POLİTİKA - 29 Kasım 2024 Cuma 17:23

AK Parti Grup Başkanı Güler:

A
A
A
AK Parti Grup Başkanı Güler:

AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Türkiye bir hukuk devleti. Anayasal düzlemde herkesin hem kanunlara hem yönetmeliklere hem de diğer mevzuata uyma zorunluluğu var. Ancak son dönemlerde görüyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı dahil milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları veya Belediye Başkanları kendilerini başka bir aleme taşıdılar.


Güler, Samsun milletvekili Ersan Aksu, Osmaniye Seyid Yusuf Gülsoy ve Kars milletvekili Adem Çalkın ile birlikte açıklama yaptı. Güler, 26 maddelik Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni TBMM Başkanlığı’na sunduklarını ifade etti.


Güler, 29 Kasım Filistin Halkı Uluslararası Dayanışma Günü olduğunu hatırlatarak, Filistin’in yanında olduklarını kaydetti. Güler, “Dün akşam Beşiktaş ile oynadığı maçta attığı golden sonra kameralara koşup formadaki İsrail bayrağını gösteren ve ardından asker selamı veren Maccabi Tel Aviv’li futbolcunun da binlerce masum çocuğumuzu, evladımızı, kadınımızı şehit eden, bu katliamları da sanki onaylıyormuş gibi gösteren asker selamını da kınadığımızı ve buradan da UEFA yetkililerinde neler yapacağını da izlediğimizi ifade etmek istiyorum. Biliyorsunuz tamamen bu topraklara ait bir Bozkurt işaretini yapan futbolcumuz Merih Demiral’a iki maç ceza veren UEFA’nın bu kadar açık bir hadsizliği, pervasızlığı ve saygısızlığı ifade eden adeta katliamları onaylayan bu asker selamına da ne yapacağını göreceğiz” ifadelerini kullandı.



Kanun teklifi hakkında bilgi veren Güler, “Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Teşkilatı’nda personel istihdamına dair mevcut uygulamamızda yer alan hususların kanun düzeyine taşınmasını burada hedefliyoruz. Bununla birlikte meskur teşkilatın üstlendiği görevlerin daha da güçlü bir mesleki omurgayla yürütülebilmesini teminen kariyer meslek personeli istihdam edilebilmesi yönünde düzenlemeler de teklifimizde yer almaktadır. Halihazırda kariyer meslek personeli kadroya bağlı süreli olarak geçici görevlendirme yoluyla Cumhurbaşkanlığımızda istihdam edilmektedir. Teklifimiz ile bu nitelikteki personelin kamuda kariyer meslek anlamını düzenleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ek kanunun ek kırk birinci maddesi çerçevesinde kadro olarak ve bir kariyer sistemi dahilinde çalıştırabilmesini öngörüyoruz. Kanun teklifimizde ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin üst kademe kamu yöneticilerini düzenleyen üç sayılı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hakkında verdiği iptal kararlarının gereği olarak 375 sayılı ve 399 sayılı KHK’larda gerekli uyum düzenlemeleriyle Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İdari Teşkilatı personelinin ek göstergelerinin diğer kurum ve kuruluşlarındaki emsalleriyle aynı eşit dereceye getirilmesiyle ilgili olarak 7417 sayılı kanun hükümlerinin gerektirdiği uyum düzenlemelerinde bu teklifimizde yer veriyoruz. Kanun teklifimizde yurt dışı daimi görevlere atanmayla ilgili genel usul ve esasları kanun düzeninde yeniden tarif ediyoruz. Bu çerçevede esas olarak mevcut uygulama korunmakla birlikte yine memurlarımız bakımından önemli bir iyileştirici düzenleme yapılarak bu görevlere atanmayla ilgili disiplin şartının yönetici görevlere atanmadan alan disiplin şartlarıyla aynı şekilde belirlenmesini de sağlamayı öngörüyoruz” şeklinde konuştu.



CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Esenyurt Belediye eski Başkanı Ahmet Özer’i ziyaretinden sonra yaptığı açıklamaları sert dille eleştirdi. Güler, Özel’in açıklamalarının çok talihsiz olduğu nitelemesini yaparak, “Türkiye bir hukuk devleti. Anayasal düzlemde herkesin hem kanunlara hem yönetmeliklere hem de diğer mevzuata uyma zorunluluğu var. Ancak son dönemlerde görüyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı dahil milletvekilleri, Genel Başkan Yardımcıları veya Belediye Başkanları kendilerini başka bir aleme taşıdılar. Adeta hiçbir kanunun kendilerinin muhatabı olmadığını kanunlardan münezzeh olduklarını, kanunların onları ilgilendirmediği gibi tavır ve davranışlarına girdiğini görüyoruz. Esenyurt Belediyesi’yle ilgili sürdürülen soruşturma Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu 157. maddesi kapsamı içerisinde gizli bir soruşturmadır. İddianame hazırlandığında ve mahkemece kabul edildiğinde ilgili Belediye Başkanı hakkında nelerin olduğunu hangi iddiaların, hangi şüphelerin olduğunu veya hangi suça karıştırıldığını göreceğiz. Ondan sonra da yargılama başlayacak. Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince 157. maddesi kapsamında gizli olarak yürütülen bu soruşturma ve henüz iddianameye dönmediyse şimdiden ilgili kişiyi suçsuz ilan etmek suçu olmadığını söylemek acaba ne biliyorlar da böyle bir kanaate sahipler? Çok merak ediyorum. İkincisi özellikle kamu görevi ifade eden, başsavcıların, savcıların, hakimlerin de yine son dönemlerde maalesef ilgili Cumhuriyet Halk Partili yetkililer tarafından tehdit edildiklerini görüyoruz. Adeta onlara parmak sallandığını görüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi der ki; Türk milleti adına yargılamalar, yargı süreci bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülür. Dolayısıyla anayasamızın onuncu maddesi kapsamında hiçbir zümre, hiçbir siyasi oluşum, hiçbir kişi, hiçbir dernek, vakıf, siyasi parti bunların ne yöneticileri ne üyeleri kanunlardan kaçamazlar. Herkes kanunlar önünde eşittir. Kim suç işliyorsa kim bir suça karışmışsa bağımsız ve tarafsız yargı önünde hesap vereceklerdir” dedi.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Keskin: "Aile Hekimliği daha verimli hale geldi" Balıkesir İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serkan Kadir Keskin, 1 Kasım’da yürürlüğe giren yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yeni düzenlemenin, birinci basamak sağlık hizmetlerinin daha işlevsel hale getirilmesini ve koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesini hedeflediğini belirten Keskin, vatandaşlara daha kaliteli ve nitelikli sağlık hizmeti sunulacağını ifade etti. Yeni yönetmelik ile aile hekimlerine kayıtlı kişi sayısının 4 binden 3 bin 500’e düşürülmesi ile hekim başına düşen hasta sayısının azalacağına dikkat çeken Keskin, bunun sonucunda aile hekimlerinin vatandaşlara daha fazla zaman ayırabileceğini ve sağlık hizmetlerinin daha etkin şekilde sunulacağını belirtti. Ayrıca, kronik hastalıklar ve kanserlere yönelik tarama ve izlemlerin daha etkin bir şekilde yapılmasının teşvik edileceğini söyledi. Aile Hekimlerinin Rolü Artacak Keskin, yeni yönetmelik ile birlikte, vatandaşların yılda en az iki kez aile hekimlerine başvurmasının beklendiğini ve böylece sağlık sisteminin yükünün doğru şekilde dağılmasının amaçlandığını belirtti. Aile hekimlerinin sağlık sisteminin "ilk kapısı" olacağına dikkat çeken Keskin, aile hekimlerinin vatandaşların sağlığını yakından takip ederek, sağlık hizmetlerine kolay erişim sağlayacağını ifade etti. Koruyucu Sağlık Hizmetleri Güçlendirilecek Yönetmelikteki değişikliklerin anne ve çocuklara yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini daha etkin hale getireceğini belirten Keskin, gebe-lohusa izlemleri, aşılama programları, okul sağlığı izlemleri gibi hizmetlerin daha kapsamlı bir şekilde sunulacağını söyledi. Ayrıca, aile hekimlerinin, bireylerin yaşam boyu sağlığını izleyerek, onlara sürekli ve ulaşılabilir sağlık hizmeti sunmalarının sağlanacağı ifade edildi. Akılcı İlaç Kullanımı Teşvik Edilecek Keskin, Türkiye’de antibiyotik kullanımının OECD ortalamasının 2,5 katı olduğunu belirterek, gereksiz ilaç kullanımının sağlık açısından ciddi bir sorun teşkil ettiğine dikkat çekti. Yeni yönetmelikte, aile hekimlerinin tanı ve tedavilerine müdahale edilmeden, akılcı ilaç kullanımının teşvik edileceğini belirten Keskin, aile hekimlerinin ilaç yazma özgürlüğünün devam edeceğini ancak akılcı ilaç kullanımının ön planda tutulacağını ifade etti. Halk Sağlığı İçin Tarama ve Muayene Önerisi Yeni yönetmelik ile toplumun hastalık yüküne göre hizmet planlaması yapılacağını vurgulayan Keskin, özellikle kronik hastalıkların ve 65 yaş üstü hastaların takibinin etkin bir şekilde yapılmasının halk sağlığını koruyacağını belirtti. Vatandaşların aile sağlık merkezlerinde düzenli olarak tarama ve muayenelerini yaptırmalarının önemini vurgulayan Keskin, sağlıklı yaşam tavsiyelerine uymanın büyük fayda sağlayacağını söyledi. Keskin, aile hekimleri ve vatandaşlar için büyük önem taşıyan bu yönetmeliğin uygulama aşamasını titizlikle takip edeceklerini belirterek, Aile Hekimliği Sistemi temelinde birinci basamak sağlık hizmetlerinin daha etkin bir şekilde sunulmaya devam edileceğini ifade etti.
Balıkesir Bandırma’da "Aile içi iletişim ve çözüm becerileri" seminerine yoğun ilgi Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Balıkesir İl Müftülüğü tarafından "Değerleriyle Güçlü Ailem" Projesi kapsamında düzenlenen ’Ailede Çözüm Becerileri’ konulu seminer düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu programa Balıkesir İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, Bandırma İlçe Müftüsü Dr. Abdulhamid Pehlivan, ilçe müftüleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Seminer, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Bandırma İlçe Müftülüğü’ne bağlı Diyanet Genç Ofisi’nin tanıtım filmi izlendi ve ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını yapan Balıkesir İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, "Aile, toplumun temel yapı taşıdır. Güçlü bir aile yapısı, güçlü bir milletin temelidir" diyerek aile değerlerinin korunması ve güçlendirilmesinin önemine vurgu yaptı. Seminerde konuşan Bandırma İlçe Müftüsü Dr. Abdulhamid Pehlivan ise "Çocukların güven duygusu, aile içinde kurulan sağlıklı iletişimle gelişir. Ebeveynlerin davranışları, çocukların geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardır" ifadelerini kullandı. Programın ana konuşmacısı, Din Psikolojisi Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Hökelekli oldu. "Ailede Çözüm Becerileri" başlıklı sunumunda Hökelekli, aile içi iletişim ve sorun çözme becerileri üzerine önemli bilgiler paylaştı. Ayrıca bireylerin ve toplumun huzurunda aile yapısının rolünü anlatarak, sağlıklı bir iletişimin bireylerin gelişimindeki önemine dikkat çekti. Katılımcılara aile değerlerinin korunması, sağlıklı iletişim yolları ve öfke kontrolü gibi konularda önemli mesajlar veren seminer, büyük beğeni topladı. Programa emeği geçenlere teşekkür edilerek etkinlik sona erdi.
Balıkesir Balıkesir’de yem maliyetlerini düşürecek hamle Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Damızlık Koç ve Koyun Merkezi’ndeki hayvanların yem ihtiyacını karşılamak için Bigadiç ilçesine bağlı Çağış Mahallesi’nde 100 dönümlük alana süt otu tohumu (ryegrass) ve yulaf ekimi gerçekleştirdi. Bu sayede yem maliyetlerini azaltan Büyükşehir Belediyesi, kaliteli yem sayesinde verimi de artırmayı hedefliyor. Tarım ve hayvancılıkta sürdürülebilir üretimi teşvik etmek amacıyla “Balıkesir Modeli”ni hayata geçiren Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, hayvancılıkta kaliteyi artırmak için harekete geçti. Üreticilerin kazancını artırmak için hayata geçirdiği projelerle öne çıkan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, hayvancılığı destekleyen çalışmalara da imza atıyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından Damızlık Koyun Üretim Tesisleri ve Damızlık Koç Üretim Merkezi’ndeki damızlık küçükbaş hayvanların kaba yem ihtiyacını karşılamak amacıyla, Balıkesir Üniversitesi ile Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan protokol kapsamında Çağış Kampüsünde, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilen 100 dekar araziye ryegrass ve yulaf, Burhaniye BAÇEM’de bulunan 90 dekar yulaf ekimi gerçekleştirildi. Bin 500’e yakın hayvan kapasitesine sahip olan tesislerde yem maliyetlerini düşürmeyi hedefleyen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, kaliteli yem üreterek damızlık hayvanlarda verimi de artırmayı hedefliyor. “Yem maliyetini düşürmeyi hedefliyoruz” Damızlık üretiminde ryegrass (süt otu) ve yulaf ekiminin yem maliyetlerini de düşüreceğini belirten Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na bağlı Veteriner Hekim Hüdayi Tanrıkulu açıklama yaptı. Damızlık üretim tesislerindeki küçükbaş hayvanlar için kaliteli yem üretiminin önemine değinen Tanrıkulu, “Öncelikli hedefimiz üreticilerimize küçükbaş hayvancılığa katkı sunmak adına damızlık hayvan yetiştirip üreticilerimize dağıtmak. Bunu yaparken de kaba yem ve yem ihtiyacı oluşuyor. Yem ihtiyacını da giderebilmek adına çeşitli noktalarda bitkisel üretim faaliyetlerimizi de beraber entegre etmiş durumdayız. Bu faaliyet içerisinde ana gider olan kaba yem ve yemin maliyetini düşürmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. “Kaliteli yemlerle verim de artacak” Hayvanların kaliteli yemlerle beslenerek hayvansal ürünlerin verim ve kalitesinin artırılacağını da dile getiren Veteriner Hekim Hüdayi Tanrıkulu “Ekimi yaptığımız ryegrass ve yulafları hasat zamanı hayvanlarımızın beslenmesinde kullanacağız. Tabii ki ana hedefimiz de bu işletmelerimizi daha da büyüterek ilimizin küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini daha üst noktalara taşıyabilmek. Bahsettiğimiz bu bitkisel üretim için de Balıkesir Üniversitesi Çağış Kampüsü’nde 100 dönümlük bir arazide kaba yem ihtiyacını gidermek için yulaf ve ryegrass (süt otu tohumu) ekimi yapıyoruz. Diğer arazilerimizde de ekimler devam ediyor. Kaliteli yem üreterek küçükbaş hayvanlarda kaliteyi artırmayı hedefliyoruz. Bu sayede hayvansal ürünlerde verimin artmadı da sağlanacak” şeklinde konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milli gelirin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirin 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası İş Forumu Kongresi’nde yaptığı konuşmada, "Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Bütçe açığını 2025 yılında yüzde 3,1’e indirecek ve dezenflasyona maliye politikası kanalıyla da çok güçlü destek vereceğiz” dedi. İstanbul TÜYAP Fuar Merkezinde Dünya Müslüman İş Alemi Fuarı ve Uluslararası İş Forumu Kongresi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Çok sayıda davetlinin katıldığı programda Erdoğan, kürsüde gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi. Formun 88 ülkeden iş insanlarını bir araya getirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedefin 1 milyar dolarlık ticari iş birliği hacmine ulaşmak olduğunu söyleyerek, “Salı günü başlayan ve bugün sona erecek fuara ülkemiz içinden ve yurt dışından ilginin gayet yoğun olduğunu görüyorum. Fuar vesilesiyle 88 ülkeden iş insanları, sanayiciler ve yatırımcılar bir araya getirildi. Özellikle tekstil, makine, inşaat, yapı malzemeleri, gıda tarım ve savunma sanayi firmalarımızın fuara mührünü vurmasını önemsiyoruz. Bu gurur verici tablo Türk ekonomisinin kapasitesi yanında çeşitliliğini de gösteren kayda değer bir referanstır. 24 sektörden 300’ü aşkın katılımcı firmayı buluşturan B2B görüşmelerinde hedef 1 milyar dolarlık ticari iş birliği hacmine ulaşmaktır. Çarşamba gününden bu yana yapılan temaslarla inşallah bu rakamın da üzerine çıkıldığına inanıyorum” dedi. "Tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olmuş bir ülkeyiz" Gerek katılımcılar gerek fuarda sergilenen ürünler gerekse etkiler noktasında göz doldurucu bir içeriğe sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası İş Forumu’nun insani ve iktisadi boyutuyla göç teması altında tertiplenmesi de ayrıca takdire şayandır. Forumda yapılan tartışmaların da hayırlara vesile olmasını diliyorum. Burada şu hususun altını öncelikle çizmek isterim: Göç konusu sadece bizim gibi geçiş güzergahındaki ülkeler için değil, gelişmiş, gelişmekte olan fark etmeksizin tüm dünya için günümüzün en hassas meselelerinden biridir” diye konuştu. Türkiye’nin tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye açısından göç, dünyanın birçok ülkesine kıyasla çok daha eski bir kavramdır. Biz gerek coğrafi konumumuz gerekse beşeri ve kültürel bağlarımız sebebiyle tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olmuş bir ülkeyiz. Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları 19. yüzyıldan itibaren hızlanınca Kırım’dan, Kafkaslar’dan ve Balkanlar’dan yoğun göçler aldık. Son iki asırda başı dara düşen, sürgüne uğrayan soydaşlarımızı muhabbetle bağrımıza bastık. Müslümanlarla birlikte gün oldu Musevi ve Hıristiyanlara da kapımızı açtık. Birinci Körfez Savaşı’nda Kuzey Irak’ta zulüm gören Kürt kardeşlerimiz gibi 2011 yılından itibaren Suriye’deki iç savaştan kaçan komşularımıza da sahip çıkan biz olduk” ifadelerini kullandı. “3.5 milyon civarında yerlerinden edinmiş insana ev sahipliği yapıyoruz” 3,5 milyon civarında yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meselenin bir diğer boyutu ise şudur. 1960’lardan başlayarak yüz binlerce insanımız İstanbul Sirkeci tren istasyonundan davulla, zurnayla uğurlanarak gurbet trenlerine bindi. Acı vatan dedikleri Almanya’ya daha sonra da Belçika, İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerine iş için, ekmek için, rızıklarını kazanmak için gitti. Bugün çoğu Suriye’den 3,5 milyon civarında yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyoruz. Yine bugün kahir ekseriyeti Almanya’da olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerinde 6 milyonu aşkın kardeşimiz hayatlarına devam ediyor, yaşadıkları ülkelerin ekonomisine önemli katkılar sunuyor. Tüm bunları şunun için söylüyorum. Göç ve göçmenlik olgusuna aşina bir milletiz. Hem uzun yıllar farklı kaynaklardan göç almışız hem de vatandaşlarımızı göçmen olarak farklı ülkelere göndermişiz. Bu tecrübe son yıllarda iş çevrelerimiz dahil milletimizin farklı kesimlerini meşgul eden göç meselesini daha sağlıklı bir zeminde değerlendirmemize imkân sağlıyor” diye konuştu. Türkiye’nin illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdüreceğini vurgulayan Erdoğan, "Bakınız, kimi ülkeler göçmen konusuna sadece menfaat penceresinden yaklaşabilir. Kimi ülkeler bunu etnik ve kültürel bir tehdit olarak ele alabilir. Kimileri ise bu meseleyi sadece güvenlik ekseninden okuyabilir. Ama biz Türkiye olarak göç olgusuna çok boyutlu bir şekilde, özellikle insani değerleri merkeze alan bir yaklaşımla bakmak zorundayız. Şimdiye kadar sayısız toplantıya, araştırmaya, sempozyuma konu olan bu meseleyi bütünlükçü bir anlayışla okumak, buna göre doğru, kalıcı ve uzun vadeli politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz. Göç başlığı her açıldığında konuyu hemen düzensiz göçle mücadele parantezine alıp güvenlikleştirmek doğru bir tavır değildir. Düzensiz göç baskısıyla yüzleşen her devlet gibi elbette Türkiye de illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdürecektir. Hudutlarımızın güvenliğini, namusumuz bilip koruyacağız. İlave tedbirlerle daha da tahkim edeceğiz. Aynı şekilde kayıt dışılığın sıfırlanmasına yönelik kararlı politikalarımızdan geri adım atmayacağız” dedi. "Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor" Milli gelirin 15 bin 551 dolara yükselmesini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısı yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyon kişiye çıktı. Deprem bölgesinin imarı ve ihyası için yaptığımız harcamaların toplam değeri 72 milyar dolara yaklaştı. Geçen sene deprem etkisine rağmen milli gelire oranla yüzde 5,2’de tuttuğumuz bütçe açığını bu sene yüzde 4,9’a indirmeyi hedefliyoruz. Bütçe açığını 2025 yılında yüzde 3,1’e indirecek ve dezenflasyona maliye politikası kanalıyla da çok güçlü destek vereceğiz. Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor. Milletin refahı, huzuru, geçim sıkıntısı yaşamaması bizim en büyük önceliğimizdir. Bu konuda hiçbir zaman taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Daha fazla para kazanmak, kar elde etmek için milletin lokmasına uzanan elleri kırmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz. Türk ekonomisi fırtınalı sulardan artık serin sulara doğru yol almaktadır” şeklinde konuştu.
Edirne “El kaldırma, gönül al” konseri yoğun ilgi gördü Edirne’de Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu tarafından, “El Kaldırma Gönül Al” adlı kadına şiddete hayır farkındalık konseri gerçekleştirildi. Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu konser salonunda düzenlenen konserde kadına şiddetle mücadelenin önemine dikkat çekildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen konser etkinliği yoğun ilgi gördü. Etkinlik çerçevesinde stant açan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Şiddet Önleme Merkezi, emniyet ve jandarma personelleri, kadına şiddetle mücadeleye yönelik yapılan çalışmaların anlatıldığı broşürleri katılımcılara dağıttı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1999 yılından bu yana 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edildiğini hatırlatan Edirne Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Tohumcu, her yıl ülkemizde, dünyada ve yerelde kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili farkındalık çalışmaları yaptıklarını aktardı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadına şiddetle mücadeleye yönelik birçok farkındalık çalışması yaptığını söyleyen Tohumcu, kadına karşı şiddetin olmaması ve son bulmasına yönelik bir çok farkındalık çalışmaları yaptıklarını, bunlardan birisinin de bu konser etkinliği olduğunu ifade etti. ’Kadına Karşı Şiddete Sessiz Kalma’ felsefesiyle ’Kadına Şiddetle Mücadelede Biz Varız’ diyerek çağrıda bulunan Tohumcu, konsere katılım sağlayanlara teşekkür etti. Edirne Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Kuruluş Müdürü Nihan Ertan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri çerçevesinde konser organizasyonu planladıklarını ve konserin yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Hafta boyu çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirten Ertan, kadına şiddetle mücadelede ’birlik, beraberlik, umut ve kararlılığa’ vurgu yapmak için bu konseri organize ettiklerini ifade etti.