SPOR - 27 Ağustos 2021 Cuma 22:43

Süper Lig: Adana Demirspor: 0 - Konyaspor: 0 (İlk yarı)

A
A
A
Süper Lig: Adana Demirspor: 0 - Konyaspor: 0 (İlk yarı)

Süper Lig’in 3.

Süper Lig’in 3. haftasında Adana Demirspor, Konyaspor’u ağırlıyor. Karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 sonuçlandı.



Maçtan dakikalar (İlk yarı)


3. dakikada Castro’nun sol kanattan gönderdiği topa Sedat hareketlendi. Kaleci Sehic topu eliyle kontrol etti.


11. dakikada Guilherme sol kanattan ceza sahası içerisine açtığı ortayı kaleci Muric meşin yuvarlağı yumruklayarak tehlikeyi önledi.


12. dakikada Stambouli’nin Konyaspor savunmasının arkasına kaldırdığı topla Assombalonga bir anda bomboş kaldı. Kaleye yakın mesafeden Assombalonga kafayı vurdu. Kaleci Sehic gole son anda engel oldu.


13. dakikada Mario Balotelli ceza sahası dışından şutunu çekti. Meşin yuvarlak auta çıktı.


28. dakikada Svensson’un sağ kanattan ceza sahasına açtığı ortada kaleci Sehic, Assombolanga’ya gelmeden kontrol etti.


38. dakikada ani gelişen atakta Bytyqi topu kontrol ederek sol çaprazdan ceza sahasına girmeden şutunu çekti. Meşin yuvarlak az farkla üstten auta çıktı.


44. dakikada ceza sahası önünde topla buluşan Balotelli bekletmeden vuruşunu yaptı. Top kaleci Sehic’in kucağında kaldı.



Stat: Yeni Adana


Hakemler: Alper Ulusoy xx, Süleyman Özay xx, Kemal Yılmaz xx


Adana Demirspor: Muric xx, Svensson xx, Tayyip xx, Semih xx, Kaan xx, Sedat xx, Stambouli xx, Assombalonga xx, Belhanda xx, Castro xx, Balotelli


Yedekler: Ferhat Kaplan, Samet Akaydin, Sinan Kurt, Ezeh, İzzet Çelik, Metehan Mimaroğlu, Tarık Çamdal , Bırkır Brjarnason, Vargas


Teknik Direktör: Samet Aybaba


Konyaspor: Sehic xx, Skubic xx, Ahmet xx, Abdülkerim xx, Guilherme xx, Soner xx, Hadziahmetovic xx, M’Poku xx, Endri Çekiçi xx, Cikalleshi, Bytyqi xx


Yedekler: Eray Birniçan, Adil Demirbağ, Amar Rahmanovic, Serdar Güler, Alper Uludağ, Oğulcan Ülgün, Ahmet Karademir, Michalak, Erdon Dacı, Ekrem Kayılıbal


Teknik Direktör: İlhan Palut

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Kamyon ile halk otobüsünün çarpıştığı kazada yaralanan öğrenci o anları anlattı Burdur-Antalya Karayolu’nda arıza yapan tomruk yüklü kamyona ve çevre güvenliği alan polis aracına çarpan halk otobüsünde yaralanan öğrenci Yakup Güzel o anları anlatırken “ilk çarpışmada savruldum ikincide yere düştüm Allah’tan otobüs çok kalabalık değildi biraz daha dolu olsa olay daha büyük yerlere gelebilirdi.” dedi. Kaza, saat 09.00 sıralarında Burdur-Antalya kara yolu Kurna rampalarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Burdur’dan Antalya istikametine seyir halinde olan Mehmet T. (52) idaresindeki 07 R 3239 plakalı tomruk yüklü kamyon, Kurna rampalarında arıza yaptı. Arızanın giderilmesi için şoför tamirci çağırırken, bölge trafik ekipleri de kamyonun arkasında güvenlik önlemleri almak için durdu. O sırada aynı istikamette seyir halinde olan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’ne giden Süleyman O.(59) idaresindeki 15 HO 1008 plakalı halk otobüsü önce polis aracına, ardından kamyona çarptı. Kazada polis memuru Tahsin K. ve otobüste yolcu olarak bulunan üniversite öğrencileri Şule D. (25), Yakup G. (19), Naz B. (18), Mihriban K. (21) ve Duru P. (21) hafif şekilde yaralandı. Çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda sağlık, polis ve jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalelerinin ardından yaralılar ambulans ile Burdur Devlet Hastanesine kaldırılırken polis ve jandarma ekipleri güvenlik önlemi aldı. Diğer yolcular ise farklı bir otobüsle üniversiteye götürüldü. Kaza nedeniyle trafik tek şeritten ilerlerken uzun araç kuyruğu oluştu. Kaza yapan araçları kurtarma çalışmaları yapıldığı esnada otobüs ve polis aracı çalıştırılarak olay yerinden kaldırılırken arıza nedeniyle hareket kabiliyetinden yoksun olan kamyon için çekici çağırıldı. Olay yerine gelen çekici yanaştığı esnada kamyon geri kaymaya başladı. Yokuş aşağı yaklaşık 30 metre boyunca kayan kamyon, park halinde bulunan biri polis iki araca çarparak şarampole devrildi. Bu esnada polis aracının arkasındaki 15 ABZ 888 plakalı Peugeot marka otomobilin içinde oturan bir vatandaş ise son anda arabadan atlayarak araçların arasında kalmaktan kıl payı kurtuldu. Kazada ikisi polis aracı toplam 5 araçta büyük maddi hasar oluştu. Kaza esnasında halk otobüsünün sağ tarafında ikinci koltukta oturan ve kazada yaralanan MAKÜ hemşirelik öğrencisi Yakup Güzel (19) o an yaşattıklarını anlattığı açıklamasında; “Bugün MAKÜ İstiklal Yerleşkesine doğru gidiyorduk otobüsle ben derse yetişmeye çalışıyordum. Otobüs rampa yukarı çıkıyordu. Bende sağ tarafta ikinci koltukta ters bir şekilde oturuyordum. Ani bir çarpma oldu bir anda savrulduk hepimiz. Daha sonra ikinci bir çarpma oldu onda da yere düştüm oturduğum yerden. Cam kırıldı ve kırıkları üzerime geldi. O an bende oluşan o adrenalin ile birlikte korktum. Otobüste herkes bağırmaya başladı. O an anladım kaza olduğunu. Ön tarafa doğru baktığımda otobüsün sağ tarafı içeri doğru baya bir hasar almış. Benimle beraber birkaç yaralı daha vardı. Onları dışarı çıkardık. Bende dışarı çıktıktan sonra üzerime gelen cam kırıklarını silkeledim. Daha sonra sağlık ekipleri geldiler bize yardımcı oldular. Ambulans ile bizi hastaneye götürdüler. Orada bize gerekli tedavileri yaptılar. Ağır bir durum olmadığı içinde taburcu olduk. Kamyonun arkasında tomruk yüklüydü. Çarpma ile beraber bu tomruklardan bir kaçı düşerek benim olduğum yerdeki camı kırdı. Çok şükür cam kırıkları bize çok fazla zarar vermedi. O tomruk otobüsten içeri girseydi daha büyük bir sıkıntı yaşanabilirdi. O yönden biraz şanslıyız. Benim boynumda bir ağrı vardı, hareket edemiyordum. Tedbir amacıyla hastaneye gittim. Orada bir sıkıntı olmadığı anlaşılınca taburcu edildim.” ifadelerinde bulundu. Üniversiteye gidiş için farklı alternatifler sağlanmalı Üniversiteye giden otobüslerin belirli saatlerde çok dolu olduğunu ve bu konunun çözüme kavuşturulması gerektiğini belirten Yakup Güzel bu kazanın o dolu zamana denk gelmesi durumunda bilançonun bu kadar hafif olamayacağını belirttiği açıklamasında; “Bugün otobüs çok fazla dolu değildi ama bundan önceki bir çok seferde tıklım tıklım dolu oluyor otobüs. Buradan o konuya da değinmek istiyorum. Burdur’da ulaşım şartlarının iyileştirilmesini talep ediyorum. Üniversiteye gidiş için daha fazla alternatif seçenek sunulması gerekiyor. Çünkü otobüslerde öğrenciler tıklım tıklım gidiyor. Bugün otobüs dolu olmadığı için fazla yaralanan olmadı ama çok dolu zamanlarda gittiğimiz zamanlarda oluyor. Onlardan birine denk gelseydi kazanın boyutu farklı olabilirdi.” dedi. (SK-
Antalya Diş Hekimliği Fakültesi öğrencileri beyaz önlüklerini giydi Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde eğitim gören öğrenciler, Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen beyaz önlük giyme töreni ile önlüklerini giydi. Akdeniz Üniversitesi’nin YÖKAK kalite akreditasyonu ve araştırma üniversitesi olmak için attığı adımlar hakkında bilgiler paylaşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, “Akdeniz Üniversitesi; 24 fakültesi, 12 yüksekokulu, yaklaşık 60 binin bazen 70 bine yakın öğrencinin eğitim öğretim gördüğü, 7 enstitünün olduğu büyük bir kurum. Diş Hekimliği Fakültemiz üniversitemizin önemli fakültelerinden birinde eğitimin ilk aşamasını tamamladınız. Preklinik kısmına geçerek şimdi mesleğinize adım atacaksınız. Bu anlamda sizi bugüne getiren ailenizi, yakınlarınızı, akrabalarınızı tebrik ediyorum. Aynı zamanda hocalarımızı tebrik ediyorum” dedi. Öğrencilerin düzenlenen bu törenle diş hekimliğine biraz daha yaklaştıklarını ifade eden Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Kuştarcı, “Diş hekimliği eğitiminde ilk 3 yıl bizim için çok önemli çünkü dördüncü sınıfa yani hastayla asıl temasın olacağı o güne hazırlıkla geçer bizler buna preklinik aşaması deriz. Hem teorik hem uygulamalı olarak yoğun bir eğitim alırlar. Ancak üçüncü sınıfın ikinci döneminden itibaren öğrencilerimiz kliniklere geçerler ve kliniklerle tanışmaya başlarlar. Gözetmen öğrenci statüsüyle kliniklere geçerler ve burada artık yavaş yavaş da hasta tedavilerine geçip basit tedavileri yapmaya başlayıp o ilk kontağı hastalarımızla kurmaya başlarlar. Çok önemli bir süreçtir” dedi. Giyilen beyaz önlüklerin kıyafet veya forma olmadığını söyleyen Kuştarcı, “Bilgiyi, sorumluluğu, etik değerlere bağlı ve insanlara hizmet misyonunun bir sembolü olarak nitelendiriyoruz beyaz önlüğü. Diş hekimliği mesleği de sadece bilgi ve beceri temelli olmayıp bunun arkasında empati, sabır ve insan sevgisi, hoşgörünün içerisinde olduğu bir meslek. Biz öğretim üyeleri olarak akademik personel olarak öğrencilerimize eğitimleri verirken tedavi yaparken yanında mutlaka vicdanlı ve hoşgörülü bir şekilde davranmaları gerektiğini öğretiyoruz. Bu süreçte eğitim öncesinde hem de mezuniyet sonrasında rehberlik etmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu. Kuştarcı öğrencilerin eğitiminde emeği geçen öğretim üyelerine teşekkür ederek konuşmasını tamamladı. Konuşmaların ardından öğretim üyeleri, öğrencilere önlüklerini giydirdi. Törene; Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alper Kuştarcı, Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Kırmalı, Doç. Dr. Nezahat Arzu Kayar, öğretim üyeleri, öğrenciler ve aileleri katıldı.
Sakarya Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Esad pılını pırtısını toplayıp bir gecede kaçmak zorunda kaldı” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünyada bizden başka hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı bir siyasi ve toplumsal bir yükü hiç tereddüt etmeden sırtlandık. Allah bizi ne milletimize, ne Suriyeli mazlumlara mahcup etmedi. 13 yıl sonra Suriye yeniden özgürleşme yolunda ilk adımını attı. 61 yıllık zulmün arkasından rejim düşerken, Esad pılını pırtısını toplayıp bir gecede kaçmak zorunda kaldı” dedi. Katıldığı Sakarya 8. Olağan İl Kongresi’nde Suriye’de yaşanan son gelişmelere ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünya yıkılsa 3’üncü cihan harbi çıksa inanın CHP yönetiminin umurunda olmaz. Şu soruyu kendilerine hiç sormuyorlar, 1. dünya savaşı bölgemizde sınırları yeniden belirlerken şartlar başka türlü olsaydı acaba ne olurdu? Kuvvetle muhtemel Halep dediğimiz İdlib dediğimiz Hama dediğimiz Şam dediğimiz Rakka dediğimiz şehirler tıpkı Antep gibi, Hatay gibi, Urfa gibi bizim birer vilayetimiz olacaktı. Bu şehirler sınırlarımız dışında kaldı diye herhalde oralarda yaşayan insanlarımızla bağımızı tümden kesecek değildik. Nitekim bilhassa sınır şehirlerimizdeki vatandaşlarımızla sınırın ötesindeki yerlerde yaşayanlar son 1 asır boyunca insani ilişkilerini, alışverişlerinizi, akrabalıklarını devam ettirmişlerdi. Hatta bizim şehirlerimizde sınır ötesindeki şehirler arasında düzenli otobüs ve dolmuş seferleri, taksi ulaşımı hep sürmüştür. Suriye’de 2011’de başlayan ve 13 yıl süren iç çatışmalar bu iklimini başka boyuta taşıdı. Dünyada bizden başka hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı bir siyasi ve toplumsal yükü hiç tereddüt etmeden sırtlandık. Kardeşlik hukukumuzun gereğini yerine getirerek içeriden ve dışarıdan üzerimize gelen nice baskıyı, ithamı, provokasyonu göğüslemek zorunda kaldık. İnsani ve ahlaki temelden yoksun bu saldırılara asla geri adım atmadık. Peki neticede kim haklı çıktı, Allah’a hamdolsun biz haklı çıktık. Allah bizi ne milletimize, ne Suriyeli mazlumlara mahcup etmedi. İşte 13 yıl sonra Suriye yeniden özgürleşme yolunda ilk adımını attı. 61 yıllık zulmün arkasından rejim düşerken, Esad pılını pırtısını toplayıp bir gecede kaçmak zorunda kaldı” dedi. “Suriye’nin diğer kısımlarını da terör örgütü ve işgalcilerden temizleyerek kardeşlerimizin tamamının yuvalarına dönmeleri için gereken zemini oluşturacağız” Erdoğan, “Suriyeli kardeşlerimiz geçici yönetim oluşturup, düzeni ve güvenliği sağlamaya başladılar. Suriye’de evi, arazisi, akrabası olan misafirlerimiz de yavaş yavaş geri dönüş yoluna geçti. İnşallah Suriye’nin diğer kısımlarını da terör örgütlerinden ve işgalcilerden temizleyerek bu kardeşlerimizin tamamının yuvalarına dönmeleri için gereken zemini oluşturacağız. Birikimiyle, işiyle, kabiliyetleriyle, emeğiyle üretimiyle ülkemize katkı vererek burada olmak isteyenlerin de başımızın üstünde yeri vardır. Suriye’deki devrime şaşı bakanlara, Esad dönemini yüceltenlere, meseleyi başka güçlerin tezgahı seviyesinde indirenlere en güzel cevap Şam’daki yer altı hapishaneleridir. Bunları televizyonlarda izlediniz değil mi? O hapishanelerin halini gördünüz değil mi? Esad bu insanlara nasıl zulmetmiş. O cezaevlerinde girerken 60-70 kilo olan insanlar ne yazık ki çıkarken oradan 30 kiloya düşmüşler. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Ülkemizdeki Suriyelilerin yıllarca neden vatanlarına dönemediklerinin cevabı da o hapishanede ele geçirilen işkence, ölüm ve imha aletleridir. Esad’ın af çağrısına kanıp rejimin kontrol ettiği şehirlere dönenler ise cezaevi denilen ölümhanelerde türlü işkencelere uğradıktan sonra katledilmişlerdir” diye konuştu. “Esad’ı ziyaret edecekti, Özgür bey ne oldu, niye gitmedin” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Televizyonlara, gazetelere, sosyal medya mecralarına yansıyan vahşet hikayelerini dinlemeye insanların yüreği dayanmıyor ancak CHP Genel Başkanı Esad’ın kendisinin bile af ilanına prim vererek, son ana kadar bunun reklamını yapmıştır. Oraya gidecekti ya, Esad’ı ziyaret edecekti. Özgür bey ne oldu, niye gitmedin? O ziyareti gerçekleştirseydin. Yıllarca sadece ve sadece Suriyeli, Afgan ve diğer yabancılara düşmanlık üzerinden güya siyaset yapanların artık varlık sebepleri ortadan kalktığına göre bundan sonra millete ne diyeceklerini merak ediyoruz. Azıcık ahlakları, utanma duyguları, insani duyarlılıkları varsa partililerin tabelalarını indirip, siyasete tövbe ederek siyaset öncesi işlerine geri dönerler. Ama biliyoruz ki bunların derdi herhangi bir meseleyi, davayı sahiplenmek değil, konjonktürel sorunlar üzerinden kendilerine bedavadan çıkar dağlamaktır. Ülkenin ve milletin hayrına hiçbir program, proje söylem üretmeyen ve Türk siyasetini zehirleyen bu zihniyeti milletimizin irfanına havale ediyoruz. Bunlar hiçbir zaman millet de karşılık bulamadılar, bundan sonra millet bunlara yüz vermeyecektir. Bazısı cehalet, bazısı lümpen ırkçılık, kimi de mezhepçilik çukurunda debelenmeye devam edecektir. Rabbim ülkemizi bunların eline düşmekten muhafaza eylesin. Bunun için AK Parti Cumhur İttifakı’nın önümüzdeki dönemde de, sonraki dönemlerde de devam etmesi gerektiğini söylüyoruz. Türkiye’nin bu ehil kadroya, güçlü liderliğine, AK Parti ve Cumhur İttifakı vizyonuna ihtiyacı var. AK Parti’nin genel başkanında üyesine kadar tüm mensupları böyle bir vebalin altında olduğunu bir an bile unutmamalıdır. Hepimiz Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmakta mükellefiz. Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin” şeklinde konuştu.