SAĞLIK - 12 Şubat 2020 Çarşamba 10:07

Eroğlu: “Kelle paça, turşu suyunun korona virüsünü engellediğini söyleyen tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz"

A
A
A
Eroğlu: “Kelle paça, turşu suyunun korona virüsünü engellediğini söyleyen tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz"

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Korona virüsünün bir viral enfeksiyon olduğunu ve korkulacak bir şey olmadığını, kelle paça, Maraş usulü ekşili çorba, ev turşusu, turşu suyunun henüz ülkemizde görülmeyen korona virüsünü engellediğini, sirkenin virüslere karşı etkili olduğunu, hatta 30 saniyede virüsleri öldüren karışımlar yaparak iddialı açıklamalar yapan uzman, doçent, profesör ünvanlı tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz” dedi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Korona virüsünün bir viral enfeksiyon olduğunu ve korkulacak bir şey olmadığını, kelle paça, Maraş usulü ekşili çorba, ev turşusu, turşu suyunun henüz ülkemizde görülmeyen korona virüsünü engellediğini, sirkenin virüslere karşı etkili olduğunu, hatta 30 saniyede virüsleri öldüren karışımlar yaparak iddialı açıklamalar yapan uzman, doçent, profesör ünvanlı tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz” dedi.


Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, başta korona virüsü olmak üzere toplum sağlığına ilişkin kamuoyunda son günlerde oluşan bilgi kirliliğine yönelik yazılı bir açıklama yaptı. Son yılların özellikle Türkiye’nin en önemli problemlerinden birisi haline gelen ve kamuoyunda ciddi kafa karışıklığına sebebiyet veren bilgi kirliliğinin bireysel, toplumsal ve sektörel beslenme üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu vurgulayan Eroğlu, “Korona virüsünün bir viral enfeksiyon olduğunu ve korkulacak bir şey olmadığını, kelle paça, Maraş usulü ekşili çorba, ev turşusu, turşu suyunun henüz ülkemizde görülmeyen korona virüsünü engellediğini, sirkenin virüslere karşı etkili olduğunu, hatta 30 saniyede virüsleri öldüren karışımlar yaparak iddialı açıklamalar yapan uzman, doçent, profesör ünvanlı tıp doktorlarını büyük bir şaşkınlık ve ibretle izlemekteyiz. Gıda hijyeni konusunda hiçbir eğitimi, uzmanlığı, deneyimi ve derinlemesine bilgi birikimi olmayan hep belirli kişiler, çoğu zaman kötü bir örneği genelleyerek o televizyondan bu televizyona yaptıkları kanıtı olmayan aykırı açıklamalarla bilgi kirliliğine sebep olmakta, özellikle toplumda itibarı yüksek meslek gruplarından olan doçent ve profesör ünvanlı bu akademisyen ve tıp doktorlarının toplumun kendilerine olan koşulsuz güvenlerini suistimal ederek bireysel veya bazı lobilere çıkar sağlayabildiklerine şahit olmaktayız” açıklamasında bulundu.


Son yıllarda bazı TV kanallarının özellikle sabah programlarında tercihli davranarak konunun gerçek uzmanları yerine ajanslar üzerinden popülaritesi yüksek, reklam getirisi olan kişilere öncelik verdiğini öne süren Eroğlu, “Programlara adeta kota koymuş bu kişilere astronomik ücretler ödemektedirler. Hekimlerin, diyetisyenlerin uzmanlık alanlarının dışında olmasına rağmen gıda güvenliği ve hijyeni konularında genellikle internetten edindikleri sınırlı bilgilerle aykırı açıklamalar yaparak gündemde kalmaya, kitaplarını tanıtmaya, çeşitli ürünler satmaya, yaşam koçluğu ve danışmanlık yapmaya çalıştıkları da işin bir başka boyutudur. Herhangi bir maddenin, ilacın virüs çoğalmasına direkt etkisini söyleyebilmek için yıllar süren çalışmalar yapılmaktadır. Buna rağmen piyasada antiviral ilaç sayısı son derece sınırlıdır. Kendi çıkarları uğruna gerçek bilgiyi çarpıtan bu provokatörlerin açıklamalarının karşısında uzmanlar tarafından yapılan bilimsel ve gerçeği yansıtan açıklamalara basında ve sosyal medyada çok fazla yer verilmezken, bazı medya organlarında korona virüs üzerine bir antiviral çalışma yapmadan herhangi bir bitkinin, yemeğin, paça çorbasının viral etkileşimi yaptığını belirtmek en hafif ifade ile bilgisizliktir. Televizyon, internet ve sosyal medya, bilgiye ulaşmayı çok kolay bir hale getirmiş olsa da reyting uğruna bu mecralardaki paylaşımların güvenilirliğinin sorgulanması gerekmektedir. Doğru, faydalı ve gerektiği kadar bilgiye ulaşmak ancak konunun gerçek uzmanları tarafından toplumun farklı katmanlarına göre hazırlanmış açıklamaların takip edilmesi ile olur. Medya kuruluşları, TV’lerde program yapan sunucular, haber muhabirleri, medyatik ve sansasyonel kişilerden ziyade ilgili alanda bilimsel çalışmaları ve araştırmaları ile öne çıkan uzmanların görüşlerini yayınlamalıdır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak diyoruz ki meslek kuruluşları ve resmi kurumlar, toplumu yanlış ve taraflı bilgiler ile zehirleyen kişiler ve yayın kuruluşları hakkında cezai yaptırımlarda bulunmalıdır. Aksi taktirde toplumda bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi mümkün olamayacaktır” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Öğretmenler 2 bin 600 yıllık Zernaki Tepe’ye doğa yürüyüşü gerçekleştirdi Van’ın Erciş ilçesinde, "24 Kasım Öğretmenler Günü" dolayısıyla aralarında öğretmenlerin de bulundu bir grup 2 bin 600 yıl önce Urartulardan kalan dünyadaki ilk ızgara planlı şehir olan Zernaki Tepe’ye yürüdü. Erciş Milli Eğitim Vakfı Deprem Şehitleri ve Akşam Sanat Okulu Müdürlüğü ve Van Gölü Aktivistleri Derneği, tarihe ve coğrafyaya dikkat çekmek amacıyla doğa gezisi düzenledi. 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen gezi ile ilgili konuşan Erciş Öğretmenevi Müdürü Tarkan Elbir, "Van Gölü Aktivistleri Derneği üyeleri ve Erciş Deprem Şehitleri Derneği ile birlikte 2 bin 800 rakımlı tarihi Zernaki Tepesi’ne yürüdük. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete irtihal eden tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum" dedi. Van Gölü Aktivistleri Derneği Başkanı Erdoğan Özel ise amaçlarının Van Gölü havzasındaki zenginliklere dikkat çekmek olduğuna vurgu yaparak, "24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle şu anda Erciş’te bulunan Zernaki Tepe’deyiz. Burası 2 bin 600 yıl önce Urartulardan kalan dünyadaki ilk ızgara planlı şehirlerden olan bir yer. Amacımız Van Gölü havzasındaki bu zenginliklere dikkat çekmek, tarihimizi ortaya çıkarmak ve turizme kazandırmak için farkındalıklar yapıyoruz. Bugün de 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla öğretmenlerimizle doğada buluştuk. Hem bu günün anısına bir yürüyüş gerçekleştirdik hem de tarihe birlikte şahitlik ettik. Aktivistleri olarak Van Gölü’ne dikkat çekmek, havzadaki tarihi ve doğal güzellikleri görmek için bugün 60 kişilik bir ekiple Erciş ilçemizde bu etkinliği gerçekleştiriyoruz. Bu vesileyle geleceğimizin şekillendirecek olan öğretmenlerimize saygılarımı sunuyor, bu etkinliğe destek sunan Erciş Kaymakamlığımıza, Erciş Öğretmenevimize ve katılımcı tüm doğaseverlere teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Muğla Fethiye’de STEM farkındalık etkinlikleri devam ediyor Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, öğrencilere STEM becerilerini kazandırmak amacıyla etkinlikler düzenliyor. Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından planlanan STEM Farkındalık Etkinlikleri hız kesmeden devam ediyor. Bu kapsamda, Scientix Elçisi Betül Özlen Çırak, Cumhuriyet İlkokulu, Karaçulha İlkokulu, Eldirek İlkokulu, Yusuf İzzet Gökçe İlkokulu, Çamköy Anaokulu, Şehit Yüzbaşı Özgür Özekin MTAL, Şehit Sümer Deniz Kız Anadolu İHL ve Kaymakam Mustafa Karslıoğlu İlkokulu öğrencileri ile bir araya gelerek çeşitli STEM etkinlikleri gerçekleştirdi. Öğrencilere bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik alanlarında farkındalık kazandırmanın amaçlandığı etkinliklerde Betül Özlen Çırak’ın rehberliğinde yapılan çalışmalar, öğrencilerin problem çözme yeteneklerini geliştirmelerine ve düşünme becerilerini pekiştirmelerine katkı sağlıyor. Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ygeleceğin bilim insanları ve mühendislerini yetiştirmek için bu tür etkinlikleri sürdüreceklerini belirtirken, öğrenciler, STEM eğitimleri sayesinde bilimsel düşünce yapısını geliştirme fırsatı buluyor. STEM nedir? STEM, science, technology, engineering ve math’in (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) kısaltılması olan bir kelimedir. STEM, 2011 yılından itibaren ABD’de uygulanmaya başlayan popüler bir eğitim sistemi olarak dünyada birçok okulda uygulanmaya başladı. Bu sistem sayesinde öğrencilere fen bilimleri ve matematik gibi dersler ezber sistemiyle verilmiyor. Bilgilerin gerçek yaşamda uygulanabilirliği ve problem çözme tekniklerinin geliştirilmesi, merak, araştırma özelliklerinin öne çıkartılması hedefleniyor. İlerleyen teknolojiler ve dijitalleşen dünyada kullanılan cep telefonları, televizyonlar, bilgisayar ve robotik sistemler sayesinde sayısal mesleklere duyulan ihtiyaç ve talep her geçen gün artıyor. Bu sistemleri analiz edebilecek, üretebilecek ve kullanabilecek öğrencilerin üniversitelerde daha rahat eğitim alabilmeleri için STEM eğitimleri, 1-12 yıl arasında sunuluyor. Bu eğitim sistemi sayesinde öğrencilerin geleceğin mesleklerine daha kolay adapte olabilmesi ve mesleki kaygılarının ortadan kaldırılması amaçlanıyor.
Gaziantep Yılmaz’dan öğretmenler günü mesajı Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Öğretmenlerin dünyanın en büyük sorumluluk gerektiren görevini yerine getirdiklerini belirten Yılmaz, “Başta başöğretmenimiz Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin gününü kutlar, ebediyete intikal edenlere Allah’tan rahmet dilerim” dedi. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü yayımladığı bir mesajla kutladı. “Cumhuriyetin çağdaş yurttaşlarını yetiştirenler ve ülkemizin geleceğini hazırlayanlar, yolumuzu aydınlatanlar” olarak nitelendirdiği öğretmenlerin çok zorlu ve çok kutsal bir hizmeti yerine getirdiklerini ifade eden Başkan Yılmaz, “İyi bir geleceğe sahip olmak istiyorsak bunun yolu mutlak eğitimden geçer. Eğitimin baş mimarı öğretmenlerimiz, bir yandan çocuklarımızın gerçeği bulmak için akıllarının ve bilimin yol göstericiliğinin bilincine varmalarını sağlarken, öte yandan, sevgi, saygı ve tüm insani değerleri, erdemleri için çaba göstermektedirler. Hiç şüphesiz haklarını ödemek de imkânsızdır. Bizler yaşamımız boyunca minnettar kalacağız. Yaşadığınız sorunları biliyoruz, zor şartlar altında çalıştığınızın farkındayız. Ancak, umudunuzu yitirmemelisiniz. Hep birlikte güzel günler göreceğimizden hiç şüpheniz olmasın. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Öğretmenler; yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır.” Öğretmenlerimizin kutsal bir sorumluluk üstlendiğinin bilincinde olarak başta başöğretmenimiz Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun” ifadelerini kullandı.
Mersin Mersin’de Çevre Sempozyumu başladı Mersin Çevre Platformu’nun öncülüğünde Mersin Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle düzenlenen ’Çevre Sempozyumu’ başladı. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, 3 gün sürecek sempozyumun açılışında, Mersin İli Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı hazırladıklarını belirterek, "Mersin’de iklim değişikliğine neden olan tüm etmenler masaya yatırıldı ve bu etmenlerin boyutları ortaya çıkartıldı" dedi. Mersin Büyükşehir Belediyesi çevresel farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen birçok etkinliğe destek olmayı sürdürüyor. Mersin Çevre Platformu’nun ‘Tüm Canlıların Yaşamı İçin Çevremizi Koruyalım’ başlığıyla düzenlediği ve Büyükşehir Belediyesinin de desteklediği Çevre Sempozyumu başladı. Mersin Mimarlar Odası’nda düzenlenen ve 3 gün sürecek sempozyumunun ilk gününde; iklim krizinin mevcut durumu, su kaynaklarındaki azalma ve alınması gereken önlemler, hava ve toprak kirliliğinin kentteki yansımaları, plansız kentleşme, kentteki ağaçlandırma ve biyoçeşitliliğin önemi, sanayileşmenin doğaya verdiği zararlar ve kirlilik, plastik kirliliği gibi konular alanında uzman akademisyenler tarafından ele alındı. "Mersin İli Sürdürülebilir Enerji Ve İklim Eylem Planı’nı hazırladık" Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir, Büyükşehir Belediyesi olarak çevre konularında hassasiyet gösterdiklerini ifade etti. Bu konularda bütün iyileştirmeleri ve yapılması gerekenleri yerine getirdiklerini belirten Halisdemir, "İklim değişiyor ve bu değişimi durdurma şansımız yok. Ancak bu değişimin olumsuz etkilerine karşı dirençli bir şehir elde etme gibi bir misyonumuz var. İklim değişikliğinin etkilerini azaltma ve uyum sağlama yönünde birçok çalışma yapıyoruz. Bu kapsamda Mersin İli Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’nı hazırladık. Sera gazı emisyon envanterini çıkarttık ve raporladık. Bu çok değerli bir çalışma. Mersin’de iklim değişikliğine neden olan tüm etmenler masaya yatırıldı ve bu etmenlerin boyutları ortaya çıkartıldı" şeklinde konuştu. "Mersin’de yeşil aksın mutlaka artırılması gerekiyor" Alınması gereken önlemlerde Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra tüm kamu kurum ve kuruluşlarının üzerine düşen görevler olduğunun altını çizen Halisdemir, "Biz bu raporlar rafta kalmasın diye üzerimize düşen kısımlarıyla mücadelemizi sürdürüyoruz. Mersin’de yeşil aksın mutlaka artırılması gerekiyor. Biz bunu karbon yutağı olarak görüyoruz. Bugüne kadar binlerce fidan dikimi gerçekleştirdik, yeşil alanların artırılması için çalışmalar yaptık. Yeşil alanların artırılması için imar çalışmalarında özellikle hassasiyet gösteriyoruz" dedi. "Her gün yaklaşık 2 bin tonun üzerinde atık geliyor" Kentteki deniz kirliliğinden bahseden Halisdemir, özellikle balık çiftliklerinin deniz kirliliğindeki rolünü anlatarak, önleme noktasında ciddi uğraşlar verdiklerini kaydetti. Deniz denetimi çalışmalarının titizlikle yapıldığını ifade eden Halisdemir, "Mersin ilinin atıklarını yönetiyoruz. Her gün yaklaşık 2 bin tonun üzerinde atık geliyor. Bu atıklardan yaklaşık 80 bin hanenin aydınlatma elektriğini karşılayacak oranda elektrik üretiyoruz. Bu atıkların içerisinde ambalaj atıkları çok fazla. Bu konuda diğer ilçe belediyelerine yol göstermeye, birlikte hareket etmeye çalışıyoruz. Atıkların kaynakta azaltılması konusunda çalışmalara destek veriyoruz. Kaynağında azaltılmış atıklar, ambalajların geri kazanılması ekonomiye ciddi katkı sağlıyor" diye konuştu. Mikroplastik kirliliği ile mücadele Suyun önemine de değinen Halisdemir, SCADA Merkezi’ni tanıtarak, kayıp kaçağı önlemeye çalıştıklarını ifade etti. Yağış rejimlerinin düştüğünü, bundan dolayı tarımın ciddi etkilendiğini belirten Halisdemir kurdukları erken uyarı sistemini de anlattı. Mersin’de ciddi mikroplastik kirliliği tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Halisdemir, "Bununla ilgili MESKİ şebekelerinde bazı düzenlemelere gidiyoruz. Bariyer sistemini kurmaya başladık. Efrenk Deresi’nde denemesini yaptık. Tutabildiğimiz kadar atık tutarak denizimize karışmaması için elimizden geleni yapacağız" dedi. "Bilinçlendirme ve eğitim önemli" Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. İzzet Çalış da dünya genelinde ölümlerin ve hastalıkların yaklaşık yüzde 10’unun çevre kirliliğinin oluşturduğu fiziksel, kimyasal ve biyolojik risklerden kaynaklandığını belirterek, sağlıklı ve yaşanabilir kentler oluşturmada bilinçlendirme ve eğitimin önemli olduğunu vurguladı. Oturum Başkanı Prof. Dr. Okan Özkaya ise sempozyum boyunca akademisyenler, uzmanlar, çevre gönüllüleri ve katılımcılardan önemli bilgiler alacaklarını kaydetti. Sempozyuma davetli akademisyenlerden Doç. Dr. Ortaç Onmuş da yaptığı sunumunda, ’Hava Durumu ve İklim Nedir?, Dünyanın İklimi Değişiyor Mu?, İklim Değişikliği Nasıl İzleniyor?, İklim Değişikliğinin Genel Etkileri’ konularında detaylı bilgiler verip, hem ülke hem de bölge bazlı değerlendirme yaparak çözüm önerilerinde bulundu.
Antalya Alanya’da tarihi geçmiş bebek maması satan zincir market şubesi mühürlendi Alanya Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı denetimlerde, son kullanma tarihi geçmiş ve bozulmuş bebek maması, ekmek türevleri, tatlı, cips ve birçok gıda ürünü sattığı tespit edilen zincir market şubesi, encümen kararıyla 3 gün süreyle mühürlenerek, cezai işlem uygulandı. Alanya Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin halk sağlığını korumak için kent genelinde yaptığı denetimlerde, zincir market şubesinin son kullanma tarihi geçmiş ve bozulmuş ürün sattığı tespit edilerek, tutanak tutuldu. Ekiplerce yapılan denetimde, tarihi geçmiş ekmek türevleri, bebek maması, ceviz, Kıbrıs tatlısı, galeta, cips ve makarna sosunun rafta satışına devam edildiği tespit edildi. 3 gün süreyle ticari faaliyetleri durduruldu Ekiplerin tespiti sonrası hazırlanan tutanak, Alanya Belediyesi Encümen Toplantısında görüşüldü. İşletmeye, tarihi geçmiş ve bozulmuş ürün satmaktan Belediye Emir ve Yasakları Uygulama Yönetmeliği kapsamında idari para cezası verilmesine ve 3 gün süreyle ticari faaliyetlerinin durdurulmasına karar verildi. İşletmeye giden zabıta ekipleri mühürleme işlemini gerçekleştirdiler. Başkan Özçelik: "Denetimlerimiz devam edecek" Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik konuyla ilgili açıklama yaparak, “Alanya’mızda kent disiplinini sağlamak adına göreve geldiğimiz ilk günden itibaren yaptığımız çalışmalara devam ediyoruz. Zabıta ekiplerimiz kentimizdeki tüm gıda işletmelerinde denetimlerine devam ediyorlar. Bu kapsamda bir işletmeye halk sağlığını tehlikeye attığı için idari para cezası uygulandı ve mühürleme işlemi gerçekleştirildi. Denetimlerimiz artarak sürecek ve vatandaşlarımızın hakkını Alanya Belediyesi olarak korumaya, kollamaya devam edeceğiz. Alanya’mızdaki tüm işletmelerin de bu konuya gerekli hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz” dedi.
Manisa Manisa’da toprak sağlığı için uluslararası proje Manisa Büyükşehir Belediyesi, ulusal ve uluslararası ortakları ile AB Horizon 2024 Proje çağrısına proje başvurusunda bulundu. Toprak sağlığının korunması, bozulan toprakların iyileştirilmesi ve izlenmesinin amaçlandığı ‘SOLLUM’ projesi ile erozyona karşı mücadele ve erozyon nedeniyle verimsizleşen toprakların iyileştirilmesine yönelik yöntemler geliştirilecek. Manisa Büyükşehir Belediyesi Avrupa Birliği’nin Horizon 2024 programı kapsamında, toprak sağlığını iyileştirmek için önemli bir adım attı. Avrupa Birliği araştırma çağrılarında yer alan HORIZON-MISS-2024_SOIL-01: Yaşayan 100 toprak Laboratuvarı (Co Creating solutions for soil health in Living Labs) çağrısı kapsamında Manisa Büyükşehir Belediyesi, Ege Üniversitesi ve Demir Enerji birlikteliğiyle ‘SOLLUM’ projesi hazırlandı. Başvurusu tamamlanan ve Manisa Büyükşehir Belediyesinin temel yürütücüsü olacağı ‘SOLLUM’ projesiyle toprak sağlığının koruması, bozulan toprakların iyileştirilmesi ve izlenmesini amaçlanıyor. Proje kapsamında Manisa’da erozyona karşı mücadele ve erozyon nedeniyle verimsizleşen toprakların iyileştirilmesine yönelik yöntemler geliştirilecek. Ayrıca erozyon baskısı altında bulunan 11 ayrı parselde toprakların korunması ve iyileştirilmesi için ileri yöntemler uygulanacak. Proje ortağı diğer ülkelerde kendi sınırları içerisinde benzer çalışmaları yapacak. En iyi sonuç alınan yöntemler her ülkede uygulamaya aktarılacak. Proje’de Türkiye’nin yanı sıra İspanya, İngiltere, Yunanistan, Norveç proje ortağı olarak yer alıyor. Projenin kabul olması durumunda Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne 361 bin Euro bütçe verilecek. Proje kapsamında Manisa’da proje alanı olarak özellikle erozyon baskısı altındaki topraklar üzerindeki parseller ‘uygulama laboratuvarı’ olarak seçildi. Projenin hedefleri arasında toprağı erozyondan koruyacak ve iyileştirecek özel malzemelerin geliştirilmesi de yer alıyor.