Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nün 555'inci Yıl vesilesiyle düzenlenen programın açılışına katıldı. Sözlerine dün gece Düzce’de gerçekleşen 5.9 şiddetindeki depremde yaralanan vatandaşlara geçmiş olsun dilekleriyle başlayan Bakan Nebati, “ Bize ulaşan güncel bilgilere göre, panik sonucu düşme ve atlamalardan kaynaklanan Düzce ve çevre illerimizde toplam 50 vatandaşımız hafif yaralanmış, 33 vatandaşımız taburcu edilmiştir. Devletimiz ivedilikle harekete geçmiş, gereken tüm desteği kapsamlı ve en hızlı şekilde sağlamış, bölge insanımıza ulaştırmıştır. Devam eden süreçte de tüm afetlerde olduğu gibi depremzede vatandaşlarımıza gereken her türlü yardım ve destekte bulunacaktır” dedi.
Türkiye’nin en köklü kurumlarından biri olan Darphanenin, bundan tam 555 yıl önce, çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet Han tarafından, İstanbul’da Beyazıt Camii civarında kurulmuş ve asırlardan bu yana önemli görevler üstlendiğinin altını çizen Bakan Nebati, “Yakın döneme bakacak olursak, yerli ve milli pasaport üretimi bu önemli çalışmalara güncel ve kıymetli bir örnektir. Küresel çip krizi sebebiyle, pasaport tedariği dahil birçok alanda tüm dünyada ciddi sıkıntılar yaşanırken, bizler pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurmayı başardık” diye konuştu.
Darphanenin Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmek üzere devreye alınan politikaların uygulanmasında da önemli rol oynadığını vurgulayan Bakan Nebati, “Bu kapsamda, atıl tasarrufların ekonomiye kazandırılması amacıyla Darphanemizin uhdesinde Çeyrek Altın Sistemi’ni hayata geçirerek önemli bir adım attık. Altın toplama ekosistemi içerisinde yer alan bu sistemde, tasarruf sahipleri fiziki birikimleri olan çeyrek, yarım veya tam altınlarını Darphane Kazandıran Çeyrek Hesap sistemine dâhil bankalar ve katılım bankalarındaki hesaplarında değerlendirme imkanına kavuşmuştur. Sistemin başladığı 1 Mart 2022 tarihinden itibaren vatandaşlarımızın sisteme olan güven ve ilgileri artarak devam ediyor. 23 Kasım 2022’ye kadar olan dönemde; Darphane Çeyrek Altın Hesabı kapsamında yaklaşık 267 kg (163.712 adet çeyrek altın), Banka Altın Değerlendirme Sistemi kapsamında yaklaşık 6 ton 586 kg ve Rafineriler aracılığıyla yaklaşık 6 ton 660 kg olmak üzere toplam 13 ton 513 kg altın toplanmıştır. Geçtiğimiz pazartesi günü de Darphane Altın Sertifikasının Borsa İstanbul nezdinde ihracını gerçekleştirerek işleme açtık. Bu ihraç ile 5 ton altın karşılığı olmak üzere 500 milyon adet sertifika yatırımcılarımıza sunulmuştur” şeklinde konuştu.
Bakan Nebati, darphanenin, yakın zamanda ‘Dijital Altın Projesi’ ile altın tasarruf sistemine ve altının ekonomideki işlevine önemli bir katkı sağlayacağını kaydetti.
Gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin son dönemde önemli bir değişim ve dönüşüm geçirdiğini söyleyen Bakan Nebati, “Bu süreçte bizler de kartlı ödeme sistemi, blokzincir teknolojisi gibi birçok alanda önemli atılımlar gerçekleştiriyoruz. Yerli banka ve kredi kartı şemamız olan TROY’un yurt içinde ve yurt dışında yaygınlaştırılması için tüm paydaşlarımızla beraber çalışmalarımıza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Bugün itibarıyla Türkiye’de toplam 29 ödeme kuruluşu ve 45 elektronik para kuruluşunun aktif faaliyet gösterdiğini hatırlatan Bakan Nebati, “Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının yenilikçi ve inovatif yaklaşımı, hanehalkının finansal hizmetlere erişiminde finansal kapsayıcılık bakımından dijitalleşme sürecinde önemli bir rol oynuyor. Öte yandan, dijitalleşmenin, getirdiği fırsatlar kadar risklerin de olduğunu göz ardı edemeyiz” diye konuştu.
Bakan Nebati geçtiğimiz günlerde, ABD’de iflas süreci başlayan kripto para borsası FTX kapsamında, ilişkili olduğu gerçek ve tüzel kişiler nezdinde MASAK’ın gerekli tedbirleri alıp inceleme başlattığını bilgisini vererek, “Böylesine büyük bir oluşumun çok hızlı bir şekilde iflas ve kriz sürecine girebildiğini hatırlatmak ve mevcut haliyle kripto para piyasasının azami ihtiyatla yaklaşılması gereken bir alan olduğunun altını çizmek isterim” dedi.
Salgın süreciyle birlikte oluşan zorlu küresel koşullara rağmen Türkiye ekonomisinin güçlü ve dinamik bir şekilde ilerlediğini aktaran Bakan Nebati, “Salgının tüm dünyayı derinden sarstığı 2020 yılında dahi Türkiye daralma yaşamayan az sayıda ülkeden biri olmayı başarmıştır. 2021 yılındaysa ekonomimiz yüzde 11,4’lük büyümeyle son 50 yılda kaydettiğimiz en yüksek büyüme oranını yakalamıştır.
2022 yılına geldiğimizde, Rusya-Ukrayna arasında ortaya çıkan savaş koşullarına ve başta enerji olmak üzere hızla yükselen emtia fiyatlarına rağmen ülkemiz; yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı odağına alan Türkiye Ekonomi Modeli sayesinde dengeli ve istikrarlı büyüme eğilimini sürdürebilmiştir. Büyümeyle birlikte ekonomimiz istihdam sağlamaya da devam ediyor. Bugün istihdamımız 31 milyon kişiyle, ülke tarihimizde kaydedilen en yüksek seviyesindedir.
Tüm bu olumlu gelişmelere, rekor düzeydeki ihracat artışlarımız da eşlik ediyor. Ekim itibarıyla yıllık ihracatımız 253 milyar doları aşmış durumda. Her ay yeni ihracat rekorları geliyor. Turizmdeki canlı görünüm devam ederken dünya turizm pazarından aldığımız pay her geçen yıl istikrarlı şekilde artıyor. Salgın, savaş, bozulan küresel tedarik zincirleri, enerji ve gıda arz güvenliği sıkıntıları, emtia fiyatlarındaki artışlar gibi pek çok etmen dünyada enflasyonu bir süredir yukarı yönlü baskılıyor.
Enflasyonla mücadele hedefiyle birçok ülke politika faizlerini artırma yoluna gitmişse de bu tercihleri resesyon endişelerini de giderek körüklemiştir. Nitekim uluslararası kuruluşlar bu kapsamda sürekli yeni uyarılar yapıyor. Bizler de ülkemizde fiyat istikrarını sağlamak ve vatandaşımızın alım gücünü artırmak için kapsamlı adımlar atıyoruz. İnşallah, enflasyondaki tedrici düşüş yakın zamanda gerçekleşecektir” ifadelerini kullandı.
“TL mevduatın ortalama vadesi önemli oranda artarak 2 katına yükseldi”
Bakan Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında öncelikle finansal piyasalarda ortaya çıkan ekonomik temellerden uzak oynaklıkları azaltacak, finansal istikrarı destekleyecek ve TL cinsinden tasarrufları özendirecek özgün enstrümanları devreye aldıklarını belirterek, bunlardan en önemlisinin Kur Korumalı Mevduat ve Katılma Hesapları (KKM) olduğunu belirtti.
KKM’yi sadece bütçeye getirdiği yük üzerinden değerlendirip ekonominin geneli üzerinde sağladığı katkıyı görmezden gelmenin, kesinlikle sağlıklı ve bütüncül bir bakış açısı olmadığını vurgulayan Bakan Nebati, “KKM’nin katkısıyla döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduatlardaki payı yaklaşık 20 puanlık bir düşüşle yüzde 50,6’ya gerilemiştir. KKM uygulamasıyla birlikte, TL mevduatın ortalama vadesi de önemli oranda artarak 2 katına yükseldi. Bu durum, sektörün en önemli risklerinden biri olan vade uyumsuzluğunda kayda değer bir iyileşme sağlamıştır.
Yılbaşına göre değerlendirdiğimizde, bugün küresel çapta tarihi en güçlü dönemlerinden birisini yaşayan ABD dolarına rağmen Türk Lirasının reel değeri artış kaydetmiştir. Öte yandan döviz kurundaki oynaklık da azaldı. Ancak kimi çevreler ülkemizde ne zaman işler tıkırında gitse hemen felaket çağrısında bulunuyorlar.
Onlar, sürekli karanlık senaryolar yazıp dursalar da bir sonuç alamıyorlar. Güçlü rezervlere ve sağlam makro ekonomik göstergelere sahip olmamızın katkısıyla, döviz kurundaki oynaklığın ilerleyen dönemde de az olmasını bekliyoruz.
KKM’nin bütçeye maliyeti üzerinden eleştirilerde bulunanlara tavsiyem, bu somut faydalarını da dile getirerek daha objektif ve bütüncül bir değerlendirmede bulunmalarıdır” ifadelerini kullandı.
Ekonomide atılan adımların iyimser bakış açılarıyla atıldığını aksi şekilde hareket edenlerin ülkeye katkıdan çok zarar verme niyetinde olduğunu vurgulayan Bakan Nebati, “Felaket tüccarları şeytani vesveselerden kurtulamıyorlar. Lütfen bundan vazgeçin. 20 yıllık iktidarımızda hangi kriz gelmişse o krizin üstesinden gelen bir irade vardır. O irade çok iyi bilir ki; kaderin üstünde bir kader vardır. O kader Türkiye’yi 21. Yüzyılın ülkesi yapacaktır” dedi.
"Üretmeye devam edeceğiz"
“Zorlu küresel koşullara rağmen, ülkemizin kaydettiği büyük başarıları görmezden gelerek her fırsatta felaket tellallığı yapmaya çalışanlar son dönemde hezeyanlarını iyice artırdılar” diyen Bakan Nebati, "Bu kesim, adeta ülkemize, milletimize ve ekonomimize ”ne zarar versek kardır” gibi çarpık bir anlayışıyla hareket ediyor, sürekli bir spekülasyon, bir manipülasyon peşinde koşuyorlar. Döviz rezervlerimiz artıyor, kurdaki oynaklık azaldı, enflasyon dizginlendi, Aralık ayından itibaren çok sert şekilde düşüşe geçecek. Kur korumalı mevduat yatay çizgide güzel gidiyor. İstihdam, büyüme verileri çok iyi geliyor. Ülkemizle ilgili her türlü güncelleme pozitif yönlü gelişiyor. Bazıları bizi çok farklı şekilde tanımlayarak hatta kara listeye girecek pozisyona kadar ilan edecek cümleler duyuyoruz” dedi.
2023 yılında doğalgaz rezervinin aktif hale geleceğini söyleyen Bakan Nebati, belli kesimlerin hem doğalgaz hem de yerli elektrikli otomobil TOGG’u hedef alarak karalamalar yaptığını dile getirerek, “Eleştirirler ama ilk faydalananlar da kendileri olur. Biz üreteceğiz, hep birlikte Yüzyılımızı inşa edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Bakan Nebati, konuşmasının ardından Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürü Abdullah Yasir Şahin ile birlikte ‘Kudret ve Hafıza’ sergisinde Darphane koleksiyonları, nişan, madalya, tarihi Osmanlı sikkeleri ve hatıra paraları yakından inceledi.
Ali Canberk Özbuğutu - Muhammed Fırat Aksoy