ÇEVRE - 29 Kasım 2024 Cuma 13:32

Antalya’da ruhsatsız ve çevreye zarar veren işletmelere işlem yapıldı

A
A
A
Antalya’da ruhsatsız ve çevreye zarar veren işletmelere işlem yapıldı

Antalya’da jandarma ekipleri tarafından ruhsatsız, çevreyi kirlettiği, atık suların alıcı ortama bıraktığı ve tarım arazileri ile ormanlık alanlara zarar verdiği tespit edilen 13 işletme ve işletmeci hakkında yasal işlem başlatıldı.


Antalya İl Jandarma Komutanlığı Çevre Doğa ve Hayvanları Koruma Timi tarafından, madenlerin, çevreye duyarlı ve verilen izinler ile ruhsatlara uygun bir şekilde çıkarılması ve işlenmesi doğrultusunda, kum ve çakıl alınan dere yatakları, maden ocakları, kırma eleme tesisleri, beton santralleri gibi tesislerin kontrolleri yapıldı.


Bu kapsamda son dönemlerde gerçekleştirilen devriye faaliyetleri esnasında, gerekli yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen, ruhsatsız, çevreyi kirlettiği, atık sularını alıcı ortama bıraktığı ve tarım arazileri ile ormanlık alanlara zarar verdiği tespit edilen 13 işletme ve işletmeci hakkında yasal işlem başlatıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Edebiyat Fakültesinde sürdürülebilir gelecek için “Kırsala Dönüş” hareketi konuşuldu Anadolu Üniversitesi “Yeni Öncüler: Türkiye’de Toprağa Dönüş Hareketi ve Sağkalım (Survival)” başlıklı semineri düzenlendi. Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü tarafından “Yeni Öncüler: Türkiye’de Toprağa Dönüş Hareketi ve Sağkalım (Survival)” başlıklı seminer gerçekleştirildi. Edebiyat Fakültesi Prof. Dr. Taciser Tüfekçi Sivas Konferans Salonu’nda çevrimiçi ve yüz yüze olarak düzenlenen seminere çok sayıda akademisyen ve öğrenci katılım gösterdi. “Ekolojik Kriz ve Kırsala Dönüş: Türkiye’de Yeni Bir Toplumsal Hareket Yükseliyor” Beykent Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ebru Güzel, “Yeni Öncüler” başlıklı konuşmasında içinde bulunduğumuz çağın en büyük sorunlarından biri olan iklim krizine yönelik çarpıcı perspektifler sunarak, kırsala yerleşerek toplumsal dönüşümün öncüleri haline gelen bireylerin, iklim krizinin etkilerini öngörerek sürdürülebilir bir yaşam modeli geliştirme çabalarını analiz etti. Prof. Dr. Güzel, Türkiye’de 2000’li yıllardan itibaren kırsala dönüş eğiliminin hız kazandığını ve pandemi sürecinin bu hareketi daha da güçlendirdiğini vurguladı. Güzel, “Pandemi, sağlıklı gıdaya erişim, yerel tohumların korunması ve kırsalda yeni ekonomik modellerin geliştirilmesi gibi alanlarda kırsalın önemini yeniden gündeme getirdi. Bu süreç, yalnızca bireysel yaşam tercihlerini değil, toplumsal dönüşümü de etkileyen bir hareket olarak şekilleniyor” dedi. Saha araştırmalarından çarpıcı keşifler İki yıl süren saha çalışmasından elde ettiği verileri paylaşan Prof. Dr. Güzel, kırsala dönüş hareketinin ekonomik ve sosyal dinamiklerine dikkat çekti. Çeşitli meslek gruplarından bireylerin sermayelerini kırsala yönlendirdiğini belirten Güzel, bu kişilerin projelerinin kırsal bölgelerde sürdürülebilir bir yaşam modeli oluşturma çabalarına önemli katkılar sağladığını ifade etti. “Kırsalda hayata geçirilen bu projeler, ekoturizmden tarıma, kadın istihdamından yerel dayanışma ağlarına kadar birçok alanda toplumsal fayda üretiyor” diyen Güzel, kırsalın gelecekte de artan bir ilgiyle karşılanacağının altını çizdi. Seminer sonunda Prof. Dr. Güzel’e katkılarından dolayı Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fuat Güllüpınar tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
Antalya Alanya Belediyesi’nden gülüklü çorba denetimi Alanya Belediyesi, coğrafi işaret tescili alınan yöresel lezzetlerden gülüklü çorbanın geleneksel tarifine uygun şekilde üretilmesi ve sunulması amacıyla denetim çalışması gerçekleştiriyor. Kültürel değerlerin korunması ve yaşatılması adına yürütülen çalışmalar kapsamında, tescilli ürünlerin doğru bir şekilde tanıtılması ve tüketiciye sunulması hedefleniyor. Alanya Belediyesi, coğrafi işaretli yöresel lezzet gülüklü çorbanın geleneksel tarife uygun şekilde üretilmesi ve sunulması için denetimler yapıyor. Denetimlere, Coğrafi İşaret Denetim Komisyonu olarak Alanya Tarım İlçe Müdürü Mehmet Rüzgar, Lokantacılar Odası Başkanı Hüseyin Değirmenci, Belediye Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Çapa ve Gıda Mühendisi Zeynep Kiriş, Alanya Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi Zehra Kaya, Gıda Mühendisi Sevcan Soyer ve Ziraat Mühendisi Şenay Çelik katıldı. Komisyonun restoranlar, lokantalar ve yemek işletmelerinde gerçekleştirdikleri denetimde, gülüklü çorbanın coğrafi işaret belgesinde belirtilen standartlara uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığı kontrol edildi. Ayrıca çorbanın tarifinde kullanılan malzemeler, sunum şekli ve tescil şartlarına uygunluğu titizlikle incelendi. "Yerel lezzetlerimiz geleceğe taşınıyor" Konuya ilişkin açıklama yapan Belediye Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü Sevda Çapa, "Gülüklü çorba, Alanya mutfağının en özel lezzetlerinden biridir. Coğrafi işaret tesciliyle bu değerimizi koruma altına aldık. Şimdi ise bu tescilin gerekliliklerini yerine getirmek ve standartlara uygun şekilde sunumunu sağlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yerel lezzetlerimizi gelecek nesillere en doğru haliyle aktarmayı amaçlıyoruz" dedi. Denetimlerin düzenli olarak devam edeceğini belirten Çapa, bu değerin aslına uygun korunmasına emek veren tüm işletmelere teşekkür etti.
Eskişehir Psikiyatrik ilaçlar hakkında yanlış bilinenler Eskişehir Özel Ümit Batıkent Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıdıka Oksay, psikiyatrik ilaçlarla ilgili yanlış bilinenler hakkında bilgi verdi. Özel Ümit Batıkent Hastanesi Psikiyatri Uzmanı, Dr. Sıdıka Oksay, psikiyatrik ilaçlarla ilgili halk arasında yaygın olarak bilinen yanlışlar ve bu ilaçların kullanımına dair olumsuz önyargılar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Psikiyatrik ilaçların kullanımına dair toplumda pek çok yanlış inanış bulunduğuna dikkat çeken Dr. Oksay, bu yanlış bilgilerin tarihi gelişim ve medyanın etkisiyle şekillendiğini belirtti. Dr. Oksay, psikiyatrik ilaçlar ve tedavi süreçleri hakkında şunları söyledi: “1990’lı yılların sonlarına kadar psikiyatri alanında kullanılan ilaçlar son derece sınırlıydı ve genellikle ciddi yan etkileri olan, hastalıkların tedavisinde spesifik etkiler göstermeyen ilaçlar kullanılıyordu. Ancak 2000’li yılların başından itibaren, ilaç endüstrisinde büyük bir devrim yaşandı. Piyasaya sürülen yeni nesil ilaçlar, daha düşük yan etkilere sahip ve tedaviye yönelik olarak daha spesifik etkilere sahip olmaya başladı. Bu gelişmeler sayesinde, günümüzde çok daha etkili ve güvenli tedavi yöntemleri uygulanabiliyor.” Bağımlılık yapma endişesi haklı mı? Günlük yaşamda psikiyatrik ilaçlar hakkında sıkça sorulan sorulardan biri, “Bu ilaçlar bağımlılık yapar mı?” sorusu. Dr. Oksay, bu konunun sıkça gündeme gelmesinin nedeni hakkında açıklama yaptı. Psikiyatrik ilaçların büyük bir kısmının bağımlılık yapmadığını belirten Oksay, yalnızca bazı ilaç gruplarının bu risk taşıdığını ifade etti. Psikiyatri Uzmanı Dr. Sıdıka Oksay, “Psikiyatrik ilaçlar geniş bir gruptur ve bunlar içinde yalnızca bağımlılık yapma potansiyeli olan çok küçük bir ilaç grubu bulunmaktadır. Ancak, bu ilaçlar genellikle kırmızı ve yeşil reçeteyle, yani sıkı devlet denetimi altında satılmaktadır. Doktorunuzun önerdiği tedaviye ve ilaç kullanımına uygun hareket edilirse, hiçbir şekilde bağımlılık riski söz konusu olmaz. Psikiyatri tedavisinde kullanılan diğer ilaçlar ise, normal reçete ile temin edilen ilaçlardır ve bunlar kesinlikle bağımlılık yapmaz” dedi. Yan etkiler hakkında endişeler Psikiyatrik ilaçların etkileri ve muhtemel yan etkileri hakkında konuşan Dr.Oksay, 2000’li yılların başından itibaren ilaçların daha güvenli hale geldiğini ve kişiye özel tedavi seçeneklerinin arttığını vurguladı. Her bireyin tedaviye farklı yanıt verebileceğini belirten Oksay, doğru ilaç seçimi ve dozajının yalnızca uzman bir doktor tarafından yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, tedavi sürecinde ilaçların etkinliğinin düzenli olarak gözden geçirilmesi ve gerektiğinde ilaç değişikliklerinin yapılmasının önemli olduğunu ifade etti. Dr. Sıdıka Oksay, psikiyatrik ilaçların doğru şekilde kullanıldığında son derece güvenli ve etkili tedavi seçenekleri sunduğunu belirterek, psikiyatri tedavisi gören bireylerin tedavi sürecinde herhangi bir olumsuz sonuçla karşılaşmamaları için mutlaka uzman kontrolünde olmaları gerektiğinin altını çizdi.
Eskişehir Uluslararası staj ağı çalışmalarına başlıyor Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Staj ve Uygulama Dersleri Koordinatörlüğü ve Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAUM) arasında gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda Yurtdışında Açıköğretim Sistemi Programlarına kayıtlı zorunlu ve isteğe bağlı stajları olan öğrencilerin bulundukları ülkelerde stajlarını gerçekleştirmek üzere staj otomasyon sürecinin uluslararasılaşması sağlandı. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Staj ve Uygulama Dersleri Koordinatörü Prof. Dr. Nilgün Çağlarırmak Uslu öğrencilerin, AÖF bürolarına gitmeden staj işlemlerini (staj başvuru, staj bitiş, staj iptal, staj ayrılış, staj muafiyet) öğrenci otomasyon sisteminden gerçekleştirebileceklerini açıkladı. Prof. Dr. Usla ayrıca uluslararası öğrenciler uluslararası dillerde hazırlanmış (Almanca, İngilizce) staj formlarını AÖF Kayıt merkezlerine gitmeden ve göndermeden staj evraklarını (staj başvuru, staj bitiş, staj iptal, staj ayrılış, staj muafiyet) öğrenci otomasyon sisteminden kendileri temin ederek tekrar sisteme kendilerinin yükleyebileceklerini de belirtti. Açıköğretim Sistemi öğrencilerinin yurtdışında staj ve uygulama süreçlerinin etkili bir şekilde yönetilebilmesi için faaliyetlerini sürdüren Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Staj ve Uygulama Dersleri Koordinatörlüğü, öğrencilerimizin stajını verimli bir şekilde gerçekleştirmesi amacıyla Uluslararası staj ağının geliştirilmesine yönelik çalışmalarına devam etmekte.
Antalya Antalya iş dünyası, ATSO çatısı altında yapay zekâ ile eşleşti Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), ikinci kez düzenlenen ‘ATSO B2B Networking’ etkinliğiyle 500 iş insanını yapay zekâ destekli eşleştirme teknolojisiyle ATSO çatısı altında buluşturdu. ATSO ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe, Antalya iş dünyasının temsilcilerinin yanı sıra sanayi, turizm, ticaret ve tarım sektörlerinden temsilciler de katıldı. ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, B2B Networking etkinliğinin yeni ticaret bağlantıları kurmak, iş birliği fırsatlarını artırmak ve şehrin ekonomik potansiyelini geliştirmek amacıyla düzenlendiğini kaydetti. “Mayıs ayında yapılan etkinlikte, 1 milyar 36 milyon TL’lik ticaret potansiyeli ortaya çıktı” Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Mayıs ayında gerçekleştirilen ilk ATSO B2B Networking etkinliğinin büyük ilgi gördüğünü ve olumlu geri dönüşler aldıklarını belirtti. “B2B Networking, merhum başkanımız Ali Bahar’ın en değer verdiği projelerden biriydi. Bugün onun vizyonuyla, ATSO’nun hedeflerini gerçekleştirmeye devam ediyoruz” diyen Hacısüleyman, etkinliklerin Antalya ticaretine katkısı ve sağladığı katma değere dikkat çekti. Hacısüleyman, Mayıs ayında yapılan etkinlikte 5 bin 712 B2B görüşme gerçekleştirildiğini ve bu görüşmeler sonucunda 1 milyar 36 milyon TL’lik ticaret potansiyelinin ortaya çıktığını vurguladı. Antalya’nın e-ticaret yapan firma sayısında ilk beş il arasında yer almasına rağmen, e-ticaret uyum endeksinde 30’uncu sırada olduğuna işaret eden Hacısüleyman, bu tür etkinliklerle kentin ticari potansiyelini artırmayı hedeflediklerini aktararak, “Bizler ilimizin marka değerini artırmak, sahip olduğu potansiyeli açığa çıkarmak zorundayız. Faaliyetlerimizi büyütmek, çeşitlendirmek ve zenginleştirmek için daha fazla çalışmak zorundayız” diye konuştu. Yapay zekâ ile yeni iş fırsatları Etkinlik kapsamında ATSO’nun 49 meslek komitesinin üyeleri, Isparta ve Burdur’dan iş insanları ve çok uluslu şirket temsilcileri, yapay zekâ destekli eşleştirme teknolojisiyle B2B görüşmeler yaptı. Katılımcılar, yeni yatırım, ticaret, iş geliştirme ve ihracat fırsatlarını keşfederek iş birliği potansiyelini artırdı. “ATSO’nun hedefi büyümeye katkı sağlamak” Yusuf Hacısüleyman, etkinliğin Antalya ekonomisine ve Türkiye’deki ticari iş birliklerine önemli katkılar sunduğunu belirterek, “Yapay zekâ destekli teknolojilerle doğru iş ortaklarını bir araya getirme vizyonuyla çalışıyoruz. Bu etkinlikler, ticari hacmimizi ve ulusal ekonomiye katkımızı artırmamız için önemli bir araç” dedi. Etkinliği, 2025 yılında uluslararası boyuta taşımak için çalışma yapacaklarını ifade eden Başkan Hacısüleyman, “Özellikle ihracat yapma deneyimi olmayan firmaların uluslararası ticaretle tanışmalarını sağlamak ve mevcut ihracatçıların yeni pazarlara erişimini kolaylaştırmak amacıyla geniş katılımlı bir B2B etkinliği planlıyoruz. Bu girişimle, Antalya’nın ihracat gelirlerini artırmayı, yerel işletmeleri küresel arenada daha rekabetçi bir konuma taşımayı ve bölgenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Yarışmalarda kazananlar ödüllerini aldı Etkinlik sırasında ATSO Mobil Uygulaması üzerinden yapılan B2B eşleşmeler ve stant ziyaretlerinden toplanan puanlar sonucunda ödüller dağıtıldı. İş insanlarına araç kiralama, otel konaklama, sağlıklı atıştırmalık paketleri ve İngiltere’de şirket kurulum hizmetleri gibi çeşitli hediyeler takdim edildi. Toplantıya, Kazakistan Başkonsolosu Kuat Kanafeyev, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Genel Sekreteri Volkan Güler, ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Pakalın, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Murat Totoş, Yönetim Kurulu Üyesi Behçet Ülker, TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Serap Kocaoğlu, ATSO Genel Sekreteri Av. Aslı Şahin Tekin, Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Bölge Müdürü İlhan Metin ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
İstanbul Türk Hava Yolları’nın en uzun rotası olan Sidney’e ilk uçuş gerçekleşti Türk Hava Yolları’nın (THY) en uzun rotası olan Sidney’e ilk uçuş gerçekleşti. THY, küresel uçuş ağını 6 kıtada 351 destinasyona ulaştırmış oldu. Türk Hava Yolları’nın (THY) en uzun rotası olan Sidney’e ilk uçuş gerçekleşti. İstanbul - Sidney arasında 28 Kasım 2024 tarihi itibariyle gerçekleştirilmeye başlanan seferler, haftada 4 gün Kuala Lumpur aktarmalı olarak Airbus A350-900 tipi uçakla yapılacak. Yeni rota, Türkiye ve Avustralya arasındaki bağları güçlendirerek turizm, ticaret ve kültürel alanlarda büyümeyi teşvik etmekle birlikte, Türk Hava Yolları’nın güçlü uçuş ağıyla dünyayı keşfetme imkanı sunacak. THY, İstanbul - Sidney arasındaki seferle küresel uçuş ağını 6 kıtada 351 destinasyona ulaştırmış oldu. “İstanbul-Sidney uçuşlarımız, Avrupa ve Avusturalya arasında bir köprü vazifesi görüyor” Sidney seferlerine ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Genel Müdürü Bilal Ekşi, “Türk Hava Yolları tarihindeki en uzun uçuş rotası olan bu sefer ile ağımıza ikinci Avustralya şehrini eklemekten mutluluk duyuyoruz. İstanbul-Sidney uçuşlarımız, Avrupa ve Avusturalya arasında bir köprü vazifesi görürken, misafirlerimizi de Türk Hava Yolları’nın konforu ve misafirperverliğiyle dünyaya bağlama konusundaki taahhüdümüzü temsil ediyor. Yakın gelecekte seyahati kesintisiz gerçekleştirebilecek menzilde uçakları filomuza dahil ederek, Avustralya’dan İstanbul’a direkt uçuş gerçekleştirmeyi dört gözle bekliyoruz” diye konuştu. “İstanbul’dan başlayan bu heyecan verici yeni rota, havalimanlarımızın kapasitesini artıracak” THY Genel Müdür’ü Bilal Ekşi’nin ardından söz alan Yeni Güney Galler Eyaleti Çalışma ve Turizm Bakanı John Graham ise, “Türk Hava Yolları’nın Sidney’e gelişini, Sidney’e ziyaretçi sayısında artış sağlayacak önemli bir mihenk taşı olarak görüyoruz. İstanbul’dan başlayan bu heyecan verici yeni rota, havalimanlarımızın kapasitesini artırarak daha fazla ziyaretçiyi Yeni Güney Galler’e çekecek ve eyalet genelindeki turizm destinasyonlarımızda istihdam ve ekonomik büyümeyi artıracaktır. Daha fazla yolcunun havalimanlarımızı kullanması, Minns Hükümeti’nin eyalet çapındaki ziyaretçi ekonomisinde istihdamı ve büyümeyi artırma planının bir parçasıdır” dedi. "Hem Türkler hem de Avusturalyalı gezginler için en önemli nokta olacağız" İlk uçuşun gerçekleştiği Sidney Havalimanı’nın CEO’su Scott Charlton ise, "Türk Hava Yolları’nı Sidney’de ağırlamaktan gurur duyuyoruz. Bu yeni hizmet, Sidney’in zaten güçlü olan uluslararası ağını güçlendirmekle kalmıyor, yolculara Türk Hava Yolları’nın İstanbul’daki geniş merkezi aracılığıyla Avrupa ve ötesine daha fazla seçenek ve bağlantı sunuyor. Türk Hava Yolları, pazara ek rekabet getirmesinin yanı sıra, Yeni Güney Galler’de ikamet eden 15 binden fazla Türkiye doğumlu Avustralyalı ve Türkiye’nin Avustralyalı gezginleri için en popüler destinasyonlardan biri olacağına eminiz” şeklinde konuştu.