GÜNDEM - 11 Aralık 2024 Çarşamba 13:52

300 ton buğday ekimi gerçekleştirildi

A
A
A
300 ton buğday ekimi gerçekleştirildi

Afyonkarahisar’da 5 milyon bütçeli ve yüzde 50’si İl Özel İdaresi destekli dağıtımı yapılan 300 ton buğdayın ekimi gerçekleştirildi.


Afyonkarahisar İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, “Müdürlüğümüz tarafından hazırlanan İl Özel İdaresi tarafından finanse edilen buğday yetiştiriciliği projesi kapsamında temin edilen tohumlar toprakla buluştu. Üreticilerimizin girdi maliyetlerini düşürmek, tohum teminine yardımcı olmak, hububat açığı olan ülkemiz ekonomisine katkı sağlamak amacıyla yüzde 50 hibeli buğday yetiştiriciliği projesinin toplam bedeli 5 milyon TL olup 2 milyon 500 bin TL’si İl Özel İdaresi, 2 milyon 500 bin TL’si üreticilerimiz tarafından karşılanmıştır. İlimiz merkez ve 12 İlçesinde uygulanan proje kapsamında yaklaşık 300 ton buğday tohumu ekimi yapılmıştır” ifadelerine yer verildi.



300 ton buğday ekimi gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman İlk akıllı teknokentin temelleri atıldı Adıyaman Üniversitesi bünyesinde kurulması planlanan Adıyaman Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi (ADYÜ Teknokent) için inşa süreci gerçekleştirilen temel atma töreni ile başladı. Törene Adıyaman Valisi Osman Varol, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Hacı Daştan, Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Mehmet Torunoğlu, Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Abdulkadir Çelenk, Adıyaman Esnaf Odaları Birliği Başkanı Ziya Duranay, Adıyaman Ticaret Borsası Başkanı Mahmut Fırat, STK temsilcileri, iş insanları ile üniversite akademik ve idari çalışanları katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Keleş, Adıyaman Üniversitesinin vizyonunu ileriye taşıyabilecek, Adıyaman’ın ve Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişimine katkıda bulunacak çok önemli bir adımı atmanın heyecanını yaşadıklarını söyledi. Rektör Keleş, “Akıl ve bilgi çağında yaşıyoruz. Bilgi, yenilik ve teknoloji bu çağın en güçlü dayanağı. Üniversiteler ise bu çağın en önemli aktörü ve yönlendiricisidir. Teknokentler de bilgi ve teknoloji üretiminin üniversitelerdeki üs merkezleri olarak değerlendirilebilir. Bilim ve teknolojiyi toplumla buluşturmak Teknokentler aracılığıyla mümkün olmaktadır. Temelini attığımız ve kısa sürede tamamlanmasını umduğumuz ADYÜ Teknokent iki temel hedefe odaklanıyor. Bunlardan ilki bilimsel araştırmaların ticari ürünlere dönüşmesini sağlayarak üniversite-sanayi iş birliğini en üst seviyeye çıkarmak. Diğeri ise, genç girişimcilerimize ve araştırmacılarımıza geliştirici fikirlerini hayata geçirebilecekleri bir ekosistem sunmaktır. Teknokentimiz önce hayallerin sonra fikirlerin ve nihayetinde projelerin hayat bulduğu bir inovasyon yuvası olacak. Burada öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimizin bir fikri nasıl geliştirdiklerine, ulusal ve uluslararası pazarlarda ulaştıkları başarılara hep birlikte tanık olacağız. Bu sonuçlar sadece başarı hikayeleri olmakla kalmayıp ülkemizin geleceğine yapılan nitelikli yatırımlar da olacak. Gelecek burada şekillenecek. Merkezin hedeflerine ulaşabilmesinde iş birliğinin önemini biliyor; kamu kurum ve kuruluşları ve özel sektör temsilcileri ile girişimciler arasında güçlü bir bağ ve iletişim kurmayı hedefliyoruz. Teknokentimizin üniversitemize, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle, Teknokentimizin hayata geçirilmesinde desteklerini bizlerden esirgemeyen başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Adıyaman Üniversitesi yerleşkesinde yaklaşık bin 600 metrekarelik bir taban alanına sahip olacak ADYÜ Teknokent, yatay mimari tasarımıyla modern bir idare binası ve Kuluçka Merkezi olarak hizmet verecek. ADYÜ Teknokent bünyesinde 18 AR-GE ofisi, ön kuluçka ve kuluçka merkezi ile 6 adet idari ofis yer alacak. ADYÜ Teknokent, Adıyaman ve çevre üniversitelerin araştırma potansiyelini ve bölgedeki sanayi tecrübesini bir araya getirerek girişimciliği desteklemeyi ve bölge ekonomisine katkı sağlamayı hedeflemekte olup bu bağlamda girişimcilere açık ofis imkanları, eğitim programları, mentorluk hizmetleri ve yatırımcılarla buluşturma gibi fırsatlar sunulacak. ADYÜ Teknokent’in faaliyete geçmesiyle birlikte, ilimizin AR-GE faaliyetleri ve teknolojiye dayalı sanayi entegrasyonunda önemli bir cazibe merkezi haline gelmesi bekleniyor. Bölgeye ekonomik ve teknolojik katkılar sağlayacak olan ADYÜ Teknokent’in inşaat çalışmalarının en kısa sürede tamamlanması hedefleniyor.
Ankara İletişim Başkanı Altun: "Dezenformasyonla mücadele modelimizi paylaşmaya başladık" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Uluslararası muhataplarımızla dezenformasyonla mücadele modelimizi paylaşmaya başladık. Bu noktada bizimle çok ciddi iş birliği talepleri oldu" dedi. Altun, Dışişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen 15. Büyükelçiler Konferansı’nın “İç Güvenlik, Hukuk ve İletişim” panelinde iletişim ve kamu diplomasisi alanında gerçekleştirilen faaliyetler hakkında değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle İletişim Başkanlığı’nın iletişimin kamusal politikalarının vazgeçilmez bir parçası olduğunu belirten Altun, yaklaşık 7 yıllık süre zarfında stratejik iletişim perspektifiyle kamuoyunu doğru, hızlı, ve etkin araçlarla bilgilendirmeye çalıştıklarını söyledi. Bütün dünyanın başına dert olan dezenformasyonla, kara propaganda ile mücadele etmek adına yoğun bir gayret sarf ettiklerinin altını çizen Altun, dezenformasyon illeti, kara propaganda ve yalan haberin tüm dünya demokrasilerinin meselesi olduğunu ve toplumların sağlığı, insanlığın geleceği açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Ciddi meydan okumaların arasında sosyal medya şirketlerinin tahakkümünün de bulunduğuna işaret eden Altun, “Sosyal medya şirketleri uluslararası alanda kendilerini birer tarafsız, objektif iletişim mecraları tarafları olarak gösterseler de yine hepimizin farklı şekillerde tecrübe ettiği üzere bu sosyal medya şirketleri birer taraf, birer özneBunlar aynı zamanda dünya farklı ülkelerin geleceğine, yönetimine dair fikirleri olan ideolojileri olan farklı yol ve yöntemlerle dünya demokrasilerine müdahale etmeye gayret eden siyasi aktörler, pek çok ülkede hukuk üstü hareket eden yapılar” dedi. Altun, yapay zeka ile birlikte dezenformasyon hızının arttığına, deep fake teknolojileriyle birlikte dezenformatif içeriklerin niteliğinin güçlendiğine ve gerçekçi hale geldiğine dikkati çekti. Uluslararası muhataplardan dezenformasyonla mücadele modeline ilgi Altun, Türkiye’nin son dönemde dezenformasyona en fazla maruz kalan ülke konumunda olduğunu belirterek Türkiye’nin hem içeriden hem de dışarıdan yoğun bir dezenformasyonla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Türkiye’de 2013’ten bu yana önemli gelişmelerin yaşandığı süreçlerde sistematik uygulanan dezenformasyonun, iletişim ağlarını tahakküm altına alma amacı taşıdığını belirten Altun, dezenformasyon yağmuruyla etkin mücadele etmek için çalıştıklarını kaydetti. Bu kapsamda Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’ni kurduklarını anlatan Altun, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerde yaşanan dezenformasyondan, İsrail’in yalanlarına kadar bir çok alanda sağlıklı teyit merkezi oluşturduklarını söyledi. Altun, “Yorum esaslı değil, olgusal bazda deepfake karşıtı iletişim teknolojileriyle İsrail yalanlarıyla mücadele ediyoruz. Uluslararası muhataplarımızla da dezenformasyonla mücadele modelimizi paylaşmaya başladık. Bu noktada bizimle çok ciddi işbirliği talepleri oldu" dedi. Dezenformasyonla mücadelenin kitleselleşmesi ve bu konuda bilinçlenme oluşması amacıyla üniversitelerle de işbirlikleri yapmaya başladıklarını belirten Altun, 39 üniversitede dezenformasyonla mücadele öğrenci kulüpleri kurulduğunu bildirdi. Uluslararası alanda dezenformasyonla mücadeleye karşı hukuki önlemler alındığını ve Türkiye’de de "Dezenformasyonla Mücadele Yasası" olarak bilinen yasanın çıkarıldığını hatırlatan Altun, "İletişim teknolojilerinde yaşanan yenilikler, gündeme gelen yeni ihtiyaçlar nedeniyle yeni hukuki yasa çalışmalarına ihtiyacımız olduğu kanaatindeyiz" ifadesini kullandı. Altun, konvansiyonel medyadaki haber içeriklerinde de dezenformasyonun çok yoğun yer almaya başladığına dikkati çekerek, "Kamuoyunun dijital medya okur yazarlığının artırılması gerektiğini düşünüyoruz. Dijital medya okur yazarlığını daha da ileri noktaya taşımak için çalışmalarımız var. Bunu eğitim sürecinin içerisine taşımakla ilgili çalışmamızı da tamamladık. Milli Eğitim Bakanlığımızla ortak bir çalışma yürütüyoruz. Eğitim sürecinde dijital medya okur yazarlığına meraklı olan her bir öğrencimizin bilgilenmesi ve bilinçlenmesine katkıda bulunacağız" ifadelerini kullandı. Dezenformasyonla mücadele noktasında, gerçek haberle yalan haberi birbirinden ayırmak için haber aktivizminin yürütülmesi gerektiğini dile getiren Altun, uluslararası alanda sosyal medya çalışmalarının ve sivil toplum çalışmalarının yürütülmesinin de önemli olduğunu kaydetti. İletişim Başkanlığı tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenecek Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesinin (Stratcom) de dezenformasyonla mücadele için önemli uluslararası bir network olduğunu ifade etti. "Vatandaş Diplomat projesini uluslararasılaştırmak ve kökleştirme amacı taşıyoruz” Başkanlığın kamu diplomasisi faaliyetleri hakkında da bilgi veren Altun, özellikle uluslararası alanda etkin olan aktörlerin, vatandaşların birer ’vatandaş diplomat’ olarak, kamu diplomasisi elçisi olarak faaliyet gösterebileceğini düşündüklerini söyledi. Bu kapsamda ilk olarak sporcularla çalışmaya başladıklarını dile getiren Altun, "Vatandaş Diplomat projesini uluslararasılaştırmak ve kökleştirme amacı taşıyoruz” dedi. Kamu diplomasisinde bölgesel odaklı iletişim stratejilerine ihtiyaç bulunduğunu belirten Altun, bu noktada büyükelçilerin yönlendirmelerine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Altun, uluslararası iletişim stratejisini doğru konumlandırmak adına ortak ve tutarlı söylem dilinin de çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.
Elazığ Başkan Alan: "Meslek liselerini cazip hale getirmeliyiz" Meslek liselerinin cazip hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (Elazığ TSO) Başkanı İdris Alan, “Ülke olarak kalifiye ve aranan eleman yetiştirilmesi konusunda tüm kurumlarımızla birlikte harekete geçmemiz gerekiyor. Meslek liseleri konusunda teşvik edici çok ciddi önlemler almamız gerekiyor” dedi. Elazığ TSO Başkanı İdris Alan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında yapılan protokol kapsamında; iş dünyası ve üretim firmalarına nitelikli eleman yetiştiren Elazığ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret etti. Sınıfları ve atölyeleri gezen Başkan Alan, çalışmalar ve eğitim hakkında bilgi aldı. Okullarının Elazığ’ın en köklü okullarından biri olduğunu ifade eden Elazığ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Tarık Türkmen, “1945 yılından beri eğitim ve öğretime devam etmekteyiz. Okulumuz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile yapılan sözleşme gereği ‘Proje Okulu’ oldu. Proje kapsamında iş dünyasının nitelikli eleman ihtiyacını karşılıyoruz. Görevlendirme ve atamalarımız komisyonlar tarafından yapılıyor ve bakanlığımız onaylıyor” şeklinde konuştu. Elazığ’ın en eski ve köklü eğitim kurumu olan Elazığ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret etmekten büyük bir onur duyduğunu ifade eden Elazığ TSO Başkanı İdris Alan, meslek liselerinin kendileri ve iş dünyası için kırmızı çizgileri olduğuna dikkat çekti. Meslek liselerinin sektörlerin ihtiyaç duyduğu kalifiye elaman yetiştirme konusunda önemli bir misyon üstlendiklerini aktaran Başkan Alan, “Bizler meslek liselerinin sayısının artırılması ve belirli teşviklerle özendirilmesi gerektiğini her platformda dile getirdik, getirmeye de devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere cumhurbaşkanı yardımcımız ve tüm ilgili bakanlarımıza konunun ciddiyetini ilettik. Bugüne kadar sektörlerimiz, eleman ihtiyaçlarını genelde Suriyeli sığınmacılardan temin etti. Ama yakın gelecekte bu ülkeye dönüşler başlarsa ülkemizde bazı sektörler ciddi anlamda bir eleman sorunu yaşayacak. Bu sebeple bizlerin ülke olarak kalifiye ve aranan eleman yetiştirilmesi konusunda tüm kurumlarımızla birlikte harekete geçmemiz gerekiyor. Meslek liseleri konusunda teşvik edici çok ciddi önlemler almamız gerekiyor. Kurumlarımız, ülkemiz üretimini dolayısıyla ekonomiyi etkileyen bu önemli konuda acilen harekete geçmeli" diye konuştu.
Afyon Akraba ziyaretine giderken kazada ölen çift toprağa verildi Eskişehir’deki akrabalarını ziyarete giderken meydana gelen kazada hayatını kaybeden Çetin çifti, memleketleri olan Afyonkarahisar’da gözyaşları arasında toprağa verildi. Kaza, dün akşam saatlerinde Eskişehir-Afyonkarahisar kara yolunun Seyitgazi ilçesi Karaören Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Ömer Çetin (62) idaresindeki 48 K 0089 plakalı otomobil ile Nermin Demir’in (38) kullandığı 34 EMH 770 plakalı otomobil kafa kafaya çarpıştı. Kazada, her iki aracın sürücüsü ve Ömer Çetin’in kullandığı araçta yolcu olarak bulunan Ummuhan Çetin (57) ile Ramazan Koçak (56) olay yerinde hayatını kaybetti. Nermin Demir’in kullandığı otomobilde yolcu olarak bulunan Umut Zafer D. (42) ve İrem D. (18) yaralandı. Yaralılar, olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne, hayatını kaybeden 4 kişinin cenazesi ise Eskişehir Şehir Hastanesi morguna kaldırıldı. Talihsiz karı koca çift gözyaşları arasında toprağa verildi Kazada hayatını kaybeden karı koca çift Ömer ve Ummuhan Çetin’in Eskişehir’de yaşayan akrabalarını ziyarete gelirken kazada hayatını kaybettikleri ortaya çıktı. Çiftin cenazeleri, yapılan otopsi işleminin ardından aile üyelerine teslim edildi. Ömer ve Ummuhan Çetin’in cenazeleri memleketleri olan Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesine bağlı Kayıhan beldesinde gerçekleştirilen cenaze töreninin ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. Çiftin 3 çocukları olduğu öğrenildi.