik duyguları. Önemli bir kısım istemediği için bu endişelerden yapmıyor. Bizim yapabileceğimiz bir şey yok ama şartlar, hayat iyileştikçe ki hayat her zaman üç aşağı beş yukarı benzerdir aslında. Ama yapmak isteyip de yapamayan, yine Dünya Sağlık Örgütü’nün geçen yılki araştırmasına göre; 6 çiftten birisi bir noktada bu sorunu yaşıyor, bu yüzde 17-18’lik kısma destek vermek lazım. Nüfus artışını geri sağlayabilmek için, değişik ülkelerin denediği değişik çözümler var. Mesela, Güney Kore çocuk yapan çiftlere 75 bin dolarlık destek veriyor. Çıkarıp parayı vermiyor ama belli indirimleri, tedaviyi karşılıyor. Buna rağmen doğurganlık yükselmiyor. Finlandiya, bir buçuk yıla kadar babalık izni veriyor. Buna rağmen yükselmiyor. Dolayısıyla anlattığım endişelerden dolayı isteyerek çocuk yapmayan insanları üremeye ikna etmek için tıbben yapabileceğimiz bir şey yok.” “6 insandan birisi istediği halde çocuk yapamıyor” Prof. Dr. Barış Ata, hedeflerinin çocuk yapmak isteyip yapamayan toplumun yüzde 18’lik kısmına yardımcı olmak olduğunu açıkladı. Ata, “Bu grupla ilgili, Dünya Sağlık Örgütü’nün bu yıl yayınladığı bir çalışma var. 6 insandan birisi istediği halde çocuk yapamıyor, kısırlık problemi yaşıyor. Altıda bir demek yüzde 17’ye yüzde 18’e dayanıyor, bu da 6’da 1 demek. Bu insanlara yardımcı olunabilir ise üreme hızı öyle artırılabilir. O yüzden bizim kendimize bu yıl ki görev edindiğimiz şey, üreme sağlığıyla, üreme potansiyeliyle ilgili toplumun bilgilendirilmesi. Demografik yapının korunabilmesi konusunda, arzu edenlerin, çocuk sahibi olmak isteyenlerin, üç çocuk yapması için teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz de üç çocuk diyoruz, bu objektif bir gerçek” şeklinde konuştu. “Tüp bebek konusunda sınırlama kaldırılsın” TSRM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Yunus Aydın, en az 3 çocuk hedefinin gerçekleştirilmesi hususunda tüp bebek yapmak isteyen çiftlere sınırlamaların kaldırılması gerektiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Şu an, 40 yaşının altında en az 3 yıllık evli ve daha öncesinde gebe kalamamış çiftlere devlet tüp bebek desteği vermekte. Bu kısıtlama, daha hızlı gebeliğe ulaşması gereken çiftlerin gecikmesine neden olmaktadır. O yüzden bizim önerimiz, bu tarz kısıtlamaların kaldırılmasıdır. Gerek tüp bebekte gerek normal doğumda 1. çocuktan sonra devlet destek kapsamından çıkartmaktadır. Yani 2. ya da 3. çocuk devlet desteği kapsamında yapılamamaktadır. Sonuçta, şu anki bizim de önerimiz en az 2 ya da 3 çocuk sahibi olabilmek olduğu için, 1. çocuktan sonra da 2. hatta 3. çocukta da devlet desteğinin tüp bebek tedavisi için devam etmesi ya da bu desteğin belli oranlarda azaltılarak gidilmesi olabilir. Bir üçüncü konuysa, özellikle çocuk sahibi olamayan çiftler, ileri yaş gruplar, 35 yaşının üzerindeki çiftler ve bu gruplarda gerek doğal yoldan, gerek tüp bebekle çocuk sahibi olabilme oranı daha düşük. Bu gruplara devlet en fazla üç hak tanımakta, özellikle ihtiyacı olan ileri yaş çiftlerde bu tarz bir sınırlamanın kaldırılması, gerekirse altıya kadar çıkarılması, gerekirse de en azından bir çocuk sahibi olabilene kadar desteğin devam ettirilmesini önermekteyiz.” "Yumurta dondurma maliyeti, tüp bebek maliyeti kadar” TSRM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Erhan Şimşek ise birçok kadının gerek sosyal, gerek eğitim, gerek kariyer hedefleri nedeniyle evliliği ve gebeliği ertelediğine dikkat çekerek, yumurta dondurma seçeneğine daha fazla teşvik verilmesi gerektiğini kaydetti. Doç. Dr. Şimşek, şöyle konuştu: “Son 20 yılda da Türkiye’de ilk çocuk sahibi olma yaşı 27’lere, 28’lere dayanmış durumda ve büyükşehirlerde bu 29 ve üstüne çıkmış durumda. Dolayısıyla evlilikler ve çocuk sahibi olmak giderek öteleniyor. İleride çocuk sahibi olmak isteyen kadınlarımıza çocuklarını planlamak, yumurtaları kalmadığında onlara bir gebelik şansı verebilmek için son 10 yıldır Sağlık Bakanlığı tarafından yumurta dondurma seçeneği konusunda teşvik sağlanıyor. Ama çeşitli kısıtlamalara bağlı. Birinci problem, azalmış yumurtası olan hastaların dondurması. Çünkü, devlet politikaları bir hastanın yumurtayı serbestçe dondurmasını, azalmış yumurtası varsa önceliklendirmeye programlanmış. Halbuki biz biliyoruz ki bir kadının 38-40 yaşında yumurtaları azaldığı için, yumurta dondurmaya geldiği zaman başarısı düşük oluyor, az sayıda yumurta donduruyorsunuz ve geri döndüğünde gebe kalma oranı düşük oluyor. Bu nedenle, sağlanan bu hakkın genişletilmesi, bu kadınlar için daha ileride çocuk sahibi olma ve ailelerini tamamlama anlamında çok büyük bir avantaj sağlayacaktır. Bir diğer nokta da, yumurta dondurmanın maliyeti tüp bebek maliyetleri gibi ciddi maliyetli bir iştir ve maalesef her kadının evrensel buna erişimi, bu tedavilerin çok büyük kısmının hasta tarafından karşılanmasını gerektirmektedir. Ve hastanın karşılaması da, ciddi bir maddi imkan ve yük getirmektedir. Bunu belki global olarak belli şartlar daiminde çoğu kadının faydalanabileceği şekle getirmek, o kadınların ileriki yıllarda doğurma isteğini, ailelerini tamamlama çabalarını gerçekleştirmelerinin önünü açacaktır.”
UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya yarın yapılacak
16 Kasım 2024 Cumartesi - 14:39 UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya yarın yapılacak Uluslararası Bisiklet Birliği’nin Gran Fondo Dünya Serisi kapsamındaki uluslararası bisiklet yarışı UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya’nın uzun ve kısa parkurları yarın start alacak. UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya, 98 km’lik uzun parkur, 66 km’lik kısa parkuruyla nefes kesen mücadelelere sahne olacak. Ayrıca 66 km’lik kısa parkura paracycling sporcular da katılacak. Bisiklet dünyasının en prestijli Gran Fondo yarışları arasında yer alan UCI Nirvana Gran Fondo World Series Antalya, bu yıl 4. kez düzenlenecek. UCI Gran Fondo Dünya Şampiyonası’na katılabilmek için zorunlu ön etaplardan biri olan ve bu özelliğiyle diğer Gran Fondo yarışlarından ayrılan yarışta, yerli ve yabancı yüzlerce amatör bisiklet kullanıcısı Antalya’da ağırlanıyor. Amatör bisikletçilerin UCI standartlarında yarışmasını sağlayan organizasyon; 98 km uzun parkur, 66 km AG Tohum kısa parkur yarın saat 10.00’da start alacak. Uzun parkurda kendi yaş kategorilerinde yüzde 25’lik dilime girenler Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı kazanacak. 50 yaş üzeri kadın ve 60 yaş üzeri erkeklerde kısa parkur yarışlarında yüzde 25 dilimine giren sporcular, 2025 yılında Avustralya’da düzenlenecek UCI Gran Fondo Dünya Şampiyonası’na katılma hakkı kazanacak. Öte yandan bisiklet dostu otelleri, bisiklet organizasyonları, bisiklet toplulukları ve bisiklet yolları ile bir bisiklet şehri olan Antalya, UCI Gran Fondo Dünya Şampiyonası’na 2029 yılında ev sahipliği yapmak için hazırlanıyor.