ÇEVRE - 14 Kasım 2020 Cumartesi 12:07

Kızılırmak Deltası alarm veriyor

A
A
A
Kızılırmak Deltası alarm veriyor

UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi'nde yer alan Kızılırmak Deltası’nda susuzluktan çatlayan topraklar havadan görüntülendi.

Son yıllarda azalan yağışlar Samsun'da bulunan sulak alanları kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya bıraktı. Bunların başında gelen Kızılırmak Deltası kuraklık alarmı veriyor. 2020 yılında beklenen yağışın düşmemesi nedeniyle deltadaki bazı sulak bölgeler kurudu. Suların çekildiği yerlerde topraklarda çatlaklar oluştu.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden aldığı bilgiler ve kendi araştırmaları sonucunda Samsun ve çevresinin çok ciddi bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Prof. Dr. Demir, Kızılırmak Deltası’ndaki su seviyesinin neredeyse can çekişen bir noktaya doğru gittiğini ifade ederek, "Hepimizin bildiği gibi maalesef uzun yıllardır devam eden kuraklık sıkıntısı Karadeniz Bölgesi’nde özellikle Samsun bölgesinde şiddetli bir şekilde devam etmektedir. Son 3-4 aya baktığımızda bölgede hemen hemen hiç yağış düşmedi. Bu da özellikle bölgemizdeki sulak alanlar olmak üzere bölgemizin tamamında ciddi bir şekilde kuraklık hissedilmesini ortaya çıkarıyor. Tabii, bu kuraklığın oluşması uzun yıllar süren bir sürece dayanıyor ama bu yıl bu kadar olgunlaşması önümüzdeki yıl için de bizleri endişeye sevk ediyor. Bu noktada ilgililerin dikkatini çekmek gerekiyor. Önümüzdeki yıl böyle devam etmesi halinde bölgedeki sulak alanlara, bölgedeki tarımsal üretime hem de içme ve kullanma suyunda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya gelebiliriz. Alınması gereken tedbirler konusunda bir takım çalışmalar yapılmalıdır. Vatandaşların duyarlı hale getirilmesi gerekiyor. Elbette ki doğal olayları meteorolojik verileri etkilememiz mümkün değildir. Ancak elimizdeki su kaynaklarını doğru kullanarak bu duruma karşı nasıl tedbir alabileceğimizi, nasıl geleceğe daha emin adımlarla yürüyeceğimizi mutlak suretle anlatılması ve gerekli planlamaların yapılması gerekmektedir. Aslında yavaş yavaş geç kalıyoruz. Yetkili kurumlarımızın çeşitli çalışmaları var, bunları inkar etmek mümkün değil ama bunların daha olumlu hale gelmesi için daha koordineli bir çalışma gerekiyor. Valiliğimiz bünyesinde başlayan koordineli çalışma ile Büyükşehir Belediyemiz organizasyonunda bu çalışmaların yaygınlaştırılması, bazı konularda hepimizin daha güvenli hissetmesini sağlayacaktır. Bu kuraklık deltayı ciddi anlamda etkiliyor. Deltaya hemen hemen bu zamanlar hiç yağış düşmedi. Yaklaşık 3 buçuk ay yağışsız geçen bir periyottu. Deltadaki su seviyesi neredeyse can çekişen bir noktaya doğru gidiyor. Önümüzdeki günlerde yağışları bekliyoruz. Belki uzun yıllar ortalamaları yakalayamasak bile o can suyu dediğimiz kurtarıcı bir yağışı almayı ümit ediyoruz" dedi.

"Türkiye'nin en kurak bölgesinin Orta Karadeniz Bölgesi"

Son yıllarda düşen yağışın çok ciddi bir tehlikeyi işaret ettiğine dikkat çeken Yusuf Demir, "Meteoroloji internet sayfasından aldığım bilgilere göre Türkiye'de bölgeler bazında uzun yıllık alınan yağış miktarı var. Eylül ayına kadar geçerli son 1 yıllık dönemde Karadeniz Bölgesi örnek vermemiz gerekirse, 2019 yılında düşmesi gereken yağış yüzde 80'lere düşmüşken maalesef 2020 yılında yüzde 40 henüz düşmüştür. Bu da bu bölgedeki yağış ve kuraklık sıkıntısını aslında Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz de çok açık bir şekilde uyarıyor. Bölgedeki son 3 aylık kuraklık endeksine baktığımızda çok ciddi şiddetli bir kuraklık yaşadığımızı, 6 aylık kuraklıkta neredeyse Türkiye'nin en kurak bölgesinin Orta Karadeniz Bölgesi’nin olduğunu görmekteyiz. 9 ve 12 aylık kuraklıklara baktığımızda Türkiye'nin Orta Karadeniz Bölgesi’nde ciddi anlamda kuraklık yaşadığımızı Kızılırmak Deltası, Ladik Gölü sulak alanları olmak üzere bu bölgede ciddi bir kuraklığı yaşadığımızı meteorolojinin yapmış olduğu analizlerde, standart yağış endeksi haritalarında da görebiliyoruz. Bu yağışın azalması kadar önemli olan düşen yağışın doğru bir şekilde sirküle edilmesi, kullanılması önemlidir" diye konuştu.

Kızılırmak Deltası’ndaki kuraklık tehlikesi drone ile havadan görüntülendi.

Furkan Abrek Ünal - Oğuzhan Uysal
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jose Mourinho’dan, Kayserispor maçında hücumda rotasyon Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Kayserispor karşısında hücum hattında rotasyona giderken, son oynadıkları Sivasspor maçının 11’ine göre 3 değişiklik yaptı. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Kayserispor ile karşılaşıyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, milli maç arası öncesi oynanan Sivasspor karşılaşmasının 11’ine göre 5 değişikliğe yaptı. Sakatlığı bulunan Çağlar Söyüncü’nün yerine Alexander Djiku, Sebastian Szymanski’nin yerine Fred görev aldı. Hafif sakatlığı bulunan ve Kayseri’ye getirilmeyen Allan Saint-Maximin’in yerine de Oğuz Aydın’a şans verdi. Oğuz Aydın ilk kez 11’de Sezon öncesi takıma dahil olan Oğuz Aydın, sarı-lacivertli formayla ilk kez Süper Lig’de 11 başladı. Milli maç arasında Rus takımı Zenit ile oynanan hazırlık maçında sahaya 11’de çıkan Oğuz, bu sezon ligde 2, UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde de 2 mücadelede süre aldı. Mert Hakan Yandaş ve Samet Akaydin, 2. kez 11’de Sarı-lacivertlilerin Sivasspor ile oynadığı maçta 11’de sahaya çıkan Mert Hakan Yandaş, üst üste 2. kez 11’de forma şansı buldu. UEFA Şampiyonlar Ligi elemeleri ve Avrupa Ligi’nde toplam 7 müsabakada forma giyen Mert Hakan, bu sezon Süper Lig’de 7. kez sarı-lacivertli formayı terletti. Savunma oyuncusu Samet Akaydin de Sivasspor mücadelesinin ardından yine 11’de başladı. 30 yaşındaki futbolcu, bu sezon ligde 3. maçında görev aldı. Fenerbahçe mücadeleye; Dominik Livakovic, Bright Osayi-Samuel, Samet Akaydin, Alexander Djiku, Filip Kostic, Sofyan Amrabat, Fred, Dusan Tadic, Mert Hakan Yandaş, Oğuz Aydın ve Youssef En Nesyri 11’i ile başladı. Yedeklerde ise, İrfan Can Eğribayat, Mert Müldür, Rodrigo Becao, İsmail Yüksek, İrfan Can Kahveci, Levent Mercan, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Edin Dzeko ve Cenk Tosun bekledi.
Aydın Vali Canbolat’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Vali Canbolat mesajında, "Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır" dedi. Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ’başöğretmenlik’ unvanının verilişinin ve millet mekteplerinin açılışının 96. yıl dönümünde, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamanın mutluluğunu ve heyecanını bir kez daha yaşıyoruz. Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır. Dünyadaki en onurlu mesleklerin başında gelen öğretmenlik; emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli, saygın ve kutsal bir meslektir. Anne ve babaların en değerli varlıklarını emanet ettiği öğretmenlerimiz, bulunduğu her ortamda mum misali yanarak etrafını aydınlatan, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizi özümsemiş bir şekilde yetiştiren kahramanlardır. Öğretmenlerimiz tarihten bugüne dek nice bilim insanları, düşünürler, sanatçılar ve liderler yetiştirmişlerdir. Milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında da en önemli aktörlerden biri olan öğretmenlerimiz, her türlü takdire fazlasıyla layıktır. Atatürk, ’Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir’ sözüyle öğretmenlerin toplumun aydınlanmasında ve ilerlemesinde oynadığı kritik rolü sıkça vurgulamış, onları toplumun mimarları olarak nitelendirmiştir. Onun bu vizyonu, eğitim sistemimize ve öğretmenlerimize duyduğumuz saygının da temelini oluşturur "dedi. "Türkiye Yüzyıl’ını inşa edecek nesilleri yetiştiren günümüz öğretmenleri artık sadece bilgi veren değil, doğru bilgiye ulaşmakta rehberlik eden, öğrencilere 21.yüzyıl becerilerini edindiren, yeri geldiğinde öğrencileri gözlemleyip yol gösteren yeri geldiğinde onlara öğrenme yolculuklarında eşlik ederek destek veren konumdadır" ifadelerini kullanan Vali Canbolat mesajını şu sözlerle noktaladı; "Eğitici, öğretici, rehberlik edici kimlikleriyle toplumsal yaşantımızda saygın bir yeri olan öğretmenlerimizin, her zaman büyük ve güçlü bir Türkiye için yetiştirecekleri kuşaklar, ülkemizi gelişmiş ülkeler içerisinde söz sahibi yapacaktır. Değişimin, gelişimin, yenilenmenin ve daha ileri hedeflere doğru yürümenin anahtarıdır öğretmenlerimiz Yaydıkları ilim ışığıyla, vatanını, milletini, bayrağını, ülkesini seven; okuyan, araştıran, kendine güvenen, spor, sanat ve sosyal bilimlerde başarılı, beşerî ilişkileri güçlü bireyler yetiştirme konusunda azimle, kararlılıkla eğitim meşalesini taşıyan öğretmenlerimize müteşekkiriz. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, görevlerini ifa ederken şehit olan öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Ülkemizin her köşesinde fedakârca çalışarak bu ulvi görevi hakkı ile yerine getiren öğretmenlerimizin ve emekliye ayrılmış tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. İyi ki öğretmenim! dediğiniz nice günleriniz olsun."