ASAYİŞ - 23 Kasım 2024 Cumartesi 12:33

Ankara’ya 4 buçuk kilo kaçak altınla gelen şüpheliler polisten kaçamadı

A
A
A
Ankara’ya 4 buçuk kilo kaçak altınla gelen şüpheliler polisten kaçamadı

Ankara’da polis ekiplerince durdurulan araç içerisindeki şahısların çelişkili ifadeleri sonucunda savcılık kararıyla yapılan aramada 4 kilo 722,35 gram kaçak altın ele geçirildi.


Edinilen bilgilere göre, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü (KOM) Eşya Kaçakçılığı Büro Amirliği ekiplerince 21 Kasım 2024 tarihinde saat 23.30’da Gölbaşı ilçesi Niğde-Ankara otobanı Ankara giriş istikameti Gölbaşı Gişeler çıkışında 01 AJM 271 plakalı araç durumundan şüphelenilerek durduruldu. Ekiplerce, M.A.Ç isimli şahsa ait olduğu belirlenen araç içerisinde bulunan R.T. ve S.T. isimli şahıslar kimlik sorgusu yapılmak üzere dışarıya davet edildi. El çantası ile araçtan inen R.E.’nin kendisinin kuyumcu olduğunu ve işlenmemiş has altınların bulunduğunu belirterek verdiği çelişkili ifadeler polisin dikkatini çekti. Fatura ve belge olmaması nedeniyle kuvvetli şüphe oluşması sonucunda Gölbaşı (Ankara) Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla polis ekiplerince suç unsuru olabileceği değerlendiren genel toplamda 4 kilo 722,35 gram altına el konuldu. 01 AJM 271 plakalı araç ise çektirilirken, R.T. ve S.T ile altınları Adana’dan getirttiği iddia edilen N.Ü. isimli şahıs gözaltına alındı.


"Müvekkilin atılı suçlamaya muhatap olabilmesi için ele geçirilen altınların menşeinin belirsiz olması gerekmektedir"


Şüphelilerin avukatı Av. Cem Duman, "Ele geçirilen altınların olay yerinde inceleme tutanağından anlaşılacağı üzere 2 kilosu külçe altın, geriye kalan 2 kilo 722 gramı ise Türkiye’deki resmi yeterlilik belgelerine sahip çeşitli firmaların ürünleri olup, herhangi bir suç unsuru veya kaçakçılık konusu ürünler değildir. Müvekkilin atılı suçlamaya muhatap olabilmesi için ele geçirilen altınların menşeinin belirsiz olması gerekmektedir. Keza ele geçirilen ürünler 6833 sayılı yasada belirtilen hükümlere aykırılık teşkil etmeyen ürünlerdir. Bir başka deyişle, Türkiye patentli ve menşeili yerli ürünlerdir. Aksi savcılık makamınca henüz kanıtlanamamıştır. Suça konu Yargıtay içtihatlerine göre, ele geçirilen ürünlerin herhangi bir şekilde zula diye tabir edilen biçimde saklanmadığı, olay anında altınlar müvekkilin gayri resmi çalışanı tarafından rızaen kolluk görevlilerine verildiği ve olay yerinde olmayan müvekkilin kendi rızası ile olay yerine gelip kolluk görevlilerine ele geçirilen altınların kendisine ait olduğunu beyan etmesi de göz önünde bulundurularak müvekkilin serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi.


İfadelerinin alınmasının ardından 22 Kasım 2024 tarihinde Gölbaşı (Ankara) Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen şüphelilerin adli kontrol şartıyla serbest bırakıldıkları öğrenildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı bir bebek ile ilgili ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’, ‘haha dedemin fişi’ şeklindeki konuşmaya ilişkin, “Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Duruşmada mahkeme başkanı tarafından sanığa tape kayıtlarında yer alan Çorlu Reyap Hastanesi’nin yenidoğan yoğun bakım servisinin sorumlu hemşiresi sanık Bahar Kanık ile Fırat Sarı arasında geçen bir bebeğin fişini çekme konuşması soruldu. Konuşmada Fırat Sarı’nın bir bebek ile ilgili ‘ölmesin ha’ dediği, Bahar Kanık’ın ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’ dediği, Fırat Sarı’nın ise ‘haha dedemin fişi’ cevabı üzerine Bahar Kanık’ın ‘haha çekeceğim fişi’ şeklinde cevap verdiği görüldü. Fırat Sarı bu tape kaydına ilişkin “O bebek için çok mücadele ettik. Durumu kötü bir bebekti. Öyle bir şey yok ama. Niye fişini çeksin. Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Ben hastaların uzun yatışı ile para kazanıyorsam neden fişini çekeyim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı. Siz kendi aranızda konuşmuyor musunuz ‘birinin kellesini aldım’ diye. Keşke konuşmasaydım. Espri yapılmış ama yapılmaması lazımdı” dedi. Bunun üzerine duruşma savcısı, “Bizim üzerimizden örnek vermeden savunma yap” dedi. Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
Sinop Sinop’ta lastikçilerin kış lastiği mesaisi Sinop’ta hava sıcaklığının düşmesi ve kış lastiği takma zorunluluğunun 1 Aralık’ta başlayacak olması nedeniyle lastikçilerin kış lastiği takma mesaisi başladı. Karlı ve buzlu havalarda mağdur olmak istemeyen araç sahipleri, kar lastiği taktırmak için lastikçilere giderek araçlarına lastiklerini taktırıyor. Küçük Sanayi Sitesi’nde oto lastik satımı ve değişimi yapan rot balans ustası Hasan Üçüncüoğlu, lastiklerin değişimi için kar yağışının beklenilmemesi gerektiğini belirterek, kış lastiklerinin yol güvenliği için hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Vatandaşlara hem can hem de mal güvenliği açısından kış lastiği takmalarını tavsiye eden Üçüncüoğlu, “Her sene olduğu gibi Ulaştırma Bakanlığımızın hazırladığı genelgeye göre 1 Aralık - 1 Nisan takvimleri arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan ticari araçlarda kış lastiği takma zorunluluğu başlıyor. Bunun dışında yine hususi araçlarda da hava sıcaklığının 7 derecenin altında kış lastiği takmalarını hem can hem de mal güvenliği açısından tavsiye ediyoruz. Kış şartlarında kış lastiğinin dışında araçların cam silecekleri, cam suyu, motor suyu antifrizleri, akü gibi önem arz eden parçaların kış şartlarına hazır olmasını tavsiye ediyoruz. Eğer kar lastiği dersek sadece karda kullanılan lastik olarak algı oluşturuyor ama bu değil. Kış lastiği havanın 7 derece sıcaklık altında takılması. Kış lastikleri soğuk havalarda yumuşak kaldığı için yol tutuşunu iyi sağladığından kış lastiği olarak ifade edilmektedir. Bunlar da kullanıldığı coğrafyaya göre değişiyor. Normalde 4 yıl lastiğin ömrü fakat 3 yılda ömürlerinin tamamladığını söyleyebilirim. Çünkü, belli bir süre sonra sertleşiyor ve yol tutuşu azalıyor” dedi.