Yerel Haberler
Kahramanmaraş
28 Mart 2024 Perşembe - 13:15 Dirilere değil ölülere sesini duyurmak istedi Kahramanmaraş’ta bir vatandaş İsrail ve Çin mallarının boykot edilmesini dirilerden değil ölülerden istedi. Dirilerin kendisin dinlemediğini ifade eden vatandaş mezarlıktaki şehitlikte pankart açtı. Kahramanmaraş’a yaşayan Hacı Altun, sesinin duyulmadığını öne sürerek, hayattakilere değil de ölülere sesini duyurmak istedi. Şeyh Adil Mezarlığı Şehitliğinde pankart açan Altun, "Aylardan bu yana Kahramanmaraş’ta meydan meydan geziyoruz. Bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz. ’Müminler ancak ve ancak kardeştir, kardeş kardeşe sahip çıkmak zorundadır.’ Elimizle yapamadığımızı dilimizle dilimizle yapamadığımızı kalbimizle. Bizim bir şekilde bu boykotu dile getirmemiz gerekiyor. Ama Biz gördük ki ülkemizde ve hala Kahramanmaraş’ta İsrail malları satılıyor. Bunun önüne geçemiyoruz. Doğu Türkistan’da ve Filistin’deki kardeşlerimiz, iftar sofralarında yiyecek ekmek bulamazken, biz süslü sofralarımızda İsrail mallarıyla, Çin malları ile iftar yapıyoruz" dedi. Altun,"Aylardan beri sürdürdüğümüz ve bunu boykot etmek için, bu defa da farkındalık olsun diye, mezarlıkta yapmaya karar verdik. Bu boykotumuza ses vermeyenleri, bu ülke için canını veren şehitlerimize şikayet etmeye geldik. Bu vatan için siz canınızı verdiniz, bu vatan için sizler kanınızı akıttınız. Bu vatan için mücadele eden Doğu Türkistanlı ve Filistin kardeşlerimize bu ülke ve 57 İslam ülkesinin insanları sahip çıkmadı. Bu durumu sizlere şikayet etmeye geldim. Mescid-i Aksa bizim mahrememizdir. Binlerce kutsalımızı Yahudiler, Amerika, öteki beriki ayaklar altında çiğnemekte. Bu çiğnemenin önünü alabilmek için, tekrar şehitlerimizin huzurunda sesleniyorum. Allah rızası için çim ve İsrail mallarını protesto edelim . Filistin’e ve Doğu Türkistan’a sahip çıkalım. Vatan için can verenler, Bu vatanı size emanet ederken vatana, Müslümanlara ve İslam’a sahip çıksın dediler. Ama sizler sahip çıkmamakta ısrar ediyorsunuz. Ben burada bu farkındalığı yaparken sizlere yürüyen ceset diyorum. Yürüyen ceset olmaktan kurtulmak için, boykota katılın ve İsrail’i protesto edelim. Ben iman ehlini Allah’a emanet ediyorum, göstermelik iman edenleri Allah’a havale ediyorum" ifadesini kullandı.
Dirilere değil ölülere sesini duyurmak istedi
28 Mart 2024 Perşembe - 13:15 Dirilere değil ölülere sesini duyurmak istedi Kahramanmaraş’ta bir vatandaş İsrail ve Çin mallarının boykot edilmesini dirilerden değil ölülerden istedi. Dirilerin kendisin dinlemediğini ifade eden vatandaş mezarlıktaki şehitlikte pankart açtı. Kahramanmaraş’a yaşayan Hacı Altun, sesinin duyulmadığını öne sürerek, hayattakilere değil de ölülere sesini duyurmak istedi. Şeyh Adil Mezarlığı Şehitliğinde pankart açan Altun, "Aylardan bu yana Kahramanmaraş’ta meydan meydan geziyoruz. Bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz. ’Müminler ancak ve ancak kardeştir, kardeş kardeşe sahip çıkmak zorundadır.’ Elimizle yapamadığımızı dilimizle dilimizle yapamadığımızı kalbimizle. Bizim bir şekilde bu boykotu dile getirmemiz gerekiyor. Ama Biz gördük ki ülkemizde ve hala Kahramanmaraş’ta İsrail malları satılıyor. Bunun önüne geçemiyoruz. Doğu Türkistan’da ve Filistin’deki kardeşlerimiz, iftar sofralarında yiyecek ekmek bulamazken, biz süslü sofralarımızda İsrail mallarıyla, Çin malları ile iftar yapıyoruz" dedi. Altun,"Aylardan beri sürdürdüğümüz ve bunu boykot etmek için, bu defa da farkındalık olsun diye, mezarlıkta yapmaya karar verdik. Bu boykotumuza ses vermeyenleri, bu ülke için canını veren şehitlerimize şikayet etmeye geldik. Bu vatan için siz canınızı verdiniz, bu vatan için sizler kanınızı akıttınız. Bu vatan için mücadele eden Doğu Türkistanlı ve Filistin kardeşlerimize bu ülke ve 57 İslam ülkesinin insanları sahip çıkmadı. Bu durumu sizlere şikayet etmeye geldim. Mescid-i Aksa bizim mahrememizdir. Binlerce kutsalımızı Yahudiler, Amerika, öteki beriki ayaklar altında çiğnemekte. Bu çiğnemenin önünü alabilmek için, tekrar şehitlerimizin huzurunda sesleniyorum. Allah rızası için çim ve İsrail mallarını protesto edelim . Filistin’e ve Doğu Türkistan’a sahip çıkalım. Vatan için can verenler, Bu vatanı size emanet ederken vatana, Müslümanlara ve İslam’a sahip çıksın dediler. Ama sizler sahip çıkmamakta ısrar ediyorsunuz. Ben burada bu farkındalığı yaparken sizlere yürüyen ceset diyorum. Yürüyen ceset olmaktan kurtulmak için, boykota katılın ve İsrail’i protesto edelim. Ben iman ehlini Allah’a emanet ediyorum, göstermelik iman edenleri Allah’a havale ediyorum" ifadesini kullandı.
Enkaz altında kalan depremzede kadın, yaptığı ürünlerle geçimini sağlıyor
27 Mart 2024 Çarşamba - 09:50 Enkaz altında kalan depremzede kadın, yaptığı ürünlerle geçimini sağlıyor Kahramanmaraş’ta enkaz altında kalan depremzede kadın, el emeği göz nuru yaptığı ürünlerle hem moral buluyor hem de ekonomisine katkı sağlıyor. Türkoğlu ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki Havva Kocalar, ilçedeki, aile destek merkezinde yaptığı takılar ve ürünlerle birlikte depremin acısını unutmaya çalışıyor. Kocalar, "Çok çaresiz günler yaşadık. O çaresizliği sizlere anlatamam. Çaresizlik diye bir kelime duymuştuk ama o çaresizliği yaşayarak öğrenmek daha acı" dedi. Kıyameti yaşadık diyen Kocalar, "Ben bir depremzedeyim. Maalesef ki kıyameti yaşadık. Ben giriş kattaydım. Evimiz müstakildi. Ev sahibimiz yukarı kattaydı, Biz alt kattaydık. Deprem anında eşim ve kızım dışarıya çıktı ama ben enkaz altında kaldım. Ben o an zannettim kıyamet koptu. Beton benim üzerime düşmüş. Kendime geldiğimde balkon üzerimdeydi. Kaburgalarım kırılmış. Belimde, kafamda ve bacaklarımda hasar oluştu .Benim hastane sürecim Kayseri’de devam etti. 21 gün orada kaldıktan sonra beni İstanbul’a gönderdiler. Orada tedavimi gördüm ve memlekete geldim. Burada evlerimiz olmadığı için konteyner verdiler ve orada yaşamaya başladık. Hayatımızı bir şekilde devam ettirmek zorundayız. Rabbim bir daha yaşatmasın" dedi. Kocalar, "Burada çeşitli kurslar var buralara geldik bizimle ilgilenen hocalarımız var. Onların desteği ile yeni bir hayata başladık. Çok kötü günler yaşadık. Çok çaresiz günleri yaşadık. O çaresizliği sizlere anlatamam ben. Çaresizlik diye bir kelime duymuştuk ama o çaresizliği yaşayarak öğrenmek daha acı. Kurslara gelmek bizlere moral ve motivasyon oluyor. Daha önce örgü kursundaydım şimdi takı kursundayım. Hem kendimize katkı sunuyoruz hem de evimizin ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Burada motive oluyoruz o anı unutmaya çalışıyoruz, kafamızı dağıtmaya çalışıyoruz. Buranın bize çok katkısı oluyor. Maddi manevi yönden rahatlıyoruz. Evde kalmış olsak sürekli o anı düşüp üzüleceğiz. Psikolojik olarak zaten çöküşteydik Ama burası bizi hayata bağladı" ifadesini kullandı.
Enkaz altında kalan depremzede kadın, yaptığı ürünlerle geçimini sağlıyor
27 Mart 2024 Çarşamba - 09:46 Enkaz altında kalan depremzede kadın, yaptığı ürünlerle geçimini sağlıyor Kahramanmaraş’ta enkaz altında kalan depremzede kadın, el emeği göz nuru yaptığı ürünlerle hem moral buluyor hem de ekonomisine katkı sağlıyor. Türkoğlu ilçesinde yaşayan 38 yaşındaki Havva Kocalar, ilçedeki, aile destek merkezinde yaptığı takılar ve ürünlerle birlikte depremin acısını unutmaya çalışıyor. Kocalar, "Çok çaresiz günler yaşadık. O çaresizliği sizlere anlatamam. Çaresizlik diye bir kelime duymuştuk ama o çaresizliği yaşayarak öğrenmek daha acı" dedi. Kıyameti yaşadık diyen Kocalar, "Ben bir depremzedeyim. Maalesef ki kıyameti yaşadık. Ben giriş kattaydım. Evimiz müstakildi. Ev sahibimiz yukarı kattaydı, Biz alt kattaydık. Deprem anında eşim ve kızım dışarıya çıktı ama ben enkaz altında kaldım. Ben o an zannettim kıyamet koptu. Beton benim üzerime düşmüş. Kendime geldiğimde balkon üzerimdeydi. Kaburgalarım kırılmış. Belimde kafamda ve bacaklarımda hasar oluştu .Benim hastane sürecim Kayseri’de devam etti. 21 gün orada kaldıktan sonra beni İstanbul’a gönderdiler. Orada tedavimi gördüm ve memlekete geldim. Burada evlerimiz olmadığı için konteyner verdiler ve orada yaşamaya başladık. Hayatımızı bir şekilde devam ettirmek zorundayız. Rabbim bir daha yaşatmasın" dedi. Kocalar, "Burada çeşitli kurslar var buralara geldik bizimle ilgilenen hocalarımız var. Onların desteği ile yeni bir hayata başladık. Çok kötü günler yaşadık. Çok çaresiz günleri yaşadık. O çaresizliği sizlere anlatamam ben. Çaresizlik diye bir kelime duymuştuk ama o çaresizliği yaşayarak öğrenmek daha acı. Kurslara gelmek bizlere moral ve motivasyon oluyor. Daha önce örgü kursundaydım şimdi takı kursundayım. Hem kendimize katkı sunuyoruz hem de evimizin ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Burada motive oluyoruz o anı unutmaya çalışıyoruz, kafamızı dağıtmaya çalışıyoruz. Buranın bize çok katkısı oluyor. Maddi manevi yönden rahatlıyoruz. Evde kalmış olsak sürekli o anı düşüp üzüleceğiz. Psikolojik olarak zaten çöküşteydik Ama burası bizi hayata bağladı" ifadesini kullandı.
Sanayi esnafından dayanışma örneği
27 Mart 2024 Çarşamba - 09:42 Sanayi esnafından dayanışma örneği Asrın felaketi olarak nitelendirilen depremlerde ağır hasar alan ve daha sonra yıkılan Onbaşı Osman Cami, sanayi esnafının kendi kazançlarından topladıkları paralarla tekrar inşa edildi. Kahramanmaraş’ta Küçük Sanayi Sitesi’nde bulunan ve 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerde ağır hasar alarak yıkılan Onbaşı Osman Cami, sanayi esnafının elde ettikleri kazançlarla tekrardan ayağa kaldırıldı. 540 metre kareden oluşan ve dayanışma örneğinin sergilendiği cami inşaatında yaklaşık 30 ton radye temel atıldı. Ortalama 5 ayda ibadete açılır duruma gelen caminin yapımında yüzerce esnaf seferber oldu. Sanayi esnafının bu dayanışma örneği, dışardan hiçbir destek alınmadan yapılan 2011 yılında ibadete açılan Abdülhamit Han Cami’den sonra ikinci cami olarak kayıtlara geçti. Onbaşı Osman Cami İmamı Muhsin Maraşlı, “Bir gün Cuma namazındaydık ve ben cemaate bu camiyi bir an önce yapmamız lazım dedik. Ben 35 yıllık imamım ve ilk defa bir Cuma namazında 500 bin lira para topladığımı biliyorum. Bizim sanayi esnafımız şehrimizin yüz akıdır. Çırağından kalfasından ustasına kadar herkes o gün dükkanları ağır hasarlı olmasına rağmen, kendileri sıkıntıda olmasına rağmen bu işe el attılar. Biz gecemizi gündüzümüze katarak bu işe el attık ve 4 buçuk ay gibi bir süre zarfında ilk Cuma namazımızı kıldık ve bu haline getirdik. Esnaf, haftada bir veya iki gün boyunca kazandığı paraları gizli bir şekilde ortaya koydu” dedi. Sanayi esnafı Ömer Aktorun, “Bu dayanışma farklı bir şey. Ben bu caminin daha önceki yapımında da bulundum, ilk kazma vuruluşundan sona kadar. Fakat bu yapılışı daha seri oldu. Hocamızın belirttiği gibi birçok esnafımızın hem evi ağır hasarlı hem dükkanı ağır hasarlı. Ama ona rağmen camimiz yıkılınca hepimiz derinden bir üzüntü duyduk. Her şeyi devletten beklememek lazım. Esnafımız istihkak ayırdı bu cami için” diye konuştu. Bir diğer sanayi esnafı Faruk Gözübüyük ise, “Abdülhamit Han Cami de kendi vatandaşlarımızın emeği ile olmuştur, burası da aynı şekilde kendi emeği ile oldu. Allah herkesten razı olsun” ifadelerini kullandı.
Görme engelli hafızların mukabele aşkı
26 Mart 2024 Salı - 10:26 Görme engelli hafızların mukabele aşkı Kahramanmaraş’ta Ramazan ayı nedeniyle görme engelli iki hafız Abdülhamid Han Camii’nin açıldığı günden bu yana mukabele okuyor. Kahramanmaraş’ta yapımı 2011 yılında tamamlanan ve 10 bin kişilik kapasite ile Türkiye’nin en büyük camileri arasında bulunan Abdülhamid Han Cami’nde 11 ayın sultanı Ramazan dolu dolu geçiyor. Vakit ve teravih namazlarının yanı sıra camide hafızlar mukabele de okuyor. Görme engelli Mustafa Çamsarı ve Celal Gök, öğle namazı öncesi camiye girerek Kur’an-ı Kerim okuyor. Görme engelli hafızların ezbere okuduğu Kur’an-ı, camideki cemaat Kur’an dan takip ediyor. Görme engelli hafız Çamsarı, “Ben doğuştan görme engelliyim. 1973 yılında dünyaya geldim. 3 Ekim 1988 yılı Pazartesi günü hafızlığa başladım ve 2 yılda tamamladım. 1991 yılının 4 Nisan Perşembe günü Ankara’da sınava girip hafızlık belgesi aldım. Daha sonra bizden sonra gelen öğrencilerin dersleri ile ilgilendim. 8 Şubat 1999 yılında göreve başladım. Halen aktif olarak devam ediyorum. Cami açıldığından beri mukabele okuyorum. Güzel gidiyor. Hem Allah’ın, hem de bizi dinleyenlerin de memnun olduğu kanaatindeyim. Neml Suresi 40. Ayeti okuyayım: “Bu Rabbimin lütuf ve ihsanındandır. Şükür mü edeceğimi, nankörlük mü edeceğimi denemek istiyor” diyerek inşallah sınavı kazanan kullarından oluruz” dedi. Abdülhamid Han Cami İmam Hatibi Ali Sarıkaya ise “Ramazan Müslümanlarda büyük bir sevinç uyandıran mübarek bir Kur’an ayıdır. Özellikle peygamber efendimizden bu yana gelen mukabele geleneği devam etmektedir. Cami açıldığından bu yana iki görme engelli hafızımız vardır ve öğle namazından önce bu geleneği devam ettirmektedirler. Biz ve cemaatimiz onların okumasından memnun kalmaktadırlar” diye konuştu.
Dışı Tofaş, içi BMW otomobiline gözü gibi bakıyor
25 Mart 2024 Pazartesi - 09:49 Dışı Tofaş, içi BMW otomobiline gözü gibi bakıyor Kahramanmaraş’ta baba yadigarı Tofaş marka otomobilini kendine özgü biçimde içi BMW marka otomobilden oluşan parçalarla tasarlayan otomobil tutkunu vatandaş, aracına bir yandan gözü ile bakarken bir yandan da piyasanın üzerinde kendisine yapılan teklifleri reddediyor. Kahramanmaraş’ta babasından kendisine miras kalan Tofaş marka otomobiline modifiye yapmaya karar veren 26 yaşındaki Ahmet Kuş, otomobilinin iç dizaynını BMW marka otomobilden esinlenerek hazırladı. Dışı Tofaş, içi BMW olan otomobili görenler şaşırırken, aracına piyasanın üzerinde yapılan teklifleri de reddeden Kuş, otomobiline uzun yıllardır emek verdiğini ve bu nedenden dolayı satmayı düşünmediğini söyledi. “350-400 bin lira harcamışımdır” Otomobili görenlerin şaşırdığını ifade eden Kuş, “Bu araba bana babamdan kalmaydı, şu ana kadar 350-400 bin lira harcamışımdır. Far tasarımlarımız, sunroof var, koltuklarımız yeni İzmir’de yapıldı. Ekstradan ses sistemimiz var şu anki değeri 70-80 bin lira. Görenler şaşırıyorlar, bazen bu nasıl araba diyorlar ama bazen helal olsun diyorlar” dedi. “Şu an satmayı düşünmüyorum” Otomobilini sürekli satın almak için kendisine ulaşanlar olduğunu dile getiren Kuş, 450 bin TL’ye bile satmadığını belirterek, “Arabada emeğim çok emek verdiğim için çok düşünmüyorum şu an. Ama ilerleyen zamanlarda Allah bilir de şu an satmayı düşünmüyorum, zevk kısmındayım” diye konuştu.