EĞİTİM - 23 Kasım 2024 Cumartesi 10:44

Akdeniz Elektrik’te deprem tatbikatı yapıldı

A
A
A
Akdeniz Elektrik’te deprem tatbikatı yapıldı

AEDAŞ Genel Müdürlüğü’nde deprem konulu ‘Tahliye ve Kurtarma Tatbikatı’nda 30 saniyelik bir deprem simüle edildi. Ekiplerin afet anında hızlı tahliye, arama kurtarma ve ilk yardım konularındaki yetkinliklerinin test edildiği tatbikata, AEDAŞ Genel Müdürlük yerleşkesinde çalışan personel katıldı.


Türkiye’de yaşanan son depremler, afetlere karşı bilinçli ve hazırlıklı olmanın hayati önemini bir kez daha ortaya koyarken, Antalya, Burdur ve Isparta’da elektrik dağıtım hizmeti sunan Akdeniz Elektrik Dağıtım AŞ (AEDAŞ) afetlere karşı hazırlıklı olmak için çalışmalarına devam ediyor. AEDAŞ çalışanlarından oluşan bir ekip bu yılın başında AFAD’ın Cumhuriyetimizin 100. Yılında 100 Bin Arama Kurtarma Personeli Yetiştirme Projesi kapsamında arama kurtarma eğitimlerine katılarak afetlere karşı donanımlı hale geldi. Bu yönde atılan adımların devamı olarak deprem konulu ‘Tahliye ve Kurtarma Tatbikatı’ gerçekleştirildi.



30 saniyelik deprem simülasyonu


AEDAŞ Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen tatbikatta, 30 saniyelik bir deprem simüle edildi. Gerçekleştirilen tatbikatta, görevli ekiplerin afet anında hızlı tahliye, arama kurtarma ve ilk yardım konularındaki yetkinlikleri test edildi. Tatbikat sırasında genel müdürlük binası 3 dakika 15 saniyede tahliye edilirken, bina içerisinde mahsur kalan bir çalışan görevli kurtarma ekipleri tarafından 2 dakika 37 saniyede kurtarıldı.



“Acil durum refleksimizi geliştirmeyi hedefliyoruz”


Afetlere karşı hazırlıklı olmak için toplumsal bilincin artırılmasının önemine değinen AEDAŞ Genel Müdürü İlkay Baydar, “Çalışanlarımızın afet durumlarına hazırlıklı olmasını sağlamak ve kurumumuzun acil durum reflekslerini geliştirmek adına düzenlediğimiz eğitim ve tatbikat çalışmalarına kararlılıkla devam ediyoruz. Bu tür tatbikatlar hem çalışanlarımızın hem de hizmet verdiğimiz bölgelerdeki vatandaşların güvenliği için kritik öneme sahip. AEDAŞ olarak, afetlere karşı eğitim ve tatbikatların yanı sıra enerji altyapısında gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla da afetlere karşı dayanıklılığını artırmak en büyük önceliğimiz” şeklinde konuştu.



Akdeniz Elektrik’te deprem tatbikatı yapıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma savunmasında örgüt içerisindeki diğer sanıkları suçladı İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı savunmasında CİMER ihbarını yapan tutuklu sanık Deniz Korkmaz’ı hedef aldı. Sanık Sarı, “Bütün suçlar zaten CİMER şikayetinin içinde. Şikayeti yapan adam, 2023’te yapmış. O tarihten sonra da benim hastanemde çalışmış. Buradaki insanları en çok şok eden insan şikayeti yapan Deniz. Vatan millet bilmez o yazılanlar ona ait değil. Deniz’de vatan millet sevgisi yok. Bu işleri Hasan Basri ve Hakan Doğukan Taşçı yaptı ve benim hayatımı kararttı” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. “Savcı tehdit edilince dosyanın rengi değişti” Örgüt lideri Fırat Sarı savunmasında “Bir bebeğin ilacını hastane niye kısıtlasın, hastane neden prestijini zedelesin? Savcı tehdit edilince dosyanın rengi değişti. Savcı tehdit edilince bize karşı tavrının değiştiğini düşünüyorum. İddianame kolluk fezlekesi ile aynı. Bütün suçlar zaten CİMER şikayetinin içinde. Şikayeti yapan adam, 2023’te yapmış. O tarihten sonra da benim hastanemde çalışmış. Buradaki insanları en çok şok eden insan şikayeti yapan Deniz. Vatan millet bilmez o yazılanlar ona ait değil. Onun bu tarz bir konuşması yok, üslubu o değil. Deniz’de vatan millet sevgisi yok. ‘Gözlerimin önünde bir sürü çocuk öldü’ diyor. O zaman neden bizimle çalışmaya devam etti. Savcı da ‘hiç gel de sen anlat nasıl oldu bu ölümler?’ diye sormadı. Deniz’in bunu siyasi bir eylem olarak yaptığını düşünüyorum. Gözaltına alındığımızda arabada 11 kişiydik. Deniz bize ‘arkadaşlar canınız yanacak ama ben sisteme karşı yaptım’ dedi. Buradaki 11 kişi de şahittir” ifadelerini kullandı. “Bana tepki gösteren anne ve babaları anlıyorum haklılar” Sanık Sarı savunmasının devamında “Deniz Korkmaz’ın bunu siyasi bir eylem olarak yaptığını düşünüyorum. Çünkü genç yaşlarımda örgüt tecrübem var oradan biliyorum. Benim çocuklarım, ’babam hastalarıyla ilgilenmekten bizimle ilgilenmiyor’ diyorlardı. Şimdi düştüğüm hale bak. Basit bir insanım ben, bana tepki gösteren anne ve babaları anlıyorum haklılar” dedi. “Bu işleri Hasan Basri ve Hakan Doğukan Taşçı yaptı ve benim hayatımı kararttı” Sarı savunmasında “İlaç alınış 300 liraya, 500 liraya satılmış. Bu ilaçlar saklama şartları önemli olan ilaçlar. Bu ilaçları sanık Hasan’ın poşete koyup götürdüğünü gördüm. Bu işleri Hasan Basri ve Hakan Doğukan Taşçı yaptı ve benim hayatımı kararttı” şeklinde konuştu. Duruşma Fırat Sarı’nın savunması ile sürüyor.
Osmaniye Osmaniye’de cami imamı ve müezzin darp edildi Osmaniye’de cami imamı ile müezzin, akşam namazı sonrasında tartıştığı dernek üyeleri tarafından darp edilerek yaralandı. Olay, Karaçay Mahallesi Gebeli Caddesi üzerinde bulunan Başdoğan Camiinde meydana geldi. İddiaya göre, cami imamı Mehmet Demir ile dernek yöneticisi olduğu iddia edilen bir kişi arasında çıkan tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü. Kavgaya başka kişilerinde karışmasıyla kavga büyüdü cami imamı Mehmet Demir ve müezzin Nasuf Yılmaz, aldıkları darbeler sonucunda yaralandı. Hastaneye giderek darp raporu alan imam Mehmet Demir ve müezzin Nasuf Yılmaz, Şehit Mehmet Çatal Polis Merkezi’ne giderek şikayetçi oldu. Olayla ilgili açıklama yapan Türk Diyanet Vakıf -Sen Şube Başkanı Mustafa Altun, “Akşam namazı esnasında Başdoğan Camii imamı Mehmet Demir ve müezzin Nasuf Yılmaz hocam görevlerinin başındayken dernek başkanı tarafından saldırıya uğradı. Biz sendika olarak bu iki meslektaşımıza yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz ve bunun bir daha tekrarlanmaması için olayın takipçisi olacağız. Olayı tekrar kınıyor iki meslektaşımıza saldıran dernek başkanı kavga dışarıya taşıyor bunun karşısında hocalarım darp raporu alarak karakola şikayette bulundu. Hocalarımızın yanındayız sendika olarak.” diye konuştu. Kamu görevlisine yönelik saldırıyı kınayan Türk Kamu - Sen Şube Başkanı Fatih Üstüner, “Kamusal alanda hiçbir memurumuzun baskıya, saldırıya maruz kalmaması adına gerekli önlemlerin alınmasını istiyoruz. Bu olayın üzerinin üstünün örtülmemesi adına en ince ayrıntısına kadar araştırılmasını ve bu saldırıyı yapanların yanına kar kalmaması adına gerekenin yapılmasını istiyoruz. Sendika olarak üyelerimizin her daim arkasında olacağız “dedi.
Adana Ömer Çelik: “İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni artık sona ermiştir” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yaov Galant hakkında verdiği tutuklama emrine yönelik, “Artık İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni artık sona ermiştir. Gerçekleşen soykırımın katillerinin ceza alması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz” dedi. AK Parti’nin Yüreğir 8. Olağan İlçe Kongresi Yüreğir Halk Eğitim Merkezi’nde gerçekleştirildi. “AK Parti bir siyaset okuludur” Burada konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti’nin bir okul olduğunu anlatarak, “Bir siyasi parti, siyasetçi yetişiyor mu, kendi siyasetçilerini, kendi siyasi partilerinde bir okul olarak yetiştirebiliyor mu? Bu çok önemli bir örnektir. Bugün pek çok görev alan kardeşimizin siyasete AK Parti’de başlamış olması, Türkiye’nin gerçek kuşatıcı siyasetini nasıl ortaya koyduğunu göstermesi bakımından çok önemlidir. Arkadaşlarımızdan bazıları kurulduğu zaman AK Parti’de görev aldılar. O dönem şimdiki gibi değildi, zifiri karanlık vardı. Her türlü siyasi tehdit ve suikastle karşı karşıyalardır. Şimdi onların kardeşleri, çocukları teşkilatlarımızın çeşitli birimlerinde görev alıyorlar. Tabi, hepinizin çok çalıştığını biliyoruz. Ancak şunu unutmamak lazım. Hepimizden daha çalışkanı, en çok emek vereni Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu. “Cumhurbaşkanımızın 40 günde yoğun mesaisi oldu” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son 40 günde yoğun diplomasi teması sürdürdüğünü anlatan Çelik, “Yaklaşık 30-40 gün içerisinde Cumhurbaşkanımız Balkanları, Kırgızistan’ı, Suudi Arabistan’ı, Azerbaycan’ı, Brezilya’yı ziyaret etti ve bunun dışında pek çok kabulü oldu. Birincisi mesafe, ikincisi tematik açıdan kat ettiği mesafe ve değindiği konular 30-40 gün içerisinde gerçekleşti. İddia ediyorum ki, geçmişteki bazı başbakanların ve cumhurbaşkanlarının bu kadar mesaisi yoktur. Gittiğimiz her yerde sol ve sağ siyasetten liderlerle karşı karşıya geliyoruz. Gerek sol, gerek sağ siyasi liderlerden duyduğumuz ortak bir cümle var. ‘Ülkeniz için, bölge için, dünya için gerçekleştirdiklerinize büyük bir hayranlık duyuyoruz’ diyorlar” ifadelerini kullandı. “Soykırımın katillerinin ceza alması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz” Gazze’deki soykırıma değinen Çelik, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yaov Galant hakkında verdiği tutuklama emrini de değerlendirerek şunları söyledi: “Gazze’deki soykırım en önemli meselemizdir. Uluslararası ceza mahkemesinin aldığı karar bizim açımızdan, insanlık onurunu yüceltmesi bakımından kıymetli olmuştur. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Galant’ın yargılanması ve tutuklanması gerektiğine hükmetti. Dünyadaki ve Avrupa’daki pek çok ülke bu kararın uluslararası hukuk çerçevesinde gerektiğini ve Netanyahu ile Galant denen katillerin ülkelerine ayak basmaları halinde onları derhal tutuklayacaklarını söylediler. Cumhurbaşkanımız ilk günden ifade etti. Bu soykırım çetesi eninde sonunda, insanlık mahkemesinde yargılanacak ve gereken cezayı alacak dedi. Burada gerçekleşen soykırımın katillerinin ceza alması için elimizden gelen gayreti göstermeye devam edeceğiz.” “Dünyadaki belirsizlikler giderek artıyor” Türkiye’nin zorlu bir coğrafyada olduğunu ifade eden Çelik, “Dün gece bir resim gördüm sosyal medyada ve bu gerçekten sorumluluğumuzu hatırlatması bakımından beni çok üzdü. Bir çocuk Gazze’de sabaha karşı 04.00’de ders çalışıyor. O resmi gördüm ve dünyanın gözünün üzerinde olduğu ittifak olarak yolumuza devam edeceğiz. İnşallah Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin kararı tecelli edecek ve bu soykırım şebekesi insanlık huzurunda yargılanacak. Bütün bu kapsayıcılık içerisinde yukarımıza Rusya-Ukrayna savaşı, aşağıda Gazze soykırımı, solda Balkanlar’daki sıkıntılar ve sağda komşumuz İran’a dönük olarak İsrail saldırıları ve bunların ortasında Türkiye var. Son birkaç gün içerisinde yeni bir aşamaya geçildi. Amerika Başkanı Biden’ın belli füzelerin kullanılmasına müsaade etmesiyle Rusya’da buna karşılık vereceğini gösteren somut bir adım attı. Dünyadaki belirsizliğin giderek arttığı, bütün coğrafyaların sıkıntılı bir sürece girdiği dönemde Türkiye’nin istikrarını korumak ve doğru bir istikamette, doğru bir navigasyonla yoluna devam etmek son derece önemlidir. Ne mutlu bize ki bu kaptanlığı yapacak kişi cumhurbaşkanımızdır” dedi. “Dünya siyaseti türbülansa giriyor” Dünya siyasetinin türbülansa girdiğini aktaran AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Önümüzde dünyanın gidişatı bakımından sıkı durmamız gereken günler var. Dünya siyaseti büyük bir türbülansın içerisine giriyor. Artık İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzeni artık sona ermiştir. Geçmiş konuşmalarımızda sona eriyor diyorduk ama artık sona ermiştir diyoruz. Dolayısıyla böyle geçiş zamanları dünyanın zor zamanlarıdır. Bizim coğrafyamızı da bu geçişler çarpıcı şekilde etkilemiştir. Türkiye’nin bu sıkıntılı zamanlarda geçmesi, bu türbülansın aşılması için son derece önemli bir lidere sahibiz" diye konuştu. Konuşmaların ardından kongre gerçekleştirildi.