Yerel Haberler
Aksaray
Minibüsün çarptığı elektrik direği balkona düştü: 3 yaralı 22 Kasım 2024 Cuma - 22:38:20 Aksaray’da kontrolden çıkan minibüsün çarptığı elektrik direği bir evin balkonuna devrildi. Kazada minibüsteki 3 kişi yaralanırken, olay anında balkonda kimsenin olmaması faciayı önledi. Kaza, Yavuz Sultan Selim Mahallesi Organize Sanayi Caddesinde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, şehir merkezi istikametinden organize sanayi istikametine seyreden ve sürücüsü belirlenemeyen 68 EE 940 plakalı minibüs, kontrolden çıkarak yolun kenarında bulunan elektrik direğine çarptı. Çarpmanın etkisiyle direk yolun kenarında bulunan apartmanın 2. katındaki dairenin balkonuna düştü. 2 direk arasındaki yaklaşık 70 metrelik 6 ayrı elektrik telleri 5 metreye kadar düştü. Kaza anında balkonda kimsenin olmaması büyük bir faciayı önlerken kazada minibüste bulunan E.A. (19), E.C.A. (21) ve B.E.Y. (16) yaralandı. Kazayı gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, sağlık ve elektrik arıza ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen elektrik arazı ekipleri elektriği keserken, sağlık ekipleri yaralıları ambulanslarla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırdı. Burada tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, polis ekiplerinin güvenlik önlemleri aldığı yolda devrilen direk elektrik arıza ekiplerince kaldırıldı. Kaza anında minibüsten inen 2 kişinin de olay yerinden kaçtığı öğrenilirken kazayla ilgili inceleme başlatıldı.
22 Kasım 2024 Cuma - 19:45 Karısını tabancayla öldüren şahıs tutuklandı Aksaray’da evde tabancayla vurulmuş halde ölü olarak bulunan kadının, gözaltına alınan kocası çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, dün öğle saatlerinde Kılıçarslan Mahallesinde bulunan 2 katlı müstakil evin ikinci katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir süredir ulaşamadığı ablasını merak eden S.A. isimli kadın, ablasının kaldığı eve gidip kontrol etmek istedi. Eve giren kız kardeş, ablası Nargül Adak’ı (44) tabancayla öldürülmüş halde kanlar içinde yerde buldu. Gördüğü manzarayla neye uğradığını şaşıran kadın çığlıklar atarak evden çıktı. Sokakta yardım çığlıkları atan kadının sesini duyan mahalle sakinleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri kadının öldüğünü belirlerken, polis ekipleri de olayla ilgili inceleme ve araştırma başlattı. Mahalle sakinleri ve kadının ailesinden edinilen bilgilerle yola çıkan polis sürekli eşiyle kavga ettiği iddia edilen kocası S.A.’nın peşine düşerken, S.A. Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından katil zanlısı S.A. Aksaray Adliyesine sevk edildi. Adliye girişinde gazetecilerin “Neden öldürdün?” sorusuna, “Tahrik etti” diyerek cevap veren şahıs, mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
22 Kasım 2024 Cuma - 13:33 Karısını tabancayla vurup öldürdü, “Tahrik yaptı” dedi Aksaray’da kız kardeşi tarafından tabancayla vurulmuş halde ölü olarak bulunan kadının, gözaltına alınan kocası Aksaray Adliyesine sevk edildi. Katil koca adliye girişinde gazetecilere “Tahrik etti” deyip kendini savundu. Olay, dün öğle saatlerinde Kılıçarslan Mahallesinde bulunan 2 katlı müstakil evin ikinci katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir süredir ulaşamadığı ablasını merak eden S.A. isimli kadın, ablasının kaldığı eve gidip kontrol etmek istedi. Eve giren kız kardeş ablası Nargül Adak’ı (44) tabancayla öldürülmüş halde kanlar içinde yerde buldu. Gördüğü manzarayla neye uğradığını şaşıran kadın çığlıklar atarak evden çıktı. Sokakta yardım çığlıkları atan kadının sesini duyan mahalle sakinleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri kadının öldüğünü belirlerken, polis ekipleri de olayla ilgili inceleme ve araştırma başlattı. Mahalle sakinleri ve kadının ailesinden edinilen bilgilerle yola çıkan polis sürekli eşiyle kavga ettiği iddia edilen kocası S.A.’nın peşine düşerken, S.A. Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçesinde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından katil zanlısı S.A. Aksaray Adliyesine sevk edildi. Adliye girişinde gazetecilerin “Neden öldürdün?” sorusuna, “Tahrik etti” diyerek cevap verdi. Adliye önünde bekleyen hayatını kaybeden Nargül Adak’ın kardeşi Nurten Çelikhan, “Kadını bakamadığından öldürüyor. Kadını besleyemedi de öldürdü. Karısının parasını yiyemedi bu. Karısına sokaklardan, manavlardan ekmek toplattı. Kardeşimin kocası bu. Karısını manavlarda dilendirdi. Herkese evine eşya aldırttı” dedi.
TZOB Başkanı Bayraktar: "Pancar üretiminde dünyada 5’inci, Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyoruz”
06 Kasım 2024 Çarşamba - 16:18 TZOB Başkanı Bayraktar: "Pancar üretiminde dünyada 5’inci, Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyoruz” Pancar hasadına katılmak üzere Aksaray’a gelen Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’nin pancar üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, “Ülkemiz, dünya pancar şekeri üretiminde yüzde 6,6’lık pay ile pancardan şeker üreten ülkeler arasında önemli bir konuma sahiptir. Dünyada 5’inci, Avrupa’da 4’üncü sırada yer alıyor” dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar Aksaray’da şeker pancarı hasadına katıldı. Burada üreticilerle görüşüp çalışmalar hakkında bilgiler alan Bayraktar, pancar üretimiyle ilgili bilgiler verdi. Türkiye’nin pancar üretiminde ülke genelinde önemli bir noktada olduğuna değinen Bayraktar, “Pancar ve şeker üretimi, yüksek katma değeri, yüksek istihdam imkânı sağlaması, diğer tarım ürünlerinin ve hayvancılığın gelişmesindeki rolü, biyoetanolün en verimli hammaddesi olması gibi özellikleriyle sosyal ve ekonomik yaşam üzerinde tüm dünyada stratejik önemi olan bir üretim koludur. Dünyadaki coğrafi yapı gereği Avrupa Birliği ülkeleri, Rusya, Ukrayna ve ülkemiz şekeri pancardan; Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Çin gibi ülkeler hem pancardan hem kamıştan; Brezilya, Hindistan, Meksika, Tayland, Avustralya başta olmak üzere birçok ülke de şekeri kamıştan üretiyor. Ülkemiz, dünya pancar şekeri üretiminde yüzde 6,6’lık pay ile pancardan şeker üreten ülkeler arasında önemli bir konuma sahiptir. Dünyada 5., Avrupa’da 4. sırada yer alıyor. Dünya genelinde kamış ve pancardan şeker üreten ülkeler arasında da 12. sıradadır. Şeker pancarı tarımı, Doğu Karadeniz, Ege ve Akdeniz’in sahil şeridi ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi dışındaki tüm bölgelerde her yıl üreticilerle yapılan ‘Şeker pancarı üretim sözleşmesi’ esaslarına göre yapılıyor. Sözleşmeli üretimin ilk örneklerinden biri olup, tarımın sanayiye entegre olmasını sağladı. Ülkemizde şeker pancarı üretimi, her yıl belirlenen şeker kotalarına bağlı olarak şirketler tarafından programlanıyor. Şeker üretiminde ve dolayısıyla pancar üretiminde kota uygulaması ülke kaynaklarının optimum düzeyde verimli ve etkin kullanımını sağlıyor. Ülkemizin yıllık şeker ihtiyacının yüzde 95’i pancar şekeri, yüzde 5’i ise nişasta bazlı şeker ile karşılanmak üzere programlanıyor. 7103 sayılı kanun ile 2019/2020 pazarlama yılından itibaren her yıl cumhurbaşkanı kararı ile nişasta bazlı şeker kotası ülke toplam A kotasının yüzde 2,5’i oranında belirleniyor” dedi. “Türkiye’de 58 ilde şeker pancarı üretiliyor” Başkan Bayraktar, “Ülkemizde 58 ilde şeker pancarı üretiliyor. Üretimde Konya, Yozgat, Afyonkarahisar, Kayseri, Eskişehir ve Aksaray ilk sıralarda geliyor. Geçtiğimiz sezon Aksaray’da 1 milyon 178 bin 458 ton şeker pancarı üretildi. Bu üretim rakamıyla ülke üretiminden yüzde 4,7 pay alarak 6’ncı sırada yer alıyor. Tarım topraklarımızın 3,6 milyon dekarını şeker pancarı üretimi için ayırıyoruz. Yıllar itibarıyla değişmekle birlikte son 10 yılda ortalama yıllık 19,5 milyon ton şeker pancarı üretimi yapıldı. 2023 yılında 3,6 milyon dekarda 25 milyon 250 bin ton şeker pancarı üretildi. 2023 yılında rekor bir üretim ile şeker pancarı üretimimiz ilk defa 25 milyonu geçti. Türkiye İstatistik Kurumu Bitkisel Üretim 2. Tahminine göre 2024 yılında üretimin yüzde 8,9 oranında azalarak, 23 milyon ton olacağı tahmin ediliyor” diye konuştu. “Şeker pancarı üretimi yapan çiftçi sayısı azalıyor” Şeker pancarı üretimi yapan çiftçi sayısının yıllar itibarıyla önemli ölçüde azaldığını ifade eden Başkan Bayraktar, “Son 10 yılda pancar üreten çiftçi sayısı yüzde 19,8 oranında azalarak 99 bin 714’e düştü. Şeker tüketimimiz ise artıyor. 2021 yılında kişi başına şeker tüketimimiz 30,7 kilogram iken 2022 yılında 33,6 kilograma yükseldi. 1 yılda yüzde 9,4 artan kişi başı tüketimimizle şekerdeki yeterlilik oranımız düştü. 2022 yılında şeker yeterlilik oranımız 91,1 olarak gerçekleşti. 85 milyonu geçmiş genç, dinamik ve artış hızı yüksek bir nüfusa sahibiz. Ülkemizde 5 milyonu aşkın mülteci, sığınmacı ve yabancı yaşıyor. Yıllık 55 milyon turist ülkemizi ziyaret ediyor. Bütün bunlar şeker talebini önemli ölçüde artıran unsurlardır. Bu talebin karşılanması gerekiyor. Talebin karşılanması için de şeker pancarı üretiminin devam etmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Şeker dışa bağımlı olunacak bir ürün değil, stratejik bir üründür” Şeker sektörünün şeker pancarı üreticileri ve şeker fabrikalarıyla birlikte bir bütün olduğuna işaret eden Başkan Bayraktar, “Fabrikalar teknoloji açısından güçlendirilmeli, verimli çalışması sağlanmalı, istihdam artırılmalı ve gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Şeker sektörünün çiftçi, fabrika çalışanı ve tüketici ayağı bulunuyor. Oluşturduğu katma değer ve kamu yararı unsuru da göz ardı edilemez. Şeker üretim tüketim dengesine, artan nüfusa bakıldığında, hem şeker pancarı hem şeker üretiminin artırılması gerekiyor. Açıklanan şeker pancarı fiyatları üreticinin yeterli gelir elde etmesini sağlayacak düzeyde olması ve üretim motivasyonunun artırması fevkalade önemlidir. Tarımsal üretimin tüm kollarında üretimin devam etmesi elzemdir. Türkşeker’in açıkladığı şeker pancarı alım fiyatları yıllar itibarıyla artış gösterdi. 2023 yılında ton başına kota tamamlama primi dahil bin 855 lira olan şeker pancarı alım fiyatı 2024 yılında yüzde 28’lik artışla 2 bin 375 lira oldu. Açıklanan fiyat artmış olsa da yeterli değildir. Tarımsal girdilerdeki artışlar ve ödemekte zorlanılan borç yükü her geçen gün üretimi zorlaştırıyor. Fiyatların hasat başlamadan açıklanması gerekiyor. Bu sene de şeker alım kampanyası eylülün 4’ünde başlamış olmasına rağmen fiyat açıklaması 24 Eylül’de geldi. Fiyat açıklamasının gecikmesi üreticilerimizi endişelendiriyor. Birçok üründe maliyet seviyesinde fiyat açıklaması yapıldı. Fiyatların hasattan önce artan girdi fiyatları ve üretim maliyetleri göz önüne alınarak, üreticilerin geçimlerini sağlayacakları ve üretimlerini devam ettirebilecekleri seviyelerde açıklanması şarttır. Kırsalımız yaşlanıyor. Yaş ortalaması 58’e yükseldi ve gençlerimizi kırsalda tutamıyoruz. Çiftçilerimizin ödedikleri prim gün sayısında adalet sağlanmasını istiyoruz. Çiftçilerimiz diğer sigortalılar gibi prim gün sayısının 7200 güne indirilmesini bekliyor. Gençlerimiz primlerinin devlet tarafından ödenmesini talep ediyor. Bugün burada yapacağımız şeker pancarı hasadımızın tüm üreticilerimize hayırlı olmasını diliyor, emeklerinin karşılıklarını alacağı bereketli bir sezon diliyorum” ifadelerini kullandı. Açıklama sonrası Bayraktar pancar hasadı yaparak üreticilerle sohbet etti.
El dokuması halılara renk veren kök boyacılığı yok olmakla karşı karşıya
03 Kasım 2024 Pazar - 13:08 El dokuması halılara renk veren kök boyacılığı yok olmakla karşı karşıya El dokumasıyla üretilen halılara renk veren iplerin kök boyamasını yapan ustalar işlerin bitme noktasına gelmesiyle birlikte dükkanlarını kapatıyor. Bir zamanların altın yerine yatırım aracı olarak alınan kök boyası ile renklendirilen dokuma halılar son yıllarda ülkedeki ustaların tükenmesi, gençlerin işi meslek olarak öğrenmemesi ve Çin ile Avrupa ülkelerinin de işi öğrenmesiyle neredeyse tükendi. Bir zamanlar altın ve dolar gibi yatırım aracı olarak değerlendirilen kök boyasıyla yapılan el dokuması halılar, ülke genelinde tükenmekle karşı karşıya. Geçmişte Çin ve Avrupa ülkelerine ihraç edilen kök boyalı halıları şimdilerde Türkiye o ülkelerden ithal etmeye başlarken, kök boyası yapan ustalar da bir bir meslekten çekiliyor. Avrupa ülkelerinin işi öğrenmesi, Türkiye’deki ustaların yaşlanarak sektörden çekilmesi ve gençlerin bu mesleğe ilgi göstermemesiyle adeta yok olmakla yüz yüze olan kök boya ustaları son zamanlarda işlerin de olmamasıyla dükkanlarını kapatmaya başladı. Aksaray’da 55 yıldır kök boyacılığı yaparak geçimini sağlayan 73 yaşındaki Ali İhsan Karaağaç, geçmişte harıl harıl üretim yaptığı atölyesini işlerin tükenmesiyle birlikte kapattı. Çin ve Avrupa ülkelerinin bu halıları kapış kapış Türkiye’den aldığını, ancak işi öğrenmeleriyle birlikte Türkiye’deki bu sektörün çöktüğünü belirten Karaağaç, “Biz burada kök boyacılığı yapıyorduk. Her renk, her çeşit ip boyuyorduk. Bizim işimiz çok iyiydi ama işler birden kesildi. Bizi esas Çin batırdı. Çin, Kazakistan, Özbekistan, buralar bilmiyorlardı halı dokumayı ama öğrendiler. Buralar öğrenince bizim Türkiye’de bu işler bitti. Halıcılar halıları satamadı, satamayınca dokuyan da olmadı, yaşlılar öldü, gençler de hiç heves etmedi. Biz de işimizi bıraktık. Türkiye’de dokunan kök boyalı halıları Çin’e satıyorduk, Avrupa’ya satıyorduk. Kendileri işi öğrenince onlar Türkiye’ye satmaya başladı. Onlar da o kadar güzel ve düzgün dokuyorlar ki bizim işler bitti. Önceden vatandaşlar altına yatırım yapmak yerine halıya yatırım yapardı. Dünyanın halısını yapardık. İstanbul’dan, dış ülkelerden, Avrupa’dan büyük tüccarlar gelirdi. Elimizde ne var ne yok hiç fiyat sormadan toplar giderlerdi. Eskiden yatırımı halıya yaparlardı. Şimdi her yerde iş bitti, bir tek Aksaray vardı Taşpınar Halısı onlar da bitti. Bizim işimiz, sonumuz geldi. Biz daha önce 6 ortaktık. Sonra 3 ortak olduk. Ortaklardan ayrıldık işçi çalıştırmaya başladık. 8-10 derken 15 işçiye çıktık. İşlerimiz yoğundu. Ondan sonra bitti işte” dedi. Yıllar önce çekilen kök boya ileri yapıldığı sırada çekilen görüntüler ise Ali İhsan Karaağaç’a hatıra olarak kaldı.
Bakan Işıkhan: "Türkiye’nin kaybedecek bir dakikası bile yok"
02 Kasım 2024 Cumartesi - 18:24 Bakan Işıkhan: "Türkiye’nin kaybedecek bir dakikası bile yok" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan kongre ve ziyaret için geldiği Aksaray’da, "Türkiye’nin kaybedecek bir dakikası bile yoktur. Bir taraftan içeride, bir taraftan dışarıda büyük bir beka mücadelesi veriyoruz" dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, AK Parti Merkez İlçe 8. Olağan Kongresi ve bir dizi ziyaret için Aksaray’a geldi. İlk olarak Aksaray Valiliğini, ardından belediyeyi ziyaret ettikten sonra AK Parti Merkez İlçe 8. Olağan Kongresine katılan Bakan Işıkhan daha sonra iş adamları ile istişare toplantısına katıldı. Burada bir konuşma yapan Bakan Işıkhan, Türkiye’nin dünden bugüne geldiği noktayı anlatarak, "Hükümetimizin çeyrek asra yaklaşan 22 yıllık mesaisi ise hepinizin çok iyi bildiği gibi, geçmiş dönemlerin ekonomik ve sosyal enkazını temizlemek ve yerine devletin milletle el ele verdiği güçlü Türkiye’yi inşa etmekle geçmiştir. Şimdi artık yükselme ve ülkemize yeni bir vizyon çizme zamanıdır. İnşa ettiğimiz güçlü temelleri yükseltme zamanıdır. Ülkemiz bu anlamda büyük bir dönüm noktası yaşamaktadır. Türkiye’nin kaybedecek bir dakikası bile yoktur. Bir taraftan içeride, bir taraftan dışarıda büyük bir beka mücadelesi veriyoruz. Dışarıda güçlü olabilmemizin yolu, hiç kuşkusuz, içeride oluşacak istikrarlı bir birlik ve beraberlik atmosferinden geçmektedir. Türkiye’yi durdurmak isteyenler, geçmişte olduğu gibi bugün de birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize saldırmaktadır. Geçtiğimiz hafta savunma sanayimiz için hayati öneme sahip olan TUSAŞ’a yapılan saldırıda da bir kez daha şahit olduk ki Türkiye’nin yükselişine engel olmaya çalışanlar, asla pes etmiyor, etmeyecekler. Biz de pes etmiyoruz, biz de hedeflerimizden, büyük Türkiye idealinden vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ki azimle, kararlılıkla, büyük mücadelelerle ve bedel ödeyerek yürüdüğümüz bu kutlu yolun varacağı nokta her alanda tam bağımsız güçlü Türkiye olacaktır. Bu tam bağımsızlık süreci, inanıyoruz ki bizi Türkiye Yüzyılı’na taşıyacaktır. Başta çalışma hayatı olmak üzere ülkemizi ilgilendiren her alanda; tek yürek, tek yumruk olup aydınlık geleceğimizi karartmak isteyenlere karşı dirayetli durmalıyız. Bu dirayet Anadolu’nun mayasında zaten mevcut. Teröre, kaosa, fitneye karşı verilecek en iyi cevap Anadolu ruhuyla birbirimize kenetlenmek olacaktır. Yeter ki birliğimize ve kardeşliğimize zarar vermek isteyenlere müsaade etmeyelim. Savunma sanayimizden sosyal güvenlik reformuna varıncaya kadar, bugüne kadar hangi başarıya imza attıysak, işte bu şuurla muvaffak olabildik. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da birlikte çalışmaya, çabalamaya, mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi. "Hedefimiz tam bağımsız bir kalkınma sürecini, yerli ve milli unsurlar temelinde gerçekleştirebilmek" Bakan Işıkhan şöyle devam etti: "Türkiye Yüzyılı hedefimiz doğrultusunda el birliğiyle, her alanda yoğun bir çalışma dönemini icra ediyoruz. Bilhassa ekonomik kalkınmamız için gerek çalışma hayatında gerekse ekonomimizi ilgilendiren diğer alanlarda dört koldan çalışıyoruz. Hedefimiz tam bağımsız bir kalkınma sürecini, yerli ve milli unsurlar temelinde gerçekleştirebilmek. Bunu gerçekleştirebilmenin en önemli yollarından birinin ise sağlıklı işleyen bir çalışma hayatı ve sosyal güvenlik sisteminden geçtiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu noktada sizleri rahatlatmak, işverenlerimizin karşılaştığı zorlukları azaltmak ve bürokratik yükü hafifletmeye yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Bildiğiniz üzere İŞKUR vasıtasıyla işverenlerimizi ve işçilerimizi bir araya getiriyor, işverenlerimizin aradığı elemanı bulmasına yardımcı oluyoruz. Diğer yandan, teşviklerimiz ve desteklerimizle, işletmelerinizin büyümesine ve istihdamın artmasına katkıda bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde de yine işverenlerimizin istihdam artışı noktasında desteklenmeye devam edileceği bir dönem olacak. Ayrıca biliyorsunuz İş-Pozitif adlı yeni projemizin duyurusunu yapmıştık. İş-Pozitif, özellikle kayıtlı kadın istihdamı konusundaki sorunların çözümüne katkı sağlayacak, iş arayanın da işverenin de bağlantısını büyük ölçüde kolaylaştıracak bir programdır. Şu an biliyorsunuz iş kanunumuzu güçlendirme, revize etme sürecindeyiz. Mevzuatı daha da güçlendirip, çalışma barışına, sosyal diyalog, istihdam ve işgücü piyasası gidişatına olumlu yönde katkı sağlayarak Türkiye’nin çalışma hayatını yüzyıllık vizyonumuza yakışır hale getireceğiz. Bugün özellikle sosyal güvenlik sisteminde dünya ölçeğinde örnek alınan ülke konumundayız. Aynı şekilde istihdamda ve işgücünde orta vadeli plana uygun şekilde yükselen bir ivme içerisindeyiz. İşçinin de, işverenin de, yatırımcının da kazandığı, herkesin hakkını aldığı adil bir sistem hepimizin ortak arzusudur."