Yerel Haberler
Erzincan
28 Mart 2024 Perşembe - 10:28 Aylık ortalama iş gücü maliyeti 11 bin 602 TL oldu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılına ait İşgücü Maliyeti İstatistiklerini açıkladı. 2022 yılında aylık ortalama işgücü maliyeti 11 bin 602 TL olarak gerçekleşti. Finans ve sigorta faaliyetleri sektörü, 28 bin 790 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en yüksek olduğu sektör oldu. 2022 yılında aylık ortalama işgücü maliyeti 11 bin 602 TL olarak gerçekleşti. En yüksek işgücü maliyeti finans ve sigorta sektöründe. Finans ve sigorta faaliyetleri sektörü 28 bin 790 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en yüksek olduğu sektör oldu. Bu sektörü, 23 bin 29 TL ile bilgi ve iletişim ve 18 bin 774 TL ile kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor sektörleri izledi. İnşaat sektörü ise 6 bin 621 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en düşük olduğu sektör oldu. Bu sektörü 7 508 TL ile konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri ve 8 bin 89 TL ile gayrimenkul faaliyetleri sektörleri takip etti. Ekonomik faaliyete göre aylık ortalama brüt ücret, brüt kazanç ve işgücü maliyeti şöyle: İşgücü maliyeti içinde brüt kazancın payı yüzde 86,8, sosyal güvenlik ödemelerinin payı yüzde 13,0 ve diğer işgücü maliyeti ödemelerinin payı yüzde 0,3 olarak gerçekleşti. En yüksek pay maaşlara Çalışılan süreler için yapılan düzenli ödemeler yüzde 79,3’lük oranla kazanç bileşenleri içinde en büyük paya sahip oldu. Çalışılan süreler için yapılan düzensiz ödemelerin payı yüzde 9,8 olarak gerçekleşirken çalışılmayan süreler için yapılan ödemelerin payı yüzde 8,2 oldu. 2020 yılında yüzde 0,5 olan ayni ödemelerin kazanç içindeki payı 2022 yılında yüzde 2,3 olarak gerçekleşti. Tasarruf sandıklarına yapılan ödemelerin payı ise yüzde 0,4 oldu. Sosyal güvenlik ödemeleri içinde en büyük payı yüzde 85,7 oranıyla zorunlu sosyal güvenlik ödemeleri alırken, gönüllü sosyal güvenlik ödemelerinin oranı yüzde 0,6 gerçekleşti. 2020 yılında yüzde 10,7 olan kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin oranı ise 2022 yılında yüzde 13,8 olarak gerçekleşti.
Aylık ortalama iş gücü maliyeti 11 bin 602 TL oldu
28 Mart 2024 Perşembe - 10:28 Aylık ortalama iş gücü maliyeti 11 bin 602 TL oldu Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2022 yılına ait İşgücü Maliyeti İstatistiklerini açıkladı. 2022 yılında aylık ortalama işgücü maliyeti 11 bin 602 TL olarak gerçekleşti. Finans ve sigorta faaliyetleri sektörü, 28 bin 790 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en yüksek olduğu sektör oldu. 2022 yılında aylık ortalama işgücü maliyeti 11 bin 602 TL olarak gerçekleşti. En yüksek işgücü maliyeti finans ve sigorta sektöründe. Finans ve sigorta faaliyetleri sektörü 28 bin 790 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en yüksek olduğu sektör oldu. Bu sektörü, 23 bin 29 TL ile bilgi ve iletişim ve 18 bin 774 TL ile kültür, sanat, eğlence, dinlence ve spor sektörleri izledi. İnşaat sektörü ise 6 bin 621 TL ile aylık ortalama işgücü maliyetinin en düşük olduğu sektör oldu. Bu sektörü 7 508 TL ile konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri ve 8 bin 89 TL ile gayrimenkul faaliyetleri sektörleri takip etti. Ekonomik faaliyete göre aylık ortalama brüt ücret, brüt kazanç ve işgücü maliyeti şöyle: İşgücü maliyeti içinde brüt kazancın payı yüzde 86,8, sosyal güvenlik ödemelerinin payı yüzde 13,0 ve diğer işgücü maliyeti ödemelerinin payı yüzde 0,3 olarak gerçekleşti. En yüksek pay maaşlara Çalışılan süreler için yapılan düzenli ödemeler yüzde 79,3’lük oranla kazanç bileşenleri içinde en büyük paya sahip oldu. Çalışılan süreler için yapılan düzensiz ödemelerin payı yüzde 9,8 olarak gerçekleşirken çalışılmayan süreler için yapılan ödemelerin payı yüzde 8,2 oldu. 2020 yılında yüzde 0,5 olan ayni ödemelerin kazanç içindeki payı 2022 yılında yüzde 2,3 olarak gerçekleşti. Tasarruf sandıklarına yapılan ödemelerin payı ise yüzde 0,4 oldu. Sosyal güvenlik ödemeleri içinde en büyük payı yüzde 85,7 oranıyla zorunlu sosyal güvenlik ödemeleri alırken, gönüllü sosyal güvenlik ödemelerinin oranı yüzde 0,6 gerçekleşti. 2020 yılında yüzde 10,7 olan kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin oranı ise 2022 yılında yüzde 13,8 olarak gerçekleşti.
Erzincan’da çiftçilere tarla okulu eğitimi verildi
28 Mart 2024 Perşembe - 10:11 Erzincan’da çiftçilere tarla okulu eğitimi verildi Erzincan’ın Üzümlü ilçesinde çiftçilere "Çiftçi Tarla Okulları Projesi" çerçevesinde eğitim verildi. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü personelleri tarafından Üzümlü ilçesinde bağlarda uygulamalı olarak çiftçi tarla okulu eğitimi düzenlendi. Eğitimde, çiftçilere üzüm yetiştiriciliğinden sürdürülebilirliği sağlamak, ekonomik, sağlıklı ve kaliteli ürün elde etmek amacıyla yapılacaklar anlatıldı. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü teknik elemanlarınca Göller, Avcılar, Pişkidağ ve Derebağ köylerinde üzüm üreticilerine yönelik uygulamalı bağcılık eğitimi yapıldı. Eğitim çalışmasında bağda kış budaması ve kış ilaçlaması, toprak analizi, toprak örneği alma, toprak işleme, gübreleme, çubuklar üzerinde görülen bağ hastalıklarının tanımı ve mücadelesi konularında üreticilere bilgiler veridi. Budama atıkları ve önceki yıldan asma üzerinde kalmış ya da yere dökülmüş yaprak, salkım sapı, tane sapı ve tane gibi atıkların hastalıkların ertesi yıla intikalinde önemli oldukları vurgulandı. Budama atıklarının ve önceki yıldan kalan atıkların toplanıp toprağa derine gömülmesi ya da yakılması şeklinde imha edilmesinin önemi vurgulandı. Eğitim çalışmasına kentteki üzüm yetiştiriciliği yapılan bölgelerde sezon boyunca devam edileceği belirtildi.
Tulum peynirinde şirketleşmeye doğru
28 Mart 2024 Perşembe - 10:01 Tulum peynirinde şirketleşmeye doğru Erzincan’ın yüksek rakımlı yaylalarında beslenen akkaraman koyunu ile kıl keçisinin sütünden üretilen ve kent merkezindeki işyerlerinde kilosu 280-285 TL’den satılan tulum peynirinde şirketleşmeye gidilmesi için çalışmalar sürüyor. Bu kapsamda Vali Hamza Aydoğdu başkanlığında toplantı yapıldı. Yaz sezonunda kentteki zengin bitki örtüsüne sahip 3 bin rakımlı yaylalarda beslenen akkaraman ırkı koyun ve kıl keçisinden elde edilen süt, yöreye özgü Kemah tuzu ve doğal olarak yapılan şirden (peynir mayası) ile mayalanarak Erzincan tulum peyniri elde ediliyor. Coğrafi işaret alan yöreye özgü tulum peyniri, 3-4 aylık olgunlaşma sürecinin ardından kahvaltı sofralarını süslemeye hazır hale geliyor. Erzincan Tulum Peyniri asırlardan bu yana kahvaltı sofralarını süsleyen, kuşaklar boyunca vazgeçilemeyen bir lezzet. İlk ne zaman, nerede, nasıl üretildi, keçi ya da koyun derisinden yapılan tulumlara basmak nereden kimin aklına geldi bilinmez ama Fırat’ın sularıyla yıkanan, onlarca kavime yurt olan bu kadim topraklar, böylesine mükemmel bir lezzeti miras bırakmıştır Anadolu’nun çocuklarına. Erzincan ile özdeşleşmiş, ünü tüm ülkede bilinen ve tüketicilerden her daim tam not alan Erzincan Tulum Peyniri, üç kıtaya hükmeden Osmanlı Padişahlarından tutun da Anadolu’nun dört bir yanındaki her haneye uğramış, lavaş ve çayla birlikte mükemmel bir üçlü oluşturmuştur. Bu üçlüye kimi zaman Kemah’ın cevizi, kimi zaman Cimin’in üzümü ya da Erzincan’ın yerli domatesleri eşlik etmiştir sofralarda. Damaklarda kendine özel bir yer edinen Erzincan Tulum Peynirinin vazgeçilemeyen lezzetinde Erzincan’ın 3 bin metre yükseklikte yer alan yaylalarında yetişen bitkilerin de, bu bitkilerle beslenerek o aromayı sütüne ortak eden akkaraman koyununun da, mayalamada kullanılan Kemah tuzu ve şirdenin de, bu mükemmel lezzeti üreterek sofralarımıza taşıyan nasırlı ellerin de elbette hakkı var. Yüzölçümünü üçte biri mera ve yaylalardan oluşan Erzincan’da, binlerce kişiye istihdam sağlayan Erzincan Tulum Peyniri sektörü şirketleşmeye doğru gidiyor. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu başkanlığında, Belediye Başkanı Bekir Aksun, vali yardımcıları ve ilgili birim amirlerinin katılımıyla tulum peynirinde şirketleşme ile ilgili toplantı yapıldı. Vali Aydoğdu, coğrafi işaretli ürünlerden tulum peynirinde hem belirli bir standart oluşturulması hem de markalaşmaya gidilmesi açısından yapılacak olan çalışmaların Erzincan için önemli olduğunu belirterek, hayırlı olmasını diledi.
Türkülere konu olan telli turnalar Erzincan’da görüntülendi
28 Mart 2024 Perşembe - 09:20 Türkülere konu olan telli turnalar Erzincan’da görüntülendi Türkülere ilham kaynağı olan nesli tükenme tehlikesi altındaki allı turnalar, Erzincan’ın merkez Ekşisu Sazlığında görüntülendi. Erzincan’ın Karasal ve İç Su Ekosistemleri Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme İşi Tür İzleme çalışmaları kapsamında izlenecek türlerden olan turnalar, Ekşisu Sazlıkları sulak alanında görüntülendi. Nesli tehlike altında olan turnaların kuluçkaya yattığı, kışladığı ve göç sırasında konaklama alanı olarak kullandığı nadir ülkeler arasında yer alan Türkiye’de, DKMP Genel Müdürlüğünce bu kuşların popülasyonu ve yaşam alanlarının korunması için "Ulusal Turna Eylem Planı" hazırlandı. Plan kapsamında, DKMP Genel Müdürlüğü turna halkalama ekiplerince popülasyonların artması ve izlenmesi amacıyla Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde çalışma yürütüldü. Genellikle yaz aylarında konaklayıp kışın sıcak iklimli ülkelere göç ettikleri için Anadolu’nun göç, gurbet ve hasret türkülerine ilham kaynağı olan turnaların korunması, izlenmesi, kışlama ve üreme alanlarının tespiti için Erzincan’daki Ekşisu Sazlıkları Sulak Alan Koruma Sahası’nda da araştırma yapıldı. Araştırmalarda 2014’te 7 turnanın sazlıkta barındığını tespit eden ekipteki görevliler, uydu üzerinde ve sahada yapılan günlük etkin koruma çalışmaları ile turnaların popülasyonunda önemli bir artış sağlayarak sayıyı 30’a çıkarmayı başardı. Görevlilerce yapılan halkalama işlemi ile göçmen kuşlardan olan allı turnaların yaz mevsiminin yanı sıra kışı da Doğu Anadolu Bölgesi’nde geçirdikleri tespit edildi. Ekşisu Sazlıkları Sulak Alan Koruma Sahası’nda turnaların yanı sıra angut ve karabatak gibi çeşitli kuş türleri de bulunuyor.
Yaban hayatına dokunma, annesinden ayırma
27 Mart 2024 Çarşamba - 10:35 Yaban hayatına dokunma, annesinden ayırma Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) tarafından doğada bulunan yaban hayvanların yavrularının terk edilmiş sanılarak alınmaması gerektiği hususunda bilgilendirme yapıldı. Özellikle yaz aylarında doğada yaban hayvanların yavrularına daha sık rastlanırken DKMP ekipleri “Yaban hayatına dokunma, annesinden ayırma” sloganıyla uyarıda bulundu. “Hiçbir anne yavrusunu terk etmez” denilerek, “Özellikle mayıs ve haziran ayları içerisinde doğada çok sayıda geyik ve karaca yavrusu bulunmaktadır. Vatandaşlarımız anneleri yanında bulunmayan yaban hayvanlarını sahipsiz zannederek bulundukları ortamdan alıp Genel Müdürlüğümüzün taşra teşkilatlarına getirmekte ya da haber vermektedirler. Ancak yaban hayvanlarına insan kokusunun sinmemesi için temas edilmemesi gerekmektedir. İyi niyetle de olsa annesinden koparılan karaca ve geyik yavrularını hayatta tutmak zorlaşmaktadır. Hiçbir anne yavrusunu terk etmez sadece otlamak için bir müddet yanından ayrılmaktadır. Bu sebeple doğada karşılaşılan yavru keçi ve karacaları bulundukları ortamdan alınmaması başka bir ortama nakledilmemesi, onların hayata tutunabilmesi için büyük önem arz etmektedir. Yaban hayvanlarını yavrularından ayırmayın. Anne yaban hayvanı beslenirken yavru yuvada hareketsiz bir şekilde annesinin gelmesini bekler. Bu davranış onu dış ortamdan gelebilecek tehlikelerden korur. Yavrusu alınan yaban hayvanları o bölgeyi terk etmez. 3 gün boyunca yavrusunu arar. Yavru yaban hayvanlarına dokunmayın, almayın. Annesi yakınlardadır. Alanları derhal geri bırakmaları için uyarın. Unutmayın doğanın dengesi elimizde” ifadelerine yer verildi.
Bağlama aşığı iki Amerikalı
27 Mart 2024 Çarşamba - 10:19 Bağlama aşığı iki Amerikalı Austin Teksas Üniversitesi’nde inanç çalışmaları üzerine okuyan Alex Kreger (31) ile Mısır’da öğrenim gören Josh Wainner (28), Türkiye’de bağlama aşığı oldu. Amerikalı Alex Kreger ile Josh Wainner, Alevilik üzerine Türkiye’de araştırma yaparken bağlama ve iki telli cura ile tanıştılar. “Alevi müziği ve Alevi inancının müzik aracılığıyla genç kuşağa aktarılışı üzerine araştırma yapıyorum” diyen Alex, arkadaşıyla birlikte Erzincan’da düzenlenen bir etkinlikte sahne aldı. Alex Kreger, “Ben Winconsinli bir müzisyenim. 9 yaşından beri piyano çalmama rağmen, Viyana Saz Derneği‘nde bağlamayla tanışınca müziğe bakışım değişti. Alevi - Bektaşi müziğini dinleyince, aşık oldum. Michigan State Üniversitesi’nin piyano ve kompozisyon bölümlerinden mezun olduktan sonra lisansımın son yılını değişim öğrencisi olarak Viyana’da okudum. Sonrasında, Teksas Üniversitesi’nde Prof. Sonia Seeman rehberliğinde etnomüzikoloji yüksek lisans bölümüne başladım. Yaz dönemi değişim öğrencisi olarak 2009 yılında Türkiye’ye antropoloji eğitimi almaya geldim. Gelmeden önce de, zamandan kazanmak için Türkçe öğrenmeye başladım. Eğitim dönemim bittikten sonra, kendimi Anadolu yollarına atıp, pek çok insanla tanıştım.” dedi. Mısır’da öğrenimini sürdüren Amerikalı Josh Wainner’de arkadaşı olan Alex Kreger sayesinde bağlamayla tanışıp, çalmayı öğrendiğini kaydetti.