GENEL - 01 Aralık 2011 Perşembe 09:17

YURTTA HAVA DURUMU

A
A
A
YURTTA HAVA DURUMU

Doğu Karadeniz ile sabah saatlerinde Hakkari, gece saatlerinde Zonguldak, Bartın ve Sinop çevrelerinin yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, hafif olmak üzere kıyılarda yağmur, Artvin ve Hakkari çevrelerinde kar şeklinde olacağı bekleniyor. Sabah ve gece saatlerinde iç ve doğu kesimlerde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis hadisesi görülecek.
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü’nden alınan tahminlere göre, hava sıcaklığında önemli bir değişiklik beklenmiyor, gündüz sıcaklıklarının mevsim normalleri civarında, gece sıcaklıklarının iç ve doğu kesimlerde mevsim normallerinin 5 ila 7 derece altında seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgar, genellikle kuzeyli yönlerden hafif arasıra orta kuvvette esecek. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:
Ankara: Az bulutlu ve açık (Sabah ve gece saatlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis bekleniyor) 9
İstanbul: Az bulutlu (Sabah ve gece saatlerinde Boğaz çevresinde hafif sis bekleniyor) 12
İzmir: Az bulutlu ve açık 16
Adana: Az bulutlu ve açık (Sabah ve gece saatlerinde yer yer hafif sis bekleniyor) 19
Antalya: Az bulutlu ve açık 20
Samsun: Parçalı bulutlu 12
Trabzon: Çok bulutlu, sabah saatlerinde yağmurlu 10
Erzurum: Az bulutlu (İl genelinde kuvvetli olmak üzere buzlanma ve don olayı ile birlikte yer yer sis bekleniyor) -6
Van: Parçalı bulutlu (Sabah ve gece saatlerinde buzlanma ve don olayı bekleniyor) 2
Diyarbakır: Az bulutlu (Sabah ve gece saatlerinde buzlanma ve don olayı bekleniyor) 10
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dünya Plastik Konseyi’nden, Birleşmiş Milletler’e küresel anlaşma öncesi son çağrı Döngüsel plastik sistemine geçiş, plastik atık sorununu çözmenin de anahtarı olacak. Dünya Plastik Konseyi, plastik kirliliğini sona erdirmek amacıyla imzalanacak küresel anlaşma öncesi çağrıda bulundu. Ülkelerin çok farklı zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve farklı çözümlere ihtiyaç duyduğunu belirten Başkan Benny Mermans, bu nedenle anlaşmanın her ülke ve bölgenin şartları gözetilerek esnek bir şekilde yapılması gerektiğini söyledi. Dünya Plastik Konseyi Üyesi Yavuz Eroğlu da döngüsel plastik sistemine geçişin plastik atık sorununu çözmenin anahtarı olduğunu belirterek, "Plastiklerin tüm yaşam süresine döngüsellik kazandırılması ve amaca uygun bir atık yönetim sistemi geliştirilmesi, antlaşmanın temel taşı olmalı" dedi. Birleşmiş Milletler Çevre Meclisi kapsamında plastik kirliliği ve deniz ortamı konusunda uluslararası hukuksal bağlayıcılığı olan bir belge geliştirmek amacıyla kurulan Hükümetlerarası Müzakere Komitesi toplantısında, uluslararası yasal bağlayıcılığı olan bir düzenlemenin ülkelerin plastik atıkla mücadele etmesine nasıl imkan sağlayacağı gibi önemli konular üzerinde anlaşma sağlanması gerekecek. Ülkelerin çok farklı zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve farklı çözümlere ihtiyaç duyduğunu belirten Mermans, tek tip bir küresel politika ve düzenleme yaklaşımının işe yaramayacağına dikkat çekerek, "Bu nedenle antlaşma, her ülke ve bölgenin anlaşmanın hedeflerine kendi şartlarına en uygun yollarla ulaşabilmesi için esneklik sağlamalıdır” dedi. Mermans, şöyle devam etti: "Son anlaşma, küresel yükümlülükler ile ulusal önlemler arasında doğru bir denge kurmalı ve ülkelerin kendi şartlarına en etkili çözümleri uygulayabilecekleri ulusal eylem planları geliştirmelerini sağlamalı. Bu planların mutlaka ülkelerin ilerlemeyi izleyip raporlamasını sağlayacak ortak unsurlar içermesi gerekiyor. Toplama, ayrıştırma ve geri dönüşüm için yatırımları teşvik eden talep sinyalleri oluştrulmalı. Örneğin, plastik kullanan sektörler için ulusal düzeyde zorunlu geri dönüştürülmüş içerik hedefleri, döngüsel plastik ham maddelere olan talebi artırarak plastik atıkların değerini yükseltecek". Eroğlu da açıklamasında, döngüsel plastik sistemine geçişin önemine işaret etti ve plastiklerin yeniden kullanıldığı, geri dönüştürüldüğü ve sorumlu bir şekilde yönetildiği bir döngüsel plastik sisteminin, plastik atık sorununu çözmenin anahtarı olduğunu belirterek, döngüsel ekonomiye geçişin sadece sera gazı emisyonlarını azaltmak ve kaynak verimliliğini artırmanın yanında ekonomik kalkınmayı da teşvik edeceğini kaydetti. Eroğlu, "Plastikler, rüzgar ve güneş enerjisini mümkün kılar, binaların ve ulaşımın verimliliğini artırır, gıdaların korunmasını sağlar, altyapıyı geliştirir ve modern sağlık hizmetlerini mümkün hale getirir. Bu nedenle antlaşma, öncelikle sürdürülebilir kalkınma ve iklim değişikliği hedeflerimize ulaşmak için plastiklere ihtiyacımız olduğunu, yönetilemeyen atıkların da kirliliğin birincil nedeni olduğunu kabul etmeli. Bu atık yönetimi eksikliğinden muzdarip yaklaşık 2,7 milyar insana uygun atık yönetimi sağlanmasını önceliklendirmelidir" dedi.
Giresun Torununa ayak oluyor, arkadaşlarına öğretmen Giresun’da emekli öğretmen Mustafa Sarısaray, engelli torununu her gün tekerlik sandalyesi ile okula getirip götürüyor. Sarısaray, gittiği okulda bir tarafta engelli torununun elleri ve ayakları olurken, diğer öğrencilerin ise derslerine yardımcı oluyor. Giresun’da 37 yıl boyunca öğretmenlik yapan ve 2003 yılında emekli olan 73 yaşındaki öğretmen, emekli olmasına rağmen her gün okula gitmeye devam ediyor. Öğretmenlik kariyerinin ardından da eğitimi bırakmayan öğretmen, engelli torunu Kerem Can’a ve okula devam eden yabancı uyruklu öğrencilere yardım ediyor. Engelli torunu için her gün okula gidiyor Doğumdan itibaren yürüme engelli olan torunu Kerem Can’ı anaokulundan itibaren 9 yıldır okula götürüp-getirdiğini anlatan emekli öğretmen Mustafa Sarısaray, ”2010 yılında altı aylıkken dünyaya gelen torunum doğumunun ardından sağlığıyla ilgili zorluklar yaşamaya başladı. Öğrendik ki Kerem Can’ın yürüme yetisinde yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle engellenmiş. Ancak ’Ben torunumun ayaklarıyım’ diyerek, torununun hayatında önemli bir rol oynuyorum. Her gün sabah Kerem Can’ı uyandırıp okula götürüyorum. Okul saati bitinceye kadar da bekliyorum. Okulda gün içerisinde beslenmesinden, diğer özel ihtiyaçlarına kadar ben ilgileniyorum. Okul bittikten sonra da alıp eve getiriyorum. Anaokulundan itibaren torunumla yeniden okula başlamış oldum” dedi. Öğrencilerin eğitimi için gönüllü çalışıyor Torununun engelleriyle ilgilenirken, yalnızca torunu değil, tüm öğrencileri için de yardımsever bir tutum sergileyen emekli öğretmen Sarısaray, “Torunumu okulda beklerken zamanımı bir eğitimci olarak diğer öğrencilere yardımcı olmak için geçiriyorum. Okulda okuma yazma bilmeyen yabancı uyruklu öğrenciler var. Okula geliyorlar ama çoğu okuma yazma bilmiyorlar ya da öğrenmeleri zayıf oluyor. Ben de onlara okul kantininde, kütüphanesinde yardımcı oluyorum. Bu şekilde onlarca öğrencinin hayatına dokunduğuma inanıyorum. Bu benim için bir mutluluk kaynağıdır. Kimi öğrencilerin de liselere, sınavlara hazırlanmalarına yardımcı oluyorum” diye konuştu. Eğitimin dört duvarla sınırlı olmadığını vurgulayan Sarısaray, eğitimdeki gerçek anlamın, sadece ders vermek değil, hayatın içinden olmak olduğunu belirterek torunun bulunduğu okulda tüm öğrencilerine yansıtarak onların eğitimine katkı sağlamaya devam ediyor.
Zonguldak Figen öğretmene bin 200 kilometre uzaktan ağlatan sürpriz Zonguldak’ta ilkokul öğretmeni olan Figen Kocaaslan’ın Öğretmenler Günü’nü kutlamak isteyen öğrenciler ve veliler, anlamlı bir projeye imza attı. Ağrı’daki bir köy okuluna pasta ve oyuncak gönderen veliler, köy çocuklarının hazırladığı video kliple Kocaaslan’a unutulmaz bir sürpriz yaptı. Hayatının hediyesini alan Kocaaslan, gözyaşlarıyla mutluluğunu öğrencilerine sarılarak paylaştı. Bahçelievler İlkokulu’nda birinci sınıf öğretmeni olan Figen Kocaaslan, bu yılki Öğretmenler Günü’nde unutamayacağı bir sürprizle karşılaştı. Kocaaslan’ın öğrencilerinin velileri, Öğretmenler Günü için farklı bir kutlama yapmak amacıyla anlamlı bir girişimde bulundu. "Bir Çocuk Sevinci" projesine dahil olan veliler, Ağrı’da bir köy okulunda okuyan çocuklara hem bir pasta hem de oyuncaklar gönderdi. Köydeki öğrenciler de bir video klip hazırlayarak, Kocaaslan’ın Öğretmenler Günü’nü kutladı. Kocaaslan, videoyu öğrencileriyle birlikte izlerken oldukça duygusal anlar yaşadı. Ağrı’dan gelen bu jestin kendisi için hayatının en anlamlı hediyesi olduğunu belirten Kocaaslan, böyle bir projede yer alan velilere, öğrencilerine ve köy çocuklarına teşekkür etti. Anlamlı etkinlik, Kocaaslan’ın yanı sıra köydeki çocukları da mutlu etti. Dakikalarca gözyaşlarıyla videoyu izleyen Kocaaslan’a öğrencileri de çiçek hediye etti. Ayrıca 1-F sınıfı öğrencileri adına dikilen bir fidanın hatırasını anlatan bir sertifika da Figen Kocaaslan’a hediye edildi. Kocaaslan da gözyaşlarıyla birlikte mutluluğunu kendisine sarılan öğrencileriyle paylaştı. Veliler, bu projeyle hem kendi öğretmenlerine hem de uzaktaki çocuklara bir iyilik zinciri oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi. Proje kapsamında köy çocuklarının mutluluğu, Zonguldak’taki sınıfta öğretmen ve öğrencilerle paylaşılarak anlamlı bir bağ kuruldu.
Diyarbakır Diyarbakır’da 10 milyarlık sanayi yatırımında kadınlara iş alanı açılıyor Diyarbakır’da İmalat ve Geri Dönüşüm Toplu İşyeri Projesi’nde 1200 dükkanın olacağı alanda 60 blokta hummalı çalışmalar devam ediyor. Bir yıl içinde ilk etapta 2 bin kişinin istihdam edileceği alanda kadınlar içinde iş imkanları sağlanacak. Bağlar ilçesi kırsal Oğlaklı Mahallesi ve Karacadağ bölgesinde, bin dönüm arazi üzerinde 10 milyar TL’lik bütçe ile inşa çalışmaları devam eden İmalat ve Geri Dönüşüm Toplu İşyeri Projesi’nde; hastane, spor tesisleri, idari binalar, otel, cami ve 1200 ticari iş yeri yer alıyor. Hummalı çalışmaların devam ettiği 60 blokun bir yıl içinde tamamlanıp ilk etapta 2 bin kişinin istihdamı sağlanması planlanıyor. Projenin tamamının tamamlanmasıyla yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor. Projenin içinde bir blokta kadınlara kalfalık eğitimi verilip meslek sahibi yapıldıktan sonra uzun vadeli ödeme planıyla iş yeri sahibi yapılması yer alıyor. Proje sorumlusu ve Diyarbakır İmalatçılar Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çubuk, burada toplam 1200 iş yeri olacağını, ilk etapta önümüzdeki seneye hazır olabilecek 60 bloku tamamlayacaklarını söyledi. Çalışmaların çok hızlı devam ettiğini belirten Çubuk, “Hem bölge için, hem de Diyarbakır’da depremzedelerimiz için büyük iş imkanları açıyoruz. Bölgede çok büyük iş sıkıntıları var. Vatandaşlarımıza ekmek kapısı açmak için elimizden geleni yapıyoruz. Geri dönüşüm tesisi bloklarımızı dikmeye çalışıyoruz. Bizim hesabımıza göre 10 bin insan bu sanayi içerisinde çalışacak” dedi. “Tarımsal arazi üzerinde değil de, atıl arazi üzerinde büyük bir sanayi kuruyoruz” Bu 1200 işyerinin içerisinde mağazalar, dükkan, geri dönüşüm tesisi, imalatçılar, sanayi sitesi , benzin istasyonları, okul, hastane olacağını ifade eden Çubuk, şöyle konuştu: “Devletimiz sağ olun bu bölgede TOKİ konutları yaptı. Burada yaşayacak insanlarımız buralarda ekmek teknesi arıyor. Bizde devletimiz sayesinde burada iş imkanı sağladık. Burası Karacadağ eteklerinde taşlık bir bölge. Tarımsal arazi üzerinde değil de, atıl arazi üzerinde büyük bir sanayi kuruyoruz. Bu projemizin yaklaşık maliyeti 10 milyar TL olacak.” Önümüzdeki sen ilk etapta 2 bin kişinin bu bloklarda çalışacağını aktaran Çubuk, “Aynı zamanda, bölgemizde kalifiyeli eleman yetiştireceğiz. Operatör bulamıyoruz. Bir tane bloku da sadece hanımlarımıza, genç kızlarımıza ayırıyoruz. Onlarda sabahtan akşama kadar evde otuyorlar. Onlarında yapabileceği işlerde kalfalık üreteceğiz. Daha sonra kadınlarımıza güzel iş imkanı sağlayarak dükkan verip uzun vadeli taksitlerle iş sahibi yapacağız” şeklinde konuştu.
Samsun Samsun sanayisinin tek kız çırağı ’liseli Yağmur’ Samsun’da meslek lisesinin motorlu araçlar teknolojisi bölümünde eğitim gören 17 yaşındaki lise öğrencisi Yağmur, sanayide bir oto tamirci dükkanında ’çırak’ olarak çalışıyor. Samsun Şehit İlhan Hamlı Meslek Eğitim Merkezi (MESEM) Motorlu Araçlar Teknolojisi Bölümü’nde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi Yağmur Medine Tosun, haftanın 1 gününü okulda, diğer günlerini ise sanayide çırak olarak çalışarak geçiriyor. Bir oto tamir dükkanında çıraklık yapan Yağmur, araçların balata değişiminden yağ bakımına kadar birçok işi yapabiliyor. Kendisini geliştirdikten sonra kendi dükkanını açmak isteyen Yağmur, sanayinin ortamının eğlenceli olduğunu ve işini severek yaptığını söyledi. "Kendi dükkanımı açmak istiyorum” Elinden birçok iş geldiğini ifade eden liseli Yağmur, "Motor bölümü öğrencisiyim. 300 erkek öğrenci arasında tek kız öğrenciyim. Küçükken arabaları ilgim vardı. Dayımlar ve dedem otomobil tamiri yaparken ben de yanlarına giderek ne yapıyorlar diye bakıyordum. Onlar sayesinde birkaç şey öğrenmiştim. Lisede ilk olarak Anadolu lisesindeydim, sonrasında meslek lisesine geçtim. Orada bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Mesleki Eğitim Merkezi’ne(MESEM) geçtim. MESEM’de de sanayide çalışmaya başladım. Balata değişimi yapabiliyorum. Üst kapak, silindir kapağı sökebiliyorum. Yağ bakımı yapabiliyorum. Şarj, marş dinamosu söküp takabiliyorum. Ustalarımın kalorifer peteği değiştirmesine yardım ediyorum. Her kızın yapabileceği iş değil bu. Bu işin yağı, kiri, pası var. Bana göre gerçekten zevkli, eğlenceli meslek. Sanayi şakaları bile farklı oluyor. Okul bitince yine sanayide çalışmaya devam edeceğim. Biraz daha kendimi geliştireceğim. Para biriktirerek kendi dükkanımı açmak istiyorum” dedi.