Yerel Haberler
Edirne
Edirne Balkanların ticaretin merkezi oluyor 18 Nisan 2024 Perşembe - 19:05:06 Edirne Valiliği Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu tarafından "Balkan İş Forumu" düzenlendi. Programa Bulgaristan, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Romanya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan gibi birçok ülkeden iş insanı katıldı. Edirne Valisi Yunus Sezer, yatırımcıların bürokratik işlemlerine talip olduklarını söyledi. Ticaret, sanayi adına bir başlangıç yapılan "Balkan İş Forumu" birçok ülkeden ve Trakya’nın çeşitli bölgelerinden 240 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Kentteki bir tesiste düzenlenen "Balkan İş Forumu" programında, Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu’nun Faaliyet Filmi, Edirne Tanıtım Filmi ve Trakya Yatırım Tanıtım Filmi gösterime sunuldu. Edirne’nin ikisi demir yolu, dördü kara yolu olmak üzere altı sınır kapısıyla Türkiye’nin batıya açılan yüzü olduğunu belirten Vali Yunus Sezer, özellikle Kapıkule Sınır Kapısı’nın dünyada en fazla araç ve yolcu sirkülasyonunun olduğu ikinci kapı olarak bilindiğini üretim ve ihracat açısından önemli bir merkez konumunda olduğunu aktardı. Kapıkule’nin potansiyelini her yıl ortalama yüzde 15 artırdığına dikkat çeken Vali Sezer, bu Avrupa’nın ötesinde ticaretin, sanayinin ve üretimin bu topraklarda giderek çok daha fazla artacağının göstergesi olduğunu belirtti. "Edirne olarak her alanda köprü olma vazifesine talibiz" Trakya’nın hem tarım faaliyetleri hem de stratejik açıdan çok önemli bir bölge olduğunu ifade eden Vali Sezer, Edirne’de tek olan organize sanayi bölgesi sayısını da artırdıklarını aktardı. Edirne olarak tarımda, ticarette, sanayide, kültürde, spor ve diğer alanlarda bir köprü olma vazifesine talip olduklarını vurgulayan Vali Sezer, Balkan Şehirleri İş Birliği Platformu’nun kuruluş amacının da bu nedenle olduğuna dikkat çekti. Edirne’nin, tarihi olarak üstlenmiş olduğu misyonu ete ve kemiğe büründürmeyi amaçladıklarını aktaran Vali Sezer, "Köprüler sadece Edirne’nin sembolü değil aynı zamanda tüm Balkanlar’ın sembolü. Bu köprüleri biz fiziki olmaktan çıkartıp gönül köprülerine dönüştürmeyi, kalıcı dostlukların inşası için bir vesile olmayı amaçlıyoruz. Bu manada 3 ay önce kurulan Edirne Balkan Şehirleri Platformu çok güzel bir faaliyet planı çerçevesinde çalışmalarını devam ettiriyor" ifadelerine yer verdi. "240 firmanın katılımıyla gerçekleştiriyoruz" Balkanlar’dan ve Trakya’dan gelen güzel iş insanlarının katılımıyla bu forumu düzenlediklerini ve bunu kalıcı hale getirmeye çalıştıklarını belirten Vali Sezer, "Bu bizim iş forumu adına, ticaret adına, sanayi adına bir başlangıcımız. Şu anda 240 firmanın katılımıyla bunu gerçekleştiriyoruz, sonbaharda inşallah büyük bir fuarla beraber 2 bine yakın iş insanını bir araya getireceğiz. Balkanlardaki Sanayi ve Ticaret Bakanlarımızı, Türkiye’deki oda ve borsaları burada toplamayı hedefliyoruz. Edirne olarak iş insanlarının yapacakları bütün yatırımlarda bürokrasiyi üstlenmeye ve takip etmeye talip olduk. Bir kapı ve nokta olmaya talibiz. Gelen iş insanları bir muhatap bulsunlar ve kendileri adına tüm iş süreçlerini biz takip edelim. İş insanlarının güvenli platformlarda bir araya gelmesi ve birbirilerini tanıması ile kuracakları birlikteliklerin kalıcı olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Biz Edirne olarak kendi potansiyelimizin her alanda yüzde 10’unu kullandığımızı düşünüyoruz. Bu alanda da biz yüzde 10 potansiyelimizi, yüzde 100e’, hatta onun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Trakya ve Edirne özelinde yatırım fırsatları ile ilgili sunum yaptı. Mahmut Şahin, Edirne’nin Balkanlara açılan ve Avrupa’ya açılan ticaret ve hizmetler sektörü kapısı olduğunu belirtti. "Edirne balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır" Edirne’nin Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır olduğunu aktaran Şahin, aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörü kapısı olduğuna değindi. Şahin, "Türkiye Orta Doğudan ve Asya’dan Avrupa’ya açılan kapı, Trakya ise Balkanlar’da Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Trakya’da da Edirne’nin Balkanlar’a açılan ticaret kapısı ve hizmetler sektörü kapısıdır. Türkiye’nin hemen en yoğun OSB’lerinin kurulu olduğu ve sanayi altyapısının iyi olduğu su, elektrik doğalgaz gibi yerleşik altyapının hazır olduğu bir bölgedesiniz. Edirne’miz önce de bahsettiğimiz gibi Türkiye Trakya’da Balkanlara çıkış kapısı. Bu anlamda hem demir yolu hem karayolu hem de sınırlarıyla Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir kapı" ifadelerini kullandı. "Türkiye’den Bulgaristan’a 4 buçuk milyar dolar ihracat" Edirne’nin hem Balkanlara, hem Bulgaristan’a, hem de dünyaya açılan bir kapı olduğunu söyleyen Türkiye-Bulgaristan İş Konseyi Başkanı Mustafa Sarıbekir, kentteki sınır kapılarının yılda 2 buçuk milyon tekerlekli araç geçtiğini ve Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’inin Avrupa’ya olduğu düşünüldüğünde bu kapıların Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti. Bulgaristan’da 7 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi olduğunu söyleyen Sarıbekir, bunun yaklaşık 4 buçuk milyar dolarını Türkiye’nin Bulgaristan’a sattığını ve 2 buçuk milyar dolarını da Bulgaristan’ın Türkiye’ye sattığını aktardı.
Edirne Balkanların ticaretin merkezi oluyor
18 Nisan 2024 Perşembe - 19:05 Edirne Balkanların ticaretin merkezi oluyor Edirne Valiliği Balkan Şehirleri İş Birliği Edirne Platformu tarafından "Balkan İş Forumu" düzenlendi. Programa Bulgaristan, Yunanistan, Kuzey Makedonya, Romanya, Arnavutluk, Kosova, Sırbistan gibi birçok ülkeden iş insanı katıldı. Edirne Valisi Yunus Sezer, yatırımcıların bürokratik işlemlerine talip olduklarını söyledi. Ticaret, sanayi adına bir başlangıç yapılan "Balkan İş Forumu" birçok ülkeden ve Trakya’nın çeşitli bölgelerinden 240 firmanın katılımıyla gerçekleştirildi. Kentteki bir tesiste düzenlenen "Balkan İş Forumu" programında, Balkan Şehirleri İşbirliği Platformu’nun Faaliyet Filmi, Edirne Tanıtım Filmi ve Trakya Yatırım Tanıtım Filmi gösterime sunuldu. Edirne’nin ikisi demir yolu, dördü kara yolu olmak üzere altı sınır kapısıyla Türkiye’nin batıya açılan yüzü olduğunu belirten Vali Yunus Sezer, özellikle Kapıkule Sınır Kapısı’nın dünyada en fazla araç ve yolcu sirkülasyonunun olduğu ikinci kapı olarak bilindiğini üretim ve ihracat açısından önemli bir merkez konumunda olduğunu aktardı. Kapıkule’nin potansiyelini her yıl ortalama yüzde 15 artırdığına dikkat çeken Vali Sezer, bu Avrupa’nın ötesinde ticaretin, sanayinin ve üretimin bu topraklarda giderek çok daha fazla artacağının göstergesi olduğunu belirtti. "Edirne olarak her alanda köprü olma vazifesine talibiz" Trakya’nın hem tarım faaliyetleri hem de stratejik açıdan çok önemli bir bölge olduğunu ifade eden Vali Sezer, Edirne’de tek olan organize sanayi bölgesi sayısını da artırdıklarını aktardı. Edirne olarak tarımda, ticarette, sanayide, kültürde, spor ve diğer alanlarda bir köprü olma vazifesine talip olduklarını vurgulayan Vali Sezer, Balkan Şehirleri İş Birliği Platformu’nun kuruluş amacının da bu nedenle olduğuna dikkat çekti. Edirne’nin, tarihi olarak üstlenmiş olduğu misyonu ete ve kemiğe büründürmeyi amaçladıklarını aktaran Vali Sezer, "Köprüler sadece Edirne’nin sembolü değil aynı zamanda tüm Balkanlar’ın sembolü. Bu köprüleri biz fiziki olmaktan çıkartıp gönül köprülerine dönüştürmeyi, kalıcı dostlukların inşası için bir vesile olmayı amaçlıyoruz. Bu manada 3 ay önce kurulan Edirne Balkan Şehirleri Platformu çok güzel bir faaliyet planı çerçevesinde çalışmalarını devam ettiriyor" ifadelerine yer verdi. "240 firmanın katılımıyla gerçekleştiriyoruz" Balkanlar’dan ve Trakya’dan gelen güzel iş insanlarının katılımıyla bu forumu düzenlediklerini ve bunu kalıcı hale getirmeye çalıştıklarını belirten Vali Sezer, "Bu bizim iş forumu adına, ticaret adına, sanayi adına bir başlangıcımız. Şu anda 240 firmanın katılımıyla bunu gerçekleştiriyoruz, sonbaharda inşallah büyük bir fuarla beraber 2 bine yakın iş insanını bir araya getireceğiz. Balkanlardaki Sanayi ve Ticaret Bakanlarımızı, Türkiye’deki oda ve borsaları burada toplamayı hedefliyoruz. Edirne olarak iş insanlarının yapacakları bütün yatırımlarda bürokrasiyi üstlenmeye ve takip etmeye talip olduk. Bir kapı ve nokta olmaya talibiz. Gelen iş insanları bir muhatap bulsunlar ve kendileri adına tüm iş süreçlerini biz takip edelim. İş insanlarının güvenli platformlarda bir araya gelmesi ve birbirilerini tanıması ile kuracakları birlikteliklerin kalıcı olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Biz Edirne olarak kendi potansiyelimizin her alanda yüzde 10’unu kullandığımızı düşünüyoruz. Bu alanda da biz yüzde 10 potansiyelimizi, yüzde 100e’, hatta onun üzerine çıkartmayı hedefliyoruz” dedi. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, Trakya ve Edirne özelinde yatırım fırsatları ile ilgili sunum yaptı. Mahmut Şahin, Edirne’nin Balkanlara açılan ve Avrupa’ya açılan ticaret ve hizmetler sektörü kapısı olduğunu belirtti. "Edirne balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır" Edirne’nin Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir sınır olduğunu aktaran Şahin, aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörü kapısı olduğuna değindi. Şahin, "Türkiye Orta Doğudan ve Asya’dan Avrupa’ya açılan kapı, Trakya ise Balkanlar’da Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısıdır. Trakya’da da Edirne’nin Balkanlar’a açılan ticaret kapısı ve hizmetler sektörü kapısıdır. Türkiye’nin hemen en yoğun OSB’lerinin kurulu olduğu ve sanayi altyapısının iyi olduğu su, elektrik doğalgaz gibi yerleşik altyapının hazır olduğu bir bölgedesiniz. Edirne’miz önce de bahsettiğimiz gibi Türkiye Trakya’da Balkanlara çıkış kapısı. Bu anlamda hem demir yolu hem karayolu hem de sınırlarıyla Balkanlara ve Avrupa’ya açılan bir kapı" ifadelerini kullandı. "Türkiye’den Bulgaristan’a 4 buçuk milyar dolar ihracat" Edirne’nin hem Balkanlara, hem Bulgaristan’a, hem de dünyaya açılan bir kapı olduğunu söyleyen Türkiye-Bulgaristan İş Konseyi Başkanı Mustafa Sarıbekir, kentteki sınır kapılarının yılda 2 buçuk milyon tekerlekli araç geçtiğini ve Türkiye’nin ihracatının yüzde 55’inin Avrupa’ya olduğu düşünüldüğünde bu kapıların Türkiye için çok önemli olduğunu ifade etti. Bulgaristan’da 7 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi olduğunu söyleyen Sarıbekir, bunun yaklaşık 4 buçuk milyar dolarını Türkiye’nin Bulgaristan’a sattığını ve 2 buçuk milyar dolarını da Bulgaristan’ın Türkiye’ye sattığını aktardı.
Köy halkı ellerinde tüfekle gece kurt nöbeti tutmaya başladı
18 Nisan 2024 Perşembe - 09:26 Köy halkı ellerinde tüfekle gece kurt nöbeti tutmaya başladı Edirne’de aç kalan kurtların köylere inip onlarca hayvanı telef etmesi üzerine harekete geçen köylüler, silahlanıp kurt nöbeti tutmaya başladı. Edirne’nin Süloğlu ilçesine bağlı Sülecik Köyü başta olmak üzere civar köylerdeki koyun sürülerine de kurt saldırıları arttı. Son 5 ay içinde Sülecik Köyündeki koyun sürülerine saldıran kurtlar, onlarca koyunu telef etti. Hayvanlarını kaybeden ve kurtların yeniden saldırmasından endişe duyan sürü sahipleri ise çareyi "kurt nöbeti" tutmakta buldu. Kurtların koşarak köy meydanına girmesi ise güvenlik kamerasına yansıdı. Köye inen iki kurdun hızlıca hareket ettikleri anlar ise saniye saniye kaydedildi. Sabaha kadar nöbet tutuyorlar Sürülerine saldıran kurtlara engel olmak için elinde av tüfeğiyle her akşam sabaha kadar nöbet tutan Bülent Erkal Çakır, uykularının kaçtığını söyledi. Kurt saldırıları sonucu bugüne kadar 30’dan fazla küçükbaş hayvanının telef olduğuna dikkat çeken Çakır, çareyi av tüfeğiyle nöbet tutmakta bulduğunu ifade etti. Kurdu gördüğü zaman havaya ateş açtığı söyleyen Çakır, buradaki amacının zarar vermek değil uzaklaştırmak olduğunun altını çizdi. Çakır, çevre köylerde de kurt saldırılarının arttığına dikkat çekerek, yetkililere yardım çağrısında bulundu. "Grpuplar halinde köye geliyorlar" Sülecik Köyü Muhtarı Cengiz Çakır da, kurt saldırılarında artış yaşandığına değindi. Gruplar halinde köye inen kurtların çevre köylerde de saldırılar gerçekleştiğini ve halkın endişelerinin gün geçtikçe arttığını belirten muhtar Çakır, güvenlik tedbiri çağrısında bulundu. Sülecik Köyü vatandaşlarından Ali Demir, aç kalan kurtların köye inerek hayvanlara saldırarak karınlarını doyurmaya çalıştığını anlattı. Köy halkının nöbetleşe "kurt nöbeti" tutmaya başladığını söyleyen Demir, mağduriyet yaşadığını ifade etti.
Edirne’de Tunca Nehri kuruma noktasına geldi
18 Nisan 2024 Perşembe - 08:51 Edirne’de Tunca Nehri kuruma noktasına geldi Edirne’de kuraklık nedeniyle dibi gören Tunca Nehri’nde su içerisinde yaşayan canlılar olumsuz etkilenirken, vatandaşlar ise son bir yıla göre 4 kat su seviyesi azalan ve yaşanan kuraklık sebebiyle tedirgin oluyor. Küresel ısınmayla birlikte bu kez kuraklık alarmının verildiği il Edirne oldu. Geçtiğimiz yıllarda ve bu yıl boyunca hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği ve yağışların yetersiz olduğu Edirne’de önemli su kaynaklarından biri olan Tunca Nehri’nin debisi en dip seviyeye kadar düştü. Tunca Nehri’nin Suakacağı istasyonundaki son ölçümde saniyede 4 metreküp olarak kaydedilen nehrin debisi, geçen yıl aynı tarihte 16 metreküp saniye olarak ölçülmüştü. Hem hayvanlara hem tarıma can suyu olan nehrin debisi bir önceki yıla göre tam 4 kat azaldı. Kuraklığın vurduğu Tunca Nehri’nde debinin düşmesiyle birlikte adacıklar oluştu. Araç lastiklerinin ve atıkların yüzeye çıktığı nehrin bazı bölgelerinde vatandaşlar da rahatça yürüyebiliyor. Nehrin ortasındaki adacığa yürüyerek gelen bir vatandaşın oltayla balık tuttuğu görüldü. Edirne’de kuruma noktasına gelen Tunca Nehri kentte turistik gezi yapanları ve vatandaşları ise tedirgin ediyor. “Canlıların çok zor durumda olduğunu görüyorum” Edirneli üniversite öğrencisi Cennet Cemre Aydın, “Tunca Nehri kenarı yazın ve kışın sürekli geldiğimiz bir yer olduğundan dolayı buradaki suyun hemen hemen her seviyesine hakimiz aslında. Şu an baharın ilk dönemi olmasına rağmen suyun bu kadar çekilmesi bize 3 ay sonra yeni sorunlar doğuracaktır. Nehirde kano etkinliklerine de katılan birisi olarak suyun hem kirliliği hem de suyun içerisinde yaşayan canlıların çok zor durumda olduğunu görüyorum. Bu nedenle 3 ay sonraki halimizi düşünemiyorum. Umarım su yükselir ve bu seviyede kalmaz” dedi. “Nehirdeki canlılar kuraklık nedeniyle yüzmekte zorlanıyor” Edirne’de arkadaşıyla Tunca Nehri’ni ziyaret eden ve Edirne’de eğitim gören lise öğrencisi Ayşenur Milet, Tunca Nehri’nin çok kurak olduğuna değinerek, “Bulgaristan’dan doğan Tunca Nehrinin daha baharın başında olmamıza rağmen kuraklıktan çok etkilendiğini görüyoruz. Nehrin içindeki canlılar kuraklık nedeniyle oluşan yosunlardan dolayı yüzmekte zorlanıyor. Kuraklık nedeniyle nehrin dibindeki çöplerde yüzeye çıkmış. Baharın daha başında olmamıza rağmen kuraklığın bu kadar etkisini göstermesi beni oldukça şaşırttı. Şu anda derslerimize konu olan bu kuraklığın ileriki dönemlerde daha da fazla ciddiyetini koruyacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. “Su seviyesinin düşüklüğünden dolayı balıklar son yaşam savaşını veriyor” Nisan ayında yağmur yağışlarını beklediklerini ifade eden Edirneli vatandaşlardan Memduh Sidim, “Türkiye’mizin ve serhat şehrimizin incileri olan Arda, Meriç ve Tunca nehirleri Edirne’de akmaktadır. Mevsim itibari ile kuraklık yaşıyoruz. Bu nehir yatağının içerisinde çok sayıda canlı yaşamaktadır. Su seviyesi çok düştüğünden dolayı balıklar, kunduzlar, su maymunları ve diğer canlılar oksijen alamadıkları için çok zor durumda kalmışlardır. Nisan yağmurlarını bekliyoruz. Şu anda görünen bu su kirlilik ile beraber geçtiğimiz yıl kar ve yağmur yağışlarının az oluşu nedeniyle büyük bir kuraklık oluşturmaktadır. Su seviyesinin düşüklüğünden dolayı balıklar son yaşam savaşını veriyor. Nehirde kuraklıkla beraber çok kirlilik görünüyor. Nisan ayında yağacak olan yağmurlar ile su seviyesinin normale dönmesini ümit ediyoruz” ifadelerine kullandı.
Down sendromlu genç gasp edilmişti: Telefonuna kavuştu, mutluluğu gözlerinden okundu
16 Nisan 2024 Salı - 16:28 Down sendromlu genç gasp edilmişti: Telefonuna kavuştu, mutluluğu gözlerinden okundu Bütün Edirneli vatandaşların ve esnafların gönlünde taht kuran Down sendromlu genç Oğuzhan Akman’ın parasını ve cep telefonunu gasp eden şüpheliyi yakalayan polis ekipleri, Akman’a telefonunu teslim etti. Engelli genç Akman’ın mutluluğu ise gözlerinden okundu. Olay, Edirne Dilaverbey Mahallesi Darül Hadis Caddesi yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Oğuzhan Akman, dışarda tek başına olduğu esnada bir süre tanımadığı bir kişi tarafından takip edildi. Daha sonra kimsenin olmadığı Darü’l-Hadis Camii yakınlarında Down sendromlu Oğuzhan Akman’ı tek başına bir köşede sıkıştıran hırsızlık şüphelisi Can Ç., engelli gencin cep telefonunu ve cebindeki bütün parasını gasp etti. Büyük korku yaşayan engeli genç Oğuzhan Akman yardım istemek için vatandaşların yanına koştu ve polise ihbarda bulunuldu. İhbar üzerine harekete geçen Edirne İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, kaçan şüpheli Can Ç.’yi bulmak için çalışma başlattı. Engelli gençten şüphelinin eşkali hakkında bilgi edinen polis, çevredeki kameraları tek tek inceleyerek kısa süre içerisinde gasp şüphelisi Can Ç.’yi tespit etti. Daha sonra ekipler, şüphelinin yerinin belirledi ve vicdansız hırsızı saklandığı yerde kıskıvrak yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli Can Ç., engelli genç Oğuzhan Akman’ın telefonunu sattığını söyledi. Polis ekiplerinin yaptığı araştırmalar sonucu cep telefonu bulunarak, özel genç Oğuzhan Akman’a İl Emniyet Müdürlüğü bahçesinde teslim edildi. Öte yandan, daha önce de özel bireyleri gözüne kestiren hırsızın, 3 engelli vatandaşı daha gasp ettiği ortaya çıktı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Edirne Adliyesi’ne sevk edilen şüpheli Can Ç., çıkarıldığı hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. “Emniyetimiz sağ olsun çok kısa süre içerisinde bu olayı çözdüler” Oğuzhan Akman’ın babası Yüksel Akman, “Ben Edirne’mizde böyle olayların yaşanmasından dolayı çok rahatsızlık duyuyorum. Benim oğlum yüzde 70 engelli olmasına rağmen onun bile başına böyle bir şey geldiği için gerçekten çok üzülüyorum. Emniyetimiz sağ olsun çok kısa süre içerisinde bu olayı çözdüler ve oğlumun mağduriyetini giderdiler. Polisler oğlumun gasp edilen telefonunu bir gün içerisinde teslim ettiler. Bu açıdan emniyet teşkilatımıza gerçekten çok teşekkür ediyorum, bizi hiç mağdur etmediler" dedi. “Allah polisimizin ve askerimizin ayağına taş değdirmesin” Edirneli esnaf Erdal Akgün, “Oğuzhan’ımız bu bölgenin çiçeğidir ve bütün dükkanlar Oğuzhan’ındır. Bizim de çok sevdiğimiz Oğuzhan kardeşimiz dün cebindeki paraları bize gösterdi ve harçlığı olduğu için çok mutluydu. Bizler de kendisine bayram harçlığı vermiştik. Devamlı burada bütün esnaf tarafından sevilen ve sahip çıkılan bir evladımız, Tunca Nehri kenarında iken insana ve insanlığa yakışmayan bir şahıs tarafından hem cüzdanındaki parası hem de telefonu alınıyor. İlk olarak bizim dükkanımıza geldi ve çok kötü durumdaydı, çok üzgündü. Bizler de burada kendisine üzülmemesini söyledik ve motive etmeye çalıştık. Babasına haber verdik ve babası geldi oğlunun yanına. Oğuzhan üzüntüden durduğu yerde duramıyordu. Daha sonra babasıyla birlikte emniyette gidip şikayetçi oldular. 24 saat içerisinde polis ekipleri tarafından Oğuzhan’ın telefonunu gasp eden şüphelinin bulunması ve kardeşimizin telefonunu teslim edilmesi bizleri çok mutlu etti. Biz Oğuzhan’ı çok seviyoruz. Çok kısa süre içerisinde Oğuzhan’ın telefonunu bulup teslim eden Edirne polisimize sonsuz teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunuyoruz. Allah polisimizin ve askerimizin ayağına taş değdirmesin” diye konuştu.