ASAYİŞ - 29 Kasım 2024 Cuma 13:37

Antalya’da 299 aranan şahıs yakalandı

A
A
A
Antalya’da 299 aranan şahıs yakalandı

Antalya’da 299 aranan şahıs yakalanarak adli makamlara teslim edildi.


İl Jandarma Komutanlığının asayiş uygulamaları devam ediyor. Jandarma Dedektifleri ve Suç Araştırma Timleri, son 72 saatte farklı suçlardan 10 yıl ve üzeri hapis cezası bulunan 4, 5-10 yıl arası hapis cezası bulanan 3, 0-5 yıl hapis cezası bulunan 57 şüpheli başta olmak üzere toplam 299 şüpheliyi yakalayarak adli makamlara teslim etti.



Antalya’da 299 aranan şahıs yakalandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın Büyükşehir Belediyesi araç filosunu güçlendiriyor Aydın Büyükşehir Belediyesi, iki yeni itfaiye aracı ve iki tıbbi atık toplama aracı satın alarak araç filosunu genişletti. Vatandaşlara daha iyi hizmet sunmak için çalışmalara devam edeceklerinin altını çizen Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, yeni araçların hayırlı olmasını diledi. Aydın Büyükşehir Belediyesi, hizmetlerini daha etkin ve hızlı bir şekilde sürdürebilmek için araç filosunu güçlendirmeye devam ediyor. Yeni itfaiye araçları, yangınlara hızlı ve etkili müdahale edilmesini sağlayacak gelişmiş teknolojik donanımlara sahip. Araçlar, hem şehir merkezinde hem de kırsal mahallelerde güvenlik seviyesini artırmak amacıyla hizmet verecek. Tıbbi atık toplama araçları ise tıbbi atıkların çevreye zarar vermeden, güvenli bir şekilde taşınmasını ve bertaraf edilmesini sağlayacak. Bu araçlar, çevre ve halk sağlığını koruma çalışmalarına önemli katkı sunacak. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, ‘‘Vatandaşlarımıza en iyi hizmeti sunmak için filomuzu her geçen gün güçlendiriyoruz. Yeni araçlarımızla, yangınlara daha hızlı müdahale edebilecek ve çevre sağlığını koruma çalışmalarımıza hız kazandıracağız" dedi. Vatandaşlar, Büyükşehir Belediyesi’nin yaşam kalitesini artırmak adına yaptığı yatırımlardan memnuniyetlerini dile getirerek Başkan Çerçioğlu’na teşekkür etti.
Adana Kozan’ın çalındığı iddia edilen ’Portakal’ simgesinin nerede olduğu ortaya çıktı Adana’nın Kozan ilçesinde belediyeye ait Kozan yazılı logonun ’O’ harfi yerine yerleştirilen portakalın kaybolması sosyal medyada gündem olunca gerçek ortaya çıktı. Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Çoban, portakal simgesinin fırtınada zarar gördüğünü ve yenileneceğini söyledi. Adana’nın Kozan ilçesinde belediyeye ait Kozan yazılı logonun ’O’ harfi yerine yerleştirilen portakalın çalındığı iddiası sosyal medyada gündem oldu. Vatandaşlar portakalın çalındığını düşünürken gerçek başka çıktı. Portakal simgesinin 24 Kasım’da yaşanan fırtınada hasar gördüğü ve Kozan Belediyesi tarafından yenileceği öğrenildi. İlçede yaşayan Hediye Portakal isimli vatandaş da, “Portakal gelene kadar ilçemize gelen misafirleri biz karşılarız ‘hoş geldin’ deriz. İlçede yaşayan bir esnafım. Hemen soy ismime sahip çıkmalıyım dedim ve geldim. Kozan’ın kalbi çalındı dediler. Kalbimizi portakalımızı kimse çalamaz. Rüzgarda hasar görmüş yeniden gelecekmiş bizde burada tebessüm ederek karşılama yapalım istedik” dedi. "Yenilenerek ilçemize geri gelecek" Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Çoban da ilçenin simgesinin çalınmadığını ifade ederek, “Kozan’ımızda kimse böyle bir şey yapmaz. Kozan’a geri gelecektir. Kozan Belediyemizin ilçemize kazandırmış olduğumuz yazımızdaki simge portakalımız 24 Kasım’da yaşanan fırtınada hasar görmüştü. Yenilenerek ve daha da güzel simge haline gelerek ilçemize geri gelecek. Kozan Belediye Başkanımız Mustafa Atlı’nın talimatı ile yeniden kısa sürede yerinde olacak. Çalınmamıştır” diye konuştu.
İstanbul Ailesini şehit veren Filistinli çocuk: "Filistin davasına en çok sahip çıkan ülkelerden biri Türkiye" Anne, babası ve kız kardeşini 23 Kasım 2023’te İsrail savaş uçaklarının attığı bomba sonucu şehit veren 12 yaşındaki Filistinli çocuk Abu Moammar, "Şu anda Filistin davasına en çok sahip çıkan ülkelerden biri Türkiye. Türkiye dışında başka ülke destek vermiyor ve sahiplenmiyor" dedi. Filistinli Abu Moammar’ın hayatı, İsrail’in başlattığı 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra kabusa döndü. İsrail savaş uçaklarının 23 Kasım 2023 tarihinde Filistinli çocuğun evine attığı bomba sonucu Moammar; annesi, babası ve kız kardeşini kaybetti. Kimsesi kalmayan Moammar’a sadece Türkiye sahip çıktı. "Gazze’den çıkma nedenim İsrail’in ailemi şehit etmesiydi" Yoğun çabalar sonucu 2024’ün Ağustos ayında Türkiye’ye gelen Moammar, oturum izni alarak hayatını tüm zorlukları geride bırakmaya çalışıyor. Moammar, yaşadıklarına ilişkin İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Gazze’den çıkma nedenim İsrail ordusunun evimizi hedef alıp tüm ailemi şehit etmesiydi. Hiç kimse kalmadı ve ben de Türkiye’ye geldim. Filistinli çocukların sesi olayım dedim" ifadesini kullandı. Moammar, "Türkiye’ye girişim 8’inci aydan itibaren gerçekleşti. Geldiğim günden beri büyük bir sempozyuma ilk defa katılıyorum. Bunları anlatıyorum ve inşallah katılmaya ve sesi olmaya devam edeceğim" diye konuştu. "Gazze’deki arkadaşlarım okul arkadaşlarımdan ibaret kaldı" Moammar, "Gazze’deki arkadaşlarım okul arkadaşlarımdan ibaret kaldı. Onlarla da çok fazla görüşme sağlayamıyorum. Akrabalarımla beli sürelerde görüşmeye çalışıyorum çünkü Gazze’de internet ve elektrik yok" şeklinde konuştu. "İnşallah Gazze tekrar inşa edilecek" Moammar, "Ben gittiğimde Gazze’yi 7 Ekim’den önce olduğu gibi hatta ondan daha iyi görmek isterim. İnşallah Gazze tekrar inşa edilecek. Gençleri ve çocuklarıyla birlikte tekrardan eski hallerine geri gelecek, daha iyi hale gelecek" ifadelerini kullandı. "Filistin davasına en çok sahip çıkan ülkelerden biri Türkiye" Moammar, konuşmasına şöyle devam etti: "Şu anda Filistin davasına en çok sahip çıkan ülkelerden biri Türkiye. Ben Mısır’a geçtiğimde Mısır’da kaldım ve Mısır’dan hiçbir yere gidemiyordum. Hiçbir ülke beni kabul etmiyordu. Sadece Türkiye’ye geldim ve oturum almam çok kolay oldu. Türkiye dışında başka ülke destek vermiyor ve sahiplenmiyor."
İstanbul Yenidoğan çetesi soruşturmasında 12 şirkete kayyum atandı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyelerinin mal varlığına el konuldu. 12 şirkete ise soruşturma kapsamında kayyum atandı. İstanbul’da bebekleri kendi anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan yenidoğan çetesi yöneticisi ve üyelerinin mal varlığına el konuldu. 12 şirkete ise soruşturma kapsamında kayyum atandı. Yapılan açıklamada Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yenidoğan çetesinin yargılanmasına devam edildiği kaydedildi. Başsavcılığın söz konusu dava dosyasında yer alan şüphelilerin kara para aklama eylemi olup olmadığına dair inceleme yapılması talebi üzerine yeniden soruşturmaya başlanıldığı aktarıldı. MASAK tarafından 26 Kasım tarihinde hazırlanan raporda, şüpheliler ve malen sorumluların suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçunu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi olduğu belirtildi. MASAK raporunda şüphelilerin ve birkaç malen sorumlu şirketin taşınır, taşınmaz, hak ve alacaklarına el konulması istendi. MASAK raporunun ardından 27 Kasım’da Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından el koyma kararı verildi. Ayrıca hastanelerin çalışma ruhsatlarının Sağlık Bakanlığı tarafından iptal edildiği, bu nedenle bu hastanelerin faaliyetlerine son verilerek, içinde bulunan hastaların başka hastanelere nakledildiği, hastanelere ait ilaç gibi tıbbi tedavide kullanılan materyallerin bozulma riskinin ortaya çıktığı, bu nedenle gerek kamunun zarara uğradığı gerekse de vatandaşların mağduriyetine neden olunma riskinin ortaya çıktığı belirtildi. Bu olumsuz durumlara mani olunabilmesi amacıyla söz konusu hastanelerin devlet eliyle yönetilerek tekrar faaliyete geçirilmesinin sağlanmasına karar verildiği kaydedildi. Karar kapsamında 12 hastane (şirkete) ve 26 şüphelinin mal varlıklarına el konuldu. Mal varlıklarına el konulan kişilerin Fırat Sarı, İlker Gönen, Dursun Eryılmaz, Sümeyye Nur Taşçı, Hüseyin Günerhan, Hasan Basri Gök, Mehtap Sayar, Cansu Akyıldırım, Çağla Durmuş, Deniz Korkmaz, Hakan Doğukan Taşçı, Damla Atak, Renas Kılıç, Ceren Hatice Kırım, Mehmet Halis Başlı, Murat Mantuş, Anıl Çakır Gönen, Melike Özdemir, Adnan Sarı, Aydın Sarı, Ayfer Sarı, Metin Sarı, Serhad Sarı; şirketlerin GMZ Sağlık Hizmetleri İnşaat ve Turizm Ltd. Şti, Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi, Sarıoğlu Turizm Ticaret A.Ş olduğu kaydedildi. Kayyum atanması kararı verilen şirketlerin ise Akabe Sağlık Tesisleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Avcılar Hospital Hastanesi, Doğamed Sağlık Hizmetleri San.ve Tic. A.Ş bünyesinde faaliyet gösteren Özel Doğa Hospital Hastanesi, Ekip Sağlık Hizmetleri Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel TRG Hospitalist Hastanesi ile Silivri Kolan Hastanesi, Güney Hastanesi Sağlık Hiz Ltd. Şti. bünyesinde faaliyet gösteren Esenler Güney Hastanesi, Beymed Sağlık İnş. San. ve Tic. Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Birinci Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri, Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Avrupa Şafak Hastanesi ile Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Refik Arslan Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Reyap Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren Özel Reyap İstanbul Hastanesi ile Çorlu Reyap Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri Ticaret Limited Şirketi ve Yonca Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi bünyesinde faaliyet gösteren sadece Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ile Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Medisense Sağlık Hizmetleri şirketinin tamamı, GMZ Sağlık Hizmetleri İnş. ve Tur. Lim. Şti. şirketinin tamamı, Sarıoğlu Turizm Ticaret A.Ş şirketinin tamamı olduğu öğrenildi.
Eskişehir ESOGÜ Hastanesi’nde Dünya AIDS Günü etkinliği düzenlendi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde farkındalık oluşturma amaçlı ‘Dünya AIDS Günü’ etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe ESOGÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, Hastane Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Nurettin Erben ve Dr. Öğr. Üyesi Hasip Kahraman katılım sağladı. Etkinlikte Tıp Fakültesi öğrencileri hastalar ve hasta yakınlarına bilgilendirici broşürler dağıtırken, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal açıklama yaptı. Kartal, yaptığı açıklamada, “Bu yıl 1 Aralık Dünya AIDS Günü, UNAIDS öncülüğünde ‘Doğru yolu seç: Sağlığım, hakkım!’ temasıyla anılıyor. Herkesin insan haklarını korumak, evrensel HIV bakımına ulaşmak ve erişim engellerini ortadan kaldırmak HIV enfeksiyonunun sonlandırılmasında çok önemlidir. UNADIS 2024 küresel verilerine göre dünyada 2023 yılı itibarı ile 39,9 milyon insan HIV ile yaşamakta olup, 2023 yılında 1,3 milyon yeni enfeksiyon tanımlanmış, yaklaşık 630 bin kişi HIV bağlantılı nedenlerle ölmüştür. 2023 yılında HIV’e yakalanan insanların neredeyse yarısının Doğu ve Güney Afrika ile Batı ve Orta Afrika’da yaşamakta olduğu rapor edilmiştir. 2025 yılı için yeni HIV enfeksiyonları 370 bin olarak öngörülmüş, yıllık HIV ilişkili ölümlerin ise 250 binin altına düşürülmesi hedeflenmiştir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı resmi verilerine göre 8 Kasım 2023 itibariyle bin 728 olgu raporlanmıştır. 17 olgu vefat etmiştir. Olguların yüzde 84,2’si erkektir. En fazla 25-29 ve 30-34 yaş gruplarında görülmektedir. Bulaşma yolu bildirilen vakalar içerisinde cinsel yolla bulaşma yüzde 95,6 oranındadır. Dünya çapında, yetişkin nüfus arasındaki ortalama HIV yaygınlığı yüzde 0,7’dir. Ancak riskli gruplar arasında daha yüksektir. Seks işçilerinde yüzde 2,5, eşcinsel erkekler ve erkeklerle seks yapan diğer erkeklerde yüzde 7,5, damar içi uyuşturucu kullananlarda yüzde 5,0, trans bireylerde yüzde 10,3, cezaevlerindeki kişilerde yüzde 1,4’ tür. Dünyada 2023 itibariyle HIV ile yaşayan bireylerin yüzde 86’sı durumundan haberdar olup bunların yüzde 89’u tedaviye erişebilmektedir. Tedaviye erişenlerin yüzde 93’ünde viral baskılanma sağlanmaktadır. 2023 yılı itibariyle 9,3 milyon hastanın ise hala tedaviye erişimi mümkün olamamıştır. Küresel çapta maalesef tedaviye erişimde eşitsizlikler mevcuttur. Günümüzde HIV enfeksiyonu artık hizmetlere yeterli erişim olduğu sürece etkili bir şekilde yönetilebilen kronik bir hastalık haline gelmiştir. Ancak yaşam boyu tedavi, hem HIV ile yaşayan bir kişi hem de sağlık sistemleri için bir yüktür. Aşısı olmadığı için tedavi hala bir önceliktir. Mevcut tedaviler ve elbette tedaviye uyum ile viral yükü baskılamanın sürdürülmesi ile hem hastalığın kontrolü hem de yeni bulaşları engellemek mümkün hale gelmiştir. İlaç tedavisi altında virüs kanda belirlenemez hale geldiğinde ve bu durum sürdürülebildiğinde cinsel eşlerine HIV bulaştırma riski sıfır olduğu kabul edilmektedir. Dünya genelinde yeni HIV vaka sayısı giderek azalmaktadır. Ülkemizde yapılan bir analiz çalışmasında en fazla artış hızı yaşa göre 15 ila 24 yaş arası gençlerde, cinsiyete göre ise kadınlarda bulunmuştur. Bu nedenle özellikle genç yaş grubunda bulaş yolları konusunda bilgilendirmek, farkındalığı artırmak ve korunmak öncelikli bir konu olarak ele alınmalıdır. Riskli gruplarda düzenli taramalar yapılmalıdır. Sağlık kurumlarımızda HIV tanısı özel hayatın gizliliği gözetilerek ücretsiz olarak yapılmaktadır. HIV durumunu bilenlerin tedaviye erişimi de bir o kadar kolay ve ücretsizdir” dedi.