Yerel Haberler
Antalya
Mantar toplamak için çıkıp bitkin halde bulunan yaşlı adam hastanede hayatını kaybetti 23 Kasım 2024 Cumartesi - 21:31:50 Antalya’nın Manavgat ilçesinde mantar toplamak için evden ayrılan yaşlı adam 24 saat sonra 4 kilometre uzaklıkta bulundu. Bitkin halde bulunan ve hiportermi geçirdiği değerlendirilen yaşlı adam, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti Olay, Antalya’nın Manavgat ilçesi tarihi ismi Zerk olan Altınkaya Mahallesi’nde meydana geldi. 22 Kasım Cuma günü öğlen saatlerinde mantar toplamak için evinden ayrılan 76 yaşındaki Fikri Öz’den haber alamayan yakınları durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı Beşkonak Jandarma Karakolu ekipleri, Jandarma Asayiş timi, JAK timi, AFAD timi, komandalar, İz Takip köpeği, Manavgat STK’ları ve mahalle sakinleri tarafından arama-kurtarma çalışması başlatıldı. Yorgun ve bitkin halde bulundu Gece boyunca yapılan arama-kurtarma çalışmalarından sonuç alınamazken arama çalışmaları sabah erken saatlerde yeniden başlatıldı. Fikri Öz, 24 saat sonra evine 4 kilometre mesafede Ev Andızı mevkiinde yaralı ve bitkin bir halde bulundu. 112 Acil Sağlık ekipleri tarafından yağmur ve soğuk nedeniyle bitkin düşen ve kalbi duran Fikri Öz’ü yaptığı kalp masajıyla hayata döndürüldü. Ambulans ile Manavgat Devlet Hastanesine kaldırılan Fikri Öz, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 19:18 Antalya Büyükşehir, afet bölgesinde incelemelerde bulunup yardım eli uzattı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Aksu ilçesinde meydana gelen hortum nedeniyle seraları zarar gören çiftçilere yardım eli uzattı. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri bölgede inceleme yaparak hasar tespiti yaptı. Hortum afetinden zarar gören çiftçileri ziyaret ederek destek sözü verdi. Öte yandan Büyükşehir Belediyesi turuncu kod uyarısının devam ettiği Antalya’da ilgili tüm birimleri ile birlikte teyakkuz halinde hazır bekliyor. Antalya’da turuncu kod uyarısının ardından Aksu ilçesinde yaşanan aşırı yağış ve yaşanan hortum nedeniyle 80 dekar ekili sera alanında maddi zararlar oluştu. Aksu Kemerağzı Mahallesi’nde aralıklarla üç kez yaşanan kuvvetli hortum sera profillerinin sabitlendiği betonları yerinden söktü. Sera demirlerini eğerek naylon kaplamaları yerinden uçuran hortum, ekili fidelere de zarar verdi. Afet sonrası Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri afet bölgesinde hasar tespit çalışması gerçekleştirdi. Cumhuriyet Halk Partisi Antalya Milletvekili Aykut Kaya ve Aksu Belediye Başkanı İsa Yıldırım ile birlikte zarar gören seraları inceleyen Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Daire Başkanı Seda Özel de çiftçilerin taleplerini dinledi. Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Seda Özel hortum nedeniyle sera alanlarında ciddi hasarlar oluştuğunu belirterek, “Ekiplerimizle birlikte sabah saatlerinden itibaren bölgede hasar tespit çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Tespitlerimize göre yaklaşık 80 dekarlık kapalı örtü altı sera alanlarında ciddi hasarlı kayıplar olduğunu gördük. Seraların naylonlarında, metal aksamlarında, iskeletlerinde ve ürünlerinde önemli bir kayıp yaşanmış durumda. Başkanımız Muhittin Böcek’in yerelden kalkınma projesi kapsamında afet desteklemelerinde üreticilerimizin her zaman yanındayız. Bu afette de üreticilerimize gerekli desteklemelerin yapılabilmesi için tespitlerimizi tamamlayıp en kısa sürede dertlerine derman olmaya devam edeceğiz” dedi. Hortum afetinden seraları zarar gören üretici Mehmet Yılmaz ise, "Yaşanan afetten dolayı 20 dönüm domates ektiğim seralar maalesef zarar gördü. Üç kardeş olarak burada üretim yapıyoruz. Tahminimiz bizim seralarımızda 15 Milyonluk bir zarar oluştu. Bir ay sonra toplamaya başlayacağımız domateslerin hasadını yapamayacağız. Bu enkazı kaldırmak yeniden kurmak oldukça zor olacak. Bu süreçte büyükşehir belediyemizin ekipleri bizi yalnız bırakmadı, naylon desteği sözü verdi. Başkanımız Muhittin Böcek’e bizim yanımızda olduğu için teşekkür ediyoruz ”dedi. Büyükşehir alarmda Öte yandan Antalya Büyükşehir Belediyesi, sağanak yağışın ardından ASAT ve İtfaiye ekipleriyle birlikte teyakkuz halinde çalışmalarını sürdürüyor. ASAT ve İtfaiye başta olmak üzere ilgili diğer birimleri ile birlikte merkez ve doğu ilçelerinde yaşanan olumsuzluklara karşı hizmetlerini sürdüren Büyükşehir Belediyesi su baskınlarına karşı tahliye işlemleri yapıyor. ASAT ve Büyükşehir ekipleri, alt geçitlerde ve göllenme olan bölgelerde tıkanan yağmur suyu mazgallarını açmak için yoğun çaba sarf ediyor. Park bahçeler ekipleri de ağaç devrilmelerine müdahale ediyor. Büyükşehir Belediyesi ilgili tüm birimleri ile birlikte olumsuz bir durum yaşanmaması için çok sayıda personel ve araç ile teyakkuz halinde bekliyor.
ANTSU’da hedef 2025 yılına daha da erişebilir olmak
17 Kasım 2024 Pazar - 12:53 ANTSU’da hedef 2025 yılına daha da erişebilir olmak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhitin Böcek’in halkçı projeleri arasında yer alan ANTSU hedef büyütüyor. Toroslardaki kaynağından kaliteli içme suyunu uygun fiyatla vatandaşla buluşturan ANTSU, planlanan yeni yatırımları ve dağıtım organizasyonları ile 2025 yılı içinde daha erişilebilir olup pazar payını da arttırmayı hedefliyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden ALDAŞ A.Ş. bünyesinde bulunan ANTSU, üretim ve dağıtım ağını büyütecek çalışmalara devam ediyor. Vatandaşların daha kolay ulaşabilmesi için bayiliklerin yanında farklı zincir marketlerde de satışa çıkan ANTSU’ya talepler artarak devam ediyor. Son teknoloji dolum ve paketleme Kumluca Büyükalan Köyü Karaağaç kaynağından çıkan doğal kaynak suyunun en son teknoloji ile dolumu ve paketlemesi yapılıyor. ANTSU Türkiye’de kaynağı üzerinde dolum fabrikası olan sayılı içme suyu markaları arasında yer alıyor. Kalitesini uygun fiyatla halka sunarak halkın suyu haline gelen ANTSU yeni ürünlerini de piyasaya sunmaya hazırlanıyor. Hali hazırda 19 litre damacana su, 19 litre pet şişe su, 5 litre pet şişe su ve 200 ml’lik bardak su üretimi yapılan ANTSU Su Dolum Tesisi’nde bu üretime ek yapılacak yeni yatırım ile 0.5 ve1,5 litre pet şişe suyunun da üretilmesi hedefleniyor. "Satış ağı genişliyor" ANTSU Satış Pazarlama Departmanından alınan bilgilerde ANTSU’nun yeni anlaşmalarla farklı zincir marketlerde de yerini almaya başladığı ve satış ağının genişletmeye devam ettiği belirtildi. 2025 yılındaki hedefin Antalya ve çevre illerdeki vatandaşlara ulaşarak ANTSU’yu tattırıp, sevdirmek olduğu ifade edildi. "Yoğun talep alıyoruz" ANTSU halen 110 bayi ile vatandaşlarla buluşturulurken, tüm mahallelerde yer alıyor. ANTSU son derece kaliteli şartlarda üretilerek son tüketiciye kadar en iyi şartlarda muhafıza edilip en hızlı şekilde ulaştırılıyor. Bayilerden yoğun talep alan ANTSU’nun tercih edilme nedenleri arasında tadı ve kalitesinin yanında özellikle Antalya Büyükşehir Belediyesi markasına duyulan güvenin olduğu da bayilerce dile getiriliyor. ANTSU ürün ve bayilerine “www.antsu.com.tr “ internet adresinden ulaşılabilirken, 444 26 87 iletişim hattından da sipariş verilebiliyor.
Gece saatlerinde çıkan yangın apartman sakinlerine korku dolu anlar yaşattı
17 Kasım 2024 Pazar - 11:45 Gece saatlerinde çıkan yangın apartman sakinlerine korku dolu anlar yaşattı Antalya’da bir ikamette çıkan yangın apartman sakinlerine korku dolu anlar yaşattı. Kızıltoprak Mahallesi 960 sokak üzerinde gece saatlerinde bir ikamette çıkan yangın apartman ve mahalle sakinlerinin korku dolu anlar yaşamasına neden oldu. Edinilen bilgiye göre, sokak üzerinde bulunan bir apartmanın en üst katında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangını fark eden vatandaşların durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibinin yanı sıra polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ev kullanılamaz hale geldi Yangın nedeniyle apartmanda oturan diğer ikamet sahipleri ve çevre apartmanlardaki vatandaşlar büyük panik yaşadı. Bazı apartman sakinlerinin yangın deneniyle evlerinden pijamaları ile sokağa çıktığı görüldü. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevlerle kaplı ikametteki yangına müdahale ederken, vatandaşlar ekiplerin söndürme çalışmalarını endişeli gözlerle izledi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık yarım saatlik müdahalesinin ardından yangın kontrol altına alınırken, ev tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangını gelen telefon ile öğrendi Öte yandan ikamette kaldığı yalnız kaldığı ve isminin Mikail olduğu öğrenilen gencin yangın anında evde olmadığı öğrenildi. Gencin akşam saatlerinde, aynı apartmanda karşı dairede yaşayan dayısının yanına gittiği ve akrabası ile bilgisayar oyunu oynadığı, evinin yandığını ise arkadaşından gelen telefon ile öğrendiği belirtildi. Yangının çıkış nedeniyle ilgili inceleme başlatıldı. (RB-SM-
Antalya’da Yörüklerin yayladan dönüşü başladı
17 Kasım 2024 Pazar - 11:40 Antalya’da Yörüklerin yayladan dönüşü başladı Antalya’da nisan ve mayıs aylarında yaylalara çıkan Yörükler, havaların soğumasıyla dönüşe başladı. Sıcak havalardan etkilenmemek, hayvanlardan daha yüksek verim sağlayıp tereyağı ve peynir yapmak için yeşil meraların bulunduğu Toros Dağları’nın zirvelerine, Akseki’nin yaylalarına Nisan ve Mayıs aylarında çıkan Yörükler, havaların soğumasıyla dönüş hazırlığına başladı. Eskiden at ve develerle yapılan yolculuklar günümüzde kamyon ve diğer motorlu taşıtlar yardımıyla yapılarak köylere dönülüyor. Manavgat ilçesinin dağlık kesimlerinde bulunan kırsal mahallesi olan Gebece köyünde yaşayıp hayvancılıkla uğraşan ve yaz aylarında ailesi ile birlikte Akseki’nin Alacabel yakınlarındaki Kaklıktaş mevkisinde hayvanlarını otlatan Mehmet Çoşkun, havaların soğuması ile birlikte Yayladan dönüş hazırlıklarına başladıklarını söyledi. Yaz aylarında ailesi ile birlikte hayvancılık yaptığını anlatan Çoşkun, "Biz yaz aylarında Akseki’nin Alacabel yakınlarında Kaklıktaş mevkiinde hayvanlarımızı otlatmak için yaylaya çıkıyoruz. Buradan hava şartlarına göre Ekimin sonu, Kasım ayının ortaları gibi kendi köyümüze dönüyoruz. Kışın hayvanlarımız 7 ay kendi yerlerimizde, yazın ise yaklaşık 5 ay yaylada kalıyoruz. Bu yıl havalar çok iyi gittiği için yaklaşık 6 ay yaylada kaldık. Şimdi havalar soğumaya başladı. Hazırlıklarımızı tamamladık ve yeniden kış ayını çıkarmak üzere köyümüze geri dönüyoruz" diye konuştu. "Her yıl yüksek rakımlı yaylalara çıkıyoruz" Yörüklerden Duran Topaça (73) yaptığı açıklamada, hayvancılık mesleğinin atalarından kaldığını söyledi. Manavgat ilçesine bağlı Gecebece Mahallesi’nde yaşadıklarını ve geçimlerini sağladıkları küçükbaş hayvanların daha iyi şartlarda beslenmesi için bahar ve yaz aylarında geniş otlaklara ihtiyaçları olduğunu anlatarak, bu nedenle bu dönemi yüksek rakımlı yaylalarda geçirdiklerini, her yıl Akseki’nin Yarpuz Mahallesi yakınlarında bulunan bin 800 metre rakımlı Kaklıktaş Yaylası’na çıktıklarını, kasım ayının ilk haftasında ise dönüş yolculuklarının başladığını kaydetti. "Anamdan doğalı davarcılık yapıyorum" 73 yaşında olmasına rağmen halen küçükbaş hayvancılığı yaptığını anlatan Topaça, "Anamdan atamdan davarcılık mesleği kalmış ve halen davarcılık mesleğini sürdürüyorum. Kendim 72 yaşındayım. Yaylaya hava şartlarına göre Mayıs ayının 20’sinde çıkıyoruz ve Kasım ayının 15’inde iniyoruz” dedi. Hayatının hayvancılık yaparak geçtiğini söyleyen Topaça, “Davarcılık zor bir meslek. Dağlara çıkıyoruz. Bırakacağız diyoruz bırakamıyoruz. Çünkü hayvancılık ata mesleğimiz. 6 oğlum var, 4 tanesini okuttum. Onlar devlette çalışıyor. Diğer 2 oğlum ile birlikte davarcılık mesleğine devam ediyoruz ama artık yoruldum. Ömrümüz böyle geçip gidiyor " diye konuştu. "Eskiden günlerce yürüyerek yaylaya çıkıyorduk" Hayvanlarımızı eskiden yürüyerek yaylalara çıktıklarını anlatan Topaça, "Şimdi ise hayvanlarımızı kamyonlarla götürüyoruz. Belirli bir yerde indirip oradan yine yaya yolu ile devam ediyoruz. Köyümüzde bulunan ağıllarda hayvanlarımızı besliyoruz. Eşyalarımızı ise traktörlerimiz ile götürüyoruz. Artık göçme zamanımız geldi. Havalar soğumaya başladı" şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Erdoğan: “Akciğer kanserini erken evrede yakalayamıyoruz”
17 Kasım 2024 Pazar - 11:34 Prof. Dr. Erdoğan: “Akciğer kanserini erken evrede yakalayamıyoruz” Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, “Akciğer Kanseri Farkındalık Günü” kapsamında yaptığı açıklamada, rahatsızlık veren şikayetlerin ertelenmemesi ve doktorların tavsiyelerinin dikkate alınması gerektiğini belirterek, "Akciğer kanserini erken evrede, evre 1’de yakalayamıyoruz. 2. evre, 3. evre hatta 4. evre gibi ilerlemiş bir evrede yakalıyoruz. Şikayetlerimizi ötelemeyelim ve bu konuda bilgi sahibi olan hekimlerimize güvenelim. Ameliyatı olmamız gereken dönemde olalım. Hekiminiz, ikinci kez geldiğinizde ben sizi ameliyat edemiyorum demesin" dedi. Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, “17 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Günü” dolayısıyla akciğer kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Kansere neden olan etmenlerini aktaran Prof. Dr. Erdoğan, çevresel faktörlerin ilk sırada geldiğini ifade etti. “Akciğer kanserinin en sık görüldüğü bölge: Marmara” Erdoğan, “Akciğer kanseri, öldürücülüğü yüksek, yaşın ilerlemesiyle görülme olabilecek giderek artan bir kanser. Dünya toplumlarının tamamını etkileyen bir kanser. Bazı kanserler vardır. Bazı toplumlarda daha sık olur ama akciğer kanseri öyle değil. Yaşın ilerlemesiyle birlikte tüm dünya toplumlarının ana problemi haline geliyor. Akciğer kanseri yapısal olarak herkeste görülebilmekle birlikte çevresel faktörlerin önde olduğu, çevresel faktörlerin yok edilmesiyle kanser olabilecek azaltıldığı bir kanser türü. Çevresel faktörlerin etkisini erken yaşlarda alırsak, akciğer kanseri de erken yaşlarda görülmeye başlar. 20’li yaşlarda akciğer kanseri olup tedavi vermeye çalıştığımız hastalarımız oldu. Ama bunlar nadiren ortaya çıkmaktadır. Genellikle akciğer kanseri orta ve ileri yaş hastalığıdır ve çevresel faktörlerle de ilişkilidir. Ülkemiz için bir örnek vermek gerekirse, bu çevresel faktörlerin en başında sigara, havadaki karbon ve kirli hava gelir. Bu nedenle bölgeleri göz önüne alırsak; Türkiye’de Marmara bölgesi insidans olarak akciğer kanserinin en sık görüldüğü bölgedir. Sanayileşme, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı başı çeker” şeklinde konuştu. “Hastanın farkında olduğu şikayeti varsa, akciğer grafisi çektirmeli” Türkiye’de akciğer kanserini vatandaşların şikayetlerini önemsemesi nedeniyle erken evrede yakalayamadıklarını belirten Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, şu ifadelere yer verdi: “Farkındalık, toplumların yapılarıyla ve eğitimleriyle de ilişkili bir şey. Bazı toplumlar farkındalığı daha kolay anlayıp, daha kolay önlem alıp, daha erken hastalığı yakalayabiliyor. Ama biz bu çağa gelmemize rağmen farkındalığı tam oluşturamıyoruz. Mesela akciğer kanserini erken evrede, evre 1’de yakalayamıyoruz. 2. evre, 3. evre hatta 4. evre gibi ilerlemiş bir evrede yakalıyoruz. Bunu hastalarıma sorduğumda şöyle yanıtlar alıyorum; ’Bu şikayeti önemsemedik. Zaten ben sigara içiyorum, öksürüğüm var, geçer diye düşündüm.’ Bunlar önemli şeyler. Hasta, sigara içiyorsa ya da fark ettiği değişik bir şikayeti varsa, o hastanın bir akciğer grafisi çektirmesi ya da bir hekime gelmesi kendi faydasına olur.” “Komşumuzu değil hekimlerimizi dinleyelim” Farkındalığı sağlayacak ikinci temel ögenin de; hekimleri dinlemek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, şöyle devam etti: “Toplumumuzda bu çağa rağmen hala yanlış devam eden bir inanç var. Geçen hafta gelen bir hastamı örnek vermek istiyorum; bir buçuk yıl önce gelmiş, çocukları getirmiş, tanıyı koymuşuz ya da görüntüyü görmüşüz. Demişiz ki; burada bir problem var, bunu buradan aldırman gerekiyor. Bize önce inanmış, tamam demiş, çocukları da onaylamış, ameliyatı kabul etmiş, gitmiş. Ama gittiği yerde komşuları “Akciğere bıçak değmez” demiş. Hasta tekrar geldi ama bu defa ameliyat edemiyoruz. Yani ameliyat aşamasını geçmiş. Şu an da hastayı başka bir arkadaşımız tedavi ediyor. Bu çağda böyle bir cümle duymak istemiyorum. Böyle günlerde asıl farkındalığı sağlamamız gereken, iki önemli nokta var. Birincisi, şikayetlerimizi göz ardı etmeyelim. İkincisi, hekimlerimiz bir şey söylüyorsa o konuda bilgi sahibiyse ona inanalım, o konuyu yanımızdaki komşumuzdan daha çok biliyordur muhtemelen diye düşünelim.” “Hastalığı erken evrede yakaladığımızda, tedavide çok büyük bir başarı elde ediyoruz” Öldürücülüğü yüksek olarak bilinen akciğer kanserinin, erken evrede yakalandığında tedavi edilebilirliğine dikkat çeken Prof. Dr. Abdullah Erdoğan, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Akciğer kanseri öldürücülüğü yüksek bir kanser dedik ama günümüzde tıp o kadar ilerliyor ki; yeni tedavi modaliteleri, yeni yöntemler her gün gelişiyor ve ilerliyor. Hastalığı erken evrede yakaladığımızda, tedavide çok büyük bir başarı elde ediyoruz. Akciğer kanserinin birinci tedavi yöntemi cerrahidir. Cerrahi aşamasında bizim bu hastayı yakalamamız lazım. Lenf noduna sıçradıktan sonra, “Önce bir tedavi olup, o tedavinin arkasından ameliyatı tekrar düşünelim” cümlesini bu çağda kullanmak istemiyoruz. Farkındalığımız şöyle olmalı; şikayetlerimizi ötelemeyelim, bu konuda bilgi sahibi olan hekimlerimize güvenelim. Ameliyatı olmamız gereken dönemde olalım. Hekiminiz, ikinci kez geldiğinizde ben sizi ameliyat edemiyorum demesin.”