POLİTİKA - 10 Haziran 2021 Perşembe 14:49

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'O ulu çınarın altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'O ulu çınarın altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kalem ve kelam erbabı değerlerimiz sayesinde canlılığını devam ettiren köklerimizden çiçek açıyor, yaprak açıyor, serpiliyor ve hep birlikte o ulu çınarların altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Cengiz Aytmatov Uluslararası 4. ISSIK-Göl Forumu’na Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ile birlikte katıldı. İki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını tahkim edecek her adımı cumhurbaşkanları olarak desteklemekte kararlı olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşliğimizin ve dayanışmamızın en büyük gücü gönül, kültür ve medeniyet coğrafyamızın sancakları, bayrakları ve yol başçılarıdır. Kalem ve kelam erbabı değerlerimiz sayesinde canlılığını devam ettiren köklerimizden çiçek açıyor, yaprak açıyor, serpiliyor ve hep birlikte o ulu çınarların altında büyük bir aile olarak toplanıyoruz. Sahip olduğumuz medeniyet ve kültür hazinemizi işleyen yazarlarımız, şairlerimiz ve fikir adamlarımız yeniden diriliş ve yükseliş için bize yön gösteriyor, yol gösteriyor. Büyük şairimiz Yahya Kemal, Türkçe için ‘ses bayrağımız’ diyor. Cengiz Aytmatov, işte bu bayrağı Türkistan coğrafyasının kutup yıldızı olarak tüm dünyada parıldayan, kalpleri buluşturan, gönülleri kuşatan bir sancak haline getiren değerlerimizin başında geliyor. Bu öyle bir sancak ki, üzerimizdeki asırlık küllerden silkinip yeniden ayağa kalkmamızı, hep birlikte yükselmemizi sağlıyor” diye konuştu.

“Aytmatov, dünya çapında bir yazar olarak edebiyat tarihindeki yerini aldı”

Kökleri çok eski tarihlere dayanan Kırgızların dünya edebiyatına kazandırdığı eşi olmayan iki mücevher olduğunu, bunlardan ilkinin kendi alanında dünyanın en uzun metni olma özelliğine sahip Manas Destanı ve destanın kahramanı Manas olduğunu, ikinci mücevherin ise Cengiz Aytmatov olduğunu kaydeden Erdoğan, “Merhum Aytmatov, eserleri ile dünya edebiyatının en önemli kalemleri arasındaki yerini alırken, yaptığı hizmetlerle de Kırgızların günümüzdeki milli kahramanı haline gelmiştir. Aytmatov, yazdığı birbirinden değerli eserleri ile dünya çapında bir yazar olarak edebiyat tarihindeki yerini alırken, bizatihi kendi hayat hikayesiyle de uzun uzun üzerinde durulmayı hak eden bir şahsiyettir. Neredeyse her yaygın dile çevrilen, on milyonlarca baskısı yapılan eserleri ile Aytmatov, doğduğu ve yaşadığı toprakları, bozkırı, dağları, gölleri, nehirleri ile Kırgız kültürünü tüm insanlığa tanıtmıştır. Manas’ın karargahının bulunduğu Talas Vadisi’ndeki Şeker köyünde dünyaya gelen Aytmatov’u tüm dünyanın ve en başta bizim ortak değerimiz olarak görüyoruz. ‘Yazarlar toplumların aynasıdır’ hakikatinden hareketle Aytmatov da ait olduğu toplumun aşklarını, sevinç ve kederlerini büyük bir içtenlikle eserlerine yansıtmıştır. Zor bir coğrafyaya hitap etmesine rağmen umutsuzluğa yer vermemiş, en can yakıcı sıkıntıları dile getirirken bile onların üstesinden gelmenin yollarını göstermiştir. Aytmatov, ‘İnsanlar kaderlerini ararlar, kaderler de insanları’ diyerek çilekeş Kırgız halkının bir dönem en çok arayışında olduğu soruyu cevaplamaya çalışıyordu. Bu büyük yazarımız, ‘kim sevgiye, dostluğa, adalete, insanlar arasındaki gerçek samimiyete ve masallarda kaldığı zannedilen ideallere bütün kalbi ile inanırsa gerçek kahraman odur’ derken, aslında ‘ben gelmedim dava için, benim işim sevgi için’ diyen Yunus’un diliyle sesleniyordu. Hazreti Mevlana’nın izinden giderek bir ayağını doğduğu topraklara sabitleyen Aytmatov, diğer ayağı ile de bütün dünyayı kuşatan cihanşümul bir daire çizmeyi başarmıştır” şeklinde konuştu.
Çok yönlü bir fikir, edebiyat ve diplomasi insanı olan Aytmatov’un hem dünya edebiyatına hem de siyasi tarihe kazandırdığı en dikkat çekici kavramlardan birisinin de mankurtluk olduğunu söyleyen Erdoğan, “Kişinin kendisine, ailesine, toplumuna, milletine, tarihine, kültürüne, kısacası sahip ve ait olduğu her şeye yabancılaşması ve düşmanlaşması demek olan mankurtluk, aslında kölelik anlamına geliyor. Unutulmaz eseri Gün Olur Asra Bedel romanında kullandığı mankurt kavramını, bu izah için anlattığı olayı biz de her fırsatta kendisini rahmetle anarak kullanıyoruz. Coğrafyamızı mankurtlardan kurtarabildiğimiz ölçüde hep birlikte geleceğimize güvenle bakabileceğimize, hedeflerimize hızla yaklaşabileceğimize inanıyoruz” açıklamasında bulundu.

Erdoğan ve Caparov, Cengiz Aytmatov Uluslararası 4. ISSIK-Göl Forumu bünyesinde açılan sergiyi de eşleri ile birlikte gezdi.

Derya Yetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yozgat Depremden etkilenen Yozgat’ta 200’ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluştu Tokat’ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yozgat’ın Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde 200’ün üzerinde ev ve ahırda hasar oluşurken vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçiriyor. Tokat’ın Sulusaray ilçesinde saat 18.11 sıralarında meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki sarsıntı, Yozgat merkez ve ilçelerinde de hissedildi. Özellikle Kadışehri ilçesinde ve köylerinde hissedilen deprem nedeniyle vatandaşlar büyük panik yaşadı. Özellikle Kadışehri ilçesine bağlı Gümüşsu, Elmalı Çiftliği, Halı köy ve Yeltenli köylerinde deprem nedeniyle evlerde ve ahırlarda hasar oluştu. Evleri zarar gören vatandaşlar geceyi evlerinin bahçelerinde geçirirken jandarma ekipleri de artçı sarsıntıların devam ettiğini ve vatandaşların geceyi evlerinde geçirmemeleri konusunda uyardı. Sokaklara çıkan vatandaşlar, evlerinin bahçelerinde ve uygun arazilerde ateş yakarak ısınmaya çalışırken geceyi dışarıda geçireceklerini ifade ettiler. Öte yandan Yozgat Valiliğince sarsıntıdan etkilenen Aydıncık, Kadışehri ve Çekerek ilçelerinde eğitim ve öğretime bir gün süre ile ara verildiği duyuruldu. Geceyi sokakta geçiren vatandaşlardan Nazlı Doğan, "Önce bir gürültü geldi. Daha sonra sallanmaya başladı. Çocuklarımı yanıma aldım ama dışarı çıkamadım. Ayaklarımın bağı çözüldü. Sonra küçük oğlumu alıp dışarı çıkabildim. Şok oldum, çok şiddetliydi. Evimiz küçük bir hasar aldı, ahırımızda hasar var, hayvanlarımız dışarıda." dedi. Hacı Ahmet Gün de deprem dolayısıyla evlerinde hasar olduğunu söyleyerek, “Tavanlar kırıldı. Deprem olduğunda ben balkondaydım. Sallantı başladı. Tavanlar düşmeye başladı." şeklinde konuştu.